Avlanmayı keşfettiniz, zihninizin derinlerine indiniz.. Sonra çok yokuşlu bir yoldu çıkamadınız.. Her doğrudan yalnış dersler çıkardınız.. Her yalnıştan sonra oturup ağladınız..
Bu yüzden ozan Ali Aydın olarak yüreğimiz yalansız rotasız herkes için Halil İbrahim sofrasıdır burda şiir yemek samimiyet kahve muhabbet hatırıdır. Gelenin falına bakılmaz yüreğinin Röntgeni çekilir Varsa Derdinin devası Gerekirse ruh ezilip beden rendelenir Merhem yapılır
Bazen kelimeler yetmez de ahvali anlatmaya, tek bir nokta koyar bırakırsın sayfaya Öyle bir şiir gelse karşıma benim, Saatlerce düşünürüm "acaba ben bu şiire ne yorum yazabilirim"???
Yeni eski diye bakmamak lazım şairlere, nihayetinde duygu duygudur. Zamanımızın her erkeği Mecnun olup öyle sever Leylasını...
işte bunu anlamak lazım, bazı arkadaşlar yeni şiir yazan bir şairi yerden yere vuruyor kural kaide arıyor okumanın yazmanın bu kadar azaldığı bir dönemde insanı yazmaktan uzaklaştırmak ayağına kurşun sıkmaktır geleceğin bu yüzden her sözcük hazinedir benim için Altındaki imza kimin olduğu önemsiz
hiç bir kelime boşa dökülmez ağızdan, hepsinin bir hikayesi vardır yaşanmışlık yada hayal edilen kokar ben bu yüzden bütün okuduğum şiirlerden genzim sızlayana kadar koklarım ve koyarım gönül mabedime ölene kadar saklarım bu yüzden adım yitik aşklar mezarlığı........
bu yüzden benim için burada sadece bulunmak şiir paylaşmak değil keder, hüzün, mutluluk paylaşmak önemli çünkü her şair ayrı bir renktir Siyah olmazsa Beyazın kıymeti bilinmezdi...
hece falan önemli değil, şair çıkış arar bazen şiirsel kadın şiirim bu arayışın bir parçasıdır Gerçekte olmayan bir kadın yaratır ve onun gövdesine yaslanıp gölgesinde kağıda döker şiiri bu yüzden şairlerin sadece şiir paylaşması değil, şiiri sevdayı aşkı konuşmasını önemser bazen dilden düşen bir söz, bazen bir anekdot doğum sancısı çektirir şaire ve nur topu gibi bir şiir gözünü açar dünyaya
yağmura hasret bir çöl gibi yüreğim durma dokun avuçlarıma damlalar gibi saç telimden tırnak ucuma yıka beni zira bu yürek, Yıllardır bekliyor seni.........
Sevda ayıp değil şair Eger ki sevdaysa Zira bir öpücüğü sevda sanan da var Kerem gibi ateşe yananda At binip kılıç kuşanan da var Kapılar ardında vatan satanda Bir kadını veya erkeği Sevdalı yapan Sevdiğini vatan bilmektir
Karanlık ayıp örter Hangi sevda ayıptır ki şaire O değil midir güneşi elle tutturup Su üstünde yüzdüren O değil midir Leylayı tenine giydirip Mecnun' u çöl çöl gezdiren Hem Göze değil gönle giydirmektir Sevda gömleğini....
şafak türküleri bestelesin ellerim Mızrabın tele değdiği gibi değeyim yüreğine en tizinden mırıldansın gece ben en basından haykırayım sevdamı karanlık örtsün ayıplarımı......
sarı saçların rüzgâra tutulmuş başaklar gibi salını salını okşarken yanaklarımı ben; Çiftçinin terk ettiği tarla sen; köye dönüş yapmış umut süzül içime sadık yar olayım sana
Kendimizi sıkışmış gibi hissettiğimiz zamanlar olur. Bir seçim yapmak zorundaymışız gibi yahut başımıza gelen her ne ise asla gitmeyecekmiş gibi. Bilirsiniz. Jorge Semprún, "Büyük Yolculuk"ta, "Mutluluk ve mutsuzluk, ikisini de sakince karşıla, çünkü her şey gelir geçer, sen bile..." der. Her şey gelir geçer sevgili dost...
Trafik kontrolü bağlamında, yol şeridi bir yolun veya anayolun bir parçasıdır. Sürücüleri kontrol etmek, yönlendirmek ve trafik çatışmalarını azaltmak için tek bir araç hattı tarafından kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Çoğu kamu karayolunda, şerit işaretleriyle ayrılmış, her yönde trafik için en az iki şerit vardır. Çok şeritli yollarda ve daha yoğun iki şeritli yollarda, yollar yol yüzeyi işaretleriyle belirtilir. Büyük otoyollarda genellikle medyanla ayrılmış iki çok şeritli yol vardır.
Estağfurullah ne yanlış anlaması,
Şubat'ın bıraktığı yerden alıp yürüdüm
Sözü
Ne iki ne dört ayaklı
Av bizim işimiz değil
Düzdür düşüncemiz
Adınızı elif olması kız olmamızdan değil
Elif gibi dik durmamızdan
Avlanmayı keşfettiniz, zihninizin derinlerine indiniz..
Sonra çok yokuşlu bir yoldu çıkamadınız..
Her doğrudan yalnış dersler çıkardınız..
Her yalnıştan sonra oturup ağladınız..
Ş. C. T
Bu yüzden ozan Ali Aydın olarak yüreğimiz yalansız rotasız herkes için Halil İbrahim sofrasıdır burda şiir yemek samimiyet kahve muhabbet hatırıdır.
Gelenin falına bakılmaz yüreğinin
Röntgeni çekilir
Varsa
Derdinin devası
Gerekirse ruh ezilip beden rendelenir
Merhem yapılır
Bazen kelimeler yetmez de ahvali anlatmaya, tek bir nokta koyar bırakırsın sayfaya
Öyle bir şiir gelse karşıma benim,
Saatlerce düşünürüm "acaba ben bu şiire ne yorum yazabilirim"???
Yeni eski diye bakmamak lazım şairlere, nihayetinde duygu duygudur.
Zamanımızın her erkeği Mecnun olup öyle sever Leylasını...
işte bunu anlamak lazım,
bazı arkadaşlar yeni şiir yazan bir şairi yerden yere vuruyor
kural kaide arıyor
okumanın yazmanın bu kadar azaldığı bir dönemde
insanı yazmaktan uzaklaştırmak
ayağına kurşun sıkmaktır geleceğin
bu yüzden her sözcük hazinedir benim için
Altındaki imza kimin olduğu önemsiz
hiç bir kelime boşa dökülmez ağızdan,
hepsinin bir hikayesi vardır
yaşanmışlık yada
hayal edilen kokar
ben bu yüzden bütün okuduğum şiirlerden
genzim sızlayana kadar koklarım
ve koyarım gönül mabedime
ölene kadar saklarım
bu yüzden adım yitik aşklar mezarlığı........
bu yüzden benim için
burada sadece bulunmak şiir paylaşmak değil
keder, hüzün, mutluluk paylaşmak önemli
çünkü her şair ayrı bir renktir
Siyah olmazsa
Beyazın kıymeti bilinmezdi...
hece falan önemli değil, şair çıkış arar bazen
şiirsel kadın şiirim bu arayışın bir parçasıdır
Gerçekte olmayan bir kadın yaratır
ve onun gövdesine yaslanıp
gölgesinde kağıda döker şiiri
bu yüzden
şairlerin sadece şiir paylaşması değil,
şiiri sevdayı aşkı konuşmasını önemser
bazen dilden düşen bir söz,
bazen bir anekdot doğum sancısı çektirir şaire
ve nur topu gibi bir şiir gözünü açar
dünyaya
yağmura hasret bir çöl gibi yüreğim
durma dokun avuçlarıma damlalar gibi
saç telimden tırnak ucuma yıka beni
zira bu yürek,
Yıllardır bekliyor seni.........
rica ederim benim için bir nevi atışma
pas siliyorum yüreğimden
ne dönen dünya ne penceremdeki ay
çare oldu yalnızlığıma,
ben hüzün değirmenlerine savaş aşmışken
Günün espirisi tabi hüzün istenmiyor
Mutlulukla aramadıkca bulunmuyor
Günaydın her şehre bir uğur böceği göndersin Mevla
Sahibinden satılık
Çok kullanılmış hüzün
Mutlulukla takas edilir
Gün batımından geceye
Koşalım el ele
Yıldızların arasından.
Bak! sevda başağa durdu
Şiir tarlasından
Sen ırgat ben ırgat bu gece.....
Kaptan çöz sereni akalım engine
mavilik bizim eserimiz olsun
geçelim ufkun ötesine en özgür
en kutsiyet içeren hazlarla
efes//35
Sevda ayıp değil şair
Eger ki sevdaysa
Zira bir öpücüğü sevda sanan da var
Kerem gibi ateşe yananda
At binip kılıç kuşanan da var
Kapılar ardında vatan satanda
Bir kadını veya erkeği
Sevdalı yapan
Sevdiğini vatan bilmektir
Sen istinyede bekle ben burdayım
İçimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
Çünkü ben buradayım karanlıktayım
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
A. İlhan
Karanlık ayıp örter
Hangi sevda ayıptır ki şaire
O değil midir güneşi elle tutturup
Su üstünde yüzdüren
O değil midir Leylayı tenine giydirip
Mecnun' u çöl çöl gezdiren
Hem
Göze değil gönle giydirmektir
Sevda gömleğini....
şafak türküleri bestelesin ellerim
Mızrabın tele değdiği gibi değeyim yüreğine
en tizinden mırıldansın gece
ben en basından haykırayım sevdamı
karanlık örtsün ayıplarımı......
sarı saçların rüzgâra tutulmuş başaklar gibi
salını salını okşarken yanaklarımı
ben;
Çiftçinin terk ettiği tarla
sen;
köye dönüş yapmış umut
süzül içime
sadık yar olayım sana
"..sözlerimi toparlıyorum
usul usul
dünya,
seni sevdiğim dünya değil...." Ş.E
Kendimizi sıkışmış gibi hissettiğimiz zamanlar olur. Bir seçim yapmak zorundaymışız gibi yahut başımıza gelen her ne ise asla gitmeyecekmiş gibi. Bilirsiniz. Jorge Semprún, "Büyük Yolculuk"ta, "Mutluluk ve mutsuzluk, ikisini de sakince karşıla, çünkü her şey gelir geçer, sen bile..." der. Her şey gelir geçer sevgili dost...
"...siz de k u c a k l a y ı n y a ğ m u r u n s e s i n i..."
Trafik kontrolü bağlamında, yol şeridi bir yolun veya anayolun bir parçasıdır. Sürücüleri kontrol etmek, yönlendirmek ve trafik çatışmalarını azaltmak için tek bir araç hattı tarafından kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Çoğu kamu karayolunda, şerit işaretleriyle ayrılmış, her yönde trafik için en az iki şerit vardır. Çok şeritli yollarda ve daha yoğun iki şeritli yollarda, yollar yol yüzeyi işaretleriyle belirtilir. Büyük otoyollarda genellikle medyanla ayrılmış iki çok şeritli yol vardır.
Kalbimizdesin))))