bide herkeşlerin profil duvarına yazan üyelerin var ya antom, bence hepsinin hayatları bir dizi konusu..... onların hunilerinden takmak istiyorum yeni yılda be.....
Suskunluğunda sakladığın çığlıkları, Kaşlarının arasındaki çetin kışları, Omuzlarındaki yorgunlukları, Yine de ve her şeye rağmen sevdiklerin için zorladığın gülümsemelerindeki ağlayışlarını, Kitap arasında kurutulan çiçekler gibi günler arasında kuruttuğun özlemlerini, Kendine hep geç kalışlarını Yalnızca tüm kalbiyle bakanlar görür. Gerisi öylesinedir. Gerisi misafir...! Seçil Oğuz
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında; Sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa… …demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol… Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa, al demiş; Yüreğim sana armağan… Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına. Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı… Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su… Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları… Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu... Bir gün gelmiş, suya varmış yolu bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. ve o an anlamış; Aşkın bazen gitmek olduğunu, ama gitmenin yitirmek olmadığını... Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş… Ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş…! Can YÜCEL
Ensesinden tutacaksın hayatın.. Sımsıkı.. Boş vereceksin.. Giden gidecek. Biten bitecek. Sen gitmeyeceksin... Sarılacaksın sabaha, Güneşe aya yıldıza. Belki bir kuşun kanadına. Bergamotlu tazecik bir çaya.. Deniz kokan ılık rüzgâra. Sarılacaksın sevdana. Sarılacaksın sımsıkı..! Ekmek gibi. Su gibi. Son nefes gibi. Bırakacaksın. Yüreğine yüreğine dolacak hayat..!
Dünyadaki herkes için herhangi birisin Ama herhangi biri için dünyalara değersin Ne yazık yüreğimde mahkumsun Cezan ömür boyu sevilmek Hemde sevildiğini hiç bir zaman bilmeden
Gözler diyorum, ne çok konuşur oysa. Dil susar, susmalı bazen. Bakışları doldurmalı harf harf, kelime kelime. Bakışlara lisan öğretmeli sevgiyi, öfkeyi, merhameti, küskünlüğü, kızgınlığı kırgınlığı, sabrı sakinliği. İnsanların yürekleri konuşsa ne fayda. Derin bir bakış yeter oysa anlayana...! Gülten ALP
Bütün hikayeler tek kişiliktir, içine aşk karışana kadar. Ben kendimi seninle tanıdım, ne kadar çok sevebileceğimi sen öğrettin bana. Çok şey öğrettin aslında... Kimsenin sana benim kadar güzel bakamayacağını biliyorum mesela. Bildiğim birkaç şey daha var. Adını biliyorum, kokunu biliyorum, gülüşündeki çocuğu ve gözlerini kaçırışını biliyorum. Başka da bir şey bilmiyorum, bilmeyi de istemem zaten. Seni en güzel ben severim. Hem de bu korkak kalbime rağmen...! Ahmet BATMAN
Bir yıl daha bitiyor. Düşlerim, tasalarım, yarım kalmış onca şey. Her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden. Bana mı öyle geliyor, yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman insan yaşlanırken…? Murathan MUNGAN
Yıl biterken geri sayım başladığında kapatsam gözlerimi Açtığımda herşey değişmiş olsa… Kabaktan farkı olmayan insanlar insana dönüşmüş olsa... Tüm kadın çocuk hayvan katledenlerin hak ettikleri cezayla cezalandırılmış olduğu haberleri müjde diye bağrılsa ülkemin her köşesinde… Adalet mülkün temeli olsa yeniden Yarım kalmış geçikmiş adalet diye bir şey kalmamış olsa… Herkesin derdi deva bulsa mesela, Hastalar şifa bulsa Kimse kimsenin ölüm sebebi olmasa Hiç kimse vakitsiz ölmese Kimse borç harç düşünmese Huzur mutluluk sevgi herkesi bulsa… Kötülüğün kendi de adı da silinse yer yüzünden, İyilik virüs gibi yayılsa… Hiç bir canlı aç kalmasa Hiç bir ana ne sebeple olursa olsun yavrusundan ayrılmasa… Hasretliği olanların hasreti vuslata dönüşse… İçinde insan sevgisi olmayan hasta ruhlar şifa bulsa… İlaçlar parasız İyilikler karşılık gözetmeden yapılsa... Haberler sadece güzellikler duyursa… Hiç biri aslında imkansız değil, Az vicdan az merhamet biraz sağ duyu Çokça insan olmak İnsan gibi düşünüp öyle davranmak ama, Öyle sanıyorum ki hepsi yine temennide kalacak… Ama olsun biran da olsa içimden bunları geçirip kapatacağım gözlerimi… AHRÂZ SNR
Ben… Bugün… Su misali kendime aktım… Tohumlar yeşerttim içimde. Yeni sözler buldum… Şiirden öte. Bugün kızdırmayın beni. Sormayın mesela, nerelisin diye. Daha mı az seveceksin doğduğum yere göre? Ben… Bugün… Bahara durmuş günebakanım. Güneş nerde ben ordayım. Sorma sakın işin-gücün ne diye. İşim sevmektir benim… Ağır işçiyim derim. Anlamazsın. Ben… Bugün… Özgür bir kırlangıcım. Bütün kimliklerimi ardımda bıraktım. Bir kendim bir de kalbim. Bana kucak açan… O sonsuz okyanusa aktım... Birhan Eroğlu
Türkiye'de özellikle de sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, zaten ülkemizde ve Dünya'nın geri kalanının çok büyük bir kısmında bugüne kadar pek de yer etmemiş "eleştiri kültürü"nün giderek daha da fazla yozlaştığını görmekteyiz.
İnsanlar eleştirdikleri kişi, grup, fikir ve oluşumları daha iyiye götüren, eksiklerini kapatan, onlara güç katan argümanlar üretmekten ziyade; birbirini yermek, zayıflatmak, açıklarını yüzlerine vurmak, alay etmek, hafife almak amacıyla, sivri dilli, üzerinde iyi düşünülmemiş ve zaman harcanmamış, eleştirilen konunun detaylarına dair hiçbir bilgi sahibi olmaksızın eleştiriler yapmayı seçiyorlar. Kısaca birçok insan, eleştirinin en kolay formu olan, kimsenin duymak veya zaman kaybetmek istemeyeceği yıkıcı eleştiriler üretiyorlar. Bu da, egoist bir zeka yarışına ve üretici olmayan polemiklere neden oluyor.
Önyargı; Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir.
Önyargı, genel ve özel kullanımlarında bir taraf tutma biçimidir. Bir ideolojik fikri veya bakış açısını koşulsuz desteklemek anlamında kullanılır. Önyargı, halk arasında genellikle bir kişinin kararlarının ağırlıklı bir şekilde tek taraflı olarak ortaya çıkmasında kullanılmaktadır. Gene halk arasında önyargı, bir kişinin kararlarının nesnel olmayıp öznel olduğunu ifade etmek için kullanılmaktadır.
Günaydın diyen komşuna... Sana 40 yıllık hatırlı bir kahve koyana, Evinin kapısını açana, Bir tas çorbayla kapını çalana. Uzun kuyruklarda sırasını verene. İşi varken bile vakit ayırana. Çocuklar gibi eğlendiğine. İyiliğine konuşana.. Telefonla hatırını sorana. İyi gününde olduğu kadar zor gününde de yanında olana. Hiç beklemediğin anda sürprizler yapana. Seni dikkatle dinleyene. Gönlünü hoş tutana. Beklentisiz yardım edene. Sana hizmet eden herkese. Suyunu odana kadar getiren annene. Geleceğin için koşturan babana. Arada kapıştığın ablana, ağabeyine. Sana sadece sevgi veren kediye köpeğe. Seni okutan öğretmenine. Servis yapan garsona. Benzinlikteki pompacıya. Apartmandaki görevliye. Okuldaki hademeye. Trafik çilesi çeken şoföre. Etrafı çiçek kokutan bahçıvana. Sokakları temizleyen çöpçüye. Köşedeki simitçiye. Mektuplarını taşıyan postacıya. Senden aza ,senden çoğa. Etrafında sen gibi tüm insanlara... TEŞEKKÜR ET. LÜTFEN TEŞEKKÜR ET ! Çünkü teşekkür şükürdür Allah’a... Duygu Giray
Sol yanım acıyor anne!... Kimsem yok artık benim. Ne şefkatli kollar var sımsıkı saracak, Ne de biri var yanık bağrına basacak. Kim teselli edecek okşayarak saçlarımı? Kim saracak sorgusuz sualsiz acıyan yaralarımı? Kendinden fazla canını hiçe sayacak, Senin sevdiğin gibi sevenim bir daha hiç olmayacak... Hatice Kutsal
Beklerim seni... Eğer zaman geçecekse yüreğimde, Uğramayacaksa semtimize ayrılık, Sıcaklığın soğumayacaksa bedenimde Ve gözlerin... Hep aynı bakacaksa Emin ol, Beklerim seni Zaman tükenene kadar...! Nazım Hikmet
bide herkeşlerin profil duvarına yazan üyelerin var ya antom, bence hepsinin hayatları bir dizi konusu.....
onların hunilerinden takmak istiyorum yeni yılda be.....
Sağ olasın Tuba can hayırlı geceler olsun hepimize
üstünde elbisesi olmasa da içinde insan olsun yeter
sevgimle
Hayırlı geceler olsun canlar
Dış görüntün nasıl olursa olsun içindeki iyi niyet seni dünyanın en güzel insanı yapar.
sahipleniniz hiç mahsuru yok Nihat bey
önemli olan güzel şeylerin paylaşımı kavgasız tartışmasız ekleyip çıkan
bir günaydın bir merhabayı esirgemeyen olmak güzel sonuçta
Sitede ki en sakin ve en saygın forumlardan biri burası yazma sebebimizde ayrıca
şiiri güzelliği paylaşıyoruz burada
Saygılar size de
Nihat bey sizinle neden alakası olsun siz şiir sayfalarında ya da forumlarda yazılan yorumları eleştirdiniz mi gördüğüm kadar ile hayır
demek ki sizinle alakası yok konunun içiniz rahat etsin kişiler kendini bilir tasalanmayınız
Günlerdir gezindiğim sayfalara bakıyorum da :
bir yorum muhabbeti sürüp gidiyor , yok şiir kısa yorum uzun yok gruplaşma var al gülüm ver gülüm vs vs uzatmayayım da
diyenlere de bakarsanız onlarda da var gruplaşma insan önce kendini eleştirmeli
size ne insanlar ruh hali iyidir bir dizeye bir sayfa yorum yazar ya da yazmaz okur gider kimi ne ilgilendiriyor bu kadar anlamıyorum
diyenler siz her eklenen şiir okuyor musunuz elbette ki hayır
mümkün değil zaten kişi istediği üyeyi arkadaşı seçer istediği üyeyi şiirlerinden dolayı kendine yakın hissedip takip eder
çok bilmiş havasında çok süslü ve anlaşılması zor şiirler yazılırsa kimse okumaz da yorum yazmaz da takip de etmez
herkes işine bakmalı
ha çok değerli kalemleri seçkide görmek elbette hepimizin dileği sadece bu noktada anlaşabiliriz sadece ama
kimse yazdıklarımızı yorum ve şiirlerimiz dahil eleştirmesin sayfalarında hakkınız yok bilesiniz
Suskunluğunda sakladığın çığlıkları,
Kaşlarının arasındaki çetin kışları,
Omuzlarındaki yorgunlukları,
Yine de ve her şeye rağmen sevdiklerin için zorladığın gülümsemelerindeki ağlayışlarını,
Kitap arasında kurutulan çiçekler gibi günler arasında kuruttuğun özlemlerini,
Kendine hep geç kalışlarını
Yalnızca tüm kalbiyle bakanlar görür.
Gerisi öylesinedir.
Gerisi misafir...!
Seçil Oğuz
İnsan çok yalnızken,
Bir tane daha kendinden doğuruyordu içinde.
Korkma'' desin diye..
Ece Temelkuran
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda papuçları mı fırlatır atar
Sonbahar bitene kadar çıplak ayakla yürürdüm.
Jorge Louis Borges
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında;
Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
yüreğindeki duruluğa…
…demiş ki suya:
Gel sevdalım ol,
hayatıma anlam veren mucizem ol…
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa, al demiş;
Yüreğim sana armağan…
Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına.
Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış.
Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı…
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su…
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları…
Aramış suyu diyarlar boyu,
günler boyu, geceler boyu...
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu
bakmış o duru gözlerine suyun,
biraz kırgın, biraz hırçın.
ve o an anlamış;
Aşkın bazen gitmek olduğunu,
ama gitmenin yitirmek olmadığını...
Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki:
Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş…
Ateşin yüreğini sadece su,
suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş…!
Can YÜCEL
Merhaba Arkadaşlar güzel bir gün dilerim
Ensesinden tutacaksın hayatın..
Sımsıkı..
Boş vereceksin..
Giden gidecek.
Biten bitecek.
Sen gitmeyeceksin...
Sarılacaksın sabaha,
Güneşe aya yıldıza.
Belki bir kuşun kanadına.
Bergamotlu tazecik bir çaya..
Deniz kokan ılık rüzgâra.
Sarılacaksın sevdana.
Sarılacaksın sımsıkı..!
Ekmek gibi.
Su gibi.
Son nefes gibi.
Bırakacaksın.
Yüreğine yüreğine dolacak hayat..!
anonim
Dünyadaki herkes için herhangi birisin
Ama herhangi biri için dünyalara değersin
Ne yazık yüreğimde mahkumsun
Cezan ömür boyu sevilmek
Hemde sevildiğini hiç bir zaman bilmeden
Dün seni kimin incittiğini unut ama seni hergün sevenleri unutma.
Seni ağlatan geçmişi unut.
Senin gülümsemeni sağlayan dostlarını unutma..
Hayırlı sabahlar
Teşekkür ederiz türkü için Nihat bey.
Gözler diyorum, ne çok konuşur oysa.
Dil susar, susmalı bazen.
Bakışları doldurmalı harf harf, kelime kelime.
Bakışlara lisan öğretmeli sevgiyi, öfkeyi, merhameti, küskünlüğü, kızgınlığı kırgınlığı, sabrı sakinliği.
İnsanların yürekleri konuşsa ne fayda.
Derin bir bakış yeter oysa anlayana...!
Gülten ALP
Bütün hikayeler tek kişiliktir, içine aşk karışana kadar.
Ben kendimi seninle tanıdım, ne kadar çok sevebileceğimi sen öğrettin bana.
Çok şey öğrettin aslında...
Kimsenin sana benim kadar güzel bakamayacağını biliyorum mesela. Bildiğim birkaç şey daha var.
Adını biliyorum, kokunu biliyorum, gülüşündeki çocuğu ve gözlerini kaçırışını biliyorum.
Başka da bir şey bilmiyorum, bilmeyi de istemem zaten.
Seni en güzel ben severim.
Hem de bu korkak kalbime rağmen...!
Ahmet BATMAN
Bir yıl daha bitiyor.
Düşlerim, tasalarım, yarım kalmış onca şey. Her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden.
Bana mı öyle geliyor, yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman insan yaşlanırken…?
Murathan MUNGAN
Nedir ki akşam?
Bir gün daha eksilttik işte ömürden.
O en sevdiğim şair de,
Hayat kısa, kuşlar uçuyor”
dememiş miydi zaten...
Birhan Eroğlu
Yıl biterken geri sayım başladığında kapatsam gözlerimi
Açtığımda herşey değişmiş olsa…
Kabaktan farkı olmayan insanlar insana dönüşmüş olsa...
Tüm kadın çocuk hayvan katledenlerin hak ettikleri cezayla cezalandırılmış olduğu haberleri müjde diye bağrılsa ülkemin her köşesinde…
Adalet mülkün temeli olsa yeniden
Yarım kalmış geçikmiş adalet diye bir şey kalmamış olsa…
Herkesin derdi deva bulsa mesela,
Hastalar şifa bulsa
Kimse kimsenin ölüm sebebi olmasa
Hiç kimse vakitsiz ölmese
Kimse borç harç düşünmese
Huzur mutluluk sevgi herkesi bulsa…
Kötülüğün kendi de adı da silinse yer yüzünden,
İyilik virüs gibi yayılsa…
Hiç bir canlı aç kalmasa
Hiç bir ana ne sebeple olursa olsun yavrusundan ayrılmasa…
Hasretliği olanların hasreti vuslata dönüşse…
İçinde insan sevgisi olmayan hasta ruhlar şifa bulsa…
İlaçlar parasız
İyilikler karşılık gözetmeden yapılsa...
Haberler sadece güzellikler duyursa…
Hiç biri aslında imkansız değil,
Az vicdan az merhamet biraz sağ duyu
Çokça insan olmak
İnsan gibi düşünüp öyle davranmak ama,
Öyle sanıyorum ki hepsi yine temennide kalacak…
Ama olsun biran da olsa içimden bunları geçirip kapatacağım gözlerimi…
AHRÂZ SNR
Ben…
Bugün…
Su misali kendime aktım… Tohumlar yeşerttim içimde.
Yeni sözler buldum… Şiirden öte.
Bugün kızdırmayın beni.
Sormayın mesela, nerelisin diye.
Daha mı az seveceksin doğduğum yere göre?
Ben…
Bugün…
Bahara durmuş günebakanım.
Güneş nerde ben ordayım.
Sorma sakın işin-gücün ne diye.
İşim sevmektir benim… Ağır işçiyim derim.
Anlamazsın.
Ben…
Bugün…
Özgür bir kırlangıcım.
Bütün kimliklerimi ardımda bıraktım.
Bir kendim bir de kalbim.
Bana kucak açan…
O sonsuz okyanusa aktım...
Birhan Eroğlu
Sağ ol Tubacım güzel bakan yüreğine sevgimle
Huzurlu geceler dilerim
Çok yerinde bir tespit Yasemin..
Yüreğine sağlık canım..
Hayırlı geceler diliyorum..
Türkiye'de özellikle de sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, zaten ülkemizde ve Dünya'nın geri kalanının çok büyük bir kısmında bugüne kadar pek de yer etmemiş "eleştiri kültürü"nün giderek daha da fazla yozlaştığını görmekteyiz.
İnsanlar eleştirdikleri kişi, grup, fikir ve oluşumları daha iyiye götüren, eksiklerini kapatan, onlara güç katan argümanlar üretmekten ziyade; birbirini yermek, zayıflatmak, açıklarını yüzlerine vurmak, alay etmek, hafife almak amacıyla, sivri dilli, üzerinde iyi düşünülmemiş ve zaman harcanmamış, eleştirilen konunun detaylarına dair hiçbir bilgi sahibi olmaksızın eleştiriler yapmayı seçiyorlar. Kısaca birçok insan, eleştirinin en kolay formu olan, kimsenin duymak veya zaman kaybetmek istemeyeceği yıkıcı eleştiriler üretiyorlar. Bu da, egoist bir zeka yarışına ve üretici olmayan polemiklere neden oluyor.
Ç.Mert BakıcI
Önyargı;
Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir.
Önyargı, genel ve özel kullanımlarında bir taraf tutma biçimidir. Bir ideolojik fikri veya bakış açısını koşulsuz desteklemek anlamında kullanılır. Önyargı, halk arasında genellikle bir kişinin kararlarının ağırlıklı bir şekilde tek taraflı olarak ortaya çıkmasında kullanılmaktadır. Gene halk arasında önyargı, bir kişinin kararlarının nesnel olmayıp öznel olduğunu ifade etmek için kullanılmaktadır.
Uzak kalmamız umuduyla
İyi akşamlar olsun arkadaşlar
Günaydın diyen komşuna...
Sana 40 yıllık hatırlı bir kahve koyana,
Evinin kapısını açana,
Bir tas çorbayla kapını çalana.
Uzun kuyruklarda sırasını verene.
İşi varken bile vakit ayırana.
Çocuklar gibi eğlendiğine.
İyiliğine konuşana..
Telefonla hatırını sorana.
İyi gününde olduğu kadar zor gününde de yanında olana.
Hiç beklemediğin anda sürprizler yapana.
Seni dikkatle dinleyene.
Gönlünü hoş tutana.
Beklentisiz yardım edene.
Sana hizmet eden herkese.
Suyunu odana kadar getiren annene.
Geleceğin için koşturan babana.
Arada kapıştığın ablana, ağabeyine.
Sana sadece sevgi veren kediye köpeğe.
Seni okutan öğretmenine.
Servis yapan garsona.
Benzinlikteki pompacıya.
Apartmandaki görevliye.
Okuldaki hademeye.
Trafik çilesi çeken şoföre.
Etrafı çiçek kokutan bahçıvana.
Sokakları temizleyen çöpçüye.
Köşedeki simitçiye.
Mektuplarını taşıyan postacıya.
Senden aza ,senden çoğa.
Etrafında sen gibi tüm insanlara...
TEŞEKKÜR ET.
LÜTFEN TEŞEKKÜR ET !
Çünkü teşekkür şükürdür Allah’a...
Duygu Giray
Sol yanım acıyor anne!...
Kimsem yok artık benim.
Ne şefkatli kollar var sımsıkı saracak,
Ne de biri var yanık bağrına basacak.
Kim teselli edecek okşayarak saçlarımı?
Kim saracak sorgusuz sualsiz acıyan yaralarımı?
Kendinden fazla canını hiçe sayacak,
Senin sevdiğin gibi sevenim bir daha hiç olmayacak...
Hatice Kutsal
Beklerim seni...
Eğer zaman geçecekse yüreğimde,
Uğramayacaksa semtimize ayrılık,
Sıcaklığın soğumayacaksa bedenimde
Ve gözlerin...
Hep aynı bakacaksa
Emin ol,
Beklerim seni
Zaman tükenene kadar...!
Nazım Hikmet
Üşümek...
Hiç bu kadar soğuk olmamıştı.
Yaz baharım olduğunu, gittiğinde anladım...
Bedirhan Almas
kadife sesli sanatçıdan nostaljik bir parça
sevenlerine :))