Ürkek geziyorum Sahil boyu Martılar çığlık çığlığa İçimdeki ses onlarda hayat buluyor sanki.... Sanki Yüreğimde bir martı Ama mutluluktan değil avazı Deniz kirli kalbim de öyle Nefretle tanıştım Dün
" Yataktan kalkar kalkmaz Ayağıma can kırıkları batıyor inanır mısın Saati kurmayı unutmuşum yine. Sesinle uyanmanın alışkanlığı bunlar.. Gömleğim ütülü değil bu kez. Az kirlenmişlerden giyiyorum.. Ya tamam uzatma Senin kabahatin değil.. Hem üstümde ceket var Belli olmaz sensizliğim......"
'' Savaş bitti mi diye sordu .. Bitti dedim .. Sen mi çekildin savaştan .. Savaş mı bitti dedi .. Benden başka savaşan yoktu .. Ben çekilince bitti .. Devam ediyosa da bir yerlerde .. Ben Orada Değilim .."
Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine, ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim. Sen yoktun...
Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi her parkı her ağacı ezberledim. sevdaya bulanmış her kaldırım taşında senin adını aradım. ... Sen yoktun...
Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı. Her bir hücremin acısını ta yüreğimde hissederken beni enkazın altından çekip alacak elini aradım.. Sen yoktun..
Özlem şarkılarını ezberledim .kimini bağıra bağıra kimini fısıltıyla söyledim.karanlığa haykırdım hasretimi. Sesimi duyacaksın diye bekledim. Sen yoktun...
Senden gelecek bir tek haberi bekledim. Saatler asırlar gibiydi, geçmek bilmedi. Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana dönen atışlarıyla açtım. Senden başka duyduğum her seste hep aynı hayal kırıklığını yaşadım. Onlar beni duymak istiyordu, bense seni. Sen yoktun...
Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece. Bir an önce sabah olsun diye uykunun beni çekip almasını istedim. Olmadı! Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan. Kaç gece merdivendeki ayak seslerini dinledim, gelen sensindir diye. Sen yoktun...
- 2- Her yağmurla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine. Bulutlar yalnızlığın işaretiydi benim için. Beni ıslatan yağmur olmadı. Ben senin özleminle sırılsıklamdım her mevsim. Hayat merhaba dedi bahara çiçek çiçek. Uzun kıştan sonra gelmez dediğim göçmen kuşların dönüşünü gördüm. Sen yoktun... . Bir trenden inersin sandım. Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım. Ya da yolculuklara vurdum kendimi. Kimsenin uğramadığı köylere,a dı duyulmamış kasabalara gittim. Senden bir iz aradım. Sen yoktun...
Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi. Hep sensiz gemiler geçti limanlardan. Ben gemicilerin hasret türkülerine eşlik ettim. Sen yoktun..
Gözümden bir tek damla yaş akmadı. Onlar sana aitti sana kalmalıydı. Kimselere söyleyemedim acılarımı. Bekleyişimin öyküsünü kimselere anlatamadım. Nice fırtınalar koptu yüreğimde. Dalgalar dövdü hayallerimi. Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım. İçimi dökecek bir insan aradım. Sen yoktun...
Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer birer düştü sokaklara. Yıldızları saçına takıp gelmeni bekledim ve bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı. SEN YOKTUN..................
" Faili meçhul değildir aşk Senin gözlerinde bir ölümdür. Gidişinle, Bir viraneye dönse de yüreğim. Sahipsiz değildir asla bu mezar Keops ve Kefren'i kıskandıracak kadar büyük İçinde senin adın gömülüdür........."
“Uyandım baktım ki sabah olmuş. Ah! Ne umutlar doğmuş içime... Sevinçle haykırdım gökyüzüne. Günaydın Günaydın mahalleye, Köşedeki muhallebiciye, Sokaktaki simitçiye... Günaydın dostluğun ve bir lokma ekmeğin kıymetini bilene... Denize, güneşe... İyiliğe, güzelliğe... Sevgiyle, Günaydın! Aynı göğün altında yaşayan herkese..."
Kural dışı sevgiler gerek bize. Birini sevecekseniz kitap gibi sevin. Okumayı bilmeyen insanlara inat. İki yakası bir araya gelmeyen İstanbul’a inat. Kaybetme korkusunu ilk defa öğrenir gibi sevin. Kız kulesine karşıdan değil de yakından bakar gibi, Galata kulesini anlar gibi sevin.
”Aklım kalmasın varınca haber et”cümlesinin samimiyetiyle sevin. Bir Hüsnü Arkan ezgisi dinler gibi… Ezginin günlüğünün, çocukluğunda hep 17 yaşınızda kalır gibi sevin birini. Bir kadını, dünyanın onun kirpiklerinin ucunda bittiğine inanır gibi sevin. Çocukça saçmalıklarla sevin birbirinizi. İlk defa elma şekerini yer gibi, pamuk şekerin pembeliğinde sever gibi… Aklınız kalır ya dinlemediğiniz şarkılarda, okumadığınız şiirler de, söylenmemiş sahipsiz bir türkü gibi sevin. Denize kıyısı olmayan kentlerin insanları gibi, sonradan ekleyin maviyi aşka… İnsanın seveceği tutunca, iyisini kötüsünü ayırt edemiyor kalbi. Gitmenin kalmaktan daha zor olduğunu kanıtlar gibi sevin birisini. Çaya kaç şeker attığını unutmayın. Sigarasının markasını, kahvesinin koyuluğunu, çayının demini, en son neye ağladığını, parfümünü, gömleğini… Boynu yokmuş gibi elmacık kemiğinin üstünden öper gibi sevin birbirinizi. Sabah hiç olmayacakmış, umut halen varmış gibi… Sevda sana, bana, bize asla sarılmayacak sen onun yakasına yapış. Bırakma. İzin verme gitmesine. Gitme de. O düşlediğimiz umutlar hep böyle kalsın.
Hâlâ yapabiliyorken;
‘ulan ne çok sevmişiz’ diyebileceğiniz kadar çok çok sevin. Ama mutlaka insan gibi sevin..,...."
Kendini fark ehli görüp, başkasını fark etmiyor sanma.
Yapma kardeşim.
Kendini yüce görüp, Allah’ın diğer bir kulunu hor görme.
Kendini seçilmiş görüp, başka birini dışlama.
Kendini Allah’a yakın sanıp, başkasını uzak sanma.
Yapma kardeşim. Etme kardeşim.
Kendini, Müslüman, Hristiyan, Mûsevi görüp, başkasını kâfir ilan etme.
Kendini şeriatlı görüp, başkasını şeriatsız görme.
Kendini cennetlik sanıp, başkasını cehennemlik ilan etme.
Yapma kardeşim. Etme kardeşim.
Kendini mehdi, mesih, evliya sanıp, başkalarını günahkârlar olarak görme.
Kendini Evrenin görevlilerinden görüp, başkalarını kendi kulun sanma.
Kendini “sirius” dan haber aldığını iddia edip, başkalarını bilgiden yoksun görme.
Kendini Dünya’nın sorumlularından biri sanıp, başkalarını sana muhtaç sanma.
Yapma kardeşim. Etme kardeşim.
Kendini Kâmil görüp, başkasını câhil görme.
Kendini kültürlü görüp, başkasını kültürsüz görme.
Kendini kartal görüp, başkasını sinek olarak görme.
Yapma kardeşim.
Hiç kimseyi yargılama.
Hiç kimseyi inancından dolayı dışlama.
Hiç kimseyi, dini farklı yorumluyor diye din dışı sayma.
Yapma kardeşim.
İnsanları renklerine göre, cinsiyetine göre, milletine göre, inanç yoluna göre ayırma.
Kendi topluluğunu üstün görüp, başka toplulukları yok sayma.
Gel kardeşim iyi bak.
Varlığın geldiği kaynağı iyi gör.
Tüm varlığı tutan ilâhî kudreti iyi anla.
Tüm varlığın birbiriyle olan bağını çok iyi anla.
Varlığa iyi bak kardeşim.
Bil ki her varlık, Allah’ın tecelli tezâhürüdür.
Bil ki her varlık, Allah’ın sıfatlarıyla donatılmıştır.
Bil ki her varlık, Allah’ın zâtıyla tutulmaktadır.
Bil ki hor gördüğün kimsenin vücûdu da Allah’tan gayrı değildir.
Köyde ki bir çiftçi de tarlasını işleyecek kadar kültürlüdür.
Mahallendeki çöpçü de, sokaklardaki çöpleri toplayacak kadar bilinçlidir.
Fabrikada çalışan işçi de, mesleğini icra edecek kadar bilgilidir, gayretlidir.
Okuma yazma bilmiyor deyip aşağıladığın kişi de, havayı, suyu, toprağı, ateşi iyi okuyacak kadar, çevresini inceleyecek kadar bilgilidir.
Yapma kardeşim.
Kendini yüce, başkasını hor görerek, kendini kibir zindanına düşürme.
Kibre düşerek Allah’ın rahmetinden uzaklaşma.
Bil ki tüm kalbleri attıran Allah’tır.
İnsan’dan nefes aldırıp verdiren Allah’tır.
Vücûdlarda her an işleyen Allah’tır.
Yapma kardeşim. Etme kardeşim.
Kibre düşme kardeşim. Ayrımcılık içinde olma.
Hor görme yaratılan hiçbir şeyi. Yaratılan her varlıkta Allah’ı gör. Kendini varlıktan ayrı görme.
Hucurât Sûresi 13: Ey insanlar! Biz sizi, bir erkek ve bir kadından yarattık ve halklar halinde, kabileler halinde çoğalttık, birbirinizi tanımanız ve yardım etmeniz için.
Yûnus Sûresi 26: Güzel haller içinde olmak, hep yararlı işler yapmak ve daha fazlası o kimseler içindir ve onların yüzlerinde karamsarlık yoktur ve onlarda hor görme hâli yoktur. İşte onlar huzur sahibidirler, onlar devamlı o hallerle hareket ederler.
Nasreddin hoca yolda giderken dilencinin biri der ki bir akçe ver senin için dua edeyim .. Hoca derki al akceyi ama dua istemem .. Dilenci Niye deyince yaptığın dua makbul olsa kendine olurdu faydan ....
Dayan be yüreğim... dayan.. kıyamet değil kopan... birkaç çürük ip... dehleyip layığına alayını... açılmak var pupa yelken.... kalmazsa kalmasın dost most... yalnızlık pahalı post gerçi ya.... yakışır aslanıma..... dayan be yüreğim dayan... o fırtınada yikilmadiysan.. yıkılmak yok sana.....
Ürkek geziyorum
Sahil boyu
Martılar çığlık çığlığa
İçimdeki ses onlarda hayat buluyor sanki....
Sanki
Yüreğimde bir martı
Ama mutluluktan değil avazı
Deniz kirli kalbim de öyle
Nefretle tanıştım
Dün
" Yataktan kalkar kalkmaz
Ayağıma can kırıkları batıyor inanır mısın
Saati kurmayı unutmuşum yine.
Sesinle uyanmanın alışkanlığı bunlar..
Gömleğim ütülü değil bu kez.
Az kirlenmişlerden giyiyorum..
Ya tamam uzatma
Senin kabahatin değil..
Hem üstümde ceket var
Belli olmaz sensizliğim......"
'' Savaş bitti mi diye sordu ..
Bitti dedim ..
Sen mi çekildin savaştan ..
Savaş mı bitti dedi ..
Benden başka savaşan yoktu ..
Ben çekilince bitti ..
Devam ediyosa da bir yerlerde ..
Ben Orada Değilim .."
"La ilahe illallah"
Diyen biri hakkında
hiç kimse yorum yapamaz
Eleştiremez sorgulayamaz...
Herkes kendi imanını sorgulasın...
Seyda Muhammed konyevi ( k s )
Günler güz yaprakları gibi
birer birer dökülürken ayaklarımın dibine,
ben her gece karanlığa dikip gözlerimi
senin aydınlığını bekledim.
Sen yoktun...
Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında.
Her köşeyi her parkı her ağacı ezberledim. sevdaya bulanmış her kaldırım taşında
senin adını aradım.
... Sen yoktun...
Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı.
Her bir hücremin acısını
ta yüreğimde hissederken
beni enkazın altından çekip alacak elini aradım.. Sen yoktun..
Özlem şarkılarını ezberledim
.kimini bağıra bağıra kimini fısıltıyla söyledim.karanlığa haykırdım hasretimi.
Sesimi duyacaksın diye bekledim.
Sen yoktun...
Senden gelecek bir tek haberi bekledim.
Saatler asırlar gibiydi, geçmek bilmedi.
Çalan her telefonu
yüreğimin deli bir çağlayana dönen
atışlarıyla açtım.
Senden başka duyduğum her seste
hep aynı hayal kırıklığını yaşadım.
Onlar beni duymak istiyordu,
bense seni.
Sen yoktun...
Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece.
Bir an önce sabah olsun diye
uykunun beni çekip almasını istedim.
Olmadı!
Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan. Kaç gece
merdivendeki ayak seslerini dinledim,
gelen sensindir diye.
Sen yoktun...
- 2-
Her yağmurla birlikte
hüzün de yağdı bu kentin üzerine.
Bulutlar yalnızlığın işaretiydi benim için.
Beni ıslatan yağmur olmadı.
Ben senin özleminle
sırılsıklamdım her mevsim.
Hayat merhaba dedi bahara çiçek çiçek.
Uzun kıştan sonra
gelmez dediğim
göçmen kuşların dönüşünü gördüm.
Sen yoktun...
. Bir trenden inersin sandım.
Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım.
Ya da yolculuklara vurdum kendimi.
Kimsenin uğramadığı köylere,a
dı duyulmamış kasabalara gittim.
Senden bir iz aradım.
Sen yoktun...
Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi.
Hep sensiz gemiler geçti limanlardan.
Ben gemicilerin hasret türkülerine eşlik ettim. Sen yoktun..
Gözümden bir tek damla yaş akmadı.
Onlar sana aitti sana kalmalıydı.
Kimselere söyleyemedim acılarımı.
Bekleyişimin öyküsünü kimselere anlatamadım. Nice fırtınalar koptu yüreğimde.
Dalgalar dövdü hayallerimi.
Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım. İçimi dökecek bir insan aradım.
Sen yoktun...
Her gece ay paramparça oldu.
Her gece yıldızlar birer birer düştü sokaklara. Yıldızları saçına takıp gelmeni bekledim
ve bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı.
SEN YOKTUN..................
" Faili meçhul değildir aşk
Senin gözlerinde bir ölümdür.
Gidişinle,
Bir viraneye dönse de yüreğim.
Sahipsiz değildir asla bu mezar
Keops ve Kefren'i kıskandıracak kadar büyük
İçinde senin adın gömülüdür........."
:" Aşk dostluğa sormuş. Ben varken sen ne işe yararsın?
Dostluk cevap vermiş ;
sen yokken ben senin akıttığın gözyaşlarını silerim....".
" Düşündüm
Kötü insanlar yüzünden
İyi insan olmaktan vazgeçilir mi? "
“Uyandım baktım ki sabah olmuş.
Ah! Ne umutlar doğmuş içime...
Sevinçle haykırdım gökyüzüne.
Günaydın
Günaydın mahalleye,
Köşedeki muhallebiciye,
Sokaktaki simitçiye...
Günaydın dostluğun ve bir lokma ekmeğin kıymetini bilene...
Denize, güneşe...
İyiliğe, güzelliğe...
Sevgiyle,
Günaydın!
Aynı göğün altında yaşayan herkese..."
Kural dışı sevgiler gerek bize.
Birini sevecekseniz kitap gibi sevin.
Okumayı bilmeyen insanlara inat.
İki yakası bir araya gelmeyen İstanbul’a inat.
Kaybetme korkusunu ilk defa öğrenir gibi sevin.
Kız kulesine karşıdan değil de yakından bakar gibi,
Galata kulesini anlar gibi sevin.
”Aklım kalmasın varınca haber et”cümlesinin
samimiyetiyle sevin.
Bir Hüsnü Arkan ezgisi dinler gibi…
Ezginin günlüğünün, çocukluğunda hep 17 yaşınızda
kalır gibi sevin birini.
Bir kadını, dünyanın onun kirpiklerinin ucunda
bittiğine inanır gibi sevin.
Çocukça saçmalıklarla sevin birbirinizi.
İlk defa elma şekerini yer gibi,
pamuk şekerin pembeliğinde sever gibi…
Aklınız kalır ya dinlemediğiniz şarkılarda,
okumadığınız şiirler de,
söylenmemiş sahipsiz bir türkü gibi sevin.
Denize kıyısı olmayan kentlerin insanları gibi,
sonradan ekleyin maviyi aşka…
İnsanın seveceği tutunca,
iyisini kötüsünü ayırt edemiyor kalbi.
Gitmenin kalmaktan daha zor olduğunu
kanıtlar gibi sevin birisini.
Çaya kaç şeker attığını unutmayın.
Sigarasının markasını, kahvesinin koyuluğunu,
çayının demini, en son neye ağladığını, parfümünü, gömleğini…
Boynu yokmuş gibi elmacık kemiğinin üstünden
öper gibi sevin birbirinizi.
Sabah hiç olmayacakmış, umut halen varmış gibi…
Sevda sana, bana, bize asla sarılmayacak sen onun yakasına yapış.
Bırakma. İzin verme gitmesine.
Gitme de.
O düşlediğimiz umutlar hep böyle kalsın.
Hâlâ yapabiliyorken;
‘ulan ne çok sevmişiz’ diyebileceğiniz kadar çok çok sevin.
Ama mutlaka insan gibi sevin..,...."
" Cehalet ne güzel lan ..
Herşeyi biliyorsun..."
Yapma kardeşim.
Kendini uyanmış görüp, başka birini uykuda görme.
Kendini âlim görüp, başkasını cahil görme.
Kendini fark ehli görüp, başkasını fark etmiyor sanma.
Yapma kardeşim.
Kendini yüce görüp, Allah’ın diğer bir kulunu hor görme.
Kendini seçilmiş görüp, başka birini dışlama.
Kendini Allah’a yakın sanıp, başkasını uzak sanma.
Yapma kardeşim.
Etme kardeşim.
Kendini, Müslüman, Hristiyan, Mûsevi görüp, başkasını kâfir ilan etme.
Kendini şeriatlı görüp, başkasını şeriatsız görme.
Kendini cennetlik sanıp, başkasını cehennemlik ilan etme.
Yapma kardeşim.
Etme kardeşim.
Kendini mehdi, mesih, evliya sanıp, başkalarını günahkârlar olarak görme.
Kendini Evrenin görevlilerinden görüp, başkalarını kendi kulun sanma.
Kendini “sirius” dan haber aldığını iddia edip, başkalarını bilgiden yoksun görme.
Kendini Dünya’nın sorumlularından biri sanıp, başkalarını sana muhtaç sanma.
Yapma kardeşim.
Etme kardeşim.
Kendini Kâmil görüp, başkasını câhil görme.
Kendini kültürlü görüp, başkasını kültürsüz görme.
Kendini kartal görüp, başkasını sinek olarak görme.
Yapma kardeşim.
Hiç kimseyi yargılama.
Hiç kimseyi inancından dolayı dışlama.
Hiç kimseyi, dini farklı yorumluyor diye din dışı sayma.
Yapma kardeşim.
İnsanları renklerine göre, cinsiyetine göre, milletine göre, inanç yoluna göre ayırma.
Kendi topluluğunu üstün görüp, başka toplulukları yok sayma.
Gel kardeşim iyi bak.
Varlığın geldiği kaynağı iyi gör.
Tüm varlığı tutan ilâhî kudreti iyi anla.
Tüm varlığın birbiriyle olan bağını çok iyi anla.
Varlığa iyi bak kardeşim.
Bil ki her varlık, Allah’ın tecelli tezâhürüdür.
Bil ki her varlık, Allah’ın sıfatlarıyla donatılmıştır.
Bil ki her varlık, Allah’ın zâtıyla tutulmaktadır.
Bil ki hor gördüğün kimsenin vücûdu da
Allah’tan gayrı değildir.
Köyde ki bir çiftçi de tarlasını işleyecek kadar kültürlüdür.
Mahallendeki çöpçü de, sokaklardaki çöpleri toplayacak kadar bilinçlidir.
Fabrikada çalışan işçi de, mesleğini icra edecek kadar bilgilidir, gayretlidir.
Okuma yazma bilmiyor deyip aşağıladığın kişi de, havayı, suyu, toprağı, ateşi iyi okuyacak kadar, çevresini inceleyecek kadar bilgilidir.
Yapma kardeşim.
Kendini yüce, başkasını hor görerek, kendini kibir zindanına düşürme.
Kibre düşerek Allah’ın rahmetinden uzaklaşma.
Bil ki tüm kalbleri attıran Allah’tır.
İnsan’dan nefes aldırıp verdiren Allah’tır.
Vücûdlarda her an işleyen Allah’tır.
Yapma kardeşim.
Etme kardeşim.
Kibre düşme kardeşim.
Ayrımcılık içinde olma.
Hor görme yaratılan hiçbir şeyi.
Yaratılan her varlıkta Allah’ı gör.
Kendini varlıktan ayrı görme.
Hucurât Sûresi 13: Ey insanlar! Biz sizi, bir erkek ve bir kadından yarattık ve halklar halinde, kabileler halinde çoğalttık, birbirinizi tanımanız ve yardım etmeniz için.
Yûnus Sûresi 26: Güzel haller içinde olmak, hep yararlı işler yapmak ve daha fazlası o kimseler içindir ve onların yüzlerinde karamsarlık yoktur ve onlarda hor görme hâli yoktur. İşte onlar huzur sahibidirler, onlar devamlı o hallerle hareket ederler.
Nasreddin hoca yolda giderken dilencinin biri der ki bir akçe ver senin için dua edeyim ..
Hoca derki al akceyi ama dua istemem ..
Dilenci Niye deyince yaptığın dua makbul olsa kendine olurdu faydan ....
Âlimim diyen cahildir. "
(Taberani )
Dayan be yüreğim...
dayan..
kıyamet değil kopan...
birkaç çürük ip...
dehleyip layığına alayını...
açılmak var pupa yelken....
kalmazsa kalmasın dost most...
yalnızlık pahalı post gerçi ya....
yakışır aslanıma.....
dayan be yüreğim dayan...
o fırtınada yikilmadiysan..
yıkılmak yok sana.....
". Aşk mı
Tövbe.....
Üç harflilerden korkacaksın..."
". Hırsızlar çok kalabalıktı...
Herşeyimizi çaldılar..."
Ben bir insanı sevmediğimi onu dualarımda unuttuğum zaman
ANLARIM...
"Sen beni kötü ,. kendini iyi gördükçe ;
ne bana kötülük ulaşır ,
ne sana iyilik......"
Ensari
". İnsanlar o kadar acımasız ki;
kimi nereye koyduysam bulamıyorum..."
" Kimse kalmayacak buralarda
Bir ben birde terkedilmiş bir sokak kedisi
Çakılı kaldığım bu şehirde
Herkes toparlayıp gidecek ayak izlerini ."
". Bu dünyada neyi çok istersen
İmtihanındır..."
Rumî
". Yüreğim geniş yollarım dar
Bana bir yalan söyle
Bu gece çok ihtiyacım var..."
Cismaniden semaviye
Avuçlar semada kalbim niyazda,
Gönlümde mahşeri yaşıyorum ben,
Âhir olan sen.
Titriyor bedenim sanki ayazda,
Aşkın ateşinde üşüyorum ben,
Zâhir olan sen.
Düşen yaprağıma dönüp bakmadım.
Hayat ağacıma çivi çakmadım.
Her gün ‘’Eyvah!’’ diye ağıt yakmadım.
Şimdi şu hâlime şaşıyorum ben,
Kâdir olan sen.
Ruhumu ezip de çekmedim cefa.
Cananımdan başka görmedim vefa.
Dünya mezrasında sürerken sefa,
Gayya kuyusuna düşüyorum ben,
Habîr olan sen.
Bu dünya bizlere Rab’dan hediye.
Lâyıkıyla kulluk etmedim niye?
Günahı, sevabı bilirim diye,
Galiba haddimi aşıyorum ben,
Kebîr olan sen....."
"Hadi..
Ben kırıldım...
Toparlamaktamı..
Gelmedi
Aklına...."
" Aşkın bitmesi değildi şiirleşen
bir ayrılığın iziydi... "
"giderim
bir kurşun gibi çıplak
bir harf gibi yapayalnız
giderim
bütün mevsimleri arkamda bırakıp....."
Bitti.....
". Kimsenin üzerine fazla düşme..
Ya bıktırırsın...
Ya değerin düşer kirilirsin...
Haklı iken haksız olursun...
Ya da nefesin biter yorulursun..."