Evet, bir insanı değerlendirmek ve onun ruhunu tanımak istiyorsanız nasıl sustuğuna, nasıl konuştuğuna ya da nasıl ağladığına; Hatta en soylu idealler konusunda nasıl heyecanlandığına değil, onun nasıl güldüğüne bakın. Eğer güzel gülüyorsa o insan güzel bir insandır...!
Az önce seni özlediğimi fark ettim… Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim. Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl. Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma. Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun. Ağladım, ağladım...!
Bazı adamlar, bazı kadınların asla gidemedikleri o şehirleridir. Ve o şehirlerin köprülerinden denize attıkları hikayeleridir.
Bazı adamlar, saat gecenin üçü, kapıdaki "rahatsız etmeyin" yazısı, telefondaki kapsama alanı dışı, doğum günü pastasındaki eksik mum, kesilen saçlardaki yalnızlık, aynanın kırık camıdır...
Ve bazı adamlar, bu mektubu okurken, bazı kadınlar hayallerinin topuklarını kırıp yalınayak dönerler evlerine . .
Bugün hiç yazı yazmasam diyorum, Gitsem bir dağ başına, Gitsem, kır çiçekleri toplasam. Bunları bir demet yapsam, Desem ki; Bu çiçeğin adı, erdem, Bunun adı onur, Bunun inanç ...!
Ve bir gün birisi gelir, Yeniden şekillendirir hayatını, aklını, yüreğini… Bir daha hissedemem dediğin ne varsa hisseder ve yaşarsın. Öyle bir an gelir ki; Sonsuzluğun oluverir...
Özledim sesini ne olur konuş Bir gül açtır zamanların ötesinden Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel Gök mavisinden, deniz mavisinden Bana bir şarkı söyle İçimde bir şey kımıldıyor Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum Bir baksana ne haldeyim deli divane Yaralıyım, çaresizim umutsuzum Bana bir şarkı söyle Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt Dökül karanlığıma ışıklar gibi Al beni, en uzaklara götür Sesin, aksın içimde bir pınar gibi Bana bir şarkı söyle Bütün renkleri kat birbirine...
Bence de herkes içinden geldiği gibi yazmalı, fakat bu konudaki en önemli ayrıntı herkesin önce içini adam gibi doldurması lazım ki içten gelenler yazılmaya değsin.
sen ki temmuz gecelerinin yıldızı yüzün ayın ondördü gözlerin insanın başını döndürmekte dilini anlamak için beş ayrı gramer bitirdim yetmedi değişik dinlerde tavaf ettim mabetleri anadolu lehçeleri kafi gelmedi seni anlatmaya
Her ne olursa olsun gülümse diyorum.
İçindeki umudu, sevinci yaşat. Ve hep dışarı çıkmaya çalışan hüzne inat, Herkese ve her şeye inat;
Gülümse...!
Yılmaz GÜNEY.
Sabahlara hiç küsmem ben.
Üşenmem umudu beklemekten.
Mevsim kışmış ne fark eder,
Gözümün değil.
Yüreğimin gördüğüdür bahar.
.
.
Evet, bir insanı değerlendirmek ve onun ruhunu tanımak istiyorsanız nasıl sustuğuna, nasıl konuştuğuna ya da nasıl ağladığına;
Hatta en soylu idealler konusunda nasıl heyecanlandığına değil, onun nasıl güldüğüne bakın.
Eğer güzel gülüyorsa o insan güzel bir insandır...!
Fyodor DOSTOYEVSKİ
Her Kalbe Bahar Gelir Ama Bazıları Çiçek Açar
e.k
.
.
Az önce seni özlediğimi fark ettim…
Biliyorum bunu sana defalarca söylemişliğim var, ama bu defa çok daha başka özlemekteyim.
Fotoğrafını izledim biraz, orada gülümsüyorsun, gözlerin ışıl ışıl.
Sanki canlanıp sarılacak gibisin boynuma.
Ben hiç gider miyim deli?’ der gibi bakıyorsun.
Ağladım, ağladım...!
E.K
Bazı adamlar, bazı kadınların asla gidemedikleri o şehirleridir.
Ve o şehirlerin köprülerinden denize attıkları hikayeleridir.
Bazı adamlar, saat gecenin üçü, kapıdaki "rahatsız etmeyin" yazısı,
telefondaki kapsama alanı dışı, doğum günü pastasındaki eksik mum, kesilen saçlardaki yalnızlık,
aynanın kırık camıdır...
Ve bazı adamlar, bu mektubu okurken,
bazı kadınlar hayallerinin topuklarını kırıp yalınayak dönerler evlerine
.
.
Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm.
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir.
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum.
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
Turgut Uyar
Bugün hiç yazı yazmasam diyorum,
Gitsem bir dağ başına,
Gitsem, kır çiçekleri toplasam.
Bunları bir demet yapsam,
Desem ki;
Bu çiçeğin adı, erdem,
Bunun adı onur,
Bunun inanç ...!
UğurMumcu
.
.
Seviyorum içimdeki alıngan ama haylaz çocuğu.
Sever,
Kırılır,
Küser,
Hayata omuz silker. Ama göz ucuyla hep bir gülücük bekler gökyüzünden
.
.
Bir gülüşüne,
dört mevsim sığmış.
Dışarı da şimdi zemheri kışmış.
Kimin umurunda
Ahmed Arif.
.
.
Acı, her zaman olgunlaştırmaz. Bazen küstürür.
Çocuk bırakır bir köşede,
kimseler anlamaz...!
La Edri
.
.
Ne bileyim işte,
sebepsiz yere çiçekler alsın adamlar.
Ve sebepsiz yere gülebilsin kadınlar...
Didem Madak
.
.
Sokağından geçesim, yüzünü göresim var.
Üstelik kar yağıyor.
Sen de ısınasım, dünya'yı unutasım var...
Seçil OĞUZ
.
.
Yine de bir deliye danış.
Çünkü; akıllılar beyinleriyle, deliler yürekleriyle düşünürler.
Ve yürek beyinden daha az yanılır...
.
.
Herkesin bir cam kenarı vardır.
Durup düşündüğü, kaybedip bulduğu
Ağlayıp sustuğu
.
.
Öyle yorgunum ki.
Az söylesem, çok anlasan.
Olur mu...?
Birhan Eroğlu
.
.
Ve bir gün birisi gelir,
Yeniden şekillendirir hayatını,
aklını, yüreğini…
Bir daha hissedemem dediğin ne varsa
hisseder ve yaşarsın.
Öyle bir an gelir ki;
Sonsuzluğun oluverir...
Can Yücel
.
.
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin, aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine...
Ümit Yaşar Oğuzcan
.
.
Sana geberesiye hasretim var,
işte bu kadar..
Nazım Hikmet
.
.
Bu gece her zaman olduğu gibi, seninle aklım değil,
yüreğim konuşuyor.
Seni seviyorum...!
Nazım Hikmet
.
.
"Sokak lambası gibi olma ey yar. Kime yandığın belli olsun." - Necip Fazıl Kısakürek
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz hepimizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi...
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...
sevgi saygı ve şükranla varlığına
.
.
Edebiyat
Gece durgundur, perdesi saklar hayallerimizi..
Elif Şafak
.
.
Gün biter, gülüşün kalır bende...
Ahmet Telli
.
.
Kimse kendinden bir yere gitmiyor.
Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek.
Şükrü Erbaş
.
.
Irmak kenarı dar patika yoldayım
Kimi taş kaya dolu
Kimi dikenli çalı
Manzarada bir hoş ki
Nefes içinde yüreğim, acılardan firarda
''Feride tütünü türküye banar da içerdi.''
Bence de herkes içinden geldiği gibi yazmalı, fakat bu konudaki en önemli ayrıntı herkesin önce içini adam gibi doldurması lazım ki içten gelenler yazılmaya değsin.
sen ki temmuz gecelerinin yıldızı
yüzün ayın ondördü
gözlerin insanın başını döndürmekte
dilini anlamak için beş ayrı gramer bitirdim
yetmedi değişik dinlerde tavaf ettim mabetleri
anadolu lehçeleri kafi gelmedi seni anlatmaya
"...bir hayat mahcup ve duru
Tanrım,gülleri
ve sessiz harfleri koru."
#ibrahimtenekeci