Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Godot'yu Beklerken sizce ne demek, Godot'yu Beklerken size neyi çağrıştırıyor?

Godot'yu Beklerken terimi Ultimate tarafından tarihinde eklendi

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Nadir rastlanan bir güzelliği hep yanında görmek ister şair de filozof da, Güçlüyüm diyenin ruhu göç eder bilinmezliğe, dur diyemezsin bu gidişe hiçbir şekilde, Kalp de akıl da o güneşi tutmak ister, her akıntı uzaklaştırmasın diye! Paylaşılan sözler, gidilen yollar birleştirir en sapkın benlikleri! Düşünür savrulmak ister en derin alemlere, yeter ki yanında olsun nadir rastlanan sevgili! O parlak ışık gücüne güç katar ansızın, Kendini kaybetmesinde dahi sır vardır o an arayıcının. Ne aradığını, ne sorduğunu ancak yanındaki nadirle bilir. Çünkü o nadirin bakışları artık kendi algısı ile birdir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Türkiye'de sosyolojinin kullanım biçimi, ütüyle tost yapmaya benzemektedir. (Besim Dellaloğlu)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Üretim ve tüketim çarkının bir parçasıyken özgür kalmak, değer üretmek ve değer üzerine düşünmek zordur.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gençliğinle yaşlılığını kesin çizgilerle ayıramazsın. Akan hayatın içinde ikisi birbirine girer. İnsan iki tarafa da gelir gider. Sevdiğin zaman da yaşarsın benzerini. Karşında duranın aşkıyla karakterini ayrıştıramazsın. Bu iç içeliğin ömür boyu sürmesi kimini deli eder kimini asi!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kendi hayatlarını ilgiye değer bulmayanlar, içlerindeki kapanmayan boşluğu starların hayatına dalarak kapatmaya çalışırlar. Medyanın her gün beslemeyi pek iyi bildiği tuhaflıklar karşısında büyülenmemiz, sıkıntılı bilincimizin meyvesidir. Durmaksızın haz peşinde koşmamız, bizi çevreleyen boşluk karşısındaki kaygımızı açıkça ortaya koyar. (Lars Svendsen)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bütün vaktini yanlış birtakım tahminlerde bulunmakla geçiren kıskançlığın, gerçeği keşfetmeye gelince ne yoksul bir hayal gücü sergilediği şaşılacak şeydir. Sadece kazanmanın önemli olduğu iskambil oyunlarında ve savaşta blöfe karşı durabilsek de aşkın ve kıskançlığın, hele hele acının yarattığı koşullar çok farklıdır. Seni unutmaya çalışmak, tüm mevsimleri unutmak kadar zordu! (Marcel Proust)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sokaklarda arabalar, ayı kürkü serili kızaklar bir o yana bir bu yana koşturuyordu. Yaya kaldırımlarından da birbirine karışmış bir halde basit halkla birlikte tüccarlar, hanımefendiler geçiyordu. Hem zenginlik hem yoksulluk aynı derecede kötü gözüküyordu Fyodor’un gözüne. Kimisi arabalara kurulmuş gidiyor, kimi avazı çıktığınca türkü söylüyor ya da armonika çalıyordu. Ölümden sonra herkesi bekleyen yer aynı gömüklüktü. Şeytana değil ruhunun tümünü yarısını vermeye değecek şey yoktu yeryüzünde. (Anton Çehov-Kunduracı ile iblis)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Yalnızlık tanık olduğunuz şeyi bir başkasının da tanık olmasını sağlayamamak, deneyimlediğiniz hisse bir başkasını ortak edememektir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kitle: Kendisinden başka derdi olmayan insanlardan oluşan yığına kitle denir. Kitlelerin toplumsal duyarlılığı yok denecek kadar azdır. Kitleler kendilerinden başka oluşumları düşünmezler. Ahlaki kaidelerini yeterli bulur, geliştirmeye gerek duymazlar. Kitleler kısa vadede belli bir standardı yakalayan kendini muhafaza eden ancak uzun vadede patlayan bir balon gibidir. Kendisinden başka şeyleri de kafasına takan, dert edinen, toplumsal gelişime destek vermek isteyen, ihtiyaçlar piramidinin tepesine çıkıp artık başkaları için de bir şeyler yapma çabasına giren kişilere ise seçkin denir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsan öyle karışıktır ki insanlar, insanı kendi oluşturdukları insan tasarımlarına indirgeyememektedir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Çevrenize şöyle bir bakıverin. Kan nehir gibi akıyor. Hem de neşe ile! Şampanya gibi. En zarif kan dökücülerin hemen hepsi en uygar beyefendiler deniyor. İsimlerinin bilinmemesi çokça olmalarındandır. (Fyodor Dostoyevsky)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bir düşünür; ‘’Ölüme bu korkunç görünümü getiren hekimlerle papazlardır!’’ der. Onu hayalimizin korkunçlaştırdığı dehşetlerden soyarak incelemeliyiz. Kendisinden önce can çekişme acılarından ölüm sorumlu değildir. Bütün hastalıklar gibi bu son işkenceler de hayata aittir. Ölüme yenilmemek için sırnaşıp duruverir. Bizi dehşete düşüren işte bu didişmenin seyredilmesidir. Can çekilince acılar birden kesiliverir. Ondan ötede bir şey yok. Bazı çaresiz olaylarda acı çekenleri kurtarmak için öldürmek istemiyorlar mı? Ölümün gerektiğinde kurtarıcı bir kuvvet olarak başvurulduğunu görüyoruz. (Hüseyin Rahmi Gürpınar-Hayat ve ölüm)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Belirsizlik insanın en doğal durumudur. Ama insan bu belirsizliğin içinde alan yaratmak yerine başkalarına sığınır. Bu bir tür kaçıştır. (Soren Kierkegaard-Ya ya da)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Rahatlamanın birinci şartı, hiçbir şeyi kişisel algılamamaktır. Herkes kendi zihninde olup bitenlere göre eyler, kendi savaşını verir, kendini suçlar, cezalandırır ya da ödüllendirir. Etraftakiler o an sadece sahneyi renklendiren görüntülerden ibarettir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    ‘’Bu iskemle üzerine oturanı aptala çevirir.’’ şeklinde bir inanış ortaya atılsa ve bu inanışı ortaya atanlar hakikaten o iskemleye hiç oturmasa, sonraki nesiller o iskemlenin oturanı aptala çevireceğine yönelik bir inanış geliştirirler. Kısa süre sonra o iskemle ile ilgili kabuslar görenler bile olur. Kimisi o lanetli iskemleyi yok etmek isteyecek, kimisi de o iskemleye dokunmanın çok daha büyük bir lanet getireceğine inanacaktır. İşte insanlık tarihi bu tarz inançlarla gelmiştir günümüzde. Yalana inanırsak, yalancılar tarafından felaketlere sürükleniriz. Büyük savaşlar bile bu yalanlalarla, bu kötülemelerle başlar. (Don Miguel Ruiz)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kurtuluşun failini dışarıda arayanlar, kulluk etmeye mahkumdurlar. Özgürlük de mutluluk gibi içeride bulunan gücün, güneşin, ışığın yansımalarıdır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hegel, Kant’ın diyalektik hakkındaki görüşlerine katılıyordu ancak onları eksik buluyordu. Bu yüzden diyalektiği, değişimin kendi iç çelişkileriyle açıklayan bir kavram haline getirdi. Böylece söylemsel diyalektiğin yerini doğal süreç diyalektiği aldı. Hegelci diyalektik aslında Herakleitos’un karşıtların birliği ilkesine dayanır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Ne düşündüğümüz sorusuyla o denli meşgulüzdür ki bilinçaltımızın bizim hakkımızda ne düşündüğünü sormayı tamamen unutmuşuzdur. (Carl Gustav Jung)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    En uzak durduğunuz, en korktuğunuz, aklınıza ya da ruhunuza en itici gelen, bazen de en görmezden geldiğiniz şeyler, aslında hayat kitabının üniteleridir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İçsel çatışmalar dönüştürücü, geliştiricidir. Onları doğru yorumladığınız takdirde... 21.asırda bu kadar yıkım, bu kadar zulüm ve bu kadar çaresizliğin tekrar tekrar yaşanması onları nasıl işleyeceğini bilememiş benliklerden ötürüdür.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Nasıl zarar verdiğini, nasıl yıktığını anlamamış bilinçsiz varlık, nasıl kurtaracağını, nasıl tamir edeceğini anlamış bilinçli bir varlığa evrilemez.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Mal, ömrün huzur ve asayişi içindir. Ömür, mal cem eylemek için değildir.(Sadi Şirazi)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hangi filozof hakikat budur diyerek nokta koymuştur ki arayışına! Koymamıştır. Dememiştir. Böyle bir güce, böyle bir yetiye sahip olmamıştır. Bedenen ve zihnen müsait değildir belki de insan hakikati bütünüyle yutmaya, içinde tutmaya, içinden dışarı çıkarmaya! Ama bizi çağırır filozof. Özellikle çağırır. Mutluluk ve zevk-i sefa diyarına olmasa da hakikate yolculuğa!


  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kişi kendi parasını harcıyorsa fiyat da önemlidir kalite de. Başkasının parasını kendisi için harcıyorsa fiyat önemli değildir. Kalite ise önemlidir. Kendi parasını başkası için harcıyorsa fiyat önemlidir. Kalite önem taşımaz. Başkasının parasını başkası için harcıyorsa fiyat da kalite de önemli değildir. (Milton Friedman)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hiçbir şey önceden düşündüğümüz gibi olmuyor. Hatta düşünmediğimiz gibi de olmuyor. Sadece oluyor. Hayatla birlikte akabiliyor isek ne ala! Yoksa şaşırıp kalıyoruz. Bir atık, bir safra gibi bizi bir kenara atıp geçiyor. Şaşmaz bir kararlılıkla kendi yolunu izliyor. Başka birinin hayatını yaşıyor hissi kalıyor bizde sadece. (Saba Altınsay-Faili malum)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Savaş iki farklı tarafın birbirini imha etme çabası değil, birbirine kendi iradesini kabul ettirme çabasıdır. Savaş organize bir çatışmadır. Meseleye şer ekseninden bakarsanız, yani taraflardan birine iyi diğerine kötü, birine haklı diğerine haksız derseniz o savaş bitmez. Bir kısır döngüye girilir. (Carl Schmitt)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İtalya, yaratıcı zekanın kudret ve azametini bütün dünyaya kabul ettirmiştir. Gelgelelim İtalya’nın hemen karşısında yer alan Korsika adası ise ilk çağların basitliği içinde kalmış, bu çerçevenin dışına çıkamamıştır. İnsan bu adada, bu adanın kaba yapılı evlerinde aile kavgalarına, kıskançlıklara, geçimsizliklere rastlayamaz. Bu evlerde hayat sanki donmuş kalmıştır. Bu adada ben bir ay boyunca sanki dünyanın sonundaymışım gibi bir hisse kapılmıştım. (Guy De Maupassant-Mutluluk)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Olmamasına razıyım. Oluyormuş gibi olmasın yeter. (Franz Kafka-Dönüşüm)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Çeşitli konularda doğru bilgiye sahip olduğunu düşünmek insanı yanıltabilir. Bilgiye ulaşmanın ilk adımı kişinin bilgisizliğini kabul etmesidir. Bu bir bilgelik göstergesidir çünkü cehaletini kabul eden kişi öğrenmeye ve araştırmaya açık hale gelir. Cehaleti kabul etmek bilgiye ulaşmanın ön koşuludur. Bir şey bilmediğini kabul eden kişi gerçek bilginin peşine daha rahat düşer. (Platon)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Çatışma, toplumsal çıkarla bireysel çıkarın çelişmesi sonucu ortaya çıkar. (Spinoza)