Gittin, kapandı kapılar.. Artık ne gül reçellerinin kokusu, Ne de sıcacık bakan gözlerin var.. Özlemek mi ? Yetmez anlatamaya, Senin yokluğun can yakar. Yüreğimde bir sevmek, Bir sevmek var. Senden bana yadigar
Geri getirecek misin güneşlerini? Donuk gözlerim özlüyor seni. Ne yaparım ki güneşsiz, sensiz? Kopuk köklerim bekliyor seni. Geri getirecek misin ellerimi? Güdük bileklerim özlüyor seni. Ne yaparım ki elsiz, sensiz? Çürük isteklerim bekliyor seni. Geri getirecek misin ışıklarını? Soğuk kağıtlarım özlüyor seni. Ne yazarım ki ışıksız, sensiz? Boğuk harflerim bekliyor seni. Geri getirecek misin ellerimi? Kırık sözcüklerim özlüyor seni. Ne yazarım ki elsiz, sessiz? Yıkık tümcelerim bekliyor seni. Bekleyeceğim Gene de. Hiçbir tekne getirmese de seni— Getirene dek Hiçbir tekne. Gene de..
Zaman can çekişiyor şimdi Göçüğü altında eski aşkların Yüzün derin bir kılıç izi aklımda Daralır kör akrebin parantezi kadar Sürgit yanılsamadır dönüp geldiğim Kimin kıyısında dursam artık Bir rengin usul usul dağılışı gibiyim
/ Unutma, kırmızı olur aşkbatımları /
İnsan kendine eskir Zaman, sık yıkanan iç çamaşırlarda Zaman ki uzaklıktır ağrılı Vedasız çekip gitmesidir bir günün Bir sigaranın sessiz tükenişi dumanlı Ve gizli aşklara sığınaktır deniz kabukları
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım Bu gece dağ başları kadar yalnızım Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından Dudaklarımda eski bir mektep türküsü Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim Gözlerim gözlerini arıyor durmadan Nerdesin?
Ben, bu hikâyeden sessiz sedasız nasıl çıkıp gideceğim ? Küskünlükte var kalbimde pişmanlıkta. Hala küle dönmedim, Hala yanıyorum. Hiçbirşeyden vazgeçmedim, Kimseyi affetmiyorum.
Hiç değilse bir gece. Meydan okusaydık kadere. Rest çekseydik hasrete,, nokta koysaydık özleme. Hiç değilse bir gece, sarmaş dolaş yürüseydik sokaklarda,. Sırılsıklam ıslansaydık, yağan yağmurlarda.
Gecelerde senin şarkın söylenir, Senin kokun vardır şehrin sokaklarında. Yıldızlar senin güzelliğini almıştır, Yüreğimin sana hasret yalnızlığında. Oturmuşum bu gece, Yalnızlığımla bir masaya. Elimde bir kadeh şarap, Sana içiyorum. Efkarlanıyorum. Uzaklarda bir kır çiçeği misali açanım, Sana, Sana içiyorum. Çölde bir kum tanesi yalnızlığında bu gece, Aşkının rüzgarıyla, Sana, Sana geliyorum. Oturmuşum bu gece, Yalnızlığımla bir masaya, Elimde bir kadeh şarap, Sana, Sana içiyorum. Gözlerin düşüyor geceme, İpek saçların rüzgarda uçuşuyor, Bir rüzgar ki ta uzaklardan seni getiriyor, Seni, Seni içiyorum bu gece. Yüreğimin cehennem sıcağı yangınlarında, Senle yanıyorum. Seni, Seni istiyorum bu gece. Efkarlanıyorum, Ve de hasretim kokuna. Sana, Sana içiyorum bu gece.
Bugün hiç özlemedin mi beni? Bugün de mi geçmedim aklının kıyılarından? Bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana. Anlamıyor musun ? Gökyüzü güneş olsa. Sensiz karanlıktayım.
Gelmezsen yeminli gülmez talihim Senin ellerinde ölüm tarihim' Geçmiş zamanları sildim takvimden Sana ayarladım bütün saatleri Sana hazırladım bütün yarınları Gel.
Bütün papatyalı sokakları sereceğim ayaklarına Bütün gecelere bembeyaz elbiseler giydireceğim Bir yastık gibi hazır kollarım ipek uykularına Gel.
Gözlerim tetikte dönüşünü bekliyor Ellerim sana yaşanmamış mutluluklar örüyor Bir kuş gibi bırakacağım kalbimi avuçlarına Gel.
Gel. Dudaklarında dudaklarımın tuzu Bakışlarında yüreğimin buzu Ayak sesinde mutluluğun dizi çözülsün artık Gel.
Çoktan tutuşmaya hazır seninle Bu can bu beden bu yürek yangını kül Kapıda zil masamda mum vazomda gül Seni bekliyor Gel.
Gel. İçimde bir telaş bir heyecan bir düğün Sevinçten ölmezsem eğer döndüğün gün Seninle yepyeni bir tarih yazacağım Gel.
Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı Sen benim eş ruhumsun Unutmuş olsan hissederdim Unutmuş olsan yanımda durmazdı Her sabah hayalin Seni görmek için geri geldim Sen gideli çok olmuş Nereye gidersen git Çantanda bir resmim Aklında gülüşüm olsun Ben seni gerçekten sevdim Bitmez demiştim bitmedi
Sensizligin hüznü çöker her aksam içime, Buram buram sen kokar Bu sokaklar bu caddeler Ayak izlerin hala orada duruyor Köşe başında gölgen beni bekliyor sanki Kor atesler icinde yanar kavrulur şu gonlum Sönmek bilmeden köşe bucak ararım seni
Rüyalar bile geceleri bekler Gizlice görünmek için. Yüreğimdesin, saklısında içimin Gizlice sevgilim Kimse bilmesin üzgünlüğümü Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu En gizli kuytularında ömrümün Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı Canımı tutuşturan özlem gibi Özlüyorum derin yokoluşta Gizlice sevgilimi.
Sen varken kötü diye bir şey bilmiyordum Mutsuzluklar, bu karalar yaşamda yoktu Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu Sensiz esenliğimin üstünü çizmişler. Nicedir bir pencereden deniz güzel değil Nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimden. Sen gel beni yeni vakitlere çıkar.
Sen sanıyorsun ki, bütün palyaçolar mutlu, bütün makyajlı kadınlar güzel, her yüzüne gülen, seni gerçekten seviyor. Ah benim güzelim, güzel yüreklim, yüreği güzelim, ah !
Nadir insanlar öldükleri gün doğarlar! Mustafa Kemal Atatürk’ de onlardan biriydi. Ve ölene kadar vatanı için yaşadı, 10 Kasım 1938 saat:09.05 itibariyle kalplerde dirilmiş neredeyse bir asra yakın zamandır da sevgisi hiç bitmeyen ve hiç bitmeyecek olan o büyük dahiyi saygı, sevgi, hürmet ve minnetle, rahmetle anıyorum mekanın kalplerdeki kadar güzel olsun diliyorum. Çünkü Allah sevdiği kulunu sevdirirmiş. Ruhun şad olsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ata kızı:(
Ç'ağrı boşlukları arasında siyah beyaz resimlerini gözyaşı damlaları ile siliyorum
İçim aralık gülleri hüznünde kalma diken tarifelerin...
Boğaz düğümlenmesi gün doğumundan parmaklarımda sızın
Afakım gidişine karanlık adaklı
Yürek bağı hasretin avuç yangınımda asırlık ıstırap
Maskesi simam olmuş siman ruhumda nabız
Vurgunluk makamında nefesimde nefesin tütsüsü
Her anışımda ismini, tenimde boy gösteren yaralar sevdan serüveni
Bahse kapalı yüreğim çılgınlık merasiminde biatlısı yüreğinin
Ey gönlüm ateşi, ruhum gıdası
Geçmedi ve geçmeyecekte sen sızılarımın ağıtları…
Keşke., Bir gece vakti gelsen.
Gözlerimden öpsen.
Desen ki;
"Çok yoruldun. Uyu artık. Ben buradayım."
Gittin, kapandı kapılar..
Artık ne gül reçellerinin kokusu,
Ne de sıcacık bakan gözlerin var..
Özlemek mi ?
Yetmez anlatamaya,
Senin yokluğun can yakar.
Yüreğimde bir sevmek,
Bir sevmek var.
Senden bana yadigar
Ben umudumu
Uğruna sabahı zor ettiğim insanın
Hiç umurunda olmadığımı fark etiğimde kaybettim.
Geri getirecek misin güneşlerini?
Donuk gözlerim özlüyor seni.
Ne yaparım ki güneşsiz, sensiz?
Kopuk köklerim bekliyor seni.
Geri getirecek misin ellerimi?
Güdük bileklerim özlüyor seni.
Ne yaparım ki elsiz, sensiz?
Çürük isteklerim bekliyor seni.
Geri getirecek misin ışıklarını?
Soğuk kağıtlarım özlüyor seni.
Ne yazarım ki ışıksız, sensiz?
Boğuk harflerim bekliyor seni.
Geri getirecek misin ellerimi?
Kırık sözcüklerim özlüyor seni.
Ne yazarım ki elsiz, sessiz?
Yıkık tümcelerim bekliyor seni.
Bekleyeceğim
Gene de.
Hiçbir tekne getirmese de seni—
Getirene dek
Hiçbir tekne.
Gene de..
imkansız dedi gurur.
riskli dedi tecrübe.
manasız dedi mantık.
yine de
denemeye değer dedi kalp.
göğü mesken edinelim
sevgim uçursun seni
yüreğimi sıkı sıkıya tut ,
Usulca geçtim yüzünü
Ardında dağlar vardı
rüzgârlar
Kurt izlerinde uluyan zemheriler vardı
/ Çık git yüzünün inkarı olmaya... /
Zaman can çekişiyor şimdi
Göçüğü altında eski aşkların
Yüzün derin bir kılıç izi aklımda
Daralır kör akrebin parantezi kadar
Sürgit yanılsamadır
dönüp geldiğim
Kimin kıyısında dursam artık
Bir rengin usul usul dağılışı gibiyim
/ Unutma, kırmızı olur aşkbatımları /
İnsan kendine eskir
Zaman, sık yıkanan iç çamaşırlarda
Zaman ki uzaklıktır ağrılı
Vedasız çekip gitmesidir bir günün
Bir sigaranın sessiz tükenişi dumanlı
Ve gizli aşklara sığınaktır
deniz kabukları
/ Dön gel, sonsuz uzaklık olmaya..
İkiden bir çıktığında, bir kaldığı yalan!
Sen gidersen ben kalır mıyım o zaman.
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
Ben, bu hikâyeden sessiz sedasız nasıl çıkıp gideceğim ?
Küskünlükte var kalbimde pişmanlıkta.
Hala küle dönmedim,
Hala yanıyorum.
Hiçbirşeyden vazgeçmedim,
Kimseyi affetmiyorum.
Hiç değilse bir gece. Meydan okusaydık kadere.
Rest çekseydik hasrete,, nokta koysaydık özleme.
Hiç değilse bir gece, sarmaş dolaş yürüseydik sokaklarda,.
Sırılsıklam ıslansaydık, yağan yağmurlarda.
Gecelerde senin şarkın söylenir,
Senin kokun vardır şehrin sokaklarında.
Yıldızlar senin güzelliğini almıştır,
Yüreğimin sana hasret yalnızlığında.
Oturmuşum bu gece,
Yalnızlığımla bir masaya.
Elimde bir kadeh şarap,
Sana içiyorum.
Efkarlanıyorum.
Uzaklarda bir kır çiçeği misali açanım,
Sana,
Sana içiyorum.
Çölde bir kum tanesi yalnızlığında bu gece,
Aşkının rüzgarıyla,
Sana,
Sana geliyorum.
Oturmuşum bu gece,
Yalnızlığımla bir masaya,
Elimde bir kadeh şarap,
Sana,
Sana içiyorum.
Gözlerin düşüyor geceme,
İpek saçların rüzgarda uçuşuyor,
Bir rüzgar ki ta uzaklardan seni getiriyor,
Seni,
Seni içiyorum bu gece.
Yüreğimin cehennem sıcağı yangınlarında,
Senle yanıyorum.
Seni,
Seni istiyorum bu gece.
Efkarlanıyorum,
Ve de hasretim kokuna.
Sana,
Sana içiyorum bu gece.
Şimdi sen bilmezsin.
Benim sana dokunmadan sarılmışlığım var.
Bugün hiç özlemedin mi beni?
Bugün de mi geçmedim aklının kıyılarından?
Bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana.
Anlamıyor musun ?
Gökyüzü güneş olsa.
Sensiz karanlıktayım.
Gelmezsen yeminli gülmez talihim
Senin ellerinde ölüm tarihim'
Geçmiş zamanları sildim takvimden
Sana ayarladım bütün saatleri
Sana hazırladım bütün yarınları
Gel.
Bütün papatyalı sokakları sereceğim ayaklarına
Bütün gecelere bembeyaz elbiseler giydireceğim
Bir yastık gibi hazır kollarım ipek uykularına
Gel.
Gözlerim tetikte dönüşünü bekliyor
Ellerim sana yaşanmamış mutluluklar örüyor
Bir kuş gibi bırakacağım kalbimi avuçlarına
Gel.
Gel.
Dudaklarında dudaklarımın tuzu
Bakışlarında yüreğimin buzu
Ayak sesinde mutluluğun dizi çözülsün artık
Gel.
Çoktan tutuşmaya hazır seninle
Bu can bu beden bu yürek yangını kül
Kapıda zil masamda mum vazomda gül
Seni bekliyor
Gel.
Gel.
İçimde bir telaş bir heyecan bir düğün
Sevinçten ölmezsem eğer döndüğün gün
Seninle yepyeni bir tarih yazacağım
Gel.
Yaprak sıkılmıştı ağaçtan. Bahaneydi sonbahar.
?feature=shared
Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı
Sen benim eş ruhumsun
Unutmuş olsan hissederdim
Unutmuş olsan yanımda durmazdı
Her sabah hayalin
Seni görmek için geri geldim
Sen gideli çok olmuş
Nereye gidersen git
Çantanda bir resmim
Aklında gülüşüm olsun
Ben seni gerçekten sevdim
Bitmez demiştim bitmedi
E.Güleryüz
Ne yana dönsem bilemedim
Her yanım aynada sanki kendim
Sensizligin hüznü çöker her aksam içime,
Buram buram sen kokar
Bu sokaklar bu caddeler
Ayak izlerin hala orada duruyor
Köşe başında gölgen beni bekliyor sanki
Kor atesler icinde yanar
kavrulur şu gonlum
Sönmek bilmeden köşe bucak ararım seni
Özlemin,iliklerimi sızlâtacak kadar derinken.
Yokluğunu nasıl anlatayım. Susarak özlüyorum seni
?feature=shared
Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için.
Yüreğimdesin, saklısında içimin
Gizlice sevgilim
Kimse bilmesin üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu
Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlem gibi
Özlüyorum derin yokoluşta
Gizlice sevgilimi.
Bir de özlemek diye bir şey var.
Hangi vakit yakamdan tutsa;
Gözlerimden "yar" süzülür.
''Açar bir gün elbet yeniden
Gönlümüzün çiçekleri.''
SEZAİ KARAKOÇ
Sen varken kötü diye bir şey bilmiyordum
Mutsuzluklar, bu karalar yaşamda yoktu
Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
Sensiz esenliğimin üstünü çizmişler.
Nicedir bir pencereden deniz güzel değil
Nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimden.
Sen gel beni yeni vakitlere çıkar.
Yazıyorum Çünkü içimde susturamadığım bir ses var.
Sen sanıyorsun ki, bütün palyaçolar mutlu, bütün makyajlı kadınlar güzel,
her yüzüne gülen, seni gerçekten seviyor.
Ah benim güzelim,
güzel yüreklim,
yüreği güzelim, ah !
Ben onun yarım bıraktığı bir hikayeyim.
Senin de imtihanın bende hissettiğin hiçbir şeyi , Başka yerde bulamayışın olacak.
Bugün yüreğimden bunlar döküldü
Nadir insanlar öldükleri gün doğarlar!
Mustafa Kemal Atatürk’ de onlardan biriydi. Ve ölene kadar vatanı için yaşadı, 10 Kasım 1938 saat:09.05 itibariyle kalplerde dirilmiş neredeyse bir asra yakın zamandır da sevgisi hiç bitmeyen ve hiç bitmeyecek olan o büyük dahiyi saygı, sevgi, hürmet ve minnetle, rahmetle anıyorum mekanın kalplerdeki kadar güzel olsun diliyorum. Çünkü Allah sevdiği kulunu sevdirirmiş. Ruhun şad olsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Ata kızı:(
Yaratılmışsın,
uzun sabahlar için
buğday tarlaları, usul başlı geyikler yollar için…
Göğsüne düşür beni, yeryüzünün şarkılarını dinleyeyim orada
Gecikirsek alıp başını gider aşkın usul ırmağı -küskün-
dönmez bir daha.