Göğüs boşluğunda, 2 akciğer arasında, sternum'un arkasında, diyafram kası üzerinde ve 4. 5. ve 6. Costae'ların arka yüzünde, üçte ikisi orta çizginin solunda, üçte biri ise sağında yer alan kalbimi bulup kırdın ya helal olsun...
Ömrümü heder ettiğin günlerin ardından Kurtulacağım kalbimi saran kasvetten Ölü toprağı gibi sıkan azabı Atacağım üzerimden Yeniden keşfedeceğim dünyayı İçinde sana yer olmayan Bir hayat kuracağım silbaştan Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak....
Olmayacak eskisi gibi Karışacak renkler birbirine Acılara gebe gecenin ardından Bir başka doğacak güneş Son söylediğim sözün ardından Gözlerimdeki tuzlu nemle Akacaksın içimden Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak....
Aşkı hatırlatan melodileri Hüzzamla değiştireceğim belki Matem tutan gönlümün içine Anılarla gömeceğim seni Herşeyi kapatan bir maske takacağım yüzüme Umarsiz bir gülümseme ile Veda edeceğim sana ait herşeye Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak.......
" Gözlerin diyorum Gözlerin bir baş dönmesi Uçurumun kenarında... Her kadının kendinde görmek istediği Gözlerin yaprağın yeşilinde Ormanın kuytusunda Rivayet odur ki Kuşlar uçuşurmuş gözlerinin haresinde Gözlerin belki ebabil belki anka Gözlerin renk cümbüşü Gözlerin nesli tükenmiş bir ela Söyleyenlerin yalancısıyım İntihara yeltenmiş gökkuşağı Kendinde o rengi bulamayınca Gözlerin diyorum Gözlerin bir isyana davet Bir çift bela Gözlerin günahkâr bir kavîm Gözlerin uymak şeytana Gözlerine biraz derin baksam Avuçlarımda bir yasak elma..."
" Güzel olan her şey yarım kalır. Filmler en güzel yerde sonlanır. Çok mutluyum dediğin yerde, hüzün kendini hatırlatır. Çocukluk kısadır, gençlik azdır ve bebeklik sanki hiç yaşanmamıştır. Vefa azdır, sadakat sınırlıdır. Verilen sözlerin ömrü kısadır. Çok seversin, çok çabuk gider. Güzel rüyalar en güzel yerinde biter. Güzel olan ne varsa, Sevdiğin şarkı gibi hemen bitiverir, Kısacıktır..."
Bir bardak sıcak çay varya.. Neler neler saklar içinde.. Kimi hüzün demler çayında.. Kimi hasreti içer her yudumunda.. Kimi yalnızlığına yoldaş eder.. Kimi muhabbetine şeker.. Çay varya çay.. Anlatamaz onu kelimeler.. Hem ısıtıp hem ferahlatan.. Bir bardak çay olur bazen aşkı anlatan.. Kimine hayata bir mola.. Kimine hayallerini yudumlatan.. Bazen sessiz bir türkü gönüllerde.. Bazen şiir olur akar içine.. Karşılıklı içilen birer bardak çay.. Dünyanın en muhteşem tadı olur.. Sevenlerin gözünde.. Aşka dem.. Acıya merhem.. Dostuğa kıdem olan.. Çay işte
Duvardaki çatlak olmasa, Yapraklar da hayat bulamayacaktı. Kırıldığınız ve yara aldığınızda sabredin. Belkide hayat, çok daha güzel şeyler çıkaracak önümüze…
"Hüzne bulanmadan yaşanmıyorki Olric İlk açılan yaranın bir daha kapanmayacağını İlk kopan fırtınanın ömür boyu dinmeyeceğini Hep ilk olan ne varsa aniden dağiştirileceğini Nereden bilebilirdimki Olric Şehirler değiştiriyorum Olric " içimden şehirler geçiyor sen her durakta duruyor inmiyorsun " lara takılıp kalıyorum Şehirler değişiyor Olric Ben değişiyorum Değiştikçe kanıyorum Dünyada değişiyor Bir " yaşanmışlıklar " olduğu gibi duruyor Sen yok desende Ay dolunay işte. "
Arif'e Sorarlar
Duâ'sı Kabul Olan Birini Bilir misin ?...
Der ki;
Duâ'sı Kabul Olanı Değil,
Duâ'yı
Kabul Edeni Bilirim.....
Göğüs boşluğunda, 2 akciğer arasında, sternum'un arkasında,
diyafram kası üzerinde
ve 4. 5. ve 6. Costae'ların arka yüzünde,
üçte ikisi orta çizginin solunda,
üçte biri ise sağında yer alan
kalbimi bulup kırdın ya helal olsun...
Ömrümü heder ettiğin günlerin ardından
Kurtulacağım kalbimi saran kasvetten
Ölü toprağı gibi sıkan azabı
Atacağım üzerimden
Yeniden keşfedeceğim dünyayı
İçinde sana yer olmayan
Bir hayat kuracağım silbaştan
Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak....
Olmayacak eskisi gibi
Karışacak renkler birbirine
Acılara gebe gecenin ardından
Bir başka doğacak güneş
Son söylediğim sözün ardından
Gözlerimdeki tuzlu nemle
Akacaksın içimden
Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak....
Aşkı hatırlatan melodileri
Hüzzamla değiştireceğim belki
Matem tutan gönlümün içine
Anılarla gömeceğim seni
Herşeyi kapatan bir maske takacağım yüzüme
Umarsiz bir gülümseme ile
Veda edeceğim sana ait herşeye
Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak.......
" Gözlerin diyorum
Gözlerin bir baş dönmesi
Uçurumun kenarında...
Her kadının kendinde görmek istediği
Gözlerin yaprağın yeşilinde
Ormanın kuytusunda
Rivayet odur ki
Kuşlar uçuşurmuş gözlerinin haresinde
Gözlerin belki ebabil belki anka
Gözlerin renk cümbüşü
Gözlerin nesli tükenmiş bir ela
Söyleyenlerin yalancısıyım
İntihara yeltenmiş gökkuşağı
Kendinde o rengi bulamayınca
Gözlerin diyorum
Gözlerin bir isyana davet
Bir çift bela
Gözlerin günahkâr bir kavîm
Gözlerin uymak şeytana
Gözlerine biraz derin baksam
Avuçlarımda bir yasak elma..."
" Güzel olan her şey yarım kalır.
Filmler en güzel yerde sonlanır.
Çok mutluyum dediğin yerde,
hüzün kendini hatırlatır.
Çocukluk kısadır, gençlik azdır
ve bebeklik sanki hiç yaşanmamıştır.
Vefa azdır, sadakat sınırlıdır.
Verilen sözlerin ömrü kısadır.
Çok seversin, çok çabuk gider.
Güzel rüyalar en güzel yerinde biter.
Güzel olan ne varsa,
Sevdiğin şarkı gibi hemen bitiverir,
Kısacıktır..."
Affı olmayan günah gibisin omuzlarımda
Senmi şeytansın ,benmi habilim bilemedim
Düştüm seninle günah kir bataklığına
Ne yaptımsa bu yazıyı silemedim.
" Bu dünyanın tüm maddi varlıklarına sahip olabilirsin ama kalbinde sevgi yoksa hep fakir kalırsın...."
Bir bardak sıcak çay varya..
Neler neler saklar içinde..
Kimi hüzün demler çayında..
Kimi hasreti içer her yudumunda..
Kimi yalnızlığına yoldaş eder..
Kimi muhabbetine şeker..
Çay varya çay..
Anlatamaz onu kelimeler..
Hem ısıtıp hem ferahlatan..
Bir bardak çay olur bazen aşkı anlatan..
Kimine hayata bir mola..
Kimine hayallerini yudumlatan..
Bazen sessiz bir türkü gönüllerde..
Bazen şiir olur akar içine..
Karşılıklı içilen birer bardak çay..
Dünyanın en muhteşem tadı olur..
Sevenlerin gözünde..
Aşka dem..
Acıya merhem..
Dostuğa kıdem olan..
Çay işte
" Ölümün olduğu bu dünyada,
hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında..."
" Mayasında sökük olanın,
karakteri dikiş tutmaz..."
Bir bekleyenin olmalı
Sen kendinden vazgeçsende
Senden vazgeçmeyen.....
( Kıymetini bilmediklerimiz oldu
Hakları var üzerimde..)
İncitilen kalbin duasından korkun....
Hz Muhammed (sav) ;
Seçmiş olduğunuz ve karar verdiğiniz
Şeylerin bedelini siz ödersiniz....
Size akıl verenler değil ...
". İnsanı
farklı yapan affettikleri
Güçlü yapan sabrettikleri
Kendisi yapanda vazgeçtikleridir..."
". Kimseyi değiştiremezsin hayatta ..
Ve
Kimse için de değişmemelisin .
Kimliğini kaybettiğin an
Yaşamını çöpe attın demektir...."
Duvardaki çatlak olmasa,
Yapraklar da hayat bulamayacaktı.
Kırıldığınız ve yara aldığınızda sabredin.
Belkide hayat, çok daha güzel şeyler çıkaracak önümüze…
Sana ettiğim haksızlığın cezasını çekiyorum
4 yıl 6 ay 28 gün....
Bu kadar ceza yetmezmi?
Ahını kaldır üzerimden....
Bu aşkın nüshası rüzgârlarda
Aslı bende kalacak
Beni hasret saracak
Bulutlar çıldıracak....
.
" Bazı insanlar yağmuru hisseder,
Diğerleri ise sadece ıslanır...."
Sayfa rumuzumu taşıyan ,
benim düşüncelerimi
kendi kendimle konuşup
Sorularıma kendimce cevap aradığım sesli düşündüğüm yerdir..
Rica ediyorum sayfama yazmayın
Üzerinize hiç alınmayın
" kimi yürekten sevdiysem
Yüreğini başkasına böldü...
Bir muhabbet kuşum vardı
O da yalnızlıktan öldü. ."
Plastik çiçeği sulayıp tomurcuk vermesini bekleyen salak gibiyim ....
" Cesaret bazan seçtiklerimiz değil
Vazgeçtiklerimizdir...
Vazgeçmek bazan zaferdir...
Ve Yeni başlangıçlara sebeptir..."
". Yaranın içinde Yaradanı görmenin adıdır sabır "
Her insanın kendine bir özür borcu vardır ..
Özür dilerim kendim..
Özrümü Kabul et lütfen
"Hüzne bulanmadan yaşanmıyorki Olric
İlk açılan yaranın bir daha kapanmayacağını
İlk kopan fırtınanın ömür boyu dinmeyeceğini
Hep ilk olan ne varsa aniden dağiştirileceğini
Nereden bilebilirdimki Olric
Şehirler değiştiriyorum Olric
" içimden şehirler geçiyor sen her durakta duruyor inmiyorsun " lara takılıp kalıyorum
Şehirler değişiyor Olric
Ben değişiyorum
Değiştikçe kanıyorum
Dünyada değişiyor
Bir " yaşanmışlıklar " olduğu gibi duruyor
Sen yok desende
Ay dolunay işte. "
İyinin ve kötünün yüzü aynıdır.
herşey insanın yolunu açan ve kesen zamana (kader) bağlıdır...............
Birgün bir derviş, bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan, bir genç kıza rastlamış...
Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları.
'Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına? ' diye sormuş derviş.
Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız. 'Sevdiğim çalışıyor orada...Ona elma götürüyorum.'
'Kaç tane' diye soruvermiş derviş.
Kız şaşkın:
İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?
Deyince
Usulca koparıvermiş elindeki tesbihin ipini derviş.....
" Fasulyeden takılırdın sen bana,
Oysa benim gözlerim,
Görmezdi senden başka,
Birde gönül gözümle bakardım ki aşka,
Yanardı ciğerim bir başka…Ne zaman aşkı alsam avuçlarıma,
Kayar giderdi ellerimden,
Yıldızlar gibi…"
Suya kayan anlarin hatirasi içimde
Kor desenli sözcükler çalinmis bilmem kimde ?
Yagmalandim vuruldum bu sene ekimde
____Göçmen kuslar söylerken ayrilik türküsünü
____Siirlerle öldürdüm sevdanin öyküsünü........