Kültür Sanat Edebiyat Şiir

öykü sizce ne demek, öykü size neyi çağrıştırıyor?

öykü terimi Sahap Tanrıkulu tarafından tarihinde eklendi

  • Annabel Lida
    Annabel Lida

    annem,benim çığırından çıkarmadığım karmaşayı,olayı çıkaranlarla konuşup düzeltmemi bekliyor.
    eğer insanlara nasıl davranmam gerektiğini bilmediğimi düşünüyorsam,oradan kaçarım.susarım.ölü taklidi yaparım.

  • Kadir Yıldız
    Kadir Yıldız

    öykü bir bayan ismi değil mi aynı zamanda?

  • Anlam Yolcusu
    Anlam Yolcusu

    kütüphanesi yıkılan kitapları çöplüğe atılan bir okulu vardı. bölümde okula gitmesine sınavlara derslere girmesine neden olan birkaç hoca da vardı. iyi ki vardılar. biri sokak kedilerine her gün ciğerler dalaklar getirip kapı önünde naylon kaplarda onlarla paylaştırır kolları sıvalı elleri kanlı koridorda dolaşırdı. bir başkası yoksul öğrencilere harçlık verir herkesin hukukunu gözetir alanıyla ilgili yeni yayınları izler birkaç dil bilir yaratıcı zekâya sahip üretken ve onurlu bir adam. onun da kedilerle sokak köpekleriyle başı hoştu o da mutat yiyecek getirirdi onlara. bir keresinde rektörlükten bir uyarı yazısı gelmiş 'bahse konu olan kedi köpek vesair sokak hayvanlarının ve onlara sunulan çeşitli tegaddi nesnelerinin bölümü ve bilhassa bölüm girişini kirlettiği buna sebebiyet verenler hakkında soruşturma açılacağı' belirtilmişti. hoca bunun üzerine özel kalem müdürünü aramış ve 'rektörünüze söyleyin bölüm girişindeki kedi ve köpekler başörtülü değil' demişti.

    sadık yalsızuçanlar
    bütün öyküleri 2: hiç

  • Ömer Faruk Gültekin
    Ömer Faruk Gültekin

    Ý nsan kendini arama bilincine vardý ð ý nda, toplumsal bir kuþ atma içinde olduð unu da gö-
    rür. Ürkütücü gelir bu. Dý þ ý ndaki deð erlerin kendi deð erlerini bastý rdý ð ý yerde yüzünü
    aydý nlý ð a çeviremedið ini görmenin tedirginlið ini yaþ ar.
    Bunun farký nda olan da var, elbette olmayan da. Toplumsal olaný tek yaþ am biçimi sanman
    ý n karanlý ð ý ný aydý nlatan edebiyat, insana içinde bulunduð u durumun farký nda olma bilincini
    kazandý rý r.
    “ Ben neredeyim? ” diye sorarken ilkin, uyaný þ ý n ta kendisiyle taný þ mý þ olur. Yaþ adý ð ý dünyan
    ý n gerçekleriyle yüz yüze kalmak insaný n benlið ini dý þ avurur, ama hâlâ kendinin deð ildir
    benlið i. Toplumsal deð erlerden, genel özelliklerden, bütüncül düþ ünme biçiminden kurtulup
    derine inmek, dolayý sý yla kendi gizlerini keþ fetmek, ancak hayatý n ayrý ntý larý ný yaþ amakla olas
    ý dý r. Ý nsan ayrý ntý larda bulur bireylið ini, ortalamaný n üstüne oradan çý kar, sý radanlý ktan kurtulup
    zenginleþ ir.
    Öykünün anlamý budur iþ te: hayatý n ayrý ntý larý ný n sanatý . Romaný n bütünüyle kavramasý
    olanaksý z ayrý ntý lar, öykünün asý l etmenleri olduð u gibi, insana iki düzeyde kazandý rý r: Kendini
    keþ fedip yaþ amaya baþ ladý kça zenginleþ en insan, dý þ ý ndaki hayatý n da görünürde olandan
    bambaþ ka bir derinlik, anlam, zenginlik taþ ý dý ð ý ný görmeye baþ lar.
    Virginia Woolf, öyküden söz ederken, “ Bu ký sa parçalarý n öyle bir özellið i vardý r ki, bunlar
    bütünlüð e ve kendisiyle uyum içinde olan bir zihne gereksinim duyar,” diyor.
    Bu gözlemdeki duyarlý ð ý atlamayalý m. Öykü, hayata öyle ince bir ayarla yaklaþ ý r ki toplumun
    bütününü gözeten baký þ açý larý ný n ötesinde, insan zihnindeki karþ ý lý klarý ný , zihnin ký vr
    ý mlarý nda yaþ ayan sayý sý z ayrý ntý yla özdeþ lið ini bulur.
    “ Hangi insaný n zihni? ” sorusu gelir burada. Sürekli okuma kültürüyle eð itilmemiþ insaný n
    zihnindeki ayrý ntý hücrelerinin sayý sý , kuþ ku yok ki edebiyatla içli dý þ lý insaný nkinden azdý r.
    Demek ki öykü, ayrý ntý larla besledið i beynin düþ ünme iþ levini üst düzeylere çý karý r. Çok öyk
    ü okuyan çok düþ ünür.

  • Öykü Boraka
    Öykü Boraka

    devamlı beraber olduğum insan,mahluk,yaratık vsvsvs

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    çöldeymişim...serabı görünce mataramdaki suyu yere dökmüşüm...bomboş ve uçsuz bucaksız çölde aldım mı başıma belayı... :))

  • Blase Blase
    Blase Blase

    binlercesini içimde gizliyorum...

  • Caner Önal
    Caner Önal

    hikaye

  • Zühal Ayaksız
    Zühal Ayaksız

    Sen
    ve
    Ben

    Örüyoruz birlikte
    Biz oluyoruz

    ZuZu

  • Yusuf Kaya
    Yusuf Kaya

    öykü nedir

  • Aysun Ortaç
    Aysun Ortaç

    Bir ara yazardım ama kalemim kırıldı artık galiba...

  • Saliha Yadigar
    Saliha Yadigar

    Bir heyecandır. Hayal kırıklığı ya da aşktır. Çok basit: Bir andır. En güzel ifadesi Sait Faik'ten: Hişt Hişt!

  • zamani geldiğinde size bir öykü anlatacağim bi dudağiniz yerde diğeri havada kalacak....ağzınız açık kalacak yani sineklikleri taktırın :)

  • Med Cezir
    Med Cezir

    -nün sonunda bir soru olacaktı, öncesinde de bir hatırlatma:

    ^^Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer ve değerlendirmezseniz uçup giderler.
    Hayatta bazı insanlar vardır, sadece bir kez karşınıza çıkar ve değerini bilmezseniz giderler. Ve asla geri gelmezler. Dikkatli olun....
    Farkında olun..... Ve bir düşünün bakalım;
    Acaba siz bugüne kadar pencerenizden kaç kırlangıç kovaladınız? ^^

  • Erkan Orhan
    Erkan Orhan

    Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş.
    Cesaretini toplayıp penceresine konmuş.
    Önce olabildiğince dik durmuş,
    Sonra gagasıyla cama vurmuş.
    '-Tık... tık tık...'
    Çok meşgulmüş adam... öfkeyle cama dönüp bakmış:
    '-Kimmiş onu işinden alıkoyan? '
    Kırlangıcın minik kalbinde amansız bir heyecan
    Kırık sözcükler dökülmüş gagasından...
    '-Hey adam, seni nicedir izliyorum.
    Sorma nedenini, niçinini,
    Ama galiba seni seviyorum'.

    Şaşırmış adam,
    '-Sen de nerden çıktın şimdi,
    Tam aklımı toplayacakken bozdun işimi...'
    Şöyle bir tüylerini kabartmış kırlangıç,
    ve aklındaki planı çıtlatmış:
    '-Aç pencereyi beni içeri al sen,
    birlikte yaşayalım ebediyen...
    hem sofrada ortağın olurum,
    hem evde eğlencen'.
    Parlamış adam:
    '-Şuna da bakın neler diyor bu...
    Haddini bil, hiç kuş insana aşık olur mu? '
    '-Soğuklar başladı bak, üşüyorum dışarda.
    Alırsan içeri, deva olurum yanlızlığına da...'
    Hepten kızmış adam, kovmuş kırlangıcı camın önünden
    '-Yürü git işine, yalnızlığımdan memnunum ben'
    Bükmüş gagasını zavallı kırlangıç,
    Uçmuş semaya doğru, kanadı kırık

    Gel zaman git zaman,
    kırlangıçın hemen ardından,
    bizim adamı pişmanlık basmış:
    '-Hay aptal kafam, ben ne halt ettim,
    ayağıma gelen fırsatı teptim'.
    Sonra teselli etmiş yalnız kalbini:
    '-Sıcaklar başlayınca gelir kırlangıcım.
    Onu içeri alır yalnızlığımı paylaşırım'.
    Kış geçip de yaz gelince, yalnız adam başlamış beklemeye...
    Ama sevdalısı uğramamış bile bir kere...
    Akın akın gelen sürülere sormuş,
    Onun kırlangıcından eser yokmuş.
    Öyle üzülmüş ki, gidip bilge kişiye danışmış.
    Hem kırlangıcı, hem kendi eşekliğini anlatmış
    Bilge kişi almış adamın mesajını,
    Lakin üzüntüyle sallamış başını:
    'A benim yalnız oğlum. Ne kadar efkarlansan azdır.
    Çünkü kırlangıçların ömrü 6 aydır'.

  • Savaş Aydın
    Savaş Aydın

    yaşanmış veya yaşanmaya yakın olayları anlatanyazılardır...

  • Kerem Gürler
    Kerem Gürler

    ÖYKÜ BİR İNSANIN BAŞINDAN GEÇMİŞ VEYA GEÇMEMİŞ YER VE ZAMANI BELİRTİLEN YAZILARA DENİR.

  • Damla Bilecen
    Damla Bilecen

    Hayatımız...Evet sadece hayatımız! Yaşadığımız iyi kötü hayal gerçek herşey öyküdür.Yaşamın içinde veya dışında olsun herşey hikayedir.Gerisi yalan...Yani biz hepimiz birer öyküyüz.İtirazı olan veye buna katılmayana saygı duyarım ama hayatı öykü gibi görmeyenede bir çift lafım var:O zaman niye yaşıyorsun? Yaşamanın ne anlamı var o zaman? ? ? Sevgive saygı başarı sağlık mutluluk her zaman yanınızda olsun...

  • Erdal Ceyhan
    Erdal Ceyhan

    İnsanın kendi yaşamından yada diğer insanların yaşamından çıkardığı dersleri, başkalarına ilginç gelecek yaşamın ilginç noktalarını, ilginç bir dil kullanarak, başkalarına benzemeyecek şekilde kendine özgü bir biçimde anlatmasıdır. Öyle anlatmalıdır ki, dinleyenler sonunda titresinler, duygulansınlar, ağlasınlar veya gülsünler..Öykücü belki yaşamdan hareket eder ama aslında bir yalanı gerçek gibi anlatır. Öyle anlatır ki, dinleyen,okuyan heyecanlanır, gerçek sanır, öykücünün anlatmak istediği bütün duyguları tadar. Öykü iyi bir öykü olduğunda, öyküyü okuyan kişi,artık okumadan önceki kişi değildir. duyguları ve düşünce biçimi değişmiştir; dünyaya bakış açısı değişmiştir. Gerçek sanat ve edebiyatın insanı sarsma ve değiştirme rolü vardır. Bunu yapabilir. Yeter ki okuyan kişi, etki altında kalmaya hazır olsun, onu anlayacak dil ve kültür düzeyinde olsun.(Tanımlaması zor kavramlar ama hayat zor, sadece tanımlamaya çalışmak gerek.Başarılmasa bile bir başkası bizden daha iyi başarabilir,diye)

  • Nihan Aydın
    Nihan Aydın

    bir kaç öykülük kendime öykündüm. sus payı vermeyi unuttuğumdan parmaklığı düşüme ördüm.

  • Meltem Öksüz
    Meltem Öksüz

    Öykü bence hikayenin kısa olanıdır.

  • Asya Liman
    Asya Liman

    Beni hayata farklı bakmaya zorlayan insan...

  • Ayca Şen
    Ayca Şen

    'yıldızlar kadar görünür ve görünmezdirler.onca yazar,onca kitap,onca sayfa arasında kaybolmayı,unutulmayı göze alarak, yalnızca kendi gücüyle var olur ve bize ışıklarını göndermeyi sürdürürler.'

    murathan mungan

  • Oktay Karaca
    Oktay Karaca

    teoman kokusu :)

  • Oktay Karaca
    Oktay Karaca

    Bir öyküydüm...
    Anlatıldım.

  • Orhan Kılıç
    Orhan Kılıç

    KUCUK ISTAVRITIN OYKUSU

    Kucuk istavrit yiyecek bir sey sanip
    Hizla atildi capariye
    Once muthis bir aci duydu dudaginda
    Gumbur gumbur oldu yuregi
    Sonra hizla cekildi yukariya

    Aslinda hep merak etmisti
    Denizlerin ustunu
    Neye benzerdi acep gokyuzu
    Bir yanda buyuk bir merak
    Bir yanda olum korkusu

    'dudagi yariklar' denir,sanslidir onlar
    Hani gorupte gokyuzunu, insani
    Oltadan son anda kurtulanlar
    Ne care! balikcinin parmaklari hoyratca kavradi onu
    Kucuk istavrit anladi: YOLUN SONU!

    Koca denizlere sigmazdi yuregi
    Oysa simdi yuzerken
    Kucucuktu yesil legende
    Cansiz uzanivermis
    Dostlarina degiyordu minik yuzgeci

    Insanlar gelip gectiler onunden
    Bir kedi yalanarak baktigozunun icine
    Yavasca karardi dunya
    Basi da donuyordu
    Son kez dusundu derin maviyi
    Beyaz mercani bir de yesil yosunu

    Iste tam o anda egilip aldim onu
    Yurudum deniz kenarina
    Bir opucuk kondurdum basina
    Iki damla gozyasindan ibaret
    Sade bir torenle saldim denizin sularina

    Bir an oylece baka kaldi
    Sonra sevincle dibe daldi
    Gitti, tum kederimi sokup atarak
    Tesekkurude ihmal etmemisti
    Bir kac degerli pulunu elime, avuclarima birakarak

    Balikci ve kedi saskin baktilar yuzume
    Sorar gibiydiler neden yaptin bunu diye
    ' bir gun dedim bulursam kendimi, yesil legendeki kucuk istavrit kadar
    caresiz, son ana kadar hep bir umudum olsun diye '


    ÖYKÜ İŞTE BUDUR

  • Işılay Pak
    Işılay Pak

    Öykü bilinen anılardan bilinmeyene yolculuk demek. Her öykünün içinde bulduğumuz anları kendimize uyarlamak ve bunun tadını çıkarmak demek.