© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
ABBAS
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
CAHİT SITKI TARANCI
Allah’ın gülü dikenli yarattığına şikayet edeceğinize, dikenler arasında gül yarattığına hayran kalın. (Arabistan Atasözü)
SANATSAL ZEKA
İspanya İç Savaşı'nda (1936-1939) faşist güçlere komuta eden ve Cumhuriyetin yıkılmasıyla tam 36 yıl ülkeyi baskıyla yöneten diktatör Franco'nun bir subayı Picasso'nun sergisini gezerken Guernica adlı tablo dikkatini çeker ve sinirlenir. Çünkü tablo, diktatör Franco’nun yaptığı Guernica katliamını (1937) anlatmaktadır.
Subay, o sırada sergide konuklariyla ilgilenen Picasso’nun yanına gelir ve tabloyu işaret ederek küstah bir ifadeyle sorar: “Bunu siz mi yaptınız?”
Picasso gayet soğukkanlı yanıtlar:
“Hayır, siz yaptınız.”
HaLaycı Mahmut Tuncer
HaYalci Albert Einstein'e Karşı
“Mantık sizi a noktasından b noktasına götürür, haYal gücü ise her yere...” (Albert Einstein)
"Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür, haLay ise her yere..." (Mahmut Tuncer)
Güzel bir seçimdi Şule hanım :) keyifle dinledim. Teşekkürler.
HEM PROVOKATÖR HEM UTANMAZ
Geçtiğimiz günlerde Ermenistan’ın başkenti Erivan’ı ziyaret eden ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, 1915 olaylarını, 2019 yılında “soykırım” olarak kabul ettiklerini ve ABD Başkanı bunak Biden’ın da 2021 yılındaki açıklamasıyla “soykırım”ın resmen kabul edildiğini bildirdi.
Neredeyse tüm Beyaz Amerikalılar
gibi bu provokatör kadın da
atalarının, kıta yerlilerine karşı
1492’de başlatıp, yaklaşık 500 yıl boyunca sürdürdükleri Kızılderili soykırımlarını ve yakın zamanlara dek cinayete kadar varan şiddet uygulamalarıyla siyahları “köle” olarak sömürmelerini unutmuşa benzer.
Bu insanlık dışı eylemlerinin dışında,
zamanımızda da devam eden, neredeyse 5 kıtadaki hain işbirlikçileriyle birlikte tezgahladıkları kanlı faşist darbelerle döktükleri kanı da dünya kamuoyunun unuttuğunu zanneder.
Utanmazlık dedikleri bu olsa gerek.
Taşı delen, suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. (Brezilya Atasözü)
2×2 = 4
Birileri sürekli dinsel veya cinsel konuları gündeme getirip, sağa sola bock atıyorlarsa bilin ki o birilerinin dinsel veya cinsel sorunları vardır. Allah kurtarsın. Amin!
Sadece 2 bin 153 milyarder,
dünya nüfusunun yüzde 60’ının toplam servetinden fazlasını yiyormuş!!!
Ya geri kalanlar?..
Onlar öteki dünyada yiyecek... imiş!!!
Yersen :)))
Dinle bunları, dinle de büyü!
Kurtuluş Savaşı Kahramanı ve
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Kurucusu
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve
MÜCADELE ARKADAŞLARI'na
bulaşan:yobazlara cevap :
İt ürür kervan yürür :))
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve
MÜCADELE ARKADAŞLARI
için Cuma Duası (Bundan sonra her Cuma günü
bu başlıkta) (Herkes davetlidir.)
"Ne kadar yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar yanar canın." (Tibet Atasözü)
Bir gün adamın biri Nasreddin Hoca’ya sormuş; “Hocam tuvalette sakız çiğnemenin dini yönden sakıncası var mı?”
Nasreddin Hoca biraz düşündükten sonra, “Valla dini yönden sakıncası yok" demiş ve eklemiş, "ama gören olursa bir ŞEY yiyorsun zanneder.”
Orhan Pamuk, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığında, yabancı medyaya verdiği röportajlarda, ABD-AB destekli siyasal İslamcıları ve AKP’yi överek, İslamcıların, demokrasiye laiklerden daha saygılı olduğunu söylüyordu.
Bugünlerde yeni kitabı için yine röportaj vermeye başlayan Pamuk, bu kez, hapise girip eziyete uğramaktan kaygılandığını belirtip, "Korka korka konuşuyorum” demiş.
16 yıl sonra günaydın bay Pamuk.
Ahey aheyyy sizden
zılgıt şirketten :)
BIRAZ DA PSİKOTERAPİ :))
O kalabalık nüfus ülke sınırlarından taşıyor olmalı.:)
"Bir ülkede küçük insanların gölgeleri uzuyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir." (Çin Atasözü)
Tekrar afiyet olsun :)
Mola sizden, çaylar şirketten :)
Afiyet olsun
ALLAHIN SOPASIMI?
Ege Denizinde yıllardır Yunanistan tarafından yapılan tacizleri ve adalara yapılan silah yığınaklarını sadece seyredenler, nasılsa tamda seçimler yaklaşırken birden uyanıverdiler.
"Yunanistana tek cümlemiz var, ey Yunan çok daha fazla ileri gidersen bunun bedeli ağır olur, tarihe bak, tarihe dön, İzmir'i unutma" diyerek heyheylenmek göz kamaştırıcı(!) bir seçim yatırımımıdır ve oy getirirmi bilinmez.
Ama bir zamanlar "iki ayyaş" çirkin yakıştırmasıyla akillarınca hakaret ettikleri
o büyük insanların ve onların mücadele arkadaşlarının tarihi zaferlerini sahiplenerek böbürlenmek, olsa olsa "Allahını sopası" olarak adlandırılabilir.
YILMAZ GÜNEY KİTAPLARI:
Boynu Bükük Öldüler
Hücrem
Salpa
Sanık
Selimiye Mektupları
Faşizm Üzerine
Paris Komünü Üzerine
Oğluma Hikayeler
Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz
Tarihte bugün:
YILMAZ GÜNEY'in REKORU
Usta oyuncu, yönetmen ve senaryo yazarı YILMAZ GÜNEY, 18 Eylül-26 Eylül 1971 günleri arasında düzenlenen 3. Altın Koza Film Şenliği'nde kazandığı ödüllerle bir ödül töreninde ulaşılması ve kırılması zor bir rekor elde etmişti.
Sanatçının ödülleri şöyleydi:
En İyi Film: Ağıt (Y: Yılmaz Güney)
En İyi II. Film: Acı (Y: Yılmaz Güney)
En İyi III. Film: Umutsuzlar (Y: Yılmaz Güney)
En İyi Yönetmen: Yılmaz Güney (Ağıt filmi ile)
En İyi Erkek Oyuncu: Yılmaz Güney (Ağıt)
En İyi Senaryo: Yılmaz Güney (Ağıt filmi ile)
Ayrica, sanatçının filmleriyle ilgili ödüller vardı:
En İyi Film Müziği: Metin Bükey (Acı filmi ile)
En İyi Görüntü Yönetmeni: Gani Turanlı (Acı, Ağıt, Umutsuzlar)
Bilhassa şu kıta çok anlamlı:
"Boya şu kara duvarları
Deniz çiz, gökyüzü çiz
Boya şu kara duvarları
Işıklı bahçeler çiz"
"İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar." (Malezya Atasözü)
Neset Ertaş ustayı (1938-2012)
saygıyla anıyorum.
Şarkınızın özellikle sözlerini çok beğendim.