şu zamanda herkez kendi nefislerine uymaktadır. bence herkez bu yolu seçsin çünkü o bizi cennete götürecek baskası götürmeyecek şu zamanda böyle bir mürşid bulmak zordur Allah razı olsun.
Sen camiye gelirsin ya Birde selam verirsin ya Kalbe nazar vurursun ya Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım Yollarına ben kurbanım
Akşam namazından önce Sofilere sen dönünce O nazarki ince ince Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım Yollarına ben kurbanım
Sen kıbleye dönersin ya Başın öne eğersin ya Bilmem nere gidersin ya Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım Yollarına ben kurbanım
Hele tevbe verişine Tebessümle gülüşüne Dağlar gibi gidişine Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım Yollarına ben kurbanım
Binbir derdi dinlersin ya Allah diye inlersin ya Tane tane söylersin ya Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım Yollarına ben kurbanım
Allah ın dostudur candan severiz onlar gül neslidir kıymet biliriz gidip diyarından kevser içeriz Muhammedin gülü canım Sultanım gözümün nurudur benim Sultanım
tebessüm gülüşün nede güzeldir aşk ile nazarı ömre bedeldir kurban olsun canım kıymet bilendir Muhammdein gülü canım Sultanım gözümün nurudur beni Sultanım
Camiye girince yürekler yanar her yeri mis gibi bir koku sarar nazar ile kalpler aşk diye yanar Muhammed in gülü Canım Sultanım Gözümün nurudur benim Sultanım
YOL AÇIN SULTANIM SEYDAM GELİYOR YOL AÇIN DERDİME DERMAN GELİYOR YOL AÇIN GÖNLÜME MİHMAN GELİYOR YOL AÇIN GELİYOR SEYDAM GELİYOR GÜL SERİN YOLUNA KURBAN OLAYIM...
İnsanlara Allah'ın rızasının nasıl kazanılması gerektiği yolunda onlara
yardımcı olan yol gösterici bir rehber dir. Allah'ın rızasına giden yolda
amaç DEĞİL sadece araçtır...
Gavsi Sani benim Babamdır,Sultanımdır,Seydamdır.
Babam Babam Sultanım
Caminde yatamadım Kibiri atamadım Kalbimden şu dünyayı bir türlü atamadım Seydam Seydam Seydam
Gurur kibir var bende Zikir tutmuyor tende İlacını ararım vallahi hepsi sende Seydam Seydam Seydam
Nefse zincir takamam Paslı kalbi yakamam Ben sensiz hiç yapamam Seydam Seydam Seydam ...
Rabbim bizlere ve bütün inananlara o mübarekleri anlamayı, Bu kapıda Allah rızası için Nefsimizi terbiye, kalbimizi Allahtan gayrı şeylerden tasfiye etmeyi nasip eylesin inşallah ...
Ah Seydam Ah Seni Allah rizası için çok ama çok seviyorum ...
Rabbim bizleri bu kapıdan ayırmasın
Kalbinizin ve Nefesinizin Sahibi olan Allah' a emanet olun Selam ve dua ile...
21 yasından sonra beni ucurumlardan cekti aldı yanına Allah ın izniyle.daha ne diyeyimki.Allah kıymetini bilmeyi nasip etsin bizlere.tasavvufa karsı olanlara Seydama muhalefet edenlere bir kere de olsa menzile gitmelerini ve o guzelligi gormelerini rica ediyorum.eger gitmeyeceklerse de Allah icin ezbere konusup da hic olmazsa insanların kafasını karıstırmasınlar.
selamün aleyküm ehli küffarın alemi islama kan kusturduğu şu zamanda biz müslümanların tevhid çatısı altında kardeşlik duygusuyla kenetlenmemiz lazımken ne yazıkki bunca zulüm bizi hala uyandırmamış biz ALLAH diyen insanlarla uğraşıyoruz. ALLAH bizi birbirimize kardeş kılmış. Bırakın farklılıklarımızı birbirmize KARDEŞ gözüyle bakalım. Allah diyen bütün mü'minlerin ayakları bizim başımızın üstündedir. Gavs Hz. bize bunu öğretti. tefrikayı değil. GELİN KARDEŞ OLALIM.
gavsi sani adiyaman menzil köyünün nurudur.o vesile oldugu icin tevbe edenlerin sayisi artiyor elh.bizimde tevbe etmemize vesile oldu hamd olsun.allah ondan razi olsun.basimizdan eksik etmesin.
gavsi sani zamanin en büyük gavsidir. o sultanlarin sultanidir allahin c.c habibim dediginin torunudur.
GAVSİ SANİ şuan dünyada yaşayan en buyuk ALLAH cc dostlarından bitanesidir kendisini görüp bunu kelimelere dökerek başkalarına anlatmak cok zordur sadece gidip görmiyene diyecek tek şey var mubaregi anlatmak için gidecek ve göreceksin.(baldan tatmayan balın tadını nerden bilsin) ALLAH cc herkeze gidip görmeyi nasip eder inş.
ben gavsi sani nin izindeyim..o Hz.Muhammedin izinde..Hz Muhammed ise kurtuluşun izinde...Gavsı Sani ile ilgili bilgisi olmayanlar lütfen yazmayın..Evliyalar Allah dostudur..Kıyamete kadar Allah Dostsuz kalmayacaktır..Gavsi Sani Hasretim sana Seydammmmmm
GAVSİ SANİ İKİNCİ BÜYÜK GAVS ANLAMINA GELİR. Ama bu birincisinden küçük veya TASAVVUF'ta ondan daha geri kalmış anlamına gelmez, aksine ondan daha ileri bir seviyede diyebilirz. bunu söylememizin sebebi şudur, ŞAH-I NAKŞIBEND (K.S.) buyurmuşlar ki -BU YOLDA BİZDEN SONRA GELEN SIRTIMIZA BASIP BİZİ GEÇMEZ İSE ONA HAKKIMIZI HELAL ETMEYİZ... İNŞALLAH yorumumuzda yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermeyiz.
SULTANIM SÖYLE, NASIL OLUR SENİ BİLMEK? SENİN GİBİ OLMAKMI, YOKSA SENDE YOK OLMAKMI MARİFET?
gavslık makamı tasavvufta en yüksek mertebeye ulaşmaktır yani mutasavvuflara göre zirvedeki kişiye verilen mvekiinin adıdır... sani ise arapça da kullanım yerine göre iki,iki kez anlamı taşımaktadır... gavs-i sani ye gelince gavs mertebesine iki kez ulaşmış anlamı yada ikinci gavs anlamına gelmektedir...ama burda bişeye açıklık getirmek gerekir; eğer burda gavs-i sani gavs mertebesine iki kez ulaşmış anlamındaysa herhangi bi mana arzeder mi bilmiyorum bunun yerine onu yüceltici daha farklı isimler verilebilirdi...ama yok gavs-i sani ikinci gavs anlamındaysa -ki bu daha tutarlı- işte o zaman o kişinin yani gavs-i sani'nin bulunduğu yerdeki yaşadağı mekandaki ikinci gavs olduğu anlamı çıkar...sanırım bu daha doğru olurdu...
sonsuzluk kervanı peşinizde ben üç ayakla seken topal köpeğim bastığınız yeri taş taş öpeyim bir kırıntı yeter kereminizden sonsuzluk kervanı peşinizde ben...
gavsi sani'nin kim oldugu bizce malum insaAllah..ama gavsin ne demek oldugunu bilmeyenler icin Fethullah Gulen'den bir aciklama..
***
Hz. Muhammed (sav) dar-ı bekâya irtihal edince, onu bu dünyada temsil eden de Allah ile irtibatları kavi büyük insanlardır. Onlar, mazhariyetleri ve misyonlarıyla, bir bakıma yeryüzünde âdetâ Kâbe konumundadırlar. Ehl-i tahkikin beyanına göre, bazen onlar Kâbe’nin etrafında, bazen de Kâbe onların etrafında döner. İşte böylesi kişilere Allah’ın matmah-ı nazarı anlamında “Kutub” adı verilir. Bu kişiler bulundukları mekânda, her zaman mevcudiyetlerini hissettiren, şeytanların uykularını kaçıran, bir kısım insanların vehimlerini izale eden, toprağın kuvve-i inbatiyesi gibi kudsi bir güce sahiptirler. Yine bunlar, hep tazarru ve naz u niyaz makamında bulunmaktadırlar. Allah böylelerinin bakışları ile kâinata bakar, merhamet veya gadap eder. Kutub makamının bir adım ötesinde “gavsiyet” makamı yer alır. Bu makamı ihraz edenlerin en büyük özelliği, tasarruflarının öldükten sonra da devam etmesidir. Her gavs bir kutuptur, fakat her kutub bir gavs değildir. Öyleleri de vardır ki, bu her iki makamı bünyesinde cemetme bahtiyarlığına ermiştir. Zannediyorum “kutbu’l-irşad” işte bu iki makamı birden ihraz etmiş ve halkı irşada me’zun insanlara verilen isim olsa gerek..
Bu açıdan kutbu’l-irşada; hakikat-ı Ahmediyeyi tamamıyla temsil eden, dolayısıyla da hakikat-ı Muhammediye’ye namzet olan insan nazarıyla da bakılabilir. O, bütün insanlığın iç âlemi itibarıyla, yani kalbi, ruhu, vicdanı, hissi ve letaif-i maneviyesiyle mercii sayılan bir “menhel-i azbi’l-mevrûd; cennet kevserleri ölçüsünde tatlı su kaynağıdır.” Ve insanlığı sahil-i selamete çıkaracak bir rahmet ve ışıktır. Bu yönüyle ona, yeryüzünde tevhid güneşi denir. Herkes kendi istidadı veya elindeki kovasının büyüklüğü/küçüklüğü ölçüsünde ondan istifade edebilir. Öyleyse kutbu’l-irşad, misyonu, konumu ve zâtı itibarıyla diğer velilerden en az üç kademe daha ileridedir.
Başkalarının onları tanımasına veya sair velilerden ayırt etmesine yardımcı olacak belirgin özellikleri yoktur. “İnsanlar arasında, insanlardan bir insan olarak bulunurlar.” Ne var ki, hassas ruhlar, liyakatli kişiler bunları hemen sezer ve âdetâ bir mıknatısa kapılmış gibi, onların cazibelerine kapılıverirler. Bu özellikleri itibarıyla de onlar, etraflarına sürekli nur neşrederler. Hakkı aramak için yollara dökülenler de bunların cazibe-i kudsiyesi içine girer ve o dairede bütün bütün erir giderler.
Bütün bu değerlendirmeler nazara alındığında; bu kudsî me’hazlara sırt dönmekten daha öte bir talihsizlik olamaz denilebilir. Bana göre, bu kaynaklara müracaat etmeden yollara dökülenler, niyetleri ne kadar da samimi olursa olsun, çöllerde tek başlarına, rehbersiz yolculuk yapan insanlar gibidirler. Hatta bu kişilerin şahsî ibadet ve taatleri ne kadar çok da olsa, bu feyiz kaynaklarından yararlanmadıkları için, ileride dünyevî başka câzibe noktalarının câzibelerinden kurtulamayıp, yollarda kalabilirler. Hatta ibadet ü taatı bu denli çok olmayanlar, yüzleri bu ışık kaynaklarına dönük oldukları için, kayma ihtimalleri onlara göre daha azdır.
Ayrıca, bu tür insanların daire-i kudsiyeleri içinde bulunma, onlar gibi olma noktasında insana aşk, şevk ve ümit verir. Zira bunlar ideal insan olup, her Müslümanın hedefi olabilecek makamlarda bulunmaktadırlar. Bir diğer ifadeyle bunlar, bizim gibi sıradan insanlar için birer gaye-i hayaldirler. Zaten bu dünyada gaye-i hayali olmayan kişilerin, dört ayaklı behaimden farkı da yoktur. “İki günü müsavi olan, aldanmıştır” beyan-ı Nebevisi, herhalde bu hakikata işaret etmektedir.
Hasılı, kutbu’l-irşad, kâinatın mânâ, mahiyet ve muhtevasını anlatan, yeryüzünde Cenâb-ı Hakk’ın matmah-ı nazarı, kutb ve gavs makamının sahibi bir hakikat eridir.
mutezile kardeşlerim o Allah dostları Allah (c.c.) 'ın izniyle bize yardım ediyorlar.Allah her şeye kaadirdir peygamberlere vahyi cebrail (a.s.) ile göndermedimi o olağanüstü yollardan yardım etmedimi peygamberlere
Gavsı saniyi görmüşseniz ve de az çok muhabbetiniz olmuşsa, buradaki bilgileri okurken bile gözünüz sulanır, içinize meltem rüzgarı gibi hafif bir his yayılır.
Gavs: Zamanın ilim ve maneviyatta en büyüğü... Sani: İkinci demek Gavsı sani ise aynı aileden veya aynı yerden çıkan ikinci gavs anlamında.Çünkü seyda hazretlerinin babası(ks) da gavsdı.
Gavsı sani deyince çok gavs var da bu en büyük ikinci demek değil, böyle bir mana 'gavs' kelimesinin manasına aykırı. Asıl mana ilk paragrafta yazıldığı üzere, Menzil köyüne şeref veren, orada yetişen ikinci gavs manasında.
ALLAH(C.C.) 'ın veli kullarından, KUTBUL AKTAB(Zamanın Sahibi) olan ve bizim zamanımızda yaşayan bizlere verilecek en büyük nimetlerden birisi olup yol gösterici olan bir zatdır..
Onları anlatmak için onların makamlarında olmak gerekir ne desek eksik kalıyor ALLAH(C.C.) Salih ve Veli kullarını başımızdan eksik etmesin..
Şahı Nakşibend, İmam-ı Rabbani, Abdülkadir Geylani ile başlayan Sadatı Kiram'ın son incisi.... Yaşamakta olup, devrimizin Gavsıdır. Rabb-ü Teala başımızdan eksik etmesin veli kullarını
şu zamanda herkez kendi nefislerine uymaktadır. bence herkez bu yolu seçsin çünkü o bizi cennete götürecek baskası götürmeyecek şu zamanda böyle bir mürşid bulmak zordur Allah razı olsun.
gavsi sani ev gavsi salis ev gavsi rabia ev gavsi hamis........ك ل ه ا ض ل ا ل ي ة
Sen camiye gelirsin ya
Birde selam verirsin ya
Kalbe nazar vurursun ya
Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım
Yollarına ben kurbanım
Akşam namazından önce
Sofilere sen dönünce
O nazarki ince ince
Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım
Yollarına ben kurbanım
Sen kıbleye dönersin ya
Başın öne eğersin ya
Bilmem nere gidersin ya
Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım
Yollarına ben kurbanım
Hele tevbe verişine
Tebessümle gülüşüne
Dağlar gibi gidişine
Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım
Yollarına ben kurbanım
Binbir derdi dinlersin ya
Allah diye inlersin ya
Tane tane söylersin ya
Ben bu hale vurulmuşum
Ay Sultanım Can Sultanım
Yollarına ben kurbanım
Allah ın dostudur candan severiz
onlar gül neslidir kıymet biliriz
gidip diyarından kevser içeriz
Muhammedin gülü canım Sultanım
gözümün nurudur benim Sultanım
tebessüm gülüşün nede güzeldir
aşk ile nazarı ömre bedeldir
kurban olsun canım kıymet bilendir
Muhammdein gülü canım Sultanım
gözümün nurudur beni Sultanım
Camiye girince yürekler yanar
her yeri mis gibi bir koku sarar
nazar ile kalpler aşk diye yanar
Muhammed in gülü Canım Sultanım
Gözümün nurudur benim Sultanım
YOL AÇIN SULTANIM SEYDAM GELİYOR
YOL AÇIN DERDİME DERMAN GELİYOR
YOL AÇIN GÖNLÜME MİHMAN GELİYOR
YOL AÇIN GELİYOR SEYDAM GELİYOR
GÜL SERİN YOLUNA KURBAN OLAYIM...
İŞTE GAVSI SANİ MERAK EDENLERE SUNULUR_?
şeyhimi çağrıştırıyor
İnsanlara Allah'ın rızasının nasıl kazanılması gerektiği yolunda onlara
yardımcı olan yol gösterici bir rehber dir. Allah'ın rızasına giden yolda
amaç DEĞİL sadece araçtır...
Gavsi Sani benim Babamdır,Sultanımdır,Seydamdır.
Babam Babam Sultanım
Caminde yatamadım
Kibiri atamadım
Kalbimden şu dünyayı bir türlü atamadım
Seydam Seydam Seydam
Gurur kibir var bende
Zikir tutmuyor tende
İlacını ararım vallahi hepsi sende
Seydam Seydam Seydam
Nefse zincir takamam
Paslı kalbi yakamam
Ben sensiz hiç yapamam
Seydam Seydam Seydam
...
Rabbim bizlere ve bütün inananlara o mübarekleri anlamayı, Bu kapıda Allah rızası için Nefsimizi terbiye, kalbimizi Allahtan gayrı şeylerden tasfiye etmeyi nasip eylesin inşallah
...
Ah Seydam Ah Seni Allah rizası için çok ama çok seviyorum
...
Rabbim bizleri bu kapıdan ayırmasın
Kalbinizin ve Nefesinizin Sahibi olan Allah' a emanet olun
Selam ve dua ile...
ümmetimin alimleri benim varislerimdir
Adıyaman, Menzil ile berber anılır.
Ben şahsen tanımadım hakkında duyduklarım var sadece o kadar.
21 yasından sonra beni ucurumlardan cekti aldı yanına Allah ın izniyle.daha ne diyeyimki.Allah kıymetini bilmeyi nasip etsin bizlere.tasavvufa karsı olanlara Seydama muhalefet edenlere bir kere de olsa menzile gitmelerini ve o guzelligi gormelerini rica ediyorum.eger gitmeyeceklerse de Allah icin ezbere konusup da hic olmazsa insanların kafasını karıstırmasınlar.
selamün aleyküm ehli küffarın alemi islama kan kusturduğu şu zamanda biz müslümanların tevhid çatısı altında kardeşlik duygusuyla kenetlenmemiz lazımken ne yazıkki bunca zulüm bizi hala uyandırmamış biz ALLAH diyen insanlarla uğraşıyoruz. ALLAH bizi birbirimize kardeş kılmış. Bırakın farklılıklarımızı birbirmize KARDEŞ gözüyle bakalım. Allah diyen bütün mü'minlerin ayakları bizim başımızın üstündedir. Gavs Hz. bize bunu öğretti. tefrikayı değil. GELİN KARDEŞ OLALIM.
gavsi sani adiyaman menzil köyünün nurudur.o vesile oldugu icin tevbe edenlerin sayisi artiyor elh.bizimde tevbe etmemize vesile oldu hamd olsun.allah ondan razi olsun.basimizdan eksik etmesin.
gavsi sani zamanin en büyük gavsidir.
o sultanlarin sultanidir
allahin c.c habibim dediginin torunudur.
GAVSİ SANİ şuan dünyada yaşayan en buyuk ALLAH cc dostlarından bitanesidir kendisini görüp bunu kelimelere dökerek başkalarına anlatmak cok zordur sadece gidip görmiyene diyecek tek şey var mubaregi anlatmak için gidecek ve göreceksin.(baldan tatmayan balın tadını nerden bilsin) ALLAH cc herkeze gidip görmeyi nasip eder inş.
ben gavsi sani nin izindeyim..o Hz.Muhammedin izinde..Hz Muhammed ise kurtuluşun izinde...Gavsı Sani ile ilgili bilgisi olmayanlar lütfen yazmayın..Evliyalar Allah dostudur..Kıyamete kadar Allah Dostsuz kalmayacaktır..Gavsi Sani Hasretim sana Seydammmmmm
GAVSİ SANİ İKİNCİ BÜYÜK GAVS ANLAMINA GELİR. Ama bu birincisinden küçük veya TASAVVUF'ta ondan daha geri kalmış anlamına gelmez, aksine ondan daha ileri bir seviyede diyebilirz. bunu söylememizin sebebi şudur,
ŞAH-I NAKŞIBEND (K.S.) buyurmuşlar ki -BU YOLDA BİZDEN SONRA GELEN SIRTIMIZA BASIP BİZİ GEÇMEZ İSE ONA HAKKIMIZI HELAL ETMEYİZ... İNŞALLAH yorumumuzda yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermeyiz.
SULTANIM SÖYLE, NASIL OLUR SENİ BİLMEK?
SENİN GİBİ OLMAKMI, YOKSA SENDE YOK OLMAKMI MARİFET?
KOÇİ
gavslık makamı tasavvufta en yüksek mertebeye ulaşmaktır yani mutasavvuflara göre zirvedeki kişiye verilen mvekiinin adıdır...
sani ise arapça da kullanım yerine göre iki,iki kez anlamı taşımaktadır...
gavs-i sani ye gelince gavs mertebesine iki kez ulaşmış anlamı yada ikinci gavs anlamına gelmektedir...ama burda bişeye açıklık getirmek gerekir; eğer burda gavs-i sani gavs mertebesine iki kez ulaşmış anlamındaysa herhangi bi mana arzeder mi bilmiyorum bunun yerine onu yüceltici daha farklı isimler verilebilirdi...ama yok gavs-i sani ikinci gavs anlamındaysa -ki bu daha tutarlı- işte o zaman o kişinin yani gavs-i sani'nin bulunduğu yerdeki yaşadağı mekandaki ikinci gavs olduğu anlamı çıkar...sanırım bu daha doğru olurdu...
dayanayım,kurtarıcım,sultanım,seyyidim seydam.....
GAVSİ_SANİ:zamanin en büyük ilim sahibi
kendilerini taniyanlar bilirler
gidin ve görün onu
zamanin bi tanesi
babaaaaaaaaaa
sadat ı kiramın yaşayan gülü....
sonsuzluk kervanı peşinizde ben
üç ayakla seken topal köpeğim
bastığınız yeri taş taş öpeyim
bir kırıntı yeter kereminizden
sonsuzluk kervanı peşinizde ben...
verdiler mi sen hatrına efendim? .....
gavsi sani'nin kim oldugu bizce malum insaAllah..ama gavsin ne demek oldugunu bilmeyenler icin Fethullah Gulen'den bir aciklama..
***
Hz. Muhammed (sav) dar-ı bekâya irtihal edince, onu bu dünyada temsil eden de Allah ile irtibatları kavi büyük insanlardır. Onlar, mazhariyetleri ve misyonlarıyla, bir bakıma yeryüzünde âdetâ Kâbe konumundadırlar. Ehl-i tahkikin beyanına göre, bazen onlar Kâbe’nin etrafında, bazen de Kâbe onların etrafında döner. İşte böylesi kişilere Allah’ın matmah-ı nazarı anlamında “Kutub” adı verilir. Bu kişiler bulundukları mekânda, her zaman mevcudiyetlerini hissettiren, şeytanların uykularını kaçıran, bir kısım insanların vehimlerini izale eden, toprağın kuvve-i inbatiyesi gibi kudsi bir güce sahiptirler. Yine bunlar, hep tazarru ve naz u niyaz makamında bulunmaktadırlar. Allah böylelerinin bakışları ile kâinata bakar, merhamet veya gadap eder.
Kutub makamının bir adım ötesinde “gavsiyet” makamı yer alır. Bu makamı ihraz edenlerin en büyük özelliği, tasarruflarının öldükten sonra da devam etmesidir. Her gavs bir kutuptur, fakat her kutub bir gavs değildir. Öyleleri de vardır ki, bu her iki makamı bünyesinde cemetme bahtiyarlığına ermiştir. Zannediyorum “kutbu’l-irşad” işte bu iki makamı birden ihraz etmiş ve halkı irşada me’zun insanlara verilen isim olsa gerek..
Bu açıdan kutbu’l-irşada; hakikat-ı Ahmediyeyi tamamıyla temsil eden, dolayısıyla da hakikat-ı Muhammediye’ye namzet olan insan nazarıyla da bakılabilir. O, bütün insanlığın iç âlemi itibarıyla, yani kalbi, ruhu, vicdanı, hissi ve letaif-i maneviyesiyle mercii sayılan bir “menhel-i azbi’l-mevrûd; cennet kevserleri ölçüsünde tatlı su kaynağıdır.” Ve insanlığı sahil-i selamete çıkaracak bir rahmet ve ışıktır. Bu yönüyle ona, yeryüzünde tevhid güneşi denir. Herkes kendi istidadı veya elindeki kovasının büyüklüğü/küçüklüğü ölçüsünde ondan istifade edebilir. Öyleyse kutbu’l-irşad, misyonu, konumu ve zâtı itibarıyla diğer velilerden en az üç kademe daha ileridedir.
Başkalarının onları tanımasına veya sair velilerden ayırt etmesine yardımcı olacak belirgin özellikleri yoktur. “İnsanlar arasında, insanlardan bir insan olarak bulunurlar.” Ne var ki, hassas ruhlar, liyakatli kişiler bunları hemen sezer ve âdetâ bir mıknatısa kapılmış gibi, onların cazibelerine kapılıverirler. Bu özellikleri itibarıyla de onlar, etraflarına sürekli nur neşrederler. Hakkı aramak için yollara dökülenler de bunların cazibe-i kudsiyesi içine girer ve o dairede bütün bütün erir giderler.
Bütün bu değerlendirmeler nazara alındığında; bu kudsî me’hazlara sırt dönmekten daha öte bir talihsizlik olamaz denilebilir. Bana göre, bu kaynaklara müracaat etmeden yollara dökülenler, niyetleri ne kadar da samimi olursa olsun, çöllerde tek başlarına, rehbersiz yolculuk yapan insanlar gibidirler. Hatta bu kişilerin şahsî ibadet ve taatleri ne kadar çok da olsa, bu feyiz kaynaklarından yararlanmadıkları için, ileride dünyevî başka câzibe noktalarının câzibelerinden kurtulamayıp, yollarda kalabilirler. Hatta ibadet ü taatı bu denli çok olmayanlar, yüzleri bu ışık kaynaklarına dönük oldukları için, kayma ihtimalleri onlara göre daha azdır.
Ayrıca, bu tür insanların daire-i kudsiyeleri içinde bulunma, onlar gibi olma noktasında insana aşk, şevk ve ümit verir. Zira bunlar ideal insan olup, her Müslümanın hedefi olabilecek makamlarda bulunmaktadırlar. Bir diğer ifadeyle bunlar, bizim gibi sıradan insanlar için birer gaye-i hayaldirler. Zaten bu dünyada gaye-i hayali olmayan kişilerin, dört ayaklı behaimden farkı da yoktur. “İki günü müsavi olan, aldanmıştır” beyan-ı Nebevisi, herhalde bu hakikata işaret etmektedir.
Hasılı, kutbu’l-irşad, kâinatın mânâ, mahiyet ve muhtevasını anlatan, yeryüzünde Cenâb-ı Hakk’ın matmah-ı nazarı, kutb ve gavs makamının sahibi bir hakikat eridir.
şeyhlerin ikinci büyüğü
mutezile kardeşlerim o Allah dostları Allah (c.c.) 'ın izniyle bize yardım ediyorlar.Allah her şeye kaadirdir peygamberlere vahyi cebrail (a.s.) ile göndermedimi o olağanüstü yollardan yardım etmedimi peygamberlere
aşkı sevgiyi muhabbeti ve bir sultanı
ayrıca gavsi sani eşrefoğlu rumi hazretleridir. gavsul azamsa abduşlkadir geylanidir. zamanın şahı ise bilali nadir hazretleridir.
gavsi sani dünyanın en büyük ikinci evliyası demektir
Gavsı saniyi görmüşseniz ve de az çok muhabbetiniz olmuşsa, buradaki bilgileri okurken bile gözünüz sulanır, içinize meltem rüzgarı gibi hafif bir his yayılır.
Ya da yayılanlar var :)
Gavs: Zamanın ilim ve maneviyatta en büyüğü...
Sani: İkinci demek
Gavsı sani ise aynı aileden veya aynı yerden çıkan ikinci gavs anlamında.Çünkü seyda hazretlerinin babası(ks) da gavsdı.
Gavsı sani deyince çok gavs var da bu en büyük ikinci demek değil, böyle bir mana 'gavs' kelimesinin manasına aykırı. Asıl mana ilk paragrafta yazıldığı üzere, Menzil köyüne şeref veren, orada yetişen ikinci gavs manasında.
ALLAH(C.C.) 'ın veli kullarından, KUTBUL AKTAB(Zamanın Sahibi) olan ve bizim zamanımızda yaşayan bizlere verilecek en büyük nimetlerden birisi olup yol gösterici olan bir zatdır..
Onları anlatmak için onların makamlarında olmak gerekir ne desek eksik kalıyor ALLAH(C.C.) Salih ve Veli kullarını başımızdan eksik etmesin..
Gavsi_Sani, İkinci Gavs anlamına geliyor.... Aynı yerde yetişen ilk Gavs'tan sonra gelen Gavs olursa, O'na bu ünvan verilir.
Şahı Nakşibend, İmam-ı Rabbani, Abdülkadir Geylani ile başlayan Sadatı Kiram'ın son incisi.... Yaşamakta olup, devrimizin Gavsıdır. Rabb-ü Teala başımızdan eksik etmesin veli kullarını