Türkiye cumhuriyetinde bu tip oparasyonlar bir çok defa çeşitli yıllarda yapıldı. Ve bu oparasyonların hepisine bir kod isim konuldu.çomu önemli belki değil ama türk milletinin varoluş destanı olan ergenekon destnını bu şekilde gençliğe ve gelecek nesile duyurmak ne derece doğru siz değerli arkadaşların taktirine bırakıyorum. Ergenekon bir tarihi ders ise ve milletler tarihlerinden ders çıkararak geleceklerini belirlerlerse ergenekon yarının gençlerine ne şekilde öğretilecek kaç kişi bilecek ergenekon destanını.Kimse yanlış anlamasın oparasyonun karşısında değilim ama bir küçük narkotik oparasyonuna bile kod isim koymayı bilen türkiye cumhuriyeti bu oparasyona neden isim koyma gereksinimi duymamıştır yoksa türk tarihiyle alıp veremediği olan birilerimi var.pkk ya yapılan onarasyonları hatırlayın çekiçti balyozdu bilmem neydi hepsinde bir kod isim var.B örgütte bir terör örgütüyse şayet bu oparasyonada bir kod isim konabilir ve tarihimizin şanlı destanlarından biri olan ergenekon destanına saygısızlık edilmezdi. SAYGILARIMLA ZORU SEVEN BİRİSİ
zergil sana buradada katılıyorum gerçek ergenekon fırat ınöteki ucunda ozaman Türkiye gerçekler öğrenebilir v tüm Türkiye halkı 80 lerden eri uyutulduğunu anlar ama ben seni kadar umutlu değim furatın diğr yakasına geçileceği konusunda
Bazılarının bildiği,bazılarının tahmin ettiği,bazılarınında, yalamadan yuttuğu,sapla,samanın karıştırılarak yapılan ve Milletin önüne ' YE ' diye konulan,içeriği flu,bir MALAMA. At'ların tepindiği yerde,eşek'ler ezilir mantığının doğruluğu nedeni ile, kimsenin karıştıramadığı bir çorba.İtham veya iftira atanların,perde arkasından konuşturulduğu,adı,sanı vede cismanı belli olmayanların,Paravanlar arkasından,' Buda eşek ' dediği için aslanlara yular takılıp,gerçek eşeklere,peruk yele takılan, bir KAVRAM KARGAŞASI. Ana gaye, Milletin,doğruyu bulamaması için düzenlenmiş bir bilmece.TAM BİR İNGİLİZ SİYASETİ. Sonuç'mu... Bence hüsran ve ' Cambaza bak ' oyunu ile yapılan ve yapılmaya çalışılanları hep birlikte göreceğiz. Temennim, her şey bitmiş olmasın.
Üniter ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetini savunanlara verilmeye çalışılan bir gözdağı olup arap ya da iran islam cumhuriyetie benzer bir Türkiyeyi çağrıştırıyor
Zamanında devlet,asker ve bürokratın,vatana hizmet namına kimi haklı,kimi haksız kişi,grup ve kurumların yasal çatı altında faaliyet gösterdiği illegal bir oluşum.Vatana hizmet yolunda herşey mübah anlayışı genel zihniyeleri.Herşeyin bir ömrü ve sonu olduğuna göre,ergenekonda miadını doldurdu galiba! Ki herşey ufak ufak ortaya çıkıyor.Yalnız; iş GKB'na gelince oradan öteye gidilmesine izin verilmiyor.Anlayana sivri sinek saz,anlamayana davul zurna az.
bir iç hesaplaşma veya gerçekten gladio. ama şu da bir gerçek ki şu durumda bir şey söylemek zor eğer fıratın öte yanına geçebilir ve cesur olurlarsa daha çok sevineceğiz ve daha çok güleceğiz.bu ülke yaşamak için en güzel yer.
sıra sizede gelebilir böyle hukuksuzlukla bile bile yaşayıp ve hiç bir şey yokmuş gibi binlerce ölümü katliyamı sahiplenmiş gibi sus pus olamak insanım diyen hiç kimseye yakışacağına inanmıyorum bilinen şahıslar katliyamcılar marşçılar madımakçılar kirliler zehirliyenler beynimiz kurmlarımız bilim yuvalarımız işgal edenler halk insanlık düşmanları ulsalararsı mahkemlerde yargılanarak insanlık bu utançatan kurtulamlıydı 11 ler 12 lerle koronmasın sizler inasan olarak bir ses verin bir an olsun kendinizi hatırlayın
ergenekon aslına bakılırsa türklerin yeniden doğuşunu anlatan bir destan ve bu adamlar çıkıp kendine yeniden doğuş diye anarşistlik yapıyorlar hrant dinkten tutunda üzeyir garihe abdi ipekçiye kadar her cinayette parmakları var umarım her şey açığa kavuşur...
Ergenekon destanı, Göktürkler'in türeyişini anlatan bir Türk destanıdır. Genel olarak, düşman tarafından hile ile yenilgiye uğratılan Türklerin, Ergenekon Ovası'nda yeniden türeyip tekrar eski yurtlarına dönerek düşmanlarıyla çarpışmalarını anlatır..
Türk illerinde Türk oku ötmeyen, Türk kolu yetmeyen, Türk'e boyun eğmeyen bir yer yoktu. Bu durum yabancı kavimleri kıskandırıyordu. Yabancı kavimler birleştiler, Türkler'in üzerine yürüdüler. Bunun üzerine Türkler çadırlarını, sürülerini bir araya topladılar; çevresine hendek kazıp beklediler. Düşman gelince vuruşma da başladı. On gün savaştılar. Sonuçta Türkler üstün geldi.
Bu yenilgileri üzerine düşman kavimlerin hanları, beğleri av yerinde toplanıp konuştular. Dediler ki: 'Türklere hile yapmazsak halimiz yaman olur'
Tan ağaranda, baskına uğramış gibi, ağırlıklarını bırakıp kaçtılar. Türkler, 'Bunların gücü tükendi, kaçıyorlar' deyip artlarına düştüler. Düşman, Türkler'i görünce birden döndü. Vuruşma başladı. Türkler yenildi. Düşman, Türkleri öldüre öldüre çadırlarına geldi. Çadırlarını, mallarını öyle bir yağmaladılar ki tek kara kıl çadır bile kalmadı. Büyüklerin hepsini kılıçtan geçirdiler, küçükleri tutsak ettiler.
O çağda Türkler'in başında İl Kağan vardı. İl Kağan'ın da birçok oğlu vardı. Ancak, bu savaşta biri dışında tüm çocukları öldü. Kayı (Kayan) adlı bu oğlunu o yıl evlendirmişti. İl Kagan'ın bir de Tokuz Oguz (Dokuz Oğuz) adlı bir yeğeni vardı; o da sağ kalmıştı. Kayı ile Tokuz Oguz tutsak olmuşlardı. On gün sonra ikisi de karılarını aldılar, atlarına atlayarak kaçtılar. Türk yurduna döndüler. Burada düşmandan kaçıp gelen develer, atlar, öküzler, koyunlar buldular. Oturup düşündüler: 'Dörtbir yan düşman dolu. Dağların içinde kişi yolu düşmez bir yer izleyip yurt tutalım, oturalım.'' Sürülerini alıp dağa doğru göç ettiler.
Geldikleri yoldan başka yolu olmayan bir yere vardılar. Bu tek yol da öylesine sarp bir yoldu ki deve olsun, at olsun güçlükle yürürdü; ayağını yanlış yere bassa, yuvarlanıp paramparça olurdu.
Türkler'in vardıkları ülkede akarsular, kaynaklar, türlü bitkiler, yemişler, avlar vardı. Böyle bir yeri görünce, ulu Allah'a şükrettiler. Kışın hayvanlarının etini yediler, yazın sütünü içtiler. Derisini giydiler. Bu ülkeye Ergenekon dediler.
Zaman geçti, çağlar aktı; Kayı ile Tokuz Oguz'un birçok çocukları oldu. Kayı'nın çok çocuğu oldu, Tokuz Oguz'un daha az oldu. Kayı'dan olma çocuklara Kayat dediler. Tokuz'dan olma çocukların bir bölümüne Tokuzlar dediler, bir bölümüne de Türülken. Yıllar yılı bu iki yiğidin çocukları Ergenekon'da kaldılar; çoğaldılar, çoğaldılar, çoğaldılar. Aradan dört yüz yıl geçti.
Dört yüz yıl sonra kendileri ve süreleri o denli çoğaldı ki Ergenekon'a sığamaz oldular. Çare bulmak için kurultay topladılar. Dediler ki: 'Atalarımızdan işittik; Ergenekon dışında geniş ülkeler, güzel yurtlar varmış. Bizim yurdumuz da eskiden o yerlerde imiş. Dağların arasını araştırıp yol bulalım. Göçüp Ergenekon'dan çıkalım. Ergenekon dışında kim bize dost olursa biz de onunla dost olalım, kim bize düşman olursa biz de onunla düşman olalım.
Türkler, kurultayın bu kararı üzerine, Ergenekon'dan çıkmak için yol aradılar; bulamadılar. O zaman bir demirci dedi ki: 'Bu dağda bir demir madeni var. Yalın kat demire benzer. Demirini eritsek, belki dağ bize geçit verir.' Gidip demir madenini gördüler. Dağın geniş yerine bir kat odun, bir kat kömür dizdiler. Dağın altını, üstünü, yanını, yönünü odun-kömürle doldurdular. Yetmiş deriden yetmiş büyük körük yapıp, yetmiş yere koydular. Odun kömürü ateşleyip körüklediler. Allah'ın yardımıyla demir dağ kızdı, eridi, akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak denli yol oldu.
Sonra gök yeleli bir Bozkurt çıktı ortaya; nereden geldiği bilinmeyen. Bozkurt geldi, Türk'ün önünde dikildi, durdu. Herkes anladı ki yolu o gösterecek. Bozkurt yürüdü; ardından da Türk milleti. Ve Türkler, Bozkurt'un önderliğinde, o kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününde Ergenekon'dan çıktılar.
Türkler o günü, o saati iyi bellediler. Bu kutsal gün, Türklerin bayramı oldu. Her yıl o gün büyük törenler yapılır. Bir parça demir ateşte kızdırılır. Bu demiri önce Türk kaganı kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver. Sonra öteki Türk beğleri de aynı işi yaparak bayramı kutlarlar.
Ergenekon'dan çıktıklarında Türklerin kağanı, Kayı Han soyundan gelen Börteçine (Bozkurt) idi. Börteçine bütün illere elçiler gönderdi; Türkler'in Ergenekon'dan çıktıklarını bildirdi. Ta ki, eskisi gibi, bütün iller Türkler'in buyruğu altına girdi.
Ergenekon,içerik olarak kutsal bir terimdir..TÜRK MİLLETİNİN kurtuluş destanıdır,Her ne sebeple olursa olsun terör ile bir araya getirilemez.Bu kavramı dillere pelesenk edenler TÜRK DÜŞMANI yandaş medya mensuplarıdır. Yargıyı etkileme çabaları sonuçsuz kalacak ve yüce TÜRK adaleti yerini bulacaktır....
Şimdiye kadar savcılıgın veya istihbaratın topladığı tüm bilgiler ahtapotun sadece bir bacağına benziyor.devlet o bacağı kopartmadan çekmeyi bilirse ergenekon olayı gerçekten çözülür.aksi taktirde ergenekonu sadece tv lerde duydugumuz şekliyle anımsamak zorunda kalırız..
ergenekon bence anlamını içinde bulunduran bir kelime devlet yapılanmasında ergenleşmiş ve her her şeye müdahale etme iç güdüsüyle her türlü kurumda yetiştilerek yerleştirilmiş bir devrim gücü inkılapçılık kavramıyla bahdaşmış atatürk potresinin arkasına sığınmış kişilerin oluşumu ve çıkarlarından başka halkı düşünecek yapı diye düşünmek durumundayım siyasetin bu oloşuma üstü kapalı darbesi peki bu iyimi sence derseniz hiç bi darbe bize bir şey kazandırmaaz aksine zarar biz geçmişimizile hareket edip türklüğün anlamını anlamak ve yaş olan ağaçlarımızı bu şekilde tetişmek durumunmdayız bu şekilde ilerleyen bir toplum darbelerle kurtarıcıya aman vermez ve kimse kimseyi şuçlamak durumunda kalmaz türkiye bence ergenekon dan 600 sene evvele dönüp türkün ne için mücadele ettini bulması lazım o zaman ergenleşmiş hiç bir oluşuma konma mücadelesine girmez gölge olun gölgenin altında pineklemeyin uyan ey ulu türk sinsilere aman verme osmanlı torunuyum atamın izindeyim diyenlere selem olsun
anlayabilene aşk olsun. paşalar,albaylar.yarbaylar.generaller.mafya babaları.ülkücüler.solcular.sağcılar.tarafsızlar biraraya gelmişler güzel bir türlü yapmaya karar vermişler.afiyet olsun
Türkiye cumhuriyetinde bu tip oparasyonlar bir çok defa çeşitli yıllarda yapıldı.
Ve bu oparasyonların hepisine bir kod isim konuldu.çomu önemli belki değil ama türk milletinin varoluş destanı olan ergenekon destnını bu şekilde gençliğe ve gelecek nesile duyurmak ne derece doğru siz değerli arkadaşların taktirine bırakıyorum.
Ergenekon bir tarihi ders ise ve milletler tarihlerinden ders çıkararak geleceklerini belirlerlerse ergenekon yarının gençlerine ne şekilde öğretilecek kaç kişi bilecek ergenekon destanını.Kimse yanlış anlamasın oparasyonun karşısında değilim ama bir küçük narkotik oparasyonuna bile kod isim koymayı bilen türkiye cumhuriyeti bu oparasyona neden isim koyma gereksinimi duymamıştır yoksa türk tarihiyle alıp veremediği olan birilerimi var.pkk ya yapılan onarasyonları hatırlayın çekiçti balyozdu bilmem neydi hepsinde bir kod isim var.B örgütte bir terör örgütüyse şayet bu oparasyonada bir kod isim konabilir ve tarihimizin şanlı destanlarından biri olan ergenekon destanına saygısızlık edilmezdi. SAYGILARIMLA
ZORU SEVEN BİRİSİ
zergil sana buradada katılıyorum gerçek ergenekon fırat ınöteki ucunda ozaman Türkiye gerçekler öğrenebilir v tüm Türkiye halkı 80 lerden eri uyutulduğunu anlar ama ben seni kadar umutlu değim furatın diğr yakasına geçileceği konusunda
Bazılarının bildiği,bazılarının tahmin ettiği,bazılarınında, yalamadan yuttuğu,sapla,samanın karıştırılarak yapılan ve Milletin önüne ' YE ' diye konulan,içeriği flu,bir MALAMA. At'ların tepindiği yerde,eşek'ler ezilir mantığının doğruluğu nedeni ile, kimsenin karıştıramadığı bir çorba.İtham veya iftira atanların,perde arkasından konuşturulduğu,adı,sanı vede cismanı belli olmayanların,Paravanlar arkasından,' Buda eşek ' dediği için aslanlara yular takılıp,gerçek eşeklere,peruk yele takılan, bir KAVRAM KARGAŞASI. Ana gaye, Milletin,doğruyu bulamaması için düzenlenmiş bir bilmece.TAM BİR İNGİLİZ SİYASETİ. Sonuç'mu... Bence hüsran ve ' Cambaza bak ' oyunu ile yapılan ve yapılmaya çalışılanları hep birlikte göreceğiz. Temennim, her şey bitmiş olmasın.
Üniter ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetini savunanlara verilmeye çalışılan bir gözdağı olup arap ya da iran islam cumhuriyetie benzer bir Türkiyeyi çağrıştırıyor
Zamanında devlet,asker ve bürokratın,vatana hizmet namına kimi haklı,kimi haksız kişi,grup ve kurumların yasal çatı altında faaliyet gösterdiği illegal bir oluşum.Vatana hizmet yolunda herşey mübah anlayışı genel zihniyeleri.Herşeyin bir ömrü ve sonu olduğuna göre,ergenekonda miadını doldurdu galiba! Ki herşey ufak ufak ortaya çıkıyor.Yalnız; iş GKB'na gelince oradan öteye gidilmesine izin verilmiyor.Anlayana sivri sinek saz,anlamayana davul zurna az.
bir iç hesaplaşma veya gerçekten gladio. ama şu da bir gerçek ki şu durumda bir şey söylemek zor eğer fıratın öte yanına geçebilir ve cesur olurlarsa daha çok sevineceğiz ve daha çok güleceğiz.bu ülke yaşamak için en güzel yer.
trkiyemızı içten içe fethetmış ama derin devlet olarak bıldıgımız ama cogunlukla ıyı sandıgımız kavramın yoldan cıkmıs halı
Türklüğün destanıdır.Türklerin, Orta Asyadan çıkış destanıdır.....
toplumun bagrına saplanıp kalmıs olan virüslerden toplumu,devleti ve de milleti kurtarma operasyonu...mantıksal temeli ittihat terakkiye kadar gider..
Kurtlar Vadisinin ikinci jenerasyonu tabiki..
sıra sizede gelebilir böyle hukuksuzlukla bile bile yaşayıp ve hiç bir şey yokmuş gibi binlerce ölümü katliyamı sahiplenmiş gibi sus pus olamak insanım diyen hiç kimseye yakışacağına inanmıyorum bilinen şahıslar katliyamcılar marşçılar madımakçılar kirliler zehirliyenler beynimiz kurmlarımız bilim yuvalarımız işgal edenler halk insanlık düşmanları ulsalararsı mahkemlerde yargılanarak insanlık bu utançatan kurtulamlıydı 11 ler 12 lerle koronmasın sizler inasan olarak bir ses verin bir an olsun kendinizi hatırlayın
Her gün biraz büyüyen,
ne olduğu bilinmeyen,
Dabbetül arz gibi bir şey
tüm günahlardan sorumlu günahkarların kurduğu şer koalisyonu.
bir zamanlar sadece destandı, tarihti, sınavlarda çıkardı.
ergenekon aslına bakılırsa türklerin yeniden doğuşunu anlatan bir destan ve bu adamlar çıkıp kendine yeniden doğuş diye anarşistlik yapıyorlar hrant dinkten tutunda üzeyir garihe abdi ipekçiye kadar her cinayette parmakları var umarım her şey açığa kavuşur...
Hukuksuzluğun hukuk kılıfına sığınarak hukuka tecavüzünü çağrıştırıyor..
Ergenekon destanı, Göktürkler'in türeyişini anlatan bir Türk destanıdır. Genel olarak, düşman tarafından hile ile yenilgiye uğratılan Türklerin, Ergenekon Ovası'nda yeniden türeyip tekrar eski yurtlarına dönerek düşmanlarıyla çarpışmalarını anlatır..
Türk illerinde Türk oku ötmeyen, Türk kolu yetmeyen, Türk'e boyun eğmeyen bir yer yoktu. Bu durum yabancı kavimleri kıskandırıyordu. Yabancı kavimler birleştiler, Türkler'in üzerine yürüdüler. Bunun üzerine Türkler çadırlarını, sürülerini bir araya topladılar; çevresine hendek kazıp beklediler. Düşman gelince vuruşma da başladı. On gün savaştılar. Sonuçta Türkler üstün geldi.
Bu yenilgileri üzerine düşman kavimlerin hanları, beğleri av yerinde toplanıp konuştular. Dediler ki: 'Türklere hile yapmazsak halimiz yaman olur'
Tan ağaranda, baskına uğramış gibi, ağırlıklarını bırakıp kaçtılar. Türkler, 'Bunların gücü tükendi, kaçıyorlar' deyip artlarına düştüler. Düşman, Türkler'i görünce birden döndü. Vuruşma başladı. Türkler yenildi. Düşman, Türkleri öldüre öldüre çadırlarına geldi. Çadırlarını, mallarını öyle bir yağmaladılar ki tek kara kıl çadır bile kalmadı. Büyüklerin hepsini kılıçtan geçirdiler, küçükleri tutsak ettiler.
O çağda Türkler'in başında İl Kağan vardı. İl Kağan'ın da birçok oğlu vardı. Ancak, bu savaşta biri dışında tüm çocukları öldü. Kayı (Kayan) adlı bu oğlunu o yıl evlendirmişti. İl Kagan'ın bir de Tokuz Oguz (Dokuz Oğuz) adlı bir yeğeni vardı; o da sağ kalmıştı. Kayı ile Tokuz Oguz tutsak olmuşlardı. On gün sonra ikisi de karılarını aldılar, atlarına atlayarak kaçtılar. Türk yurduna döndüler. Burada düşmandan kaçıp gelen develer, atlar, öküzler, koyunlar buldular. Oturup düşündüler: 'Dörtbir yan düşman dolu. Dağların içinde kişi yolu düşmez bir yer izleyip yurt tutalım, oturalım.'' Sürülerini alıp dağa doğru göç ettiler.
Geldikleri yoldan başka yolu olmayan bir yere vardılar. Bu tek yol da öylesine sarp bir yoldu ki deve olsun, at olsun güçlükle yürürdü; ayağını yanlış yere bassa, yuvarlanıp paramparça olurdu.
Türkler'in vardıkları ülkede akarsular, kaynaklar, türlü bitkiler, yemişler, avlar vardı. Böyle bir yeri görünce, ulu Allah'a şükrettiler. Kışın hayvanlarının etini yediler, yazın sütünü içtiler. Derisini giydiler. Bu ülkeye Ergenekon dediler.
Zaman geçti, çağlar aktı; Kayı ile Tokuz Oguz'un birçok çocukları oldu. Kayı'nın çok çocuğu oldu, Tokuz Oguz'un daha az oldu. Kayı'dan olma çocuklara Kayat dediler. Tokuz'dan olma çocukların bir bölümüne Tokuzlar dediler, bir bölümüne de Türülken. Yıllar yılı bu iki yiğidin çocukları Ergenekon'da kaldılar; çoğaldılar, çoğaldılar, çoğaldılar. Aradan dört yüz yıl geçti.
Dört yüz yıl sonra kendileri ve süreleri o denli çoğaldı ki Ergenekon'a sığamaz oldular. Çare bulmak için kurultay topladılar. Dediler ki: 'Atalarımızdan işittik; Ergenekon dışında geniş ülkeler, güzel yurtlar varmış. Bizim yurdumuz da eskiden o yerlerde imiş. Dağların arasını araştırıp yol bulalım. Göçüp Ergenekon'dan çıkalım. Ergenekon dışında kim bize dost olursa biz de onunla dost olalım, kim bize düşman olursa biz de onunla düşman olalım.
Türkler, kurultayın bu kararı üzerine, Ergenekon'dan çıkmak için yol aradılar; bulamadılar. O zaman bir demirci dedi ki: 'Bu dağda bir demir madeni var. Yalın kat demire benzer. Demirini eritsek, belki dağ bize geçit verir.' Gidip demir madenini gördüler. Dağın geniş yerine bir kat odun, bir kat kömür dizdiler. Dağın altını, üstünü, yanını, yönünü odun-kömürle doldurdular. Yetmiş deriden yetmiş büyük körük yapıp, yetmiş yere koydular. Odun kömürü ateşleyip körüklediler. Allah'ın yardımıyla demir dağ kızdı, eridi, akıverdi. Bir yüklü deve çıkacak denli yol oldu.
Sonra gök yeleli bir Bozkurt çıktı ortaya; nereden geldiği bilinmeyen. Bozkurt geldi, Türk'ün önünde dikildi, durdu. Herkes anladı ki yolu o gösterecek. Bozkurt yürüdü; ardından da Türk milleti. Ve Türkler, Bozkurt'un önderliğinde, o kutsal yılın, kutsal ayının, kutsal gününde Ergenekon'dan çıktılar.
Türkler o günü, o saati iyi bellediler. Bu kutsal gün, Türklerin bayramı oldu. Her yıl o gün büyük törenler yapılır. Bir parça demir ateşte kızdırılır. Bu demiri önce Türk kaganı kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver. Sonra öteki Türk beğleri de aynı işi yaparak bayramı kutlarlar.
Ergenekon'dan çıktıklarında Türklerin kağanı, Kayı Han soyundan gelen Börteçine (Bozkurt) idi. Börteçine bütün illere elçiler gönderdi; Türkler'in Ergenekon'dan çıktıklarını bildirdi. Ta ki, eskisi gibi, bütün iller Türkler'in buyruğu altına girdi.
Ergenekon,içerik olarak kutsal bir terimdir..TÜRK MİLLETİNİN kurtuluş destanıdır,Her ne sebeple olursa olsun terör ile bir araya getirilemez.Bu kavramı dillere pelesenk edenler TÜRK DÜŞMANI yandaş medya mensuplarıdır.
Yargıyı etkileme çabaları sonuçsuz kalacak ve yüce TÜRK adaleti yerini bulacaktır....
ne çağrıştırabilir ki? çaresizliğimi ilk olarak.sonra yine çaresizliğimi ve sonra yine............
ABD-İsrail ve içerideki işbirlikçi güçlerin yıkmak istediği, Türk Devletinin temeline verilen bir addır aslında.
Türk milleti parçalanmadan Kürdistan, Anadolu toprakları üzerinde kurulamaz. Ermenistan'a da toprak veya tazminat verilemez.
Türk milletini parçalayabilmek için Türk ordusunu ve Türkiye'deki bütün Atatürkçü Türk milliyetçilerini ezip sindirmek gereklidir.
Ama bu amaç için yapılan operasyonlar, Türk milliyetçilerini ve Türk Silahlı Kuvvetlerini yıkamayacaktır.
ERGENEKON bir örgütün adı değil, Türklüğün dış güçler tarafından imhasından kurtulduğu 'YURDUN VE MİLLİ BİR DESTANIN ADIDIR.'
faşist bir terör örgütü
Şimdiye kadar savcılıgın veya istihbaratın topladığı tüm bilgiler ahtapotun sadece bir bacağına benziyor.devlet o bacağı kopartmadan çekmeyi bilirse ergenekon olayı gerçekten çözülür.aksi taktirde ergenekonu sadece tv lerde duydugumuz şekliyle anımsamak zorunda kalırız..
İllet...
ergenekon bence anlamını içinde bulunduran bir kelime devlet yapılanmasında ergenleşmiş ve her her şeye müdahale etme iç güdüsüyle her türlü kurumda yetiştilerek yerleştirilmiş bir devrim gücü inkılapçılık kavramıyla bahdaşmış atatürk potresinin arkasına sığınmış kişilerin oluşumu ve çıkarlarından başka halkı düşünecek yapı diye düşünmek durumundayım siyasetin bu oloşuma üstü kapalı darbesi peki bu iyimi sence derseniz hiç bi darbe bize bir şey kazandırmaaz aksine zarar biz geçmişimizile hareket edip türklüğün anlamını anlamak ve yaş olan ağaçlarımızı bu şekilde tetişmek durumunmdayız bu şekilde ilerleyen bir toplum darbelerle kurtarıcıya aman vermez ve kimse kimseyi şuçlamak durumunda kalmaz türkiye bence ergenekon dan 600 sene evvele dönüp türkün ne için mücadele ettini bulması lazım o zaman ergenleşmiş hiç bir oluşuma konma mücadelesine girmez gölge olun gölgenin altında pineklemeyin uyan ey ulu türk sinsilere aman verme osmanlı torunuyum atamın izindeyim diyenlere selem olsun
Ergenekon dedikleri dipsiz bir kuyu
Gel çık çıkabilirsen işin içinden
Her gün yeni bir olay, yeni bir şahıs
Anlayan var mı acep bunların dilinden?
anlayabilene aşk olsun. paşalar,albaylar.yarbaylar.generaller.mafya babaları.ülkücüler.solcular.sağcılar.tarafsızlar biraraya gelmişler güzel bir türlü yapmaya karar vermişler.afiyet olsun
ERGENEKON DEVLET VE POLİTAKANIN ZEMİN HARİTASISIR
devlet devlet için varmış demek bu kadar basitmiş halkı düşünen nerde..
Asla bu dügümü çözemiyecekler ismi boşunamı ERGENEKON
ORGANİZE İŞLER BUNLAR...............