O dedi ki TİN e ZEY-tin e andolsun, Biz insanı en güzel şekilde yarattık, İncir ikilik idi ZEY-TİN bir. İnsan dünyada incirin(kesretin) gönlünde yaşar. Zeytinin gönlünü BİRLİĞİ arar. Hayat simgelerle doludur. Bir de rakama kesrete dahildir. Okyanusta bir katreyiz. Birlik (d)olmak ise Biriz. Özvecan
Ebû Türab-ı Nahşebîye bir mescidde rastlayan biri, kaç gündür aç beklediğini sorunca, yedi gün, cevabını almıştı. Böyle zatların yanında bir kuru ekmek parçası, Allah'ın en büyük nimeti olarak görülüyor, buna sahip olduklarında kendilerini en mesud ve bahtiyar insan olarak biliyorlardı. Şimdi bizlerin sofrasında Allah'ın lütfettiği nimetlerin bütün çeşitleri var, ama bizler mesud ve bahtiyar değiliz. Kendimizi büyük nimetlere sahip insan duygusu içinde bulamıyor, hâlâ, mahrumiyet hissiyle boğuluyoruz. Yani onları açlık diriltiyor, bizleri de tokluk öldürüyor, anlaşılan...
İnsanın bir uzvu çalışırsa, diğer uzuvları tadil-i eşgal eder. Mide çalışırken, maddî bünye çalıştığı için, manevî kabiliyetler tatile girer, daha az çalışır.
Ey sevgilim, kaç kez seni çağırdım, ama sen beni işitmedin Kaç kez kendimi gösterdim, ama sen bana bakmadın Kaç kez kendimi rayiha kıldım, ama sen beni koklamadın Kaç kez kendimi gıda kıldım, ama sen beni tatmadın Nasıl oluyor da dokunduğun şeylerde beni hissetmiyorsun (…) Beni nasıl görmüyor, nasıl işitmiyorsun (…) Ben tatlı olan her şeyden daha tatlıyım Arzulanır olan her şeyden daha arzulanırım Güzel olan her şeyden daha güzelim Ben Cemil ve Melih’im Sev beni ve başka hiçbir şeyi sevme,iste beni Bütün endişelerden geç, ta ki yegane endişen kalayım
Mithat Cemal Kuntay'ın şu hâtırası, 'insan' Mehmet Akif'i, onun vefa ve merhamet hislerinin nasıl zirveleştiğini en iyi şekilde ortaya koyması ve bugünün İnsanına rehber olması bakımından oldukça ibretâmizdir. Balkan Harbi başlarken Mehmet Akif Bey yegane geçim1 yolu olan resmî memuriyetinden istifa etti. Kirada oturduğu evine bir cuma günü gittim. Beş çocuğundan başka dört çocuğu daha vardı. - Bunlar kim, dedim. - Çocuklarım, dedi. - Bir hafta içinde fazladan dört çocuk sahibi olmakta tuhaflık var, dedim. Bunun üzerine işin aslını anlattı. Baytar mektebindeyken bir arkadaşıyla anlaşmışlar. Kim Önce ölürse, ölenin çocuklarına arkada kalan bakacak. Arka¬daşı vefat etmiş. Akif Bey de anlaşmanın gereğini yerine getirmişti. Evet, Mehmet Akif'in 'arkadaşım' dediği, baytar mekte¬binde birlikte okudukları İslimyeli Hasan Tahsin Beydir. Hasan Bey, Edirne baytar müfettişi olarak bulunduğu sırada, 1912 yılında vefat edince Akif -her zaman olduğu gibi- sözünde durarak, merhumun çocuklarının bakımını üzerine almıştır.
LOKMA BİR KELİME BİR DANE BİR ÖPMEK BİR BAKMAK la batma.. Baş bir batman taşı kaldırdığı halde,göz bir saçı kaldıramaz.. HEM SENİN MAHİYETİNE ÖYLE CİHAZATLAR VE LATİFELER VERİLMİŞ Kİ O LATİFE SAÇ KADAR AĞIRLIĞA YANİ GAFLET VE DELALETTEN GELEN KÜÇÜK BİR HALETE DAYANAMIYOR.. Madem öyle DİKKAT ET batmaktan kork.
zeka için ölçü birdir,ama sonsuz ve mutlak olan bir,akıl ve mantık ise mutlak bire uzanamadıkları için izafi birlerin peşindedirler,yani akıl biri tayinde güçlükler çeker; bu bazen pek küçük bazen de pek büyük bir sınırlı kıymettir.çokluk duygusu,akla ve duyulara özel değerler olduğu halde,sıfır,sonsuz ve bir,zekanın akla sızdırdığı değerlerdir...
Bir zamanlar bu ülkede Kültürümüzün bir parçası olan canım Türk Müziği şarkılarının altı ay boyunca radyolardan yasaklandığını bilmek bile bu ülkenin ne denli kaos içindae olduğunu anlamaya yeter.
bir düş kurarsın içinde yalnızlık olmayan bir yol çizersin hep mutluluğa varan ama bir yürek varki beklemekten yılgın bir ben varım umut eken düşlerime.....@miray
TEK ve BİR olan sadece ALLAH'dır.. tevhid birlik demektir.... Kuran Allah’ın varlığından ziyade, birliğini anlatmaktadır. Çünkü O’nun varlığı hakkında insanlık hiçbir zaman kuşku duymamıştır. Tarih boyunca ihtilaflar ve çekişmeler, Allah’ın varlığıyla ilgili olmayıp, O’nun nitelikleriyle, özellikle de birliğiyle ilgilidir... Yüce Allah zatında birdir. Bu birlik sayı itibariyle değil, şeriki olmaması yönü ile birdir...
bir” sayı olarak iki tarzda tezahür eder. ilk olarak, zatıyla ya da özüyle; ikinci olarak, isim itibariyle. özü itibariyle, bütün sayılarda ve bütün sayısal derecelerde daima “bir” vardır. isim itibariyle de, sadece ilk birlik derecesinde gözükmektedir ki burada “bir”in “özü”yle “ismi” arasından aynı anda bir rastlaşma vardır. öteki bütün sayısal derecelerde ise “bir” ismiyle var değildir, çünkü öteki sayıların, karşılıklı olarak sayısal dereceleriyle sürekli değişen, farklı isimleri vardır. [bir sayının “ismi”, bütün sayıların mutlak ve biricik “özü”ne göre değerlendirildiğinde, bir varlıkta belirlenen,özgüleşen ve nisbileşen her şeyi sembolik olarak temsil eder] öyleyse diyor muhyiddin arabi, çift yönlü bir dil kullanarak, “bir” ismi vasıtasıyla bütün sayısal isimlerin fenasını, özü vasıtasıyla da öteki bütün sayıların bekasını sağlar. sen “bir” dediğin zaman, birin dışındaki her şey o anda söner, yok olur. işte, bu yok oluş bu “bir ismi” gereğincedir. ve sen “iki” dediğin zaman, ikiliğin sayısal derecesinde bir’in isminin hazır bulunmasıyla değil de bir'in özünün hazır bulunmasıyla, “iki” sayısı açığa çıkar, çünkü bir’in ismi söz konusu dereceyle çelişki halindedir. oysaki, bir’in evrensel olarak her sayıda zaten mevcut ve gerekli olan özü o dereceyle çelişki halinde değildir...
O dedi ki TİN e ZEY-tin e andolsun,
Biz insanı en güzel şekilde yarattık,
İncir ikilik idi ZEY-TİN bir.
İnsan dünyada incirin(kesretin)
gönlünde yaşar.
Zeytinin gönlünü BİRLİĞİ arar.
Hayat simgelerle doludur.
Bir de rakama kesrete dahildir.
Okyanusta bir katreyiz.
Birlik (d)olmak ise Biriz.
Özvecan
bir:) :) :)
Ebû Türab-ı Nahşebîye bir mescidde rastlayan biri, kaç gündür aç beklediğini sorunca, yedi gün, cevabını almıştı.
Böyle zatların yanında bir kuru ekmek parçası, Allah'ın en büyük nimeti olarak görülüyor, buna sahip olduklarında kendilerini en mesud ve bahtiyar insan olarak biliyorlardı.
Şimdi bizlerin sofrasında Allah'ın lütfettiği nimetlerin bütün çeşitleri var, ama bizler mesud ve bahtiyar değiliz. Kendimizi büyük nimetlere sahip insan duygusu içinde bulamıyor, hâlâ, mahrumiyet hissiyle boğuluyoruz. Yani onları açlık diriltiyor, bizleri de tokluk öldürüyor, anlaşılan...
İnsanın bir uzvu çalışırsa, diğer uzuvları tadil-i eşgal eder. Mide çalışırken, maddî bünye çalıştığı için, manevî kabiliyetler tatile girer, daha az çalışır.
'bir'likten kuvvet doğar. bir olmayı bilmeden birlik olunmaz.
Ey sevgilim, kaç kez seni çağırdım, ama sen beni işitmedin
Kaç kez kendimi gösterdim, ama sen bana bakmadın
Kaç kez kendimi rayiha kıldım, ama sen beni koklamadın
Kaç kez kendimi gıda kıldım, ama sen beni tatmadın
Nasıl oluyor da dokunduğun şeylerde beni hissetmiyorsun (…)
Beni nasıl görmüyor, nasıl işitmiyorsun (…)
Ben tatlı olan her şeyden daha tatlıyım
Arzulanır olan her şeyden daha arzulanırım
Güzel olan her şeyden daha güzelim
Ben Cemil ve Melih’im
Sev beni ve başka hiçbir şeyi sevme,iste beni
Bütün endişelerden geç, ta ki yegane endişen kalayım
(İbn Arabi, Kitabu’t Tecelliyat)
Yaşamak BİR ağaç gibi tek ve hür ve BİR orman gibi kardeşçesine
Nazım Hikmet
VEFA ÂBİDESİ
Mithat Cemal Kuntay'ın şu hâtırası, 'insan' Mehmet Akif'i, onun vefa ve merhamet hislerinin nasıl zirveleştiğini en iyi şekilde ortaya koyması ve bugünün İnsanına rehber olması bakımından oldukça ibretâmizdir.
Balkan Harbi başlarken Mehmet Akif Bey yegane geçim1 yolu olan resmî memuriyetinden istifa etti. Kirada oturduğu evine bir cuma günü gittim. Beş çocuğundan başka dört çocuğu daha vardı.
- Bunlar kim, dedim.
- Çocuklarım, dedi.
- Bir hafta içinde fazladan dört çocuk sahibi olmakta tuhaflık var, dedim. Bunun üzerine işin aslını anlattı.
Baytar mektebindeyken bir arkadaşıyla anlaşmışlar. Kim Önce ölürse, ölenin çocuklarına arkada kalan bakacak. Arka¬daşı vefat etmiş. Akif Bey de anlaşmanın gereğini yerine getirmişti.
Evet, Mehmet Akif'in 'arkadaşım' dediği, baytar mekte¬binde birlikte okudukları İslimyeli Hasan Tahsin Beydir. Hasan Bey, Edirne baytar müfettişi olarak bulunduğu sırada, 1912 yılında vefat edince Akif -her zaman olduğu gibi- sözünde durarak, merhumun çocuklarının bakımını üzerine almıştır.
Toplumu sözlerle inşa etmek mümkün olsaydı onu feylesoflar yaparlardı..
HAL AZİZİM HAL....M.F.G.
LOKMA
BİR KELİME
BİR DANE
BİR ÖPMEK
BİR BAKMAK la batma..
Baş bir batman taşı kaldırdığı halde,göz bir saçı kaldıramaz..
HEM SENİN MAHİYETİNE ÖYLE CİHAZATLAR VE LATİFELER VERİLMİŞ Kİ O LATİFE SAÇ KADAR AĞIRLIĞA YANİ GAFLET VE DELALETTEN GELEN KÜÇÜK BİR HALETE DAYANAMIYOR..
Madem öyle DİKKAT ET batmaktan kork.
zeka için ölçü birdir,ama sonsuz ve mutlak olan bir,akıl ve mantık ise mutlak bire uzanamadıkları için izafi birlerin peşindedirler,yani akıl biri tayinde güçlükler çeker; bu bazen pek küçük bazen de pek büyük bir sınırlı kıymettir.çokluk duygusu,akla ve duyulara özel değerler olduğu halde,sıfır,sonsuz ve bir,zekanın akla sızdırdığı değerlerdir...
Bir zamanlar bu ülkede Kültürümüzün bir parçası olan canım Türk Müziği şarkılarının altı ay boyunca radyolardan yasaklandığını bilmek bile bu ülkenin ne denli kaos içindae olduğunu anlamaya yeter.
bir =sen
bir=ben
bir = de bebek
:))
bir düş kurarsın içinde yalnızlık olmayan
bir yol çizersin hep mutluluğa varan
ama bir yürek varki beklemekten yılgın
bir ben varım umut eken düşlerime.....@miray
Bir kalpte bir sevgi olur..Ya mukallibel kulub sebbit kalbi ala dinik..Elfü elfi amin..
BİR; tek olan, eşi ve benzeri olmayan, herşeyin başlangıcı anlamlarını taşır.
eşi benzeri olmayan tektir birdir
Varlık yalnız 1'dedir, toplam bölüm hep birde...
Devam eden yalnız bir, sayıda dört tekbirde...
jan-ar
TEK ve BİR olan sadece ALLAH'dır..
tevhid birlik demektir....
Kuran Allah’ın varlığından ziyade, birliğini anlatmaktadır. Çünkü O’nun varlığı hakkında insanlık hiçbir zaman kuşku duymamıştır. Tarih boyunca ihtilaflar ve çekişmeler, Allah’ın varlığıyla ilgili olmayıp, O’nun nitelikleriyle, özellikle de birliğiyle ilgilidir...
Yüce Allah zatında birdir. Bu birlik sayı itibariyle değil, şeriki olmaması yönü ile birdir...
allahın yarattığı en muhteşem eser sadece bir sayının ötesinde pek çok şeyi ifade eden bir simge varlığın sebebi
bir” sayı olarak iki tarzda tezahür eder. ilk olarak, zatıyla ya da özüyle; ikinci olarak, isim itibariyle. özü itibariyle, bütün sayılarda ve bütün sayısal derecelerde daima “bir” vardır. isim itibariyle de, sadece ilk birlik derecesinde gözükmektedir ki burada “bir”in “özü”yle “ismi” arasından aynı anda bir rastlaşma vardır. öteki bütün sayısal derecelerde ise “bir” ismiyle var değildir, çünkü öteki sayıların, karşılıklı olarak sayısal dereceleriyle sürekli değişen, farklı isimleri vardır.
[bir sayının “ismi”, bütün sayıların mutlak ve biricik “özü”ne göre değerlendirildiğinde, bir varlıkta belirlenen,özgüleşen ve nisbileşen her şeyi sembolik olarak temsil eder]
öyleyse diyor muhyiddin arabi, çift yönlü bir dil kullanarak, “bir” ismi vasıtasıyla bütün sayısal isimlerin fenasını, özü vasıtasıyla da öteki bütün sayıların bekasını sağlar. sen “bir” dediğin zaman, birin dışındaki her şey o anda söner, yok olur. işte, bu yok oluş bu “bir ismi” gereğincedir. ve sen “iki” dediğin zaman, ikiliğin sayısal derecesinde bir’in isminin hazır bulunmasıyla değil de bir'in özünün hazır bulunmasıyla, “iki” sayısı açığa çıkar, çünkü bir’in ismi söz konusu dereceyle çelişki halindedir. oysaki, bir’in evrensel olarak her sayıda zaten mevcut ve gerekli olan özü o dereceyle çelişki halinde değildir...
'bir': En güzel şeydir.Çünkü bir 'bencillik'tir ve insan bencilcir.
ALLAH BİRDİR
Dünya birdir,
yüce yaradanım bir
bedenimde canım bir
amavelakin birde bir varki neanlatabilirim netarifederim obiri biryaradanım birdeben bilirim
NEYE BAKSAM,GÖRDÜKLERİM HEP,BİRDİR...
BİR İLE BİR OLMAK,TEK YOLDUR...
ÇEKMEK, DÜNYA ISTIRABINI,
BİRDE BİR OLUP,BİR OLMAK İÇİNDİR...
Düşünce iptilâm,
Kelime heyûlâm.
Lisansız vaveylâm;
Ne bir harf, ne kelâm,
Esselâm, Esselâm! ...
....
nfk
Hersey Birdir, Bir herseydir!
Bir insan kendini tanımlarken,ancak bu kadar objektif olabilir.
Alkış! ;)
“Bir çocuk öldürülürse,
yüreginde yer aç huzursuzluklara.
Yasanabilir bir köse aç,
bir park ve salincak olsun.
Gülüslere hazirlansin için
buruk gülüslere
Dudaginin ucunda kan, sana bakan
kimsesiz çocuklara
hiç bir sey olmamis gibi
gülümse
Dünya’da yer kalmamis demektir
Insan gibi insanlara
Ha bir çocuk ölmüs, ha dünya
Artik bakmasan da olur yarinlara...