öldükten sonra ilk sözü 'varmış' olacak kişi..lakin dünya ömründe yaşadığı idrak yolları enfeksiyonu nedeniyle varlığını algılayamadığı Kudret sahibinin kendisine hoşgeldin demeyeceği kişidir...Allah saklasın.
Mağarasında meçhul kuvvetlere yalvaran uzak ceddimiz feza çağının zındığından daha mı az bahtiyardı? Hangi ilmi hakikat bir kabile dininin naaslarından daha sıcak, daha doyurucu? İnanmayanların inananlara sataşlamarı kıskançlıklarındandır.Müminlerin saadetini gölgeleyen tek ızdırap inanmayanlara karşı duyulan merhamet olmalı (Cemil Meriç)
Efsanelere göre yaşamak yerine, bilimi yegane ölçüt kabul edenlerdir. İlginçtir: Tarih boyunca milyonlarca tanrı uydurmuştur insanoğlu, coğrafi, fiziki vb. olayları açıklayamadığı için. Ama toplumlar gelişince, teknolojinin-bilimin de gelişmesiyle beraber; tanrılarına havale ettikleri olayların, aman aman türden olmadıklarını anlamışlardır. Ve böylece tarih, o tanrıları çöpe atmıştır! ! ! Mesela şu sıralar RA'ya; ya da ARES'e inanan var mıdır? :-)) Neden? Çünkü toplumsal evrimi karşılayamadıklarından dolayı... Ve bilim diğerlerini tarihe gömdüğü gibi, bunları da çürütecektir... 'Yaşayan tarihin diyalektiği böyledir...' (LENİN)
ATEIST inanmamaya inanan, fitratindaki inanma ihtiyacini inanmamaya inanarak karsilayan yani inanmamaya direnemeyen istemesede birseylere inanan kisidir. Ve birgün gerçek yaraticiye dönecegine inandigim kisidir. Birçok ateist taniyorum insanlar kendisini öyle tanidigi için ateist gibi davranan ancak yalniz kaldiginda tam bir inanan gibi davranan tövbe eden insanlar biliyorum aci ama gerçek.
DİN, günlük hayatta insanlara hakim olan kuvvetlerin insanların zihnindeki fantastik yansıması; dünyevi kuvvetlerin gayri dünyevi formlara büründüğü bir yansıma. (Felsefi idealizm'in haklı göstermeye çabaladığı) teolojik bakış açısından, Din, insanın manevi bazı ilkelere bağlılığını ifade eder. Temel karakterini, dünya görüşü, duygular ve kült'ün (ritüel-büyü törenleri'nin) birliğinden alan Din, sosyal bilincin spesifik bir formu'dur. Dinin belirleyici temel karakteristiği, tabiatüstü'ne inançtır.
Marksizm, Din'i, sosyal bakımdan, dolayısıyle tarihin şartlandırılmış geçici bir fenomen olarak görür. Uzun bir tarihi devir boyunca, insanlar Din nedir bilmiyorlardı. Din, ilkel komün sistemi'nin gelişmesinin belirli bir safhasında, kavranılmayan bazı tabiat kuvvetleri önünde insanın güçsüzlüğünün bir yansıması olarak vücut bulmuştur. Sınıflı bir toplumda Din'in kökleri, sosyal gelişme unsurları, sömürme ve yoksulluk ile karşı karşıya kalan insanın çaresizliğinde ve kitlelerin özleminde yatar. Din, burada, devamlı olarak başkaları hesabına çalışmaktan bunalmış halk kitlelerinin yalnız başlarına kalışlarından ve sefaletlerinden doğan ve onlar üzerinde her an ağırlığını hissettiren manevi baskı formlarından biridir. Sosyalist ihtilalin zafer kazanmasıyle,Din, sosyal bilinç üzerindeki etkisini yavaş yavaş kaybeder. Bilimsel sosyalist dünya görüşünün kitleler arasında yayılmasıyle, Din yavaş yavaş bir hiç olmaya doğru gider. Din'in sona ermesi ve insan hayatından silinip gitmesi, otomatik bir prosesüs değildir; kitlelerin ateizm ruhu içinde, yoğun tabiat bilimleri bilgisi ve Marksist dünya görüşü ile eğitilmesini gerektirir. S a y g ı l a r ı m l a..
Sadece bilimsel açiklanmiş gerçekleri taniyan, görmedigi hissetmedigi şeylere inanmayan insan modeli.. Hep düşünen, derin düşüncelere daldığını iddia eden ama saçmalıklar yolunda ilerleyenler.... Allah'ım sen affet! ! !
Ben allaha çok inanan biriyim,eger varsa kaybedecek hic bir seyim olmaz çümkü inanıyorum ama yoksada ateistlerin dediği gibi yinede kaybedecek birseyim olmaz, ama ya varsa vay ozaman inanmayanların haline acırım onlara.
ah insanoğlu...sen ne yüce varlıksın! :) lise'de felsefeden aldığım bi donem odevi sayesinde tanri kavramiyla ilgili kafa yormaya basladim.Ben bi ateistim. (bu 'ben sağlıklı bi insanım' demekle eşdeğer..) tanriya ve sözde onun söylemlerine körükörüne inanan, ateizme tahammül edemeyen, kendi ruhunu farketmeden, mutluluğu engelleyen bi baskı altına sokan arkadaşlara biraz önyargısız olmalarını öneriyorum :) tabi başarabilirlerse :) bu arada kur'an, kendi zamanının şartlarına göre değerlendirildiğinde, oldukça iyi bir sanat eseri :) mitoloji sevenlere duyurulur :)
Yarattıklarını cezalandıran ve ödüllendiren ya da bizim yaşayacağımız bir irade türüne sahip bir tanrı düşünemiyorum. Bedensel ölümden sonra kişinin yaşamını sürdürdüğüne ne inanırım, ne de inanacağım...' A. Einstein / Ideas and Opinions, 1930
hiçliğin içinde ben kendıme yeterım dıyebilen acizler
inanç o kadar büyük ve yok edicidir ki ruh mutasyona uğrar.
küfrün vardığı son nokta
inançta son nokta..
küçükken öğretilen cehennemden ne zaman korkmamayı öğrenip beynini çalıştırdığında kolayca ulaşabileceğin sonsuz mutluluk ve kendine güven olmasın...
Mağaradaki 'yarasa' Güneşe bakamaz... Ama Güneşe Söver.! ..Güneşin pırıltısına bişey olmaz...
VE Yarasalar ölünce hep pisliğinin içine düşer..
tanrinin varligi konusunda hiçbir yorum getirmeyenler, tanrinin varligi ile ilgileyenmeyenlerdir...tanri yoktur diyenler ise ANTITEIST dirler...
-ataist misin sen?
-evet.
- sen şimdi ata mı tapıyon?
- olum ateist, ateist.
muhabbet esnasında ' Allah göstermesin ' vb.cümleler kurdukları zaman gayet komik olan insanlar
hayatın manasını idrak edememiş, kendince hayata dir bi cümle kurup doğruluğuna inanmış zavallı zihniyet
balık olup, denizi tanımayan kişi...
içindeki inanç o kadar büyük ki inkar ediyor.
don carleone.
öldükten sonra ilk sözü 'varmış' olacak kişi..lakin dünya ömründe yaşadığı idrak yolları enfeksiyonu nedeniyle varlığını algılayamadığı Kudret sahibinin kendisine hoşgeldin demeyeceği kişidir...Allah saklasın.
Mağarasında meçhul kuvvetlere yalvaran uzak ceddimiz feza çağının zındığından daha mı az bahtiyardı? Hangi ilmi hakikat bir kabile dininin naaslarından daha sıcak, daha doyurucu? İnanmayanların inananlara sataşlamarı kıskançlıklarındandır.Müminlerin saadetini gölgeleyen tek ızdırap inanmayanlara karşı duyulan merhamet olmalı (Cemil Meriç)
Efsanelere göre yaşamak yerine, bilimi yegane ölçüt kabul edenlerdir.
İlginçtir:
Tarih boyunca milyonlarca tanrı uydurmuştur insanoğlu, coğrafi, fiziki vb. olayları açıklayamadığı için.
Ama toplumlar gelişince, teknolojinin-bilimin de gelişmesiyle beraber; tanrılarına havale ettikleri olayların, aman aman türden olmadıklarını anlamışlardır. Ve böylece tarih, o tanrıları çöpe atmıştır! ! !
Mesela şu sıralar RA'ya; ya da ARES'e inanan var mıdır? :-))
Neden?
Çünkü toplumsal evrimi karşılayamadıklarından dolayı...
Ve bilim diğerlerini tarihe gömdüğü gibi, bunları da çürütecektir...
'Yaşayan tarihin diyalektiği böyledir...' (LENİN)
kendini köreltmeye yeminli insan. tutunacak dalı yok. mantık yok..
ATEIST inanmamaya inanan, fitratindaki inanma ihtiyacini inanmamaya inanarak karsilayan yani inanmamaya direnemeyen istemesede birseylere inanan kisidir. Ve birgün gerçek yaraticiye dönecegine inandigim kisidir. Birçok ateist taniyorum insanlar kendisini öyle tanidigi için ateist gibi davranan ancak yalniz kaldiginda tam bir inanan gibi davranan tövbe eden insanlar biliyorum aci ama gerçek.
DİN, günlük hayatta insanlara hakim olan kuvvetlerin insanların zihnindeki fantastik yansıması; dünyevi kuvvetlerin gayri dünyevi formlara büründüğü bir yansıma. (Felsefi idealizm'in haklı göstermeye çabaladığı) teolojik bakış açısından, Din, insanın manevi bazı ilkelere bağlılığını ifade eder. Temel karakterini, dünya görüşü, duygular ve kült'ün (ritüel-büyü törenleri'nin) birliğinden alan Din, sosyal bilincin spesifik bir formu'dur. Dinin belirleyici temel karakteristiği, tabiatüstü'ne inançtır.
Marksizm, Din'i, sosyal bakımdan, dolayısıyle tarihin şartlandırılmış geçici bir fenomen olarak görür. Uzun bir tarihi devir boyunca, insanlar Din nedir bilmiyorlardı. Din, ilkel komün sistemi'nin gelişmesinin belirli bir safhasında, kavranılmayan bazı tabiat kuvvetleri önünde insanın güçsüzlüğünün bir yansıması olarak vücut bulmuştur. Sınıflı bir toplumda Din'in kökleri, sosyal gelişme unsurları, sömürme ve yoksulluk ile karşı karşıya kalan insanın çaresizliğinde ve kitlelerin özleminde yatar. Din, burada, devamlı olarak başkaları hesabına çalışmaktan bunalmış halk kitlelerinin yalnız başlarına kalışlarından ve sefaletlerinden doğan ve onlar üzerinde her an ağırlığını hissettiren manevi baskı formlarından biridir. Sosyalist ihtilalin zafer kazanmasıyle,Din, sosyal bilinç üzerindeki etkisini yavaş yavaş kaybeder. Bilimsel sosyalist dünya görüşünün kitleler arasında yayılmasıyle, Din yavaş yavaş bir hiç olmaya doğru gider. Din'in sona ermesi ve insan hayatından silinip gitmesi, otomatik bir prosesüs değildir; kitlelerin ateizm ruhu içinde, yoğun tabiat bilimleri bilgisi ve Marksist dünya görüşü ile eğitilmesini gerektirir. S a y g ı l a r ı m l a..
En büyük sanrilari tanrinin varolabilme olasiligidir, ne hazin ' ya varsa :))
Seviyorum onlari cünkü bana kendimi sevmem icin replikler hediye edip senaryodaki rolümü yükseltiyorlar. :)
Sadece bilimsel açiklanmiş gerçekleri taniyan, görmedigi hissetmedigi şeylere inanmayan insan modeli.. Hep düşünen, derin düşüncelere daldığını iddia eden ama saçmalıklar yolunda ilerleyenler.... Allah'ım sen affet! ! !
Yüce yaratıcının varlığına inanmayan ateistlerin, en zor anlarında neye sığındığını merak ediyorum? ? ?
bir cins papağan...
Anahtari almak icin paspasin altina egildiginde migreni tutan...karin agrisi :)
Ben allaha çok inanan biriyim,eger varsa kaybedecek hic bir seyim olmaz çümkü inanıyorum ama yoksada ateistlerin dediği gibi yinede kaybedecek birseyim olmaz, ama ya varsa vay ozaman inanmayanların haline acırım onlara.
ah insanoğlu...sen ne yüce varlıksın! :)
lise'de felsefeden aldığım bi donem odevi sayesinde tanri kavramiyla ilgili kafa yormaya basladim.Ben bi ateistim. (bu 'ben sağlıklı bi insanım' demekle eşdeğer..) tanriya ve sözde onun söylemlerine körükörüne inanan, ateizme tahammül edemeyen, kendi ruhunu farketmeden, mutluluğu engelleyen bi baskı altına sokan arkadaşlara biraz önyargısız olmalarını öneriyorum :) tabi başarabilirlerse :)
bu arada kur'an, kendi zamanının şartlarına göre değerlendirildiğinde, oldukça iyi bir sanat eseri :) mitoloji sevenlere duyurulur :)
Yarattıklarını cezalandıran ve ödüllendiren ya da bizim yaşayacağımız bir irade türüne sahip bir tanrı düşünemiyorum. Bedensel ölümden sonra kişinin yaşamını sürdürdüğüne ne inanırım, ne de inanacağım...'
A. Einstein / Ideas and Opinions, 1930
ateist: allaha inancı olmayan kişilere denir
Tanrı inancı olmayan bir görüştür.
Varoluşun hammaddesi doğanın kendisidir.Ateist de doğa yanlısı bir görünüm sergiler.