Kültür Sanat Edebiyat Şiir

aşure günü sizce ne demek, aşure günü size neyi çağrıştırıyor?

aşure günü terimi Selime Kutanis tarafından tarihinde eklendi

  • Selin Pamuk
    Selin Pamuk

    ya aşure günleri konu komşu tüm iyi niyetiyle aşure getirir ama sanırım bir kısmı içindeki malzemenin pişirilmesi gerektiğini bilmio kendi sevaba girerken bizi günaha sokuo çünkü pşmemiş aşureyi çöpe döküyoruz ricam pişirilmiş aşure istiyoruz....

  • Beyza
    Beyza

    Hmmm,neden yaa neden bu yalnizca muharrem ayina mahsus bir tatli:((

  • Fatma Sena Gündüz
    Fatma Sena Gündüz

    olsa da yesek

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Kapıma gelen aşureyi ben ateistim diye geri çevirmek olmaz.
    'Ya iyi güzel hoş bunu yapmışsınız ama ben pek olayın dinsel yanı ile ilgilenmiyorum. ' demekte olmaz..

    Zaten kapıdaki kız, annem de zaten adet olsun diye yapmış. Dinle alakası mı var gerçekkten diyebilir.

    Yani ne yazsam boş. Booş şeyler yazıyorum yine..

  • Emi
    Emi

    yaff aşure nin bibir turlu hali var..tatlı niyetine yiyoruz ama aslında tuzlu yapanlarda var..hatta içine kurban eti koyanlar bile..öghrkkkk! ! ! ama çok severim aşureyi biz içine portakal kabuğu rendeleriz tavisye ederim..
    aşure günlerini ihmal etmeyelim :)

  • Yavuz Balcı
    Yavuz Balcı

    dağıtılması hariç yenilmesini çok sevdiğim bi karışım

  • Hikmet Turan
    Hikmet Turan

    Aşura Ziyareti
    Selam olsun sana ey Eba Abdillah! Selam olsun sana ey Resulullah'ın oğlu! Selam olsun sana ey Mu'minlerin Emiri ve vâsilerin efendisinin oğlu! Selam olsun sana ey dünya kadınlarının efendisi Fâtıma'nın oğlu! Selam olsun sana ey Allah'ın kanına (intikamına) tâlip olduğu ve kanına talip olduğunun oğlu! Ey, (mukaddes) kanın intikamı henüz alınmayan!
    Selam olsun sana ve senin eşiğine yerleşen (sana feda olup, senin haremine yerleşen) ruhlara. Hepinizin üzerine benden Allah'ın edebi selamı olsun; ben yaşadığım ve gece ve gündüz devam ettiği müddetçe.
    Ey Eba Abdillah senin yasın ve musibetin bize ve İslam ehline çok ağır ve büyük oldu. Senin musibetin göklerde bütün gök ehline de çok büyük ve ağır oldu. Allah lanet etsin, siz Ehl-i Beyt'e yapılan zulüm ve haksızlığın temelini atan topluluğa. Allah lanet etsin, sizi. (ilahi) makamınızdan uzaklaştıran ve Allah'ın size tayin ettiği mertebeleri elinizden alan topluluğa. Allah lanet etsin, sizi şehit eden topluluğa. Allah lanet etsin, sizinle savaşabilmek için (zalimlere) zemin hazırlayan topluluğa.
    Ben Allah'a ve siz (Ehl-i Beyt'e) doğru, o (zalimlerden) ve onların izleyicilerinden, takipçilerinden ve dostlarından beriyim.
    Ey Eba Abdillah, hiç şüphesiz ben kıyamet gününe kadar sizin ile barışık olanlarla barışığım, sizinle savaşanlarla savaş halindeyim.
    Allah lanet etsin Ziyad soyuna ve Mervân soyuna. Allah lanet etsin Ümeyye oğullarının hepsine. Allah lanet etsin Mercâne oğluna (İbn-i Ziyâd'a) . Allah lanet etsin Ömer b. Sa'd'a. Allah lanet etsin Şimr'e. Allah lanet etsin senin ile savaşmak için at eğerleyen, dizgin çeken ve nikap bağlayan topluluğa.
    Anam, babam sana feda olsun; senin için musibetim çok büyüktür. Şu halde senin makamını yücelten ve beni seninle değerli kılan Allah'tan istiyorum ki, Muhammed'in (s.a.a) Ehl-i Beyt'inden olan muzaffer imam (Hz.Mehdi) ile birlikte senin intikamını almayı bana nasip buyursun! Allah'ım, beni dünya ve ahirette Hüseyin (Aleyhisselam) ile şerefli kıl.
    Ey Eba Abdillah, hiç şüphesiz ben, Allah'a, Resulü'ne, Emir-ül Mu'minin'e, Fâtıma'ya, Hasan'a ve sana, senin sevginle ve sizin (Ehl-i Beyt'in) düşmanlarından beri olmakla yakınlaşıyorum. Onlar ki bu haksızlığın temelini atıp binasını kurdular ve size ve takipçilerinize karşı zulüm ve haksızlıklarını devam ettirdiler.
    Ben, Allah'a ve size doğru onlardan beriyim ve önce Allah'a sonra da size, sizi dostlarınızı sevmekle ve düşmanlarımızdan, size savaş açanlardan ve onların izleyicilerinden beri olmakla yakınlaşıyorum.
    Ben, sizinle barışık olanla barışığım, sizinle savaşta olana karşı savaştayım. Size dost olana dostum; size düşman olanla düşmanım. Şu halde sizi ve dostlarınızı tanımakla beni şereflendiren ve düşmanlarınızdan beri olmayı bana nasip eden Allah'tan istiyorum ki beni dünya ve âhirette sizinle birlikte kılsın ve dünya ve âhirette sizin yanınızda bana sebât versin. Beni, sizin Allah katında sahip olduğunuz beğenilmiş makama ulaştırsın. Bana, hidayet imamı olan zuhur etmiş halde hakkı söyleyen (Hz. Mehdi) ile birlikte intikamınızı almayı nasip buyursun.
    Allah'tan, sizin hakkınızı ve onun katında sahip olduğunuz ilahî mertebenizi vesile ederek istiyorum ki sizin musibetinizi çektiğim için, bana, musibet çeken bir kimseye verilen mükâfatın en iyisini nasip etsin. Ne de büyüktür bu musibet ve bu musibetin İslam'da ve bütün göklerde ve yerde meydana getirdiği sıkıntı ve acı!
    Allah'ım, şu bulunduğum halde-yerde beni, senin salavat, rahmet ve mağfiretine mazhar olanlardan eyle. Allah'ım, benim hayatımı Muhammed ve Âl-i Muhammed'in hayatı, ölümümü de Muhammed ve Âl-i Muhammed'in ölümü gibi kıl.
    Allah'ım, bu öyle bir gündür ki onu, Ümeyye oğulları ve ciğer yiyen (Hind'in) oğlu mübarek saymışlardır. O öyle bir kimseydi ki kendisi de babası da, Senin ve Resulü'nün dilinde lanetlenmiştir. Peygamber'in (Allah'ın salat ve selamı Onun ve Ehl-i Beyt'inin üzerine olsun) bulunduğu her yerde ve durduğu her durakta onlara lanet okumuştur.
    Allah'ım, Ebu Süfyan'a, Muaviye'ye ve Yezid b. Muâviye'ye lanet et. Senin lanetin ebediyyen onların üzerine olsun.
    Bu, öyle bir gündür ki onda Ziyâd ve Mervan soyu, Hüseyn'i (Allah'ın salavatı onun üzerine olsun) öldürdükleri için sevindiler. Şu halde, lanet ve acı azabını onların üzerine kat kat artır.
    Allah'ım, ben, bu gün ve durduğum bu yerde ve bütün hayat günlerimde o (zalimlerden) beri olmakla ve onları lanetlemekle ve Peygamber'ini ve Ehl-i Beyt'ini (hepsinin üzerine selam olsun) sevmekle sana yakınlaşıyorum.
    Sonra yüz defa şöyle söylersin:
    Allah'ım, Muhammed ve Âl-i Muhammed'in hakkına ilk zulmeden kimseden, ona bu konuda en son tâbi olan kimseye kadar hepsine lanet et.
    Allah'ım, Hüseyin'le savaşan ve onu öldürmek için birbirleriyle işbirliği yapan ve sözleşen topluluğa lanet et. Allah'ım, onların hepsini topyekün kendi lanetine mazhar eyle.
    Sonra da yüz defa şöyle söylersin:
    Selam olsun sana ey Eba Abdillah ve O (pak) ruhlara ki senin eşiğinde (hareminde) yer aldılar. (Sana canlarını kurban etme ve aynı mekanda defnedilme şerefine nail oldular.)
    Allah'ın selamı benden, senin üzerine olsun ebediyyen; yaşadığım ve gece ve gündüz devam ettiği müddetçe.
    Allah, bunu, benim sizi son ziyaretim kılmasın. Selam olsun Hüseyn'e ve Ali b. Hüseyn'e, Hüseyn'in evlatlarına ve ashabına.
    Sonra şöyle devam edersin:
    Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle. Bunun için de, önce birinci, sonra ikinci, sonra üçüncü ve sonra da dördüncüden başla. Sonra da... Yezid'e lanet eyle. Ziyad'ın ve Mercâne'nin oğlu Ubeydullah'a, Sa'd oğlu Ömer'e, Şimr'e, Ebu Süfyan'ın, Ziyâd'ın ve Mervân'ın soyuna kıyamet gününe kadar lanet et.
    Sonra secdeye kapanıp şöyle dersin:
    Allah'ım onların musibetine karşı bana, şükredenlerin hamdı gibi hamdetmeği nasip eyle. Bu büyük acı ve musibetimden dolayı Allah'a hamdolsun. Allah'ım, (huzuruna) varacağım gün Hüseyn'in şefâatini bana nasip eyle ve indinde Hüseyin ve canlarını Huseyn'e (Aleyhisselam) feda eden ashabıyla birlikte, benim doğruluk ayağıma sebât ver

  • Hikmet Turan
    Hikmet Turan

    ASURA DUASI:
    Allah'ım, bu öyle bir gündür ki onu, Ümeyye oğulları ve ciğer yiyen (Hind'in) oğlu mübarek saymışlardır. O öyle bir kimseydi ki kendisi de babası da, Senin ve Resulü'nün dilinde lanetlenmiştir. Peygamber'in (Allah'ın salat ve selamı Onun ve Ehl-i Beyt'inin üzerine olsun) bulunduğu her yerde ve durduğu her durakta onlara lanet okumuştur.
    Allah'ım, Ebu Süfyan'a, Muaviye'ye ve Yezid b. Muâviye'ye lanet et. Senin lanetin ebediyyen onların üzerine olsun.
    Bu, öyle bir gündür ki onda Ziyâd ve Mervan soyu, Hüseyn'i (Allah'ın salavatı onun üzerine olsun) öldürdükleri için sevindiler. Şu halde, lanet ve acı azabını onların üzerine kat kat artır.
    Allah'ım, ben, bu gün ve durduğum bu yerde ve bütün hayat günlerimde o (zalimlerden) beri olmakla ve onları lanetlemekle ve Peygamber'ini ve Ehl-i Beyt'ini (hepsinin üzerine selam olsun) sevmekle sana yakınlaşıyorum.
    Sonra yüz defa şöyle söylersin:
    Allah'ım, Muhammed ve Âl-i Muhammed'in hakkına ilk zulmeden kimseden, ona bu konuda en son tâbi olan kimseye kadar hepsine lanet et.
    Allah'ım, Hüseyin'le savaşan ve onu öldürmek için birbirleriyle işbirliği yapan ve sözleşen topluluğa lanet et. Allah'ım, onların hepsini topyekün kendi lanetine mazhar eyle.
    Sonra da yüz defa şöyle söylersin:
    Selam olsun sana ey Eba Abdillah ve O (pak) ruhlara ki senin eşiğinde (hareminde) yer aldılar. (Sana canlarını kurban etme ve aynı mekanda defnedilme şerefine nail oldular.)
    Allah'ın selamı benden, senin üzerine olsun ebediyyen; yaşadığım ve gece ve gündüz devam ettiği müddetçe.
    Allah, bunu, benim sizi son ziyaretim kılmasın. Selam olsun Hüseyn'e ve Ali b. Hüseyn'e, Hüseyn'in evlatlarına ve ashabına.
    Sonra şöyle devam edersin:
    Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle. Bunun için de, önce birinci, sonra ikinci, sonra üçüncü ve sonra da dördüncüden başla. Sonra da... Yezid'e lanet eyle. Ziyad'ın ve Mercâne'nin oğlu Ubeydullah'a, Sa'd oğlu Ömer'e, Şimr'e, Ebu Süfyan'ın, Ziyâd'ın ve Mervân'ın soyuna kıyamet gününe kadar lanet et.
    Sonra secdeye kapanıp şöyle dersin:
    Allah'ım onların musibetine karşı bana, şükredenlerin hamdı gibi hamdetmeği nasip eyle. Bu büyük acı ve musibetimden dolayı Allah'a hamdolsun. Allah'ım, (huzuruna) varacağım gün Hüseyn'in şefâatini bana nasip eyle ve indinde Hüseyin ve canlarını Huseyn'e (Aleyhisselam) feda eden ashabıyla birlikte, benim doğruluk ayağıma sebât ver

  • Hikmet Turan
    Hikmet Turan

    AŞURA GÜNÜ NE OLDU?
    Hz. Hüseyn 72 kişilik küçük ordusuyla tarihin en büyük fedakarlık ve hemaset destanını gerçekleştirmeye hazırlanırken 120 bin kişilik zulüm ve fesat ordusu zalimlerin rızasını kazanabilmek için tarihin en çirkin cinayet tablolarından birini oluşturmanın çabası içindeydiler.
    Bir taraftan tarihin sayfalarında yiğitlik, fedakarlık, iman, cihat ve hak uğruna her şeyinden geçmenin sadıkane örneğini oluşturmak için cennet gençlerinin efendisi Resululah'ın yadıgarı Hz. Hüseyn'in komutanlığında toplanan az bir grub ve diğer tarafta ise dünya ve makam sevgisi zalimlerden korkmak, çeşitli batıl taassuplar, kinler, cehaletler vb. batıl saiklerle hareket eden ve zülüm ve fesat güçlerinin hedeflerini amelen simgeleyen bir ordu karşı karşıya gelmişlerdi.
    Adeta bu günde İslam ümmetinin ve tarihin gelecekteki akışının taktiri belirlenecekti. Öz Muhammedî İslam'ı yaşamak isteyenlere, İslam adı altında zulüm ve fıska dayanan nizamların sunduğu saptırılmış islam'ı yaşamak istiyenlerin safları birbirinden ayrılacaktı. Ve bu iki çizgi ve yolun birbirinden farklı olduğunu anlamakta güçlük çekenler alternatifi olmayan iki, zit yoldan birini seçmek zorunda kalacaklardı. Bunun gerçekleşmesi için İslam beldelerini uyandıracak bir şok lazımdı. Bir ilahi kan ve sağlamlığında şüphe edilmeyen bir hareket lazımdı...
    İşte Huseyni kıyamı sönmeye yüz tutmuş İslam çırağını yeniden nurlandırarak ve İslam ağacının kurumasını önleyecek böyle bir hareket idi. Hz. Hüseyn diyordu ki;
    'Eğer Hz. Muhammed (s.a.a) 'ın dini, benim kanım yere dökülmeden hayatını sürdüremeyecekse, ben şehadete hazırım.'
    Bu ilahi kıyamı etraflıca incelemek için, kıyamdan önceki olaylar ve kıyamın başlamasından sonuna kadar vuku bulan hadiseleri ve kıyamdan sonra meydan gelen hadiseleri incelemek gerekir. Ama hiç şüphesiz bu kıyamın zirvesini Aşura gününde vuku bulan hadiseler oluşturmaktadır

  • Hüseyin İnanır
    Hüseyin İnanır

    O kadar çok kutsal ve güzel olayın olduğu gün...
    İslam düşmanı 'adına lahnet Yezidin' Hz.Hüseyin'i şehit etmesiyle bu mübarek gün bizler için bir matem günü olmuştur.

  • Beyza
    Beyza

    Üzümsüzü tercihimdir...

  • Ayca Şen
    Ayca Şen

    ahada bu gün..ben bitek içindeki fındıkları severim ama aşure sevenlerin günü kutlu olsun.. :) tüh yaa keşke hafta içine denk geleydi belki resmi tatil falan olurdu:(

  • Hasan Alhas
    Hasan Alhas

    “Ey insanlar! Soyumu söyleyin, ben kimim? Sonra kendinize gelin, nefsinizi kynayyn. Bakyn, beni öldürmeniz, hürmetimi gözetmemeniz size caiz midir? Ben, Peygamberinizin kyzynyn o?lu de?il miyim? Ben, Peygamberinizin vasisi ve amcasy o?lunun o?lu de?il miyim? Ben, herkesten önce Allah’a iman eden ve Peygamber’in risaletini tasdik eden kimsenin o?lu de?il miyim? Seyyid-u? ?üheda olan Hamza, babamyn amcasy de?il midir? Cafer-i Tayyar amcam de?il midir? Peygamber’in benim ve karde?im hakkyndaki: “Bu ikisi cennet gençlerinin efendileridir” sözünü duymamy? mysynyz?

    E?er sözümü tasdik ederseniz, bu söyledi?im sözler bir gerçektir. Allah’a andolsun ki, Allah Teala’nyn yalancyya gazab etti?ini ve uydurdu?u sözün zararyny kendisine çevirdi?ini bildi?im günden beri yalan söylemi? de?ilim. E?er beni yalanlarsanyz ?imdi müslümanlaryn arasynda Peygamber’in ashabyndan olan kimseler mevcuttur; bunu onlardan soracak olursanyz size söylerler. Cabir b. Abdullah-i Ensari, Ebu Said-i Hudri, Sehl b. Sa’d-is Saidi, Zeyd b. Erkam ve Enes b. Malik’ten sorun, ö?renin; ?üphesiz onlaryn hepsi, Resulullah’yn benim ve karde?imin (Hasan’yn) hakkynda buyurdu?u sözü duymu?lardyr. Bu sözler, sizi kanymy dökmekten alykoymuyor mu? ”

    Bu arada ?imr b. Zil Cu?en ba?yrarak dedi ki: “O kalbiyle de?il de diliyle Allah'a ibadet ediyor, ne söyledi?ini bilmiyor”

    Habib b. Mezahir Ymam’yn (a.s) ordusunun adyna ona ?öyle cevap verdi:

    “Hayyr, Allah’a diliyle ibadet eden ve tam bir sapyklyk içerisinde olan sensin. Evet, ben çok iyi biliyorum ki sen mevlam Hüseyin’in (a.s) buyurmu? oldu?u ?eyden korkmuyorsun. Çünkü Allah, pâk olmayan kalbini mühürlemi?, ta? gibi yapmy?tyr.”

    Ymam (a.s) sözlerine ?öyle devam etti:

    “Ben ve karde?im hakkynda Peygamber'in buyurdu?u bu sözde ?üpheniz varsa benim Peygamberinizin kyzynyn o?lu oldu?umda da my ?üphe ediyorsunuz? Allah’a andolsun ki, do?u ve baty arasynda (bütün dünyada) , sizin ve dy?ynyzdakiler arasynda da Resulullah’yn benden ba?ka torunu yoktur. Yazyklar olsun size! Acaba öldürdü?üm bir kimse veya zayi etti?im bir mal ya da (size vurdu?um) bir yara kar?yly?ynda my beni cezalandyrmak istiyorsunuz?

    Ymam Hüseyin’in (a.s) sözü bu noktaya varynca Kufe ordusu tam bir sessizlik içerisinde idi ve onlardan bir tepki ve cevap mü?ahede etmiyordu. Sonra kendisini davet eden ve Ömer-i Sa’d ordusu içerisinde olan ünlü ki?ilerden birkaçyna hiteben ?öyle buyurdu:

    “Ey ?ebes b. Rib’i, ey Haccar b. Ebcer, ey Kays b. E?’as ve ey Yezid b. Haris! “Meyvalarymyz yeti?mi?, çevremiz (ba? ve bahçelerimiz) ye?ermi?tir ve senin emrinde olacak donanmy? bir ordu da hazyrdyr” diye mektup yazan siz de?il miydiniz? ! Söz ve ahdinizi unuttunuz mu? ”

    Onlar: “Biz böyle bir ?ey yazmadyk” diye Ymam’yn sözlerini inkar ettiler.

    Ymam: “Hayyr! Vallahi siz böyle yazdynyz' dedi.

    Bu arada Kays b. E?’as yüksek bir sesle: “Biz ne dedi?ini bilmiyoruz. Niçin amcan o?lu Yezid’e biat etmiyorsun? Biat etti?in takdirde sana kar?y istedi?in gibi davranylacak ve sana en ufak bir zarar bile gelmeyecektir.” dedi.

    Ymam Hüseyin (a.s) ona cevaben buyurdu ki:

    “Ey Kays! Sen Ha?imo?ullary’nyn Müslüm’ün kanyndan ba?ka bir kan my senden istemelerinden korkuyorsun? Hayyr, Allah’a andolsun ki, ben onlara zillet elini vermeyece?im ve köleler gibi de onlaryn önünden kaçmayaca?ym... Rabbimiz olan Allah’a sy?ynyrym.”

    Kufe ordusu Ymam'yn sözlerine myzrak ve ok atarak cevap verdiler.

    Daha sonra Ymam bine?inden inerek bine?in yularyny Akabet b. Sem’an’a verdi ve geriye döndü
    DEVAMI GELECEK

  • Hasan Alhas
    Hasan Alhas

    A?URA GÜNÜ NE OLDU?

    Hz. Hüseyn 72 ki?ilik küçük ordusuyla tarihin en büyük fedakarlyk ve hemaset destanyny gerçekle?tirmeye hazyrlanyrken 120 bin ki?ilik zulüm ve fesat ordusu zalimlerin ryzasyny kazanabilmek için tarihin en çirkin cinayet tablolaryndan birini olu?turmanyn çabasy içindeydiler.

    Bir taraftan tarihin sayfalarynda yi?itlik, fedakarlyk, iman, cihat ve hak u?runa her ?eyinden geçmenin sadykane örne?ini olu?turmak için cennet gençlerinin efendisi Resululah'yn yadygary Hz. Hüseyn'in komutanly?ynda toplanan az bir grub ve di?er tarafta ise dünya ve makam sevgisi zalimlerden korkmak, çe?itli batyl taassuplar, kinler, cehaletler vb. batyl saiklerle hareket eden ve zülüm ve fesat güçlerinin hedeflerini amelen simgeleyen bir ordu kar?y kar?yya gelmi?lerdi.

    Adeta bu günde Yslam ümmetinin ve tarihin gelecekteki aky?ynyn taktiri belirlenecekti. Öz Muhammedî Yslam'y ya?amak isteyenlere, Yslam ady altynda zulüm ve fyska dayanan nizamlaryn sundu?u saptyrylmy? islam'y ya?amak istiyenlerin saflary birbirinden ayrylacakty. Ve bu iki çizgi ve yolun birbirinden farkly oldu?unu anlamakta güçlük çekenler alternatifi olmayan iki, zit yoldan birini seçmek zorunda kalacaklardy. Bunun gerçekle?mesi için Yslam beldelerini uyandyracak bir ?ok lazymdy. Bir ilahi kan ve sa?lamly?ynda ?üphe edilmeyen bir hareket lazymdy...

    Y?te Huseyni kyyamy sönmeye yüz tutmu? Yslam çyra?yny yeniden nurlandyrarak ve Yslam a?acynyn kurumasyny önleyecek böyle bir hareket idi. Hz. Hüseyn diyordu ki;

    'E?er Hz. Muhammed (s.a.a) 'yn dini, benim kanym yere dökülmeden hayatyny sürdüremeyecekse, ben ?ehadete hazyrym.'

    Bu ilahi kyyamy etraflyca incelemek için, kyyamdan önceki olaylar ve kyyamyn ba?lamasyndan sonuna kadar vuku bulan hadiseleri ve kyyamdan sonra meydan gelen hadiseleri incelemek gerekir. Ama hiç ?üphesiz bu kyyamyn zirvesini A?ura gününde vuku bulan hadiseler olu?turmaktadyr. Y?te bu makalede gün vuku bulan olaylar anlatylacaktyr.

    ?imdi bu kyyamyn öyküsünü birlikte okuyalym:

    Hicri 61. yylyn Muharrem ayynyn onuncu günü yani A?ura günü sabah namazyndan sonra Hz. Hüseyn ordu komutanlarynyn her birinin vazifesini belirledi.

    Di?er tarafta Ömer b. Sa’d da ordusunun saflaryny düzeltmekle me?guldu. Ymam’yn (a.s) gözü kalabalyk dü?man ordusuna takylyp kar?ysyndaki sel gibi insanlary görünce ellerini gö?e kaldyrarak ?u duayy okudu:

    “Allah’ym! Her gam ve kederde sy?yna?ym, her sykynty ve zorlukta ümidim ve her musibette güvendi?im Sensin. Kalpleri zayyflatan, kurtulu? yollaryny kapatan, dostlary kaçyran dü?manlary sevindiren nice gam ve musibetleri Sana ?ikayet ettim, ba?kalaryndan ümidimi kesip Sana yöneldim. Ve Sen o gam ve üzüntüyü giderdin, onlary sen izale ettin, her nimetin sahibi ve her dile?in nihayeti de Sensin.”

    A?ura günü Ymam'yn ashabynyn dü?man ordusuna yaptyklary hitabelerin yany syra bizzat kendiside hedefini açyklamak, ilahi mesajy ula?tyrmak ve hücceti tamamlamak amacyyla defalarca dü?man ordusunun kar?ysynda durup tarihi hutbeler irad etmi?tir. Ordusunun saflaryny düzene soktuktan sonra Ymam (a.s) atyna binerek Ömer Sa’d’yn ordusunun kar?ysynda durup ilk konu?masyny ?öyle yapty:

    “Ey Ynsanlar! Beni dinleyin; üzerime dü?en sizlere ö?üt ve nasihatimi dinlemedikçe ve bu bölgeye gelmemin sebebini ö?renmedikçe sava? hususunda acele etmeyin. E?er delilimi kabul edip, sözümü tasdik eder de bana hak verirseniz saadet yolunu bulmu? olursunuz ve sava? için de hiç bir sebep kalmaz. E?er delilimi kabul etmezseniz; yapty?ynyz i?in daha sonra gam ve üzüntünüze sebep olmamasy için dostlarynyzy bir araya toplayyp dü?ünüp ta?ynyn ve sonra hakkymda aldy?ynyz karary uygulayyn. Bana göz açtyrmayyn. ?üphesiz benim yardymcym Kur’an’y indiren Allah’tyr, salih kullaryn yardymcysy O’dur.

    Ey Allah’yn kullary! Allah’tan korkun, dünyaya kar?y ihtiyatly davranyn; e?er bütün dünya bir ki?iye kalacak veya bir ki?i orada sürekli kalacak olsaydy, peygamberler bâki kalmaya daha layykty, ryzalary celbedilmeye daha evla ve böyle bir hükme daha uygun olurlardy. Ancak Allah Teala dünyayy fani olmak için yaratmy?tyr; yenileri eskilir, nimetleri zail olur, sevinci ise kararyr (gam ve üzüntüye dönü?ür) . Dünya engebeli bir menzil ve geçici bir evdir. Öyleyse ahiretiniz için azyk toplayyn; en güzel azyk ise sakynmaktyr; Allah’tan sakynyn ki kurtulu?a eresiniz.

    Ey insanlar! Allah Teala dünyayy, ehlini halden hale sokan fena ve zeval yurdu kyldy. Aldanan kimse, dünyaya aldanan ve bedbaht ki?i de, ona ba?ly olan kimsedir. O halde sakyn bu dünya sizi aldatmasyn. Dünya kendisine itimad edenin ümidini kesti?i gibi tamah edenlerin de umudunu bo?a çykaryr. Sizin bir i? için toplandy?ynyzy görüyorum; bu i?le Allah’y gazaplandyrdynyz. Derken Allah da rahmetini sizden çevirdi ve size azabyny gerekli kyldy. Rabbimiz ne güzel bir râbdyr, siz ise ne kötü kullarsynyz. Allah'yn emrine uymaya ikrar ettiniz ve elçisi olan Hz. Muhammed’e de iman ettiniz. Ama daha sonra torunlaryny ve Ehl-i Beyt’ini öldürmek için saldyryya geçtiniz. ?eytan sizin çevrenizi ku?atmy?tyr; böylelikle de size yüce Allah’y hatyrlamayy unutturmu?tur. Allah sizi ve dile?inizi helak etsin.Biz, Allah’tanyz ve ?üphesiz O’na dönücüleriz.”

    Ymam (a.s) daha sonra ?öyle buyurdu: “Bunlar inandyktan sonra kafir olanlardyr. Bu zalim kavim Allah’yn rahmetinden uzak olsun”

    Ymam Hüseyin (a.s) hutbenin üçüncü bölümünde kendini tanytarak onlara ?u ?ekilde nasihat ve ö?üt verdi:

    DEVAMI GELECEK

  • Hasan Alhas
    Hasan Alhas

    KISACA KERBELA OLAYI
    HASAN ALHAS

    Yezid, babasy tarafyndan Müslümanlaryn ba?yna halife tayin edildi?i günden itibaren Yslam’yn esasy ciddi bir ?ekilde tehlikeye maruz kaldy. Muaviye, Hicretin 95. yylynda o?lu Yezid’i kendisinden sonra halife olarak tayin etmeye karar verdi. Böyle bir i?in gerçekle?mesinden emin olmak için kendisi daha hayatta iken, o?lu Yezid’e halktan biat almak istedi ve herkesten önce kendisi, o?lu Yezid’e biat etti

    Ybn-i Sa’d, Tabakat’ynda ?öyle yazyyor: Hüseyin bin Ali, Yezid’e biat etmeyen ?ahyslardandy. Sonra ?öyle ekliyor: Muaviye hicretin 60. yylynda öldü?ünde o?lu Yezid hilafet makamyna oturdu, halk da ona biat etti.

    Sonra Yezid Medine’nin hakimine ?öyle bir mektup yazdy: “Halky ça?yrarak onlardan biat al. Ylk önce Kureyi?’in büyüklerinden ba?la; onlaryn ilki de Hüseyin bin Ali olsun.”
    Medine’nin hakimi, Ymam Hüseyin’den biat almak isteyince, Ymam Hüseyin (a.s) cevabynda ?öyle buyurdular:
    “Biz, nübüvvet Ehl-i Beyt’i ve risalet madeniyiz. Yezid ise fasyk, ?arap içen ve adam öldüren birisidir. Benim gibi birisi onun gibi bir kimseye biat etmez
    Ymam (a.s) ba?ka bir sözünde de ?öyle buyuruyor: “Artyk Yslam’la vedala?mak gerekir; çünkü ümmet Yezit gibi bir yöneticiye duçar olmu?tur
    Mes’udî ?öyle yazyyor: Yezit, ayya? birisi idi; köpek, maymun ve avcy ku?lary besliyordu; içki içiyordu... Onun zamanynda, Mekke ve Medine’de ?arky ve ?ina yaygynla?my?, halk açykça içki içmeye ba?lamy?ty.

    Onun halka kar?y davrany?lary hakkynda da ?öyle yazyyor: Firavun, halkyn i?i hususunda ondan daha adil, yakyn ve uzak insanlar hakkynda ise ondan daha insafly idi
    Ymam Hüseyin (a.s) , Medine’nin ortamyny kary?yk görünce, o ?ehirde kalmayy câiz bilmeyip hicretin 60. yyly Recep ayynyn sonuna iki gün kala; pazar günü ailesi ve dostlaryyla birlikte Mekke’ye do?ru hareket etti
    Ymam Hüseyin (a.s) , hareketinin hedefini, karde?i Muhammet bin Haneffiye’ye yazdy?y bir vasiyette ?öyle açyklamy?tyr: “...Ben azgynlyk, makam, fesat ve zulüm yapmak için Medine’den ayrylmadym. Ben ceddimin ümmetini yslah etmek, iyili?i emretmek kötülükten sakyndyrmak, ceddim Resulullah (s.a.a) ve babam Ali bin Ebi Talib’in yolunda gitmek için o ?ehirden ayryldym...”
    Ymam Hüseyin (a.s) , ?aban ayynyn üçüncü gününün Cuma ak?amy (yani be? gün sonra) Mekke-i Mükerreme'ye vardy.
    Kufe halky, Muaviye’nin ölümünü ve Ymam Hüseyin (a.s) ’yn Yezid’e biat etmekten kaçyndy?yny ö?rendiklerinde pek çok mektuplar yazyp imzalayarak Ymam Hüseyin’i Kufe’ye davet ettiler
    Onlar mektuplarynda Ymam (a.s) ’a ?öyle yazdylar: “Biz senin yolunu bekliyoruz, kimseye biat etmemi?iz, senin yolunda can vermeye hazyryz, senin için onlaryn Cuma ve cemaat namazlaryna katylmyyoruz.”
    Ymam Hüseyin (a.s) , Kufe halkynyn isteklerine olumlu cevap vererek, Ramazan ayynyn yarysynda, Muslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi. Muslim’i Kufeye gönderdi?inde ona ?öyle buyurdu: “Kufe halkynyn yanyna git, e?er yazdyklary do?ru olursa, sana kavu?mamyz için bize haber gönder.”[
    Muslim, ?evval ayynyn be?inci günü Kufe’ye vardy. Onun Kufe’ye gelme haberi, ?ehirde yayylynca on iki bin ki?i, di?er bir görü?e göre ise on sekiz bin ki?i onun vasytasyyla Ymam Hüseyin (a.s) ’a biat ettiler. O bu durumu Ymam Hüseyin’e bildirerek Ymam’yn Kufe’ye gelmesini istedi
    Kufe’de ya?anan olaylaryn haberi Yezid’e ula?ynca, Yezid ilk etapta Kufe’nin hakimi olan Numan bin Be?iri azledip Ubeydullah Bin Ziyad’y onun yerine atady[18] ve Muslim bin Akil’i yakalatyp öldürülmesini emretti.Di?er taraftan da, Ymam Hüseyin (a.s) ’y, Mekke’de gafil avlayyp öldürmek için kendi adamlaryny seferber etti.
    Ymam Hüseyin (a.s) bu komplodan haberdar olunca, Allah(c.c.) 'yn evi Kabe'nin kutsiyet ve hürmetini korumak için, hac amellerini aceleyle bitirip, hicretin 60. yyly Zilhicce ayynyn sekizinci günü Mekke’den ayrylarak Irak’a do?ru hareket etti
    Ybn-i Abbas, Kerbela vakyasyndan sonra bir mektubunda ?öyle yazyyor: “?unu hiçbir zaman unutmayaca?ym ki, sen Hüseyin bin Ali’yi Peygamberin hareminden (Medine’den) Allah’yn haremine (Mekke’ye) sürdün, orada da onu gafil avlayyp öldürmek için, bazy adamlaryny gizlice gönderdin. Sonra onu Allah’yn hareminden Kufe’ye sürdün. Hz. Hüseyin, Batha’nyn (Mekke’nin) en aziz insany olmasyna ra?men üzgün bir ?ekilde Mekke’den ayryldy. E?er Mekke’de kalarak orada kan dökülmesini isteseydi, Mekke ve Medine halkynyn tümünden daha çok taraftary olurdu. Ama o, Allah’yn evi ve Rasulullah’yn hareminin saygynlyk ve ihtiramyny korudu; ama sen onlaryn hürmetini ve saygynly?yny korumadyn. Çünkü sen, haremde onunla sava?mak için bazy adamlaryny Mekke’ye gönderdin.”
    Ubeydullah, Muslim bin Akil’i ve ona sy?ynak veren Hani bin Urve’yi Kufe’de yakalayyp feci bir ?ekilde ?ehit etti
    Ubeydullah, Ymam Hüseyin (a.s) ’yn Kufe’ye geldi?ini ö?renince, Ymam’yn ordusunu gözetimi altynda tutmak için, Hür bin Yezid-i Riyahi’nin komutasynda bir orduyu “Kadisiyye” bölgesine gönderdi. Hür Bin Yezid, “?eraf” denilen bir bölgede Ymam Hüseyin (a.s) ’la kar?yla?ty, aralarynda bazy konu?malar geçti. Ymam (a.s) , iki hurcun (heybe) dolusu olan Kufe’lilerin mektuplaryny Hür bin Yezid’e gösterdi ve onlaryn kendisini davet ettiklerini söyledi. Sonra kendi yoluna devam etti...
    Hicretin 61. yyly Muharrem ayynyn ikinci günü “Neyneva” bölgesine vardylar. Bu bölgede olduklary vakit Ybn-i Ziyad’yn elçisi, Hür bin Yezid’e bir mektup getirdi. Mektubun içeri?i söyle idi: “Bu mektubum sana ula?yr ula?maz ve elçim senin yanyna gelir gelmez, Hüseyin’i basky altyna al ve onu sy?ynak ve suyu olmayan bir çöle sür.”
    Hür bin Yezid, Ybn-i Ziyad’yn emri do?rultusunda Ymam Hüseyin (a.s) ’yn kafilesini “Kerbela” denilen bölgede durdurdu. Ertesi gün Ubeydullah bin Ziyad’yn elçisi olan Ömer Bin Sa’d da dört bin sava?çyyla Kerbela’ya geldi.
    ?unu hatyrlatmak gerekir ki, Hür bin Yezid, Ymam Hüseyin’nin ?ahadetinden önce kendi yapty?yndan pi?man olup tövbe etti ve Ymam (a.s) ’y savunmak üzere ?ahadete eri?ti.
    Ömer bin Sa’d, A?ura gününe üç gün kala, Ymam Hüseyin (a.s) ’yn kafilesinin suya ula?mamasy için be? yüz süvariyi Fyrat nehrini korumalary için görevlendirdi
    Muharrem ayynyn dokuzuncu günü (Tasuâ) , Ymam Hüseyin (a.s) ve ashaby, kamil bir ?ekilde dü?man tarafyndan ablukaya alyndylar; öyle ki dü?man, Ymam (a.s) ’yn yardymyna hiç kimsenin gelmeyece?ine emin olmu?tu.
    Tasua ak?amy, dü?man tarafyndan sava?yn ba?lamasy için saldyry emri verildi. Ymam Hüseyin (a.s) , dü?manyn hareketini görünce karde?i Abbas Bin Ali’ye ?öyle buyurdu:
    “Karde?im, -canym sana feda olsun- atyna bin de onlara do?ru git ve onlara; Sizin amacynyz ne, ne yapmak istiyorsunuz? diye sor.”
    Ymam Hüseyin (a.s) ’yn karde?i Hz. Abbas, onlarla görü?üp konu?tu. Sonuçta saldyryyy yaryna ertelemeyi kabul ettiler
    Nihayet “A?ura” günü yeti?ti... Ömer bin Sa’d, otuz bin sava?çyyla saldyryyy ba?latty Otuz iki süvari ve kyrk piyadeden olu?an[ Ymam Hüseyin (a.s) ’yn ordusu, onlaryn saldyrylary kar?ysynda korkusuzca direnip, yi?itçe sava?tylar; hem ?ehit verdiler ve hem de onlardan öldürdüler. Ymam (a.s) ’yn yaranlaryndan kim ?ehit oluyorduysa yeri bo? kalyyordu, ama dü?manyn ordusundan bir ki?i öldü?ünde yerini hemen ba?ka birisi dolduruyordu.
    Ymam Hüseyin (a.s) ’yn ashabynyn hepsi ?ehit olunca, syra Ymam (a.s) ’yn kendi ailesine geldi. Çünkü Ymamyn ashaby, biz ya?adykçasizin ailenizin sava? meydanyna gitmesini kabullenemeyiz, diye Ymamyn ailesinin meydana gitmesini engellemi?lerdi. Onlardan sava? meydanyna ilk ayak basan Ymamyn aziz o?lu Ali Ekber oldu.[ Ondan sonra, Ymam Ali (a.s) nin, Ymam Hasan (a.s) yn, Cafer-i Tayyaryn ve Akil’in evlatlary sava? meydanyna çyktylar, yi?itçe sava?tyktan sonra onlar da ?ahadet ?erbetini içtiler.

  • Hasan Alhas
    Hasan Alhas

    ESSELEMU ALEYKUM SAYIN SİTE SAKİNLERİ ALLAHTAN KORKUN AŞURA GÜNÜ YEMEK YEMEK AŞURA YAPMAK GÜNÜ DEĞİLDİR.LÜTFEN ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN.HZ.MUHAMMET(S.A.V) 'İN BİRİCİK NURU OLAN HZ.HÜSEYİN(RA) ŞEHİT EDİLDİĞİ GÜNDÜR BU GÜN YAS TUTMAK O GÜN E AĞLAMAK İYİDİR.ALLAHTAN KORKUN.ALLAHTAN......
    VESSELAM....

  • Hamit Turan
    Hamit Turan

    Aşura, Kurban bayramından bir ay sonradır. Kurban bayramı Kamerî (ay) aylardan Zilhicce'nin onundadır. Bu ayı müteakip Muharrem'in onuncu günü ise Aşûra günüdür. Kerbela matemi Muharrem'in birinden başladığına göre, Kurban bayramından 20 gün sonra Muharrem başlar, on gün sonra da Aşûra günü anılır. Hem o günün adı Aşure değil, 'Âşûra'dır. Aşure ise bildiğimiz tatlının adıdır.

  • Hamit Turan
    Hamit Turan

    'ÂŞÛRA' sözcüğü, Arapça 'aşr' sözcüğünden gelir. Aşr, on demektir. Burda kastedilen Kamerî ayların birincisi olan Muharrem'in onuncu günüdür.

    Hicrî 61 yılında Muaviye oğlu Yezit, Hz. Peygamber Efendimiz(s.a.v.) 'in kızı Hz. Fatıma'dan olma Hz. İmam Hüseyin'i, kendi zulüm saltanatını onaylatmak anlamında bîat etmesini, aksi halde halde onun kellesini kestireceğini bildirdi. Bunu kabul etmeyen İmam hüseyin, Medîne'de kan akmasını istemedi. Bu şehri terk edip yakınları, bir kısım sevenleri ve çoluk çocuğuyla birlikte Mekke'ye sığındı.

    Yezid'in, orda bile kan akıtacağını haber alan İmam Hüseyin, Mekke'den de ayrılarak, kendisini koruyup kollayacaklarını mektupla bildiren, Kufelilerin davetini kabul edip bu şehre gelirken, Yezid'in ordusu tarafından yolu kesilerek susuz Kerbela çölüne getirildi.Burada etrafları çevrilerek günlerce aç susuz bırakılan İmam Hüseyin ve yakınları, yine de Yezid'in zulüm yönetimine boyun eğmeyince kendisi, erkek evladı, kardeşleri, yakınları ve az bir grup dostlarıyla birlikte, toplam 72 kişi o çolde Yezid ordusu tarafından hunharca kılıçtan geçirilerek şehid edildi. Cenazeleri orada terk bırakılıp, hanımları ve çocukları esir edilerek Şam'a Yezîd'in sarayına götürüldü.

    İşte 10 Muharrem 61 Hicrî'de meydana gelen bu kanlı olay, İslam ve insanlık tarihine 'ÂŞÛRA' günü olarak geçti. Daha sonra Yezit ve Emeviler, bu kanlı olayı unutturmak ve kamufle etmek için Âşûra günüyle ilgili asılsız bir takım hikayeler uydurarak o günü bir bayram havasına büründürmeğe çalıştılar. Ancak bu olayı sonradan öğrenen Müslümanlar, her yıl çeşitli şekillerde Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerinin yasını tutarak günümüze kadar aktardılar.

  • Mustafa Tamer
    Mustafa Tamer

    Kullo Yawm'in Ashura, Kullo Ardh'in Karbala'

  • Ebru Sayın
    Ebru Sayın

    kurban bayramından 10 gün sonra aşure günüdür yanlışsa bilmiyorum.neyse çok güzeldir aşure ben çok seviyorumda ondan ama soğuk olcakk bide içinde fındık kesinlikle olcak :)

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Dövme aşurelik buğday 1 su bardağı 180 gram
    Nohut 1/3 su bardağı 60 gram
    Kuru fasulye 1/3 su bardağı 60 gram
    Pirinç 2 yemek kaşığı 15 gram
    Su 12 ½ su bardağı 2.5 kg
    Kuru kayısı 10 adet 60 gram
    Kuru incir 5 adet 125 gram
    Kuru üzüm (çekirdeksiz) ½ su bardağı 50 gram
    Portakal 1 küçük boy 120 gram
    Şeker 1 2/3 su bardağı 300 gram
    Gülsuyu 2 yemek kaşığı 20 gram
    Ceviz (dövülmemiş) 2/3 su bardağı 65 gram
    Nar ½ küçük boy 50 gram

  • Mehmet Fatih Erdoğan
    Mehmet Fatih Erdoğan

    Dünyanın en lezzetli bulamaçının yapıldığı gün. Ama niye sadece o gün beklenir anlamam. Yılın 365 günü yasem bıkmıyacağım tatlı

  • Fatma Sena Gündüz
    Fatma Sena Gündüz

    Aşure günün ne zaman olduğunu ya da neden aşure yapıldığı kısmı ilgi ve bilgi alanıma girmiyor...
    Ben sadece o lezzetli tatlıyı yemekle ilgileniyorum.
    Hatta yemek için bir yıl kesinlikle bekleyemem...

  • Omer Golge
    Omer Golge

    Aşr arapça on manasına gelir.Muharrem ayının ilk on günü ile ilgili bir terimdir.Bu on günde tarih boyunca bir çok önemli hadisenin vukuu bulduğu rivayet edilir.Ama bence asıl önemlisi ve bilineni Hz muhammed(sav) nin mübarek torunu Hz Hüseyin efendimizin Kerbela denen yerde,kendinelerine müslüman adı veren zalim ve o günün emperyalist güçleri tarafından hunharca ve susuz bırakılarak katledilmesidir.Hz Hüseyin efendimizin kerbeladaki mücadelesi bütün insanlığa verilmiş ve kıyamete kadar sürecek bir insanlık ve hürriyet dersidir.Zalime baş eğmemenin,hakkı savunmanın kanla yazılmış destanıdır.Bu günü kutlanması gereken bir gün olarak kabul edip aşureler yaparak evden eve gezdirmek yanlış bir anlayışın ürünü olarak maalesef bu güne kadar uygulana gelmiştir.Oysa yapılması gereken o meşum günü hatırlayarak yas tutmak ve onun mücadelesinden ders alarak bunu geleçek nesillere aktarmak olmalıdır

  • Selin Sonsuz
    Selin Sonsuz

    mubarek bir gün...herkes aşure yapıp komşularına dağıtır ve kıbrısta halen uygulanır..
    rivayet edilir ki Nuh Peygamber'in devasa gemisi Ağrı dağına oturduğunda... Hz.Nuh gemide geri kalan yiyeceklere bakar... Nohut, bakla, fasülye, dövme(buğday) , şeker, nar, fındık, fıstık, kayısı, vb. malzemelerin arttığını görür ve hanımına bundan bir aş hazırlamasını söyler...bu aş günümüze kadar her yıl tekrarlanıp, aşure olarak günümüze gelmiştir...

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    ek bilgi: www.kuranikerim.com/islam_ansiklopedisi/A/asura.htm