Tıp, teknik branşlarda başarılıysan, karnın doyar, bir miktar, sosyal bilimlerde, özellikle felsefe, ilahiyat gibi alanlarda karnınını bile doyuramazsın, ama, ruhun öyle bir doyar ki, bir daha kimseyle alışverişin olmaz, her zaman kendine yetersin, üstelik ebedidir, diğerleri olsa olsa kendi kendine eşelenir durur, gideceği mesafe kıyaslanamaz bile, ayrıca meslek kimseyi ilgilendirmez, dar bir çevreden başka, o da işi düşerse, ama, diğerleri, kaçınılmaz olarak herkes, kucaktadır, ilgilense de, ilgilenmese de. Dünyaya gelmek, dile gelmektir aynı zaman da çünkü, yoksa geldin mi gittin mi onu bile anlamazsın.
O Zihin, dünyanın en yüksek yeri, bacı zihin, çağırır seni gökyüzü, cehennem arası sınırlara. Dahası, araştır yüce ara¹sını doğanın eğer Tanrı hadi derse, coşkun ateş olacağın.
Giordano Bruno, 1600
Mistik bir vizyon sahibi olarak, sonsuzluk diye bir şey var dediği için kifayetsizlerce yakılarak öldürülür, şimdi kim yanıyordur. Kolay gelsin.
"Ruh, en güzel rüzgâra benzer... Ruha tesir eden her şey esinti etkisi yapar bu yüzden. Ve en güzel esintiler hep zamansız gelir. Biz onları beklemezken."
Bin parçaya ayrılırsın da her parçan bir yerde kalır ve o parçaları bir daha asla toplayamazsın, toplasan da hiç bir zaman eskisi gibi olmaz.. İşte öyle parçalanmış, dağılmış hisseder insan bazen kendini, ruhunu.. İnsanın ruhu acır mı? ? ? Acırmış...
RUH; İnsan'a ait eğitimli bir üstünlüktür..Sineğin, böceğin, yılanın bünyesinde barınamaz..RUHUMUZ; Anlama, güvenlik ve arzulama ' ihtiyacından ' oluşan üç temel alanı kullanarak hayatımızı yönetir..
Amerikalı, ülkesinin ne kadar gelişmiş olduğunu, kızılderilinin ise ne kadar vahşi bir ortamda yaşadığını göstermek için bir kızılderiliyi arabasına alıp hızla yola koyulmuşken kızılderili arkadan seslenir: HEY,YAVAŞ SÜR RUHUM GERİDE KALDI.
Ruh insanın öz yapısıudır, sonsuza kadar yaşayacak olan ışınsal bedenidir. İnsanlar öldüğünde ruhları berzah alemi dediğimiz alemdedirler ve orada; ya cehennem çukurlarından bir çukur içinde azap çeker biçimde kıyameti ve hesabı beklemektedirler, ya da cennet bahçelerinden bir bahçe içöinde huzur içinde kıyameti ve hesabı beklemektedirler.
Ruh; insana doğduğu anda Allah Teala tarafından üfürülen bir emanettir. İnsanın 3 vücudundan birisidir. Diğer ikisi ise Fizik Vücut ve Nefs'dir. Nefs ile Ruh birbirinden ayrıdır. Nefsin kalbinde doğduğumuzda 19 tane kötü afet vardır. %100 karanlık olarak şeytana dönüktür. Nefs, akıl baliğ olduğumuzda tezkiye edilmeyi yani temizlenmeyi gerektirir. Ruh ise kalbinde 19 tane güzel haslet ve %100 Allah'ın nuru ile doludur. Ruh, insanda Allah'ı temsil ederken, Nefs adeta şeytanı temsil eder.
Ruh'un, Nefsin ve Fizik Vucudun dış görünümü %100 aynıdır ve insanda aynı koordinatları paylaşıp iç içedir. Hepsini de ayrı ayrı görmüş olsak (dış görünüş itibariyle) 3 tane insan görümüş olacağız. Bu 3'lü insan adını alır.
Allah'ın Ruh'a verdiği emir, dünya hayatını yaşarken Allaha ulaşmasıdır. Kim Ruh'unu Allah'a ulaştırmayı dilerse ancak onların Ruh'unu Allah Kendisine ulaştırır. Ve sadece onlar hidayete erebilir. Ruh'un hayatta iken Allah'a ulaştırılması üzerimize farzdır. Allah teala ezelde Galü Bela günü huzurunda bizi topladığında, bize emanet olarak verilen bu Ruh'u hayatta iken Allah’a ulaştırmamız gerektiğine dair hepimizden de misak (kesin söz, yemin) almıştır.
Ruh, vücuttan çıkarsa kişi ölmez. Ruh, işlediğimiz hiçbir günaha iştirak etmez. Günah işlenmesi sırasında gün içerse defalarca o kişinin ruhu vücudan ayrılır ve tekrar girer ama insan ölmez. İnsana hayat veren Ruh değildir. İnsana hayat veren bizzat Allah'tır. İnsana hayatı Ruh vermiş olsa hayvanların da Ruh'u olurdu. Ruh, Allah'ın katında en şerefli mahluk olan sadece ve sadece insana verilmiştir. İnsandan başka hiç bir mahlukta Ruh yoktur.
'Namaz mü'minin miracıdır' diyen Peygamber efendimiz S.A.V her namazda ruhu vücudan ayrılan müminler için bu sözü söylediğine göre demek ki Ruh vücuttan ayrılınca kişi ölmüyor. Ruh'unu hayatta iken Allah'a ulaştıran kişi ermiş adını alır. Ruh'umuzu Allah'a ulaştırmak için, bunu kalben dilemek yeterlidir. Kim Allah'a Ruh'unu ulaştırmayı dilerse Allah onları Kendine ulaştıracağını garanti ediyor. Dilemek bizden, yerine getirmek ise Allah'tandır.
32 / SECDE – 9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete) , kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne) . Sonra (Allah) , onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası) , basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
15/HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne) . Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.
13 / RAD – 20: Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka) . Onlar, Allah'ın ahdini ifa ederler (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim ederler) . Ve misaklerini (diğer teslimlerle birlikte iradelerini de Allah'a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar.
13 / RAD – 21: Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi) . Ve onlar Allah'ın (ölümden evvel) , Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını) , O'na (Allah'a) ulaştırırlar. Ve Rab'lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.
bir yokuş mudurki yürüyüş ve sonra yokuştan aşşagıya inme heyecanı içinde tırmanmakmıdır tüm gücünle o yokuşu hayatta böylemidir yaşarken sonundaki ufak seyleri düşünüp olanları öylece yaşamak hayatın içinde bir düzen kurma telaşı iyi bir iş iyi bir aile iyi bir gelir ve sanki bunlar önceden kurgulanmış ve bize verilmiş gizli metinler beklide hayat bize bunu yapmayı emrediyor ama kimse emirle yaşamayı kabul ettigini itiraf edemiyor biryerlere kimselerin ulaşamayacagı biryerlere gömme telaşı içindeyken ruhlarımızı hala edebi metinlere sıgınıp bir acıklama yapma teleşı zaten ruh acıklanamayacak kadar sonsuzdur yeterki gömmeyelim biryerlere....
Ruhsallık kalır, gündelik geçer, ve tabii ezer geçer.
Tıp, teknik branşlarda başarılıysan, karnın doyar, bir miktar, sosyal bilimlerde, özellikle felsefe, ilahiyat gibi alanlarda karnınını bile doyuramazsın, ama, ruhun öyle bir doyar ki, bir daha kimseyle alışverişin olmaz, her zaman kendine yetersin, üstelik ebedidir, diğerleri olsa olsa kendi kendine eşelenir durur, gideceği mesafe kıyaslanamaz bile, ayrıca meslek kimseyi ilgilendirmez, dar bir çevreden başka, o da işi düşerse, ama, diğerleri, kaçınılmaz olarak herkes, kucaktadır, ilgilense de, ilgilenmese de. Dünyaya gelmek, dile gelmektir aynı zaman da çünkü, yoksa geldin mi gittin mi onu bile anlamazsın.
O Zihin, dünyanın en yüksek yeri,
bacı zihin, çağırır seni gökyüzü,
cehennem arası sınırlara. Dahası,
araştır yüce ara¹sını doğanın eğer
Tanrı hadi derse, coşkun ateş olacağın.
Giordano Bruno, 1600
Mistik bir vizyon sahibi olarak, sonsuzluk diye bir şey var dediği için kifayetsizlerce yakılarak öldürülür, şimdi kim yanıyordur. Kolay gelsin.
Bir âlemdir ruh
Dışında görünse de şuh
Kimse bilmez sırrını
Geçer gider yarını
"Ruh, en güzel rüzgâra benzer... Ruha tesir eden her şey esinti etkisi yapar bu yüzden. Ve en güzel esintiler hep zamansız gelir. Biz onları beklemezken."
Zeynep Merdan
" İnsanın ruhu başka insanlarda ortaya çıkar.."
" Doktor Jivago, Pasternak _
Ruh;Şuuruyla fark eder,aklıyla anlar,vicdanıyla tartar, karar verir,kalbiyle sever.Ruhuna güzel bak,ruhunu besle....
"ruhunu kaybettikten sonra dünyayı kazanmak insanın ne işine yarar?
- dünyayı kazanmak, ruhunu kaybetmek!
- ben daha iyisini yaptım; ikisini de kaybettim."
“Dünyada sadece iki güç vardır: kılıç ve ruh. Uzun vadede ruh, her zaman kılıca baskın çıkacaktır.” Napolyon
İnsanı hayvandan ayıran yegane unsur
Ey ruh! Geldiysen ses çıkarma
çok hafif olduğu söylense de bedeni yerin katmanlarına doğru çekebilecek seviyede ağırlaştıkça ağırlaşabilir.
Beden ölür ruh ölmez,peki ölmeyen bu ruh Cehennem"de nasıl yanacaktır ? Değil mi ya.
‘’ Ruhunu göremediğin bir kadının bedeninden can alamazsın ’’ B.Balcı
Bedenin astarı.
Suretinden sual olunmayan.
Bin parçaya ayrılırsın da her parçan bir yerde kalır ve o parçaları bir daha asla toplayamazsın, toplasan da hiç bir zaman eskisi gibi olmaz..
İşte öyle parçalanmış, dağılmış hisseder insan bazen kendini, ruhunu.. İnsanın ruhu acır mı? ? ? Acırmış...
Ey ruhum! Beni azat et...
Can kurtaran değil, ruh kurtaran yok mu?
Özgür olmalı..
RUH; İnsan'a ait eğitimli bir üstünlüktür..Sineğin, böceğin, yılanın bünyesinde barınamaz..RUHUMUZ; Anlama, güvenlik ve arzulama ' ihtiyacından ' oluşan üç temel alanı kullanarak hayatımızı yönetir..
Bilimsel olarak ruh maddesel koşullardan yansıyan faaliyettir.bu nedenle İran'da hava durumu tahminleri verilmemektedir.
Amerikalı, ülkesinin ne kadar gelişmiş olduğunu, kızılderilinin ise ne kadar vahşi bir ortamda yaşadığını göstermek için bir kızılderiliyi arabasına alıp hızla yola koyulmuşken kızılderili arkadan seslenir:
HEY,YAVAŞ SÜR RUHUM GERİDE KALDI.
hep ıskaladığımız asıl hedef..
Ruhu nasıl işlemek gerekir? Marcuse'e göre,'özgür sevişmenin tadına varın(1967)
“RUH” sözcüğünün anlamı “CAN (VÜCUDU DİRİ TUTAN CEVHER) ” demektir. (Lisanü’l-Arab; c. 4, s. 290. Ruh mad.)
Ruh insanın öz yapısıudır,
sonsuza kadar yaşayacak olan ışınsal bedenidir.
İnsanlar öldüğünde ruhları berzah alemi dediğimiz alemdedirler ve orada;
ya cehennem çukurlarından bir çukur içinde azap çeker biçimde kıyameti ve hesabı beklemektedirler,
ya da cennet bahçelerinden bir bahçe içöinde huzur içinde kıyameti ve hesabı beklemektedirler.
Ruh; insana doğduğu anda Allah Teala tarafından üfürülen bir emanettir. İnsanın 3 vücudundan birisidir. Diğer ikisi ise Fizik Vücut ve Nefs'dir. Nefs ile Ruh birbirinden ayrıdır. Nefsin kalbinde doğduğumuzda 19 tane kötü afet vardır. %100 karanlık olarak şeytana dönüktür. Nefs, akıl baliğ olduğumuzda tezkiye edilmeyi yani temizlenmeyi gerektirir. Ruh ise kalbinde 19 tane güzel haslet ve %100 Allah'ın nuru ile doludur. Ruh, insanda Allah'ı temsil ederken, Nefs adeta şeytanı temsil eder.
Ruh'un, Nefsin ve Fizik Vucudun dış görünümü %100 aynıdır ve insanda aynı koordinatları paylaşıp iç içedir. Hepsini de ayrı ayrı görmüş olsak (dış görünüş itibariyle) 3 tane insan görümüş olacağız. Bu 3'lü insan adını alır.
Allah'ın Ruh'a verdiği emir, dünya hayatını yaşarken Allaha ulaşmasıdır. Kim Ruh'unu Allah'a ulaştırmayı dilerse ancak onların Ruh'unu Allah Kendisine ulaştırır. Ve sadece onlar hidayete erebilir. Ruh'un hayatta iken Allah'a ulaştırılması üzerimize farzdır. Allah teala ezelde Galü Bela günü huzurunda bizi topladığında, bize emanet olarak verilen bu Ruh'u hayatta iken Allah’a ulaştırmamız gerektiğine dair hepimizden de misak (kesin söz, yemin) almıştır.
Ruh, vücuttan çıkarsa kişi ölmez. Ruh, işlediğimiz hiçbir günaha iştirak etmez. Günah işlenmesi sırasında gün içerse defalarca o kişinin ruhu vücudan ayrılır ve tekrar girer ama insan ölmez. İnsana hayat veren Ruh değildir. İnsana hayat veren bizzat Allah'tır. İnsana hayatı Ruh vermiş olsa hayvanların da Ruh'u olurdu. Ruh, Allah'ın katında en şerefli mahluk olan sadece ve sadece insana verilmiştir. İnsandan başka hiç bir mahlukta Ruh yoktur.
'Namaz mü'minin miracıdır' diyen Peygamber efendimiz S.A.V her namazda ruhu vücudan ayrılan müminler için bu sözü söylediğine göre demek ki Ruh vücuttan ayrılınca kişi ölmüyor. Ruh'unu hayatta iken Allah'a ulaştıran kişi ermiş adını alır. Ruh'umuzu Allah'a ulaştırmak için, bunu kalben dilemek yeterlidir. Kim Allah'a Ruh'unu ulaştırmayı dilerse Allah onları Kendine ulaştıracağını garanti ediyor. Dilemek bizden, yerine getirmek ise Allah'tandır.
32 / SECDE – 9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete) , kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne) .
Sonra (Allah) , onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası) , basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
15/HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne) .
Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.
13 / RAD – 20: Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka) .
Onlar, Allah'ın ahdini ifa ederler (ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim ederler) . Ve misaklerini (diğer teslimlerle birlikte iradelerini de Allah'a teslim edeceklerine dair misaklerini) bozmazlar.
misak: Ruhumuzun (ruh bedenimizin) elestibi rabbukum (kalû belâ) günü verdigi yemin
13 / RAD – 21: Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi) .
Ve onlar Allah'ın (ölümden evvel) , Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını) , O'na (Allah'a) ulaştırırlar. Ve Rab'lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.
21 gram
Ruh Allah'ın (c.c.) hikmeti....
Allah'ın (c.c.) yaratırken kendinden üflediğini bahşettiğini taşıyan....
enerji dalgası....
bir yokuş mudurki yürüyüş ve sonra yokuştan aşşagıya inme heyecanı içinde tırmanmakmıdır tüm gücünle o yokuşu hayatta böylemidir yaşarken sonundaki ufak seyleri düşünüp olanları öylece yaşamak hayatın içinde bir düzen kurma telaşı iyi bir iş iyi bir aile iyi bir gelir ve sanki bunlar önceden kurgulanmış ve bize verilmiş gizli metinler beklide hayat bize bunu yapmayı emrediyor ama kimse emirle yaşamayı kabul ettigini itiraf edemiyor biryerlere kimselerin ulaşamayacagı biryerlere gömme telaşı içindeyken ruhlarımızı hala edebi metinlere sıgınıp bir acıklama yapma teleşı zaten ruh acıklanamayacak kadar sonsuzdur yeterki gömmeyelim biryerlere....