Bahar Bayramı olarak biliyorum. Ancak yaşadığım yer itibariyle en azından yerli halkının kutladığını hiç görmedim. Bizde Hıdırellez kutlamalarını yapılırdı ben çook küçükken, hayal meyal hatırlıyorum ama artık oda kutlanmıyor...
newroz - yenigün..barısın günü Günümüzde 21 Mart tarihinin, birçok eski takvim geleneğinde ilkbahar ekinoksuna yani gece ve gündüzün eşit olduğu, güneşin koç burcuna girişiyle yeni yılın başlangıcı olarak kabul edildiğini biliyoruz. İşte bu günü, kutlama esasına dayanan, doğa kültlerini, dualist anlayışları, arkaik inançları içinde barındıran Ortadoğu’nun en yaygın geleneklerinden birisi. Kürtler için direnişin, kurtuluşun, başkaldırının simgeleriyle doludur. Zalim Dehak’tan kurtulabilmek adına Demirci Kawa’nın yaktığı ateş; ulusun kurtuluşu olarak simgelenir.
Asıl adı:Newroz olan yıllarca bu günü kutlamak icin meydana cıkan halka yapılan baskı ve dayak işe yaramayınca onu asimile edip herkesin kendince bir anlam ve bir harf ekleyip cıkardıgı ama gerceği asla değiştiremiyecekleri bir bahar senligi demirci kawanın özgürlük bayramı ve dahası...
Orta Asya menşe'li bir bayram. Gel görki 'doğuya ait' olan ne varsa ittirmişiz elimizin tersiyle. Varsa yoksa batı. Utanır olmuşuz doğululuğumuzdan.. Ve biz yitirince, 'doğulu' olduğunu inkâr etmeyen bir millet sahiplenmiş. bu günü; bu tabiatın bayram ettiği Yaratan'ın 'hay' isminin tecelli ettiği bahar ayını kutlayamaz olmuşuz. Çok değil, 10-15 sene öncesine kadar yanıbaşımızdaki Kürt Mahallesi'nin çocuklarıyla beraber kutlardık lastik yakıp üzerinden atlayarak.. Ya biz sahiden dışa kapalı mutlu çocuklardık o zaman ya da bu mesele bu kadar siyasete âlet edilmiyordu.. Siyâset'in çocuk oyunları üzerinde de hakkı var..
Mahsum halkın her sene bir şekilde saldırıya maruz kaldığı bayram. Düne kadar adını bilmeyen insanların bugün dört elle sarılıp bizim dedikleri bayram. :)
Orta asya dan bu yana türkler tarafında kutlanılan bayramdır.Burada bereket ve toprağın verimliliği önde tutulan gelenekler yaratılmıştır örneğin cemrelerin düşmesi ile baharın gelme heyecanı oluşmıştur.
Umarım bu sene kötü olaylar olmaz, temennimiz bu... Hele en son Diyarbakır olaylarındaki neredeyse tamamı çocuk çok sayıdaki kayıptan sonra bu gününde benzer şekilde kanlı geçmesi sadece araya ekilmiş olan nefret tohumlarının daha çabuk büyümesini sağlayacaktır...
eskilerin üvey çocuğu son yılların paylaşılamayan bayramı :) -o bizim -hayır yalan o bizim bi kere -yok ya senin anan güzelmi biz 35.000 yıldır kutluyoz onu
Tarihler 21 Mart’ı gösterdiğinde içimiz kıpır kıpır olur. Çünkü bu tarih bizde Nevruz Bayramı olarak kutlanır. “Nevruz” ifadesi her ne kadar Farsça bir terkip olsa da bu en eski Türk bayramlarından biridir. Nevruz, Farsça birleşik bir kelimedir. Nev; yeni, rûz; gün anlamını taşır. Kelimenin Farsça kökenli olması bu bayramı Türk bayramı olmaktan çıkarmaz. Çünkü tarihi malumatlar bu bayramın Türklerle olan derin bağlantısını ortaya koymaktadır. Kimse bu köklü değerlerimizi bizden koparmaya çalışmasın. Bunlar Türk kökenli milletleri birbirine bağlayan bir nevi çimentodur.
Türkler toprağa çok değer veren, adeta onunla duygusal bir bağ kuran ender milletlerden biridir. Onun içindir ki topraklarına yan gözle bakanlara yüzyıllarca kılıç sallamışlardır. Asırlarca at üzerinde göçebe yaşamayı göze alabilmişlerdir. Toprağa kendilerince bir kutsiyet atfetmişlerdir. Nevruz da bir anlamda toprağın uyanışıdır, ses verişidir. Uzun sayılabilecek bir kıştan sonra baharın gelişinden dolayı duyulan sevinç yansıtılır nevruzda… Toprakla ilgili olarak Âşık Veysel’in şu dörtlüğü bize ne çok şey anlatır:
“Karnın yardım kazmayınan, belinen Yüzün yırttım tırnağınan, elinen Yine beni karşıladı gülünen Benim sadık yârim kara topraktır”
Nevruz dün olduğu gibi bugün de çok geniş bir coğrafyada kutlanan bir Türk bayramdır. Bazılarının iddia ettiği gibi bir Mecusi bayramı değildir nevruz... Ateş yakılması ve ateş üzerinden atlanması yüzünden bu bayramı Mecusilikle ilişkilendirmek bayağılık ve sığlıktır. Nevruz, Türk dünyasının kuzeyinden güneyine, batısından doğusuna kadar uzanan engin coğrafyada yaşayan toplulukların pek çoğu tarafından yaygın olarak kutlanan bahar bayramıdır. Görünen o ki bu coğrafyada nevruz coşkusu her geçen gün artmaktadır.
Türkmenistan’da üç yıl boyunca kaldım. Orada nevruza çok büyük yer ve değer verildiğini bizzat gördüm. Burada halk nevruzu sahipleniyor. Bu bayram insanları kenetliyor. Sabahtan akşama kadar insanlar tabiatla iç içe yaşayıp eğleniyor. Küçük çocuklar ve yetişkin kızlar en güzel ve renkli elbiselerini giyerek gezintiye çıkıyorlar. En güzel yemekler bugüne saklanıyor, bugün için yapılıyor. Bütçeler alabildiğine zorlanıyor. Halk yeşilin doyumsuz güzelliğine sığınıyor. Eski gelenekler mümkün olduğunca yaşatılıyor. Halkın bu günü bayram tadında ve havasında kutlaması için bütün resmi kurumlarda üç günlük tatil ilan ediliyor.
Türkiye’de yakın zamana kadar nevruz kelimesinden ürküyordu insanlar… Çünkü nevruzun bir Türk bayramı olduğu pek az kesim tarafından biliniyordu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki bazı kesimler tarafından kutlanan bir gün olarak yer ediyordu hafızalarımızda… Hatta o gün bir kısım şer odakları olaylar çıkarıyor, kal döküyor, eylemleriyle gündemi işgal ediyorlardı. Böylelikle nevruz insanlarda ve devlette bir baskı unsuru oluşturuyordu. Oysa günümüzde bu tazyikin tesirin geçmişe nazaran çok daha yumuşatılmıştır.
Yasakçı zihniyetlerle bir yerlere varılamayacağını gösteren hadiselerin başında gelir nevruz… Eskiden bir kısım yerlerde nevruz kutlamalarına izin verilmezdi. Bunu fırsat bilen art niyetli kesimler, yasağa karşı çıkarak işi kan dökmeye kadar götürürlerdi. Oysa günümüzde nevruz kutlamaları polisin gözetiminde olmak üzere serbesttir. Halk o gün taşkınlık yapmamak şartıyla doyasıya eğlenmektedir. Baharın gelişinin getirdiği coşku ve dinamizm bütün güzelliğiyle etrafa yansıtılmaktadır. Uzun kışın kasveti dağıtılmaktadır. Halk nahoş hadiselere geçit vermemektedir. Böylelikle halk kendisine duyulan güveni karşılıksız bırakmamaktadır. Böyle olunca pek ciddi hadiseler de yaşanmamaktadır. Bu da gösteriyor ki öncelikle insanlara itimat etmeliyiz ki fertlerdeki bağlılık ve sorumluluk duygusu inkişaf edebilsin. Gelin en eski Türk bayramlarından biri olan nevruzu ruhuna uygun olarak bahar neşesiyle kutlayalım. Cemrelerin ısıttığı toprağa, havaya ve suya sahip çıkalım.
nevruz bence insann baharın gelişine duyulan sevgiydi ama bu son yıllarda politikacılara göre kürt bayramı deniyor bence yanlış çünkü bu bayram bizim bu bayram kardeş bayramı ellele vermeliyiz ama bazı bölücüler yüzüne neler yaşanıyor ne demişler: türk kürt kardeştir bunu bilmeyen kalleştir bu nevruz bizim kardes bayramı hepp öyle kalacak sizce ölemiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii acaba
eskiden baharin gelisini farkedenlerin.. ortadogu halkinin..bahari karsiladigi muhtesem gun... 21 mart gibi ozel bir gunde kutlanir.... cok eskiden insanlarin bunu kutlarken hissettiklerini yasamak isterdim....politik niyetlerden uzak...insanca...kardesce....
Bahar Bayramı olarak biliyorum. Ancak yaşadığım yer itibariyle en azından yerli halkının kutladığını hiç görmedim. Bizde Hıdırellez kutlamalarını yapılırdı ben çook küçükken, hayal meyal hatırlıyorum ama artık oda kutlanmıyor...
Merkezüstü Diyarbakır olmasına karşın benim katkıda bulunmadığım eğlence mii desek kargaşamı desek adını tam olarak koyamadıgım etkinlikler çemberi...
newroz - yenigün..barısın günü
Günümüzde 21 Mart tarihinin, birçok eski takvim geleneğinde ilkbahar ekinoksuna yani gece ve gündüzün eşit olduğu, güneşin koç burcuna girişiyle yeni yılın başlangıcı olarak kabul edildiğini biliyoruz. İşte bu günü, kutlama esasına dayanan, doğa kültlerini, dualist anlayışları, arkaik inançları içinde barındıran Ortadoğu’nun en yaygın geleneklerinden birisi.
Kürtler için direnişin, kurtuluşun, başkaldırının simgeleriyle doludur. Zalim Dehak’tan kurtulabilmek adına Demirci Kawa’nın yaktığı ateş; ulusun kurtuluşu olarak simgelenir.
Orta asya Türklerinin kutladığı dünyanın en eski bayramı..
Türklerin Ergenekon'dan çıkış günü, kürtlerin bu işle alakası yoktur.
Türklerin doğa takvimi inançlarına göre son cemre 21 martta düşmesi ile baharın gelişini kutladıkları şenlik.
Asıl adı:Newroz olan yıllarca bu günü kutlamak icin meydana cıkan halka yapılan baskı ve dayak işe yaramayınca onu asimile edip herkesin kendince bir anlam ve bir harf ekleyip cıkardıgı ama gerceği asla değiştiremiyecekleri bir bahar senligi demirci kawanın özgürlük bayramı ve dahası...
TÜRKLER'İN demir dağları eritip Ergenekon'dan çıktıkları gün. Milli bayramımız.
Pkk propagandası yapma günü.
nevruz =21 mart = ekinoks (gece gündüz eşitliği)
Orta Asya menşe'li bir bayram.
Gel görki 'doğuya ait' olan ne varsa ittirmişiz elimizin tersiyle. Varsa yoksa batı. Utanır olmuşuz doğululuğumuzdan..
Ve biz yitirince, 'doğulu' olduğunu inkâr etmeyen bir millet sahiplenmiş. bu günü; bu tabiatın bayram ettiği Yaratan'ın 'hay' isminin tecelli ettiği bahar ayını kutlayamaz olmuşuz.
Çok değil, 10-15 sene öncesine kadar yanıbaşımızdaki Kürt Mahallesi'nin çocuklarıyla beraber kutlardık lastik yakıp üzerinden atlayarak..
Ya biz sahiden dışa kapalı mutlu çocuklardık o zaman ya da bu mesele bu kadar siyasete âlet edilmiyordu.. Siyâset'in çocuk oyunları üzerinde de hakkı var..
ne mutlu nevruza
sonunda paylaşılamayanlardan olmayı başardı ;)
Mahsum halkın her sene bir şekilde saldırıya maruz kaldığı bayram. Düne kadar adını bilmeyen insanların bugün dört elle sarılıp bizim dedikleri bayram. :)
Esasen tüm ortadoğu halklarınındır. Coşkuyla sevgiyle kutlanması temenni edilendir. Herkese kutlu olsundur.
Newroza we Piroz be.
İd Newroz mubarek.
Have a happy Newroz.
Orta asya dan bu yana türkler tarafında kutlanılan bayramdır.Burada
bereket ve toprağın verimliliği önde tutulan gelenekler yaratılmıştır örneğin cemrelerin düşmesi ile baharın gelme heyecanı oluşmıştur.
21 MART yani tedirginlik bayramı....
Umarım bu sene kötü olaylar olmaz, temennimiz bu... Hele en son Diyarbakır olaylarındaki neredeyse tamamı çocuk çok sayıdaki kayıptan sonra bu gününde benzer şekilde kanlı geçmesi sadece araya ekilmiş olan nefret tohumlarının daha çabuk büyümesini sağlayacaktır...
gecen sene nevrozda, istanbulda 3 kadin otobus icinde yakilarak
oldurulmustu,bunlardan birisi 19 yasinda hamile bir kadin
her sene ayri bir azginlikla kutlanan,bayram denemeyecek, vahset
sergileme etkinligi
eskilerin üvey çocuğu son yılların paylaşılamayan bayramı :)
-o bizim
-hayır yalan o bizim bi kere
-yok ya senin anan güzelmi biz 35.000 yıldır kutluyoz onu
yeniden diriliş doğanın canlanışı demek zalim kralın sonu güneşin umudun doğuşu demek.....ha bide yanımdaki arkadaş da polislerle kavga diyor...
eskiden bahar bayramı demekti şimdilerde ölüm dehşet kavga günü bölücü örgütlerin ortalığa çıktığı gün
nu roj
bahar bayramı.
gercegi nevruz degil NEWROZ dur
Çocukken ateşin üstünden atlamak demekti. Büyüyünce propaganda malzemesi olduğunu görmek acı oldu.
gecen sene nevrozda, istanbulda 3 kadin otobus icinde yakilarak
oldurulmustu,bunlardan birisi 19 yasinda hamile bir kadin
her sene ayri bir azginlikla kutlanan,bayram denemeyecek, vahset
sergileme etkinligi ,
TÜRK BAYRAMI NEVRUZ
M.NİHAT MALKOÇ
Tarihler 21 Mart’ı gösterdiğinde içimiz kıpır kıpır olur. Çünkü bu tarih bizde Nevruz Bayramı olarak kutlanır. “Nevruz” ifadesi her ne kadar Farsça bir terkip olsa da bu en eski Türk bayramlarından biridir. Nevruz, Farsça birleşik bir kelimedir. Nev; yeni, rûz; gün anlamını taşır. Kelimenin Farsça kökenli olması bu bayramı Türk bayramı olmaktan çıkarmaz. Çünkü tarihi malumatlar bu bayramın Türklerle olan derin bağlantısını ortaya koymaktadır. Kimse bu köklü değerlerimizi bizden koparmaya çalışmasın. Bunlar Türk kökenli milletleri birbirine bağlayan bir nevi çimentodur.
Türkler toprağa çok değer veren, adeta onunla duygusal bir bağ kuran ender milletlerden biridir. Onun içindir ki topraklarına yan gözle bakanlara yüzyıllarca kılıç sallamışlardır. Asırlarca at üzerinde göçebe yaşamayı göze alabilmişlerdir. Toprağa kendilerince bir kutsiyet atfetmişlerdir. Nevruz da bir anlamda toprağın uyanışıdır, ses verişidir. Uzun sayılabilecek bir kıştan sonra baharın gelişinden dolayı duyulan sevinç yansıtılır nevruzda… Toprakla ilgili olarak Âşık Veysel’in şu dörtlüğü bize ne çok şey anlatır:
“Karnın yardım kazmayınan, belinen
Yüzün yırttım tırnağınan, elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır”
Nevruz dün olduğu gibi bugün de çok geniş bir coğrafyada kutlanan bir Türk bayramdır. Bazılarının iddia ettiği gibi bir Mecusi bayramı değildir nevruz... Ateş yakılması ve ateş üzerinden atlanması yüzünden bu bayramı Mecusilikle ilişkilendirmek bayağılık ve sığlıktır. Nevruz, Türk dünyasının kuzeyinden güneyine, batısından doğusuna kadar uzanan engin coğrafyada yaşayan toplulukların pek çoğu tarafından yaygın olarak kutlanan bahar bayramıdır. Görünen o ki bu coğrafyada nevruz coşkusu her geçen gün artmaktadır.
Türkmenistan’da üç yıl boyunca kaldım. Orada nevruza çok büyük yer ve değer verildiğini bizzat gördüm. Burada halk nevruzu sahipleniyor. Bu bayram insanları kenetliyor. Sabahtan akşama kadar insanlar tabiatla iç içe yaşayıp eğleniyor. Küçük çocuklar ve yetişkin kızlar en güzel ve renkli elbiselerini giyerek gezintiye çıkıyorlar. En güzel yemekler bugüne saklanıyor, bugün için yapılıyor. Bütçeler alabildiğine zorlanıyor. Halk yeşilin doyumsuz güzelliğine sığınıyor. Eski gelenekler mümkün olduğunca yaşatılıyor. Halkın bu günü bayram tadında ve havasında kutlaması için bütün resmi kurumlarda üç günlük tatil ilan ediliyor.
Türkiye’de yakın zamana kadar nevruz kelimesinden ürküyordu insanlar… Çünkü nevruzun bir Türk bayramı olduğu pek az kesim tarafından biliniyordu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki bazı kesimler tarafından kutlanan bir gün olarak yer ediyordu hafızalarımızda… Hatta o gün bir kısım şer odakları olaylar çıkarıyor, kal döküyor, eylemleriyle gündemi işgal ediyorlardı. Böylelikle nevruz insanlarda ve devlette bir baskı unsuru oluşturuyordu. Oysa günümüzde bu tazyikin tesirin geçmişe nazaran çok daha yumuşatılmıştır.
Yasakçı zihniyetlerle bir yerlere varılamayacağını gösteren hadiselerin başında gelir nevruz… Eskiden bir kısım yerlerde nevruz kutlamalarına izin verilmezdi. Bunu fırsat bilen art niyetli kesimler, yasağa karşı çıkarak işi kan dökmeye kadar götürürlerdi. Oysa günümüzde nevruz kutlamaları polisin gözetiminde olmak üzere serbesttir. Halk o gün taşkınlık yapmamak şartıyla doyasıya eğlenmektedir. Baharın gelişinin getirdiği coşku ve dinamizm bütün güzelliğiyle etrafa yansıtılmaktadır. Uzun kışın kasveti dağıtılmaktadır. Halk nahoş hadiselere geçit vermemektedir. Böylelikle halk kendisine duyulan güveni karşılıksız bırakmamaktadır. Böyle olunca pek ciddi hadiseler de yaşanmamaktadır. Bu da gösteriyor ki öncelikle insanlara itimat etmeliyiz ki fertlerdeki bağlılık ve sorumluluk duygusu inkişaf edebilsin. Gelin en eski Türk bayramlarından biri olan nevruzu ruhuna uygun olarak bahar neşesiyle kutlayalım. Cemrelerin ısıttığı toprağa, havaya ve suya sahip çıkalım.
nevruz bence insann baharın gelişine duyulan sevgiydi ama bu son yıllarda politikacılara göre kürt bayramı deniyor bence yanlış çünkü bu bayram bizim bu bayram kardeş bayramı ellele vermeliyiz ama bazı bölücüler yüzüne neler yaşanıyor ne demişler:
türk kürt kardeştir bunu bilmeyen kalleştir bu nevruz bizim kardes bayramı hepp öyle kalacak sizce ölemiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii acaba
nev......................yeni
ruz.........................gun
eskiden baharin gelisini farkedenlerin.. ortadogu halkinin..bahari karsiladigi muhtesem gun...
21 mart gibi ozel bir gunde kutlanir....
cok eskiden insanlarin bunu kutlarken hissettiklerini yasamak isterdim....politik niyetlerden uzak...insanca...kardesce....
Türklerin Kürtlerden çaldıkları ve zoraki kutladıkları baharı karşılama şenlikleri.
geç kalan ateş........