murathan mungan herkesin bulamayacağı bir odanın,farklı bir boyutun anahtarını sunuyor,tabiki görebilene,anlayabilene...kelimelerle kalbe usul bir sızı bırakıyor,insanın hem acısından yakındığı hem de değmeden edemediği...benim için şiir =murathan mungan
hangi okumalarda çoğaltır kendini bedenin çağırdığı bilinç hangi deneyimlerle anlaşılabilir fırtınaların teorik içeriği yokken korkunun teorisi yokken aşkın örgütlenmiş biçimi nasıl zaptedilir bir ateşin, sürgün bir ırmakla yüzleşmesi nasıl nakşedilir kanatlanan bilincin tutsak derinlikleri kendi üstüne katlanan destan sahifelerine çıkmaz suretlere zifiri ceylan iklimlerine nasıl nakşedilir yaşadığımız her yere tıpkı,tarihle kahramanın karşı karşıya gelmesi gibi bir cenge benzerken ikizin sureti gerçekten yaşadığını kim yazabilmiş ki zaten hangi eli/kalem tutan? ve de elleri bir eylem olan? ........... m.mungan
yaşam, başkalrının ıstakalarının insafına bırakılamayacak kadar değerlidir.. ve her aşk kendinden önceki aşkların toplamıdır.. Her aşkta bütün geçmişi temize çekebilmek...
Sayıklayan bir ağaç gibiyim Omayra, uğultusu geliyor ta derinden, gövdemin geçtiği masalların.. İçimdeki deprem ayakta tutuyor beni, geri dönüp vuruyor çalınmış zaman.. Bak sana korkaklığımı veriyorum, var olmanın bütün varoşlarından.. Ben yenildim, işte silahlarım teslim tamamlandı, Sonuna geldim çizgilerini sildiğim bir büyük haritanın.. Aşkım ölümün sınırında Omayra, olduğun yerde kal kımıldama!
Murathan Mungan benim için Yüksek Topuklar demek.Çok buhranlı bir zamanımda elime aldığım ve bütün sıkıntı bulutlarımı anında dağıtan mucize gibibir kitap.Çok feminen bir kitap.Bence bütün erkekler okumalı,elzem bir kitap.Bir kere bütün kadın tipleri çok iyi analiz edilmiş.Biz kadınları çözmüş bir yazar.Hele ana karekter Nermin'i kendimle mi çok özleştirdiğim için bilmiyorum ama en beğendiğim kitap diyebilecek kadar içime sindi.Onun dediği gibi bir duruş Yüksek Topuklar.Kadınların dünyaya karşı duruşu..
çok iyi yazıyor hiç kuşkusuz...tıpkı cemal süreyya gibi okudum sevdim ama bağlı kalamadım.canım sıkıldığı zaman ağzıma aldığım şiiri yoktur mesela m.munganın...birşey ki bütün şiirlerinin içinde; göremediğim bir tafar var beni şiirlerinden uzaklaştıran. ama sezarın hakkı sezara iyi şiir yazar
Kızların deli olduğu Omayra beni muhteşem tiksindiriyor. Bazı şiirleri kehanet gibi, bazılarını okuduğumda annemin bile bayıldığı, Ankara enetellektüellerinden, homoseksüel ama asla bunu gösterme meraklısı olmayan saygıyı, değeri hakeden bir şair..
onun ilk duyduğum şiiri 'yalnız 1 opera 'kendimin aynasıydı ve duygularımın. 1 şiir yazsam aynen onun kelimelerini kullanırdım.onunla çok ağladım.kitap okunmaktan eskidi ama aldığım tat hala aynı. Aşkın 1 yolu vardır her yaşta başka türlü geçilen aşkın 1 yolu vardır her yaşta biraz gecikilen ... sen de değilsin o da değil Kuzey yıldızı daha uzakta yeniden yollara düşerler düşerim ...
. . Korku . herkes baska olur bir baskasiyla serin tutulmus iceri koyu tutulmus disari yolculuk bu bilinmez getirdikleri yolculukla genclik arasinda catilmis mitoloji her hikâye oradan gecer dünyaya
yillar önceydi hani, sahilde uzun bir gece, sabaha karsi, ortalik aydinlaniyorken birdenbire kararlastirilmamis gözlerle bakmistik dünyaya sanki derin, kör yorgunlugumuzdan siyrilip ilk kez görüyorduk her seyi büyülenmistik, saskinligimiz korkutmustu bizi
kisik sesle, Daha aksamdan baslar sabahin yolculugu, demistin.) Sanki zaman koyup gitmis bizi burda.
sabahina cekip gittin, ben degildim korktugun biliyorum sen, zamanin gectigini ve dünyanin korkulacak bir yer oldugunu o gece kesfetmistin. (Agustos-Ekim 1997, Baskalarinin Gecesi) . Murathan Mungan .
paranın cinleri'nde uzun uzadıya anlattığı mardin'de geçen çocukluğu ve ilkgençliğiyle, babasıyla mahsus ilişkisi(zliğ) iyle, ankarada okuduğu okul hayatı-tezi-oyunlarıyla, öyküleriyle, romanlarıyla, ama en çok da şiirleriyle enine boyuna incelenilmesi gereken bir edip, bir yazın adamıdır. bence beyaz türk'tür. müferrehliğin öteki'sidir. her ne kadar öteki kavramını daha değişik olarak içselleştirmişse de gece gezen, söyleşiye gittiği kentlerde konfora ekstra özen isteyen, sözünü budaktan sakınmayan, hiçkimsenin yanına yaklaşmadığı dönemlerde gündem gaztesinde yazılar yazan, 'kalbinin doğusu'na borcunu her daim ödemiş bir dünya'lıdır. diyarbakır'da, kültür- sanat festivali kapsamında kitap imzalarken ev arkadaşımın ona uzattığı 'yaz geçer' (ki kült şiirlerinin olduğu ve belki de en çok bilinen şiiri yalnız bir opera'nın olduğu kitaptır) kitabını yeni bir şiirmişçesine 'yaz geçmiyor, geçmiyor' diye imzalamıştı... 'masala inanmayan gerçeğe inanır mı? '
murathan mungan benim için hayatın aynası.. şiirleri birer tılsım.. ve ben onun kitaplarını okurken, uçan bir halıyla seyahat ediyor gibiyim.. daha nasıl tarif edebilirim, bilmiyorum...
doğu bakışlı, batı gülüşlü, homoseksüel olduğuna dair rivayetler olsada, adamın özel hayatı beni ilgilendirmiyor ama öyle olmasını da istemem açıkçası, bir de bana anemonyayı hatırlatıyor, ya bir erkekten homoseksüel olur muki, ne bileyim var ki böyle bir kavram doğmuş, peki ilk homoseksüel kim, partneri kimmiş
murathan mungan herkesin bulamayacağı bir odanın,farklı bir boyutun anahtarını sunuyor,tabiki görebilene,anlayabilene...kelimelerle kalbe usul bir sızı bırakıyor,insanın hem acısından yakındığı hem de değmeden edemediği...benim için şiir =murathan mungan
bir çay içip gidemezsin...
Aşkım seni çok seviyorum nasıl sevdiğimi bilemezsin. Ne kadar özlem duyduğumu.Seni bekleyeceğim.Gitme nolur benimle kal.
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan,
çağrışımın sonsuz hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
terk edeceğim
daha otobüsün ilk basamağında.
kim bilebilir ki?
sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
otobüs camına bağrında bir ok ile
bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
bu da ötekiler gibi,
kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
yaşayıp gidecek..
hangi okumalarda çoğaltır kendini
bedenin çağırdığı bilinç
hangi deneyimlerle anlaşılabilir
fırtınaların teorik içeriği
yokken korkunun teorisi
yokken aşkın örgütlenmiş biçimi
nasıl zaptedilir bir ateşin,
sürgün bir ırmakla yüzleşmesi
nasıl nakşedilir kanatlanan bilincin tutsak derinlikleri
kendi üstüne katlanan destan sahifelerine
çıkmaz suretlere
zifiri ceylan iklimlerine
nasıl nakşedilir
yaşadığımız her yere
tıpkı,tarihle kahramanın karşı karşıya gelmesi gibi
bir cenge benzerken ikizin sureti
gerçekten yaşadığını kim yazabilmiş ki zaten
hangi eli/kalem tutan?
ve de elleri bir eylem olan?
...........
m.mungan
yaşam, başkalrının ıstakalarının insafına bırakılamayacak kadar değerlidir..
ve her aşk kendinden önceki aşkların toplamıdır..
Her aşkta bütün geçmişi temize çekebilmek...
Sayıklayan bir ağaç gibiyim Omayra,
uğultusu geliyor ta derinden, gövdemin geçtiği masalların..
İçimdeki deprem ayakta tutuyor beni,
geri dönüp vuruyor çalınmış zaman..
Bak sana korkaklığımı veriyorum,
var olmanın bütün varoşlarından..
Ben yenildim, işte silahlarım
teslim tamamlandı,
Sonuna geldim çizgilerini sildiğim bir büyük haritanın..
Aşkım ölümün sınırında Omayra,
olduğun yerde kal kımıldama!
Murathan Mungan benim için Yüksek Topuklar demek.Çok buhranlı bir zamanımda elime aldığım ve bütün sıkıntı bulutlarımı anında dağıtan mucize gibibir kitap.Çok feminen bir kitap.Bence bütün erkekler okumalı,elzem bir kitap.Bir kere bütün kadın tipleri çok iyi analiz edilmiş.Biz kadınları çözmüş bir yazar.Hele ana karekter Nermin'i kendimle mi çok özleştirdiğim için bilmiyorum ama en beğendiğim kitap diyebilecek kadar içime sindi.Onun dediği gibi bir duruş Yüksek Topuklar.Kadınların dünyaya karşı duruşu..
çok iyi yazıyor hiç kuşkusuz...tıpkı cemal süreyya gibi okudum sevdim ama bağlı kalamadım.canım sıkıldığı zaman ağzıma aldığım şiiri yoktur mesela m.munganın...birşey ki bütün şiirlerinin içinde; göremediğim bir tafar var beni şiirlerinden uzaklaştıran.
ama
sezarın hakkı sezara
iyi şiir yazar
Kızların deli olduğu Omayra beni muhteşem tiksindiriyor. Bazı şiirleri kehanet gibi, bazılarını okuduğumda annemin bile bayıldığı, Ankara enetellektüellerinden, homoseksüel ama asla bunu gösterme meraklısı olmayan saygıyı, değeri hakeden bir şair..
onun ilk duyduğum şiiri 'yalnız 1 opera 'kendimin aynasıydı ve duygularımın. 1 şiir yazsam aynen onun kelimelerini kullanırdım.onunla çok ağladım.kitap okunmaktan eskidi ama aldığım tat hala aynı.
Aşkın 1 yolu vardır her yaşta başka türlü geçilen
aşkın 1 yolu vardır her yaşta biraz gecikilen
...
sen de değilsin o da değil
Kuzey yıldızı daha uzakta
yeniden yollara düşerler
düşerim
...
öncelikle çok zeki bir insan.. şiirlerinin çoğunu beğeniyorum.. ama o her şeyden önce çok iyi bir öykücü.. sahtiyan kitabı mutlaka okunmalı..
.
.
Korku
.
herkes baska olur bir baskasiyla
serin tutulmus iceri
koyu tutulmus disari
yolculuk bu
bilinmez getirdikleri
yolculukla genclik arasinda
catilmis mitoloji
her hikâye oradan gecer dünyaya
yillar önceydi hani,
sahilde uzun bir gece, sabaha karsi, ortalik aydinlaniyorken
birdenbire
kararlastirilmamis gözlerle bakmistik dünyaya
sanki derin, kör yorgunlugumuzdan siyrilip
ilk kez görüyorduk her seyi
büyülenmistik, saskinligimiz korkutmustu bizi
kisik sesle, Daha aksamdan baslar sabahin yolculugu,
demistin.)
Sanki zaman koyup gitmis bizi burda.
sabahina cekip gittin, ben degildim korktugun biliyorum
sen, zamanin gectigini
ve dünyanin korkulacak bir yer oldugunu o gece kesfetmistin.
(Agustos-Ekim 1997, Baskalarinin Gecesi)
.
Murathan Mungan
.
paranın cinleri'nde uzun uzadıya anlattığı mardin'de geçen çocukluğu ve ilkgençliğiyle, babasıyla mahsus ilişkisi(zliğ) iyle, ankarada okuduğu okul hayatı-tezi-oyunlarıyla, öyküleriyle, romanlarıyla, ama en çok da şiirleriyle enine boyuna incelenilmesi gereken bir edip, bir yazın adamıdır. bence beyaz türk'tür. müferrehliğin öteki'sidir. her ne kadar öteki kavramını daha değişik olarak içselleştirmişse de gece gezen, söyleşiye gittiği kentlerde konfora ekstra özen isteyen, sözünü budaktan sakınmayan, hiçkimsenin yanına yaklaşmadığı dönemlerde gündem gaztesinde yazılar yazan, 'kalbinin doğusu'na borcunu her daim ödemiş bir dünya'lıdır. diyarbakır'da, kültür- sanat festivali kapsamında kitap imzalarken ev arkadaşımın ona uzattığı 'yaz geçer' (ki kült şiirlerinin olduğu ve belki de en çok bilinen şiiri yalnız bir opera'nın olduğu kitaptır) kitabını yeni bir şiirmişçesine 'yaz geçmiyor, geçmiyor' diye imzalamıştı...
'masala inanmayan gerçeğe inanır mı? '
murathan mungan benim için hayatın aynası.. şiirleri birer tılsım.. ve ben onun kitaplarını okurken, uçan bir halıyla seyahat ediyor gibiyim.. daha nasıl tarif edebilirim, bilmiyorum...
doğu bakışlı, batı gülüşlü, homoseksüel olduğuna dair rivayetler olsada, adamın özel hayatı beni ilgilendirmiyor ama öyle olmasını da istemem açıkçası, bir de bana anemonyayı hatırlatıyor, ya bir erkekten homoseksüel olur muki, ne bileyim var ki böyle bir kavram doğmuş, peki ilk homoseksüel kim, partneri kimmiş