Bir ses ver bana Yalnızca bir ses Bak şaha kalkacak yüreğimdeki atlarım Gel desen Kasıp kavuracak ortalığı Rüzgârın sırtına binip Soluğunda bulacam varlığımı Bir ses ver ..
Öncelikle selamlar. Yazdıklarını okuduğumda seni sen yapan o tutkunun dışavurumunu hala görebiliyorum, bu beni mutlu etti. Şahsıma atfedilen çeyreklik kısmı okuduğumda yüzümde bir tebessüm belirdi; özellikle de kimlik bunalımı kısmında :) Bir insana olan kızgınlık sanırım en kibar ve en zeki şekilde ancak bu şekilde ifade edilebilirdi. Da, da, bay kova ve bay yay nerden çıktı; odaklandığım şeye bakar mısın (Burada gözlerini kapatan keçi emojisi var. Oğlak diyemiyorum artık; çünkü yolu yarıladık, malum...) Değerli yorumlarını tekrar okumanı istirham ediyorum. Benim gözlemim şu oldu; sendeki hissiyat ve tutkuya yaklaşamayan insanlarla, "bunun böyle olacağını hissettiğin halde" vakit geçirmelerin olmuş. "Vakit geçirme" ibaresi özenle seçilmiştir, bunu da belirtmek isterim. Ruhuna dokunmayacak her bir an'ı yalnızlığında kıymetlendirmen dileğiyle. Saygılarımla
Ağladığını istemem ben ölürsem. Beni en sevdiğin halimle hatırla. Uzak bir yerde çalıştığımı düşün. Hayatta olduğuma inan Bir gün gelir kendiliğinden Geçer bütün üzüntün Her yeni gelen günü Yeni bir ümitle beklemeli. Her yeni gün yeni havalarla gelir Gece, yağan yağmurla uyursun Sabah, bir de bakarsın, odan güneşli...
Verilmek istenen mesajı ya da şiirin ana temasını bir kenara bırakırsak, onca sen'li ifadenin arasına bir tane de olsa biz'li bir ifade kullanmana şaşırdım doğrusu; beklemiyordum.
Hazır kimse beni tanımıyorken bitirme projemdeki ekip arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Son sınıfa kadar bu zeka ve tembellikle nasıl geldiklerine hayret ettiğim ve dahi hocalarım karma grubu zaruri tutmasaydı yüzlerine bakmayacağım muhterem arkadaşlarım, beni her geçen gün sorumsuzluklarıyla hayret deryalarına sokup sokup çıkarıyorlar. Benim emeklerimin altında sizin adınızın yazacak olmasını ben içime sığdıramıyorum, umarım siz vicdanınıza sığdırırsınız. Bir an evvel sizden kurtulmam ve mezun olmam temennisiyle...
Korkunç bir yanılgı bu! Her şeyi Allah’a bağlayıp tevekkül edip. Yine onun yarattığı kuluna sırf inancı farklı diye hor görmek! Ötekileştirmek! Peki bu nasıl bir ikiyüzlülük! Ya Allah’a gerçekten inanmıyorlar ya da meczuplar ne dediklerini bilmiyorlar.
Alnını sıyırıp geçen akşamdır Oynama sakın, kıpırdama Öyle bir yakıştı ki duruşuna ufuk İki hazin mısra şimdi gözlerin böyle Kaşlarının kemendiyle gölgeli İki uzun, iki derin ırmak Buğular içinde akıp giden Bozma sakın aralığını kirpiklerinin
Bir aynada seyretmek istiyor İnsan kendini Hangi yaşta olursa olsun Bırak dökülsün saçlarından zaman Anıların gurubundan ince süyem duygular Büyütsün yüzünün yangınını rüzgar Turuncu ayini içinde göklerin Öperek nar içi goncasını dudaklarının…
Ey ayrılığı andıran yakınlık Ey susuş… İnce ve derin hasret Bana benziyorsun…
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor, Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne. Kar yağıyor ve sen gidiyorsun, Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun, Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimizi O insan ve tabiat çağını.
Dön bana ve dinle! Kuşlar uçuşuyor içimde.
Loş bir keman solosu gibi Kuşların uçuştuğunu içimde, Dön bana ve dinle.
Karanlık denizlerin dibinde, Birtakım incilerin olduğunu Birtakım incilere ve hatıralara Neden bağlı olduğumuzu unutma.
Duy beni ve dinle! Denizler boğuşuyor içimde.
Unutma diyorum ama sen anla, Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara...
Tekel fiyatlarına oranla gıda fiyatlarının normal olduğunu söyleyen manav amca; "alzheimer olsan yine unutmazsın zamları. Değişen etiketler değil insanlık..
Bir ses ver bana
Yalnızca bir ses
Bak şaha kalkacak yüreğimdeki atlarım
Gel desen
Kasıp kavuracak ortalığı
Rüzgârın sırtına binip
Soluğunda bulacam varlığımı
Bir ses ver ..
Sen artık bu kitapta
Noktaları, virgülleri, satırları taşımıyorsun.
Sen artık bu kitapta
Koşmuyor, bağırmıyor, alnını kaşımıyorsun.
Sen artık bu kitapta,
Yaşamıyorsun.
Nazım Hikmet
Sen gittin ben de yazdığım bütün şiirleri yaktım
Gidince değil, vazgeçince bitermiş her şey ;
Vazgeçtiğimde anladım...
Öncelikle selamlar.
Yazdıklarını okuduğumda seni sen yapan o tutkunun dışavurumunu hala görebiliyorum, bu beni mutlu etti.
Şahsıma atfedilen çeyreklik kısmı okuduğumda yüzümde bir tebessüm belirdi; özellikle de kimlik bunalımı kısmında :) Bir insana olan kızgınlık sanırım en kibar ve en zeki şekilde ancak bu şekilde ifade edilebilirdi. Da, da, bay kova ve bay yay nerden çıktı; odaklandığım şeye bakar mısın (Burada gözlerini kapatan keçi emojisi var. Oğlak diyemiyorum artık; çünkü yolu yarıladık, malum...)
Değerli yorumlarını tekrar okumanı istirham ediyorum. Benim gözlemim şu oldu; sendeki hissiyat ve tutkuya yaklaşamayan insanlarla, "bunun böyle olacağını hissettiğin halde" vakit geçirmelerin olmuş. "Vakit geçirme" ibaresi özenle seçilmiştir, bunu da belirtmek isterim.
Ruhuna dokunmayacak her bir an'ı yalnızlığında kıymetlendirmen dileğiyle.
Saygılarımla
Ağladığını istemem ben ölürsem.
Beni en sevdiğin halimle hatırla.
Uzak bir yerde çalıştığımı düşün.
Hayatta olduğuma inan
Bir gün gelir kendiliğinden
Geçer bütün üzüntün
Her yeni gelen günü
Yeni bir ümitle beklemeli.
Her yeni gün yeni havalarla gelir
Gece, yağan yağmurla uyursun
Sabah, bir de bakarsın, odan güneşli...
Necati Cumalı
Kimselere anlatamadım,kendime bile,
Ola ki ağzımdan kaçırır,
Bir daha tutamam seni...
N. Hikmet
Kalbimde, kalbine yok bile kinim, bence artık sen de herkes gibisin..
Şarkıyı yarıda kapattım. Sonuna kadar dinleseydim seni arardım.
nerde yitirsem
hep sende buluyorum
başlangıçlarımı.
sense,
hiç bitmez gibi
bende oynuyorsun
tüm saklambaçlarını...
Tekin Gönenç
Şükretmek bir kaçış mı yoksa teslimiyet mi? Bu konuda ne düşünüyorsun? Senin yorumuna ihtiyacım var.
Verilmek istenen mesajı ya da şiirin ana temasını bir kenara bırakırsak, onca sen'li ifadenin arasına bir tane de olsa biz'li bir ifade kullanmana şaşırdım doğrusu; beklemiyordum.
.
" Üşüdüysen söyle sevgilim,
seni bir kat daha seveyim .. "
.
Bir Nickname üç kişiye az değil mi?
Düşmüşler ortaya mahşer Midilli’leri, mangalda kül kalmadı.
.
" yüreğinin
çocuk köşesinden
sev beni ;
öyle hudutsuz ,
i ç t e n ,
samimi .. "
.
Edit: mevzubahis arkadaslardan kurtuldum, sırada inşallah mezun olmak var.
Hazır kimse beni tanımıyorken bitirme projemdeki ekip arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Son sınıfa kadar bu zeka ve tembellikle nasıl geldiklerine hayret ettiğim ve dahi hocalarım karma grubu zaruri tutmasaydı yüzlerine bakmayacağım muhterem arkadaşlarım, beni her geçen gün sorumsuzluklarıyla hayret deryalarına sokup sokup çıkarıyorlar. Benim emeklerimin altında sizin adınızın yazacak olmasını ben içime sığdıramıyorum, umarım siz vicdanınıza sığdırırsınız. Bir an evvel sizden kurtulmam ve mezun olmam temennisiyle...
Korkunç bir yanılgı bu! Her şeyi Allah’a bağlayıp tevekkül edip. Yine onun yarattığı kuluna sırf inancı farklı diye hor görmek! Ötekileştirmek! Peki bu nasıl bir ikiyüzlülük! Ya Allah’a gerçekten inanmıyorlar ya da meczuplar ne dediklerini bilmiyorlar.
Her insan bir kahraman bekler, ha içinde ha dışında. Sahici hangisi esas soru bu. 'O biri hangi biri'... 'O ses hangi nefese ait'?
Nerdesin ey insanlık, bulamıyorum seni
Kimler astı duvara, öldü diye resmini.
senden acayip kaçıyorum
ama zihnimde gene sana yakalanıyorum
kulun kelebeğin olmuşum
az zamanımız var ve ben yoruluyorum.
Alnını sıyırıp geçen akşamdır
Oynama sakın, kıpırdama
Öyle bir yakıştı ki duruşuna ufuk
İki hazin mısra şimdi gözlerin böyle
Kaşlarının kemendiyle gölgeli
İki uzun, iki derin ırmak
Buğular içinde akıp giden
Bozma sakın aralığını kirpiklerinin
Bir aynada seyretmek istiyor
İnsan kendini
Hangi yaşta olursa olsun
Bırak dökülsün saçlarından zaman
Anıların gurubundan ince süyem duygular
Büyütsün yüzünün yangınını rüzgar
Turuncu ayini içinde göklerin
Öperek nar içi goncasını dudaklarının…
Ey ayrılığı andıran yakınlık
Ey susuş…
İnce ve derin hasret
Bana benziyorsun…
Ş.Erbaş
?si=Q8B5c6soYaCF761n
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor,
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne.
Kar yağıyor ve sen gidiyorsun,
Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun,
Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimizi
O insan ve tabiat çağını.
Dön bana ve dinle!
Kuşlar uçuşuyor içimde.
Loş bir keman solosu gibi
Kuşların uçuştuğunu içimde,
Dön bana ve dinle.
Karanlık denizlerin dibinde,
Birtakım incilerin olduğunu
Birtakım incilere ve hatıralara
Neden bağlı olduğumuzu unutma.
Duy beni ve dinle!
Denizler boğuşuyor içimde.
Unutma diyorum ama sen anla,
Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara...
Erdem Beyazıt ..
şairem, hicran makamından bir şiir yazsınızda okusak.
…
Ben yine de hiç unutmadım ismini söylerken
İçime dolan kuş mevsiminin mavisini .
Hayallerim içinde
Hep iyi bir yerdesin
Tüm düşler gerçek olsa
Hiç bir şey kaçırmazdım
Ben aklımı kaçırmadım
Tekel fiyatlarına oranla gıda fiyatlarının normal olduğunu söyleyen manav amca; "alzheimer olsan yine unutmazsın zamları.
Değişen etiketler değil insanlık..
Sen yoksun artık
Seni düşünmek var
Yarım bardak acı su
Ve sigara eşliğinde...
Nasıl akıllandım bir görsen beni
Tam sevilecek adam oldum
Ne güzel şeyler yazıyorum seni anlatan
Tam sevecek adam oldum bir dönsen geri
"fkhyl"