Ah Lena İçimde bir tutam köz İçimde bir ateşten kor İçimde dirhem dirhem yangınlar
Elimde bir avuç kül Savrulsaya Esse rüzgar karıştırsa beyaz bulutlarına Yağsa yağmur düşse toprağına Yürüsem çıplak ayak çölünde bozkırın da Islak ıslak
Gecelerin koynu Lena, gecelerin koynu Ayrılır mı et tırnaktan Süzülür mü damla damla Akar mı kan bedenden ... Lena Sen yansırken yüzüme
ah bu geceler Lena yıldızlar altında sen yüzümde ....ıssız bir sahilde üstelik bir başıma çekilir mi sen söyle
Ne sevdalar vardı gözlerinde Ne bakışlar ışıldar dı Ay kıskanırdı gecede
Ne duruşlar vardı endamında Denizler durulur Dalgalar sahili selamlardı
Nasıl da dalgalıydı saçların Dağlar dize gelir Rüzgar esmeye korkardı
Ne güzeldi yüzündeki nağmeler Sözler nafile olur Sazda teller yetmezdi
Sustular O akşam sazlarda sustu O akşam dillerde sustu
Bir gül gibi goncası açmadan solan Eğme başını Toprak büyütür dalını yaprağını Belki bir gerbera açar başucunda Belki bir damla su düşer Bir karanfil konar Göğsünün ortasına
Bana yine kalmasi gereken kaldı.. Solgun bir yüz ve iki damla
Efkar memleket kokusudur Sevdalım Harman vakti Sonbahar rengi Dal yaprağa veda vakti Efkar bulutları Yağar ıslak ıslak üstümüze Gün gelir Sevdalım gün gelir Kavuşuruz aynı toprakta
Bazen neden uzulmelere sebep oluruz. Hayatı olduğu gibi kabul etmişken O boşluğa neden düşeriz İçimizde zerre kötülük yokken Nedir sebep olan ... Oysa ki travmaları hep yendigimizi sanirken.
Ismarlama aşklara tahammülüm yok artık Ya beni adam gibi sev ya da çek git yolumdan.
Bir gülüş bir salınışsa tek verebildiğin, istemez. Tutku isterim ve delice sevmek! Bi coştu mu dur durak bilmez bu yürek. Yüreğini isterim, yürek ister benle sevişmek Ya adam gibi ya da çek git!
Her gün biraz daha zorlaşarak çıldırtmaksa niyetin Ama seviyorsan yeter ki; ki zaten yüreği ortaya koyduk, Tamam o zaman.
Ben bi deli çocuğum, ama ısmarlama aşklara tahammülüm yok artık.
Arka arkaya onlarca şiir ekleme yada beğenme işini hiç anlayamadım....benim eksikliğim sanırım... Halbuki belki de çok çok anlamlı şiirler arada kaybolup gidiyor....
Rabbinizi arayın.
Sitem etsem de göklere şimdi
Ne yağmur yağar , ne de kar
Kuru rüzgarları estiren fırtına
Dokunma toprağa Tanrının o
Bir hüzün çöker yine akşamın devamında
Kalırsın bir başına dört duvar arasında
Neler geçer aklından
Neler
Karanlık çöktükçe gece geceye bağlanır
Ne hülyalar gelir kimbilir ki aklına
Ne hayallere dalarsın
Ne sözlere
Kendin çalarsın ya
Kendin de oynarsın sessizce
mtu.....
Hasretim sana…
Ey toprağını öptüğüm
Denizine girdiğim
Kıyısına yattığım
Balını tadıp meyvasını yediğim
Ey suyunu şerbetini içtiğim
Gurbetim sana !
Saçlarını rüzgarda savurup ta beni temellerimden sarsma...
Ne zaman bir gerbera düşse aklıma
Su susar, kuşlar susar, gökyüzü susar
Bugün bende sustum.....Haziran da .........
Ah Lena
İçimde bir tutam köz
İçimde bir ateşten kor
İçimde dirhem dirhem yangınlar
Elimde bir avuç kül
Savrulsaya
Esse rüzgar karıştırsa beyaz bulutlarına
Yağsa yağmur düşse toprağına
Yürüsem çıplak ayak çölünde bozkırın da
Islak ıslak
Gecelerin koynu Lena, gecelerin koynu
Ayrılır mı et tırnaktan
Süzülür mü damla damla
Akar mı kan bedenden ... Lena
Sen yansırken yüzüme
ah bu geceler Lena
yıldızlar altında
sen yüzümde
....ıssız bir sahilde
üstelik bir başıma
çekilir mi sen söyle
Bazen sitem edersin
En yakından, en uzağına
Bazen de yüreğine öfke dolar , kendi halinden korkarsın
Saç tellerin dikilir , bariyer olur gökyüzüyle arana
İçini dökersin haykırışlar da
dağlara , taşlara , kurtlara , kuşlara
Hoşgeldin hayat dersin
Hoşgeldin ...
ve şehre dönersin ........mtu
Oysa ki
Ne çok sevmiştim seni
Ne çok
Ne çok
Uyu be gülüm
Bu yürek atışı hiç susmadı
Bana yine yas şehirlerinde
Kızgın kum tanelerinin narı
Ve yine
Uzak seraplarda bir vaha düştü
..... aynı şarkı ,
..........aynı nakarat
........yine aynı sahnede
Sen, sen olma Sevgili…
Gel, içimde eri…
Hep senden besleniyorum…
Saçlarından…
Gözlerinden…
Dudaklarından…
Kahrolası yokluğundan !
Sustular işte
o akşam baykuşlar da sustu
Ne sevdalar vardı gözlerinde
Ne bakışlar ışıldar dı
Ay kıskanırdı gecede
Ne duruşlar vardı endamında
Denizler durulur
Dalgalar sahili selamlardı
Nasıl da dalgalıydı saçların
Dağlar dize gelir
Rüzgar esmeye korkardı
Ne güzeldi yüzündeki nağmeler
Sözler nafile olur
Sazda teller yetmezdi
Sustular
O akşam sazlarda sustu
O akşam dillerde sustu
Bir gül gibi goncası açmadan solan
Eğme başını
Toprak büyütür dalını yaprağını
Belki bir gerbera açar başucunda
Belki bir damla su düşer
Bir karanfil konar
Göğsünün ortasına
Bana yine kalmasi gereken kaldı..
Solgun bir yüz ve iki damla
Bu güzel yüzünde derin bir hüzün…
Yâr,
Senin gerçeğe ihtiyacın var…
Efkar memleket kokusudur
Sevdalım
Harman vakti
Sonbahar rengi
Dal yaprağa veda vakti
Efkar bulutları
Yağar ıslak ıslak üstümüze
Gün gelir
Sevdalım gün gelir
Kavuşuruz aynı toprakta
bugün anlamadıklarımı
birgün anlayacağım
Göstermiyorum gözyaşlarımı
Lakin
Ağlamıyor da değilim...
Bazen neden uzulmelere sebep oluruz.
Hayatı olduğu gibi kabul etmişken
O boşluğa neden düşeriz
İçimizde zerre kötülük yokken
Nedir sebep olan ...
Oysa ki travmaları hep yendigimizi sanirken.
Belki de taşları yerine oturtamadığımız için yoldan çıktık …
Ismarlama aşklara tahammülüm yok artık
Ya beni adam gibi sev ya da çek git yolumdan.
Bir gülüş bir salınışsa tek verebildiğin, istemez.
Tutku isterim ve delice sevmek!
Bi coştu mu dur durak bilmez bu yürek.
Yüreğini isterim, yürek ister benle sevişmek
Ya adam gibi ya da çek git!
Her gün biraz daha zorlaşarak çıldırtmaksa niyetin
Ama seviyorsan yeter ki; ki zaten yüreği ortaya koyduk,
Tamam o zaman.
Ben bi deli çocuğum, ama ısmarlama aşklara tahammülüm yok artık.
Ya adam gibi ya da çek git...
Kararsızlık zamanın en büyük düşmanı
İnsan hep ister ,
Ama zaman akar gider
İnsan hala ister
Delilik bunun için lazım....aklına geldi adım atacan....
Hiçbir şey değişmiyorsa hayatında, kendini değiştir...
Düşüncelerini, ortamını, tarzını, üslubunu, üstünü, başını... Hatalarını değiştir...
Saat sana geliyor yine...
Yılın 365 günü
Her gün 24 kere...
Hep kötü düşsen de
Hiç kötü düşünme...
Arka arkaya onlarca şiir ekleme yada beğenme işini hiç anlayamadım....benim eksikliğim sanırım...
Halbuki belki de çok çok anlamlı şiirler arada kaybolup gidiyor....
Anlayamıyorum...
Korkunç rüyalar görürseniz gözlerinizi açmaya gayret edin. Hayaletler kayboluyo. Korkmaya devam ediyorsunuz ama.
yaşamak ölmekten daha zor
Her evin bir odası kitap odası olmalı...
Her mesele kolaylıkla hallolur, belki de çoktan hallolmuştur bile...
Şiir, insanın kendini daha iyi ifade etmesine olanak sağlıyor.
Birçok problem, kendimizi iyi ifade ettiğimizde çözümlenebilir.
Bozmak, yıkmak, öldürmek en kolayı...
Yapmaya, sürdürmeye, oldurmaya uğraşmalı...