Kendi adıyla verilen Nobel Ödülleri ile ölümsüzleşen, 'dinamitin mucidi' olarak da tanınan İsveçli Kimyager ve mühendisdir. Alfred Nobel, 1896'da beyin kanamasından ölmeden önce, servetinin büyük bir bölümünün her yıl insanlığa hizmet edenlere sunulmasını vasiyet etmiştir.
Ya ne olursa olsun her şeyin riski vardır çalışmış vazgeçmemiş başarısızlıklar ardından başarıyı yakalamış ve iyiye kullanmış ne güzel hazreti alimi ydi galiba ilim çindede olsa gidin bulun demiş her şerden bir hayır doğarmış bunu böyle kabul edlim bence ilime bilime karşı olmayalım bir düşünün bence
iyi adammış kalbi fesat değilmiş yukarıdaki bilgilere göre ama baska sey bulamamış mı mesela dunayı böyle parca parca acı cektirerek patlatmayı secmiş. madem patlayıcı yapıyorsun su hidrojen kuramını arastır belki dunyayı kökten pufff.... bizde dogmaz hakkında atıp tutmazdık. naber alfred dayı mezarında rahat uyu :)
Her sene adına ödüller verilen dinamittin mucidi Norveç'li bilim insanı. İnsanlığa hizmet etmek için yaptığı buluşun insanları yok etmek için kullanıldığını anlayınca büyük üzüntüye kapımıştı.
1833'te varlıklı bir aileden gelen anne Andriette Ahlsell ile mühendis baba Immanuel Nobel'in üçüncü oğulu olarak Stokholm'de dünyaya geldi. Alfred doğduğunda, babası iflas etmişti, dolayısıyla ailesinin maddi durumu iyi değildi. Nobel ailesi 1837'de Finlandiya'ya, 1842 yılında ise St. Petersburg'a taşınır. St. Petersburg'da babası Immanuel Nobel bir atölye açar, annesi ise bir bakkal dükkânı işletir. Baba Nobel, St. Petersburg'da büyük başarı kazanır ve Rus ordusu için silah üretmeye başlar.
Alfred Nobel, özel öğretmenler tarafından eğitilir. Doğa bilimleri, dil ve edebiyat alanlarına yoğunlaşır. Onyedi yaşına geldiğinde İsveççe, Rusça, Fransızca, İngilizce ve Almanca'yı akıcı bir şekilde konuşabilmektedir. Fizik ve kimyanın yanısıra, onun bir mühendis olmasını isteyen babasının pek hoşuna gitmese de Alfred İngiliz edebiyatına ve şiire de ilgi duymaktadır.
Babası onu kimya mühendisliği eğitimi görmesi için yurtdışına gönderir. İki yıllık süre içinde İsveç, Almanya, Fransa ve ABD'de bulunur. Paris'te bulunduğu süre zarfında dönemin ünlü kimyageri T. J. Pelouze'nin laboratuvarında çalışır. Burada ayrıca güçlü bir patlayıcı sıvı olan nitrogliserini keşfeden İtalyan kimyager Ascanio Sobrero ile tanışır. Alfred Nobel de nitrogliserin ile ilgilenmektedir. Nitrogliserin, baruttan daha güçlü olmasına karşın, basınç ve sıcaklığın etkisiyle kolayca patlamaktadır. Nobel'e göre bu durum nitrogliserinin pratik kullanımını sınırlandırmaktadır.
Alfred Nobel, 1852'de ailesi tarafından St. Petersburg'a geri çağrılır. Nobel, nitrogliserin ile ilgili çalışmalarına burada devam etmeye çalışır. Ancak, babası Immanuel Nobel'in işleri bozulmaya başlar. Kırım Savaşı'nın sona ermesini takiben Rus ordusu baba Nobel'in işletmesinden silah sipariş etmeyi keser. Baba Nobel, bir kez daha iflas eder. Bunun üzerine baba Nobel iki oğlu Alfred ve Emil ile ile birlikte Stokholm'e geri döner (Diğer oğulları Robert ve Ludvig ise St. Petersburgda kalır) .
Alfred Nobel, 1863 yılından itibaren nitrogliserin ile ilgili çalışmalarına Stokholm'de devam eder. 1864 yılında çalışmalarını yürütürken bir patlama olur. Kazada, küçük kardeşi Emil ile birlikte dört kişi hayatını kaybeder. Alfred Nobel'in Stokholm şehri sınırları dahilinde çalışma yapması yasaklanır. Bunun üzerine Alfred çalışmalarına Malaren Gölü yakınlarındaki bir mavnada devam eder.
Nitrogliserin'i patlayıcı madde olarak kullanma yollarını araştırdı. 1863 yılında Stokholm'de az miktarda nitrogliserin yapmaya başladı. Birkaç ay süren araştırmaların sonunda bir patlama ile laboratuvar yıkıldı. Çalışmalarına devam eden Alfred Nobel 1865'te yeni bir fabrika kurdu, bir süre sonra ikinci fabrikasını da açtı. 1864 yılında araştırmalarının sonucunu aldı ve dinamit barutunu buldu. Araştırmalarına devam eden Nobel, 1877'de Balistit adını verdiği yeni bir çeşit barut tasarladı. 1879'da, Paris yakınlarındaki Servan'da bir laboratuvar kuran Nobel, buradaki çalışmaları sırasında dumansız barut adını verdiği ve eşit miktarlarda nitrogliserinle nitroselüloz karışımından oluşan, itici barutu buldu.
Birkaç yıl sonra kordit adlı patlayıcı madde konusunda İngiliz hükümeti aleyhine dava açtı, ancak davayı kaybetti. Bu dönemde Fransa'ya karşı kurulan bir ittifakta İtalya ile işbirliği yapan Nobel, aleyhindeki kampanyalar sonucunda Paris'i terk ederek İtalya'nın San Remo şehrine yerleşti, laboratuvarını da oraya taşıdı.
Nobel, San Remo'da 1896 yılında beyin kanaması sonucu öldü. Vasiyetinde, mirasının Nobel Ödüllerinin enstitüleştirilmesi yönünde kullanılmasını ve 33.200.000 kronunun her yıl insanlığa hizmette bulunanlara sunulmasını istemiştir.
Bu ödüller, fizik, kimya, tıp veya fizyoloji, edebiyat ve barışa hizmet olmak üzere toplam beş dalda verilecekti. Nobel'in bu vasiyeti önceleri büyük tartışma yarattı. Ancak 1900 yılında İsveç hükümetinin Nobel Vakfı'nı kurmasıyla, Nobel Ödülleri düzenli olarak verilmeye başlandı. Daha sonra 1968'de İsveç Bankası Alfred Nobel'in anısına bir ekonomi ödülü vermeyi kararlaştırdı, ödül ilk kez 1969'da verildi.
Sentetik bir element olan Nobelyum onun anısına bu isim ile anılmıştır.
Nobel ödülleri her sene ölüm tarihi olan 10 Aralık'ta verilmektedir.
Ardımdan bıraktığım gayrimenkulumun ve servetimin tamamı, aşağıdaki şekilde dağıtılacaktır. Kapital, emniyetli bir şekilde Fon'da toplanmalıdır. Bu fon'un geliri her yıl Insanlığa en büyük hizmeti yapan kişilere dağıtılmalıdır. Bu gelir beş ana bölüme ayrılmalı ve aşağıdaki şekilde dağıtılmalıdır. Bir kısım fizik sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir. Bir kısım kimya sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir. Bir kısmı fizyoloji ya da tıp alanında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir. Bir kısım edebiyat sahasında en büyük eseri yazan kişiye verilmelidir. Bir kısım Milletlerarası barış ve kardeşlik için en büyük çalışmayı yapan kişiye verilmelidir. Fizik ve kimya konusundaki keşifler, Isveç ilim konseyince değerlendirilmelidir. Tıp konusundaki çalışmalar Stokholm'deki Caroline Enstitüsü tarafından değerlendirilmelidir. Edebiyat ve barış konusundaki mükafatlar İsveç Parlementosu tarafından seçilen beş kişilik bir heyet tarafından değerlendirilmelidir. En büyük ve kesin arzum mükafatlar adaylara dağıtılırken kesinlikle milliyet tefrika yapılmamasıdır. En mühimi, mükafatı alacak şahıs bir İskandinavyalı da olabilir, olmayabilir de.BUNUN SAYESİNDE NOBEL ÖDÜLÜ VERİLMEYE BAŞLANMIŞTIR.
önceleri fakir bir insandı.zannedersem terk edilmiş bir trende yaşıyordu.dinamiti bulduktan sonra çok zengin oldu.kendi adına bir vakıf kurup,elde edilen gelirle genç bilimcilere fon sağlamaya başladı.kendisi dinamiti bulmuş olabilir.ancak onun sayesinde bulunanlar dinamitin verdiği zararları fazlasıyla ödüyor
bence mükemmel bi ironi... yani insanlığın yararına bi buluş yapıyosun ve bu buluş dünyayı cehenneme çeviriyor ve bunu bulan insanın adına her yıl bilim ödülleri veriliyor ki bence oscar ödüllerinden çok daha anlamlı....
belki kendisi hayatının hatasını yaptığını sanıyordu.doğru olabilir çünkü icat ettiği şeyin denemelerinde kız kardeşi ölmüştü.ayrıca o dinamiti insanlık yararına icat etmişti birbirlerini öldürmeleri için değil.bana gre sadece dinamiti icad etmiş bir insan değil o şu anki patlayıcıların oluşmasında ilk adımdı...
Düşüncenin gücünü, bilginin sonsuzluğunu, elin elden üstün olduğunu, öldükten sonra hayatan nefes almayı dünyanın yaratanın değil yaratılanların olduğunu
Bir gün siyah kaşlı, kömür gözlü munzurlu çoban çocuk davarlarını güderken bir kuş yuvası bulur ve arkadaşlarını tüm heycanlı ünlemleriyle çağırır bulduğu o şeyin güzelliğini göstermek için ve gelen çocuklardan haylazın biri anında yuvadaki yumurtaları kırmaya başlar ve arkadaşı neden bunu yaptığını sorar o da tüm mahsumiyetiyle ben anlamaya çalıştım işte bilimde bu haylaz çocuk gibidir.Bulduğu şeyin zararlarını düşünemez(!) işte A.Nobel'de bu acı kaderi(merakı) düşünemedi ve değiştiremedi.Sadece tüm mahsumiyetiyle bulduğu şeyin sevincini yaşadı, kısa bir an olsada.ve düzenbazlar onu tebrik etmek ve sevincini sürdürmek için insanlığın başına ne açtığını sonradan anlayan bu adamın adına nobel barış ödülünü verdiler,çocuğa lolipop verir gibi.
Kadinlar.. iste nobelin ismine bir yerlerde rastaldigimda hep bu cins gelir aklima kadinlar! Sofie hess adindaki bir kadina asik oldugu kadini unutmak icin kaptirirken kadinin bir baskasiyla evlenmesine ragmen ona para göndermeyi ve mektuplasmayi devam ettiren nobele karsin bu kadin ne yapmistir? ölümünden sonra nobel vakfina elimdeki mektublari satarim tarzinda tehditler savururken ve onlardan yaklasik 1 milyon kron alarak mektublari vakfa teslim etmisdir.Iste bu yüzden kadinlar..
Bugün kendi adıyla verilen Nobel Ödülleri ile tanınan Alfred Nobel, 1 Ekim 1833’te iflas etmiş bir iş adamının oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının değerli ticari malzemelerle yüklü gemisi battığı için aile iyice yoksullaşmış, ağabeyleri Ludvig ve Robert sokaklarda kibrit satarak ailenin geçimine katkıda bulunmaya çalışıyorlardı. Tarihe ‘dinamitin mucidi’ olarak geçen Alfred Nobel, patlayıcılara olan düşkünlüğünü babasından aldı. 1937’de Alfred henüz 4 yaşında bir çocukken babası Immanuel Nobel, Saint Petersburg’a taşınır ve burada bir mayın fabrikası kurar.
Zaman içinde Alfred Nobel’in patlacıyılara olan ilgisi artar. 1866 yılında yüzde 75 oranında nitrogliserini, yüzde 25 oranında emici bir toprak türü olan kieselguhr ile karıştırır ve o ‘müthiş’ maddeyi bulur: Nobel’in Güvenlik Barutu ya da daha çok bilinen adıyla dinamit. Bu buluşu, Nobel’in kısa sürede bütün Avrupa’da dinamit kralı olarak tanınmasına neden olur. Nobel’in patlayıcılara olan bu merakı yıllar önce Stokcholm yakınlarındaki Heleneborg’da kurduğu küçük laboratuarında, deneyler yaparken küçük kızkardeşi Emil’in ölümüne neden olmuştu. 1879’da Paris yakınlarındaki Sevran’da bir laboratuar kuran Nobel, buradaki çalışmaları sırasında dumansız barutu keşfeder. Bu dönemde Fransa’ya karşı kurulan bir ittifakta yeralan İtalya ile işbirliği yapan Nobel, aleyhine başlatılan kampanyalar sonucunda Paris’i terkederek İtalya’daki San Remo’ya yerleşir.
Nobel, San Remo’da 1896 yılında beyin kanaması sonucu yaşama veda eder. Vasiyetinde,. servetinin 1 milyon kronunun yeğenleri ve bir dönem aşık olduğu Sofie Hess arasında paylaştırılmasını, geri kalan 33 milyon 200 bin kronunu da her yıl insanlığa hizmette bulunanlara sunulmasını istemişti. Bu ödüller fizik, kimya, tıp ya da fizyoloji, edebiyat ve barışa hizmet olmak üzere toplam beş dalda verilecekti.
Nobel’in bu vasiyeti önceleri büyük tartışma yaratır. Ancak 1900 yılında İsveç Hükümeti Nobel Vakfı’nı kurar. Bu yıldan sonra da Nobel Ödülleri düzenli olarak verilmeye başlanır.
Bilim ve edebiyat çevreleriyle, barış hareketleri arasında “Acaba ödül kuşu başımıza konar mı? ” diye heyecan yaşanırken, kamuoyu en fazla edebiyat olmak üzere ödüllerin açıklandığı günleri ilgiyle izliyor. Ödül beklentisi olanların heyecanlanmaları çok doğal. Servet anlamına gelen yaklaşık bir milyon dolarla dünyanın en prestijli ödülüne sahip olmak kimi heyecanlandırmaz…
Dinamiti bulmak için labarotuarında ki bir patlamada kardeşini kaybetmesine; nitrogliserinle çok uğraşmasıyla ağır baş ağrılarına ve bu baş ağrılarını geçirmek için nitrogliserin hap olarak kullanıp ona bağımlı olmasına; keşfettiğinin öldürücü bir silah olmasına rağmen soyadının dünyaca ünlü bir ödül ismi alması beni hep şaşırtmıştır...
Alfred Nobel’in icadı olan dinamit, 1883 yılında petrol boru hattının geçeceği Bakü-Batum demiryolunun kayalık bölgesinde yer açmak amacı ile ilk defa kullanıldı...
Bulusunun (dinamit) yarattigi yikici sonuclarin utancini tasiyabilmek icin bulusunun imkanlarini baris, edebiyat, ve bilimin hizmetine sunan adam.
- pragmatik humanist.
Kendi adıyla verilen Nobel Ödülleri ile ölümsüzleşen, 'dinamitin mucidi' olarak da tanınan İsveçli Kimyager ve mühendisdir. Alfred Nobel, 1896'da beyin kanamasından ölmeden önce, servetinin büyük bir bölümünün her yıl insanlığa hizmet edenlere sunulmasını vasiyet etmiştir.
Kötü olan kendisi değil, icadını insanlığın zararına kullanan kişilerdir..
Ya ne olursa olsun her şeyin riski vardır çalışmış vazgeçmemiş başarısızlıklar ardından başarıyı yakalamış ve iyiye kullanmış ne güzel hazreti alimi ydi galiba ilim çindede olsa gidin bulun demiş
her şerden bir hayır doğarmış bunu böyle kabul edlim bence ilime bilime karşı olmayalım bir düşünün bence
iyi adammış kalbi fesat değilmiş yukarıdaki bilgilere göre ama baska sey bulamamış mı mesela dunayı böyle parca parca acı cektirerek patlatmayı secmiş. madem patlayıcı yapıyorsun su hidrojen kuramını arastır belki dunyayı kökten pufff.... bizde dogmaz hakkında atıp tutmazdık. naber alfred dayı mezarında rahat uyu :)
Her sene adına ödüller verilen dinamittin mucidi Norveç'li bilim insanı. İnsanlığa hizmet etmek için yaptığı buluşun insanları yok etmek için kullanıldığını anlayınca büyük üzüntüye kapımıştı.
1833'te varlıklı bir aileden gelen anne Andriette Ahlsell ile mühendis baba Immanuel Nobel'in üçüncü oğulu olarak Stokholm'de dünyaya geldi. Alfred doğduğunda, babası iflas etmişti, dolayısıyla ailesinin maddi durumu iyi değildi. Nobel ailesi 1837'de Finlandiya'ya, 1842 yılında ise St. Petersburg'a taşınır. St. Petersburg'da babası Immanuel Nobel bir atölye açar, annesi ise bir bakkal dükkânı işletir. Baba Nobel, St. Petersburg'da büyük başarı kazanır ve Rus ordusu için silah üretmeye başlar.
Alfred Nobel, özel öğretmenler tarafından eğitilir. Doğa bilimleri, dil ve edebiyat alanlarına yoğunlaşır. Onyedi yaşına geldiğinde İsveççe, Rusça, Fransızca, İngilizce ve Almanca'yı akıcı bir şekilde konuşabilmektedir. Fizik ve kimyanın yanısıra, onun bir mühendis olmasını isteyen babasının pek hoşuna gitmese de Alfred İngiliz edebiyatına ve şiire de ilgi duymaktadır.
Babası onu kimya mühendisliği eğitimi görmesi için yurtdışına gönderir. İki yıllık süre içinde İsveç, Almanya, Fransa ve ABD'de bulunur. Paris'te bulunduğu süre zarfında dönemin ünlü kimyageri T. J. Pelouze'nin laboratuvarında çalışır. Burada ayrıca güçlü bir patlayıcı sıvı olan nitrogliserini keşfeden İtalyan kimyager Ascanio Sobrero ile tanışır. Alfred Nobel de nitrogliserin ile ilgilenmektedir. Nitrogliserin, baruttan daha güçlü olmasına karşın, basınç ve sıcaklığın etkisiyle kolayca patlamaktadır. Nobel'e göre bu durum nitrogliserinin pratik kullanımını sınırlandırmaktadır.
Alfred Nobel, 1852'de ailesi tarafından St. Petersburg'a geri çağrılır. Nobel, nitrogliserin ile ilgili çalışmalarına burada devam etmeye çalışır. Ancak, babası Immanuel Nobel'in işleri bozulmaya başlar. Kırım Savaşı'nın sona ermesini takiben Rus ordusu baba Nobel'in işletmesinden silah sipariş etmeyi keser. Baba Nobel, bir kez daha iflas eder. Bunun üzerine baba Nobel iki oğlu Alfred ve Emil ile ile birlikte Stokholm'e geri döner (Diğer oğulları Robert ve Ludvig ise St. Petersburgda kalır) .
Alfred Nobel, 1863 yılından itibaren nitrogliserin ile ilgili çalışmalarına Stokholm'de devam eder. 1864 yılında çalışmalarını yürütürken bir patlama olur. Kazada, küçük kardeşi Emil ile birlikte dört kişi hayatını kaybeder. Alfred Nobel'in Stokholm şehri sınırları dahilinde çalışma yapması yasaklanır. Bunun üzerine Alfred çalışmalarına Malaren Gölü yakınlarındaki bir mavnada devam eder.
Nitrogliserin'i patlayıcı madde olarak kullanma yollarını araştırdı. 1863 yılında Stokholm'de az miktarda nitrogliserin yapmaya başladı. Birkaç ay süren araştırmaların sonunda bir patlama ile laboratuvar yıkıldı. Çalışmalarına devam eden Alfred Nobel 1865'te yeni bir fabrika kurdu, bir süre sonra ikinci fabrikasını da açtı. 1864 yılında araştırmalarının sonucunu aldı ve dinamit barutunu buldu. Araştırmalarına devam eden Nobel, 1877'de Balistit adını verdiği yeni bir çeşit barut tasarladı. 1879'da, Paris yakınlarındaki Servan'da bir laboratuvar kuran Nobel, buradaki çalışmaları sırasında dumansız barut adını verdiği ve eşit miktarlarda nitrogliserinle nitroselüloz karışımından oluşan, itici barutu buldu.
Birkaç yıl sonra kordit adlı patlayıcı madde konusunda İngiliz hükümeti aleyhine dava açtı, ancak davayı kaybetti. Bu dönemde Fransa'ya karşı kurulan bir ittifakta İtalya ile işbirliği yapan Nobel, aleyhindeki kampanyalar sonucunda Paris'i terk ederek İtalya'nın San Remo şehrine yerleşti, laboratuvarını da oraya taşıdı.
Nobel, San Remo'da 1896 yılında beyin kanaması sonucu öldü. Vasiyetinde, mirasının Nobel Ödüllerinin enstitüleştirilmesi yönünde kullanılmasını ve 33.200.000 kronunun her yıl insanlığa hizmette bulunanlara sunulmasını istemiştir.
Bu ödüller, fizik, kimya, tıp veya fizyoloji, edebiyat ve barışa hizmet olmak üzere toplam beş dalda verilecekti. Nobel'in bu vasiyeti önceleri büyük tartışma yarattı. Ancak 1900 yılında İsveç hükümetinin Nobel Vakfı'nı kurmasıyla, Nobel Ödülleri düzenli olarak verilmeye başlandı. Daha sonra 1968'de İsveç Bankası Alfred Nobel'in anısına bir ekonomi ödülü vermeyi kararlaştırdı, ödül ilk kez 1969'da verildi.
Sentetik bir element olan Nobelyum onun anısına bu isim ile anılmıştır.
Nobel ödülleri her sene ölüm tarihi olan 10 Aralık'ta verilmektedir.
Ardımdan bıraktığım gayrimenkulumun ve servetimin tamamı, aşağıdaki şekilde dağıtılacaktır. Kapital, emniyetli bir şekilde Fon'da toplanmalıdır. Bu fon'un geliri her yıl Insanlığa en büyük hizmeti yapan kişilere dağıtılmalıdır. Bu gelir beş ana bölüme ayrılmalı ve aşağıdaki şekilde dağıtılmalıdır. Bir kısım fizik sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir. Bir kısım kimya sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir. Bir kısmı fizyoloji ya da tıp alanında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir. Bir kısım edebiyat sahasında en büyük eseri yazan kişiye verilmelidir. Bir kısım Milletlerarası barış ve kardeşlik için en büyük çalışmayı yapan kişiye verilmelidir. Fizik ve kimya konusundaki keşifler, Isveç ilim konseyince değerlendirilmelidir. Tıp konusundaki çalışmalar Stokholm'deki Caroline Enstitüsü tarafından değerlendirilmelidir. Edebiyat ve barış konusundaki mükafatlar İsveç Parlementosu tarafından seçilen beş kişilik bir heyet tarafından değerlendirilmelidir. En büyük ve kesin arzum mükafatlar adaylara dağıtılırken kesinlikle milliyet tefrika yapılmamasıdır. En mühimi, mükafatı alacak şahıs bir İskandinavyalı da olabilir, olmayabilir de.BUNUN SAYESİNDE NOBEL ÖDÜLÜ VERİLMEYE BAŞLANMIŞTIR.
Dinamiti İnsanlığığn faydalanması için yapmış olan İsviçreli kimyager ve mühendis.
önceleri fakir bir insandı.zannedersem terk edilmiş bir trende yaşıyordu.dinamiti bulduktan sonra çok zengin oldu.kendi adına bir vakıf kurup,elde edilen gelirle genç bilimcilere fon sağlamaya başladı.kendisi dinamiti bulmuş olabilir.ancak onun sayesinde bulunanlar dinamitin verdiği zararları fazlasıyla ödüyor
bence mükemmel bi ironi... yani insanlığın yararına bi buluş yapıyosun ve bu buluş dünyayı cehenneme çeviriyor ve bunu bulan insanın adına her yıl bilim ödülleri veriliyor ki bence oscar ödüllerinden çok daha anlamlı....
belki kendisi hayatının hatasını yaptığını sanıyordu.doğru olabilir çünkü icat ettiği şeyin denemelerinde kız kardeşi ölmüştü.ayrıca o dinamiti insanlık yararına icat etmişti birbirlerini öldürmeleri için değil.bana gre sadece dinamiti icad etmiş bir insan değil o şu anki patlayıcıların oluşmasında ilk adımdı...
ALFRED NOBEL
nobeli
yanlızca geçmişte isim yapmış bilim adamı.
Düşüncenin gücünü, bilginin sonsuzluğunu, elin elden üstün olduğunu, öldükten sonra hayatan nefes almayı dünyanın yaratanın değil yaratılanların olduğunu
o olmasaydı bilimciler nasıl bi ödül için çalışabilirdi
Orhan Pamuk'un binbir yalakalığına rağmen alamadığı,Alfred Nobel adına çeşitli dallarda düzenlenen ödül.. :))))
Bir gün siyah kaşlı, kömür gözlü munzurlu çoban çocuk davarlarını güderken bir kuş yuvası bulur ve arkadaşlarını tüm heycanlı ünlemleriyle çağırır bulduğu o şeyin güzelliğini göstermek için ve gelen çocuklardan haylazın biri anında yuvadaki yumurtaları kırmaya başlar ve arkadaşı neden bunu yaptığını sorar o da tüm mahsumiyetiyle ben anlamaya çalıştım işte bilimde bu haylaz çocuk gibidir.Bulduğu şeyin zararlarını düşünemez(!) işte A.Nobel'de bu acı kaderi(merakı) düşünemedi ve değiştiremedi.Sadece tüm mahsumiyetiyle bulduğu şeyin sevincini yaşadı, kısa bir an olsada.ve düzenbazlar onu tebrik etmek ve sevincini sürdürmek için insanlığın başına ne açtığını sonradan anlayan bu adamın adına nobel barış ödülünü verdiler,çocuğa lolipop verir gibi.
nobel
hiçbişeyii
Zararlı bir şeyi yararlı hale getirebildi
nobel+dinamit=nobel ödülleri :)
Kadinlar.. iste nobelin ismine bir yerlerde rastaldigimda hep bu cins gelir aklima kadinlar! Sofie hess adindaki bir kadina asik oldugu kadini unutmak icin kaptirirken kadinin bir baskasiyla evlenmesine ragmen ona para göndermeyi ve mektuplasmayi devam ettiren nobele karsin bu kadin ne yapmistir? ölümünden sonra nobel vakfina elimdeki mektublari satarim tarzinda tehditler savururken ve onlardan yaklasik 1 milyon kron alarak mektublari vakfa teslim etmisdir.Iste bu yüzden kadinlar..
2025+-2 Yılında Fizik Dalında Alacağım Ödülü verecek Vakfın Kurucusu isveçli kimyager. Dinamitin Babası.
Dinamit Nobel :)
Bugün kendi adıyla verilen Nobel Ödülleri ile tanınan Alfred Nobel, 1 Ekim 1833’te iflas etmiş bir iş adamının oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının değerli ticari malzemelerle yüklü gemisi battığı için aile iyice yoksullaşmış, ağabeyleri Ludvig ve Robert sokaklarda kibrit satarak ailenin geçimine katkıda bulunmaya çalışıyorlardı. Tarihe ‘dinamitin mucidi’ olarak geçen Alfred Nobel, patlayıcılara olan düşkünlüğünü babasından aldı. 1937’de Alfred henüz 4 yaşında bir çocukken babası Immanuel Nobel, Saint Petersburg’a taşınır ve burada bir mayın fabrikası kurar.
Zaman içinde Alfred Nobel’in patlacıyılara olan ilgisi artar. 1866 yılında yüzde 75 oranında nitrogliserini, yüzde 25 oranında emici bir toprak türü olan kieselguhr ile karıştırır ve o ‘müthiş’ maddeyi bulur: Nobel’in Güvenlik Barutu ya da daha çok bilinen adıyla dinamit. Bu buluşu, Nobel’in kısa sürede bütün Avrupa’da dinamit kralı olarak tanınmasına neden olur. Nobel’in patlayıcılara olan bu merakı yıllar önce Stokcholm yakınlarındaki Heleneborg’da kurduğu küçük laboratuarında, deneyler yaparken küçük kızkardeşi Emil’in ölümüne neden olmuştu. 1879’da Paris yakınlarındaki Sevran’da bir laboratuar kuran Nobel, buradaki çalışmaları sırasında dumansız barutu keşfeder. Bu dönemde Fransa’ya karşı kurulan bir ittifakta yeralan İtalya ile işbirliği yapan Nobel, aleyhine başlatılan kampanyalar sonucunda Paris’i terkederek İtalya’daki San Remo’ya yerleşir.
Nobel, San Remo’da 1896 yılında beyin kanaması sonucu yaşama veda eder. Vasiyetinde,. servetinin 1 milyon kronunun yeğenleri ve bir dönem aşık olduğu Sofie Hess arasında paylaştırılmasını, geri kalan 33 milyon 200 bin kronunu da her yıl insanlığa hizmette bulunanlara sunulmasını istemişti. Bu ödüller fizik, kimya, tıp ya da fizyoloji, edebiyat ve barışa hizmet olmak üzere toplam beş dalda verilecekti.
Nobel’in bu vasiyeti önceleri büyük tartışma yaratır. Ancak 1900 yılında İsveç Hükümeti Nobel Vakfı’nı kurar. Bu yıldan sonra da Nobel Ödülleri düzenli olarak verilmeye başlanır.
Bilim ve edebiyat çevreleriyle, barış hareketleri arasında “Acaba ödül kuşu başımıza konar mı? ” diye heyecan yaşanırken, kamuoyu en fazla edebiyat olmak üzere ödüllerin açıklandığı günleri ilgiyle izliyor. Ödül beklentisi olanların heyecanlanmaları çok doğal. Servet anlamına gelen yaklaşık bir milyon dolarla dünyanın en prestijli ödülüne sahip olmak kimi heyecanlandırmaz…
Nobel organizasyonunun kurucusudur.Vicdanını rahatlatmak ve kendini affettirmek için kurmuştur bu vakfı(bence) .Çünkü dinamiti icad eden de oydu.
Dinamiti bulmak için labarotuarında ki bir patlamada kardeşini kaybetmesine; nitrogliserinle çok uğraşmasıyla ağır baş ağrılarına ve bu baş ağrılarını geçirmek için nitrogliserin hap olarak kullanıp ona bağımlı olmasına; keşfettiğinin öldürücü bir silah olmasına rağmen soyadının dünyaca ünlü bir ödül ismi alması beni hep şaşırtmıştır...
Alfred Nobel’in icadı olan dinamit, 1883 yılında petrol boru hattının geçeceği Bakü-Batum demiryolunun kayalık bölgesinde yer açmak amacı ile ilk defa kullanıldı...
Alfred Bernhard Nobel. Nobel ödüllerinin isim babası. En ünlü icadı dinamittir.