Bir hikayenin en güzel özetidir insan. Doğumu Bir varmış ile başlar.. Ölümü Bir Yokmuş ile biter.. Geriye sadece resimler ve anılar kalır Geride bıraktıklarına
ruh adam, osmaniyeden muallimus öğretmeni tanıyorsun ve, buradaki "av"dan yorulmadın mı kardeşim... utanmıyor musun; atsızdan alınmış rumuzla, bu filimlere antin kuntin işlere, artık bi veda etsen diyorum...
Gel ey gurbet diyârında esir olup kalan insan, Gel ey Dünya harâbında yatıp gâfil olan insan. Gözün aç perdeyi kaldır duracak yer mi gör Dünya, Kati mecnun durur buna gönül verip duran insan.
Kafeste tutiye sükker verirler hiç karar etmez, Aceb niçün karar eder bu zindâna giren insan.
Ne müşkül hâl olur gaflette yatup hiç uyanmayıp, Ölüm vaktinde Azrâil gelince uyanan insan.
Masum insan kalmadı artık, herkesin işi gücü fesat, yürek yas, tasa içinde, her sabah kalkar kalkmaz görüyoruz durumu, ama düzeltmek için çaba da yok, dün neyse, bugün de o, miskinlik sinmiş insanların yüzüne, kimse laf anlamıyor, anlayıp kızanlar bile dilini tutuyor, yoksullar zengin karşısında güçsüz, ne acıklı bunu görüp de haykırmamak, ama, anlamayanlara, dil dökmek daha acı, insan, sesini yükseltmeyegörsün, başlıyor gerçekleri bilmeyenlerin öfkesi, bugünlerde herkes sırf kendini dinliyor, kendinden başkasına inanan yok. Hiç, ilişki kalmadı gerçekle söz arasında.
Çev. Talat Sait HALMAN, Rahmetle,
Eski Mısırdan bir şiir, - 5000 yıl önce -, bugünle alakalı şeyler değil bunlar, geçmişte kalmış olgular, yoksa medeniyet varken konu bile olamaz.
Bir sohbet sırasında, Ârif Nihat Asya' ya: -Eğilir, bükülür, katlanır ve istenilen şekle kolayca sokulur bir cam keşfedilmiş derler. Ârif Nihat Asya şöyle cevap verir: -Desenize, eninde sonunda camı da kendimize benzettik!
Bir hikayenin en güzel özetidir insan.
Doğumu Bir varmış ile başlar..
Ölümü Bir Yokmuş ile biter..
Geriye sadece resimler ve anılar kalır
Geride bıraktıklarına
hahaha gülsem mi ağlasam mı? Tuna Bey aynı kişiyle aynı muhabbetlere sen de girmedin mi? şimdi kimi ayıplayıp kıskanıyorsun. alemsiniz :)
"Her insanın bir öyküsü vardır ama her insanın bir şiiri yoktur."
* Özdemir Asaf
ha ha ha komediye bak. Tuna Bey sen aynı şekilde aynı şahısla kırıtırken utanıyor muydun?
yaşına başına bakmadan.
ruh adam, osmaniyeden muallimus öğretmeni tanıyorsun ve, buradaki "av"dan yorulmadın mı kardeşim... utanmıyor musun; atsızdan alınmış rumuzla, bu filimlere antin kuntin işlere, artık bi veda etsen diyorum...
şekispirden alıntı sükseleri mükseleri nedir showlar filan filan,
ne halin varsa gör ya,
neyse...
Seni anlıyorum diyen insanlara William Shakespeare şöyle cevap veriyor:
"Hissetmediğin bir şeyi anlayamazsın."
William Shakespeare
“ i n s a n sadece
tamamen sahip olamadığını sever.”
.
anne carson
Düşman kör nişancıdır ama dost nereden vuracağını bilir.
* Hayat Kaybettiğin Yerden Başlar,
Miraç Çağrı Aktaş
İsim adamı değil, adam ismi güzelleştirir. * Anonim
İnsanın en kötü yalanı, kendine karşı olanıdır.
* Kardeşimin Hikayesi,
Zülfü Livaneli
Adamlık, yükseklerde yer almak veya ayrıcalıklı bir gruba dahil olmak değil, bir duruşa sahip olmaktır.
* Kendini Yeniden Konumlandır / Selahattin Yaylamaz
Adamlık" bir şahsiyet konusudur, cinsiyet konusu değil...
* Genç Adam, Osman Öztürk
Kimi insanlar bozuk paraya benzer, harcayıverirler kendilerini...
Mahallede krallığını ilan etmişsin, kutlarım. Ama -asıl- kral değil, adam lazımdı bize...
Tanrı bizi bu dünyaya akılsız çocuklar olarak gönderir, ama akıllı ihtiyarlar olarak geri almak ister. Bu yüzden okumak gerekir!
* Ekmeğimi Kazanırken, Maksim Gorki
Bazı insanlar alçak gönüllüdür. Bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür.
* Necip Fazıl Kısakürek
İyi insan, kötülüğü düşünmeyen değil, iyiliği tercih edendir.
* Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Seni karşıma alır, şeref kavramını anlatırdım; lakin kaybettiğin bir şeyi dinlemek ağır gelir sana!
* Adsız
bakma sen,
kuşlar bir uçumluktur ne de olsa,
denizler bir fırtınalık görkemli...
bizse kendimizi insan olarak
bir tohum gibi dikmişiz sonsuzluğa...
* Sonrası Kalır, Edip Cansever
Gel ey gurbet diyârında esir olup kalan insan,
Gel ey Dünya harâbında yatıp gâfil olan insan.
Gözün aç perdeyi kaldır duracak yer mi gör Dünya,
Kati mecnun durur buna gönül verip duran insan.
Kafeste tutiye sükker verirler hiç karar etmez,
Aceb niçün karar eder bu zindâna giren insan.
Ne müşkül hâl olur gaflette yatup hiç uyanmayıp,
Ölüm vaktinde Azrâil gelince uyanan insan.
Kararmış kalbin ey gâfil nasihat neylesin sana,
Hacerden katıdır kalbi öğüt kâr etmeyen insan.
Bu derdin çâresin bul sen elinde var iken fırsat,
Ne ıssı sonra âh u zâr edüp hayfâ diyen insan.
Niyâzî bu öğüdü sen ver evvel kendi nefsine,
Değil gayriye andan kim tuta her işiten insân.
paramparça olabilirsin, insansın.
ve
bırak da soğusun parçaların,
belki de daha görkemli bir hikaye olacaksın...
" ... en çok göğe vurgun.
sonra zifiriye..
şiire..
ve hep Allah'a.. "
" acz _
Masum insan kalmadı artık, herkesin işi gücü fesat,
yürek yas, tasa içinde, her sabah kalkar kalkmaz
görüyoruz durumu, ama düzeltmek için çaba da yok,
dün neyse, bugün de o, miskinlik sinmiş insanların
yüzüne, kimse laf anlamıyor, anlayıp kızanlar bile
dilini tutuyor, yoksullar zengin karşısında güçsüz,
ne acıklı bunu görüp de haykırmamak, ama, anlamayanlara,
dil dökmek daha acı, insan, sesini yükseltmeyegörsün,
başlıyor gerçekleri bilmeyenlerin öfkesi, bugünlerde herkes
sırf kendini dinliyor, kendinden başkasına inanan yok. Hiç,
ilişki kalmadı gerçekle söz arasında.
Çev. Talat Sait HALMAN, Rahmetle,
Eski Mısırdan bir şiir, - 5000 yıl önce -, bugünle alakalı şeyler değil bunlar, geçmişte kalmış olgular, yoksa medeniyet varken konu bile olamaz.
Ve insan özgürlüğünü, özgünlüğünü ve onurunu ciddiye aldı..
'' Yek katre-i hunest ve hezar endişe.''
Şirazi
mutlu olmak için, mutlu ermek yeter dedi...
'mende sıgar iki cihan, men bu cihâna sığmazam.'
Bir sohbet sırasında, Ârif Nihat Asya' ya:
-Eğilir, bükülür, katlanır ve istenilen şekle kolayca sokulur bir cam keşfedilmiş derler.
Ârif Nihat Asya şöyle cevap verir:
-Desenize, eninde sonunda camı da kendimize benzettik!
Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık
ahmet hamdi
Cihan bağında ey zâhid budur makbÛl-i ins ü cinn
Ne senden kimse incinsin,ne sen bir kimseden incin