sonbahar,agaclarda bir renk cumbusudur; yesiller,sarilar,kizillar,... alev alev yanan yapraklar... bana huzun vermez sonbahar... bir dinginlik vardir havada... serin bir ruzgar ve ilik bir yagmur... ve benim yuregimde yanginlar...
Ben çok daha farklı görmekteyim, 'son baharı'...Yorulan mevsimlerin, yıpranan doğanın; yeniden yapılanması ve doğması için bir sürecin başlamasıdır. Yeni bir aşk gibi...Tutkuların zirvelerine tırmanırken harcanan emek gibi...Doğuma hazırlanan kadın gibi...Ve diğer mevsimlerin özlediği bahardır...Olmazsa olmazıdır, mevsimlerin inzivaya çekildiği sevgili gibidir...
hafif bir hüzün mevsimi bence, sokaklarda insanlar azalır sanki yollar sana kalmış gibi hür yürürsün kafan sakin rüzgarlar eser yapraklar dağılır evinin yoluna olmazsa olmazım yağmurlar ama en çok huzuru çağrıştırır.
içindeki yalnızlığı gideremeyenler veya gidermek istemeyenlerle doğanın ahbaplık ettiği koskoca bir üç ay.bulutlu bir hava, esen serin rüzgar ve hafiften çiseleyen bir yağmur eşliğinde dolaşmak ve düşünmek...hazların en büyüğü.hoşgeldin bir kez daha...
ayrılığın,boşluğun mevsimi... insana hayatı sorgulatan ve yargılatan, sevgiden etmeye az sevgiliden etmeye çok meyilli eylül gibi bi ayı içinde barındıran, anlamanın, ağlamanın ve ayrılmanın zamanımı olur diyene pek bişey söyleyemeyip ama çok anlamlı gözlerle bakmanızı sağlayan mevsim. yere bakınca dalından dökülmüş sarı yaprağı, göğe bakınca içindeki o yoğunluğu, birikmişliği o karı atamayan bunalım havayı, kendime bakıncada yerle gökten pek bi farkım olmadığını gördüğüm, üzüldüğüm her mevsim yıkan ama bu mevsim başka yıkan zaman sinsilesi...
Beni anlatıyor sonbahar gelince Sarardı yapraklar dökülür tek tek Hüzün verir bana düşündükçe bir sebep Birer birer göçüp gitti sevdiklerim Bir Buraklık kaldı içimde Yapayalnız kaldım şu köhne köşede Arayan yok soran yok yalnız kaldım yine Şu karanlık gecede Karabulutlar üstüme, üstüme geliyor Gökyüzünde yıldız yok Yoksa? Onlarda mı gidiyor Bir ay kaldı gökyüzünde gülümseyip bakıyor Kaybolmasın istemem sabah olacak Son yaprakta toprakla buluşacak Benim sonumda bir gün o yaprak gibi olacak.
Sonbahar deyince içime bir hüzün çöker. Ağaçların yaprakları sararır, teker teker düşer. Her düşün yaprak, bana ölmü anımsatır. Ağaçların yaprakları bitince, hayatın sonu gelmiş sanırım. Gençliğimde seyrettiğim, bir flim aklıma gelir: 'SON YAPRAK' Herkesin ümidini kestiği yatalak bir hasta vardır. Penceresinin önünde bir ağaç, bu ağaçta bir yaprak sallanmaktadır. O yaprakta düşünce, HASTA ÖLECEKTİR. Usta bir ressam gece gündüz çalışarak, pencerenin önüne o ağacın resmini çizer, son yaprakta üzerindedir. Yaprak düşmez. Kar, yağmur, dolu yağar, yine yaprak düşmez. Bahara kadar bu böyle devam eder. Baharda yeni yapraklar açılır, HASTAMIZDA, DERTEN KURTULUR. HAYATA BAĞLANIR.
Sonbahar deyince içime bir hüzün çöker. Ağaçların yaprakları sararır, teker teker düşer. Her düşün yaprak, bana ölmü anımsatır. Ağaçların yaprakları bitince, hayatın sonu gelmiş sanırım. Gençliğimde seyrettiğim, bir flim aklıma gelir: 'SON YAPRAK' Herkesin ümidini kestiği yatalak bir hasta vardır. Penceresinin önünde bir ağaç, bu ağaçta bir yaprak sallanmaktadır. O yaprakta düşünce, HASTA ÖLECEKTİR. Usta bir ressam gece gündüz çalışarak, pencerenin önüne o ağacın resmini çizer, son yaprakta üzerindedir. Yaprak düşmez. Kar, yağmur, dolu yağar, yine yaprak düşmez. Bahara kadar bu böyle devam eder. Baharda yeni yapraklar açılır, HASTAMIZDA, DERTEN KURTULUR. HAYATA BAĞLANIR.
Bütün yaz gözden kaybolan arkadaşlarla buluşulur,herkes tatilini anlatır,kimse bıraktığınız gibi değildir artık. Genellikle benim arkadaşlarım tatillerini bilmem ne beachlerde, barlarda geçelemekle geçirmedikleri için, gittikleri uzak mekanlardan akıllı hatıralar biriktirmiş olarak dönerler. Ve uzun uzun sohbetler edilir.
Sonbaharda yazın rehaveti geçmiştir artık, hareket zamanı gelmiştir. Kalın kazaklar,trençkotlar giymeyi, sinamaya,tiyatroya gitmeyi hatta şemsiye açmayı bile özlemiş olurum ben genellikle.
Çocukların okula ait eşyaları, kendi çocukluğumu hatırlatır. Yeni beyaz bir sayfa açmanın, yaz boyunca kendime verdiğim sözleri tutmanın,kafamda işimle ilgili ürettiğim projeleri hayata geçirmenin tam vaktidir şimdi.
İşte tüm bu nedenlerle, ben sonbaharda sanki hayata bıraktığım yerden devam ederim. İstanbulu'un o eşsiz sonbaharında boğazın değişen renklerinde, hareketlenen sokaklarda çingene palamutların süslediği sofralarda yaşam bir başkadır....
Ya ilkbahar o da hayat belirtisidir. Beb jellooun dediği gibi; Ne birinden nede öbüründen vazgeçebilirim.....
sonbahar insanın içini karartan bi ay ayrılık hüzün çağrıştır hep belkide ortalık yeşilden sarıya döndüğü için böle birhavası vardır ama benim için öle deil sonbaharı severim çünkü sonbahar kıyafetleri daha güzel:D:D
aşığı çoktur bu mevsimin..daha doğrusu her aşıkdan biraz iz vardır bu mevsimden.. belki sessizce göz yaşı dökerken bulursun kendini ve bakarken pencerenden dışarı sararan yapraklar görürsün kendin gibi biraz hırçın ve hayata kırgın,, rüzgarın önünde öylece savrulan ve ıslak bir şehir ve senn o kaca şehirde bir tek sen..tek başına sadece sen..
Dışarıda bir sonbahar havası Yapraklar sararmaya başlamış Mavi gökyüzü yerini Gri bulutlara bırakmış
Sararan yapraklar Kopuyor dallarından birer birer Hüznü silercesine Uçuyorlar Yağmur yağsa da keşke Silse süpürse şu hüzünleri
Gökyüzü bekliyor yağmuru Rüzgar bıraksa yerini yağmura Eylül gülümseyecek bize… Eylül ısıtacak Yalnız kalan ruhumuzu
Hüzünlü sonbahara inat Umutlarımı yeşil tutuyorum… Sararan yaprakların yerine Hayallerimdeki baharı koyuyorum. Bu sonbahar yeniden doğuyorum Hüzünlerimi mutsuzluklarımı satıyorum Ve yerlerine en güzel mutluluğu koyuyorum…
Nâçar hükmüdür eylülün Kızıl sarı çizgiler. Renkleri karıştırır kristal vazo, Görünür hayat denizinde Eksilerle,artılarla. Ömür boyu tutku, ihtiras… Eylül ağaçlarının dansı başlayacak. Ağını parçalayacak tabiat. Çılgınca yürüyen mevsim Buluşacak fırtınayla, Lime,lime edecek yaprakları, Çırılçıplak gecenin ayazında Ürperecek ağaç gövdeleri, Kül renkli bulutlar şimşek,şimşek Havai fişeklerle eşleşecek. Hazan bahçeleri derin, derin İç çekişleri ile inleyecek
Hazan,hüzün,hasat,hasret...sarı bir pencereden,gri bir gökyüzüne bakmak...ve toprağa düşen her yağmur damlasını yeniden doğmak için lutfedilen bir can olarak algılamak...ve birazdan kendimize bakmak...hangi yaşın mevsimindeyiz? bu sonbahar bizim de sonbaharımız mı acaba?
Kim inkar ederki yaşanmaz aşklar sonbaharda.
hüzün...hazan...tükenmişlik ve daha bir sürü şey.
Hüzünlüysen, umutların bitmişse teker teker.,sonbahar kanatır içini..Omzunda taşıyamayacağın kadar yük varsa, dökülür yaprakların sararıp...Alır savur senide hiç acımadan SONBAHAR.
sonbahar,agaclarda bir renk cumbusudur; yesiller,sarilar,kizillar,...
alev alev yanan yapraklar...
bana huzun vermez sonbahar...
bir dinginlik vardir havada...
serin bir ruzgar ve ilik bir yagmur...
ve benim yuregimde yanginlar...
ve yine geldi
en sevdigim mevsim sonbahar...
Ben çok daha farklı görmekteyim, 'son baharı'...Yorulan mevsimlerin, yıpranan doğanın; yeniden yapılanması ve doğması için bir sürecin başlamasıdır. Yeni bir aşk gibi...Tutkuların zirvelerine tırmanırken harcanan emek gibi...Doğuma hazırlanan kadın gibi...Ve diğer mevsimlerin özlediği bahardır...Olmazsa olmazıdır, mevsimlerin inzivaya çekildiği sevgili gibidir...
hafif bir hüzün mevsimi bence, sokaklarda insanlar azalır sanki yollar sana kalmış gibi hür yürürsün kafan sakin rüzgarlar eser yapraklar dağılır evinin yoluna olmazsa olmazım yağmurlar ama en çok huzuru çağrıştırır.
en sevdiğim mevsim....
sonbaharda dökülen ağaç yapraklarının üzerinde, elinden tuttuğunuz bir çocukla birlikte zıplayarak hüznü dağıtmaktır :)
yemişim ilkinide sonunuda
baharmış
karakış lan illede kara kış
içindeki yalnızlığı gideremeyenler veya gidermek istemeyenlerle doğanın ahbaplık ettiği koskoca bir üç ay.bulutlu bir hava, esen serin rüzgar ve hafiften çiseleyen bir yağmur eşliğinde dolaşmak ve düşünmek...hazların en büyüğü.hoşgeldin bir kez daha...
ayrılığın,boşluğun mevsimi... insana hayatı sorgulatan ve yargılatan, sevgiden etmeye az sevgiliden etmeye çok meyilli eylül gibi bi ayı içinde barındıran, anlamanın, ağlamanın ve ayrılmanın zamanımı olur diyene pek bişey söyleyemeyip ama çok anlamlı gözlerle bakmanızı sağlayan mevsim.
yere bakınca dalından dökülmüş sarı yaprağı, göğe bakınca içindeki o yoğunluğu, birikmişliği o karı atamayan bunalım havayı, kendime bakıncada yerle gökten pek bi farkım olmadığını gördüğüm, üzüldüğüm her mevsim yıkan ama bu mevsim başka yıkan zaman sinsilesi...
SONBAHAR
Beni anlatıyor sonbahar gelince
Sarardı yapraklar dökülür tek tek
Hüzün verir bana düşündükçe bir sebep
Birer birer göçüp gitti sevdiklerim
Bir Buraklık kaldı içimde
Yapayalnız kaldım şu köhne köşede
Arayan yok soran yok yalnız kaldım yine
Şu karanlık gecede
Karabulutlar üstüme, üstüme geliyor
Gökyüzünde yıldız yok
Yoksa? Onlarda mı gidiyor
Bir ay kaldı gökyüzünde gülümseyip bakıyor
Kaybolmasın istemem sabah olacak
Son yaprakta toprakla buluşacak
Benim sonumda bir gün o yaprak gibi olacak.
İLYAS ŞENER 2008-09-08
sarı bir çınar yaprağı, boş parklar, yağmurdan kaçan insanlar....
sarı, ılık, melankoli...
tercihli yalnızlık... muhteşem sonbahar...
y a p r a k /
\ /
D / \ \ Ö
/ \ \ / / \ \ \ / / \ \\ \ / ///
K
/ / \\ \ / / \ \ // \\\\\ \ / /
Ü
/ M / \\ \ / / \ \ //
/
/ / Ü // \ /
Sonbahar deyince içime bir hüzün çöker. Ağaçların yaprakları sararır, teker teker düşer. Her düşün yaprak, bana ölmü anımsatır. Ağaçların yaprakları bitince, hayatın sonu gelmiş sanırım. Gençliğimde seyrettiğim, bir flim aklıma gelir: 'SON YAPRAK' Herkesin ümidini kestiği yatalak bir hasta vardır. Penceresinin önünde bir ağaç, bu ağaçta bir yaprak sallanmaktadır. O yaprakta düşünce, HASTA ÖLECEKTİR. Usta bir ressam gece gündüz çalışarak, pencerenin önüne o ağacın resmini çizer, son yaprakta üzerindedir. Yaprak düşmez. Kar, yağmur, dolu yağar, yine yaprak düşmez. Bahara kadar bu böyle devam eder. Baharda yeni yapraklar açılır, HASTAMIZDA, DERTEN KURTULUR. HAYATA BAĞLANIR.
Sonbahar deyince içime bir hüzün çöker. Ağaçların yaprakları sararır, teker teker düşer. Her düşün yaprak, bana ölmü anımsatır. Ağaçların yaprakları bitince, hayatın sonu gelmiş sanırım. Gençliğimde seyrettiğim, bir flim aklıma gelir: 'SON YAPRAK' Herkesin ümidini kestiği yatalak bir hasta vardır. Penceresinin önünde bir ağaç, bu ağaçta bir yaprak sallanmaktadır. O yaprakta düşünce, HASTA ÖLECEKTİR. Usta bir ressam gece gündüz çalışarak, pencerenin önüne o ağacın resmini çizer, son yaprakta üzerindedir. Yaprak düşmez. Kar, yağmur, dolu yağar, yine yaprak düşmez. Bahara kadar bu böyle devam eder. Baharda yeni yapraklar açılır, HASTAMIZDA, DERTEN KURTULUR. HAYATA BAĞLANIR.
sonbahar
Bütün yaz gözden kaybolan arkadaşlarla buluşulur,herkes tatilini anlatır,kimse bıraktığınız gibi değildir artık.
Genellikle benim arkadaşlarım tatillerini bilmem ne beachlerde, barlarda geçelemekle geçirmedikleri için, gittikleri uzak mekanlardan akıllı hatıralar biriktirmiş olarak dönerler.
Ve uzun uzun sohbetler edilir.
Sonbaharda yazın rehaveti geçmiştir artık, hareket zamanı gelmiştir.
Kalın kazaklar,trençkotlar giymeyi, sinamaya,tiyatroya gitmeyi hatta şemsiye açmayı bile özlemiş olurum ben genellikle.
Çocukların okula ait eşyaları, kendi çocukluğumu hatırlatır.
Yeni beyaz bir sayfa açmanın, yaz boyunca kendime verdiğim sözleri tutmanın,kafamda işimle ilgili ürettiğim projeleri hayata geçirmenin tam vaktidir şimdi.
İşte tüm bu nedenlerle, ben sonbaharda sanki hayata bıraktığım yerden devam ederim.
İstanbulu'un o eşsiz sonbaharında boğazın değişen renklerinde,
hareketlenen sokaklarda çingene palamutların süslediği sofralarda
yaşam bir başkadır....
Ya ilkbahar o da hayat belirtisidir.
Beb jellooun dediği gibi;
Ne birinden nede öbüründen vazgeçebilirim.....
sonbahar insanın içini karartan bi ay ayrılık hüzün çağrıştır hep belkide ortalık yeşilden sarıya döndüğü için böle birhavası vardır ama benim için öle deil sonbaharı severim çünkü sonbahar kıyafetleri daha güzel:D:D
Ayrılıkları anımsatır ama uzun soluklu aşklarda Sonbaharda başlar genelde. Bu nasıl bir çelişkidir çözemem. İçimdeki hüznün baharıdır sonbahar....
aşığı çoktur bu mevsimin..daha doğrusu her aşıkdan biraz iz vardır bu mevsimden..
belki sessizce göz yaşı dökerken bulursun kendini ve bakarken pencerenden dışarı sararan yapraklar görürsün kendin gibi biraz hırçın ve hayata kırgın,, rüzgarın önünde öylece savrulan ve ıslak bir şehir ve senn o kaca şehirde bir tek sen..tek başına sadece sen..
yavaş yavaş
saçlarıma düşen
aklar da bana sonbaharı
hatırlatıyor
sonbahar ise
çoğunun gittiğini
azının kaldığını hatırlatıyor
Dışarıda bir sonbahar havası
Yapraklar sararmaya başlamış
Mavi gökyüzü yerini
Gri bulutlara bırakmış
Sararan yapraklar
Kopuyor dallarından birer birer
Hüznü silercesine
Uçuyorlar
Yağmur yağsa da keşke
Silse süpürse şu hüzünleri
Gökyüzü bekliyor yağmuru
Rüzgar bıraksa yerini yağmura
Eylül gülümseyecek bize…
Eylül ısıtacak
Yalnız kalan ruhumuzu
Hüzünlü sonbahara inat
Umutlarımı yeşil tutuyorum…
Sararan yaprakların yerine
Hayallerimdeki baharı koyuyorum.
Bu sonbahar yeniden doğuyorum
Hüzünlerimi mutsuzluklarımı satıyorum
Ve yerlerine en güzel mutluluğu koyuyorum…
20 eylül 2008
yağmur... yağmur...ve yine yağmur...
en sevdiğim mevsimdir çünkü içinde eylül vardır
Sonbahar, olgunluk,zenginlik ve bereketi çağrıştırır bana.
ayrılık...istemediği halde bir ağacın dalından koparak yere düşmesi gibi...
Evet düşünmeyi gerektirir.mevsimler insan hayatı gibi.
Eylül
Nâçar hükmüdür eylülün
Kızıl sarı çizgiler.
Renkleri karıştırır kristal vazo,
Görünür hayat denizinde
Eksilerle,artılarla.
Ömür boyu tutku, ihtiras…
Eylül ağaçlarının dansı başlayacak.
Ağını parçalayacak tabiat.
Çılgınca yürüyen mevsim
Buluşacak fırtınayla,
Lime,lime edecek yaprakları,
Çırılçıplak gecenin ayazında
Ürperecek ağaç gövdeleri,
Kül renkli bulutlar şimşek,şimşek
Havai fişeklerle eşleşecek.
Hazan bahçeleri derin, derin
İç çekişleri ile inleyecek
Siyah-beyaz resimle, zerzebil olmuş yıllar,hayatın son demleri...
Hazan,hüzün,hasat,hasret...sarı bir pencereden,gri bir gökyüzüne bakmak...ve toprağa düşen her yağmur damlasını yeniden doğmak için lutfedilen bir can olarak algılamak...ve birazdan kendimize bakmak...hangi yaşın mevsimindeyiz? bu sonbahar bizim de sonbaharımız mı acaba?