Matematik,ögrencilerin ya korkulu rüyası ya da övünç kaynağıdır,ortası yoktur.Matematikte başarılı olan öğrenci ailesi çocuğu ile övünür,diğer dersleri o kadar önemli bulmazlar,başarılı olmayanlar ise diğer derslerdeki başarıyı önemsemez matematiği dert ederler.Oysa sorun bu tavırlarda gizlidir, bu ders o kadar önemsenir ki öğrenci önyargılı başlar matematiğe,ders oyun gibi bulmaca gibi sevdirilir ve çocuğun seviyesine ve algısına göre işlenirse matematik eğlenceli ders haline gelir,.korkusuzca zevk ile işlenen derstede her öğrenci başarılı olur.(anne.baba ve öğretmenler buna dikkat etmelidir) .
matematik sanıldığı gibi zeka istemez,dünyanın her yerinde aynı sonucu verir,biraz eğilim ve düzenli çalışmayla herkes matematikçi olabilir..mesela edebiyat için aynı durum söz konusu değildir..şiir yazmak yada bir yapıt ortaya koymak doğuştan gelen bir yetenektir.tabi bunun matematik özürlü olmamın kurdurttuğu bir cümle olma olasılığı da bir hayli yüksek:D
Yıllar yılı öğrencilik hayatımdaki en büyük kabusumdu. Kabusum diyorum zira rüyalarımda bile başımın belası olmayı başarmış ve itinayla bütün psikolojimi bozmuştur.Yani o yıllarda: 'Çekmediğim dertler, çile kalmadı Feryatsız gündüzüm, gecem olmadı...' desem yeridir. :)) Neyse ki geride kaldı o yıllar, kendisiyle olan bütün alakam sona erdi. The End...! Oh be! İşte hayat bu... :))
Bilim Tarihinde Matematik Matematikle ilgili eserler incelendiğinde, birinci grup olarak Eski Yunan matematikçilerinden Thales (M.Ö. 624-547) , Pisagor (M.Ö. 569-500) , Zeno (M.Ö. 495-435) , Eudexus(M.Ö. 408-355) , Öklid (M.Ö. 365-300) , Arşimed (M.Ö. 287-212) , Apollonius (M.Ö. 260? -200?) , Hipparchos (M.Ö. 160-125) , Menaleus (doğumu, M.Ö. 80) İskenderiyeli Heron (? -M.S.80) , Batlamyos (85- 165) ve Diophantos (325-400) ile bunların çağdaşlarının adları görülür.
Daha sonra, ikinci grup olarak da Batı Dünyası matematikçilerinden; Johann Müler (1436-1476) , Cardano (1501-1596) , Descartes (1596. 1650) , Fermat (1601-1665) , Pascal (1623-1662) , Newton (1642-1727) , Leibniz (1646-1716) , Mac Loren (1698-1748) , Bernoulli'ler (Bu aileden sekiz ünlü matematikçi vardır. Bunlar; Jean Bernoulli (1667-1748, Jacques Bernoulli 1654-1705, Daniel Bernoulli 1700-1782...) , Euler (1707-1783) , Gaspard Monge (1746-1818) , Lagrange (1776-1813) , Joseph Fourier (1768-1830) , Poncolet (1788-1867) , Gauss (1777-1855) , Cauchy (1789-1857) , Lobaçevski(1793-1856) , Abel (1802-1829) , BooIe (1815-1864) , Riemann (1826-1866) , Dedekind (1831-1916) , H. Poincare (1854-1912) ve Cantor (1845-1918) ile bunların çağdaşlarının adları belirtilir.
Yukarda; birinci grup olarak belirttiğimiz; Eski Yunan (Antik çağ, Grek) matematikçileri; M.Ö. 8. yüzyıl ile M.S. 2. yüzyıl arasında, ikinci grup olarak belirttiğimiz Batı Dünyası matematikçileri ise, 16. ile 20. yüzyıl arasında yaşamışlardır. Burada akla şöyle bir soru gelmektedir. 16. yüzyıldan önceki zaman içerisinde matematik konularında hiç bir araştırma ve çalışma olmamış mıdır? Özellikle, İslamiyetin ilk yılları olan 7. yüzyıl ile 16. yüzyıl arasında yaşamış olan Türk - İslam Dünyası matematik bilginlerinin varlığı ve çalışmaları görmezlikten gelinmiştir.
Gerçek olan şu ki; Türk - İslam Dünyası matematikçileri, yukarıda birinci grup olarak adlarını belirttiğimiz Eski Yunan bilginlerinin ortaya koyup, yeterli çözüm getiremedikleri, matematik sorunlarına yeni çözümler getirdikleri gibi, bu bilime yeni sistem, kavram ve teorem kazandırmışlardır. Bu başarılarının sonucu bugünkü ileri matematiğin temelini atmışlardır. Her ne kadar, Batılı bazı bilim tarihçileri, Eski Yunan matematiğini geliştirmiş olmakla vasıflandırıyorlarsa da, son yüzyıl içinde yapılan araştırmalar, bu hükmün temelinden yanlış olduğunu ortaya koymuşlardır.
Ülkemizde, evrensel nitelikteki kendi alimlerimizin bilimsel yönlerine gereken ve yeterli önem verilmezken; Batı'da, özellikle son yüzyıl içerisinde, bilginlerimize ait yüzlerce cilt eser ve makalelerin yayınlandığı, hatta bu bilginlerimiz için, yaşadığı yüzyıllara adlar verildiği ve anma törenleri düzenlendiğini görmek mümkündür. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse; dünyada ilk cebir kitabı yazanın Harezmi (Harezm 780-Bağdat 850) , trigonometrinin temel bilginlerinden olan sinüs ve cosinüs tanımlarını ilk açıklayan el-Battani (Harran 858-Samarra 929) , tanjant ve cotanjant tanımları ile ilgili temel bilgileri Ebu'l Vefa (940-998) , Pascal'a (Blaise Pascal 1623-1662) izafe edilen ve cebirde önemli kuralları ihtiva eden 'Binom Formülünün' Ömer Hayyam'a (1038-1132) ait ve Kepler'in (Johannes Kepler 1570-1630) araştırmalarına rehberlik edenin İbn-i Heysem (965-1039) olduğunu belirtebiliriz. Ayrıca Sabit bin Kurra (826-901) için 'Türk Öklid'i' bilim dünyasının en büyük alimi, Beyruni (Bruni) (973-1052) için 'Onuncu Yüzyıl Bilgini', ünlü Türk hükümdarı Uluğ Bey için 'On Beşinci Yüzyıl Bilgini' öğrencisi Ali Kuşçu için 'On Beşinci Yüzyıl Batlamyos'u' dendiğini de belirtmek mümkündür.
Yukarda sadece birkaçının adını belirttiğimiz 8. ile 16. yüzyıl Türk - İslam Dünyası alimlerinin eserleri, Batı'da 'Tercüme Yüzyılı' olarak adlandırılan 12. yüzyıl başlarından itibaren, önceleri zamanın bilim dili olan Latince'ye, daha sonradan da, öteki Batı dillerine çevrilmiştir. Çevrilen bu eserlerin asılları ise, Doğu Yazma Eserleri ile zengin olan Avrupa kütüphanelerinde muhafaza edilmekte ve hala, ilgili bilim adamlarının elinde, gerektiğinde temel müracaat kitabı, ya da kaynak eser olarak değerlendirilmektedir.
Bazı kaynaklar, matematiğin kurucusu ve geliştiricisi olarak, Batı dünyası matematikçilerinin adlarını belirtir. Gerçekte; Avrupa, 8. ile 16. yüzyıl Türk - İslam Dünyası matematikçilerinin hazırlamış oldukları temel eserlerden büyük istifadeler sağlayarak, matematiği, bugünkü ileri seviyesine ulaştırabilmişlerdir. Öyle ki; Türk - İslam Dünyası matematikçileri, Batı dünyasının ilmi düşünce ve araştırma duygularını ateşleyerek harekete geçirip beslediler ve yeni bir canlılık kazandırdılar. Cebir, geometri, aritmetik ve trigonometri konularında Batı'yı kendi görüş ve keşiflerine dayanarak ilerleyebileceği seviyeye getirdiler. 16. yüzyıl sonları için İtalyan matematikçi Cordano'nun (1501-1576) adını belirtebiliriz.
17. yüzyılda; İngiliz (İskoçyalı) John Napier (1550-1617) , İsviçre matematikçilerinden Gulden (1577-1643): İtalyan matematikçilerinden Cavalieri (1598-1647): Fransız matematikçilerinden René Descartes (1596-1650) , Desargues (1593-1662) , Blaise Pascal (1623-1662) , Pierre Fermat (1601-1663): Hollandalı matematikçi Huygens'in (1629-1695) adlarını belirtebiliriz. Bu kişilerden J. Napier logaritmaya ait sistemleri ortaya koymuştur. R.Descartes de analitik geometriye ait yeni bazı temel esasları ortaya koymuş, mevcut analitik geometri bilgilerini sistemleştirmiştir. Diğer matematikçiler de, matematiğin çeşitli dallarına ait, bazı yeni temel bilgiler kazandırmışlardır.
18. yüzyılda; İsviçre matematikçilerinden; Bernouilli (Jacques I 1654-1705) , Cramer (1704-1752) , Leonard Euler (1707-1783) , Alman matematikçilerinden Gottfried Wilhelm Leibniz (1146-1716) , İngiliz matematikçilerinden lsaac Newton (1642-1727) , Mac Loren (1698-1746) , İtalyan matematikçilerinden Ceva (1648-1734) , Riccati (1676-1754) , Fransız matematikçilerinden Clairaut'in (1713-1765) adlarını belirtebiliriz.
19. yüzyıl Fransız matematikçilerinden; Joseph Louis Lagrange (1736-1813) , Gaspard Monge (1746-1818) , Pierre Simon Laplace (1749-1827) , Joseph Fourier (1768-1830) , Galois (1811-1832) , Legendre (1752-1833) , F. W. Bessel (1784-1846) , Augustin Louis Cauchy (1789-1857) , Jean Victor Poncolet (1788-1857) , Poinsot (1771-1859) , Brianchan (1785-1864) , Dupin (1784-1873) , Chasley (1793-1880) , Charles Hermite (1822-1901): İtalyan matematikçilerden Carnot (1753-1823): Norveç matematikçilerinden Niels Henrik Abel (1802-1829) , Alman matematikçilerden, Jacobi (1804-1851) , Carl Friedrich Gauss (1777-1855) , Bernhard Riemann (1826-1866) , Leopold Kronecker (1823-1891) , Eduard Kummer (1810-1893) , Weierstrass (1815-1897): Sovyet matematikçilerinden Nikolay Ivanoviç Lobaçevski (1793-1856) , Sonia Kowallewska (1850-1891): İngiliz matematikçilerden Georg Boole (1815-1864) , Cayley (1821-1895) , James Joseph Sylvester (1814-1897) ve İrlandalı matematikçi William Rawan Hamilton (1805-1865) adlarını belirtebiliriz. Bu kişilerden; Gaspart Monge, tasarı geometrinin; Carnot, konum geometrisinin; Newton, sonsuz küçükler geometrisini; Pascal, Huygens ve Fermat da, olasılık hesabını ve gökmekaniğini geliştirdiler.
20. yüzyıl başları için; Alman matematikçilerinden Dedekind (1831-1916) , L.Fhillip Cantor (1845-1918) , Fransız matematikçilerinden Henri Poincare'nin (1854-1912) , ülkemizde de, Henri Poincare'nin öğrencisi Salih Zeki'nin (1864-1921) adlarını belirtebiliriz. Daha sonra gelen; Alman, İngiliz, Fransız, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği, Japonya ve Hindistan ile Çin'de yetişen matematikçiler, matematiğe kazandırdıkları yeni bilgiler ile, matematiği insan zekasının en yüksek eseri haline getirmeyi başardılar.
Yapılacak kısa açıklamalardan sonra, şu gerçek ortaya çıkacaktır. Bugünkü ileri matematik ve bunun uygulama alanı olan astronomi (gökbilim) ve fiziğin temel bilgileri, uygulamaları ile birlikte, başlangıçta, Eski Mısır ve Mezopotamya'da vardı. Daha sonraları bu bilgiler, Eski Yunan, Eski Hint ve 8. ile 16. yüzyıl Türk - İslam Dünyasında ileri seviyeye gelmiştir. Bilahare 17. yüzyıl sonrası, Batı Dünyasında yapılan çalışmalar sonucunda, bugünkü 'Saadet Devrine' ulaşabilmiştir. Bu gelişimde, 17. yüzyıl öncesi medeniyetlerin şeref payları inkar edilemeyecek kadar açıktır.
Bence matematik hayatın kendisidir. kesin sonuçlara giden, tarışmaya yer vermeyen tek bilim dalıdır. günlük hayatta yaptığımız her işin,yaptığımız her davranışın sonuçlarını görmek için başvurduğumuz tek disiplindir.Her şeyin sayılardan oluştuğunu(bonu açıklamak epey uzun sürer) kabul edersek matematiğin vazgeçilmezliği ortaya çıkacaktır. Teşekkürler
matematik dünya dilidir, matematiği bimeden dünyayı hayatı mutlak doğrularla yaşamak zordur. yoksa kendi çıkardığınız doğrularla bir hayatı yok edebilirsiniz.
ve herşey matematikle çözülerek mutlak doğrulara ulaşılacak. gerçek din matematikle ispatlanacak, Allahın sanatı bilim ile söylediği din çelişmez değil mi? Çelişiyorsa gerçek din o değildir. Bence ispatlanacak olan islam dini olacak...
ilkokulda en başarısız ama lisede birinci oldugum ders. sayı bilimi trigonometri uzay geometrisi.. bermuda şeytan üçgeni: üçgenden aklıma gelio napayım! :P
her telafuz edildiğinde miğdemi bulandıran bi ders! ! ! ! bi türlü yapamadım! ! ! lisede 1 de 32 nin üstünde not alamadım! karneme 1 de değil,0 düşmüştü! ! ! 2+2 deseler arkama bakmadan kaçıyorum! ! ! bukadar tiksiniyorum bundan! ! ! ! hala anlamış değilim sözelcilerden niye mat isterler? ? ? ?
Bir matematikçiyim ve bunca zaman sonra matematiğin zevkini çıkarmayı öğrendim. Matematik onu bilen kişiler tarafından sırf bilmeyenleri ezmek ve dalga geçmek için oluşturulmuş oldukça hoş bir dal.....
• Bir olay, olgu ya da durum ile ilgili veri toplamak, verileri sınıflandırmak ve kaydetmek. • Karşılaştığımız problemlerin çözümü için kimi zaman kağıt üzerinde kimi zamanda tahtada ya da zihnimizde bir model oluşturmak, o model üzerinde işlemler yapmak, deneme-yanılmalar, planlar ve uygulamalar yapmak. • Yaşam alanımızı düzenlemek; eşyaların yerleri ve birbirine göre konumları, zaman mekan ve kişilere göre kullanımlar(kombinasyonlar, eşlemeler v.b.)
çok sevdiğim derstir.bir hayli kolay ve zevklidir ama bi soruyu yapamadımmı o zaman kitabı defteri yırtarım oks de de öle oldu bi soruyu yapamadım tüm sorular gitti sinirlerim boşandı meğer orada hangisi değildir yasıomuş ben hangisidir anlamışım ahhhhh ahhhhhh! ! ! ! ! ! ! ! matematikten nefret ettim oks yüzünden! ! ! ! ! ! ! ! ! o z*kdiimin sorusu hatılamak bile istemiom:(:(
'Bu akşam ne yicem lan? ' derken bile iki kilo fasulye ile bir kilo pilavı toplamaya yarar en basitinden. Ama bu aç vatandaşın integral ve türevlere de ihtiyacı yoktur.
hayatımın anlamı arkadaslar anlayan için ask felan yazmıslar ama matemetik bana hayatı cagrıstırıyo amma velakin matematik ifade edersek matematik diyince aklıma servet hoca geliyo adam cözmüş işi ya aynı benn peh peh (imkansız bi durum ama) velakin matematik cözmeyi severim fakat son zamanlarda saolsun matematikci küsünce yeterince sogudum matematikden vee artık matematik diyince aklıma oks sınavında yapamadım matematik bölümü aklıma gelio bence o yüzden hiç hatılatmamak gereg
riyaziye...bu da sık sık bulmacada çıkıyo :)
matematiği seviyorum, eğlenceli bir dal
Dersimiz matematik, öğretmenimiz otomatik :))
önceleri nefretimdi ama tanıdıkça o beni sevmye başladı ben de onu... en iyi dostluklar kavgayla başlar...
Matematik,ögrencilerin ya korkulu rüyası ya da övünç kaynağıdır,ortası yoktur.Matematikte başarılı olan öğrenci ailesi çocuğu ile övünür,diğer dersleri o kadar önemli bulmazlar,başarılı olmayanlar ise diğer derslerdeki başarıyı önemsemez matematiği dert ederler.Oysa sorun bu tavırlarda gizlidir, bu ders o kadar önemsenir ki öğrenci önyargılı başlar matematiğe,ders oyun gibi bulmaca gibi sevdirilir ve çocuğun seviyesine ve algısına göre işlenirse matematik eğlenceli ders haline gelir,.korkusuzca zevk ile işlenen derstede her öğrenci başarılı olur.(anne.baba ve öğretmenler buna dikkat etmelidir) .
işçi olmamın sebebidir....
matematik sanıldığı gibi zeka istemez,dünyanın her yerinde aynı sonucu verir,biraz eğilim ve düzenli çalışmayla herkes matematikçi olabilir..mesela edebiyat için aynı durum söz konusu değildir..şiir yazmak yada bir yapıt ortaya koymak doğuştan gelen bir yetenektir.tabi bunun matematik özürlü olmamın kurdurttuğu bir cümle olma olasılığı da bir hayli yüksek:D
Yıllar yılı öğrencilik hayatımdaki en büyük kabusumdu. Kabusum diyorum zira rüyalarımda bile başımın belası olmayı başarmış ve itinayla bütün psikolojimi bozmuştur.Yani o yıllarda:
'Çekmediğim dertler, çile kalmadı
Feryatsız gündüzüm, gecem olmadı...' desem yeridir. :))
Neyse ki geride kaldı o yıllar, kendisiyle olan bütün alakam sona erdi. The End...!
Oh be! İşte hayat bu... :))
Bilim Tarihinde Matematik
Matematikle ilgili eserler incelendiğinde, birinci grup olarak Eski Yunan matematikçilerinden Thales (M.Ö. 624-547) , Pisagor (M.Ö. 569-500) , Zeno (M.Ö. 495-435) , Eudexus(M.Ö. 408-355) , Öklid (M.Ö. 365-300) , Arşimed (M.Ö. 287-212) , Apollonius (M.Ö. 260? -200?) , Hipparchos (M.Ö. 160-125) , Menaleus (doğumu, M.Ö. 80) İskenderiyeli Heron (? -M.S.80) , Batlamyos (85- 165) ve Diophantos (325-400) ile bunların çağdaşlarının adları görülür.
Daha sonra, ikinci grup olarak da Batı Dünyası matematikçilerinden; Johann Müler (1436-1476) , Cardano (1501-1596) , Descartes (1596. 1650) , Fermat (1601-1665) , Pascal (1623-1662) , Newton (1642-1727) , Leibniz (1646-1716) , Mac Loren (1698-1748) , Bernoulli'ler (Bu aileden sekiz ünlü matematikçi vardır. Bunlar; Jean Bernoulli (1667-1748, Jacques Bernoulli 1654-1705, Daniel Bernoulli 1700-1782...) , Euler (1707-1783) , Gaspard Monge (1746-1818) , Lagrange (1776-1813) , Joseph Fourier (1768-1830) , Poncolet (1788-1867) , Gauss (1777-1855) , Cauchy (1789-1857) , Lobaçevski(1793-1856) , Abel (1802-1829) , BooIe (1815-1864) , Riemann (1826-1866) , Dedekind (1831-1916) , H. Poincare (1854-1912) ve Cantor (1845-1918) ile bunların çağdaşlarının adları belirtilir.
Yukarda; birinci grup olarak belirttiğimiz; Eski Yunan (Antik çağ, Grek) matematikçileri; M.Ö. 8. yüzyıl ile M.S. 2. yüzyıl arasında, ikinci grup olarak belirttiğimiz Batı Dünyası matematikçileri ise, 16. ile 20. yüzyıl arasında yaşamışlardır. Burada akla şöyle bir soru gelmektedir. 16. yüzyıldan önceki zaman içerisinde matematik konularında hiç bir araştırma ve çalışma olmamış mıdır? Özellikle, İslamiyetin ilk yılları olan 7. yüzyıl ile 16. yüzyıl arasında yaşamış olan Türk - İslam Dünyası matematik bilginlerinin varlığı ve çalışmaları görmezlikten gelinmiştir.
Gerçek olan şu ki; Türk - İslam Dünyası matematikçileri, yukarıda birinci grup olarak adlarını belirttiğimiz Eski Yunan bilginlerinin ortaya koyup, yeterli çözüm getiremedikleri, matematik sorunlarına yeni çözümler getirdikleri gibi, bu bilime yeni sistem, kavram ve teorem kazandırmışlardır. Bu başarılarının sonucu bugünkü ileri matematiğin temelini atmışlardır. Her ne kadar, Batılı bazı bilim tarihçileri, Eski Yunan matematiğini geliştirmiş olmakla vasıflandırıyorlarsa da, son yüzyıl içinde yapılan araştırmalar, bu hükmün temelinden yanlış olduğunu ortaya koymuşlardır.
Ülkemizde, evrensel nitelikteki kendi alimlerimizin bilimsel yönlerine gereken ve yeterli önem verilmezken; Batı'da, özellikle son yüzyıl içerisinde, bilginlerimize ait yüzlerce cilt eser ve makalelerin yayınlandığı, hatta bu bilginlerimiz için, yaşadığı yüzyıllara adlar verildiği ve anma törenleri düzenlendiğini görmek mümkündür. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse; dünyada ilk cebir kitabı yazanın Harezmi (Harezm 780-Bağdat 850) , trigonometrinin temel bilginlerinden olan sinüs ve cosinüs tanımlarını ilk açıklayan el-Battani (Harran 858-Samarra 929) , tanjant ve cotanjant tanımları ile ilgili temel bilgileri Ebu'l Vefa (940-998) , Pascal'a (Blaise Pascal 1623-1662) izafe edilen ve cebirde önemli kuralları ihtiva eden 'Binom Formülünün' Ömer Hayyam'a (1038-1132) ait ve Kepler'in (Johannes Kepler 1570-1630) araştırmalarına rehberlik edenin İbn-i Heysem (965-1039) olduğunu belirtebiliriz. Ayrıca Sabit bin Kurra (826-901) için 'Türk Öklid'i' bilim dünyasının en büyük alimi, Beyruni (Bruni) (973-1052) için 'Onuncu Yüzyıl Bilgini', ünlü Türk hükümdarı Uluğ Bey için 'On Beşinci Yüzyıl Bilgini' öğrencisi Ali Kuşçu için 'On Beşinci Yüzyıl Batlamyos'u' dendiğini de belirtmek mümkündür.
Yukarda sadece birkaçının adını belirttiğimiz 8. ile 16. yüzyıl Türk - İslam Dünyası alimlerinin eserleri, Batı'da 'Tercüme Yüzyılı' olarak adlandırılan 12. yüzyıl başlarından itibaren, önceleri zamanın bilim dili olan Latince'ye, daha sonradan da, öteki Batı dillerine çevrilmiştir. Çevrilen bu eserlerin asılları ise, Doğu Yazma Eserleri ile zengin olan Avrupa kütüphanelerinde muhafaza edilmekte ve hala, ilgili bilim adamlarının elinde, gerektiğinde temel müracaat kitabı, ya da kaynak eser olarak değerlendirilmektedir.
Bazı kaynaklar, matematiğin kurucusu ve geliştiricisi olarak, Batı dünyası matematikçilerinin adlarını belirtir. Gerçekte; Avrupa, 8. ile 16. yüzyıl Türk - İslam Dünyası matematikçilerinin hazırlamış oldukları temel eserlerden büyük istifadeler sağlayarak, matematiği, bugünkü ileri seviyesine ulaştırabilmişlerdir. Öyle ki; Türk - İslam Dünyası matematikçileri, Batı dünyasının ilmi düşünce ve araştırma duygularını ateşleyerek harekete geçirip beslediler ve yeni bir canlılık kazandırdılar. Cebir, geometri, aritmetik ve trigonometri konularında Batı'yı kendi görüş ve keşiflerine dayanarak ilerleyebileceği seviyeye getirdiler. 16. yüzyıl sonları için İtalyan matematikçi Cordano'nun (1501-1576) adını belirtebiliriz.
17. yüzyılda; İngiliz (İskoçyalı) John Napier (1550-1617) , İsviçre matematikçilerinden Gulden (1577-1643): İtalyan matematikçilerinden Cavalieri (1598-1647): Fransız matematikçilerinden René Descartes (1596-1650) , Desargues (1593-1662) , Blaise Pascal (1623-1662) , Pierre Fermat (1601-1663): Hollandalı matematikçi Huygens'in (1629-1695) adlarını belirtebiliriz. Bu kişilerden J. Napier logaritmaya ait sistemleri ortaya koymuştur. R.Descartes de analitik geometriye ait yeni bazı temel esasları ortaya koymuş, mevcut analitik geometri bilgilerini sistemleştirmiştir. Diğer matematikçiler de, matematiğin çeşitli dallarına ait, bazı yeni temel bilgiler kazandırmışlardır.
18. yüzyılda; İsviçre matematikçilerinden; Bernouilli (Jacques I 1654-1705) , Cramer (1704-1752) , Leonard Euler (1707-1783) , Alman matematikçilerinden Gottfried Wilhelm Leibniz (1146-1716) , İngiliz matematikçilerinden lsaac Newton (1642-1727) , Mac Loren (1698-1746) , İtalyan matematikçilerinden Ceva (1648-1734) , Riccati (1676-1754) , Fransız matematikçilerinden Clairaut'in (1713-1765) adlarını belirtebiliriz.
19. yüzyıl Fransız matematikçilerinden; Joseph Louis Lagrange (1736-1813) , Gaspard Monge (1746-1818) , Pierre Simon Laplace (1749-1827) , Joseph Fourier (1768-1830) , Galois (1811-1832) , Legendre (1752-1833) , F. W. Bessel (1784-1846) , Augustin Louis Cauchy (1789-1857) , Jean Victor Poncolet (1788-1857) , Poinsot (1771-1859) , Brianchan (1785-1864) , Dupin (1784-1873) , Chasley (1793-1880) , Charles Hermite (1822-1901): İtalyan matematikçilerden Carnot (1753-1823): Norveç matematikçilerinden Niels Henrik Abel (1802-1829) , Alman matematikçilerden, Jacobi (1804-1851) , Carl Friedrich Gauss (1777-1855) , Bernhard Riemann (1826-1866) , Leopold Kronecker (1823-1891) , Eduard Kummer (1810-1893) , Weierstrass (1815-1897): Sovyet matematikçilerinden Nikolay Ivanoviç Lobaçevski (1793-1856) , Sonia Kowallewska (1850-1891): İngiliz matematikçilerden Georg Boole (1815-1864) , Cayley (1821-1895) , James Joseph Sylvester (1814-1897) ve İrlandalı matematikçi William Rawan Hamilton (1805-1865) adlarını belirtebiliriz. Bu kişilerden; Gaspart Monge, tasarı geometrinin; Carnot, konum geometrisinin; Newton, sonsuz küçükler geometrisini; Pascal, Huygens ve Fermat da, olasılık hesabını ve gökmekaniğini geliştirdiler.
20. yüzyıl başları için; Alman matematikçilerinden Dedekind (1831-1916) , L.Fhillip Cantor (1845-1918) , Fransız matematikçilerinden Henri Poincare'nin (1854-1912) , ülkemizde de, Henri Poincare'nin öğrencisi Salih Zeki'nin (1864-1921) adlarını belirtebiliriz. Daha sonra gelen; Alman, İngiliz, Fransız, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği, Japonya ve Hindistan ile Çin'de yetişen matematikçiler, matematiğe kazandırdıkları yeni bilgiler ile, matematiği insan zekasının en yüksek eseri haline getirmeyi başardılar.
Yapılacak kısa açıklamalardan sonra, şu gerçek ortaya çıkacaktır. Bugünkü ileri matematik ve bunun uygulama alanı olan astronomi (gökbilim) ve fiziğin temel bilgileri, uygulamaları ile birlikte, başlangıçta, Eski Mısır ve Mezopotamya'da vardı. Daha sonraları bu bilgiler, Eski Yunan, Eski Hint ve 8. ile 16. yüzyıl Türk - İslam Dünyasında ileri seviyeye gelmiştir. Bilahare 17. yüzyıl sonrası, Batı Dünyasında yapılan çalışmalar sonucunda, bugünkü 'Saadet Devrine' ulaşabilmiştir. Bu gelişimde, 17. yüzyıl öncesi medeniyetlerin şeref payları inkar edilemeyecek kadar açıktır.
PATİ[email protected]
, HARAMİ[email protected]
Bence matematik hayatın kendisidir.
kesin sonuçlara giden, tarışmaya yer vermeyen tek bilim dalıdır.
günlük hayatta yaptığımız her işin,yaptığımız her davranışın sonuçlarını görmek için başvurduğumuz tek disiplindir.Her şeyin sayılardan oluştuğunu(bonu açıklamak epey uzun sürer) kabul edersek matematiğin vazgeçilmezliği ortaya çıkacaktır.
Teşekkürler
doğuştan zeka isteyen bi derstir kimilerine çok kolay ve çok eğlenceli gelirken kimileri de nefret eder, bu arada ben matematiği sevenlerdenim
Mate ELde Yıkama,
MatE bEYAZLAR VE RENKLİLER İÇİN
MaTe-mATİK...
DENEYİN.
matematiki sevmiyoruz baylar... derdi düş vakitlerinde tarık tufan...
Allah yardımcımız OLa.Bu derSle UğraştıĞım kAdAr HayaTıMa İlgi GöStERsEYDİM şİMDİye Dünyanın En mUTlU KıZI oLmuşTuM! ! ! mAtEMAtİK çIK dÜNyaMdaN.YüzSüz BinsiZ MilyonsuZ.
matematik dünya dilidir, matematiği bimeden dünyayı hayatı mutlak doğrularla yaşamak zordur. yoksa kendi çıkardığınız doğrularla bir hayatı yok edebilirsiniz.
ve herşey matematikle çözülerek mutlak doğrulara ulaşılacak. gerçek din matematikle ispatlanacak, Allahın sanatı bilim ile söylediği din çelişmez değil mi? Çelişiyorsa gerçek din o değildir. Bence ispatlanacak olan islam dini olacak...
aşkın matematiğiymiş asıl aptal sensin farkında deilsin.matematik hayat be :))
ilkokulda en başarısız ama lisede birinci oldugum ders.
sayı bilimi
trigonometri
uzay geometrisi..
bermuda şeytan üçgeni: üçgenden aklıma gelio napayım! :P
AŞK'IN METEMATİGİ :) :) :)
Akıllı Erkek + Akıllı Kadın = Aşk
Akıllı Erkek + Aptal Kadın = İlişki
Aptal Erkek + Akıllı Kadın = Evlilik
Aptal Erkek + Aptal Kadın = Hamilelik
not:metematif prof'u mt'den BY_SHADOW'dan alıntıdır:.... :) :)
muhahahahahaha :) :) :) :) :
zuhahahahahahah :) :) :)
puhahahahahahaha :) :)
her telafuz edildiğinde miğdemi bulandıran bi ders! ! ! ! bi türlü yapamadım! ! ! lisede 1 de 32 nin üstünde not alamadım! karneme 1 de değil,0 düşmüştü! ! ! 2+2 deseler arkama bakmadan kaçıyorum! ! ! bukadar tiksiniyorum bundan! ! ! ! hala anlamış değilim sözelcilerden niye mat isterler? ? ? ?
yaw yok lisedeim sunum yapılcak insanların matematik hakkında neler düşündüklerini öğrencem öyleeee
simdi ben sana ne dersi vereyim? ne matematigi? ilk okula mi gidiyorsun nerdesin kacinci sinif yüksek matematikmi ne hesaplari sor sen.
OF YA HADİ HİÇMİ MATEMATİĞİ SEWMİYONUZ NEDEN SEWMİONUZ BİŞİLER YAZIN ÖDEWİM WAR ONA LAZIM DÜŞÜNÜN YAZIN
matematik bence hayat demek.ben matemetik sorusu çözmeden bi gün bile duramam.neden matematiği sewmiyonuz anlamiom
bir tek, kiraları toplarken yardımı oluyo bana..gerisinden bana ne? hohoho yyy
yapabilen için dünyanın en zevkli ugraşı yapamayan için ise tam anlamıyla işkence ben ikinci gruptanım ne yaziki
Bir matematikçiyim ve bunca zaman sonra matematiğin zevkini çıkarmayı öğrendim. Matematik onu bilen kişiler tarafından sırf bilmeyenleri ezmek ve dalga geçmek için oluşturulmuş oldukça hoş bir dal.....
hayatı anlamaya yarayan parametrelerden biri sadece.
• Bir olay, olgu ya da durum ile ilgili veri toplamak, verileri sınıflandırmak ve kaydetmek.
• Karşılaştığımız problemlerin çözümü için kimi zaman kağıt üzerinde kimi zamanda tahtada ya da zihnimizde bir model oluşturmak, o model üzerinde işlemler yapmak, deneme-yanılmalar, planlar ve uygulamalar yapmak.
• Yaşam alanımızı düzenlemek; eşyaların yerleri ve birbirine göre konumları, zaman mekan ve kişilere göre kullanımlar(kombinasyonlar, eşlemeler v.b.)
çok sevdiğim derstir.bir hayli kolay ve zevklidir ama bi soruyu yapamadımmı o zaman kitabı defteri yırtarım oks de de öle oldu bi soruyu yapamadım tüm sorular gitti sinirlerim boşandı meğer orada hangisi değildir yasıomuş ben hangisidir anlamışım ahhhhh ahhhhhh! ! ! ! ! ! ! ! matematikten nefret ettim oks yüzünden! ! ! ! ! ! ! ! ! o z*kdiimin sorusu hatılamak bile istemiom:(:(
Hayatın her alanındadır.
'Bu akşam ne yicem lan? ' derken bile iki kilo fasulye ile bir kilo pilavı toplamaya yarar en basitinden. Ama bu aç vatandaşın integral ve türevlere de ihtiyacı yoktur.
hayatımın anlamı arkadaslar anlayan için ask felan yazmıslar ama matemetik bana hayatı cagrıstırıyo amma velakin matematik ifade edersek matematik diyince aklıma servet hoca geliyo adam cözmüş işi ya aynı benn peh peh (imkansız bi durum ama) velakin matematik cözmeyi severim fakat son zamanlarda saolsun matematikci küsünce yeterince sogudum matematikden vee artık matematik diyince aklıma oks sınavında yapamadım matematik bölümü aklıma gelio bence o yüzden hiç hatılatmamak gereg