Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • mühendis09.09.2003 - 21:52

    Mühendislik mesleğini icra eden.
    Yapıcı.
    Matematiği doğaya geri veren.
    Ama en çok şu söz var ya, Cemal Süreyya'nın bir şiirinden aktarıyorum:
    '......mühendisler geldiler. Kedi resmini bile cetvelle çizenler......'

  • feminizm24.08.2003 - 22:31

    Bir öğreti değilidir herşeyden önce. Ankcak kadınların var olan erkek egemen toplum yapısını değiştirmek için verdikleri mücadelenin, - tırnak içine aldığımı atlarsınız kaygısıyla bir kez de yazarak vurguluyorum- 'ideolojisidir'.
    Ancak, sınıflı toplumlarda egemenlik ilişkilerinin birbirini beslediğini, bu nedenle kadın sorununun var olan 'devlet tipi' değişmedikçe aşılamayacağını göremeyen, en fazla 'ilerici' diyebileceğimiz, kadın sorununa burjuva demokratik talepler çerçevesinde çözüm arayan akım.

  • allah (c.c)12.08.2003 - 23:09

    .
    '
    Onların, yani sizin hayatınıza
    Şarkılar girmiş, şarkısız edemiyorsunuz
    Şarkılar yani barış, yani gökyüzü
    Yani bazan burun buruna geldiğiniz köşebaşlarında
    Sonra usul usul, yavaş yavaş kaybettiğiniz
    Yani dost geldi gelecek, sevgili sevdi sevecek
    Yani yaşamak adına, güzel düştüğü olan
    Şarkılar, yani yanıldığınız...

    Sizin, yani onların hayatlarına
    Allahlar girmiş, Allahlardan kurtulamıyorlar
    Allahlar yani çarşıda, pazarda, yani evde
    Yani arabalarına taş koydukları caddelerde
    Bir dilim jandarma ekmeğikürekte, kürek denizde
    Yani sızlayageldiği şey öbür taraflarının
    Yani gölgesinden ölümü görmüşgibi korkulan
    Allahlar yani yine yanıldıkları...
    '

    Cemal Süreyya'ya katılıyorum.

  • komünist03.08.2003 - 08:09

    Komünist, komünizm fikriyatını savunan, bunun için örgütlü mücadele veren kişidir. Komünizm nedir?
    Özcesi, devletin sönümlenerek ortadan kalktığı, çünkü onu kendi sınıfsal çıkarları için kullanabilecek herhangi bir sınıfın da bulunmadığı, dolayısıyla devletin 'toplumsal bir gereklilik' olarak kendini var edemediği, kapitalist üretim yasalarının değil, 'herkesten emeği kadar, gerkese ihtiyacı kadar' prenibinin toplumsal bölüşümde temel alındığı, insanın kendi doğasına yabancılaşmasının sona ermesi için insanca yaşam koşullarının ayrımsız herkes için yaratıldığı, özel mülkiyetin yerini toplumsal mülkiyete bıraktığı bir toplumsal formasyondur komünizm.

  • faşist03.08.2003 - 07:59

    Faşist elbette faşizm düzeninin savunucusu. Peki ya faşizm ne demek?
    Enternasyonalde, komitern raporunda sunulan ve anternasyonalce kabul edilen Dimitrov'un tanımı, hatırladığım kadarıyla şöyle:
    Uluslararası finanas-kapitalin en gerici, en şöven, en bağnaz unsurunun açık, terörist diktatörlüğü.
    Ne anladık? Çok şey anlamadık şüphesiz. Ama mesele uzun. Devlet tanımından başlayıp, devlet tiplerine oradan devlet biçimlerine değin bir dolu yeni tanım ve tarihten örnekler (mussolini, hitler, general franko, türkeş vs..) gerekiyor.
    İlgilenen arkadaş olursa daha uygun yerlerde tartışabilirim.

  • bölücülük03.08.2003 - 07:52

    Bölücülük kelimesinin anlamı kökünde var zaten. Ama bizim hayatımızda ne anlama geldiği daha önemli. Bölücülük.... Paranoya...Bilerek yaratılan paranoya hali siyasi rant aracı...
    Siyasi iktidarların 'aman politikasız kalmayalım' maksatlı tekerlemeleri...Afyon... Çığ gibi büyüyen militarizm... Bizim 'asker toplum' oluşumuz... özcesi, bizim adam olamayışımız!

  • 12 eylül03.08.2003 - 07:42

    12 eylül bana neyi çağrıştırıyor? 23 yıllık devlet terörü tarihini. İşkence saraylarını, Sansaryan hanını, faşizmin toplumsal bir kara olarak devlet eliyle sofralarımıza kadar getirilip boğazımızdan içeriye zorla tıkılışını, bugün YÖK'ü ve onun hikmetinden sual olunamazlığını, Milli Güvenlik Kurulu'nu ve o günlerden bu yana artık iyice bu kurulun onay organı haline getirilen parlamentoyu, yalandan başka bir anlam taşımayan 'parlamenter demokrasi'yi, gericiliği, kan emiciliğin 'milli menfaatler' rengine boyanıp bütün ideolojik baskı aygıtlarıyla (eğitim, aile, medya..) daha çocuklarımız parmak kadarken kafalarına sokulmaya başlanmasını, bu afyonu, bile bile bilinçsizleştirmeyi, yalanı, yalan tarihi, balçığı ama yine de güneşi çağrıştırıyor. Çünkü umut benim başıcumda hala bir karanfil gibi kokuyor. Kanlı faşist baskınlarda, sokak ortasında infazlarda, ve hatta göz göre göre darağaçlarında yitip giden devrim şehitlerini saygıyla anıyorum...

  • devrim03.08.2003 - 07:26

    Devrim elbette benden önce yazan arkadaşların da söylediği gibi, çürümüş olanı terk edip, onu devirip, yeni bir inşa eylemi demektir. Ama hangi devrim, hangi çürümüşlüğe bir alternatif sunuyor? Tek bir 'devrimci' yok. Köle devletine son verip tarihte yeni bir dönemi başlatan feodal devrim; feodalitenin baskılarına karşı büyük çapta ilk defa Fransa'da, eşitlik ve özgürlük şiarıyla tüm Avrupa'da fırtına kopartan burjuva demokratik devrim; birinci paylaşım savaşıyla birlikte kapitalizmin en gerici dönemine, emperyalizm dönemine geçmesiyle daha da kızgınlaşan ulusal kurtuluş mücadeleleri ve en içeriden örneği kemalist devrim; antioligarşik demokratik halk devrimi, sosyalist devrim vs....
    O halde altını çizmek gerek. Bu gün Irak'taki devrimci başka, Türkiye'deki devrimci başka hedefler için mücadele etmektedir. Ya da dünyanın bir başka köşesinde, diğerleriyle farklı yerel konjonktüre göre yol alan nice tanımadığımız devrimci....