Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Günaydın güzel bakıp, güzelliği bilen lavanta yüreklere…
Ekmeğini sabah vapurunda martıyla paylaşan emekçiye…
Ve kahve müptelalarına, sevmeyi bilen herkese işte:)
Düzenleme butonu:)))
Sayın yetkililer size de günaydın:)
Durgun suları seviyorum ben artık
Usul usul esen rüzgarları
Yavaş yavaş düşen yaprağı dalından
Bana göre değil dalgalı denizler
Öfkeli fırtınalar korkutuyor beni
Kocaman bir aslanın
Bir ceylanı yakalamasını değil
Küçük bir karıncanın minicik bir ekmek tanesini
Taşıyabilme telaşını seviyorum ben
"fkhyl"
Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
böylesine hazırlıklı değilim daha.
Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum:
Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
yaprakla yağmurun aşkı meselâ
kim olsa serpilen coşturuyor bizi
imreniyoruz başkalarının mahvına
Hayyam’a 20
Şu dörtlüğü satırılasam dilim dilim bir satırı bir sayfaya denk gelir… senin gibi ustalar dünyaya; aylar yıllar yansa da bin yılda anca gelir.
Ata kızı
20 nolu rubai
Ömer Hayyam
Aşk ki gerçek değilse, tutkusu olmaz.
Ateşi köze döner, kokusu olmaz.
Aşık olan gün, gece, ay ve yıl yanar;
Güneş, ışık, rahat ve uykusu olmaz.
Taktım, her gün sabah akşam yazarım artık:)
Olsun tabi:)
Kaç defa söyledim; nedir sayfalarına düzeltme butonu koyun diye. Herkes destek olsa yaparlar belki! Yani buradayız yazıyoruz ama siz de hizmet getirin iyileştirin, geliştirin. Hep bana olmaz ki!
Site yönetimi.
Atmazsınız değil mi beni buradan:))
Saygıdeğer bayan paylaşımınız güzelmiş ben de sizin sevdiğiniz ve sevmediğiniz her şeyi seviyorum bende iyi insan potansiyel var bence ayrıca boynumun üzerinde ki saksıdan başkaca da bir saksı kırmadım
:)
Hep böyle üzerinize alınıyorsunuz ondan sonra da kırıcı oluyorsunuz. Aslında şiirin sizle hiçbir alakası yok. Bu kadar alıngan olmayın. O şiiri yazarken henüz cevabınızı bile okumamıştım.
Yani sizle bir alakası yok. Yanlış anlaşılmasın. Çok samimi söylüyorum bir imada da bulunmadım. Herkes dilediği gibi kendini ifade etsin.
Yanlış anlayan ve önyargılı yaklaşan olmadım hiç. Evet burada da maalesef öyle problem var. Kim bilir belki de format gereğiydi. Ama yanlıştı.
Kim bilir kaç saksıyı kırdınınız?
Kaç çiçeği kuruttunuz?
Siz papatyaların sadece yapraklarını koparmayı sevdiniz bayım.
Dinlemeden konuşmayı
Anlamadan anlat mayı,
Sevmeden sevilmeyi istediniz hep,
Bilmiyorsunuz bayım.
Ben acıdan şiirler yazıyorum,
Kandan duvarlar örüyorum beynime,
Sırf duymamak için o kibirinizi,
Kalbimde çocuklar büyütüyorum
Evimde çiçekler.
Ben sizin sevmediğiniz her şeyi seviyorum bayım.
Alıntı
Sinan Atik
Gerçek hayatta birbirini tanıyamayan veya kitleler tarandan özel hayatı irdelenmemiş insanların karakterlerini analiz etmek içinde bulunduğumuz bu platformda mümkün değildir. Hem karakter analizine de neden ihtiyaç duyulur onu da anlamış değilim sonuçta küçük bir üfleme ile burada insanlar fırtınaya dönüşebiliyor. Şahsım adına yazıyorum her türlü zandan ari kalmak en doğrusu
Cevap veriyorum;
“ne oldi sana ne oldi böyle?”
beyaz ışığı falan mı gördünüz ?:))))
Bi durulmuşsun…
Kinci değilim ama hiçbir şeyi de unutmam artık nasıl bir hafızam varsa…
Yüreğine sağlık sevgili Ata kızı
Hoş seda ile Günaydın:)
Turşu daha şerefli (hicv)
Yavşak coşmuş yine pek neşeli,
Sanki ruhu panayır yeri,
Üç beş palyaço kılıklı zibidi,
Ne mayhoş akılları,
Turşu onlardan daha şerefli
Aşuk ile maşuk olsalar bari
Buluşma noktaları
Kenef misali
Serseriyi duvara vurmuşlar sanki
Gelen sese baksan zurna misali
Naneyi yemiş çoktan hergele
Ne anlar hoşaf versen eşeğe
Yüreğimin yağları eridi
Görünce gözlerini ceylan misali (!)
Şimdi yalvarsanız da nafile
Çok beklersiniz döne döne aşk ile
Kimse alınmasın site dahilinde değildir. :)))
Not; aşk, meşk ile alakası yoktur.
Belki de en doğrusunu zaman gösterir herkese…sadece içimden geldiği gibi değil! Bildiğim doğruları söylemek yazmak hayatımda yaptığım en iyi işlerden biri. İtidal sahibi olmak; gerektiği kadar diyelim.
İnsanda geçmiş hem geleceği belirler bu gerçek. Hem de bazı geçmişe takılı kalmamak gerektiğini de yine ego belirler. “Ego” herhangi bir hastalık yoksa geçmişi silmek yerine mantığı devreye sokarak geleceği iyileştirir. Bu yüzdendir insanı kıran ve gerçekleri görmesini sağlayan bazı şeylerin geri dönüşünün olmaması. Çünkü hata bir kez olur. İkincisi aptallıktır.
Kumsalda biz olmak nedir kumlardan görür deniz ve gökyüzü. Zerre zerre tutunurlar ve koskoca kumsal olur birlikteliklerinden. Ve hiç kandırmazlar ne kendilerini ne de üzerlerine konan serçe kuşunu… deniz aşıktır kumlara, gökyüzü kavururken sıcağıyla kıskanlığından herbir zerreyi…serinletir deniz, aşkını kucaklayan hasret dalgalarıyla.
Ata kızı
“ ve çok geçten daha kötü bir şey yoktur hayatta...” demiş, Bukowski ne güzel söylemiş. Bazı şeyler için çok geç olabiliyor bazen.
Aklımla kalbim yer değiştiremiyorsa olağanüstü güçlü olamam… buna zorunlu da değilim. Belki bir gün; seni seviyorum değil de “sana güveniyorum”diyebileceğim, birine. Belki de sihirli cümlecik budur, “hayat denen serüvende“
Ata kızı
Bazıları benim için ağzıyla kuş tutsa bitmiştir artık.
Hiç ummadığım insanlar daha çok değer veriyormuş, saygı duyuyormuş onu anladım mesela.
Tıpkı bir elek gibiydi! Bana tüm çıplaklığıyla gösterdi her şeyi. Nasıl güzel eledi ayıkladı çürükleri.
Şu son yaşadığımız bir hafta bana çok güzel bir ders oldu gerçekten.
Bir de amaçları uğruna çoğunlukla maske takınıp iyi gün dostu olunur. Kötü anında Yanında olmak demek; onu hissettirmek demektir onla birlikte ağlamak değil!
Ne fark eder? Anlatılmak istenen “gerçek değer” her iki durumda da yanında olmayan, olamıyor demek ki?
Empati duyguya tabi, duygu asil yürekli, asil yürek insana… iyi gününde herkes insan da kötü gününde kim ne kadar insan?
Ata kızı
Hani bir ara demiştim ya birinin yaptığı yürek işi ötekinin yaptığı amelelik.
Güçlü kadınlara inanıyorum. Kendi ayaklarının üstünde duran ve kocasının arkasında saklanmaya ihtiyacı olmayan kadınlara inanıyorum. Yaşadığı en zor sorunlarda bile tek başına mücadele eden kadınlara inanıyorum. Kendini kurban gibi görmeyen, ayaklandığı an ortalığı dağıtan ve bütün evreni kalbinde taşıyan kadınlara sonsuz kere inanıyorum.
“ ben bu denizde boğulurum dedi balık”
Ne işi vardı gülistanda çöl develerinin?