Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
İşsizliğin en büyük sebeplerindendir istihdam dengenesizliği… bir bölgede yığılma olmuştur diğer bölgede iş vardır iş gücü eksikliği vardır. Ve bu dengesizlik de maalesef ki gelir dengelerinden tutunda ekonomi yönetiminde tüm faktörleri etkiler.
Bu konuda hak verebilirim Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri de budur.
İşini severek yapmak, istediğiniz işte çalışmakta coğrafi faktörlerde incelenebilir. Kişinin bulunduğu coğrafyada hangi iş müsaitse o işte istihdam edilir. Bu durum hoşnutsuzluk yaratır ve çok büyük bir sorunu da beraberinde doğurur.( gizli işsizlik) verimsiz çalışmalar. Burada da haklılık payınız var. Yurtdışında bu işi mesleki okulları arttırarak ve öğrencinin kapasitesini, seçimlerini göze alarak lisede belirlenir ve herkes illaki üniversite okuyacak dayatması yapılmaz. Ülkemizde de meslek liseleri var bildiğiniz gibi fakat temelde çözülmemiş sorularımız olduğu için biz bu sistemi maalesef tam anlamıyla hayata geçiremiyoruz. Bunları şöyle bir tarafa bırakalım ve istisnalar ile akıl yürütmek yerine yaşanan olayların bütününe bakmalıyız… ortada çözümlenmesi gereken büyük bir problem vardır. Bunlara odaklanarak çözüm üretmeliyiz. Doktorlar da etten kemikten insanlardır ve doktorluk mesleği sevmeden ve gönül vermeden yapılacak bir şey değildir. Tıp fakültesi okumuş biri askeri bir eğitimden geçmiş gibi görebilirsiniz. Doktorluk ulvi bir meslektir ve onlar kimsenin kendilerine gebe olmasını istemezler. Her meslekte kötü diyebileceğimiz davranış özellikleri taşıyan insanlar vardır ve olacaktır. Bu kadar önlenmesi gereken yaşadığımız olayları bütüne bakarak değerlendirmek sizce de en doğrusu olduğunu düşünmek istiyorum. Çünkü sizin de yazdıklarınızdan çıkarım yaptığım belli bir bilgi donanımına sahip olduğunuz. Bu bağlamda siyasi düşüncelerden tamamen sıyrılıp düşünmeyi salık veririm.
İşsizliğin en büyük sebeplerindendir istihdam dengenesizliği… bir bölgede yığılma olmuştur diğer bölgede iş vardır iş gücü eksikliği vardır. Ve bu dengesizlik de maalesef ki gelir dengelerinden tutunda ekonomi yönetiminde tüm faktörleri etkiler.
Bu konuda hak verebilirim Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri de budur.
İşini severek yapmak, istediğiniz işte çalışmakta coğrafi faktörlerde incelenebilir. Kişinin bulunduğu coğrafyada hangi iş müsaitse o işte istihdam edilir. Bu durum hoşnutsuzluk yaratır ve çok büyük bir sorunu da beraberinde doğurur.( gizli işsizlik) verimsiz çalışmalar. Burada da haklılık payınız var. Yurtdışında bu işi mesleki okulları arttırarak ve öğrencinin kapasitesini, seçimlerini göze alarak lisede belirlenir ve herkes illaki üniversite okuyacak dayatması yapılmaz. Ülkemizde de meslek liseleri var bildiğiniz gibi fakat temelde çözülmemiş sorularımız olduğu için biz bu sistemi maalesef tam anlamıyla hayata geçiremiyoruz. Bunları şöyle bir tarafa bırakalım ve istisnalar ile akıl yürütmek yerine yaşanan olayların bütününe bakmalıyız… ortada çözümlenmesi gereken büyük bir problem vardır. Bunlara odaklanarak çözüm üretmeliyiz. Doktorlar da etten kemikten insanlardır ve doktorluk mesleği sevmeden ve gönül vermeden yapılacak bir şey değildir. Tıp fakültesi okumuş biri askeri bir eğitimden geçmiş gibi görebilirsiniz. Doktorluk ulvi bir meslektir ve onlar kimsenin kendilerine gebe olmasını istemezler. Her meslekte kötü diyebileceğimiz davranış özellikleri taşıyan insanlar vardır ve olacaktır. Bu kadar önlenmesi gereken yaşadığımız olayları bütüne bakarak değerlendirmek sizce de en doğrusu olduğunu düşünmek istiyorum. Çünkü sizin de yazdıklarınızdan çıkarım yaptığım belli bir bilgi donanımına sahip olduğunuz. Bu bağlamda siyasi düşüncelerden tamamen sıyrılıp düşünmeyi salık veririm.
Zihniyetler vasat, nasıl biri çıkıp biz artık doktor dövüyoruz eskiden böyle miydi? Diyebilir!
Sanki marifetmiş gibi!
Bir ülkenin doktorları o ülkeyi terk ediyorsa sorun sadece ekonomi meselesi olmaktan çıkmış çok daha büyük demektir! Çünkü hiçbir devlet kolay kolay bunu göze almaz. Bazı illerde şimdiden bazı branşlarda doktor açıkları yaşanmaya başlamış. Çıkar yol doktoru ithal etmek değil, ülkenin doktorunu yurtta tutmaktır.
Beyin göçü önemlidir biz bu anlamda çok değerler yitirmeye devam ediyoruz! Ülkemize de gelsin çalışmalar yapsınlar buna itirazımız olmaz ama doktorlarımızı gönderip yerlerini yabancı doktorlarla doldurmayı da onaylayamam. Ki bunda da iyi bir Tıp eğitimi almış doktorlarla yapılacağının garantisi olacağını düşünmüyorum.
Düşünme iç dünyadır eylemdir, düşünce ise içerden dışarıya açılan penceredir eylemden etkilenen öznesidir ve artık içeriden çıkmış dışarıya aittir.
Sistematik ifadeyle, düşünme; kişinin kendi içerisinde bir faaliyet iken, düşünce ise düşünmenin başka bilinçlere ulaşmış halidir.
Bir topluluğun içine girmeden amaçlarını dışardan göremezsiniz!..
Bir evin dışından içini görmek mümkün değilken içine girdiğinizde içine vakıf olmakla kalmaz dışarıyı da görürsünüz!..
Bir insanı dışarıdan sadece görüntüsünü görür tanımak mümkün değilken, konuşup içine girmeye başlayınca beynini düşüncelerini görürsünüz.
Ve bunlar gibi bir dolu kanıt;
Yani görmek için dışı değil içinde olmak gerekir.
Ne mümkün anlamak; kırılmamış küpün içinde ne olduğunu! Mantığa bir bulut yüksekliği kalmış o kıvrımlarında nöronların iletileri kesilmiş yollarında! beyinlerinizi.
Yüzde gerek ince deri! Köseleden bozma yüz de ne olsa teper geri.
Çok değil birkaç hafta önce ne enteresan hasta tavırlar gözlerimizin önüne serildi de biz yine edebimizden sustuk. Allah işte o hep doğrunun yanındadır. Dil yanılıp doğruyu söyler! El yanılıp yanlış tuşa basar.
Kördüğümler ise fikirlerde sabitlendi çözümlemek kadar insanı çözmek de zorlaştı!
Aslı Birer
Sırlar denge unsurlarına bütüncül bakmadan çözülmeye kalkışınca kördüğümlere dönüştü…
Aslı Birer
Felsefe düşünce etkinliği, filozof ise dine inanan ya da inanmayan özgür akla sahiptir. Ve filozofların neredeyse %80 den fazlasının dine ve Allah’a inancı vardır. Felsefeyi dinsizlik aracı olarak görmektense dini anlamak için aklın aracı olarak kullanıldığı düşüncesi mantıklı olur. Kuranda birçok ayette aklın önemine vurgu yapılmıştır neden felsefe ile din uyuşmasın felsefenin de aklı kullanma etkinliği olduğu düşünülürse? filozof araştıran düşünen ve bilgileri reddetmeden üzerinde araştırmalar yapan kişiyse sabit bir saplantıyla kainata bakıldığında ve yaşamsal döngüyü göre bile dinin ve tanrının varlığını nasıl inkar edebilir ki? İnanmakta zorlansa bile araştırmaları ışığında sağlam kanıtlarla kesinlik kazandırması gerekmez mi? Madem bilimsel konuşuyor diğerlerine gülüyorsalar hangi bilim adamı kesin kanıtlar olmadan bu kadar keskin ve kesin konuşur?
Safsatalarla geçirilen zaman ziyandır. Zamanım çok değerli! Yazdığım üç satırı yazamayan birileriyle de uğraşmam! Sustum ise naif kişiliğinden dolayıdır. İki kitap çıkaran kendisini alim zannediyor.
Ben dinsiz değilim ama aklıma uymayan şeyleri de kimse bana din diye dikte edemeyeceği gibi dinsizliği de aynı şekilde dikte edemez! Yanlış bilinenleri biri çıkar çürütür! Doğru bilenleri de yanlış olduğunu… ne geçmişte ne de bugün de kimsenin kimseyi doğru olduğuna inandığı şey için suçlamaya hakkı da yoktur.
Felsefe dini reddetmez sadece din olmadığını kanıtlamaya çalışan birkaç filozof vardır. Onlar da kesin kanıtlar sunamamıştır. Bu olgunun bir gerçeği var ve o gerçek geçmişteki tüm yargıları silecek. “Dinin asıl amacı hükmetmek değil! Adaleti sağlamaktır! Tarihten günümüze kadar uzanan yanlış ve adaletsiz çıkar gözeten taraflı birkaç yobazın öne çıkarak dini kullanmasıyla saptırılmış olması var olmadığını kanıtlamaz. Dinler aynı zamanda ahlak ve etik yaşamayı da öğreten toplumsal normları (yazılı) hayata geçiren kurallardır.
İnsanlar bu kurallara riayet etmek ve çağa uyarlamak yerine ya tamamen hurafelere ya da dinsizliğe inanmayı yeğlemiş.
Herkesin gittiği yoldan gitmek zorunda değilim.
Bu yüzden matematik hocasından hiçbir zaman geçemedim.
Sırf onların gösterdiği yoldan gitmediğim için. Birilerinin inançlarını felsefe diye söylemiyorsam bu benim bilimsel konuşmadığımı göstermez!
İlk madde sürü insanı ( bunun için dini reddetmek gerekmiyor)
Dini gerektiği gibi yaşamak gerekiyor. Din düşünen ve önce kendi çıkarını bilen insanı emreder. Bunun tam tersini din diye yıllardır yutturanları reddettim ben. …
?si=OxGPPVdkdpD4BxQa
Günaydın okuyan kişi :)
Güne tavsiye;
Hocadan, çok kullanılmış:)
Dünya dengede olduğu sürece var olur. Her şey gibi değer de böyledir. Verilen değer, alınan değer ile eşit olmalıdır. Bu bir havuza benzer; verdiğimiz değer daha fazla ise! Kendi değerimizi eksiltir! Yani; havuzdaki su gereğinden fazla eksilir.
Sonuç mu? (Azar azar biten su!) farkında olmadan Yok ettiğimiz öz saygımız.
Aslı Birer
Nihayete erse şu nihavent besteler
sitare
geceye yansa teker teker mum gibi notaları, denize vurur gibi vursa ya gözlerime ay! Ay, vururken kararan mavilerin üzerine çalmasa karası bendeki denizlere olmaz mı?
Aslı Birer
?si=PfZNHwZ6qqhhZ_bg
Git gide ırıyorsun gözlerimden, gönlümden, hatta sözlerimden. Neden böyle saatler koşmakta karanlığa? Güneşe meftun gölgeler nasıl da mahsunlaşıyor gecenin renginde kaybolan gözlerinden.
?si=pQUvSFxhDZpC7-7q
Gülmek isteyen seyretsin:))) böylesini de görmemiştim:)))
?si=5Y3oo6F1eUJeAwna
Müzik ve doğa çok rahatlatıcı
?si=E3qSeZhgUXkCFec5
Karakter tüm çeşitleriyle güneş gibidir, iyi karakter de balçık sözlerle sıvanmaz! Kötü karakter de günden saklanamaz!
Yani gören göze engel yoktur.
Aslı Birer
İnsan bilgeliğe adım adım yaklaşırken, ters orantıyla kendinden, duygularından uzaklaşırsa… edindiği bilgiyi nesillere aktarması sırasında inandırıcılığını kaybeder! İkna edemediği için de bilgisi kendisiyle birlikte yok olup gider!.. tarihe malolmuş kişilerin mantığı ve duyguları eşittir. Biri eksik olursa tamamlanmaz.
Aslı Birer
Bilgili olmak için duygularından vazgeçmek gerekmiyor.
Sevda dediğin önce mert olmalı, öyle her söze söz, her göze göz olmamalı! Adam gibi değil, insan insan sevmeli…
Sözü söz! Gözü göz olmalı yürek yürek akmalı… sevda dediğin aklından yüreğine inmeli dışarda çağlayan değil! Yüreğimde bir damla olmalı!..
sevda dediğin var ya! Sevda dediğin adam gibi değil! Adamda durmalı! Yüreğine yakışmalı. Sevda dediğin yokluğunda bile yanında hissetmeli… sevda dediğin bin yıllık cehennem olmalı aşrı aşrı memleket olsa aranda kokusunu duymalı…
Sevda dediğin adamına göre değil! Adına yakışmalı..!
Aslı Birer
İyi hayırlı olsun:))))
Umduğun gibi değil eski muhtarın adı
Şimdi muhtar " hiç öyle değil " :)))
Haki derler bana deli divane gibi dolanan Haki.
Hakkı aramaktı tek derdim bu cihan da.
Arayı arayı bulamadım hakkın hakikatini.
Meğer tek hak var imiş bu cihan da o da Yaradan imiş
Göründüğü gibi değil köyünden, bildiğin gibi değil. İyimiş
Muhtarın adı ne? “Umduğun gibi değil” de de düşem bayılam akşam akşam:)))
Ben boşunamı üzerime alındım yani
O kadarda havalı cevap yazmıştım :))
Bu benim gerçek ismim
Rahmetli dedem vermiş bu ismi
Bizim oralarda çok kullanılır :)))
Bizim oralar demişken
Göründüğü gibi değil köyüne selamlar ;))
Zamana bırakmalı tüm yanlışları, o imbiğinden geçirir ve şimdilerin yanılgıları yarınlarda doğrulara ulaşır.
Aslı Birer
Merhaba son şövalye,
Hiçbir sakıncası yok teşekkür ederim.
:))
Size cevaben yapmadım konunun devamında bir açıklamaydı… yanlış anlaşılma olmuş.
Zaman zaman herbirimiz olumsuz bazı dış etkenlerden dolayı böyle hisseder daha sonra toparlanırız ama bunu sürekli aynı etkiye maruz kalan insanlar kolay anlatamazlar. Bu arada şu mahlasların uzunluğundan nasıl hitap edeceğimizi bilmiyoruz:)))
Barik kısa isimler bulun. :)
Çok bilimsel bir açıklama oldu
Ben durumu hiç bu kadar kriminal düşünmemiştim ;)
Buldum zaten ben kendimi ararken ararken :))