..mız olsun Efendim, bu sabah gelin birlikte edelim..
Ey Vedûd-u Rahmân u Lâtîf olan/ım Allah’ım.. Kıyısı bittiği zaman denizlerin, dalgalarda sesimi duyanım..Gecesi çoğaldığı zaman dehrin, kendimi kapında bulanım ben..Bir kor gibi avcuma, nisyanımı koyanım ben..Göksüz göklerde uçup uçup sonra göğüne tâlib olanım ben..Adını gizli açık mevcûdât vird edinmiş, yer gök ismin ile Kelîm, ve evvel- ezel Zâtın ile Dâîm ve Kâîm..Sır bir kuştur, ne vakt konsa kalbimize, kanatlarından bir yol vardır..Ne ki cümle yollar kalblerimize..Cümle yolculuklar kalblerimizde..Ve yolculuklar, kendi içimize.. Ey İNS ; AN bir zaman.. Sadece Rabbini an.. Ve her zaman.. ..
Kalb katılığından, gafletten, başkalarına bâr olmaktan, aşağılıktan, aşağılanmaktan, miskinlikten; cehaletten ve faydasız bilgiden; ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul edilmeyen duadan; nimetlerinin zeval bulmasından, lütuflarının değişip başkalaşmasından; ansızın bastıran azabından, gelip çatan gazabından Sana sığınıyoruz. Senden her zaman, yalvaran diller, haşyetle ürperen gönüller istiyoruz. Tevbelerimizi kabul buyur, bizi günahlardan arındır, dua ve isteklerimize cevaplar lütfeyle! Delil ve bürhanlarımızı hedefine yönlendir, kalblerimizin ufkunu aç, dilimizi doğruluğa bağla ve gönül kirlerimizi temizle!
Allahım, Senden her işimizde sebat, Kur’ân yolunda kararlılık ve nimetlerine karşı da duyarlılık hissi bekliyoruz. Kapına yönelenleri boş çevirme, itaatte bulunanlara bol bol karşılık ver, Sana baş kaldıranlara da doğru yolu göster.. muzdariplerin dualarını icabetle taçlandır, sıkıntıda bulunanları lütfunla şâd eyle, hasta ruhlara hususi muamelede bulun, küfür ve ilhad içinde bocalayanlara da nurunu göster; göster de kalmasın hiçbir yanda muzlim bir nokta. Ayakkabı bağını dahi senden dileyip her an seni anıp seni hayatımızdan çıkarmamamız gerekirken gene senin kapına gelip utanmadan tekrar senden isteyeceğiz, zira Sen istemeseydin bize istemeyi düşündürtmezdin. Amin
yumurtiye can veren rabbım,senden gorkmiyanlar daşş kesülüüü lütfen...........şeklinde başlayan bir cümle kesin dua ıle dewam eder :) Ör:....lütfen onu bağğ nasübb etttt....AMİN (kapanışta şarttır)
Dualarımız kabul olmayınca isyan ederiz, ağlarız, çırpınırız... Hatta belki inancımızı bile kaybederiz... Lakin zaman geçipte olmamasının daha hayırlı olduğunu görünce de şükrederiz... Bazen de bizim için hayırlı olmasını gözle göremeyiz... Ama hissederiz... Nerden mi biliyorum bu duyguları... Çünkü yaşadım... Evet ben de çok isyan ettiçm... Neden ben dedim... Niçin daha iyisi olmadı dedim... Zaman geçince başıma gelenlerin daha kötüsünün gelebileceğini de gördüm... Ya da istediğim şeylerin daha ileride benim hayrıma olmadığını gördüm... Başımıza gelen her iyi ya da kötü olayın bizim sınanma dönemimiz olduğunu öğrendim artık... Ruhen olgunlaştıkça doğru karar verme mekanizmamız daha iyi çalışıyor... Dua her zaman beni rahatlatmış ve güç vermiştir... Belki kendimi bildim bileli her evden çıkışımda annemin bizleri koruması için ettiği duaların tesiri hala sürdüğündendir... KİMBİR...
'dua edenin 'rabbim'demesi Allah'ın 'efendim' demesinin ta kendisidir'der mevlana ve devamla şu kıssayı anlatır: birisi her gece kalkıp Allah'ı anıyor,O'na dua ediyordu.şeytan ona dedi:'ey Allah'I çok anan kişi,bütün gece 'Allah' deyip çağırmana karşılık seni buyur eden var mı? sana bir tek cevap bile gelmiyor,daha ne zamana kadar dua edeceksin? 'adamın gönlü kırıldı.başını yere koydu,uyudu.rüyasınd hızır ona şöyle dedi:'kendine gel, uyan.neden duayı, zikri bıraktın? neden usandın? 'adam:'buyur! ' diye bir cevap gelmiyor ki,kapıdan kovulmaktan korkuyorum'dedi.bunun üzerine hızır:'senin 'Allah! 'demen, O'nun 'buyur! ' demesi sayesindedir.senin yalvarışın Allah'ın senin ruhuna haber uçurmasındandır.senin çabaların,çareler araman,Allah'ın seni kendine yaklaştırması,ayaklarındaki bağı çözmesindendir.senin korkun,sevgin,ümidin Allah'ın lütfunun kemendidir.senin her 'ya rabbi! 'demenin altında Allah'ın buyur demesi vardır.gafilin, cahilin canı bu duadan uzaktır.çünkü 'ya rabbi' demeye izin yok ona.ağzında da kilit var,dilin de de.zarara uğradığı zaman ağlayıp sızlamasın diye ağzı da bağlıdır,gönlü de.Allah firavuna mal mülk verdi de gururlanıp ilahlık davasına kalkıştı.o kötü tabiatlı firavun sızlanıp dua etmesin diye Allah ona dert,ağrı sızı,gam keder vermedi.bununla anla kiAllah' dua etmeni, Onu çağırmanı sağlayan dert,dünya saltanatından iyidir.dertsiz dua soğuktur.dertliyken yapılan dua gönülden kopar.'..............................
'cenab-ı Alllah, beş şeyi vermedikçe, beş şeyi vermez: fazlasını hazırlamadıkça kula şükür nimetini, kabulünü hazırlamadıkça dua etme nimetini, mağfiretini hazırlamadıkça istiğfar etme nimetini, kabulü hazırlamadıkça tevbe nimetini...'........................(hadis-i şerif)
'Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar.onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır.(şöyle diyerek dua ediniz) 'ey rabbimiz! unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! ey rabbimiz! bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükleme.ey rabbimiz! bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! bizi affet, bizi bağışla, bize acı! sen bizim mevlamızsın.kafirler topluluğuna karşı bize yardım et! '................................................(bakara:286)
dua! illaki bişeyler söylemek mi gerekir,illaki belli kalıplar içinde mi etmek gerekir..illaki derdimizi anlatmamız mı gerekir...! ?
gaye o nun huzurna varabilmek değilmidir,mesele o na gitmek değilmidir. belki sukun, belki sessiz, belki lal... zaten o bizim derdimizi bizden iyi bilmiyomudur...! ?
Dua, kulun ümit dalı ve Rabbine bağlılığının en güzel ifadesidir. Dua, cennet yollarını açan, kalbe safa, ruha gıda veren ve ebediyyet serinliğini tattıran vecd halidir. Dua, mü'min için eşi bulunmaz bir silah, ümit gecesinde hayırlı bir sabah, bela, şiddet ve felaket çemberinden kurtuluş ve felahtır. Dua, yerde nur, gökte nur, sağda nur, solda nur ve kul için bir tükenmez huzurdur. Dua, Hakk kapısının halkasını tutmak, çırpınan gönüllere ilâhi rahmeti dilemektir. Dua, kulun şerefini artıran,i ki alemde de yüzünü ak eden, bir güzellik bulutu halinde rahmet katrelerini gönül toprağına döken en hayırlı şeydir.
Allah'ım, Bizi sadece bilgiye düşürme ki,bilgi avunmaktır. Bizi akla bağlama ki,akıl derttir. Bizi kendi kendimize bırakma ki,bu hal uçurumdur, Gösterdiğimiz kulluktan övülmeye razı etme ki,bu iş geriye dönmektir.
---------- Hiç mümkün müdür ki, en ednâ bir hâceti, en ednâ bir mahlûkundan görüp kemâl-i şefkatle ummadığı yerden is'âf eden; ve en gizli bir sesi, en gizli bir mahlûkundan işitip imdad eden; lisân-ı hal ve kâl ile istenilen her şeye icâbet eden nihayetsiz bir şefkat ve bir merhamet sahibi bir Rab, en büyük bir abdinden, Haşiye1 en sevgili bir mahlûkundan en büyük hâcetini görüp bitirmesin, is'âf etmesin, en yüksek duâyı işitip kabul etmesin?
Gel, bu zamandan tecerrüd edip, fikren Asr-ı Saadete ve hayalen Cezîretü'l-Araba gidiyoruz. Tâ ki, Resûl-i Ekremi (Aleyhissalâtü Vesselâm) vazife başında ve ubûdiyet içinde görüp, ziyâret ederiz.
Bak: O zât nasıl ki risâletiyle, hidâyetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husûlü ve vesîle-i vüsûlüdür; onun gibi, ubûdiyetiyle ve duâsıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve Cennetin vesîle-i icâdıdır.
İşte bak: O zât öyle bir salât-ı kübrâda, bir ibâdet-i ulyâda saadet-i ebediye için duâ ediyor ki, güyâ bu cezîre, belki bütün arz onun azametli namazıyla namaz kılar, niyaz eder. Çünkü ubûdiyeti ise, ona ittibâ eden ümmetin ubûdiyetini tazammun ettiği gibi, muvâfakat sırrıyla bütün enbiyânın sırr-ı ubûdiyetini tazammun eder. Hem o, salât-ı kübrâyı öyle bir cemaat-ı uzmâda kılar, niyaz ediyor ki, güyâ benîâdem'in Hazret-i Âdem'den asrımıza kadar, belki Kıyâmete kadar bütün nurânî ve kâmil insanlar ona tebâiyetle iktidâ edip, duâsına 'Âmin' derler
DUA bir sırrı ubudiyettir.....kulluğun ibadetin sırrı var onda.....ve yine risale inurda denildiği gibi duanın tesiri AZİMDİR..ben şahsen kendi hayatımda çok tesirlerini gördüm...
^^ Allahım, kısıtlı zamanlarda, kısıtlı mekânlarda, hayatın aralıklarında seni ananlardan değil, her nefeste, her idrâkte ubudiyet hisleriyle senin kulun olduğunu bilip ruhta incelip inleyenlerden eyle bizi.
Allahım, yaşamak için öylece yaşayıp, şuursuzca günü tüketenlerden değil, ancak senin ismini, senin dinini ruhlara ulaştırıp hissettirebildiği zamanlarda yaşadığını hisseden hasbi ruhlardan eyle bizi.
Allahım, hep her kusurunda hoşgörülüp affedilmeyi bekleyenlerden değil, nefsi söz konusu olduğun, mümince bir tavır adına hoşgörü ve tolerans kapısını ardına kadar açık tutanlardan eyle bizi.
Allahım, şunun bunun değil, Resulün (sav) Efendimizin peygamberlein, sahabelerin ve Allah dostlarının hâl ve hareketlerini taklit etmeyi ve onlara benzemeyi bize nasip et.
...kırık bir gönül, ve yaşlı gözlerle haykırırken huzuruna varmayı nasip eyle Allahım...
^^ Allahım! Dara düştüğünde seni hatırlayanlardan değil, Geniş vakitlerde sana iltica eden kullarından eyle bizi...
Allahım! Dua ettiğinde duaya icabetin istenenin istendiği zaman olması gibi anlayıp, dua ettim neden olmadı diyenlerden değil, Duasına anında cevap geldiğinde bile ürperip, acaba böyle isteyerek ahirete bir şey bırakmadım mı diye korkarak gözyaşı dökenlerden eyle bizi.^^
O daima yaşayandır. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O halde O'na Dininde ihlâs (=ve samîmiyet) erbâbı olarak ^^Hamd olsun kâinâtın Rabbi olan Allah'a^^ (diye) duâ edin... (Mü'min Sûresi/65)
Allah bütün silahların barutlarını, Hz.İbrahim’in yakılması için toplanan odunların balıklara,ateşin suya dönüşmesi gibi akıtsın namlulardan.
Eğer birinin varlığı diğerinin yok oluşuna, birinin gücü diğerinin zayıflığına yol açacaksa, Allah helâk etsin haksız olanı.
Eğer çocuklar mayınlara basacak,uçurtmaları gökyüzünde uçaklara takılacak, gelecek onların bize bir emaneti değil de kötü bir miras gibi bırakılacaksa, ölüm yakalasın her rahme düşeni.
16 Mayıs'ta saatler 100 yıl geriye alınıyor...' Cumhuriyetimize sahip çıkalım '... Uyan Türkiye...Gaflet uykundan uyan...İçte ve dışta her türlü bedhahlar seni kuşatsa da uyan... 16 Mayıs'ta 100 geriye gitmemek için uyan... AMİNNNNNNN...
Ya Rabbi! Bana lutfedecegin her türlü nimete muhtacim!
(Kasas 24_ hz.Musa'dan bana kalan)
..mız olsun Efendim, bu sabah gelin birlikte edelim..
Ey Vedûd-u Rahmân u Lâtîf olan/ım
Allah’ım..
Kıyısı bittiği zaman denizlerin, dalgalarda sesimi duyanım..Gecesi çoğaldığı zaman dehrin, kendimi kapında bulanım ben..Bir kor gibi avcuma, nisyanımı koyanım ben..Göksüz göklerde uçup uçup sonra göğüne tâlib olanım ben..Adını gizli açık mevcûdât vird edinmiş, yer gök ismin ile Kelîm, ve evvel- ezel Zâtın ile Dâîm ve Kâîm..Sır bir kuştur, ne vakt konsa kalbimize, kanatlarından bir yol vardır..Ne ki cümle yollar kalblerimize..Cümle yolculuklar kalblerimizde..Ve yolculuklar, kendi içimize..
Ey İNS ; AN bir zaman..
Sadece Rabbini an..
Ve her zaman..
..
Kalb katılığından, gafletten, başkalarına bâr olmaktan, aşağılıktan, aşağılanmaktan, miskinlikten; cehaletten ve faydasız bilgiden; ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul edilmeyen duadan; nimetlerinin zeval bulmasından, lütuflarının değişip başkalaşmasından; ansızın bastıran azabından, gelip çatan gazabından Sana sığınıyoruz. Senden her zaman, yalvaran diller, haşyetle ürperen gönüller istiyoruz. Tevbelerimizi kabul buyur, bizi günahlardan arındır, dua ve isteklerimize cevaplar lütfeyle! Delil ve bürhanlarımızı hedefine yönlendir, kalblerimizin ufkunu aç, dilimizi doğruluğa bağla ve gönül kirlerimizi temizle!
Allahım, Senden her işimizde sebat, Kur’ân yolunda kararlılık ve nimetlerine karşı da duyarlılık hissi bekliyoruz. Kapına yönelenleri boş çevirme, itaatte bulunanlara bol bol karşılık ver, Sana baş kaldıranlara da doğru yolu göster.. muzdariplerin dualarını icabetle taçlandır, sıkıntıda bulunanları lütfunla şâd eyle, hasta ruhlara hususi muamelede bulun, küfür ve ilhad içinde bocalayanlara da nurunu göster; göster de kalmasın hiçbir yanda muzlim bir nokta. Ayakkabı bağını dahi senden dileyip her an seni anıp seni hayatımızdan çıkarmamamız gerekirken gene senin kapına gelip utanmadan tekrar senden isteyeceğiz, zira Sen istemeseydin bize istemeyi düşündürtmezdin. Amin
…hâlini O’na arz edip
yalnız O’ndan istemektir…
Dua, vargücünü, olanca çabasını harcayıp bitiren insanın Allah’a saldığı ‘İMDAT’ SAYHAsıdır.
Dua, Allah’a çıkarılmış davettir.
Dua, insanın acziyet itirafıdır.
Dua, insanın kendi kendine yetmediğini bilmesidir.
Dua, insanın iki ayaklı bir yürek olup tepeden tırnağa ‘istemek’ kesilmesidir.
Yürekten ‘Bittim Ya Rab! ’ diyene ‘Dayan, yettim kulum! ’ diyecektir Yaradan...
(Mustafa İSLAMOĞLU)
..m:
'Hemm ü gamm ı dareynden it dur bizi
Envarını sırr-ı veli hörmetine..'
ve dahi koru viranemizi..
...m şudur ki efendim:
''Bu vücudun şehrine her dem giresim gelür
İçindeki Sultanın yüzün göresim gelür
İşitirem sözünü göremezem yüzünü
Bir dem yüzün görmeğe canım veresüm gelür'' (Bizim Yunus..'
^^Allahım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle,
Hakkımda hayırlı olana gönlümü razı eyle.^^
Amin.
yumurtiye can veren rabbım,senden gorkmiyanlar daşş kesülüüü lütfen...........şeklinde başlayan bir cümle kesin dua ıle dewam eder :)
Ör:....lütfen onu bağğ nasübb etttt....AMİN (kapanışta şarttır)
Dua, nefis, şeytan ve düşmana karşı bir silah ve kalkandır.
Dualarımız kabul olmayınca isyan ederiz, ağlarız, çırpınırız... Hatta belki inancımızı bile kaybederiz... Lakin zaman geçipte olmamasının daha hayırlı olduğunu görünce de şükrederiz... Bazen de bizim için hayırlı olmasını gözle göremeyiz... Ama hissederiz... Nerden mi biliyorum bu duyguları... Çünkü yaşadım... Evet ben de çok isyan ettiçm... Neden ben dedim... Niçin daha iyisi olmadı dedim... Zaman geçince başıma gelenlerin daha kötüsünün gelebileceğini de gördüm... Ya da istediğim şeylerin daha ileride benim hayrıma olmadığını gördüm... Başımıza gelen her iyi ya da kötü olayın bizim sınanma dönemimiz olduğunu öğrendim artık... Ruhen olgunlaştıkça doğru karar verme mekanizmamız daha iyi çalışıyor... Dua her zaman beni rahatlatmış ve güç vermiştir... Belki kendimi bildim bileli her evden çıkışımda annemin bizleri koruması için ettiği duaların tesiri hala sürdüğündendir... KİMBİR...
'dua edenin 'rabbim'demesi Allah'ın 'efendim' demesinin ta kendisidir'der mevlana ve devamla şu kıssayı anlatır:
birisi her gece kalkıp Allah'ı anıyor,O'na dua ediyordu.şeytan ona dedi:'ey Allah'I çok anan kişi,bütün gece 'Allah' deyip çağırmana karşılık seni buyur eden var mı? sana bir tek cevap bile gelmiyor,daha ne zamana kadar dua edeceksin? 'adamın gönlü kırıldı.başını yere koydu,uyudu.rüyasınd hızır ona şöyle dedi:'kendine gel, uyan.neden duayı, zikri bıraktın? neden usandın? 'adam:'buyur! ' diye bir cevap gelmiyor ki,kapıdan kovulmaktan korkuyorum'dedi.bunun üzerine hızır:'senin 'Allah! 'demen, O'nun 'buyur! ' demesi sayesindedir.senin yalvarışın Allah'ın senin ruhuna haber uçurmasındandır.senin çabaların,çareler araman,Allah'ın seni kendine yaklaştırması,ayaklarındaki bağı çözmesindendir.senin korkun,sevgin,ümidin Allah'ın lütfunun kemendidir.senin her 'ya rabbi! 'demenin altında Allah'ın buyur demesi vardır.gafilin, cahilin canı bu duadan uzaktır.çünkü 'ya rabbi' demeye izin yok ona.ağzında da kilit var,dilin de de.zarara uğradığı zaman ağlayıp sızlamasın diye ağzı da bağlıdır,gönlü de.Allah firavuna mal mülk verdi de gururlanıp ilahlık davasına kalkıştı.o kötü tabiatlı firavun sızlanıp dua etmesin diye Allah ona dert,ağrı sızı,gam keder vermedi.bununla anla kiAllah' dua etmeni, Onu çağırmanı sağlayan dert,dünya saltanatından iyidir.dertsiz dua soğuktur.dertliyken yapılan dua gönülden kopar.'..............................
'cenab-ı Alllah, beş şeyi vermedikçe, beş şeyi vermez:
fazlasını hazırlamadıkça kula şükür nimetini,
kabulünü hazırlamadıkça dua etme nimetini,
mağfiretini hazırlamadıkça istiğfar etme nimetini,
kabulü hazırlamadıkça tevbe nimetini...'........................(hadis-i şerif)
'Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar.onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır.(şöyle diyerek dua ediniz) 'ey rabbimiz! unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! ey rabbimiz! bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükleme.ey rabbimiz! bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! bizi affet, bizi bağışla, bize acı! sen bizim mevlamızsın.kafirler topluluğuna karşı bize yardım et! '................................................(bakara:286)
^^Ya Rabb, yeterince yapamadığım şükür zikirlerimden dolayı beni affet, beni de şükretme gayreti içinde olan kullarından eyle^^
AMİN
dua! illaki bişeyler söylemek mi gerekir,illaki belli kalıplar içinde mi etmek gerekir..illaki derdimizi anlatmamız mı gerekir...! ?
gaye o nun huzurna varabilmek değilmidir,mesele o na gitmek değilmidir.
belki sukun, belki sessiz, belki lal... zaten o bizim derdimizi bizden iyi bilmiyomudur...! ?
...
Gücü tartışmasız...
rabbim bizi koru.!
Dua, kulun ümit dalı ve Rabbine bağlılığının en güzel ifadesidir.
Dua, cennet yollarını açan, kalbe safa, ruha gıda veren ve ebediyyet serinliğini tattıran vecd halidir.
Dua, mü'min için eşi bulunmaz bir silah, ümit gecesinde hayırlı bir sabah, bela, şiddet ve felaket çemberinden kurtuluş ve felahtır.
Dua, yerde nur, gökte nur, sağda nur, solda nur ve kul için bir tükenmez huzurdur.
Dua, Hakk kapısının halkasını tutmak, çırpınan gönüllere ilâhi rahmeti dilemektir.
Dua, kulun şerefini artıran,i ki alemde de yüzünü ak eden, bir güzellik bulutu halinde rahmet katrelerini gönül toprağına döken en hayırlı şeydir.
Dualarımızın kabul olması dileğiyle...
“Ya Rabbi! Göz açıp kapayıncaya kadar, hatta ondan daha az bir zaman bile bizi nefsimizin eline bırakma! ” Amin
Allah'ım,
Bizi sadece bilgiye düşürme ki,bilgi avunmaktır.
Bizi akla bağlama ki,akıl derttir.
Bizi kendi kendimize bırakma ki,bu hal uçurumdur,
Gösterdiğimiz kulluktan övülmeye razı etme ki,bu iş geriye dönmektir.
^^Allah’ım bize Kur’an’ın sırlarını anlamayı nasip eyle.
Bizi nurlandır
Bizi lütuf deryasına daldır.
Üzerimize en güzel mağfiretleri yağdır.^^^
Amin
----------
Hiç mümkün müdür ki, en ednâ bir hâceti, en ednâ bir mahlûkundan görüp kemâl-i şefkatle ummadığı yerden is'âf eden; ve en gizli bir sesi, en gizli bir mahlûkundan işitip imdad eden; lisân-ı hal ve kâl ile istenilen her şeye icâbet eden nihayetsiz bir şefkat ve bir merhamet sahibi bir Rab, en büyük bir abdinden, Haşiye1 en sevgili bir mahlûkundan en büyük hâcetini görüp bitirmesin, is'âf etmesin, en yüksek duâyı işitip kabul etmesin?
Gel, bu zamandan tecerrüd edip, fikren Asr-ı Saadete ve hayalen Cezîretü'l-Araba gidiyoruz. Tâ ki, Resûl-i Ekremi (Aleyhissalâtü Vesselâm) vazife başında ve ubûdiyet içinde görüp, ziyâret ederiz.
Bak: O zât nasıl ki risâletiyle, hidâyetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husûlü ve vesîle-i vüsûlüdür; onun gibi, ubûdiyetiyle ve duâsıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve Cennetin vesîle-i icâdıdır.
İşte bak: O zât öyle bir salât-ı kübrâda, bir ibâdet-i ulyâda saadet-i ebediye için duâ ediyor ki, güyâ bu cezîre, belki bütün arz onun azametli namazıyla namaz kılar, niyaz eder. Çünkü ubûdiyeti ise, ona ittibâ eden ümmetin ubûdiyetini tazammun ettiği gibi, muvâfakat sırrıyla bütün enbiyânın sırr-ı ubûdiyetini tazammun eder. Hem o, salât-ı kübrâyı öyle bir cemaat-ı uzmâda kılar, niyaz ediyor ki, güyâ benîâdem'in Hazret-i Âdem'den asrımıza kadar, belki Kıyâmete kadar bütün nurânî ve kâmil insanlar ona tebâiyetle iktidâ edip, duâsına 'Âmin' derler
DUA bir sırrı ubudiyettir.....kulluğun ibadetin sırrı var onda.....ve yine risale inurda denildiği gibi duanın tesiri AZİMDİR..ben şahsen kendi hayatımda çok tesirlerini gördüm...
^^ Allahım, kısıtlı zamanlarda, kısıtlı mekânlarda, hayatın aralıklarında seni ananlardan değil, her nefeste, her idrâkte ubudiyet hisleriyle senin kulun olduğunu bilip ruhta incelip inleyenlerden eyle bizi.
Allahım, yaşamak için öylece yaşayıp, şuursuzca günü tüketenlerden değil, ancak senin ismini, senin dinini ruhlara ulaştırıp hissettirebildiği zamanlarda yaşadığını hisseden hasbi ruhlardan eyle bizi.
Allahım, hep her kusurunda hoşgörülüp affedilmeyi bekleyenlerden değil,
nefsi söz konusu olduğun, mümince bir tavır adına hoşgörü ve tolerans kapısını ardına kadar açık tutanlardan eyle bizi.
Allahım, şunun bunun değil, Resulün (sav) Efendimizin peygamberlein, sahabelerin ve Allah dostlarının hâl ve hareketlerini taklit etmeyi ve onlara benzemeyi bize nasip et.
...kırık bir gönül, ve yaşlı gözlerle haykırırken huzuruna varmayı nasip eyle Allahım...
AMİN..^^
^^ Allahım!
Dara düştüğünde seni hatırlayanlardan değil,
Geniş vakitlerde sana iltica eden kullarından eyle bizi...
Allahım!
Dua ettiğinde duaya icabetin istenenin istendiği zaman olması gibi anlayıp, dua ettim neden olmadı diyenlerden değil,
Duasına anında cevap geldiğinde bile ürperip, acaba böyle isteyerek ahirete bir şey bırakmadım mı diye korkarak gözyaşı dökenlerden eyle bizi.^^
AMİN
O daima yaşayandır. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O halde O'na Dininde ihlâs (=ve samîmiyet) erbâbı olarak ^^Hamd olsun kâinâtın Rabbi olan Allah'a^^ (diye) duâ edin...
(Mü'min Sûresi/65)
Allah bütün silahların barutlarını, Hz.İbrahim’in yakılması için toplanan odunların balıklara,ateşin suya dönüşmesi gibi akıtsın namlulardan.
Eğer birinin varlığı diğerinin yok oluşuna, birinin gücü diğerinin zayıflığına yol açacaksa, Allah helâk etsin haksız olanı.
Eğer çocuklar mayınlara basacak,uçurtmaları gökyüzünde uçaklara takılacak, gelecek onların bize bir emaneti değil de kötü bir miras gibi bırakılacaksa, ölüm yakalasın her rahme düşeni.
allah size akıl fikir versin
AMİN...
16 Mayıs'ta saatler 100 yıl geriye alınıyor...' Cumhuriyetimize sahip çıkalım '...
Uyan Türkiye...Gaflet uykundan uyan...İçte ve dışta her türlü bedhahlar seni kuşatsa da uyan...
16 Mayıs'ta 100 geriye gitmemek için uyan...
AMİNNNNNNN...