bana bir kıyamet alameti gibi geliyor.eger bu gercekten bir ayetse cok şeyi anlatmak istiyor. kimilerine belki inandırıcı gelmeyebilir ama bu bir gercek ve gercekler asla inkar edilemez........
kıyametin küçük alemetlerin gerçekleşip-şu an hepsi gerçekleşmiş durumda-sıra büyük alametlere geldiğinde Peygamber Efendimizin'şu 10 alamet gerçekleşmedikçe kıyamet kopmaz' dediği o 10 alametlerden biridir.yerden çıkacak ve insanların alnına 'kafir' veya 'mümin' damgası vuracak hayvan
d@bbe nin anlamını bilmiyorum ama bence eger gunahımız cok ve mutlu yasıyorsak bunu tam tersi yapmakla görevli bir cin.dabbe haktır,deccal haktır,ÖLÜM HAKTIR.La İlahe İllallah
yeryüzünde iman diye bir şey kalmadığı zaman kuranda geçen kötülüklerin başımıza geldiği vakit yerden çıkan bir çeşit hayvandır.bu varlık insanların ayetlere kesin olarak inanmadıklarını söyler.
Dabbe Tül Arz, bir süredir harekete geçmiş olan mistik bir yaratıktır ve dünyanın sonunu getirmek için var gücüyle mücadele etmektedir. O, yerden çıkıp üç ayak üstünde yükselen, üç kolu ve başı başı olan, insanlık düşmanı bir canavardır... Onu siz de görebilirsiniz; karşınızda duruyor. Göremediyseniz hâlâ, göstereyim o zaman.. Üzerinde yükselmekte olduğu üç ayak, şunlardan oluşmaktadır: BUSH-BLAİR-USAME BİN LADEN... Bu ayaklar üzerindeki üç kol ise: TÜSİAD-TAYYİP-FETTULLAH... Tüm bunların üzerindeki baş ise: EMPERYALİZM...
ad kavmine ibret olsun diye mucize olarak gönderilen devenin yavrusudur. allah salih as ma vayh ederek o deveye dokunmamamlarını emr etti. insanlar allahın emrine itaat etmeyince helak oldular. ve o yavruda çıktıkları kayaya tekrar girdi. kıyamatte yakın zamanda geri çıkacak.
388@0 yani d@bbe filmiyle aklıma takılan bu konuyu araştırmak istediğimde kuran'a baktım ve 27. (neml) suresinin 82. ayetinde dabbe denen varlığın gerçekten varolduğunu ve kıyamet yaklaştığında bize görüneceğine kanaat getirdim.Buna inanmamak diye bişey olamaz tamam kuran'ın kurallarını yerine getirmeyebiliriz ama kuranda adı geçen bişeye inanmamak allah'ı inkar etmektir bence ben inanıyorum
Dabbetul Arz a inanmamak Kufru gerektirir. Buna inanmayanda dinden cikmistir, cunku Nefsinin Esiri adli yorumcunun da bahsettigi gibi Kuran-i Kerim de acikca adi gecmektedir. Buna inanmayan Kuran'nin apacik ayetini inkar etmistir. Bu aciklamadan sonra isterseniz inanin isterseniz inanmayin keyfiniz bilir. Dabbe varmi yokmu diye degil, Dabbe ne tur bir varliktir onu tartisin.
D@BBE insanların maskesinin düşürüpbize toplumumuza gerçeği gösteren varlık D@BBE ayrıca eski hint dilinde örümcek ağı anlamındada yer alır D@BBE kur-an-ı kerim de de znnedersem 82. ayette yer alır.O birgün mutlaka gelicek geldiği zaman üç harflileri kullanarak internet aracılığı ile bizi rüyayı ve gerçeği ayırt edemeyeceğimiz bir hale sokup bizi kendimizi öldürmemizi sağlayacak D@BBETUL ARZ dır...! ! ! ...? ? ? ...
Çevreden ve buyuklerden duyduguma gore bu kıyamet gunu ınsanlara basına gelcek bı felaket ama tabı ben buna ınanmıyorum cunku cok sacma gelıyor bana yanı kısaca bu sozcugun hıcbır anlamı yok bom bos bır sozcuk tabı eskıden bırı bırıne kızıp kufur etmek amacıyla boyle bır sozcuk kullandıysa bılemem yaa boısverın yyaaa nasılsa bıgun ogrenırız eger kıyanetle ılgılı bısıyse zaten o gun goruruz sallayon gıtsın :D
dabbe tül arz bana bundan bi kaç ay önce saf saf sinema salonuna aynı adı taşıyan filme yatırdığım parayı hatırlatıyorda soldan soldan bana bişeyler oluyor hayatımda izlediğin en basit ve izleyiciyi en gerizekalı modunda yansıtan bize sinek muamelesi yapıldığını hissettiğim film
Debb ve debîb; hafif yürüme ve debelenme demektir. Hayvanlar ve çoğunlukla haşereler için kullanılır. İçkinin bedene yayılması ve bir çürüklüğün etrafına sirayeti gibi hareketi gözle görülmeyen şeyler için de kullanılır. Dâbbe de debelenen, hareket eden demektir. Şu halde tren, otomobil, bisiklet vb. şeylere lügate göre dâbbe denebilirse de ıstılahta daha çok hayvanlar için kullanılır.
'Allah bütün canlıları (her dâbbeyi) sudan yaratmıştır. Kimi karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayakla, kimi de dört ayakla yürür. Allah dilediğini yaratır. Allah şüphesiz her şeye kaadirdir.' (en-Nûr, 24/45) âyetinden anlaşılacağı üzere her hayvana dâbbe denir.
'Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların (her dâbbenin) rızkı ancak Allah'a aittir.' (Hûd, 11/6) âyetinden de anlaşılan budur.
'Dâbbetü'l-Arz' da; kıyametin kopmasına yakın, ortaya çıkacağı bildirilen ve kıyametin büyük alâmetlerinden olan bir yaratıktır. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de:
'Söylenmiş olan (tehdit edildikleri şey) başlarına geldiği zaman onlara yerden bir dâbbe çıkarırız da, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyler.' (en-Neml, 27/82) buyrulmaktadır.
Bu âyetten anlaşılan, dâbbenin bir hayvan-ı nâtık yâni konuşan bir canlı olduğudur (M.H. Yazır, 'Hak Dini Kur'ân Dili', V, 3701 vd.) .
Râğıbü'l-İsfahânî, yukardaki âyete dayanarak şöyle demektedir:
'Dâbbe, tanıdığımız hayvanlara benzemeyen bir hayvandır. Ortaya çıkması kıyamete yakın bir dönemde olacaktır. Bir de denildi ki: Bununla, cahiliyyede hayvan mertebesinde olan kötü insanlar kasdedilmiştir (Râğıb, 'Müfredât', debb maddesi.)
Müfessirler yukardaki âyette (27/82) dayanarak 'Dâbbetü'l-Arz'ın kıyamete yakın bir zamanda ortaya çıkacağını söylerler. İbn Ömer'e göre, 'dâbbe'nin çıkması hadisesi, dünyada iyiliğe emreden ve kötülükten sakındıran hiçbir fert kalmadığı zaman vuku bulacaktır. İbn Merdûye'nin Ebu Saîd el-Hudrî'den rivayet ettiği bir hadîse göre, aynı şeyi bizzat Hz. Peygamber (s.a.s.) 'in kendisinden Ebu Saîd de duymuştur. Bu da, insanın başkalarını iyilik yapmaya teşvik ve kötülükten sakındırma (emr bi'lma'rûf, mehy, ani'l-münker) vazifesini terkettiği zaman Allah'ın, kıyametin hemen öncesinde son ihtar vazifesini görmek üzere bir 'dâbbe' meydana çıkaracağını gösterir. Mâmafih onun tek bir hayvan mı, yoksa bütün yeryüzünü istilâ edecek bir hayvan türü mü olduğu açık değildir (Mevdûdî, 'Tefhîm', IV, 128)
Akaid kitaplarına, kıyametin alâmetlerinden biri olarak geçmiş olan 'Dâbbetü'l-Arz' (bk. Pezdevî 'Ehl-i Sünnet Akaidi', 352; Nesefî, 'Akaid ', şerh ve haşiyesi Kesteli. 194) hakkında Peygamber (s.a.s.) 'den şöyle rivayet edilir.
'İlk çıkacak kıyamet alameti, güneşin battığı yerden doğması ve kuşluk vakti insanların üzerine 'dâbbe'nin çıkmasıdır. Bu alametlerden hangisi önce belirirse, ötekisi onu kısa zamanda takibedecektir' (Müslim, Fiten, 118; İbn Hanbel, 'Müsned', II, 201)
'Üç şey vardır ki bunlar çıktığı zaman, daha önceden iman etmeyen hiçbir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez: 1-Güneşin batıdan doğması, 2-Deccâl ve 3-Dâbbetü'l-Arz (Müslim, İman, 249; Tirmizî, Tefsîr, sûre 6)
'Dâbbe, yanında Hz. Musa (a.s.) 'nın asâsı ve Hz. Süleyman (a.s.) 'ın mührü olduğu halde çıkacaktır. Mü'minin yüzünü asa ile parlatacak, kâfirin burnunu da mühürle mühürleyecek. İşte o dönemde yaşayan insanlar biraraya gelecekler ve mü'minler, kâfir belli olacaktır' (Ahmed b. Hanbel, II, 491; Tirmizî, Tefsîr, süre: 27)
Bu konudaki rivayetler pek çoktur, ancak hiçbiri mütevâtir olmadığından, kıyamet gibi tamamen gaybî olan bir meselede delil olamazlar. Bunun için, 'Dâbbetü'l-Arz'la ilgili teferruâtı bir yana bırakıp, Cenâb-ı Allah'ın bizi bununla ilgili olarak Kur'ân-ı Kerim'de bildirdikleriyle yetinmemiz, işin iç yüzünü ve mahiyetini O'na havale edip dabbetü'l-arz'ın kıyamete yakın zuhur edeceğine iman etmek en doğru yoldur. Bununla birlikte: 'Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. O'ndan başkası onları bilemez... ' (el-En'âm, 6/59
Dünya sinema tarihine bakınca ülkemizin bu sahada emekleme aşamasında olduğunu görürüz. Fakat son yıllarda Türk sinemasında müthiş bir hareketlilik yaşanıyor. Ay geçmiyor ki yeni ve kaliteli bir yapım seyirciye sunulmasın. Bu, millet olarak bizi gururlandırıyor. Sinemamız emekleme döneminden, tutunarak yürüme aşamasına geldi. Böyle giderse yakın bir zamanda desteksiz olarak da yürüyebilecek. Bunun en büyük sebeplerinden birisi şüphesiz ki Türk seyircisinin yapılan filmlere olan ilgisidir. Büyük paralar harcanarak yapılan filmler, aynı zamanda büyük paralar kazandırıyor. Artık Türk sinema seyircisi kaliteli yapımların hakkını veriyor. Bilet fiyatları ülkenin mevcut ekonomik durumuna göre yüksek olsa da halkımız bir fırsatını bulup gösterimdeki filmleri izliyor. Malumdur ki marifet iltifata tabidir. Talep olmadan arz bir mana ifade etmez. Sinemada arz talep dengesi hızla düzeliyor. Bunu yapılan filmler de gösteriyor. Bildiğim kadarıyla Türk sinemasının en büyük eksiklerinden birisi gerilim ve korku filmleri alanında kayda değer yapım olmamasıydı. Bu alanda Amerika kökenli filmleri büyük ilgiyle izlerdik. Fakat artık bizimkiler de korku ve gerilim filmleri yapmaya başladı. Bunun son örneğini genç yönetmenlerimizden Hasan Karacadağ “Dabbe” isimli yapımla verdi. Dabbe, Arapçada hayvan ve canlı anlamlarına gelen, 'Debbe' kökünden türemiş bir isimdir. 'Debbe' hafif yürüme, debelenme demektir. Hayvanlar ve haşereler için kullanılır. Kuran'da “Dabbe” kelimesinin geçtiği pek çok ayet vardır, ancak ahir zamanda gerçekleşen bu özel olayı anlatan tek ayet Neml Suresi'nin 82. ayetidir: “O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir “Dabbe” çıkarırız; o da, insanların Bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.” Dabbeyle ilgili kesin hükümler yoktur. Bazıları çağımızın iletişim araçlarından olan televizyonu “dabbe” olarak görür. Bazı rivayetlerde ise “dabbe” ve onun özellikleri şöyle sıralanır: “Dabbe yaşıyor, hiç kimse tarafından tanınmıyor, insan türünden değildir ve korkunç bir şekli vardır. Saçı ve kılı var. Bütün renklerden oluşmuş olup dört ayağı var. Bulutlara ulaşan uzunca bir boynu var. Doğuda olan batıda olan gibi onu görür, ahir zamanda hacılar Mina'ya çıktığı akşam Sefa dağından ve bir rivayete göre de Teşrik günleri Ciyad dağından çıkacaktır. Ona ulaşmak isteyen ulaşamaz, kaçan ondan kurtulamaz, insanlara iman ve küfürden bahseder. Müminin iki kaşının ortasına alamet bırakır ve “mümindir” yazar. Kâfirin iki kaşının ortasına alamet bırakır ve “kâfirdir” yazar.” Bunun yanında Dabbet-ül arzla ilgili olarak Resulullah'ın (s.a.v) şöyle buyurduğu kaydedilmiştir: “Kıyametin alâmetleri Deccal, Dabbet-ül arz, Ye'cuc ve Me'cuc, duman ve güneşin batıdan doğmasıdır.” Son olarak şunu söyleyebiliriz ki İslâm tarihinde “dabbe” hakkında çok tartışmalar yaşanmış ve hiçbir zaman kesin bir hükme varılamamıştır. Son zamanlarda gösterime giren ve büyük ilgi toplayan “Dabbe” filmi bu konunun bir kez daha gündeme gelmesine sebep olmuştur. Filmin senaristi ve yönetmeni Hasan Karacadağ bu hususta şöyle diyor: “Arapçaya Sanskrit dilinden geçen Dabbe’nin Sanskrit dilinde örümcek ağı gibi yayılan şey olduğunu hatırlayın. İnternetin world wide web(www) olduğunu düşünün. Yeri ve göğü aynı anda doldurabilen Dabbe’nin ve internetin çalışma mekanizması arasındaki ilişkiyi kurun.” Son zamanların en güzel korku ve gerilim filmi olan “Dabbe” bu kavramla internet ağının kastedilmiş olabileceği görüşünden hareket ediyor ve film bu şekilde kurgulanıyor. Japonya'da “Yılın Sanatçısı Ödülü'” alan genç yönetmen Hasan Karacadağ, senaryosunu da yazdığı 'Dabbe' adlı korku filmiyle, kıyametin son alametinin internetten yayılacağını ileri sürüyor. Aslında dabbeyle televizyon kastedildiğini ileri sürenler ne kadar haklı ve tutarlıysa bu kelimeyle çağımızın en büyük buluşu olan internetin kastedildiğini düşünenler de o kadar haklıdır. Kelimeyi nereye çekersen oraya geliyor. Bu açıdan bakınca elastiki bir yapıya sahip olduğu görülüyor. “Dabbe” filminin konusu şöyle özetlenebilir: “2005 yılının sonlarına doğru süper güç Amerika’yı bir intihar salgını sarar... Ülkenin her tarafında birbirinden bağımsız insanlar çok farklı ve tüyler ürpertecek yöntemlerle kendini öldürmektedir. Çok kısa bir süre sonra bu intihar olaylarının benzeri Türkiye’de de yaşanmaya başlar. Türkiye’deki ilk tuhaf intihar olayı İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanır. Tarık isimli kendi halinde bir genç internete girdiği uzun gecelerin ardından birden dünyayla ilişkisini keser ve kısa bir süre sonra korkunç bir yöntemle kendini öldürür. Selçuk Emniyet Amirliği, Tarık’ın intiharını özel incelemeye alır ve bu hususta en yakın arkadaşları olan Hande, Cem ve Sema’yı sorgular... Bu arada Tarık’ın bu üç arkadaşına internet aracılığıyla tuhaf görüntüler eşliğinde mailler gelmeye başlar. Mailleri gönderen kişi ise kısa bir süre önce intihar edip ölen Tarık’tır. Bir ölüden mail gelmesinin mantıksız olduğunu düşünen Tarık’ın arkadaşları, zaman içerisinde çevrelerinde ortaya çıkan garip varlıklar görmeye başlarlar. Bu varlıklar kim tarafından ve nereden kontrol edildiklerini hissettirmeden göründükleri insanlara korkunç anlar yaşatmaktadırlar. Kişilerin bilinçlerini ele geçirerek gerçek ve rüya arasındaki ayırımı yapmalarını engellemekte ve kısa süre içerisinde kendilerini öldürmelerine yol açmaktadır. Tarık’ın arkadaşlarından Hande yaptığı araştırmaları komiser Süleyman’la paylaşır. Ona göre dünyadaki bütün ölümleri Dabbet-ül-arz isimli bir varlık gerçekleştirmektedir. Dabbe bunun için iki şeyi kullanmaktadır: Dünyaya bir örümcek ağı gibi yayılan internet ve de aynı mekânda fakat farklı boyutta yaşayan cinler... Dabbe perdeyi aralamış ve gerçekler ters-yüz olmaya başlamıştır. Kıyametin son alâmeti artık her yerdedir. Hareket noktası olarak da Türkiye’yi seçmiştir....” Çekimleri İzmir Selçuk'ta gerçekleştirilen filmin ön hazırlıkları üç ay sürmüş. Çekimler ise 21 günde Selçuk ve civar bölgede tamamlanmış. Filmde Ümit Acar, Serdar Özer, Ebru Aykaç, Serhat Yiğit gibi deneyimli sinema ve tiyatro sanatçıları rol alıyor. Bu da gösteriyor ki filmde seyirci toplayacak olan unsur sanatçıların adları değil, filmin kalitesi ve alanında iddialı bir yapım oluşudur. İzleyiciler bambaşka bir Türk yapımı korku ve gerilim filmiyle karşılaşıyorlar. Filmin müzikleri de konuyla uyumlu ve de çok enteresan ritimlerle bezenmiş. Dabbe filmi ilhamını Kur’an’dan almakla birlikte dinî mesajlar veren bir yapım değil. Bu filmi seyredenler ve özellikle yalnız yaşayanlar, gece korkularına hazır olmalıdır. Türk sinemasına gerçek manada ilk korku ve gerilim filmini kazandıran ve çok da başarılı olan yönetmen Hasan Karacadağ’ı kutluyorum. E-mektup: [email protected]
dabbedül arz bildiğim kadarıyla kıyamet günü ortaya çıkacak. cinleri kullanarak bir şeyler yapacak. cinler ona hizmet edecek.insanlar cinleri görebilecek.dabbe insanları esir alacak.daha fazla bilgiyi bende öğrenip size ulaştırırım.
salih as mın devesinin yavrusudur. yüce allah o deveye dokunmamalarını emr etti insanlara ama onlar o deveyi kesince. çıktıkları kaya yarıldı ve o yavruda kayanın içine girdi. ve kıyamatte yakın zamanda geri gelecek. rivayete göre. çok hızlı kaşacak ve kötü olan hiç kimse ondan kaçamayacaktır.
Dabbe tül arz; her dinin insanları korkutmak için uydurmakla yükümlü olduğu var olmadığı kesin ama iman mahkumlarının ' ya varsa ' korkularına boğulmalarına neden olan ve hayata daha bir tevekkülle ve de boyun eğmeyle katlanmalarına neden olan hayali bir yaratık....
filmi olmasaydı daha fazla korkardım...maaşallah sinemada güldük...
ben biliyorum ki d@bbe dünyaya gelicek ve iyi olanların anlına mühür kötü olanlarında burnunu kıracaktır.kuranı kerimde bu yazıyor
bana bir kıyamet alameti gibi geliyor.eger bu gercekten bir ayetse cok şeyi anlatmak istiyor. kimilerine belki inandırıcı gelmeyebilir ama bu bir gercek ve gercekler asla inkar edilemez........
dabbe tül arz hayatımızın gerçeği her yerde ama farkında değiliz bir gün farkına vardığımızda herşey kendini bulucak
bence dabbe bir yaratık değil o sadece bizim başımıza gelecek bir olayın anlamı benden bu kadar sadece bu geldi aklıma falla :)))
bir kısım din adamlarınca dünya üzerinde şu anda dabbe denen yaratık var ve stephan hawking... ilginç bi yorum ama... kim bilir ki....? ?
Kıyametin büyük alametlerinden biri,ayet ve hadislerle sabittir.
gelince bakarız
biz türklere bişi olmaz
kıyametin küçük alemetlerin gerçekleşip-şu an hepsi gerçekleşmiş durumda-sıra büyük alametlere geldiğinde Peygamber Efendimizin'şu 10 alamet gerçekleşmedikçe kıyamet kopmaz' dediği o 10 alametlerden biridir.yerden çıkacak ve insanların alnına 'kafir' veya 'mümin' damgası vuracak hayvan
d@bbe nin anlamını bilmiyorum ama bence eger gunahımız cok ve mutlu yasıyorsak bunu tam tersi yapmakla görevli bir cin.dabbe haktır,deccal haktır,ÖLÜM HAKTIR.La İlahe İllallah
yeryüzünde iman diye bir şey kalmadığı zaman kuranda geçen kötülüklerin başımıza geldiği vakit yerden çıkan bir çeşit hayvandır.bu varlık insanların ayetlere kesin olarak inanmadıklarını söyler.
Sembolik olduğu yanı daha kuvvetli basan kıyamet alameti.
korku
Araba olamaz mi?
Dabbe Tül Arz, bir süredir harekete geçmiş olan mistik bir yaratıktır ve dünyanın sonunu getirmek için var gücüyle mücadele etmektedir. O, yerden çıkıp üç ayak üstünde yükselen, üç kolu ve başı başı olan, insanlık düşmanı bir canavardır... Onu siz de görebilirsiniz; karşınızda duruyor. Göremediyseniz hâlâ, göstereyim o zaman.. Üzerinde yükselmekte olduğu üç ayak, şunlardan oluşmaktadır: BUSH-BLAİR-USAME BİN LADEN... Bu ayaklar üzerindeki üç kol ise: TÜSİAD-TAYYİP-FETTULLAH... Tüm bunların üzerindeki baş ise: EMPERYALİZM...
ad kavmine ibret olsun diye mucize olarak gönderilen devenin yavrusudur. allah salih as ma vayh ederek o deveye dokunmamamlarını emr etti. insanlar allahın emrine itaat etmeyince helak oldular. ve o yavruda çıktıkları kayaya tekrar girdi. kıyamatte yakın zamanda geri çıkacak.
388@0 yani d@bbe filmiyle aklıma takılan bu konuyu araştırmak istediğimde kuran'a baktım ve 27. (neml) suresinin 82. ayetinde dabbe denen varlığın gerçekten varolduğunu ve kıyamet yaklaştığında bize görüneceğine kanaat getirdim.Buna inanmamak diye bişey olamaz tamam kuran'ın kurallarını yerine getirmeyebiliriz ama kuranda adı geçen bişeye inanmamak allah'ı inkar etmektir bence ben inanıyorum
Dabbetul Arz a inanmamak Kufru gerektirir. Buna inanmayanda dinden cikmistir, cunku Nefsinin Esiri adli yorumcunun da bahsettigi gibi Kuran-i Kerim de acikca adi gecmektedir. Buna inanmayan Kuran'nin apacik ayetini inkar etmistir. Bu aciklamadan sonra isterseniz inanin isterseniz inanmayin keyfiniz bilir.
Dabbe varmi yokmu diye degil, Dabbe ne tur bir varliktir onu tartisin.
D@BBE insanların maskesinin düşürüpbize toplumumuza gerçeği gösteren varlık D@BBE ayrıca eski hint dilinde örümcek ağı anlamındada yer alır D@BBE kur-an-ı kerim de de znnedersem 82. ayette yer alır.O birgün mutlaka gelicek geldiği zaman üç harflileri kullanarak internet aracılığı ile bizi rüyayı ve gerçeği ayırt edemeyeceğimiz bir hale sokup bizi kendimizi öldürmemizi sağlayacak D@BBETUL ARZ dır...! ! ! ...? ? ? ...
kıyamet gününde çıkcak şeytan
Çevreden ve buyuklerden duyduguma gore bu kıyamet gunu ınsanlara basına gelcek bı felaket ama tabı ben buna ınanmıyorum cunku cok sacma gelıyor bana yanı kısaca bu sozcugun hıcbır anlamı yok bom bos bır sozcuk tabı eskıden bırı bırıne kızıp kufur etmek amacıyla boyle bır sozcuk kullandıysa bılemem yaa boısverın yyaaa nasılsa bıgun ogrenırız eger kıyanetle ılgılı bısıyse zaten o gun goruruz sallayon gıtsın :D
dabbe tül arz bana bundan bi kaç ay önce saf saf sinema salonuna aynı adı taşıyan filme yatırdığım parayı hatırlatıyorda
soldan soldan bana bişeyler oluyor
hayatımda izlediğin en basit ve izleyiciyi en gerizekalı modunda yansıtan bize sinek muamelesi yapıldığını hissettiğim film
Debb ve debîb; hafif yürüme ve debelenme demektir. Hayvanlar ve çoğunlukla haşereler için kullanılır. İçkinin bedene yayılması ve bir çürüklüğün etrafına sirayeti gibi hareketi gözle görülmeyen şeyler için de kullanılır. Dâbbe de debelenen, hareket eden demektir. Şu halde tren, otomobil, bisiklet vb. şeylere lügate göre dâbbe denebilirse de ıstılahta daha çok hayvanlar için kullanılır.
'Allah bütün canlıları (her dâbbeyi) sudan yaratmıştır. Kimi karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayakla, kimi de dört ayakla yürür. Allah dilediğini yaratır. Allah şüphesiz her şeye kaadirdir.' (en-Nûr, 24/45) âyetinden anlaşılacağı üzere her hayvana dâbbe denir.
'Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların (her dâbbenin) rızkı ancak Allah'a aittir.' (Hûd, 11/6) âyetinden de anlaşılan budur.
'Dâbbetü'l-Arz' da; kıyametin kopmasına yakın, ortaya çıkacağı bildirilen ve kıyametin büyük alâmetlerinden olan bir yaratıktır. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de:
'Söylenmiş olan (tehdit edildikleri şey) başlarına geldiği zaman onlara yerden bir dâbbe çıkarırız da, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyler.' (en-Neml, 27/82) buyrulmaktadır.
Bu âyetten anlaşılan, dâbbenin bir hayvan-ı nâtık yâni konuşan bir canlı olduğudur (M.H. Yazır, 'Hak Dini Kur'ân Dili', V, 3701 vd.) .
Râğıbü'l-İsfahânî, yukardaki âyete dayanarak şöyle demektedir:
'Dâbbe, tanıdığımız hayvanlara benzemeyen bir hayvandır. Ortaya çıkması kıyamete yakın bir dönemde olacaktır. Bir de denildi ki: Bununla, cahiliyyede hayvan mertebesinde olan kötü insanlar kasdedilmiştir (Râğıb, 'Müfredât', debb maddesi.)
Müfessirler yukardaki âyette (27/82) dayanarak 'Dâbbetü'l-Arz'ın kıyamete yakın bir zamanda ortaya çıkacağını söylerler. İbn Ömer'e göre, 'dâbbe'nin çıkması hadisesi, dünyada iyiliğe emreden ve kötülükten sakındıran hiçbir fert kalmadığı zaman vuku bulacaktır. İbn Merdûye'nin Ebu Saîd el-Hudrî'den rivayet ettiği bir hadîse göre, aynı şeyi bizzat Hz. Peygamber (s.a.s.) 'in kendisinden Ebu Saîd de duymuştur. Bu da, insanın başkalarını iyilik yapmaya teşvik ve kötülükten sakındırma (emr bi'lma'rûf, mehy, ani'l-münker) vazifesini terkettiği zaman Allah'ın, kıyametin hemen öncesinde son ihtar vazifesini görmek üzere bir 'dâbbe' meydana çıkaracağını gösterir. Mâmafih onun tek bir hayvan mı, yoksa bütün yeryüzünü istilâ edecek bir hayvan türü mü olduğu açık değildir (Mevdûdî, 'Tefhîm', IV, 128)
Akaid kitaplarına, kıyametin alâmetlerinden biri olarak geçmiş olan 'Dâbbetü'l-Arz' (bk. Pezdevî 'Ehl-i Sünnet Akaidi', 352; Nesefî, 'Akaid ', şerh ve haşiyesi Kesteli. 194) hakkında Peygamber (s.a.s.) 'den şöyle rivayet edilir.
'İlk çıkacak kıyamet alameti, güneşin battığı yerden doğması ve kuşluk vakti insanların üzerine 'dâbbe'nin çıkmasıdır. Bu alametlerden hangisi önce belirirse, ötekisi onu kısa zamanda takibedecektir' (Müslim, Fiten, 118; İbn Hanbel, 'Müsned', II, 201)
'Üç şey vardır ki bunlar çıktığı zaman, daha önceden iman etmeyen hiçbir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez: 1-Güneşin batıdan doğması, 2-Deccâl ve 3-Dâbbetü'l-Arz (Müslim, İman, 249; Tirmizî, Tefsîr, sûre 6)
'Dâbbe, yanında Hz. Musa (a.s.) 'nın asâsı ve Hz. Süleyman (a.s.) 'ın mührü olduğu halde çıkacaktır. Mü'minin yüzünü asa ile parlatacak, kâfirin burnunu da mühürle mühürleyecek. İşte o dönemde yaşayan insanlar biraraya gelecekler ve mü'minler, kâfir belli olacaktır' (Ahmed b. Hanbel, II, 491; Tirmizî, Tefsîr, süre: 27)
Bu konudaki rivayetler pek çoktur, ancak hiçbiri mütevâtir olmadığından, kıyamet gibi tamamen gaybî olan bir meselede delil olamazlar. Bunun için, 'Dâbbetü'l-Arz'la ilgili teferruâtı bir yana bırakıp, Cenâb-ı Allah'ın bizi bununla ilgili olarak Kur'ân-ı Kerim'de bildirdikleriyle yetinmemiz, işin iç yüzünü ve mahiyetini O'na havale edip dabbetü'l-arz'ın kıyamete yakın zuhur edeceğine iman etmek en doğru yoldur. Bununla birlikte: 'Gaybın anahtarları O'nun yanındadır. O'ndan başkası onları bilemez... ' (el-En'âm, 6/59
“DABBE” FİLMİ VE DABBET-ÜL ARZ GERÇEĞİ
M.NİHAT MALKOÇ
Dünya sinema tarihine bakınca ülkemizin bu sahada emekleme aşamasında olduğunu görürüz. Fakat son yıllarda Türk sinemasında müthiş bir hareketlilik yaşanıyor. Ay geçmiyor ki yeni ve kaliteli bir yapım seyirciye sunulmasın. Bu, millet olarak bizi gururlandırıyor. Sinemamız emekleme döneminden, tutunarak yürüme aşamasına geldi. Böyle giderse yakın bir zamanda desteksiz olarak da yürüyebilecek. Bunun en büyük sebeplerinden birisi şüphesiz ki Türk seyircisinin yapılan filmlere olan ilgisidir. Büyük paralar harcanarak yapılan filmler, aynı zamanda büyük paralar kazandırıyor.
Artık Türk sinema seyircisi kaliteli yapımların hakkını veriyor. Bilet fiyatları ülkenin mevcut ekonomik durumuna göre yüksek olsa da halkımız bir fırsatını bulup gösterimdeki filmleri izliyor. Malumdur ki marifet iltifata tabidir. Talep olmadan arz bir mana ifade etmez. Sinemada arz talep dengesi hızla düzeliyor. Bunu yapılan filmler de gösteriyor.
Bildiğim kadarıyla Türk sinemasının en büyük eksiklerinden birisi gerilim ve korku filmleri alanında kayda değer yapım olmamasıydı. Bu alanda Amerika kökenli filmleri büyük ilgiyle izlerdik. Fakat artık bizimkiler de korku ve gerilim filmleri yapmaya başladı. Bunun son örneğini genç yönetmenlerimizden Hasan Karacadağ “Dabbe” isimli yapımla verdi.
Dabbe, Arapçada hayvan ve canlı anlamlarına gelen, 'Debbe' kökünden türemiş bir isimdir. 'Debbe' hafif yürüme, debelenme demektir. Hayvanlar ve haşereler için kullanılır. Kuran'da “Dabbe” kelimesinin geçtiği pek çok ayet vardır, ancak ahir zamanda gerçekleşen bu özel olayı anlatan tek ayet Neml Suresi'nin 82. ayetidir: “O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir “Dabbe” çıkarırız; o da, insanların Bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.”
Dabbeyle ilgili kesin hükümler yoktur. Bazıları çağımızın iletişim araçlarından olan televizyonu “dabbe” olarak görür. Bazı rivayetlerde ise “dabbe” ve onun özellikleri şöyle sıralanır: “Dabbe yaşıyor, hiç kimse tarafından tanınmıyor, insan türünden değildir ve korkunç bir şekli vardır. Saçı ve kılı var. Bütün renklerden oluşmuş olup dört ayağı var. Bulutlara ulaşan uzunca bir boynu var. Doğuda olan batıda olan gibi onu görür, ahir zamanda hacılar Mina'ya çıktığı akşam Sefa dağından ve bir rivayete göre de Teşrik günleri Ciyad dağından çıkacaktır. Ona ulaşmak isteyen ulaşamaz, kaçan ondan kurtulamaz, insanlara iman ve küfürden bahseder. Müminin iki kaşının ortasına alamet bırakır ve “mümindir” yazar. Kâfirin iki kaşının ortasına alamet bırakır ve “kâfirdir” yazar.”
Bunun yanında Dabbet-ül arzla ilgili olarak Resulullah'ın (s.a.v) şöyle buyurduğu kaydedilmiştir: “Kıyametin alâmetleri Deccal, Dabbet-ül arz, Ye'cuc ve Me'cuc, duman ve güneşin batıdan doğmasıdır.” Son olarak şunu söyleyebiliriz ki İslâm tarihinde “dabbe” hakkında çok tartışmalar yaşanmış ve hiçbir zaman kesin bir hükme varılamamıştır.
Son zamanlarda gösterime giren ve büyük ilgi toplayan “Dabbe” filmi bu konunun bir kez daha gündeme gelmesine sebep olmuştur. Filmin senaristi ve yönetmeni Hasan Karacadağ bu hususta şöyle diyor: “Arapçaya Sanskrit dilinden geçen Dabbe’nin Sanskrit dilinde örümcek ağı gibi yayılan şey olduğunu hatırlayın. İnternetin world wide web(www) olduğunu düşünün. Yeri ve göğü aynı anda doldurabilen Dabbe’nin ve internetin çalışma mekanizması arasındaki ilişkiyi kurun.”
Son zamanların en güzel korku ve gerilim filmi olan “Dabbe” bu kavramla internet ağının kastedilmiş olabileceği görüşünden hareket ediyor ve film bu şekilde kurgulanıyor. Japonya'da “Yılın Sanatçısı Ödülü'” alan genç yönetmen Hasan Karacadağ, senaryosunu da yazdığı 'Dabbe' adlı korku filmiyle, kıyametin son alametinin internetten yayılacağını ileri sürüyor. Aslında dabbeyle televizyon kastedildiğini ileri sürenler ne kadar haklı ve tutarlıysa bu kelimeyle çağımızın en büyük buluşu olan internetin kastedildiğini düşünenler de o kadar haklıdır. Kelimeyi nereye çekersen oraya geliyor. Bu açıdan bakınca elastiki bir yapıya sahip olduğu görülüyor. “Dabbe” filminin konusu şöyle özetlenebilir:
“2005 yılının sonlarına doğru süper güç Amerika’yı bir intihar salgını sarar... Ülkenin her tarafında birbirinden bağımsız insanlar çok farklı ve tüyler ürpertecek yöntemlerle kendini öldürmektedir. Çok kısa bir süre sonra bu intihar olaylarının benzeri Türkiye’de de yaşanmaya başlar. Türkiye’deki ilk tuhaf intihar olayı İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanır. Tarık isimli kendi halinde bir genç internete girdiği uzun gecelerin ardından birden dünyayla ilişkisini keser ve kısa bir süre sonra korkunç bir yöntemle kendini öldürür. Selçuk Emniyet Amirliği, Tarık’ın intiharını özel incelemeye alır ve bu hususta en yakın arkadaşları olan Hande, Cem ve Sema’yı sorgular...
Bu arada Tarık’ın bu üç arkadaşına internet aracılığıyla tuhaf görüntüler eşliğinde mailler gelmeye başlar. Mailleri gönderen kişi ise kısa bir süre önce intihar edip ölen Tarık’tır. Bir ölüden mail gelmesinin mantıksız olduğunu düşünen Tarık’ın arkadaşları, zaman içerisinde çevrelerinde ortaya çıkan garip varlıklar görmeye başlarlar. Bu varlıklar kim tarafından ve nereden kontrol edildiklerini hissettirmeden göründükleri insanlara korkunç anlar yaşatmaktadırlar. Kişilerin bilinçlerini ele geçirerek gerçek ve rüya arasındaki ayırımı yapmalarını engellemekte ve kısa süre içerisinde kendilerini öldürmelerine yol açmaktadır.
Tarık’ın arkadaşlarından Hande yaptığı araştırmaları komiser Süleyman’la paylaşır. Ona göre dünyadaki bütün ölümleri Dabbet-ül-arz isimli bir varlık gerçekleştirmektedir. Dabbe bunun için iki şeyi kullanmaktadır: Dünyaya bir örümcek ağı gibi yayılan internet ve de aynı mekânda fakat farklı boyutta yaşayan cinler... Dabbe perdeyi aralamış ve gerçekler ters-yüz olmaya başlamıştır. Kıyametin son alâmeti artık her yerdedir. Hareket noktası olarak da Türkiye’yi seçmiştir....”
Çekimleri İzmir Selçuk'ta gerçekleştirilen filmin ön hazırlıkları üç ay sürmüş. Çekimler ise 21 günde Selçuk ve civar bölgede tamamlanmış. Filmde Ümit Acar, Serdar Özer, Ebru Aykaç, Serhat Yiğit gibi deneyimli sinema ve tiyatro sanatçıları rol alıyor. Bu da gösteriyor ki filmde seyirci toplayacak olan unsur sanatçıların adları değil, filmin kalitesi ve alanında iddialı bir yapım oluşudur. İzleyiciler bambaşka bir Türk yapımı korku ve gerilim filmiyle karşılaşıyorlar. Filmin müzikleri de konuyla uyumlu ve de çok enteresan ritimlerle bezenmiş.
Dabbe filmi ilhamını Kur’an’dan almakla birlikte dinî mesajlar veren bir yapım değil. Bu filmi seyredenler ve özellikle yalnız yaşayanlar, gece korkularına hazır olmalıdır. Türk sinemasına gerçek manada ilk korku ve gerilim filmini kazandıran ve çok da başarılı olan yönetmen Hasan Karacadağ’ı kutluyorum.
E-mektup: [email protected]
dabbedül arz bildiğim kadarıyla kıyamet günü ortaya çıkacak. cinleri kullanarak bir şeyler yapacak. cinler ona hizmet edecek.insanlar cinleri görebilecek.dabbe insanları esir alacak.daha fazla bilgiyi bende öğrenip size ulaştırırım.
İzeşşemsu kuvviret
Ve izennucumunkederet
Ve izelcibalu suyyiret
Ve izessema'u kuşitat
Feeyne tezhebune.
Feeyne tezhebune.
Feeyne tezhebune.
....................................................................
salih as mın devesinin yavrusudur. yüce allah o deveye dokunmamalarını emr etti insanlara ama onlar o deveyi kesince. çıktıkları kaya yarıldı ve o yavruda kayanın içine girdi. ve kıyamatte yakın zamanda geri gelecek. rivayete göre. çok hızlı kaşacak ve kötü olan hiç kimse ondan kaçamayacaktır.
ya bence bu kıyamet alametidir ya. bunun adı deccal değilmiydi ya
Dabbe tül arz; her dinin insanları korkutmak için uydurmakla yükümlü olduğu var olmadığı kesin ama iman mahkumlarının ' ya varsa ' korkularına boğulmalarına neden olan ve hayata daha bir tevekkülle ve de boyun eğmeyle katlanmalarına neden olan hayali bir yaratık....