Kültür Sanat Edebiyat Şiir

çile sizce ne demek, çile size neyi çağrıştırıyor?

çile terimi Mm tarafından tarihinde eklendi

  • Mm
    Mm

    esfel -i safilin

    bir bak zaman ve mekan nasıl kuşatılmışız
    belli ki en tepeden en dibe atılmışız

  • Mm
    Mm

    onlar

    onlar ki dudakları ölümsüzlük tasında
    imzaları mevera yurdu haritasında

  • Mm
    Mm

    insan

    bir bölünmezki insan onu zaman bölüyor
    insan her an dirilip her saniye ölüyor

  • Mm
    Mm

    sual cevap

    sual:ey veli insan nasıl olmalı söyle
    cevap:son anda nasıl olacaksa hep öyle

  • Mm
    Mm

    çift kanat

    biir aşk biir nefret bizim kanadımız çift
    ateş saçmalı ki nur erisin kapkara zift

  • Mm
    Mm

    dev

    öyle bir devim ki ben hakikatte pireyim
    bir delik gösterinde utancımdan gireyim

  • Sima
    Sima

    Hayatın tuzu!

  • Yasin Rahan
    Yasin Rahan

    dervislerin manevî* bir yetkinlige, ulkuye ulasabilmek amacıyla kendilerini bazı seylerden yoksun bırakarak yasamaya zorladıkları donem, buyuk sıkıntı, zahmet, eziyet

  • Abdulkadir Kahraman
    Abdulkadir Kahraman

    En büyük çile çilesizliktir.....

  • Mm
    Mm

    akıl

    akıl akıl olsaydı ismi gönül olurdu
    gönül gönül bulsaydı bozkırlar gül olurdu

  • Mm
    Mm

    insan

    insan bir mesut zalim insan bir mağruru cahil
    tekne kırık su azgın ve kayıplarda sahil

  • Mm
    Mm

    sevinç

    bir sevinç var ki kalbte arşı doldurur sesi
    o ne sonsuz sevinçtir ebediyet neşesi

  • Mm
    Mm

    yağız at

    işaret bekliyorum yağız atım eyerli
    yanarım sorarlarsa ne getirdin değerli

  • Mm
    Mm

    şarkı

    her ağızda her telde fanilik dırıltısı
    sonunda tek bir şarkı tabutun gıcırtısı

  • Nn
    Nn

    vasiyet

    son gün olamsın dostum çelngim top arabam
    alıp götürsün beni inanmış tam dört adam

  • Nn
    Nn

    işim acele

    gökte zamansızlık hangi noktada
    elindeyse yıldız yıldız hecele
    hüküm yazılıyken kara tahtada
    insan yine çare arar ecele

    gençlik gelip geçti bir günlük süstü
    nefsim doymamaktan dünyaya küstü
    eser darmadağın emek yüzüstü
    toplayın eşyamı işim acele

  • Nn
    Nn

    orada

    güneş mızrak boyu yaklaştı ufka
    camlarda renklerin veda cümbüşü
    ey gönül madenin ne kadar yufka
    yeter ağlamana bir kuş ötüşü

    ölüm dedikleri ölünceyedek
    dünya balı zehir yalancı petek
    orada bulursun biraz bekle tek
    burada yaşamak sandığın düş

  • Nn
    Nn

    inanmaz

    ticaretin tüm ziyan diye bir ses rüyada
    mezarına birlikte girecek şeyi kazan
    seni gözleyen eşya bitpazarı dünyada
    patiska kefen çürük teneşir isli kazan

    minarede ölü var diye bir acı sala
    er kişi niyetine saf saf namaz..ne ala
    böyledirde ölüme kimse inanmaz hala
    ne tabutu taşıyan ne de toprağı kazan

  • Öö
    Öö

    ölmemek

    kesilmiş bir kamış ormanlıklardan
    insan..rüzgarlara bağlı bir düdük
    indik de dünyaya karanlıklardan
    sıra sıra mezar başka ne gördük

    ölmemek ilk ve son büyük kelime
    çarpıldık ölmemek için ölüme
    ver Allahım büyük sırrı elime
    geçmez an solmaz renk kopmaz bütünlü

  • Öö
    Öö

    eski rafta

    oyuncak kırılır haydi ya insan
    nasıl parçalanır nasıl bölünür
    söylerler mezara kulak dayasan
    bir daha ölmemek için ölünür

    çekilmez akılda bu kadar sancı
    akıl bir çürük diş at kurtulursun
    ölmemenin olsa gerek ilacı
    eski rafta ara belki bulursun...

  • Öö
    Öö

    dövün

    ben ölünce etsin dostlarım bayram
    üstüste tam kırk gün kırk gece düğün
    açı doyurmaksa kabirde meram
    yemeğim fatiha günde beş öğün


    hey gidi gölgeler ülkesi dünya
    bir görünmez şeyin gölgesi dünya
    boşlukta ayrılık bölgesi dünya
    bu dünyada yeme içme ve dövün

  • Öö
    Öö

    ölünün odası

    bir od ayerde bir mum perdler indirilmiş
    yerde çıplak bir gömlek korkusundan dirilmiş
    süt beyaz duvarlarda çivilerin gölgesi
    artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi
    yatıyor yatağında didik upuzun ölü
    üstü boynuna kadar bir çarşafla örtülü
    bezin üstünde ayak parmaklarının izi
    mum alevinden sarı baygın ve donuk benzi
    son nefeste göğsü boş eli uzanmış yana
    gözleri renkli bir cam mıhlı ahşap tavana
    sarkık dudaklarının ucund abir çizgi var
    küçük bir çizgi küçük titreyen bir an kadar
    sarkık dudaklarında asılı titrek bir an
    belli ki birden bire gitmiş çırpınamadan
    bu benim kendi ölüm bu benim kendi ölüm
    ban geldiği zaman böyle olacak ölüm

  • Öö
    Öö

    çan sesi

    odamda yanan mumu üfledi bir çan sesi
    gözlerim halka halka gördü bu uçan sesi
    önümden bir hız geçti aktı ateşten izler
    açıldı kızrım kıvrım toprak altı dehlizler
    şimşekler yandı söndü şimşekler sönüp yandı
    derindeki sarnıçta durgun sular uyandı
    sağa sola sallanıp dan dan dan çaldı çanlar
    durmadan çaldı çanlar durmadan çaldı çanlar
    sular ürperdi eşya ürperdi tunç ürperdi
    çanlar kocaman çanlar korkunç korkunç ürperdi
    gördüm ki adım adım gölge gölge keşişler
    ebedi karanlığın mahzenine inmişler

  • Rr
    Rr

    ruh

    ya bin yıl ya bin asır sonra o gün gelecek
    koklarken küllerimi mezarımd air böcek
    o kadar yanacak ki bir yüksüklük toprağım
    yerden bir damar gibi kopup fışkıracağım
    ve birden bakacağım her tarafım bitişmiş
    başım toprak altında bir maden gibi pişmiş
    nefes daha ince bir ipek kumaş derim
    fosfordan dah parlak ince uzun elelrim
    dalacağım kendimin hayran hayran seyrine
    diyeceğim bu dönen şeyler eski yerine
    benim diye baktığım şeyler miydi bir zaman
    külümün rüyası mı yoks agördüğüm aman
    başımd aaçılacak fanilerin seması
    ve onların toprağa gerçek diye tenması
    bir attlı vehim gibi içimi bayıltacak
    toprağın koşacağım üzerinde yalnayak
    şehrin dolaşacağım kuş gibi etrafında
    bir beyaz hayaletin upuzun çarşafında
    gezeceğim doğduğum evin odalarını
    geceleyin koskoca şehrin lambalarını
    bir keskin üfleyişim söndürmeye yetecek
    korku şehrin çelikten sesini tüketecek
    herşey susacak o an çalınacak kapılar
    kiremitleri yaprak yaprak alan bir rüzgar
    ağzımdan haykıracvak uzun gizli çapraşık
    erişilmez fikir ki düğüm düğüm dolaşık
    sarıldıkça boşanan yumak çözülen demet
    başı görünmez hayal sonu gelmez nedamet

  • Rr
    Rr

    tabut

    tahtadan yapılmış bir uzun kutu
    baş tarafı geniş ayak ucu dar
    çakanlar bilir ki u boş kutuyu
    yarın kendileri dolduracaklar


    her yandan küçülen bir oda gibi
    duvarlar yanaşmış tavan alçalmış
    sanki bir taş bebek kutuda gibi
    hayalim içinde uzanmış kalmış

    cılız vücuduma tam görünsede
    içim bu dar yere sığılmaz diyor
    geride kalanlar hep dövünsede
    insan birer birer yine giriyor

    ölenler yeniden doğarmış gerçek
    tabut değildir bu bir tahta kudak
    bu ağır hediye kime gidecek
    çakılır çakılmaz üstüne kapak

  • Rr
    Rr

    ölüler

    ölüler bağırıyor mezarlarından
    yolcular oturun taşlarımızda
    onları dviren biziz toprağa
    biz attık onları böyle ayağa
    sakın atlamayın kenarlarından
    ölüler bağrıyor mezarlarından

    yolcular uzanın yere upuzun
    dayayın taşlara başlarınızı
    tüy yastıklar gibi rahat taşımız
    birleşsin bir lahza orda başımız
    bizdedir cevabı kuruntunuzun
    yolcular uzanın yere upuzun

    ben de bir gün böyle haykıracağım
    yolcular oturun mezar taşımda
    yolcular önümde fısıldaşacak
    yolcular aşılmaz yollar aşacak
    taşımı yerlere yatıracağım
    bende bir gün böyle haykıracağım

  • Rr
    Rr

    cansız at

    bilmem kaçı kaç geçe
    bilmem kaça kaç kala
    ya erkence ya geçce
    sıram gelir hoppala

    altımda gacır gucur
    kişner durur cansız at
    işte servili çukur
    ve ölümsüz hakikat

  • Rr
    Rr

    gözler

    bir şey kalmaz yalınız
    kalır maziden gözler
    ölür de her yanımız
    sağ kalır neden gözler

    birer yıldız olurda
    kırpışırlar havada
    kupkuru bir kafada
    apaçık giden gözler...
    ..

  • Çç
    Çç

    biter

    kakılır bir yerde kalır oyuncak
    kurgular biter
    ölüm...o geldi mi ne var korkacak
    korkular biter

    fikir açmaz artık beyinde kuyu
    burgular biter
    unuturuz hayat adlı uykuyu
    uykular biter

    biter her şey biter ses şekil ve renk
    kokular biter
    kabir sualiyle kapanır kepenk
    sorgular biter

  • Çç
    Çç

    şükür

    kıyamete kadar yıkılmaz çatı
    kabir
    ha doksanbir olmuş evlerin katı
    ha bir


    karanlık deştikçe dipsiz karanlık
    düşün
    olanca gerçeği işte bir anlık
    düşün


    tükür bu hayatın irin yüzüne
    tükür
    gam yeme çıkmak var yolun düzüne
    şükür