sevgi ölmekse tek sevdigim oldu saygımı yitidigimde sevgimde cekildi bir yerlerde saklandı adını söyyemedim unuttum kat kat kefenledim zaman dedim unutmak istemeyince zaman ilac olmuyor sadece acıtıyor bir ben yanıyorum bir olta bogazımda ne iner ne cıkar bilemezsin sade bakar kalakalırsın
aşk erisemedigindir ask kendini onda buldugunu sanmaktır ask fedakarlıktır ask özlemektir ask ask aşk öyle bir seydir ki kelimelerle ifade edemedigimiz en güzel duygudur...
Aşk...Aşk,imkansızlığı umutlara yığmaktır.sanki bir kardelen gibi çıkıvermek imkansızın arasından.Sevmek,hiç bir şey beklemeden sevmek.Ama sonunda yine de bir şeyler beklemektir,aşk. Sevmeyi özlemektir,özlemeyi sevmektir. Aşk...Aşk,mükemmel bir şeydir.Sana en dayanılmaz acıları yaşatıyor olsa dahi.Seni yaşadığına,nefes aldığına pişman etse dahi. =))))
Aşk Davetsiz gelerek gönlümü çalan, Aldatıp, kandırıp kafese alan, Sonra da sevgimi ederek talan, Sırtlayıp gidendir.Sorarsanız aşk. *** En tavizsiz duygu,En çıkmaz bir hal, Bazen çenen düşer,bazan olun lal, Bukalemun edip, değiştirir hal, Renkten renge sokan.Sorarsanız aşk. *** Tarifi mümkün mü onu dil ile? Bazen atar seni esen yel ile, Sürükler, götürür coşkun sel ile, Taştan taşa vuran. Sorarsanız aşk. *** Sıkıysan yakanı verme eline, Mümkünmü düşmeyesin elin diline, Bakmaz çektiğine, bakmaz haline, Yar yoluna seren. Sorarsanız aşk.
Aşk, sözlükte; şiddetli ve aşırı sevgi, bir kimsenin kendisini tamâmen sevdiğine vermesi, sevgilisinden başka güzel görmeyecek kadar ona düşkün olması anlamına gelir.
Ayrıca aşk kelimesinin sarmaşık mânâsına gelen “aşeka” ile de yakından ilgili olduğu belirtilir. Buna göre sarmaşık bulunduğu yeri nasıl kaplarsa, aşk da girdiği kalbi, hatta bütün vücudu öylece kaplar.
Şöyle ki, sarmaşığın kuşattığı ağacın suyunu emmesi, onu soldurup zayıflatması ve bâzen kurutması gibi aşırı sevgi de sevdiğinden başkasıyla ilişiğini kestiği, onu sarartıp soldurduğu için bu duyguya aşk denilmiştir.
Aşk; mecâzî ve hakikî olmak üzere ikiye ayrılır. İnsanlara karşı duyulan geçici olan aşka mecâzî, Allah’a karşı duyulan ve ebedî olan aşka ise hakikî aşk denir.
Mutasavvıflara göre hakikî aşka ve gerçek sevgiye karşı herkeste istidat yoktur. İşte mecâzî aşkın yeri ve önemi burada ortaya çıkıyor.
Tasavvuf da ki mecâzî aşk, güzelden güzelliğe, fertten cemiyete, mânâdan zâhire, kuldan Hakk’a, eserden müessire, başka bir ifâde ile, “çokluktan birliğe” doğru giden bir yol kabul edilir. Onun içindir ki, -şehvetsiz olmak şartıyla- geçici sevgilerin hepsi de hoş karşılanır.
İnsan, her hangi bir insanı severse, bu sevgi onu gerçek sevgiye hazırlar, onun gerçek aşka karşı istidâdını artırır. Bunun neticesinde de geçici sevgi hakikî sevgiye dönüşebilir. Bu bakımdan mutasavvıflar zâhirî ve mecâzî aşkı, hakikî aşka götüren bir yol, bir köprü veya bir geçit olarak kabul ederler.
Âşık edebiyatında ise aşkın, “evveli melâmet, sonu nedâmet”tir. Ancak dünyadan vazgeçilebileceği halde sevgiliden vazgeçilemez. “ Bana yârden geç diyorlar, nasıl geç’em ben o yârden.”, “Bana yâr gerekir, dünya gerekmez.”
Sevgili âşığın meylini anlayınca huma kuşu gibi yükseklerde uçar ve âşığı kendisinden uzak tutar.
Aşk insanı Mecnûn gibi dağlara, çöllere salar, Ferhat gibi dağları deldirir. Öyle ki aşkın ıstırabı, âşığa zevk verir. Aşk derdinin çâresini tabipler bilmez.
Bakınız konumuzla ilgili bir beytinde Kayseri’li âşık Seyrânî ne diyor.
“Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş Kıyâmete kadar sökülmez imiş”
Dinimizde, özelliklede tasavvufta sevmeye ve sevilmeye büyük bir önem verilmiştir. Bir hadis-i şerifte “Siz imân etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız...” tâlimatıyla âdeta birbirimizi, tüm insanları, canlı ve cansız her şeyi sevmemiz emredilmiştir. İşte bu yüzdendir ki “yaratılmışı severiz, yaratandan ötürü” beyti Yunus Emre’nin diliyle bir kural haline gelmiştir.
Yine “Aşk, ruhta oluşan bir duygudur. Ne din tarafından reddedilir, ne de yasalarca yasaklanabilir...”
Ayrıca “ilgi, bilgi ve sevgi”nin toplumun harcı olduğunu bildiğimiz gibi, “Sevmek zarûret, sevilmek imtiyazdır.” kuralını da asla aklımızdan çıkarmayalım diye düşünüyorum.
Güzel at, güzele oku Vurmak zordur gönlü toku Güzeli, güzelce oku Sev ki, sevilen olasın...
Bol sevgili, az nefretli günlerde buluşmak dileğiyle...
AŞK; SABIRDIR.TOHUMUNU EKERSİN VE MEYVESİNİ BEKLERSİN... AŞK; Biter derler gönüle bir kere girince... Ama ben gördüm, şahit oldum... Yaşadım, yaşıyorum... AŞK SANA İNANIYORUM!
Aşk,tutsak bir gönlün kapılarını açan bir düğüm..Sevdayı ıhlamurun taze kokusunda hissetmek...baki olana susuz çöllerden bir parça çamur bulamak yüzüne...Aşk gizli saklı olan henüz duyulmayan,bilnmeyen tatlarda gezdirmek sevdayı...
HAYATIMIZIN HERŞEYİ DEMEK..OLMAZSA OLMAZLARIN EN BAŞINDA GELENLERDENDİR BENCE...
AŞK:'sabırdır,sorumluluktur,denkliktir,mizahtır,şehvettir,mutluluktur,paylaşımdır' AŞK bazende seveni uçurumun kenarina götüren sevenei çaresiliklere boğan kördüğümdür...
aşk sevdiğinin gözlerinde kaybolmak bazende seni yokuşa götüren,içini acıtan kör bi düğümdür....
AŞK:'sabırdır,şehvettir,sorumluluktur,mizahtır,denkliktir,değerdir,mutluluktur' aşk sevdiğine seni seviyorum diyebilmektir :)
normal aşkın modası er geç geçer,para aşkı ise günden güne çoğalır.
normal aşıklar çok çabuk dağılır,paraşıklar ise hep birbirine sarılır
aşk okuyamadıgım günlügümsün 4mevsimi yaşarsın yürege bıcak saplanmıştır dursada ölüm hoş cıksada
sevgi ölmekse tek sevdigim oldu saygımı yitidigimde sevgimde cekildi bir yerlerde saklandı adını söyyemedim unuttum kat kat kefenledim zaman dedim unutmak istemeyince zaman ilac olmuyor sadece acıtıyor bir ben yanıyorum bir olta bogazımda ne iner ne cıkar bilemezsin sade bakar kalakalırsın
Ya, bende sevdiğin şeyden dolayı benden nefret ediyorsan?
Kimyasal bir sebepten ötürü beni sevdiğini söylüyorsan?
Yaşam gücümün çokluğuna şaşırıp her an benimle yarışıyorsan
Bütün bunları düşünmekten korkup erkeğim erkek diyorsan?
Beni beni beni beni bu tip düşünceler baştan bitirdi
Beni beni beni beni korktuklarım hep başa geldi
Aşk sevgiden beter düşman aslında tüm sevenler
Gönül hep yok etmek ister ölmek bir ömür boyu mu sürer?
karsındakine duyduğun güzel ama nankor garip bi duygu
aşk erisemedigindir
ask kendini onda buldugunu sanmaktır
ask fedakarlıktır
ask özlemektir
ask ask aşk öyle bir seydir ki kelimelerle ifade edemedigimiz en güzel duygudur...
aşk yaramazlıktan ibarettir (bence)
Aşk...Aşk,imkansızlığı umutlara yığmaktır.sanki bir kardelen gibi çıkıvermek imkansızın arasından.Sevmek,hiç bir şey beklemeden sevmek.Ama sonunda yine de bir şeyler beklemektir,aşk.
Sevmeyi özlemektir,özlemeyi sevmektir.
Aşk...Aşk,mükemmel bir şeydir.Sana en dayanılmaz acıları yaşatıyor olsa dahi.Seni yaşadığına,nefes aldığına pişman etse dahi. =))))
AŞK yakan,sicağında kavuran,hasretiyle yakan mutsuz bir sondur...
ask
gizemli bir dunuştur kimi zaman canın yanar kimi zaman için ısınr. ama her ne olursa olsun vazgeçilmezdir...
aşk ona duyduğun özlemdir haykırıştır yakarıştır belkide... onun olduğu herşey başlı başına aşktır zaten....
Aşk
Davetsiz gelerek gönlümü çalan,
Aldatıp, kandırıp kafese alan,
Sonra da sevgimi ederek talan,
Sırtlayıp gidendir.Sorarsanız aşk.
***
En tavizsiz duygu,En çıkmaz bir hal,
Bazen çenen düşer,bazan olun lal,
Bukalemun edip, değiştirir hal,
Renkten renge sokan.Sorarsanız aşk.
***
Tarifi mümkün mü onu dil ile?
Bazen atar seni esen yel ile,
Sürükler, götürür coşkun sel ile,
Taştan taşa vuran. Sorarsanız aşk.
***
Sıkıysan yakanı verme eline,
Mümkünmü düşmeyesin elin diline,
Bakmaz çektiğine, bakmaz haline,
Yar yoluna seren. Sorarsanız aşk.
Aşk bazen insanı göklerde uçurur bazen de yerlerde süründürür ama biz acıçekmeyi severiz
AŞK ve SEVGİ ÜZERİNE
Aşk, sözlükte; şiddetli ve aşırı sevgi, bir kimsenin kendisini tamâmen sevdiğine vermesi, sevgilisinden başka güzel görmeyecek kadar ona düşkün olması anlamına gelir.
Ayrıca aşk kelimesinin sarmaşık mânâsına gelen “aşeka” ile de yakından ilgili olduğu belirtilir. Buna göre sarmaşık bulunduğu yeri nasıl kaplarsa, aşk da girdiği kalbi, hatta bütün vücudu öylece kaplar.
Şöyle ki, sarmaşığın kuşattığı ağacın suyunu emmesi, onu soldurup zayıflatması ve bâzen kurutması gibi aşırı sevgi de sevdiğinden başkasıyla ilişiğini kestiği, onu sarartıp soldurduğu için bu duyguya aşk denilmiştir.
Aşk; mecâzî ve hakikî olmak üzere ikiye ayrılır. İnsanlara karşı duyulan geçici olan aşka mecâzî, Allah’a karşı duyulan ve ebedî olan aşka ise hakikî aşk denir.
Mutasavvıflara göre hakikî aşka ve gerçek sevgiye karşı herkeste istidat yoktur. İşte mecâzî aşkın yeri ve önemi burada ortaya çıkıyor.
Tasavvuf da ki mecâzî aşk, güzelden güzelliğe, fertten cemiyete, mânâdan zâhire, kuldan Hakk’a, eserden müessire, başka bir ifâde ile, “çokluktan birliğe” doğru giden bir yol kabul edilir. Onun içindir ki, -şehvetsiz olmak şartıyla- geçici sevgilerin hepsi de hoş karşılanır.
İnsan, her hangi bir insanı severse, bu sevgi onu gerçek sevgiye hazırlar, onun gerçek aşka karşı istidâdını artırır. Bunun neticesinde de geçici sevgi hakikî sevgiye dönüşebilir. Bu bakımdan mutasavvıflar zâhirî ve mecâzî aşkı, hakikî aşka götüren bir yol, bir köprü veya bir geçit olarak kabul ederler.
Âşık edebiyatında ise aşkın, “evveli melâmet, sonu nedâmet”tir. Ancak dünyadan vazgeçilebileceği halde sevgiliden vazgeçilemez. “ Bana yârden geç diyorlar, nasıl geç’em ben o yârden.”, “Bana yâr gerekir, dünya gerekmez.”
Sevgili âşığın meylini anlayınca huma kuşu gibi yükseklerde uçar ve âşığı kendisinden uzak tutar.
Aşk insanı Mecnûn gibi dağlara, çöllere salar, Ferhat gibi dağları deldirir. Öyle ki aşkın ıstırabı, âşığa zevk verir. Aşk derdinin çâresini tabipler bilmez.
Bakınız konumuzla ilgili bir beytinde Kayseri’li âşık Seyrânî ne diyor.
“Aşkın iğnesiyle dikilen dikiş
Kıyâmete kadar sökülmez imiş”
Dinimizde, özelliklede tasavvufta sevmeye ve sevilmeye büyük bir önem verilmiştir. Bir hadis-i şerifte “Siz imân etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız...” tâlimatıyla âdeta birbirimizi, tüm insanları, canlı ve cansız her şeyi sevmemiz emredilmiştir. İşte bu yüzdendir ki “yaratılmışı severiz, yaratandan ötürü” beyti Yunus Emre’nin diliyle bir kural haline gelmiştir.
Yine “Aşk, ruhta oluşan bir duygudur. Ne din tarafından reddedilir, ne de yasalarca yasaklanabilir...”
Ayrıca “ilgi, bilgi ve sevgi”nin toplumun harcı olduğunu bildiğimiz gibi, “Sevmek zarûret, sevilmek imtiyazdır.” kuralını da asla aklımızdan çıkarmayalım diye düşünüyorum.
Güzel at, güzele oku
Vurmak zordur gönlü toku
Güzeli, güzelce oku
Sev ki, sevilen olasın...
Bol sevgili, az nefretli günlerde buluşmak dileğiyle...
Hoşça ve dostça kalınız...
Hanifi KARA
BİR RENDE İLE ŞEKİL VERİLMEK, BİÇİMLENDİRİLMEK,
AŞK NEDİR SİZCE SEVGİ BAĞIMLILIK HÜZÜN KEDER TASA AŞK BUMU YETER ARTIK BU NE AŞKMIŞ AŞK AŞK AŞK HI...........................? ? ? ? ?
Aşk: Bir insanı diğer insanlardan daha çok sevmektir.Özel bir sevgi...
aşkmı bırak dağnık kalsın aşk tanışma fasılı bence
bence aşk sadece yaşamaktır. başka bir acıklaması yok herşey içinde acısıyla tatlısıyla yaşanacak aşk
aşk bir su ihtiyacı gibidir bazen bir bardakla doyarsın bazende de damacanalar yetmez: :) :)
AŞK; SABIRDIR.TOHUMUNU EKERSİN VE MEYVESİNİ BEKLERSİN...
AŞK; Biter derler gönüle bir kere girince... Ama ben gördüm, şahit oldum... Yaşadım, yaşıyorum... AŞK SANA İNANIYORUM!
Km Nederse Desin Ask Bir Izdırap.... K0rku Heycn Ysma Baglılık Sevgi Fedakrlık Özgüvn Alıskanlık... :))
aşk kendinden vazgeçmektir
aşk acı va tatlıyı bir arada yaşayabilmektir.gözyaşının bir anda yerini tebessüme bırakmasıdr
Aşk,tutsak bir gönlün kapılarını açan bir düğüm..Sevdayı ıhlamurun taze kokusunda hissetmek...baki olana susuz çöllerden bir parça çamur bulamak yüzüne...Aşk gizli saklı olan henüz duyulmayan,bilnmeyen tatlarda gezdirmek sevdayı...
aşk ölümü göz önüne alıp ölümüne sevmek, alevlerde yanma pahasına ateş üstünde yürümektir aşk sevmesini bilene dünyanın en büyük hazinesidir....!