ADALET NE ÇAĞRIŞTIRIR.. Adalet en çok Rabbim'e yakışır ve hiç sektirmez.Er yada geç öğle tecelli ederki,tokadı yiyen ne olduğunu sersemliğinden anlayamaz.Anladığındada iş işten geçmiştir. Dünyada kendinizi allayıp pullamayın,içinizin en ücra köşesini bilen Yüce Yaradan var.Attığınız her iftira ve çamurun hesabını orda göreceksiniz.Bunun en belirgin işaretide dünyada kapkara olan suratlarınız ki,oda kalbinizin işaretidir.. Dilediğiniz kadar suratınızı badanalayın nafile! Kulun hakkını yediniz,canını sıktınız.Arlıya arsız, namusluya ceza biçtiniz. O mercimek beyninizle..Bilmedinizki tüm işlediğiniz çürmü aşikar bilen var.O ki yeri göğü yaradan,boynuzluyu,boynuzsuzdan ayıran.İğne deliğindeki günahı bilen. İşlediğin günahı,günahsıza yüklemeye çalışan.Altında üstünde yatıpta, bir sonuç alamayınca.İşi şirretliğe vuran, ar damarı yırtılmışlar.Sizde hiç Allah korkusu ürfertisi yokmu? Ben Rabbim'den korkuyorum ve dua ediyorum Yaradan'ıma -Kul hakkı yükleme diye. DÜNYADAKİ ADALET te MÜLKÜN TEMELİNDEDİR.
Adalet; Hakliya hakkina vermektir. Zulum ise hakliya hakkini vermemektir. Adalet karsilikli bir hukuk, karsilikli bir alisveristen dogar. Karsilikli bir alisveris yoksa bir hukuk dogmaz. Kendi iradesiyle birisi birseyler dagitiyorsa istedigine istedigi kadar verir. Bundan dolayi az alanlar, veren adalatesiz verdi denilemez. Cunki aldigi sey ne ise onun icin bir karsilik odememistir. Meccanen almistir. Dunya duzeni icin adalet sarttir. Dinlerin uzerinde isledigi 4 esas var. Bunlar 1- Uluhiyet inanci 2- Nubuvet inanci 3- Ahiret inanci 4- Adalet inanci
Siyasal iktidar, anayasa değişikliği paketiyle KUVVETLER AYRILIĞI sisteminden KUVVETLER BİRLİĞİ sistemine geçişi amaçlamaktadır. Böylece bağımsız olması gereken YARGI, yasamanın ve yürütmenin, dolayısiyle SİYASİ İKTİDARLARIN denetimine ve güdümüne girecek, HUKUK DEVLETİ olma niteliği ortadan kalkacaktır.
Türkiye’de toplumun kaygı verici ölçüde sürüklendiği bir süreçte BİR TOPLUM SÖZLEŞMESİ olan anayasa değişikliği için olmazsa olmaz olan ASGARİ UZLAŞMA ortamı sağlanmamıştır. Bu durum ANAYASAL GELENEKLERE aykırı olduğu gibi tamamen iktidar partisine ilişkin ÖZNEL nedenlere dayanmaktadır.
Bu süreç KATILIMCILIK VE ÇOĞULCULUKTAN uzak ve diğer siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına, kısaca ULUSUMUZA DAYATMAYA dönüşmüştür.
Bu girişimin, Türkiye’de olağanüstü dönemler dışında İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ, ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VE ADİL YARGILANMA HAKKI gibi en temel hak ve güvencelerin en ağır ve sistematik biçimde ihlal edildiği bir iktidar döneminde ve bu iktidar partisi tarafından başlatılmış olması kaygıları daha da arttırmaktadır.
Türkiye’de YARGI BAĞIMSIZLIĞINI daha da güçlendirmek yönünde öncelikli ve zorunlu olarak yapılması gereken köklü REFORMLAR GEREKSİNİMİ varken, salt HSYK VE ANAYASA MAHKEMESİ gibi yargının üst kurumlarında yapısal değişikliğe gitmenin bir yargı reformu olarak tanımlanması olanaksızdır. Siyasi iktidarın özellikle son yıllarda YARGI BAĞIMSIZLIĞI, KUVVETLER AYRILIĞI ve HUKUK DEVLETİ ilkeleriyle bağdaşmayan bir tavır içinde olduğu, YARGIYI kuşattığı ve Adalet Bakanlığının HSYK nın çalışmalarını bilinçli olarak engellediği kamu oyunca endişeyle izlenmektedir. İktidar partisince dayatılan anayasa değişikliğinin amacı, kendisine ayak bağı olarak gördüğünü ifade ettiği yüksek yargı organlarını tasfiye etmek ve İKTİDARA BAĞLI BİR YARGI yaratmaktadır. Bu yöntemle ve bu amaca yönelik olarak yapılmak istenen anayasa değişikliği, KUVVETLER AYRILIĞI, YARGI BAĞIMSIZLIĞI ve Anayasanın 2. maddesindeki cumhuriyetin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez niteliklerinden olan HUKUK DEVLETİ İLKESİ ile bağdaşmamaktadır. Yapılmak istenen, CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNİ ORTADAN KALDIRACAK VE ÜLKEYİ OTORİTER BİR YÖNETİM BİÇİMİNE GÖTÜRECEK OLAN BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİDİR. Eş söyleyişle DAYATILAN ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR KURUMSALLAŞTIRILMAK İSTENMEKTEDİR. ANCAK BU REJİMİN ADI “DEMOKRASİ” OLMAYACAKTIR.
SONUÇ OLARAK:
KATILIMCI VE ÇOĞULCU BİR SÜREÇ İÇİNDE GELİŞMEYEN, temel bir UZLAŞMAYA DAYANMAYAN ve bu nedenle MİLLİ İRADEYİ YANSITMAYAN böyle bir anayasa değişikliğinin ve bunun bütün olarak halk oylamasına sunulmasının, özünde yöntem olarak 12 Eylül Anayasasının hazırlanma ve kabul sürecinden hiçbir farkı yoktur. Bu şekilde yapılmak istenen bir halk oylaması süreci; gerçek anlamda halkın görüşünün sorulması değil, tıpkı 12 Eylül Anayasası gibi bir dayatma ve aldatmaca olacaktır. Kısaca siyasi iktidar ÖZGÜRLÜKLER VE HAKLAR ÜLKESİ YARATMAK İÇİN DEĞİL iktidarını daha da güçlendirmek YARGI ERKİNİ VESAYET ALTINA ALMAK, ANTİDEMOKRATİK VE BASKICI BİR DÜZEN KURMAK İSTEDİĞİ İÇİN bu yönde değişiklik yapmak istemektedir. Bu değişikliğin gerçekleşmesi durumunda ne ANAYASANIN RUHU ne de DEMOKRASİNİN adı kalacaktır. BU TEHLİKELİ GİDİŞE DUR DEMEK VE YAPILMAK İSTENENLERİN KARŞISINDA OLMAK SAĞ DUYULU VE ÜLKESİNİ SEVEN HER VATANDAŞIN GÖREVİDİR.
hayat kimse için bu kadar acı ve başarılı geçmez yalnızca atamızın yolunda hakkıyla ilerleyen böyle insanlarımız için! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! bu hikayeyi ve videoyu ban ilk muammer hocam izletti allah binlerce kez razı olsun onu çok seviyorum
adını duydumda daha karşılasmadık iyi bişi diyorlar bir gün gelcek diyorlar bekliyoruz
Mazlum iken adalet isteriz; güçlü iken zulmederiz.
ADALET NE ÇAĞRIŞTIRIR..
Adalet en çok Rabbim'e yakışır ve hiç sektirmez.Er yada geç öğle tecelli ederki,tokadı yiyen ne olduğunu sersemliğinden anlayamaz.Anladığındada iş işten geçmiştir.
Dünyada kendinizi allayıp pullamayın,içinizin en ücra köşesini bilen Yüce Yaradan var.Attığınız her iftira ve çamurun hesabını orda göreceksiniz.Bunun en belirgin işaretide dünyada kapkara olan suratlarınız ki,oda kalbinizin işaretidir..
Dilediğiniz kadar suratınızı badanalayın nafile!
Kulun hakkını yediniz,canını sıktınız.Arlıya arsız, namusluya ceza biçtiniz. O mercimek beyninizle..Bilmedinizki tüm işlediğiniz çürmü aşikar bilen var.O ki yeri göğü yaradan,boynuzluyu,boynuzsuzdan ayıran.İğne deliğindeki günahı bilen.
İşlediğin günahı,günahsıza yüklemeye çalışan.Altında üstünde yatıpta, bir sonuç alamayınca.İşi şirretliğe vuran, ar damarı yırtılmışlar.Sizde hiç Allah korkusu ürfertisi yokmu?
Ben Rabbim'den korkuyorum ve dua ediyorum Yaradan'ıma -Kul hakkı yükleme diye.
DÜNYADAKİ ADALET te MÜLKÜN TEMELİNDEDİR.
Adalet; Hakliya hakkina vermektir. Zulum ise hakliya hakkini vermemektir.
Adalet karsilikli bir hukuk, karsilikli bir alisveristen dogar. Karsilikli bir alisveris yoksa bir hukuk dogmaz. Kendi iradesiyle birisi birseyler dagitiyorsa istedigine istedigi kadar verir. Bundan dolayi az alanlar, veren adalatesiz verdi denilemez. Cunki aldigi sey ne ise onun icin bir karsilik odememistir. Meccanen almistir.
Dunya duzeni icin adalet sarttir. Dinlerin uzerinde isledigi 4 esas var. Bunlar 1- Uluhiyet inanci 2- Nubuvet inanci 3- Ahiret inanci 4- Adalet inanci
KAMU OYUNA DUYURU
Siyasal iktidar, anayasa değişikliği paketiyle KUVVETLER AYRILIĞI sisteminden KUVVETLER BİRLİĞİ sistemine geçişi amaçlamaktadır. Böylece bağımsız olması gereken YARGI, yasamanın ve yürütmenin, dolayısiyle SİYASİ İKTİDARLARIN denetimine ve güdümüne girecek, HUKUK DEVLETİ olma niteliği ortadan kalkacaktır.
Türkiye’de toplumun kaygı verici ölçüde sürüklendiği bir süreçte BİR TOPLUM SÖZLEŞMESİ olan anayasa değişikliği için olmazsa olmaz olan ASGARİ UZLAŞMA ortamı sağlanmamıştır. Bu durum ANAYASAL GELENEKLERE aykırı olduğu gibi tamamen iktidar partisine ilişkin ÖZNEL nedenlere dayanmaktadır.
Bu süreç KATILIMCILIK VE ÇOĞULCULUKTAN uzak ve diğer siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına, kısaca ULUSUMUZA DAYATMAYA dönüşmüştür.
Bu girişimin, Türkiye’de olağanüstü dönemler dışında İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ, ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VE ADİL YARGILANMA HAKKI gibi en temel hak ve güvencelerin en ağır ve sistematik biçimde ihlal edildiği bir iktidar döneminde ve bu iktidar partisi tarafından başlatılmış olması kaygıları daha da arttırmaktadır.
Türkiye’de YARGI BAĞIMSIZLIĞINI daha da güçlendirmek yönünde öncelikli ve zorunlu olarak yapılması gereken köklü REFORMLAR GEREKSİNİMİ varken, salt HSYK VE ANAYASA MAHKEMESİ gibi yargının üst kurumlarında yapısal değişikliğe gitmenin bir yargı reformu olarak tanımlanması olanaksızdır.
Siyasi iktidarın özellikle son yıllarda YARGI BAĞIMSIZLIĞI, KUVVETLER AYRILIĞI ve HUKUK DEVLETİ ilkeleriyle bağdaşmayan bir tavır içinde olduğu, YARGIYI kuşattığı ve Adalet Bakanlığının HSYK nın çalışmalarını bilinçli olarak engellediği kamu oyunca endişeyle izlenmektedir.
İktidar partisince dayatılan anayasa değişikliğinin amacı, kendisine ayak bağı olarak gördüğünü ifade ettiği yüksek yargı organlarını tasfiye etmek ve İKTİDARA BAĞLI BİR YARGI yaratmaktadır.
Bu yöntemle ve bu amaca yönelik olarak yapılmak istenen anayasa değişikliği, KUVVETLER AYRILIĞI, YARGI BAĞIMSIZLIĞI ve Anayasanın 2. maddesindeki cumhuriyetin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez niteliklerinden olan HUKUK DEVLETİ İLKESİ ile bağdaşmamaktadır.
Yapılmak istenen, CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNİ ORTADAN KALDIRACAK VE ÜLKEYİ OTORİTER BİR YÖNETİM BİÇİMİNE GÖTÜRECEK OLAN BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİDİR. Eş söyleyişle DAYATILAN ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR KURUMSALLAŞTIRILMAK İSTENMEKTEDİR. ANCAK BU REJİMİN ADI “DEMOKRASİ” OLMAYACAKTIR.
SONUÇ OLARAK:
KATILIMCI VE ÇOĞULCU BİR SÜREÇ İÇİNDE GELİŞMEYEN, temel bir UZLAŞMAYA DAYANMAYAN ve bu nedenle MİLLİ İRADEYİ YANSITMAYAN böyle bir anayasa değişikliğinin ve bunun bütün olarak halk oylamasına sunulmasının, özünde yöntem olarak 12 Eylül Anayasasının hazırlanma ve kabul sürecinden hiçbir farkı yoktur. Bu şekilde yapılmak istenen bir halk oylaması süreci; gerçek anlamda halkın görüşünün sorulması değil, tıpkı 12 Eylül Anayasası gibi bir dayatma ve aldatmaca olacaktır. Kısaca siyasi iktidar ÖZGÜRLÜKLER VE HAKLAR ÜLKESİ YARATMAK İÇİN DEĞİL iktidarını daha da güçlendirmek YARGI ERKİNİ VESAYET ALTINA ALMAK, ANTİDEMOKRATİK VE BASKICI BİR DÜZEN KURMAK İSTEDİĞİ İÇİN bu yönde değişiklik yapmak istemektedir. Bu değişikliğin gerçekleşmesi durumunda ne ANAYASANIN RUHU ne de DEMOKRASİNİN adı kalacaktır.
BU TEHLİKELİ GİDİŞE DUR DEMEK VE YAPILMAK İSTENENLERİN KARŞISINDA OLMAK SAĞ DUYULU VE ÜLKESİNİ SEVEN HER VATANDAŞIN GÖREVİDİR.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Denge manasını ifade eder..
ADL U ADALET
İSTİKAMET
SIRAT I MÜSTAKIM
cihanda namın gezer..sen ortada yoksun..
ha bir de o gözü kapalı eli terazili kadına her gün tecavüz ediyorlar haberin olsun da..belki bir gelip bakmak istersin..
namusun zaten beş paralık..onunda efektif değeri düşmesin bari..
@..
Gecikmiş adalet adalet değildir.
Zalimleri affetmek ise adalete yakışmaz, zalimin affedildiği yerde adalette suçlu duruma düşer.
Bir toplumsal duzen, adaleti gerceklestirdigi olcude vardır. Gerceklestiremezse eger adaleti, o duzenin sonu olur genellikle.
Toplumsal duzen, baris ve guvenligin en temel kosuludur; topluluk yasami, ancak bu sayede varlik ve sureklilik kazanabilir.
Insan bilincinin urettigi en ustun degerlerden biridir.
her kesin kendi viçdanında bulması gereken değerler
Yer etmedi adalet duygusu
içimde benim
çünkü ben
ömrümce adle boyun eğdim.
bir gün herkese lazım olacak
devlet eşitlik hak özgürlük
Ağaoğlu =)
3 ayırırım her daim
bir insanı adalet
iki ilahi adalet
üç yargısal adalet..
Yaradan'a gideceğim gelmekten gayrı.
adalet nerdesin......ne zaman hak edenin yanında olacaksın? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
inanmıyorum yok öyle bir şey hem de hiç
ADALET SEVGİNİN TEMELİDİR işte bu dünya üzerinde hakim olmadıkça huzur barış mutluluk elde edilemez.
Adaletsiz rejimi,adaletle yıkınız.
Alkışlar önüne kansız elle çıkınız
hayat kimse için bu kadar acı ve başarılı geçmez yalnızca atamızın yolunda hakkıyla ilerleyen böyle insanlarımız için! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
bu hikayeyi ve videoyu ban ilk muammer hocam izletti allah binlerce kez razı olsun onu çok seviyorum
Adalet herdaim Allah'ın hikmetinin zuhr etmesidir......
Çok güzel hikaye slaytını izledim önce. Her izlediğimde defalarca ağladım, çok etkilendim, harika bir köyü...
Hz.Ömer = Adalet
Ülkemde Görmek isteyip te göremediğim En Önemli unsurlardan birisi.
artık varmı yokmu diye düşünür olduğum 1 kavram.
Adelet,bir şeyi ait olduğu yere koymak, herkese layık olduğunu vermek demektir.
Adalet Zulümün zıddıdır.
Zulüm ise, bir şeyi ait olduğu yere koymamak, herkese layık olduğunu vermemek
demektir.
'Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu
Gelir de adl-i ilâhî sorar Ömer'den onu'