Kültür Sanat Edebiyat Şiir

yol sizce ne demek, yol size neyi çağrıştırıyor?

yol terimi Bengi Sağlam tarafından tarihinde eklendi

  • Deniz
    Deniz

    YOLLARIM'sın...

    Umutsuzlukta kaybettiğim yılların geleceğe giden zamanısın sen..Tozlu yollarımsın sana uzanan...Adımlarımsın bastığım her izinde adını sayıklayan...Rüzgar koynumda sana geliyorum..Dudaklarımda senin en sevdiğin şarkı....Bir de bohçamda sevgi azığım...Kilitledim geçmişimi karanlığa...Ben sana koşuyorum..Hem de yalınayak...Bilirim ki yollardaki dikenlerin çıplak ayaklarımın kanamasından korkarsın sen...Dudaklarınla öpme sakın yollarıma serilmiş dikenleri..Bırak kanasın ayaklarım....Yollarımsın bâd- ı saba ile yıkanmış..Bulut bulut gölgelerinde ilerlediğim varlığının bayram arifesindeyim.. Sana kavuşmak, bir bayram sabahı... Toprak yağmuru sağarken dudaklarıyla sen benim vuslatımsın hasretin omuzlarına vurulmuş...Sen benim yollarımsın adınla onurlandırılmış..Gözlerini mavi ufuklara çevir..Toz bulutuyla sana gelmekteyim...Ellerimde mavi bilyelerim nefes nefese sana koşuyorum.Bekle beni..Daraldı zaman..Yaz yağmuru kadar mesafem kaldı sana..Geliyorum....Kaybolan yılların cilasız zamanlarından senin için yollara koyuldum..Zamansızlığın patikalarını geçmişken bir dağ kaldı aramızda...Üzüm bağlarından geliyorum sana..Az kaldı sevgili..Yollarımsın, adımlarıma ömür diye sunulmuş...

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    bize öğretilen her söze kandık.
    yasaktır mamnudur dendi inandık
    hep girilmez levhasına aldandık
    bu tutulan yol yanlış yol gelir bize..

  • Murat Yıldız
    Murat Yıldız

    her yol romaya çıkar

  • Murat Yıldız
    Murat Yıldız

    Yol tutulan yol, gidilen yol
    Hedef midir bilinmez
    Ne zaman nasıl varılır bilinmez
    Bilinen yaşanan andır sadece
    An bilinir de gayrisi bilinmez

  • Selin
    Selin

    'Yol' Yılmaz Güney'in filmlerinden biri....Yılmaz Güney bu filmin senaryosunu cezaevinde yazmıştır..Yol' filmi 1982 yılında Cannes Film Festivali'nde 'En İyi Film' ödülünü almıştır....

  • Cevriye Cebiryırtılmaz
    Cevriye Cebiryırtılmaz

    yol bir yere gitmez, o bir durma biçimidir...

  • Blase Blase
    Blase Blase

    alıp başını gitmek...

  • Birgül Meral
    Birgül Meral

    bazı yolların bitimi yeni yolların başlangıcıdır.
    başlangıcı olan bir yol bulana ne mutlu!

    ve düşün ki çıkmaz bir yoldasın.. en iyisi geri dön.
    ya da kal duvar dibinde ve öl! ..

    sana üzülmem neyi değiştirir?

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    bir hengâmedir gitmekte dünyada...
    İnsan savrulmakta bir yandan bir yana..
    herkes öyle kaybetmiştir ki kendini...bir nefes mesafesindeki aynı yolun yolcusu olanları bile görmez...göremez gözler...

    çekilsindir herşey...

    gidilsindir menzile...

    ancak o menzile varmak mıdır tek mühim?

    yoksa o menzilin yolu da imtihanın cüzü müdür mütemmim?

    yol uzun,söylenecek söz de çok...


    Vesselâm...

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    olmanın yolu bilmek....

    bilmenin yolu dinlemektir efendim...

  • Sebahattin Zorlu
    Sebahattin Zorlu

    Her şeyin bir yolu vardır. Cennetin yolu da ilimdir.

    Hz.Muhammed

  • Can Can
    Can Can

    my WAY islam :)
    ..

  • Blue Send Me
    Blue Send Me

    Yol bir yere gitmez
    O bir susma biçimidir
    Soğuk bir taşıtın uğultusunda

  • Lanet Herif
    Lanet Herif

    Yılmaz Güney'in ödüllü yapıtıdır. Yol bir karamsarlık tablosudur. Bütün iyi filmlerdeki gibi kahramanlar parçalanmış kişiliklere sahiptir. Toplum -töre- şiddet üçlemesi ve tutsaklık olgusu işlenir.

    Kar sahnesi en müthiş sahnedir...
    diğer sahne de adamın trende karısıyla sevişmek istemesinin sorulması üzerine verdiği cevaptır...

  • Ünal
    Ünal

    iki kapı vardı adamın yolunun üstünde
    birinde girilmez yazıyordu
    diğerinde çıkılmaz
    girilmeze girdi adam
    çıkılmazdan çıktı

  • Bir Kara Karga
    Bir Kara Karga

    yoruldum çok
    yolun açık olsun
    kimse geri dönmez

  • Hamza
    Hamza

    dönüşe gider..

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Abdalın karnı doyunca, gözü yola bakarmış.... :)

  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç

    GİDEMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR

    M.NİHAT MALKOÇ

    Dünyanın büyük bir köy haline dönüştüğü bir zamanda yaşıyoruz. Artık ülkeler birbirine o kadar uzak değil. Dünya kara, deniz ve hava yollarıyla birbirine bağlanmış. Durumu iyi olanlar sabah kahvaltısını Paris’te yaparken akşam yemeğini Moskova’da yiyorlar. Küreselleşmenin böyle girift bir hal aldığı bir zamanda Türkiye’nin manzarasını temaşa edersek iki farklı görüntüyle karşılaşırız. Batı’da son derece modern yolar varken Doğu da pek çok köy hâlâ yolsuz olma bahtsızlığını yaşıyor. ‘Bu zamanda yolsuz köy de olur mu? ’ demeyin Doğu ve Güneydoğu da yolsuz ve susuz köy sayısı hiç de azımsanacak miktarda değil. Türkiye’ye Batı’dan bakarsanız bu manzaraları göremezsiniz.

    Toprağı vatan haline getirmek bir kısım işlerin eksiksiz yapılmasıyla mümkündür. Milli ve manevi değerlerin vicdanlara yerleştirilmesi birinci sırada gelir. Onu maddi unsurlar takip eder. Bu çerçevede şehirlerin ve köylerin altyapısının kurulması şarttır. Bu maddi ve manevi unsurlar ihmal edilirse işler yolunda gitmez. Ancak bunları temin ederseniz toprak vatanlaşır. Millet bayrağına ve milli değerlerine sahip çıkar.

    Yol medeniyetin en büyük ölçüsüdür bence. Öbür gelişmeler yoldan sonra gelir. Şehirleri köylere ve mezralara bağlayan yollar, can damarımızdır. “Gidemediğin yer senin değildir” vecizesi Sivas’ın Osmanlı dönemi eski valilerinden Halil Rıfat Paşa’nın tarihe geçen sözüdür. Bu söz, yolun önemini ne kadar da veciz bir şekilde ifade ediyor. Gerçekten de öyle değil mi? Bir yere dilediğin zaman ulaşamıyorsan orası senin olsa neye yarar?

    Halil Rıfat Paşa bu sözü sadece kuru bir hamaset ifadesi olsun diye söylememiş, bunun içini de doldurmuştur. Sivas valiliği sırasında binlerce kilometre yol yapılmasına vesile olarak yol medeniyetinin öncüsü olmuştur. Onun bu güzel sözü yurdun değişik yol güzergâhlarında yer almaktadır. Bu söz evrensel bir hakikati dile getirmektedir. Bugün de Halil Rıfat Paşa gibi yol sevdalılara ihtiyacımız vardır.

    Bir yerde yol yoksa oradaki insanlar baştan kaybetmiş demektir. Çünkü hemen her şey yola endekslidir. Bakmayın Ahmet Kutsi Tecer’in: “ Orda bir köy var, uzakta / O köy bizim köyümüzdür / Gezmesek de, tozmasak da / O köy bizim köyümüzdür.” dediğine… Gidemediğin yer senin değildir. Doğuda yolsuzluktan kaybettik binlerce insanımızı. Bu kişilere dilediğimiz zaman ulaşamadık. Onları kaderlerine terk ettik. Sadece Doğuda mı? Batıda yolsuz yerler yok mudur? Elbette vardır, hem de fazlasıyla. Fakat gidilemeyen yerler daha çok Doğu coğrafyasında yoğunlaşmıştır. Onun içindir ki en problemli bölge de orasıdır. Oraya gidilebilecek bir altyapıyı her an hazır tutabilseydik neticeler böyle elim olmazdı. Yol olsaydı meselelere sıcağı sıcağına el atabilirdik, baskı unsuru oluşturabilirdik.

    Uzak yerlerin meselelerinden uzak kalmak o meselelerin çözümünü sağlamaz. Aksine ne kadar uzak kalırsak o kadar kaybederiz orada yaşayan insanları. Bu, beden kaybı olmaz sadece, en büyük kayıp gönüllerin şerre kaymasıdır aslında. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur demiş atalarımız… Bizden mekân olarak uzak olanlar da bizim insanlarımızdır. Onlarla olan gönül bağımızı gevşetmemeliyiz. Bu da ulaşımla mümkündür. Ulaşım için köylere yollar yapılmalıdır. Köylerle kentlerin bağlantıları yollarla kurulmalıdır. Vasıta gitmeyen köyleri olan bir milletin mağrur olmaya ve caka satmaya hakkı yoktur.

    Ahmet Kutsi Tecer edebi açıdan güzel bir şiir yazsa da bu şiirde ifade edilenler yaşanan hakikatlerle örtüşmemektedir. “Orda bir ev var, uzakta / O ev bizim evimizdir. / Yatmasak da, kalkmasak da / O ev bizim evimizdir.” dizeleri duygusallıktan ve hamasetten öteye gitmemektedir. Orda bir ses varsa uzakta, o ses bizim sesimizse o sese kulaklarımızı tıkayamayız. Duymazlıktan, tınmazlıktan gelemeyiz. Şayet böyle yaparsak o ses bizim sesimiz olmaktan çıkar, belli bir zaman sonra başkalarının sesi olur. Orda bir yol varsa uzakta, o yol bizim yolumuzsa, bir gün o yola revan oluruz. O yol ancak kullanılırsa yol vasfını kazanır. Yollu işler yapmak için yol sahibi olmak lazım. Yolu olmayanların yolsuzluklara bulaşması masum olmasa da bazı çevrelerce hafifletici sebep olarak görülebilir.

    Köyler şehirlerin can damarıdır. Köyünü ve köylüsünü ihmal edenler, onlara sırtını dönenler iflah olmazlar. Köye ulaşmanın, köyle bütünleşmenin vasıtası yoldur, yol, yol, yol! ...Bunun böyle bilinmesi ve yurdun baştan başa yol ağıyla kuşatılması gerekir.

    Bu sadece kara yolu olarak düşünülmemelidir. Karayolunun yanında ucuz olan tren yollarının da gündeme alınması gerekir. Özellikle Doğu Karadeniz’e, Trabzon’a demir yolu ağı tez zamanda getirilmelidir… Bu yol Gürcistan üzerinden Kafkasya’ya, oradan İran’a geçirilip söz konusu ağla enerji noktalarının merkezi olan Asya’ya açılmalıdır. Fakat evvela yurdumuzun içerisinde yolsuz köy ve mezra bırakmamalıyız. Bunu sağlayabilirsek başımız dik, gururla dolaşabiliriz. Halil Rıfat Paşa’nın ‘Gidemediğin yer senin değildir’ sözünü her zaman zihnimizin başköşesine yerleştirmeliyiz.

    Unutmamalıyız ki yol medeniyettir. Çağdaşlık polemiklerle, laf cambazlıklarıyla kazanılmıyor. Çağdaşlık medeni ülkeleri yakalamaktır. Medeni ülkeler yol sorununu çoktan halletmiştir. Yolsuzluk geri kalmışlıktır. Şehirleri çift yollarla modernleştirirken köylerimize üvey evlat muamelesi yapmayalım. Zira köylerde yaşayanlar da bu ülkenin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Onları bir çuval unla tavlanacak oy makineleri olarak gören zihniyetler bu kesimin âhları altında ezilip yok olmaya mahkumdur.





  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Az kaldı,bir kaç gün sonra yolcudur abbas...
    Terki diyar eylenecek...
    Bu gönül daha fazla yük taşıyamıyor artık...

  • Bon Jovi
    Bon Jovi

    yolcudur abbas baglasan durmaz.....herkese iyi geceler iyi bayramlar....

  • Ayça Car
    Ayça Car

    izlenmesi gereken bir film

  • Efe Güven
    Efe Güven

    Kendi yolunuzu çizmek kadar, çizdiğiniz yolda her şeye rağmen inatla yürümek de önemlidir...
    Asla vazgeçmeyin! ...

  • Ses Sizlik
    Ses Sizlik

    yüzün aynamda can buldu,yüzüm yüzünde.. ey sürmece sürünceme derviş! .. nehrimde (s) üzülen dertli yaprak,(s) olgunsun ve hep yolcusun aynamda.... benim yolcumsun ve yoldaşımsın da aynı zamanda.....

  • Sener Kahraman
    Sener Kahraman

    yollar akıp gider, yolum yoldaşım oldu..

  • Sener Kahraman
    Sener Kahraman

    erdal erzincan'ın albümü
    gurbet yollarında solmuş baharı
    neresidir onun yurdu kimbilir
    üstüne yazmışlar garip mezarı
    baş ucuna gelen var mı kimbilir...

  • Sener Kahraman
    Sener Kahraman

    yolcu yanmakla yol bitmez...

  • Sener Kahraman
    Sener Kahraman

    yol cümleden uludur...

  • Fatma Sena Gündüz
    Fatma Sena Gündüz

    ''bu yol nereye gider? ''

  • Nihan Koçyiğit
    Nihan Koçyiğit

    Bu yol benim bu devran benim
    Elimle çizdiğim bu kader benim
    Bu sevda benim bu çile benim
    Seni seven bu gönül benim
    Kar kıyamet içim dışım bu ayazda üşüdüm
    Sen sevgilim beni yalnız bırakma ne olur...
    Yıkıp geçen zamana kızgın, sana dargınım
    Bir görümlük yüzün vardı onu benden aldın
    Bari sen beni bu zor günlerimde yalnız bırakma canım...