Allah Resulü Hayber önündeler. Buyurdular: - Yarın sancağı Allah'ı seven ve Allah'ın sevdiği birine vereceğim... Herkeste bir heyecan dalgası. Bir gün sonra Allah Resulü Ashabına bakıyor: - Ali nerde? - Gözünden rahatsız ey Allah'ın Resulü! Sancak Ali'de, Ali kale kapısı önünde günlerdir düşmek bilmeyen kapıyı yıkıyor. Öyle ki o kapıyı, daha sonra 40 kişi kaldıramıyor. Allah Ondan razı olsun!
HOCA AHMED YESEVİ Hoca Yusuf Hamedanî'nin üçüncücü Halifesi... Türkistan'ın Yesi Şehrinden... Kabri de orada... Türkistan halkı ona Ata Yesevi Derlerdi. 'Ata' baba mânasına gelirse de Türkler şeyhlerini bu kelimeyle anarlardı. Yusuf Hamedanî hazretlerinden feyizlerini tamamlayıncaya kadar Baba Arslan isimli bir şeyhe hizmet ettiler ve bu şeyhin hayatı boyunca kendisinden ayrılmadılar. Şeyh vefat edince de yine onun işaretiyle Buhara'ya gidip Yusuf Hamedanî'ye bağlandılar ve onun terbiyesinde irşat makamına erdiler. İlk iki halifenin vefatından sonra irşat makamına geçtiler ve Buhara taraflarında halkı Hakka davetle meşgul oldular. Bir müddet sonra gaipten gelen bir işaretle Türkistan'a gitmek icap edince dördüncü halife, fakat nispeti yürütmekte üstün kutup Abdülhalik Gücdevanîye yerlerini bırakıp Yesi yolunu tuttular.
Ahmed Yesevî Türk velilerinin kolbaşısıdır ve Türkistan büyüklerinden çoğunun nispeti kendisinedir. Kendi öz sülalesinden pek çok velî gelmiştir. Dört halife bıraktı:
Nazım Hikmet, ya komünistlerin yaptığı gibi kolay kabul edilen, yahut hiçbir nefs muhasebesine girişmeksizin reddedilen ve her iki halde de talihsiz bir sanatkar. Onun muhasebesini ilk defa Büyük Doğu yapacak!
Nazım Hikmet Harbiye yıllarında her türlü fikre yabancı ve çocukça şiirlerin şairi... Bir çocuk gibi masum ve basit. Bazen ulvi, ama daima basit...
Rusya seyahatından sonra o eski, Ben de müridinim işte mevlana, diyen masum çocuk yerini kaba saba bir lisan ve özüne yabancı bir ruha bırakır. Ara sıra insaniyetin verdiği bir ruh hali olmasa insanlık namına bir şey duyamazsınız. O ruhuna düşman kesilen...
İkinci devrede daima maddeci ve her manaya düşman. Komünizmin bir gereği olarak mukaddes kabul etmez.
Fakat yine de komünistler içinde en fazla tanınan şair olmak gibi bir payeye sahip olduğundan komünizmaya remz olarak çıkıverir. Aslında komünistlerin de onu anladığı söylenemez. Fakat yine de ona bağlı kalmaya mecburdurlar. Çünkü kendisinden başka komünist olup da bilinen fazlaca şair yoktur. Refik Halit ve benzerleri pek bilinmedikleri için onun kadar şanslı değildir.
Çile sadece bir şiir kitabı mı? Hayır! O, asrının en büyük şairinin hayat ve ruh destanı... Necip Fazıl... O isimden habersiz aldığı her nefesten pişmanlık duyan kahraman. O, bilinmez, görünmez meçhule aşık olan... O, kendisinin Allah ve Resul aşkının yanık bir divanesi olarak hatırlanmak istenen... Ve... Son nefesinde: - Demek böyle ölünürmüş, diyen...
Ve her nefeste ölümü yaşayan. Çile sadece bir şiir değil, Allah yolunda harcanan bir hayat...
Elif... Harf... Harflerin ilki... En güzeli... Sonsuz mananın anahtarıdır elif... Allah'ın bütün isimlerini cem eden ve hiç bir lisanda karşılığı olmayan ismi yine hiç bir alfabede bir benzeri ve karşılığı olmayan elifle başlar...
Elif, Bakara Suresi* başta olmak üzere birçok surede geçen kesik harflerden... Yine ucu görünmez manalar...
Elif kainatın anahtarıdır. Ve biz bu anahtarı eski diyerek reddettik...
İstikbalde bu konuyla alakalı yazacağız... * Bakara suresi ismini elif harfinden değil, bu suredeYahudilerin taptığı buzağıyı anlattığı için bu ismi almıştır...
Bir Akrostiş de benden:
İlericilik yaftası,
Beyni boğan kaf'tası,
Belli akıl hastası
Kahpe batı softası...
Kerrem Allahu veche ve radiyallahu anhu... Allah yüzünü keremlendirsin ve ondan razı olsun...
Allah Resulü Hayber önündeler. Buyurdular:
- Yarın sancağı Allah'ı seven ve Allah'ın sevdiği birine vereceğim...
Herkeste bir heyecan dalgası. Bir gün sonra Allah Resulü Ashabına bakıyor:
- Ali nerde?
- Gözünden rahatsız ey Allah'ın Resulü!
Sancak Ali'de, Ali kale kapısı önünde günlerdir düşmek bilmeyen kapıyı yıkıyor. Öyle ki o kapıyı, daha sonra 40 kişi kaldıramıyor.
Allah Ondan razı olsun!
HOCA AHMED YESEVİ
Hoca Yusuf Hamedanî'nin üçüncücü Halifesi... Türkistan'ın Yesi Şehrinden... Kabri de orada... Türkistan halkı ona Ata Yesevi Derlerdi. 'Ata' baba mânasına gelirse de Türkler şeyhlerini bu kelimeyle anarlardı. Yusuf Hamedanî hazretlerinden feyizlerini tamamlayıncaya kadar Baba Arslan isimli bir şeyhe hizmet ettiler ve bu şeyhin hayatı boyunca kendisinden ayrılmadılar. Şeyh vefat edince de yine onun işaretiyle Buhara'ya gidip Yusuf Hamedanî'ye bağlandılar ve onun terbiyesinde irşat makamına erdiler. İlk iki halifenin vefatından sonra irşat makamına geçtiler ve Buhara taraflarında halkı Hakka davetle meşgul oldular. Bir müddet sonra gaipten gelen bir işaretle Türkistan'a gitmek icap edince dördüncü halife, fakat nispeti yürütmekte üstün kutup Abdülhalik Gücdevanîye yerlerini bırakıp Yesi yolunu tuttular.
Ahmed Yesevî Türk velilerinin kolbaşısıdır ve Türkistan büyüklerinden çoğunun nispeti kendisinedir. Kendi öz sülalesinden pek çok velî gelmiştir.
Dört halife bıraktı:
Mansur Ata
Said Ata
Süleyman Ata
Hakîm Ata...
İsmail Cem İpekçi (Soyadlarını hiç kullanmazlar)
Rahşan Ecevit
Adnan Adıvar (Bu soyisim kimseye yabancı gelmemiştir)
Halide Edip Adıvar
Vesaire... Vesaire...
Nazım Hikmet, ya komünistlerin yaptığı gibi kolay kabul edilen, yahut hiçbir nefs muhasebesine girişmeksizin reddedilen ve her iki halde de talihsiz bir sanatkar. Onun muhasebesini ilk defa Büyük Doğu yapacak!
Nazım Hikmet Harbiye yıllarında her türlü fikre yabancı ve çocukça şiirlerin şairi... Bir çocuk gibi masum ve basit. Bazen ulvi, ama daima basit...
Rusya seyahatından sonra o eski, Ben de müridinim işte mevlana, diyen masum çocuk yerini kaba saba bir lisan ve özüne yabancı bir ruha bırakır. Ara sıra insaniyetin verdiği bir ruh hali olmasa insanlık namına bir şey duyamazsınız. O ruhuna düşman kesilen...
İkinci devrede daima maddeci ve her manaya düşman. Komünizmin bir gereği olarak mukaddes kabul etmez.
Fakat yine de komünistler içinde en fazla tanınan şair olmak gibi bir payeye sahip olduğundan komünizmaya remz olarak çıkıverir. Aslında komünistlerin de onu anladığı söylenemez. Fakat yine de ona bağlı kalmaya mecburdurlar. Çünkü kendisinden başka komünist olup da bilinen fazlaca şair yoktur. Refik Halit ve benzerleri pek bilinmedikleri için onun kadar şanslı değildir.
Yazı devam edecek...
Zatı alilerinin bir mason olduğunu bilmeyen yoktur! Yoksa var mı...
Yalnız 'Ehli Sünnet vel Cemaat'in hakkıyla sevdiği ve kıymet verdiği muazzez sahabi.
Çile sadece bir şiir kitabı mı? Hayır!
O, asrının en büyük şairinin hayat ve ruh destanı...
Necip Fazıl... O isimden habersiz aldığı her nefesten pişmanlık duyan kahraman. O, bilinmez, görünmez meçhule aşık olan... O, kendisinin Allah ve Resul aşkının yanık bir divanesi olarak hatırlanmak istenen... Ve... Son nefesinde:
- Demek böyle ölünürmüş, diyen...
Ve her nefeste ölümü yaşayan. Çile sadece bir şiir değil, Allah yolunda harcanan bir hayat...
Elif... Harf... Harflerin ilki... En güzeli... Sonsuz mananın anahtarıdır elif... Allah'ın bütün isimlerini cem eden ve hiç bir lisanda karşılığı olmayan ismi yine hiç bir alfabede bir benzeri ve karşılığı olmayan elifle başlar...
Elif, Bakara Suresi* başta olmak üzere birçok surede geçen kesik harflerden... Yine ucu görünmez manalar...
Elif kainatın anahtarıdır. Ve biz bu anahtarı eski diyerek reddettik...
İstikbalde bu konuyla alakalı yazacağız...
* Bakara suresi ismini elif harfinden değil, bu suredeYahudilerin taptığı buzağıyı anlattığı için bu ismi almıştır...