Müzik yumuşak, romantik ama sözler başkaldırıyor. Güzel seçim her zamanki gibi. Tşk.
Ben de Noora'ya karşı Aretha'yı çıkarıyorum. Eskilerden...
50'li, 60'lı, 70'li yılların müziği yanında teneke gürültüsü gibi kalıyor günümüzün müziği... İlef radyoyu öneririm. Bu radyoyu keşfettiğimden bu yana o yılların müziğine aşık oldum. İlgilenirsen...
Mecliste grubu da bulunan bir partinin genel başkanı, tek amacının, bir başka partinin genel başkanını açık ara Cumhurbaşkanı seçtirmek olduğunu söylemiş.
Şimdi sormazlar mı adama: "Başka bir parti liderine çalışacak idiysen, bu partide işin ne?"
ŞARKININ ROMANTİK(!) ÖYKÜSÜ :))) Trinidad'da anne, baba ve bir delikanlıdan oluşan bir aile varmış.
Evlilik çağındaki delikanlı, tanışır tanışmaz yıldırım aşkıyla tutulduğu genç bir kızla evlenmeye karar vermiş.
Annesiyle konuşmuş, onayını almış. Sonra babasına gitmiş. Babası, genç kızın kimliğini öğrenince şiddetle karşı çıkmış, "Hayır oğlum, o kızla evlenemezsin."
"Ama neden baba?"
"Çünkü o kız senin kardeşin ama annen bilmiyor."
Delikanlı yıkılmış ama çaresiz ve doğal olarak vazgeçmiş genç kızla evlenmekten.
Bu arada, aile huzurları bozulmasın diye bu konuşmayı annesine anlatmamış.
Aradan uzun zaman geçmiş. Delikanlı psikolojik olarak iyileşmiş. Ve yine yıldırım aşkıyla tutulduğu bir başka genç kızla evlenmek için, yine babasına gitmiş kararını bildirmeye...
Ama baba, bu kez de şiddetle karşı çıkmış, bu genç kızın da kimliğini öğrenince...
"Bu kez neden baba?" diye sormuş delikanlı isyan eden bir sesle.
Adam, başını sallamış ve demiş ki: "Bu kız da senin kız kardeşin ama annen bilmiyor."
Artık çileden çıkan delikanlı, saçını başını yolarak annesine gitmiş ve babasıyla arasında geçen konuşmaları anlatmış.
Annesi gülmüş ve, "Git oğlum" demiş, "hadi git ve o kızlardan istediğinle evlen."
"Ama nasıl olur anne?! Kardeş? Hık mık!"
Anne yine gülmüş ve, "Bal gibi de olur" demiş, "çünkü baban, baban değil ama baban bilmiyor."
Temel araba sürüyormuş. Kırmızı ışıkta geçmiş. Bunu gören polis, Temel'i durdurmuş: "Ehliyet ve ruhsat beyefendi..." Temel yanıt vermiş: "Verdunuzda mi isteysunuz daa?"
İlk kez 1967 yılında May Yayınevi tarafından sekiz cilt olarak, 2000'li yıllarda ise Tekin Yayınevi tarafından basıldı.
Hasan Izzettin Dinamo'nun kaleminden çıkan ve tarihi belgesellere dayanan kitap, Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan en uzun soluklu eser olarak biliniyor.
Kurtuluş Savaşı yıllarını anlattığı için savaşta cephede veya cephe gerisinde olan, mücadelenin karşısında ya da yanında siyasal fikirleriyle ön plana çıkan her kesimden gerçek kişiler eserde yer aldı.
Cumhuriyetimiz'in bu çok önemli kesitini neredeyse tüm ayrıntılarıyla anlatan ve bu yönüyle başucu kitabı olmayı hakkeden eseri, politik görüşü ne olursa olsun Cumhuriyetimiz aşığı kitapseverlerin okumalarını öneririm.
Özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın, ulusal onurumuzun imzası olan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 100. Yılını kutlarken, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ile MÜCADELE ARKADAŞLARI'nı Saygıyla Anıyoruz.
"Seni seviyorum." "Bi bakışı var aaabi.." "Bi gülüşü var aaabi.." "Sensiz yaşayamam.." "ÖpüJeemmm... Hıck!" "Sen benim alın yazımsın.." "Gözümü açtım, seni tanıdım." "Gülü seven, dikenine katlanır." "Damarımı kesseler, kan yerine sen akarsın." "Seni seviyom ama sen daha iyilerine layıksın."
"Seni seviyorum derken asla YALAN söylemedim, YALAN söylerken asla seni seviyorum demedim."
DİN ve AHLAK "... İslam, Peygamberler dahil kimseyi kutsamazken, hatta Peygamberlerin hatalarından bahisle örnekler ortaya koymuşken, Hz. Peygamber'in vefatının hemen ardından insanların kutsanmaya başlanması veya bu zeminde birtakım rivayetlerin oluşturulması üzerinde durulması gereken bir konu.
Bugün de görüyoruz ki, peygamberin kendisine yapılmasını istemediği pek çok şey ya bir parti ya da bir cemaat liderine yapılıyor. Hz. Peygamber'in 'Ben de sizin gibi bir beşerim' sözü kale dahi alınmıyor. Kimi isimlerin söyledikleri, Kur'an'ın önünde telakki ediliyor. (.....) Bugün yaşanan sorunlar, din olarak atfettiğimiz pek çok şeyin gerçeklilik zemininde sorgulamamasından kaynaklanıyor olamaz mı? Aynı zaman diliminde yaşayıp ve hatta aynı donanımda olan kişilerin uygulamalarına baktığımızda taban tabana zıt davranışları görüyorsak, oturup düşünmemiz gerekir.
Müslüman şahsiyetler başa gelirse ülke şöyle gelişir, böyle adalet olur, liyakat dikkate alınır, haksızlık olmaz... tezi çöktü. Çok açık ortaya şu çıktı; kişi ahlaklı ise dinini ahlaklı yaşıyor, ahlaklı değilse ahlaksızlığına dinini/cemaatini/tarikatini meşruiyet zemini yapıyor."
Izmir'in Ölümsüz Doğum Günü'nde
BAŞ KOMUTAN GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve MÜCADELE ARKADAŞLARI'na Selam Olsun.
"İnsanlar aptal doğmazlar, eğitilerek aptal olurlar." (Bertrand Russel'dan ç/alıntı)
Bir Zenci Kıza Ağıt
Bobby'nin.öğütlerine bakılırsa, zamanında böylesine sosyal siyasal ekonomik ve çevresel sorunlar yok gibiymiş :)
He be happy :)
"GözLer ve sözLer, ikisi de bir şeyleri gizler... SözLer ne kadar inkar etse de gözler her şeyi bir bir söyler." (CAN YÜCEL)
Bi "ooo yeahhh" da benden :))
ooo yeahhh .. :))
Müzik yumuşak, romantik ama sözler başkaldırıyor. Güzel seçim her zamanki gibi. Tşk.
Ben de Noora'ya karşı Aretha'yı çıkarıyorum.
Eskilerden...
50'li, 60'lı, 70'li yılların müziği yanında teneke gürültüsü gibi kalıyor günümüzün müziği... İlef radyoyu öneririm. Bu radyoyu keşfettiğimden bu yana o yılların müziğine aşık oldum. İlgilenirsen...
İlef: AÜ İletişim Fakültesi
Hımm :...
bana ist teşekkür genç genç Adam :)
Kuba gitmek isteğim ama hava yollarina olan fobimden gidemedigim ülke
Kahvemi içtim, çukulatali kizarmiş ekmekle güzel , tavşanciklarima elma dilimledim ve buraya , listemden bir şarkı birakiyorum ,
Dinlemeyi seven hepinize :)
Bu da benden sana :)))
Tşk Elif Key, keyifle dinledim :)
Mecliste grubu da bulunan bir partinin genel başkanı, tek amacının, bir başka partinin genel başkanını açık ara Cumhurbaşkanı seçtirmek olduğunu söylemiş.
Şimdi sormazlar mı adama:
"Başka bir parti liderine çalışacak idiysen, bu partide işin ne?"
irmek
Fizik Kuralları'na meydan okuyan Türkü:
"Minareden at beni, in aşağıya tut beni"
Kadınlar? :)))
Üç çeşit insan gerçeği söyler,
Çocuklar , sarhoşlar , kızgın insanlar ,
PAZAR ŞAKASI :))
ŞARKININ ROMANTİK(!) ÖYKÜSÜ :)))
Trinidad'da anne, baba ve bir delikanlıdan oluşan bir aile varmış.
Evlilik çağındaki delikanlı, tanışır tanışmaz yıldırım aşkıyla tutulduğu genç bir kızla evlenmeye karar vermiş.
Annesiyle konuşmuş, onayını almış.
Sonra babasına gitmiş.
Babası, genç kızın kimliğini öğrenince şiddetle karşı çıkmış, "Hayır oğlum, o kızla evlenemezsin."
"Ama neden baba?"
"Çünkü o kız senin kardeşin ama annen bilmiyor."
Delikanlı yıkılmış ama çaresiz ve
doğal olarak vazgeçmiş genç kızla evlenmekten.
Bu arada, aile huzurları bozulmasın diye bu konuşmayı annesine anlatmamış.
Aradan uzun zaman geçmiş.
Delikanlı psikolojik olarak iyileşmiş.
Ve yine yıldırım aşkıyla tutulduğu bir başka genç kızla evlenmek için, yine babasına gitmiş kararını bildirmeye...
Ama baba, bu kez de şiddetle karşı çıkmış, bu genç kızın da kimliğini öğrenince...
"Bu kez neden baba?" diye sormuş delikanlı isyan eden bir sesle.
Adam, başını sallamış ve demiş ki:
"Bu kız da senin kız kardeşin ama annen bilmiyor."
Artık çileden çıkan delikanlı, saçını başını yolarak annesine gitmiş ve babasıyla arasında geçen konuşmaları anlatmış.
Annesi gülmüş ve,
"Git oğlum" demiş, "hadi git ve o kızlardan istediğinle evlen."
"Ama nasıl olur anne?! Kardeş? Hık mık!"
Anne yine gülmüş ve,
"Bal gibi de olur" demiş, "çünkü baban, baban değil ama baban bilmiyor."
Her dönem dinlenecek bir "başucu".klasiği... tşk Elif Key.
RENK
Bir göz var siyah
Bir göz var kahverengi
Bir göz var
Mor
Yumruk yemiş.
ATİLLA BARTINOĞLU
İNSANLIĞIN.SONUNA DOĞRU
Temel araba sürüyormuş.
Kırmızı ışıkta geçmiş.
Bunu gören polis, Temel'i durdurmuş:
"Ehliyet ve ruhsat beyefendi..."
Temel yanıt vermiş:
"Verdunuzda mi isteysunuz daa?"
KUTSAL İSYAN / Hasan İzzettin DİNAMO
İlk kez 1967 yılında
May Yayınevi tarafından
sekiz cilt olarak,
2000'li yıllarda ise
Tekin Yayınevi tarafından basıldı.
Hasan Izzettin Dinamo'nun kaleminden çıkan ve tarihi belgesellere dayanan kitap, Kurtuluş Savaşı üzerine yazılan en uzun soluklu eser olarak biliniyor.
Kurtuluş Savaşı yıllarını anlattığı için
savaşta cephede veya cephe gerisinde
olan, mücadelenin karşısında ya da yanında siyasal fikirleriyle ön plana çıkan her kesimden gerçek kişiler eserde yer aldı.
Cumhuriyetimiz'in bu çok önemli kesitini neredeyse tüm ayrıntılarıyla anlatan ve bu yönüyle başucu kitabı olmayı hakkeden eseri, politik görüşü ne olursa olsun Cumhuriyetimiz aşığı kitapseverlerin okumalarını öneririm.
ULUSAL ONURDAN YOKSUN OLANLAR, İNSANLIK ONURUNDAN DA YOKSUNDURLAR.
Özgürlüğümüzün,
bağımsızlığımızın,
ulusal onurumuzun imzası olan
30 Ağustos Zafer Bayramı'nın
100. Yılını kutlarken,
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
ile
MÜCADELE ARKADAŞLARI'nı
Saygıyla Anıyoruz.
Tarihe Geçen Aşk Yalanları/Yalancıları
"Seni seviyorum."
"Bi bakışı var aaabi.."
"Bi gülüşü var aaabi.."
"Sensiz yaşayamam.."
"ÖpüJeemmm... Hıck!"
"Sen benim alın yazımsın.."
"Gözümü açtım, seni tanıdım."
"Gülü seven, dikenine katlanır."
"Damarımı kesseler, kan yerine sen akarsın."
"Seni seviyom ama sen daha iyilerine layıksın."
"Seni seviyorum derken asla YALAN söylemedim, YALAN söylerken asla seni seviyorum demedim."
DİN ve AHLAK
"... İslam, Peygamberler dahil kimseyi kutsamazken, hatta Peygamberlerin hatalarından bahisle örnekler ortaya koymuşken, Hz. Peygamber'in vefatının hemen ardından insanların kutsanmaya başlanması veya bu zeminde birtakım rivayetlerin oluşturulması üzerinde durulması gereken bir konu.
Bugün de görüyoruz ki, peygamberin kendisine yapılmasını istemediği pek çok şey ya bir parti ya da bir cemaat liderine yapılıyor. Hz. Peygamber'in 'Ben de sizin gibi bir beşerim' sözü kale dahi alınmıyor. Kimi isimlerin söyledikleri, Kur'an'ın önünde telakki ediliyor.
(.....)
Bugün yaşanan sorunlar, din olarak atfettiğimiz pek çok şeyin gerçeklilik zemininde sorgulamamasından kaynaklanıyor olamaz mı? Aynı zaman diliminde yaşayıp ve hatta aynı donanımda olan kişilerin uygulamalarına baktığımızda taban tabana zıt davranışları görüyorsak, oturup düşünmemiz gerekir.
Müslüman şahsiyetler başa gelirse ülke şöyle gelişir, böyle adalet olur, liyakat dikkate alınır, haksızlık olmaz... tezi çöktü. Çok açık ortaya şu çıktı; kişi ahlaklı ise dinini ahlaklı yaşıyor, ahlaklı değilse ahlaksızlığına dinini/cemaatini/tarikatini meşruiyet zemini yapıyor."
(Ayşe SUCU'dan...)
eyWallah :))
Olursa söylerim :)