EVLER DEPREMDE NEDEN KURABİYE GİBİ DAĞILIYOR? "Geçenlerde 14 yıllık buzdolabım bozuldu. Servis geldi, 'Bunların kartı artık yok' dedi. Araştırdım, ne yazık ki böyle bir mevzuat oluşturmuş şirketler; belli bir yıldan sonra kartlarını stokta bulundurmak zorunlulukları yokmuş.
Peki ne yapacaktım? Yeni buzdolabı almam gerekiyordu! Oysa aynı markanın çok eski bir modelini annem 40 yıl boyunca kullanmıştı. Ben daha teknolojik olan yeni modeli ancak 14 yıl kullanabilmiştim.
Araştırdım: Zaten son dönemde ömürleri 7-10 yıla ayarlanmış, garantisi de ona göre. Böylece evlenen bir çift, ömürleri boyunca eskiden 1-2 buzdolabı alırken artık 5-6 buzdolabı almak zorunda kalacak!
Neden? Çünkü dayanaklı (150 yıllık) bina gibi dayanıklı (40 yıllık) buzdolabı da şirketler için “kârlı” değil. Şirketlerin daha çok kazanç için dayanmaması, daha sık tüketilmesi gerekiyor.
Dolayısıyla önümüzde bir sistem, yani kapitalizm sorunu var. Daha çok kazanç için daha çok tüketmek, daha çok tüketmek için de metaların -ki, bina da metadır- ömürlerinin daha az olması gerekiyor. (Alıntı: Mehmet Ali Güller)
aGa diyor ki: Mal ne kadar çürükse "Cukka" o kadar büyük Dürüstlüğü at çöpe Çıkar sağla a hödük.
YAĞMACI SURİYELİLER GELDİKLERİ YERE POSTALANMALI... HEM DE DERHAL!!!
Sosyal medyaya ardı ardına düşen görüntülerde, yağmacılar depremzedelerin evlerini ve deprem bölgesinde bulunan dükkanları birer birer yağmalarken ve yardım tırlarının önünü keserken görülüyor.
Son paylaşılan video ise şoke edici.İddiaya göre Hatay'da bulunan Suriyeliler, bölgede asayişi sağlamak ve yardım çalışmalarına katkı vermek amacıyla görevlendirilen Türk askerine açtı.
6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından günlerdir sosyal medyada pek çok Suriyelinin depremin ardından evleri ve dükkanları yağmalarken yakalandığı görüntüler dolaşıma girmişti. (Haberler)
TÜRKİYE, depremzedelere destek için tek yürek olurken bir yandan da deprem bölgesinde mağazalara, evlere, dükkanlara, yardım TIR’larına yönelik yağmacılar ve hırsızlar ortaya çıktı.
Güvenlik güçleri, olağanüstü hal ilan edilen bölgede hırsızlık ve yağmaya karşı denetimleri arttırdı. Vatandaşların da suçüstü yakaladıkları yağmacı ve hırsızlara yönelik sert tepkileri sosyal medyada geniş yer aldı. (Haberler)
"...... Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal, Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve, Kahvede düze inmiş eşkıyalar, Karadeniz uşakları, Kaynıyor Erzurum işi semaver, çay demleniyor. Uyanmış su, gözleri adamların, susuz gözleri sıcak, Mustafa Kemal baktı, tanıdı, hepsi halk. (.....) Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar, Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar. ......"
(CEYHUN ATUF KANSU'nun "Havza Yollarında Mustafa Kemal" şiirinden)
NE DİYOR BU "KELLE"? "Pilav üstü az kuru" kadar beyne sahipken, büyük olasılıkla bir kaza sonucu prof olan bir homo erectus şöyle buyurmuş: "Deprem veya binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni... Depremde ölenler aynı anda Mars'ta bile olsalar yine öleceklerdi." (Haberler)
aGa diyorki: Bakkallar Federasyonu, bu kelleye* diploma veren mahalle bakkalının üyeliğini derhal iptal etmelidir.
HIRSIZLAR ve İŞBİRLİKÇİLERİNDEN NE ZAMAN HESAP SORULACAK??!!
Konutlar, iş yerleri ve benzeri özel yapılar dışında, devletin denetimi, gözetimi ve sorumluluğunda yapılan; hastane sağlık ocağı okul yol köprü liman hava limanı öğretmen evi polis evi karakol banka öğrenci yurdu lojman Ve daha nice kamu binası, arkasında ölümler, dramlar, trajediler bırakarak YIKILDI.
CAHİL. GÜLÜNÇ ve ZAVALLI :)) Depremin büyüklüğünün 7.4 değil 7.8 olduğu bilimsel olarak saptandığı halde, yandaş yayın kuruluşları geç saatlere kadar 7.4’te ısrar ettiler.
Depremde bile yandaşlıktan vazgeçmeyen trolleri, AFAD’ın düzeltme yapması da kesmedi.
Bazıları ise “Ha 7.4 ha 7.8 , küçük bir fark” demek cehaletini ve gülünçlüğünü sergiledi :))
Cehalet... çünkü 7.4 ile 7.8 arasındaki fark küçük değildir.
7.8'lik bir deprem, 7.4’lük bir depremin yaklaşık 2.5 katıdır. Ortaya çıkardığı enerji miktarı ise tam 3.981 katıdır.
Bir başka örnek: 7 büyüklüğündeki bir deprem, 6 büyüklüğündeki bir depremden 1 birim değil, 10 kat (yani %1000) büyüktür.
(Fatih Altaylı'dan kısaltarak alıntılandı)
aGa diyor ki: Yandaşlık iflah olmaz bir hastalıktır. "Allah kurtarsın" duası etmekten başka yapacak bir şey yoktur... "Amin" deyin.
"...... Ölüm bu, Fıkara ölümü Geldim, geliyorum demez. Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü, Ya da seher, mahmurlukta, Bakarsın, olmuş olacak. Bir hastan vardı umutsuz, Hasreti uykularda, Hasreti soğuk sularda. Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri, İki mavi, kocaman korku çiçeği, Açar, derin kuyularda…"
KUZU CAN DERDİNDE UTANMAZ KASAP İSE ET... Türkiye dün Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 ilin etkilendiği iki büyük depremle yıkım yaşarken, ülke insanları tek yürek halinde elini taşın altına koydu.
Ancak, Türk halkının canıyla cebelleştiği bu süreçte siyasi çıkar dilenciliğine soyunan siyasetçiler ise toplumun tepkisiyle karşılaştı.
ÖTEKİLEŞTİRİCİ SKANDAL ÖVGÜ AKP Sözcüsü Ömer Çelik, dün Adana'daki konuşmasında AKP propagandası yapmaktan geri durmadı.
Çelik, şöyle konuştu: "Cumhur İttifakı olarak hepimiz sahadayız. Hem AK Parti Genel Merkezi hem MHP Genel Merkezi milletvekillerimizi, MKYK üyelerimizi bölgelere gönderdik. Hepimiz bu çalışmalarda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz."
Celik şöyle devam etti: "Cumhur İttifakı'nın teşkilatları sahadadır, bütün arkadaşlarımız istenildiği takdirde yardımcı olacak şekilde çalışmalara yardımcı olmaya çalışıyorlar. Hepimiz belli illere dağıldık, her ilde bakanlarımız var."
Celik konuşmasını şöyle tamamladi: "Cumhur İttifakı'ndan genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, MKYK üyeleri, teşkilatlarımız var. Bu şekilde iller paylaşılmış durumda."
BİR SKANDAL da METİNER'den Benzer yönde bir açıklama Eski AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner'den geldi.
Metiner, Adıyaman'a ilişkin deprem konuşmasında AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan övgüsü yapan Metiner şunları söyledi: "Adıyaman yalnız değil. Adıyaman'ın arkasında Reis (AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan) var. Adıyaman Reis'in sevdalı olduğu bir şehirdir. Ölenleri geri getiremeyiz. Üzüntümüz sonsuz. Lakin Adıyamanımızı yeniden onaracak Reisimiz var." (Haberler)
İkinci Adam Yayınları, 2021 284 Sayfa Tür: Edebiyat / Deneme
"İklimim Sakinliğime aldanmayın Farklı bir gezegenin iklimi hüküm sürüyor bende Bir saat bile sürmez, hortum çıkar içimde Ne yağmurum yağmura, ne baharım bahara Hakaret gibi bakar rüzgârım gülümseyişimin ardında Türlü metaller savrulur en derinden Uydum bile istifa etti benden İki kanatlı tek gözlü gamsız bir devim Kapıların ardındaki minik serçeyim Posta koyar matemlerim nimetlere ulaşmaya ramak kala Ortada kalamam ya yıkarım ya yıkılır İklimim derin, hiç uğrama yoksa delirmeye cesaretin Periler gelir bazen dans ederiz Onlar uzunca boylu ben ise yer ile bir Kök bırakmam işte öyleyim Eseceksem adam gibi esmeliyim Şimdi insanlar gibi silahlarda ödlek Ansızın vuruyor görüş açısına oturdu mu menfaatten bir greft! Savaşırdım hem nasıl, Bulsaydım yüreğime yürek Toplanmış kalabalığa aldırış etmem Yağmurlarım şimşeklerimden önce gelir Buğulanmış itiraflar duyarım Asaletin çaresizliğine birde esaretin iriliğine içimden iç geçiririm Düşünceler dalgalanır siz bilmezsiniz Yorumsuzca sahtekârlığa yanarım..." (Tanıtımdan)
Yazar hakkında: "Sınır ötesi şiirlerin değerli kalemi Canan hanımı okumak, şiire doymak, şiirle hemhal olup üstü başı şiir kokmak demektir. Şiirin ötesinde atan bir yüreği, erdemli ve bilgelik denizine bulaşmış bir kalemi var." (Ramazan Boran)
"Özünde insan olmanın gururunu yüreğine ve eserlerine taşıyan bir kişilik Ca Sergül hanım... Olması gerektiği gibi sevgi dolu... İnce fikirle dolu kimliği ile bilgi paylaşımını esirgememesi de güzellik katıyor. Şımarıklıktan, ben merkezcilikten uzak bir tevazu ile yapıyor bunu üstelik... Yolu açık olsun." (Yasemin Elbek)
İkili kadar ikilinin yorumları ve şarkı da efsane, müziği ve sözleriyle birlikte... Yılların eskitemediği bir şarkı. Sonuç: Seçiminiz isabetli Canan hanım :))
"EDEP YAHU!" AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın'da katıldığı toplu açılış törenindeki konuşmada tepki çekecek sözler kullandı.
Erdoğan muhalefeti ağır sözlerle hedef aldığı konuşmasında "14 Mayıs'ta bunlara öyle çakalım ki bir daha bellerini doğrultamasınlar" dedi.
Erdoğan'ın sözlerine ilk tepki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den geldi. Akşener, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Erdoğan'ın sözlerini alıntılayarak "Edep yahu" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın o sözlerine tepki yağarken, geçmişte edilen hakaret içerikli açıklamalar da yeniden gündem oldu. Erdoğan’ın ettiği hakaretlerden bazıları şunlar: “Geri zekalı, çürük, sürtük, haysiyet fukarası, sefil, zavallı, gafil, eşkıya, siyasi eşkıya, haysiyetsiz, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, ahlaksız, haysiyet celladı, kan emici…”
ARTIK YAŞANMAYACAK AŞKLAR İÇİN AĞIT
EVLER DEPREMDE NEDEN
KURABİYE GİBİ DAĞILIYOR?
"Geçenlerde 14 yıllık buzdolabım bozuldu. Servis geldi, 'Bunların kartı artık yok' dedi. Araştırdım, ne yazık ki böyle bir mevzuat oluşturmuş şirketler; belli bir yıldan sonra kartlarını stokta bulundurmak zorunlulukları yokmuş.
Peki ne yapacaktım?
Yeni buzdolabı almam gerekiyordu!
Oysa aynı markanın çok eski bir modelini annem 40 yıl boyunca kullanmıştı. Ben daha teknolojik olan yeni modeli ancak 14 yıl kullanabilmiştim.
Araştırdım:
Zaten son dönemde ömürleri 7-10 yıla ayarlanmış, garantisi de ona göre. Böylece evlenen bir çift, ömürleri boyunca eskiden 1-2 buzdolabı alırken artık 5-6 buzdolabı almak zorunda kalacak!
Neden?
Çünkü dayanaklı (150 yıllık) bina gibi dayanıklı (40 yıllık) buzdolabı da şirketler için “kârlı” değil. Şirketlerin daha çok kazanç için dayanmaması, daha sık tüketilmesi gerekiyor.
Dolayısıyla önümüzde bir sistem, yani kapitalizm sorunu var. Daha çok kazanç için daha çok tüketmek, daha çok tüketmek için de metaların -ki, bina da metadır- ömürlerinin daha az olması gerekiyor. (Alıntı: Mehmet Ali Güller)
aGa diyor ki:
Mal ne kadar çürükse
"Cukka" o kadar büyük
Dürüstlüğü at çöpe
Çıkar sağla a hödük.
YAĞMACI SURİYELİLER
GELDİKLERİ YERE POSTALANMALI...
HEM DE DERHAL!!!
Sosyal medyaya ardı ardına düşen görüntülerde, yağmacılar depremzedelerin evlerini ve deprem bölgesinde bulunan dükkanları birer birer yağmalarken ve yardım tırlarının önünü keserken görülüyor.
Son paylaşılan video ise şoke edici.İddiaya göre Hatay'da bulunan Suriyeliler, bölgede asayişi sağlamak ve yardım çalışmalarına katkı vermek amacıyla görevlendirilen Türk askerine açtı.
6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından günlerdir sosyal medyada pek çok Suriyelinin depremin ardından evleri ve dükkanları yağmalarken yakalandığı görüntüler dolaşıma girmişti. (Haberler)
TÜKÜRÜLECEK YARATIKLAR !!!
TÜRKİYE, depremzedelere destek için tek yürek olurken bir yandan da deprem bölgesinde mağazalara, evlere, dükkanlara, yardım TIR’larına yönelik yağmacılar ve hırsızlar ortaya çıktı.
Güvenlik güçleri, olağanüstü hal ilan edilen bölgede hırsızlık ve yağmaya karşı denetimleri arttırdı. Vatandaşların da suçüstü yakaladıkları yağmacı ve hırsızlara yönelik sert tepkileri sosyal medyada geniş yer aldı. (Haberler)
HER ŞEY UZAKTADIR
Uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz,
Her an peşimizden koşan gölgemiz,
Özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
Uzaktadır her şey; anneler, kızlar…
Uzaktadır her şey, hep… yalnız ölüm,
Her yerde, her an yakınımız, ölüm.
AHMET MUHİP DIRANAS
"......
Çakal dağının eteğine vardı ki Mustafa Kemal,
Vakit alaca karanlık, dağın eteğinde bir kahve,
Kahvede düze inmiş eşkıyalar,
Karadeniz uşakları,
Kaynıyor Erzurum işi semaver,
çay demleniyor.
Uyanmış su, gözleri adamların,
susuz gözleri sıcak,
Mustafa Kemal baktı, tanıdı, hepsi halk.
(.....)
Yarı karanlıktı yüzleri birden aydınlandılar,
Acı çekmiş, susamış, dağ çizgileri sert
Mustafa Kemal'in gözlerinde tek tek ışıdılar.
......"
(CEYHUN ATUF KANSU'nun "Havza Yollarında Mustafa Kemal" şiirinden)
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
ve
MÜCADELE ARKADAŞLARI'nı
Her Cuma ANIYORUZ.
NE DİYOR BU "KELLE"?
"Pilav üstü az kuru" kadar beyne sahipken, büyük olasılıkla bir kaza sonucu prof olan bir homo erectus şöyle buyurmuş:
"Deprem veya binalar öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni... Depremde ölenler aynı anda Mars'ta bile olsalar yine öleceklerdi." (Haberler)
aGa diyorki:
Bakkallar Federasyonu, bu kelleye* diploma veren mahalle bakkalının üyeliğini derhal iptal etmelidir.
* "kelle" tabiri bana ait değildir.
HIRSIZLAR ve İŞBİRLİKÇİLERİNDEN
NE ZAMAN HESAP SORULACAK??!!
Konutlar, iş yerleri ve benzeri özel yapılar dışında, devletin denetimi, gözetimi ve sorumluluğunda yapılan;
hastane
sağlık ocağı
okul
yol
köprü
liman
hava limanı
öğretmen evi
polis evi
karakol
banka
öğrenci yurdu
lojman
Ve daha nice kamu binası, arkasında ölümler, dramlar, trajediler bırakarak YIKILDI.
PEKİ YA HESAP?
- Malzemeden çalan müteahhitlerden,
- Kurallara uymayan mühendislerden,
- Yapıları gerektiği gibi denetlemeyen
merkezi ve yerel yönetimlerdeki
yetkililerden, sorumlulardan, uzmanlardan,
- Sıklıkla imar affı çıkaran hükümetlerden,
- İmar rantını, belediyeyle olan ilişkilerini siyasetin finansmanında kullanan siyasetçilerden,
- Bunlara karşı gereğini yapmayan yargıdan,
- Sesini çıkarmayan medyadan, akademiden, meslek odalarından, demokratik kitle örgütlerinden, sesini yükseltmeyen aydınlardan...
... NE ZAMAN HESAP SORULACAK?
CAHİL. GÜLÜNÇ ve ZAVALLI :))
Depremin büyüklüğünün 7.4 değil 7.8 olduğu bilimsel olarak saptandığı halde, yandaş yayın kuruluşları geç saatlere kadar 7.4’te ısrar ettiler.
Depremde bile yandaşlıktan vazgeçmeyen trolleri, AFAD’ın düzeltme yapması da kesmedi.
Bazıları ise “Ha 7.4 ha 7.8 , küçük bir fark” demek cehaletini ve gülünçlüğünü sergiledi :))
Cehalet... çünkü 7.4 ile 7.8 arasındaki fark küçük değildir.
7.8'lik bir deprem, 7.4’lük bir depremin yaklaşık 2.5 katıdır. Ortaya çıkardığı enerji miktarı ise tam 3.981 katıdır.
Bir başka örnek:
7 büyüklüğündeki bir deprem,
6 büyüklüğündeki bir depremden
1 birim değil, 10 kat (yani %1000) büyüktür.
(Fatih Altaylı'dan kısaltarak alıntılandı)
aGa diyor ki:
Yandaşlık iflah olmaz bir hastalıktır.
"Allah kurtarsın" duası etmekten başka
yapacak bir şey yoktur... "Amin" deyin.
NEDEN BU DENLİ ÖLÜMCÜL OLDU?
AĞIT
....
çünkü beyaz bir gemidir ölüm
siyah denizlerin hep
çağırdığı
batık bir gemi
sönmüş yıldızlar gibidir
yitik adreslere benzer
ölüm
yanık otlar gibi.
Sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
ölürüm."
(BEHÇET AYSAN' nın "Beyaz Bir Gemidir Ölüm" şiirinden)
"......
Ölüm bu,
Fıkara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.
Bir hastan vardı umutsuz,
Hasreti uykularda,
Hasreti soğuk sularda.
Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
İki mavi, kocaman korku çiçeği,
Açar, derin kuyularda…"
(AHMET ARİF'in "Vay Kurban" şiirinden)
ON İLİMİZİ YIKAN
KIYAMET GİBİ DEPREMDEN
SARSICI FOTOĞRAFLAR
Hatay Belediye Başkanı
LÜTFÜ SAVAŞ
Deprem Sonrası
Hatay'daki Durumu Anlatıyor
DEPREMDEN UTANMAZLIK NOTLARI
KUZU CAN DERDİNDE
UTANMAZ KASAP İSE ET...
Türkiye dün Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 ilin etkilendiği iki büyük depremle yıkım yaşarken, ülke insanları tek yürek halinde elini taşın altına koydu.
Ancak, Türk halkının canıyla cebelleştiği bu süreçte siyasi çıkar dilenciliğine soyunan siyasetçiler ise toplumun tepkisiyle karşılaştı.
ÖTEKİLEŞTİRİCİ SKANDAL ÖVGÜ
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, dün Adana'daki konuşmasında AKP propagandası yapmaktan geri durmadı.
Çelik, şöyle konuştu:
"Cumhur İttifakı olarak hepimiz sahadayız. Hem AK Parti Genel Merkezi hem MHP Genel Merkezi milletvekillerimizi, MKYK üyelerimizi bölgelere gönderdik. Hepimiz bu çalışmalarda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz."
Celik şöyle devam etti:
"Cumhur İttifakı'nın teşkilatları sahadadır, bütün arkadaşlarımız istenildiği takdirde yardımcı olacak şekilde çalışmalara yardımcı olmaya çalışıyorlar. Hepimiz belli illere dağıldık, her ilde bakanlarımız var."
Celik konuşmasını şöyle tamamladi:
"Cumhur İttifakı'ndan genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, MKYK üyeleri, teşkilatlarımız var. Bu şekilde iller paylaşılmış durumda."
BİR SKANDAL da METİNER'den
Benzer yönde bir açıklama Eski AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner'den geldi.
Metiner, Adıyaman'a ilişkin deprem konuşmasında AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan övgüsü yapan Metiner şunları söyledi:
"Adıyaman yalnız değil. Adıyaman'ın arkasında Reis (AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan) var. Adıyaman Reis'in sevdalı olduğu bir şehirdir. Ölenleri geri getiremeyiz. Üzüntümüz sonsuz. Lakin Adıyamanımızı yeniden onaracak Reisimiz var." (Haberler)
SEVGİLİ TÜRKİYEM, Geçmiş Olsun...
Ölenlere rahmet, kalanlara sabırlar diliyorum.
Ve diyorum ki, bugünleri de omuz omuza atlatacağız... Dayanın.
Umarım emeğinizin karşılığını alırsınız Canan hanım. Başarı dileklerimle... Saygılar.
EDİNİN / OKUYUN
İNSANSIZ DÜNYA GEZEGENİ
Yazan: CANAN SERGÜL
İkinci Adam Yayınları, 2021
284 Sayfa
Tür: Edebiyat / Deneme
"İklimim
Sakinliğime aldanmayın
Farklı bir gezegenin iklimi hüküm sürüyor bende
Bir saat bile sürmez, hortum çıkar içimde
Ne yağmurum yağmura, ne baharım bahara
Hakaret gibi bakar rüzgârım gülümseyişimin ardında
Türlü metaller savrulur en derinden
Uydum bile istifa etti benden
İki kanatlı tek gözlü gamsız bir devim
Kapıların ardındaki minik serçeyim
Posta koyar matemlerim nimetlere ulaşmaya ramak kala
Ortada kalamam ya yıkarım ya yıkılır
İklimim derin, hiç uğrama yoksa delirmeye cesaretin
Periler gelir bazen dans ederiz
Onlar uzunca boylu ben ise yer ile bir
Kök bırakmam işte öyleyim
Eseceksem adam gibi esmeliyim
Şimdi insanlar gibi silahlarda ödlek
Ansızın vuruyor görüş açısına oturdu mu menfaatten bir greft!
Savaşırdım hem nasıl,
Bulsaydım yüreğime yürek
Toplanmış kalabalığa aldırış etmem
Yağmurlarım şimşeklerimden önce gelir
Buğulanmış itiraflar duyarım
Asaletin çaresizliğine birde esaretin iriliğine içimden iç geçiririm
Düşünceler dalgalanır siz bilmezsiniz
Yorumsuzca sahtekârlığa yanarım..."
(Tanıtımdan)
Yazar hakkında:
"Sınır ötesi şiirlerin değerli kalemi Canan hanımı okumak, şiire doymak, şiirle hemhal olup üstü başı şiir kokmak demektir. Şiirin ötesinde atan bir yüreği, erdemli ve bilgelik denizine bulaşmış bir kalemi var." (Ramazan Boran)
"Özünde insan olmanın gururunu yüreğine ve eserlerine taşıyan bir kişilik Ca Sergül hanım... Olması gerektiği gibi sevgi dolu... İnce fikirle dolu kimliği ile bilgi paylaşımını esirgememesi de güzellik katıyor. Şımarıklıktan, ben merkezcilikten uzak bir tevazu ile yapıyor bunu üstelik... Yolu açık olsun." (Yasemin Elbek)
İkili kadar ikilinin yorumları ve şarkı da efsane, müziği ve sözleriyle birlikte... Yılların eskitemediği bir şarkı. Sonuç: Seçiminiz isabetli Canan hanım :))
"EDEP YAHU!"
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın'da katıldığı toplu açılış törenindeki konuşmada tepki çekecek sözler kullandı.
Erdoğan muhalefeti ağır sözlerle hedef aldığı konuşmasında "14 Mayıs'ta bunlara öyle çakalım ki bir daha bellerini doğrultamasınlar" dedi.
Erdoğan'ın sözlerine ilk tepki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den geldi. Akşener, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Erdoğan'ın sözlerini alıntılayarak "Edep yahu" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın o sözlerine tepki yağarken, geçmişte edilen hakaret içerikli açıklamalar da yeniden gündem oldu. Erdoğan’ın ettiği hakaretlerden bazıları şunlar:
“Geri zekalı,
çürük, sürtük,
haysiyet fukarası,
sefil, zavallı, gafil,
eşkıya, siyasi eşkıya,
haysiyetsiz, onursuz,
sanatçı müsveddesi,
edep fukarası, ahlaksız,
haysiyet celladı, kan emici…”
(Haberler)
ADAMLIK üzerine sözler 2
Adam yerine koyduğum insanları koyduğum yerde bulamıyorum! Yazık.
Çözemedim bazılarını, uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar...
Bir adam diyebildiklerimiz vardır; bir de adam diye bildiklerimiz. İkisi çok farklıdır, karıştırmayın.
Çok şükür bu hayatta adam satmışlığımız yoktur. Ama neylersin ki adam sanmışlığımız çoktur.
ADAMLIK üzerine sözler 1
İnsan adam olamayınca, adamlık insana zor gelir.
Konu adamlığa geldi, sen gidebilirsin.
Aşk her erkeğe yakışmaz, aşk adam olana yakışır.
Adam olmayanı adam yapmaya çalışmak en büyük ahmaklıktır.
Düşmanlarımızın çokluğu, bizim adamlığımızdandır.
"zorbalar darağacını kuranda
ölüm yolunda başımız dimdik
yağlı kement boynumuza geçende
haykırırız 'halkımıza özgürlük!'
can almayız can kurtarmak işimiz
güneş vurur alnımıza gür ışık
yoksul halka siper olmuş göğsümüz
yazılmıştır 'bağrımıza özgürlük!' "
(YAŞAR MİRAÇ’ın “Çömlekçi’li Çıraklara Türkü” şiirinden)