ALİ SUNAL'IN TEPESİ ATTI ! Güldür Güldür Show'da sahneye çıkan tiyatrocu Ali Sunal, deprem felaketine ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Sunal, şunları söyledi: "Normalleşmenin peşindeyiz. Mesela fay hattına bina yapmak mıdır normal olan? Ya da depremden sonra arama kurtarmanın gecikmesi normal midir? Denetlenmemiş binalar, parayla satın alınan mimar diplomaları, beceriksiz müteahhitler, liyakatsiz görevliler normal midir?
Çürük binalara imar affı verilmesi normal midir? Binlerce insanı ölüme göndermek normal midir? Ve böyle bir felaket sonrası bir kişinin bile sorumluluk hissedip 'Arkadaş ben yanlış yaptım, özür diliyorum' deyip istifa etmemesi normal midir sizce?
Hayır efendim, böyle bir normal yok. Artık normal olan bir vatandaş olarak hesap sormak... Artık normal olan her felaketi kadere bağlayanı değil o felaket olmadan önce bilimi dinlemektir. Bundan sonra normal olan yetki veren kişinin akrabasına, ailesine, partilisine, arkadaşına yaptırması değil, uzman olana yaptırmasıdır." (Haberler)
TAK MASKENİ ISIT BENİ Biliyorum sevmezsin ama içkiye ihtiyacım var. Hadi eşlik et bana. Maskeni tak yüzüne, alkoliği oyna. Zor değil inan diğer rollerinden Beni sevdiğini söyle, en bilinen yalan bu ya. Geç kendinden kendine gel, Rahatla biraz kasılma, ruhun uluorta Bedenin masum. Hadi korkma dokunamam Ruhum çok uzak sana. Ellerim bak buz gibi, tak maskeni ısıt beni.
ÇÜNKÜ SEVGİ... "Anne ve babalar çocuklarına 'Artık seni sevmeyeceğim' diye parmak salladığında bile çocuk yine onların peşinden gider. Çünkü çocuk koşulsuz sever." (Alıntı)
Turhan der ki: Keşke çocukluğumuzda tanışsaydık SEN ve ben...
İstanbul Büyükçekmece'de bir derneğe ait olan Kur'an kursunda 13 yaşındaki çocuğu döverken görüntüleri ortaya çıkan Sedat Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (Haberler)
HATAY İÇİN BİR BAŞKA ÖNEMLİ TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Benim şahsi meselem' dediği Hatay, depremin yarattığı yıkımın ardından çok daha büyük bir riskle karşı karşıya; il genelinde Suriyeli nüfusunun artışı endişe yaratıyor.
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz iktidarın tehlikenin farkında olmadığını belirterek, “Türkiye sağlıklı bir Suriye politikası üretemezse, ulusal çıkarlarını merkeze koyarak davranamazsa ve özel tedbirler almazsa ilerde büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalırız. Uzun vadede Hatay'ı savaşmadan da kaybedebiliriz” uyarısında bulundu.
Yavuz devamında şunları söyledi: “Hatay, Türkiye'nin 2011 sonrasında uyguladığı çok yanlış ve tutarsız Suriye politikası nedeniyle çok hassas bir ilimiz. Deprem bu hassasiyeti arttırdı. Devletin çok daha güçlü olarak Hatay'da bulunması gerekiyor. Sivil toplumun da uyanık olması gerekiyor. Eğer doğru adımlar atılmazsa özellikle Amanoslar'ın doğusunun, Antakya bölgesinin kaybedilme riski doğabilir."
KIYAK EMEKLİLİĞE HAYIR! Milletvekillerini silah zoruyla göndermiyoruz Meclis'e... Kendileri gönüllü olarak aday oluyorlar; yani milletvekilliği bir meslek değildir.
O halde bu "işin" emekliliği de olmaz, olmamalı. Hele hele 2 yılda emeklilik hiçbir vicdana, ahlaka, dine ve kitabına uydurulmadığı takdirde hukuka sığmaz. Ben vergimi milletvekilleri kıyak yaşasınlar diye ödemiyorum tıkır tıkır.
Bu nedenle, seçim gezileri başladığında her partinin mitingine katılıp şu pankartı açacağım : "KIYAK EMEKLİLİĞE HAYIR!"
YİYİN EFENDİLER YİYİN BU HAN-I İŞTİHA SİZİN !!! Depremden sonra çadır ve diğer yardım malzemeleriyle ilgili tartışmaların odağındaki Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın Kızılay’a bağlı 12 şirketten "huzur hakkı” adı altında toplamda 36 asgari ücret karşılığı 306.000 (yazıyla üç yüz alti) bin TL maaş aldığı iddia ediliyor. (Haberler)
aGa diyor ki: Cumhurbaşkanı olmaktan vazgeçtim. Bundan sonra hedefim Kızılay Başkanlığı anasını satim.
"Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
(......)
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını"
"Kadınlar başka hiçbir ülkede Atatürk dönemindeki kadar hızla ilerlememişlerdir. Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte, gerçekten eşi olmayan bir olaydır."
(Daily Telgraph, İngiltere / Atatürk'ün ölümünden sonra)
ATATÜRK Şimdi bir deniz varsa Pamuk tarlaları Rüzgarlar altında Şimdi bir tren geçiyorsa ovalardan Buğday sarısı güneşte Bir kuş uçuyorsa Şimdi bir bayrak dalgalanıyorsa Aylı yıldızlı…
Yaşamak seninle güzel Yaşamak bunun için büyük Sevgili Atatürk.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve MÜCADELE ARKADAŞLARI'nı ANIYORUZ...
Bağımsızlık Savaşı Kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'nı Cuma dualarinda yok sayan ve molla rejimine programlanmış ne idüğü belirsiz karanlık ortaçağ kalıntılarının...
Emperyalizmin maşalığını gönüllü olarak üstlenip, yalan ve inkara dayalı girişimlerini her alanda sürdürerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'nı karalamak için kendi çamurlarında debelenen ayrılıkçı terörist ihanet çetesinin uzantısı oldukları, paylaşımlarıyla apaçık ortadayken utanmadan mağduru(!) oynayarak içlerindeki hastalıklı irini kusan etnik kafatasçı güruhun...
Her iki grubun veya bulanık üçüncü grupların borazanlığına soyunarak tarihi olayları çarpıtıp Cumhuriyetimizin Kuruluş Felsefesi ile Değerleri'nin yanısıra Aydınlanma Devrimi'ne ve dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'na bulaşmak cüret ve hadsizliğini gösteren çapsızların, II. cumhuriyetcilerin, "yetmez ama evet"çilerin...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'nın adlarına bile tahammul edemediğini gizlemek için her yöne mavi boncuk dağıtıp şirin gözükmeye çalışan edepsiz ve düzeysiz şarlatanlar ile bu şarlatanlara "ha ha'lı hi hi'li" mimiklerle yaranmaya çalışan kişilik yoksunu sinsi sırnaşık zavallıların...
Tüm bu ulusal onurdan yoksun değersizliklere, seyretmek dışında tepki vermeyen duyarsızların...
... inadına,
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve MÜCADELE ARKADAŞLARI her Cuma bu başlıkta anılmaktadır.
Akp'li reYiz R.T. Erdoğan, geçenlerde, "Seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs, bay Kemal'in BAY BAY KEMAL olacağı gündür" demişti.
Ancak, son günlerde yükselen coşkulu halk muhalefeti sandığa yansıdığı takdirde, bay Recep'in bu oldukça yaratıcı sloganı "VAY VAY RECEP"e dönüşüverirse hiç şaşırmayalım, aNNAdın mı?
YAZGI'NIN KARASI Şimdi ki zamanlar da mutsuzluğumun resmi ; Gözlerinin kırık aynasıydı. Ruhunun çatlakları, dayanamıyor artçılara. Kırılıp dökülüyor bir, bir yüreğindeki dik duruş.. Eğiliyor kendi içine doğru kambur yüklerin, Yitik canlar ülkesi diyorsun yalnızlığına, Lime lime buz kesiliyor omuz başların.. Ağırlığı ise tartılamayacak kadar sonsuz bu telaşların.. Ses ver! bir ses ver diye başlayan canhıraş savaşların.. Kurumuş göz pınarların ardından yüreğinden akıyor kanlı gözyaşların.. Titreyen ellerinle vedaya hazırlanıyor nefes alışların.. Dudakların maviden beyaza geçerken, Soluduğun toz duman arasında yalvarışların.. Yokluk bu kadar yok olmamıştı safın da, Acziyeti bu denli tatmamıştı avuçların... Rüya gibi bir çırpıda geçti sanki anıların, Yitip gidiyor demiştin ağızların tadı, Zamana yenilmeyecek gülüşlerini, Doğu daki KIYAMETE çaldırdın...
Duygu dünyanızın derinliği ve renkliliğini, sözcük dağarcığınızın zenginliğiyle süsleyince, ortaya kısacık ama içinde neler neler barındıran bu muhteşem şiiriniz çıkmış.
Kutlarım Yasemin hanım. Ve bu güzelligi Mekan'la paylaştığınız için tşk ederim :)) Saygılar...
"Niyet bozuksa, bahane çoktur." (Sıradağlı aGa Turhan)
ALİ SUNAL'IN TEPESİ ATTI !
Güldür Güldür Show'da sahneye çıkan tiyatrocu Ali Sunal, deprem felaketine ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Sunal, şunları söyledi:
"Normalleşmenin peşindeyiz. Mesela fay hattına bina yapmak mıdır normal olan? Ya da depremden sonra arama kurtarmanın gecikmesi normal midir? Denetlenmemiş binalar, parayla satın alınan mimar diplomaları, beceriksiz müteahhitler, liyakatsiz görevliler normal midir?
Çürük binalara imar affı verilmesi normal midir? Binlerce insanı ölüme göndermek normal midir? Ve böyle bir felaket sonrası bir kişinin bile sorumluluk hissedip 'Arkadaş ben yanlış yaptım, özür diliyorum' deyip istifa etmemesi normal midir sizce?
Hayır efendim, böyle bir normal yok.
Artık normal olan bir vatandaş olarak hesap sormak... Artık normal olan her felaketi kadere bağlayanı değil o felaket olmadan önce bilimi dinlemektir. Bundan sonra normal olan yetki veren kişinin akrabasına, ailesine, partilisine, arkadaşına yaptırması değil, uzman olana yaptırmasıdır." (Haberler)
TAK MASKENİ ISIT BENİ
Biliyorum sevmezsin
ama içkiye ihtiyacım var.
Hadi eşlik et bana.
Maskeni tak yüzüne, alkoliği oyna.
Zor değil inan diğer rollerinden
Beni sevdiğini söyle,
en bilinen yalan bu ya.
Geç kendinden kendine gel,
Rahatla biraz kasılma, ruhun uluorta
Bedenin masum.
Hadi korkma dokunamam
Ruhum çok uzak sana.
Ellerim bak buz gibi, tak maskeni ısıt beni.
ŞAH TULGAR
ÇÜNKÜ SEVGİ...
"Anne ve babalar çocuklarına 'Artık seni sevmeyeceğim' diye parmak salladığında bile çocuk yine onların peşinden gider. Çünkü çocuk koşulsuz sever."
(Alıntı)
Turhan der ki:
Keşke çocukluğumuzda tanışsaydık SEN ve ben...
ÇOCUK DÖVEN
KUR'AN KURSU GÖREVLİSİ
TUTUKLANDI !
İstanbul Büyükçekmece'de bir derneğe ait olan Kur'an kursunda 13 yaşındaki çocuğu döverken görüntüleri ortaya çıkan Sedat Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (Haberler)
aGa diyor ki:
Ahıra kapatılsın.
HATAY İÇİN
BİR BAŞKA ÖNEMLİ TEHLİKENİN
FARKINDA MISINIZ?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ‘Benim şahsi meselem' dediği Hatay, depremin yarattığı yıkımın ardından çok daha büyük bir riskle karşı karşıya; il genelinde Suriyeli nüfusunun artışı endişe yaratıyor.
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz iktidarın tehlikenin farkında olmadığını belirterek, “Türkiye sağlıklı bir Suriye politikası üretemezse, ulusal çıkarlarını merkeze koyarak davranamazsa ve özel tedbirler almazsa ilerde büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalırız. Uzun vadede Hatay'ı savaşmadan da kaybedebiliriz” uyarısında bulundu.
Yavuz devamında şunları söyledi:
“Hatay, Türkiye'nin 2011 sonrasında uyguladığı çok yanlış ve tutarsız Suriye politikası nedeniyle çok hassas bir ilimiz. Deprem bu hassasiyeti arttırdı. Devletin çok daha güçlü olarak Hatay'da bulunması gerekiyor. Sivil toplumun da uyanık olması gerekiyor. Eğer doğru adımlar atılmazsa özellikle Amanoslar'ın doğusunun, Antakya bölgesinin kaybedilme riski doğabilir."
(ALINTI: Sözcü, 11 Mart 2023)
KIYAK EMEKLİLİĞE HAYIR!
Milletvekillerini silah zoruyla göndermiyoruz Meclis'e... Kendileri gönüllü olarak aday oluyorlar; yani milletvekilliği bir meslek değildir.
O halde bu "işin" emekliliği de olmaz, olmamalı. Hele hele 2 yılda emeklilik
hiçbir vicdana, ahlaka, dine ve kitabına uydurulmadığı takdirde hukuka sığmaz.
Ben vergimi milletvekilleri kıyak yaşasınlar diye ödemiyorum tıkır tıkır.
Bu nedenle, seçim gezileri başladığında her partinin mitingine katılıp şu pankartı açacağım : "KIYAK EMEKLİLİĞE HAYIR!"
YİYİN EFENDİLER YİYİN
BU HAN-I İŞTİHA SİZİN !!!
Depremden sonra çadır ve diğer yardım malzemeleriyle ilgili tartışmaların odağındaki Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın Kızılay’a bağlı 12 şirketten "huzur hakkı” adı altında toplamda 36 asgari ücret karşılığı 306.000 (yazıyla üç yüz alti) bin TL maaş aldığı iddia ediliyor. (Haberler)
aGa diyor ki:
Cumhurbaşkanı olmaktan vazgeçtim.
Bundan sonra hedefim Kızılay Başkanlığı anasını satim.
"Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
(......)
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını"
(AHMET TELLİ’nin "Ayrılık Ayracı" şiirinden)
Günaydın ATA KIZI Aslı hanıma...
Günaydın ATA'nın tüm KIZLARI'na...
İyi ki varsınız.
Saygılar yüreğinize...
Bakabiliyorsam korkmadan, kadın kadın ufuklara. Hayallerim uçabiliyorsa özgürce kendi kanatlarımla. Hissedebiliyorsa ruhum değerleri yüreğimde. Söyleyecek sözüm var! Diyebiliyorsam çekinmeden. İşte bu benim cumhuriyetimdir.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Ata kızı
Aslı Birer
"Kadınlar başka hiçbir ülkede Atatürk dönemindeki kadar hızla ilerlememişlerdir.
Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte, gerçekten eşi olmayan bir olaydır."
(Daily Telgraph, İngiltere / Atatürk'ün ölümünden sonra)
ATATÜRK
Şimdi bir deniz varsa
Pamuk tarlaları
Rüzgarlar altında
Şimdi bir tren geçiyorsa ovalardan
Buğday sarısı güneşte
Bir kuş uçuyorsa
Şimdi bir bayrak dalgalanıyorsa
Aylı yıldızlı…
Yaşamak seninle güzel
Yaşamak bunun için büyük
Sevgili Atatürk.
ADNAN ARDAĞl
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
ve
MÜCADELE ARKADAŞLARI'nı ANIYORUZ...
Bağımsızlık Savaşı Kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'nı Cuma dualarinda yok sayan ve molla rejimine programlanmış ne idüğü belirsiz karanlık ortaçağ kalıntılarının...
Emperyalizmin maşalığını gönüllü olarak üstlenip, yalan ve inkara dayalı girişimlerini her alanda sürdürerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'nı karalamak için kendi çamurlarında debelenen ayrılıkçı terörist ihanet çetesinin uzantısı oldukları, paylaşımlarıyla apaçık ortadayken utanmadan mağduru(!) oynayarak içlerindeki hastalıklı irini kusan etnik kafatasçı güruhun...
Her iki grubun veya bulanık üçüncü grupların borazanlığına soyunarak tarihi olayları çarpıtıp Cumhuriyetimizin Kuruluş Felsefesi ile Değerleri'nin yanısıra Aydınlanma Devrimi'ne ve dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'na bulaşmak cüret ve hadsizliğini gösteren çapsızların, II. cumhuriyetcilerin, "yetmez ama evet"çilerin...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mücadele Arkadaşları'nın adlarına bile tahammul edemediğini gizlemek için her yöne mavi boncuk dağıtıp şirin gözükmeye çalışan edepsiz ve düzeysiz şarlatanlar ile bu şarlatanlara "ha ha'lı hi hi'li" mimiklerle yaranmaya çalışan kişilik yoksunu sinsi sırnaşık zavallıların...
Tüm bu ulusal onurdan yoksun değersizliklere, seyretmek dışında tepki vermeyen duyarsızların...
... inadına,
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
ve
MÜCADELE ARKADAŞLARI
her Cuma bu başlıkta anılmaktadır.
Herkes davetlidir.
Rakı acı diye buruşturma yüzünü; acı acıyı bastırır, rakı sancıyı...
BAY BAY KEMAL, VAY VAY RECEP'e KARŞI!
Akp'li reYiz R.T. Erdoğan, geçenlerde, "Seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs, bay Kemal'in BAY BAY KEMAL olacağı gündür" demişti.
Ancak, son günlerde yükselen coşkulu halk muhalefeti sandığa yansıdığı takdirde, bay Recep'in bu oldukça yaratıcı sloganı "VAY VAY RECEP"e dönüşüverirse hiç şaşırmayalım, aNNAdın mı?
YAZGI'NIN KARASI
Şimdi ki zamanlar da mutsuzluğumun resmi ;
Gözlerinin kırık aynasıydı.
Ruhunun çatlakları, dayanamıyor artçılara.
Kırılıp dökülüyor bir, bir yüreğindeki dik duruş..
Eğiliyor kendi içine doğru kambur yüklerin,
Yitik canlar ülkesi diyorsun yalnızlığına,
Lime lime buz kesiliyor omuz başların..
Ağırlığı ise
tartılamayacak kadar sonsuz bu telaşların..
Ses ver! bir ses ver
diye başlayan canhıraş savaşların..
Kurumuş göz pınarların ardından
yüreğinden akıyor kanlı gözyaşların..
Titreyen ellerinle vedaya hazırlanıyor
nefes alışların..
Dudakların maviden beyaza geçerken,
Soluduğun toz duman arasında yalvarışların..
Yokluk bu kadar yok olmamıştı safın da,
Acziyeti bu denli tatmamıştı avuçların...
Rüya gibi bir çırpıda geçti sanki anıların,
Yitip gidiyor demiştin ağızların tadı,
Zamana yenilmeyecek gülüşlerini,
Doğu daki KIYAMETE çaldırdın...
TUBA YILDIRIM
Saygı sevgi bizden Yasemin hanım...
Dünya Kadınlar Günü'nün "emekçi" sözcüğü eklenerek kutlanmasına kişi olarak karşıyım.
Birinci çünkü:
"Emekçi" sözcüğü eklenerek ayrımcılık yapılıyormuş gibi hissediyorum; emekçi kadın, emekçi olmayan kadın gibi...
İkinci çünkü:
Emekçi olmayan kadın yoktur.
Tüm kadınlara saygılarımla...
KADINDILAR
Kadındılar hep onlardan istendi
Ağırdı kaldırdılar
Taşlıydı, bırakılsa elleri
Düşer kalırdılar.
İtilmiş gündüzlerde
Çoğu ancak gecelerde vardılar
Çağrıldıkça geçici
Fısıltılara kandılar.
Onlar bütün yatışlardan
Biraz korku biraz umut kalkardılar
Dendi istemiyorum güçleriydi oysa
Bütün yalnız kaldılar.
İstenseydi ağrılı bir sütü
Mutlu sevinçli sağardılar
Dölsüz bir süre eğrelti yeşili
Bakır sıcaklar geldi soldular
Kıskançtılar, onurlu
Baktılar başlar öne eğiliyor
Hırçın atların terkisinde
Yalçın dağlara kaçtılar.
BEHÇET NECATİGİL
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN :))
Yasemin hanım günaydın...
O kadar mütevazi olmayın, iyi yazıyorsunuz :))
Saygılar.
Duygu dünyanızın derinliği ve renkliliğini, sözcük dağarcığınızın zenginliğiyle süsleyince, ortaya kısacık ama içinde neler neler barındıran bu muhteşem şiiriniz çıkmış.
Kutlarım Yasemin hanım.
Ve bu güzelligi Mekan'la paylaştığınız için tşk ederim :)) Saygılar...
TÜRK POLİTİKA TARİHİNDE ÇIĞIR AÇAN SÖZLER:
"Türkeş Türk çocuğu, Ecevit halk çocuğu, Erbakan Müslüman çocuğu da biz o... çocuğu muyuz?"
(SÜLEYMAN DEMİREL)
İnsan iki şeyi saklayamaz;
sarhoş olduğunu, birrr...
ve
aşık olduğunu, ikiii... NOKTA.
06 03 2023 - 13:09 mesajima ektir:
"Rüzgarsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır." (Eskimo Atasözü)