Kültür Sanat Edebiyat Şiir

osmanlı sizce ne demek, osmanlı size neyi çağrıştırıyor?

osmanlı terimi Mehmet tarafından tarihinde eklendi

  • Resul Cengiz
    Resul Cengiz

    Osmanlı Devletinde İnsana ve Hukuka saygı

    Osmanlı Devleti'nde, insana ve hukuka saygının, bize anlatılan ve peşin fikirli bir kısım ilim adamlarının kitaplarında yazılan gibi olmadığını, zikredilen misâllerden anlıyoruz. Ancak bütün bu anlatılanlardan kasdımız, Osmanlı Devleti'nin 600 senelik ömrü boyunca aynı seviyede insana ve onun hak ve hürriyetlerine saygı gösterdiğini iddia etmek değildir.Zaten yükselme dönemindeki hukuka ve insana saygı aynen devam etseydi, Osmanlı Devleti bugüne kadar devam ederdi ve yıkılmazdı. Ancak biz, mevcut suiistimalleri ve uygulama hatalarını kabul etmekle beraber, zikrettiğimiz belge ve olaylarla, yapılan bir yanlışı düzeltmek istiyoruz. O da, sanki Osmanlı Devleti'nde insana ait hak ve hürriyetlerin,1839 tarihli Tanzimat,1856 tarihli Islâhât ve 1876 tarihli Kanun-ı Esasî ile, o da eksik olarak kabul edildiği şeklindeki iddialardır. Halbuki yapılan izahlar göstermiştir ki, bu fermanlar ve Kanun-ı Esasî, eskiden beri var olan hak ve hürriyetleri, sadece yazılı hale getirmiş ve uygulamadaki hatalara ve suiistimallere dikkat çekerek eskiden olduğu tarzda hak ve hukuka ri‘âyet edilmesini ısrarla tekrar etmişlerdir. Bu anlattıklarımızı teyid etmek açısından, Hollandalı bir gayr-ı müslim hukukçunun,1895 yılında, 'şer‘-i şerif' ve 'kanun-ı münif' diye özetlenebilecek Osmanlı Hukuku hakkında, II Abdülhamid'e sunduğu bir rapordan bazı cümleler nakletmek istiyoruz:
    'şer‘-i şerifde ve dolayısıyla Osmanlı Hukukunda, bir çok hukukî hükümler vardır ki, bazıları pek yakın bir zamanda Avrupa'ya girebilmiş ve daha bir çok insânî hükümler vardır ki, asrımızdan sonra girecektir. Bu iddiamıza delil olmak üzere, insana ve hukuka saygının ifadesi olan şu hükümleri sayabiliriz: Ehlî hayvanların himaye ve korunması; mahkemelerde davaların meccânen görülmesi; evli bir kadının kocasına müracaat etmeksizin tasarrufunda bulunan mal varlığını istediği gibi idare etmesi; müslümanların ve gayr-ı müslümlerin kanun önünde eşitliği; sorgulamalarda sanıklardan ikrar ve itiraf gibi beyanlar almak için işkence icrasının kesinlikle yasak oluşu ve benzeri hükümler....'.
    O halde 1839 tarihli Tanzimat Fermanı, hukukî hükümlerin icra edilmemesinden dolayı devletin felâketlere sürüklendiğini, mevcut şer‘î hükümlerin icrası ve hukukun hâkim kılınması gayesiyle yeni hukukî düzenlemeler yapılması gerektiğini ve özellikle can, mal ve namus güvenliği için askerî, cezaî ve malî düzenlemelerin yapılması icabettiğini vurgulamaktadır ki, zaten bunlar, eski Osmanlı Hukukunda yani şer‘-i şerif ve kanun-ı münifde de vardır. Eksik olan uygulamadır.1856 tarihli Islâhât Fermanı olarak vasıflandırılmış ve sadece gayr-ı müslimlere bazı imtiyazlar verilmesi için Batılı devletlerin siyasî baskıları sonucu ilan edilmiştir. Zira muhtevasında istenen haklar, zaten şer‘-i şerif ve kanun-ı münif denilen Osmanlı Hukukunda da vardır. Arzu edilen, gayr-ı müslimlerin Osmanlı Devleti'nde hâkim sınıf haline gelmeleridir ve maalesef zamanla gelmişler ve Osmanlı Devleti'ni yıkmışlardır.1876 tarihli Kanun-ı Esâsî'nin ise, eskiden beri var olan insana ait hak ve hürriyetleri, Batılı devletlerin istediği üslupla yazılı hale getirilmesinden ibaret olduğunu esefle müşahede ediyoruz.
    Netice olarak, insana ve hukuka saygı konusunda, Osmanlı Devleti'nin arşivleri açılsa, Türk Milletinin yüzünü kızartacak tek bir belgeye rastlanılamayacaktır. Çağdışı olan gayr-ı müslim devletlerde ise, yüzlerini ağartacak belgelerin sayısı, maalesef bir elin parmaklarından daha azdır. Belgeler ve tarihî olaylar böyle konuşmaktadır.

  • Resul Cengiz
    Resul Cengiz

    Fâtih devrinden itibaren Osmanlı Padişahları, nikâh ile ve özellikle de hür kadınlar ile evlenmeyi terketmişler; bunun yerine Kadın Efendi, İkbal, Gözde veya Peyk denilen câriyeler ile yaşamayı tercih etmişlerdir. Bu teâmülün Osmanlı Devletinin yıkılış zamanına kadar devam ettiğini ve pek az istisnâlarının bulunduğunu görüyoruz. Fâtih’den itibaren hür kadınlar ile veya câriyeler ile nikâh akdi icra ederek Padişahların evlenmeleri tamamen istisnâi bir durum haline gelmiştir. Bu istisnalar şunlardır:

    1- Fâtih’in henüz tahta geçmeden Dulkadiroğlu Süleyman Beğ’in kızı Sitti Hâtun ile evlenmesi, saltanattan önce olması hasebiyle pek istisna da sayılmayabilir.

    2- Oğlu II. Bâyezid’in Karaman Oğlu Nasuh Bey’in kızı Hüsnüşah Hâtûn ile ve nikâh akdi yaptırarak evlenmesi ilk istisnâdır denilebilir.

    3- Kanunî’nin câriye olan Hürrem Sultân’ı, bir görüşe göre âzâd edip hürriyetine kavuşturdukdan sonra ve bir görüşe göre de câriye kalmakla beraber nikâh akdiyle evlenmesi, söz konusu kaidenin ilk câriyeden olan istisnasıdır.

    4- Genç Osman’ın Şeyhül-İslâm Esad Efendi’nin kızı Âkile Hanım’ı hür bir kadını nikâh akdiyle alması şeklinde değerlendirirsek, önemli bir olaydır.

    5- Sultân İbrahim’in Telli Haseki de denen Hümaşah’ı debdebeli bir düğün ile ve nikâh akdi ile eşliğine kabul etmesi de önemli bir istisnâdır. Ancak câriye olan bu kadını, âzâd ederek hür olarak mı evlendiği yoksa yukarıda izah ettiğimiz gibi câriye olarak mı onunla nikâh kıydığı tam belli değildir.

    6- Sultân Abdülmecid, Mısırlı Bezmiârâ Hanım’ı nikâh akdiyle zevceleri arasına sokmuştur ve muhtemelen hür olarak nikâh akdini icra eylemiştir. Sultân Abdülaziz’in Mehmed Ali Paşa ailesinden gelen Tevhîde Hanım ile evlenme arzusunu ise Keçeci-zâde Fuad Paşa engellemiştir.

  • Nurdan Çubukçu
    Nurdan Çubukçu

    ..şu Hürrem Sultan ne zeki hatunmuş..önce kendini cariyelikten serbest bıraktırıyor, sonra 'şeyhülislam a sordum, ben artık özgürüm, dolayısıyla zina yapıyoruz' diyor, ve bastırıyor nikah ı..vay be..

  • İlker Eroglu
    İlker Eroglu

    Cihan devleti olma politikasini yanlis izlemis zamanin super gucu. Kulturunuzu, yasam seklinizi, fikirlerinizi ve ticarethanelerinizi tasiycaktiniz sinirlarin disina kendinizi degil....ah ahh neyse bidahaki sefere insallah

  • Rabia Özay
    Rabia Özay

    bir de anlatılıyordu geçen gün bir yerde
    divan şiirlerinde hani hep içki içerken
    şişenin döndürülmesi falan geçer ya..
    içki içme adabı bile farklıymış
    herkes önce daire şeklinde sıralanırmış ortada büyük bir şişe
    içinde içki ağızlığı kocaman
    işte en baş sıradan herkes içmeye başlarmış ve ağzı yavaş yavaş döndürülerek halkadaki bütün kişiler içkiden tadarmış..

    yanlız sarhoş olmak yasak :) öyle bizdeki gibi nara atmak edepsizce hareketler yapmak ise meclisten atılmaya sebep oluyormuş..bu da yüz kızartıcı bir şey olmalı...daha sonra kuytu köşelerde pis yerleden içki içebiliyormuş insan ancak..

    pek ilginç geldi..

  • Rabia Özay
    Rabia Özay

    osmanlı osmanlı
    osmanlı deyince aklıma osmanlı gibi adam gelir
    ya da osmanlı kadını...

    bir de osmanlı tokadı tabi :)
    ama en çok yaptıkları her işte kıtalara yayılan topraklarından
    en küçük esnaf işlerine kadar herşeyde görülen bir incelik...

    devletler de insanlar gibidir diyordu bir yazıda yani doğar büyür ölür ve tabi ki devletlerinde hatası vardır insan yapımı herşeyde olduğu gibi...

    osmanlı artık içimize işlemiş..hala türkiye cumhuriyeti osmanlı adıyla özleşmiş çünkü türklük osmanlı adıyla özdeşleşmiş..geçen günlerde singapurlu bi bayana islamiyet öncesi türkleri anlatmaya çalışıyordum..pek zor oldu.. çünkü artık birbirinden ayrılmayan bir bütün gibi.. bugün en adi bir devlet bile yaptığı en adi işleri savunuyor ve devletini milletini hala yüceltebiliyorsa bizim osmanlı için bunun binlerce milyonlarca katını yapmamız
    ve sahiplenmemiz gerekir...

  • Oğuzhan Keskin
    Oğuzhan Keskin

    Keşke Türkçe'yi kullanıp, yazıp, Türkçe'yi geliştirselerdi de biz de onlara minnetar olsaydık...

  • Ahmet Çağrı Özsema
    Ahmet Çağrı Özsema

    Osmanlı ya gelen saldırıları sadece zavallıca görüyorum.Osmanlıya emperyalist diyenler açsın tarih kitabını ve baksın Yükselme ve Duraklama dönemlerinde 72,5 milletten biri çıkıp da isyan etmiş mi...
    Hatta Ortodokslar dememiş mi?
    Başımızda Katolik Haçları göreceğimize Osmanlı kavuğunu görmek dah iyidir diye...
    Daha neler neler?
    Devşirme sistemine baksınlar, hukuk sistemine baksınlar...
    Tarihte Osmanlı Devletinden başka hangi Devlet vardır ki kendi padişahına azınlıktan birinin açtığı bir davada kısa kısas deyip elini kesme cezası versin..
    Lütfen bazı değerlere laf uzatmadan önce okuyunuz!

  • Erkam La Forge
    Erkam La Forge

    keske daha once yikilsaydi, belki o buzamanlar daha temiz ve duzenli bir ulkem olurdu.

  • Ozkan Kara
    Ozkan Kara

    istesekte istemesekte bizler onların torunlarıyız ve onlardan kalan mirası yiyiyoruz ve onlara şükran borçluyuz bu herkez tarafından bilinsiniç. Yanlışı veya doğrusu hanği devlet ve sistem varkı 4*4 ama osmanlı da en ufak bir hata abartılıyor bu hiç de hoş bir yaklaşım ve eleştiri değil

  • Cihan Erdem
    Cihan Erdem

    Ya sadece ben sunu diyeceğim osmanlı imparatorluğu imparatorluk seviyesine gelmesindeki ana nedenleri ve bunu uzun bir süre korumalarının altındaki yatan ana etken,3 kıtaya hüküm sürmeleri ve bunun ana nedeleri, tebasına altıgı uluslara davranma sekilleri ve nedenleri bazı arkadaslar bunu cok iyiarastırsın ve ögrensinki gecmiş tarihlerini yalan yanlış şeylerle itham etmesinler.

    Geçmiş tarihini özümlemekten ogrenmekten ve bilmekten yoksun toplumlar ne kadar ilariye gidebilirlerki.O yuzdendir ki hala 1800 yıllarında başlanmış olan hataların ceremesini cekmekteyiz.Ayrıca osmanlı yapısındaki siyasi ve politik bilgi denge ve güç simdi olacaktıkı ozaman çok farklı yerelerde olacaktık.....

  • Kubilay Devrim
    Kubilay Devrim

    Osmanlının suratında Cumhuriyet.

  • Kubilay Devrim
    Kubilay Devrim

    ve Arap bozması

  • Kubilay Devrim
    Kubilay Devrim

    emperyalistlerin

  • Kubilay Devrim
    Kubilay Devrim

    Okkalı bir Osmanlı tokatı gibi patladı

  • Ahmet Çağrı Özsema
    Ahmet Çağrı Özsema

    Size Osmanlıyı kötülerken böyle mi kötlüyorlar...

    Osmanlı Devleti öyle kötü bir devlettiki zamanın en büyük sanatkar ve bilim adamlarını yetiştirdi.
    Osmanlı Devleti öye kötü bir devlettiki Müslümanlığın başını çekti, halifeliği aldı.
    Osmanlı Devleti öyle kötü bir devlettiki yüz yıllar boyunca zulüm gören milletler ona sığındı.
    Osmanlı devleti o kadar körü bir devlettiki Avrupa öğrenim sistemini Osmanlıya göre düzenledi, örnek aldı.
    Osmanlı devleti öyle kötü bir devlettiki 3 kıtaya yayıldı ve bütün kıtalarda her milletten insana görev verdi.
    Osmanlı Devleti öyle kötü bir devlettiki birçok ülke kararsızlık sonucunda Osmanlıya danıştı.
    Osmanlı Devleti öyle kötü bir devlettiki son yüzyıl haricinde bünyesinde yaşayan hiç bir devlet ona isyan etmedi ve hep Osmanlıyı desteklediler..
    Osmanlı devleti öyle kötü bir devlettiki Türk birliğini sağladı, Türk milletinin huzur ve güvenin sağladı.
    Osmanlı öyle kötü bir devlettiki hiç bir insanı Din, Dil ve ya IRK ayrımı olmaksızın eşit gördü, hiç bir cami yi yıkmadı, hiç bir çingene hor görülmedi...

    Siz Haklısınız...!

    Kaynak istediğiniz takdir de binlerce kaynak gösterebilirim...

    Tanrı Türkü Korusun Ve Yüceltsin! ..

  • Ahmet Çağrı Özsema
    Ahmet Çağrı Özsema

    Osmanlı nın çatısı altında devşirmelere önemli yer verilmiş ve değişik milletten insanlar önemli görevler almıştır, bunun sebebi her milletin hakkını kolayca savunabilmesi ve eşitliktir.Yani emperyalist dediğiniz bir devlet dünyaya örnek bir Hümanist devlettir.eğer o zamanın koşullarına göre bakarsanız, insan haklarını koruyan tek devlaettir, Osmanlı devleti, ama siz hâlâ Türk düşmanlarının anlattığı Osmanlıyı konuşmaya çalışıyorsunuz, titreyin ve kendinizer dönün, şöyle bi, r yüzünüzü yıkayıp ne diyorum ya ben diyin..
    HAYATı BOYUNCA BİRKEZ OLUSUN KÜTÜPHANE KAPISINDAN GEÇMEYENLER OSMANLI DEVLETİNİ GELİP KARŞIMIZDA TAŞLAMAYA ÇALIŞMASIN..

  • Berfin Numa
    Berfin Numa

    osmanlı: utanç

  • Selda Erkol
    Selda Erkol

    Osmanlının en büyük Türk düşmanı olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum.çünkü Anadoludaki bütün Türk beyliklerini katletmişler ve imparatorluklarını bu kanlar üzerine kurmuşlardır.sonrada arap kültürünü alarak Türkleri asimile etmişlerdir.
    ayrıca Osmanlının sömürgesi olan halklar hiçte öyle bize anlatıldığı ve öğretildiği gibi barış, mutluluk ve zenginlik içinde değil bilakis yoksulluk çatışma ve katliamlarla yaşamışlardır.o dönemde osmanlının bastırmış olduğu isyanlardaki kan gölleri bunun kanıtıdır.
    bugün Osmanlıyı en büyük Türk devleti olarak anlatanlar yalan söylemektedirler.osmanlı eninde sonunda bir emperyalist devlettir ve biz emperyalizmin nasıl birşey olduğunu iyi biliriz.

  • Ahmet Çağrı Özsema
    Ahmet Çağrı Özsema

    Osmanlı asalet demektir, soy, hoşgörü, insanlık, zenginlik ve refah demektir, bunu yanlış bilenler, yanlış anlatanlar utansın...
    Osmanlı Cihan demektir, Osmanlı Cihad demektir, Osmanlıyı anlamayanlar, nankörler ve şerefsizler utansın..
    Osmanlı kadar hiç bir devlet halkına sağdık ve hoşgörülü olmamıştır, millet ayrımı yapmadan(birçok milleti sınırları içerisinde bulundurmasına karşın) iyi davran hoş görülü olan bir devlettir..
    O devlet kadar kutsal ve yüce bir devlet gelmemiştir, ve gelmeyecektirde...

  • Mehmet
    Mehmet

    Savaş.Fetih, Kaos, Hakimiyet, Zülüm, Entrika, Saray oğlanları ve Devenin Pireleşmesi....