işte ağca böle bir adammmm kullanılan maşa kim bilir daha kaç kişinin katili istenilse bulunur onca faiili meçhul cinayetlerin sorumluları ama sorumlu...................... olunca kimi kime şikayet ediceksinki ama o bembeyazdı korkusuzca yazdı ipliğinizi pazara çıkardı ve sizde daha fazla dayanamadınız ve yine aynı şey beyinleriniz değil silahlarınız konuştu ama beyinleri susramaz kalemleri kıramazsınız agcada diğerleri gb olcak ya bir çöp kenarında yada bir.............. atılacak papayı vurmuş vur dediler vurdu kullanılmış bir adam ama ne oldu ortada...................kaldı ama biz mumcuları ipekçileri yaşatıyoruz yaşatıcazda
Şaşırmıştım duyduğumda: Uğur Mumcu ile Abdi İpekçi tanışmazlarmış meğer... Daha doğrusu çok geç tanışmışlar. 27 Ocak 1979'da Etap Oteli'nde bir açık oturuma birlikte katılmışlar. Mumcu o günlerde üzerinde çalıştığı silah kaçakçılığı-terör ilişkisini gündeme getirmiş. Sonra İpekçi söz istemiş ve 'Uğur Mumcu'nun söylediklerine aynen katılıyorum, altına imzamı atıyorum' demiş. Masada el sıkışmışlar. Sonra İpekçi de terörün ardındaki silah kaçakçılığından söz etmiş.Lanetledikleri şiddete kurban verdiğimiz Mumcu ile İpekçi'nin buluşmasını, toplantıyı izleyen gazeteci Leyla Umar'dan dinlemiştim. Umar, hep mutedil görüşler savunan İpekçi'ye 'Hah şöyle, nihayet sert çıktın' demişti çıkışta... * * * İpekçi, bu toplantıdan 5 gün sonra öldürüldü. O gün, o salonda bulunan Mehmet Ali Ağca tarafından... Ağca, kurbanını 25 Ocak'tan 1 Şubat'a kadar izlediğine göre büyük olasılıkla o açık oturuma da gitmişti. Sonradan o açık oturumun ses bantları çalındı, çalan bulunamadı. Vurulmadan 15 gün önce de İpekçi'nin adres ve telefon defteri çalınmış, onu çalanlar da bulunamamıştı. * * * Uğur Mumcu, daha sonra hazırladığı 'Ağca Dosyası'nda (Tekin, 1982) bu ses bantlarını ve adres defterini sormuştu. Sadece onları mı? Ağca yakalandığında üzerinde bulunan adres ve telefon numaralarının neden araştırılmadığını da... O adres defterinde numarası yazılan kuruyemişçi Kemal Özbay'la Ağca'nın avukatı Turhan Özbay arasında ilişki olup olmadığını da... Ağca'nın askeri hapishaneden kaçtıktan sonra evinde kaldığı Toprak Tarım Reformu müsteşarlığı memurunu da... * * * Mumcu bugün yaşasa hangi soruları sorardı kim bilir? Belki Ağca'nın 'yanlışlıkla salıverildikten' sonra bindiği kara Mercedes'in ve kaldığı evin sahibi, Ağca hayranı oto galerici Turan Sümer'i inceler, evin bulunduğu 'Özbey Sitesi'nin Ağca'nın İpekçi cinayetindeki suç ortağı Yalçın Özbey'le ilişkisi olup olmadığını araştırırdı. Özbey'in de yakalandığında 'ihmal nedeniyle' salıverildiğini, istihbaratçılara verdiği ifadenin ses bantlarının da 'kaybolduğunu' hatırlatırdı. Belki de Ağca'nın Kartal Cezaevi'nden MİT Müsteşarı'na yazdığı mektuptaki el yazısını, Münih'ten Alpaslan Türkeş'e yazdığı 'Sayın Başbuğum' diye başlayan mektubundaki el yazısıyla karşılaştırırdı? Belki MİT'e yazdığı mektupta neden Kosta Rika devletinin davetinden bahsettiğini irdeler, Ağca'nın daha önce 'Türkiye'de olmazsa Kosta Rika'da yaşarım' demesinin, Çatlı dosyasında bu ülkenin adının geçmesiyle ya da CIA'nın 'contra' tetikçilerini Kosta Rika'da yetiştirmesiyle ilgisi olup olmadığını araştırırdı. * Bize düşen, onun ardından ağıt yakmak değil... Yapmamız gereken, onun Abdi İpekçi'nin ardından yaptığını yapmak, koruma kalkanını kırmak, canilerden hesap sormak, yarım kalan dosyaları tamamlamak, zor sorulara cevap bulmaya çalışmaktır. Çünkü görüldüğü gibi, Mumcu'nun ölümünden 13 yıl sonra bile o sorular hâlâ güncel... Yanıtlarsa hâlâ meçhul..
Ordu mensuplarimiz tarafindan hapisten alinip, ilk ulasim araci ile cia nin sovyetleri dusurmek icin papayi kullanip polanyaya walensa ya destek amacli gondermek icin yaralayip zorlamasinda kullanilan, ipekci nin ve daha kimbilir kackisinin katili bir egitilmis insan.
Ben 18 yasında bi gencim. M.Ali AGCA bence cok zeki bir insan nerde nezaman ne konusacagını cok iyi biliyor.. onun röpörtajlarını dinledim her seferinde farklı farklı seyler konusuyor millet onun hakkında:' bu adam hapiste kafayı yemiş ' diyor ama yanılıyor. Onun mesajı gidecegi yere coktan ulasmıstır bence.. kafasında buyuk bir plan oldugu ap acık ortada...
Onu en iyi tanıyan Yalçın Özbey şöyle diyor..'Şimdi bu adamda bir kompleks var,kendine aşırı derecede güven.Ondan sonra eli çok kuvvertli yani muazzam silah kullanabilen,delice bir cesaret..Çok zeki biri,düşünün bu adam altı yedi ayda İtalyan'cayı ana dili gibi konuştu.Tip bir insan.Çıkıncda muhakkak kendine göre bir planı vardır..
Yalçın Özbey böyle diyor..Bence ise M.Ağca kendini kanıtlama çabası içerisinde,uluslar arası bir terörist olma çabası içerisinde olan,kendini Çakal Carlos'a benzeten,özenen,kompleksli bir insan..Onu Yeşil ile aynı kefeye koyanlar büyük hata ederler.
delikanlı geçinenlerin aslında ne kadar aciz olduklarını gösterdi bize ağca. papaya nerdeyse tanrı diye tapacaklardı. ee neden olsa yetiştği gelenek belli. 9 ışık.
mehmet ali agca biz 21 yy gençlerine güzel olmasada bir türk'ün istedigi taktirde neler yapabilecegini ve bir o kadar da türk ün dünyaya gövde gösterisi yaparak korkak olmadıgımızı ifade ediyor.
içerde iyice oynatmis......mesihim felan diyor....bi dedigi bi dedigini tutmuyor.....imitasyon peygamber....bakip bakip gülüorum acinasi haline bu gerizekalinin......müritleride pek farkli deil.......it iti isirmaz nede olsa.......
birileri bu ülke için düşünür. birileri bu ülke için birşeyler yapmaya çalışır. birileri de bu ülke için gün gelir ölür.oda ölmeye çalışan değerli bir vatan evladı.
mehmet ali ağca ülkücü bir kişilik ve onlar tarafından kullanılan türkiyeyi bir müslüman ülke olmasına rağmen islam kurallarında adam öldürmenin cezası çok ağır olduğu halde hristiyan baş din adamını öldürme taşebbüsünde bulunarak hristiyan ülkelerine doğal olarak hristiyan insanlara türkiyeyi ve islamiyet gibi güzel bi dini kötü gösteren bir kişilikdir.allah akıl fikir ihsan eyler inşallah
bence emir kulu biri.evet çok berbat bir yaşam hep kaçış hep sürgün ama bence bu onun tercihi değil onun için tercih edilmiş bir yaşam.doğunun bağrından kop gel okumaya ankaralara sonra düş ismini hiç bilmediklerimizin eline savrul oradan oraya ne gerek var adam gibi yaşamak dururken değilmi ama?
delinin teki işte ben isayım kıyameti ilan ediyorum diyen bir meczup. işte ülkücülük işte ağca ve vatana hizmetleri. gazeteci katl etmek kumarhane işletmek vs vs. ne hizmet ama
bence ağca zeki olsaydı birilerinin tuzağına düşmezdi.bu birileri derin devlet de olabilir bir zamanlar onun içinde bulunduğu grup da... benim reis adında bir arkadaşım var ona göre ağca bir tuvalet kağıdı gibi pislikleri temizlemiş ve sonra da o pisliklerin gittiği yere gönderilmiş.bir kurban vs.....
işte ağca böle bir adammmm kullanılan maşa kim bilir daha kaç kişinin katili istenilse bulunur onca faiili meçhul cinayetlerin sorumluları ama sorumlu...................... olunca kimi kime şikayet ediceksinki ama o bembeyazdı korkusuzca yazdı ipliğinizi pazara çıkardı ve sizde daha fazla dayanamadınız ve yine aynı şey beyinleriniz değil silahlarınız konuştu ama beyinleri susramaz kalemleri kıramazsınız agcada diğerleri gb olcak ya bir çöp kenarında yada bir.............. atılacak
papayı vurmuş vur dediler vurdu kullanılmış bir adam ama ne oldu ortada...................kaldı ama biz mumcuları ipekçileri yaşatıyoruz yaşatıcazda
Uğur Mumcu'nun mirası
Şaşırmıştım duyduğumda:
Uğur Mumcu ile Abdi İpekçi tanışmazlarmış meğer...
Daha doğrusu çok geç tanışmışlar.
27 Ocak 1979'da Etap Oteli'nde bir açık oturuma birlikte katılmışlar.
Mumcu o günlerde üzerinde çalıştığı silah kaçakçılığı-terör ilişkisini gündeme getirmiş.
Sonra İpekçi söz istemiş ve 'Uğur Mumcu'nun söylediklerine aynen katılıyorum, altına imzamı atıyorum' demiş.
Masada el sıkışmışlar.
Sonra İpekçi de terörün ardındaki silah kaçakçılığından söz etmiş.Lanetledikleri şiddete kurban verdiğimiz Mumcu ile İpekçi'nin buluşmasını, toplantıyı izleyen gazeteci Leyla Umar'dan dinlemiştim. Umar, hep mutedil görüşler savunan İpekçi'ye 'Hah şöyle, nihayet sert çıktın' demişti çıkışta...
* * *
İpekçi, bu toplantıdan 5 gün sonra öldürüldü.
O gün, o salonda bulunan Mehmet Ali Ağca tarafından...
Ağca, kurbanını 25 Ocak'tan 1 Şubat'a kadar izlediğine göre büyük olasılıkla o açık oturuma da gitmişti.
Sonradan o açık oturumun ses bantları çalındı, çalan bulunamadı.
Vurulmadan 15 gün önce de İpekçi'nin adres ve telefon defteri çalınmış, onu çalanlar da bulunamamıştı.
* * *
Uğur Mumcu, daha sonra hazırladığı 'Ağca Dosyası'nda (Tekin, 1982) bu ses bantlarını ve adres defterini sormuştu.
Sadece onları mı?
Ağca yakalandığında üzerinde bulunan adres ve telefon numaralarının neden araştırılmadığını da...
O adres defterinde numarası yazılan kuruyemişçi Kemal Özbay'la Ağca'nın avukatı Turhan Özbay arasında ilişki olup olmadığını da...
Ağca'nın askeri hapishaneden kaçtıktan sonra evinde kaldığı Toprak Tarım Reformu müsteşarlığı memurunu da...
* * *
Mumcu bugün yaşasa hangi soruları sorardı kim bilir?
Belki Ağca'nın 'yanlışlıkla salıverildikten' sonra bindiği kara Mercedes'in ve kaldığı evin sahibi, Ağca hayranı oto galerici Turan Sümer'i inceler, evin bulunduğu 'Özbey Sitesi'nin Ağca'nın İpekçi cinayetindeki suç ortağı Yalçın Özbey'le ilişkisi olup olmadığını araştırırdı. Özbey'in de yakalandığında 'ihmal nedeniyle' salıverildiğini, istihbaratçılara verdiği ifadenin ses bantlarının da 'kaybolduğunu' hatırlatırdı.
Belki de Ağca'nın Kartal Cezaevi'nden MİT Müsteşarı'na yazdığı mektuptaki el yazısını, Münih'ten Alpaslan Türkeş'e yazdığı 'Sayın Başbuğum' diye başlayan mektubundaki el yazısıyla karşılaştırırdı?
Belki MİT'e yazdığı mektupta neden Kosta Rika devletinin davetinden bahsettiğini irdeler, Ağca'nın daha önce 'Türkiye'de olmazsa Kosta Rika'da yaşarım' demesinin, Çatlı dosyasında bu ülkenin adının geçmesiyle ya da CIA'nın 'contra' tetikçilerini Kosta Rika'da yetiştirmesiyle ilgisi olup olmadığını araştırırdı.
*
Bize düşen, onun ardından ağıt yakmak değil...
Yapmamız gereken, onun Abdi İpekçi'nin ardından yaptığını yapmak, koruma kalkanını kırmak, canilerden hesap sormak, yarım kalan dosyaları tamamlamak, zor sorulara cevap bulmaya çalışmaktır.
Çünkü görüldüğü gibi, Mumcu'nun ölümünden 13 yıl sonra bile o sorular hâlâ güncel...
Yanıtlarsa hâlâ meçhul..
Kullanilmis, sonrada bir kenara atilmis zavalli bir adam.
ABDULLAH ÇATLI gibi maşa olarak kullanılan yanlız bunu anladığında psikolojik sorunlara giren insan.
faşistlerin kuklası.
hayattaki tek amacı ünlü olmak olan ve bunun için adam vuracak kadar psikopat ve kalitesiz biri.
Ordu mensuplarimiz tarafindan hapisten alinip, ilk ulasim araci ile cia nin sovyetleri dusurmek icin papayi kullanip polanyaya walensa ya destek amacli gondermek icin yaralayip zorlamasinda kullanilan, ipekci nin ve daha kimbilir kackisinin katili bir egitilmis insan.
ülkücülerin ve ülkü ocaklerının biricik aynası onların yansıması.
Ben 18 yasında bi gencim. M.Ali AGCA bence cok zeki bir insan nerde nezaman ne konusacagını cok iyi biliyor.. onun röpörtajlarını dinledim her seferinde farklı farklı seyler konusuyor millet onun hakkında:' bu adam hapiste kafayı yemiş ' diyor ama yanılıyor. Onun mesajı gidecegi yere coktan ulasmıstır bence.. kafasında buyuk bir plan oldugu ap acık ortada...
Onu en iyi tanıyan Yalçın Özbey şöyle diyor..'Şimdi bu adamda bir kompleks var,kendine aşırı derecede güven.Ondan sonra eli çok kuvvertli yani muazzam silah kullanabilen,delice bir cesaret..Çok zeki biri,düşünün bu adam altı yedi ayda İtalyan'cayı ana dili gibi konuştu.Tip bir insan.Çıkıncda muhakkak kendine göre bir planı vardır..
Yalçın Özbey böyle diyor..Bence ise M.Ağca kendini kanıtlama çabası içerisinde,uluslar arası bir terörist olma çabası içerisinde olan,kendini Çakal Carlos'a benzeten,özenen,kompleksli bir insan..Onu Yeşil ile aynı kefeye koyanlar büyük hata ederler.
mehmet ali ağca da maşadır, deniz gezmiş de maşadır. ikisi de zavallıdır
gariban cocukların beyinlerini yıkayanlar utansın.
zavalli delinin biri.......zaten örnek alanlara bak notunu ver.....
delikanlı geçinenlerin aslında ne kadar aciz olduklarını gösterdi bize ağca. papaya nerdeyse tanrı diye tapacaklardı. ee neden olsa yetiştği gelenek belli. 9 ışık.
mehmet ali agca biz 21 yy gençlerine güzel olmasada bir türk'ün istedigi taktirde neler yapabilecegini ve bir o kadar da türk ün dünyaya gövde gösterisi yaparak korkak olmadıgımızı ifade ediyor.
papam ve oğlum :))
güsel bir ikili fena film olmasdı
içerde iyice oynatmis......mesihim felan diyor....bi dedigi bi dedigini tutmuyor.....imitasyon peygamber....bakip bakip gülüorum acinasi haline bu gerizekalinin......müritleride pek farkli deil.......it iti isirmaz nede olsa.......
Her zaman böyle biri gerekli el altında...
bence ya bu vatanın sahibi sizssiniz yada siz sahipsiz siniz sou ile yala cıkan turk evladıdır
Eniştesi belkide her şeyi planlayan adam serbest bırakıldı..Yalçın Özbey...
birileri bu ülke için düşünür.
birileri bu ülke için birşeyler yapmaya çalışır.
birileri de bu ülke için gün gelir ölür.oda ölmeye çalışan değerli bir vatan evladı.
soyadı ağda olsaydı komik olurdu manyak
Buzdağının görünen küçük kısmı... Satrançta bir piyon..... İçeride ceza çekmiyor koruma altına alınmış oluyor....
mehmet ali ağca ülkücü bir kişilik ve onlar tarafından kullanılan türkiyeyi bir müslüman ülke olmasına rağmen islam kurallarında adam öldürmenin cezası çok ağır olduğu halde hristiyan baş din adamını öldürme taşebbüsünde bulunarak hristiyan ülkelerine doğal olarak hristiyan insanlara türkiyeyi ve islamiyet gibi güzel bi dini kötü gösteren bir kişilikdir.allah akıl fikir ihsan eyler inşallah
türkeşin eser bıraktığı çete üyelrinden bir tanesi. katil uluslararası terörist
bence emir kulu biri.evet çok berbat bir yaşam hep kaçış hep sürgün ama bence bu onun tercihi değil onun için tercih edilmiş bir yaşam.doğunun bağrından kop gel okumaya ankaralara sonra düş ismini hiç bilmediklerimizin eline savrul oradan oraya ne gerek var adam gibi yaşamak dururken değilmi ama?
faşizmin evlatlarından..
devletin beslediği canavar katill
Büyük adam denilince aklıma gelen kişilerden biri
delinin teki işte ben isayım kıyameti ilan ediyorum diyen bir meczup. işte ülkücülük işte ağca ve vatana hizmetleri. gazeteci katl etmek kumarhane işletmek vs vs. ne hizmet ama
bence ağca zeki olsaydı birilerinin tuzağına düşmezdi.bu birileri derin devlet de olabilir bir zamanlar onun içinde bulunduğu grup da... benim reis adında bir arkadaşım var ona göre ağca bir tuvalet kağıdı gibi pislikleri temizlemiş ve sonra da o pisliklerin gittiği yere gönderilmiş.bir kurban vs.....