Allah'a şükür, bu yaşa kadar hiç silahım olmadı ama, silahlara karşı hiç de ilgisiz kalmadım. Bazen Amerikan filmlerinde (hatta Kurtlar Vadisi'nde de) rol icabı da olsa, bazı kişilerin silah koleksionunu görünce, ah ulan benim de böyle bir envanterim olsa diye iç geçirdiğim de oluyor.
Şimdi ise Avrupa'dayım ve biliyor musunuz, neden Türkiye'de olmak istediğimi? Zengin değilim, o yüzden para verip silah alamam, zaten param olsa da hangi kaynakdan alabilirim? Ama sağolsun, bazı vatansever arkadaşlar son günlerde yol kenarlarına uluorta silahlar bırakıyorlar, ben Ankara'da olsam, bu silahlara polisten önce ulaşıp, evimde sergilemek isterdim. - Yok yahu, onlar polisin her an sürpriz bir ziyaret yapmasından korkdukarı için atıyorlar, o meret mallara el sürüp ben mi kendimi ateşe atayım? Keriz derler adama!
Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda çalışan devletin her kademesinde kadrolaşmaya çalışan amerikancı kemalist örgütlenme.Kendi 80 yıllık kemalist geleneğini gençliğe empoze etmeye çalışan amerikan uşakları.Bir de söylemleriyle anti-emperyalist olduklarını iddia ediyorlar.Söylemleriyle eylemleri asla örtüşmez emperyalizmin çıkarları doğrultusunda her kılığa girebilirler.
İsim babası: Akyürek Ergenekon’u “Terör Örgütü” ilan eden Yargı değil.. Emniyet Genel Müdürlüğü.. Kim yapmış bu nitelemeyi peki.. “Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek..” Peki Ergenekon’a “Terör Örgütü” diyen Ramazan Akyürek kim? . Trabzon Emniyet Müdürü iken içinde çocukların da olduğu McDonalds’ı bombalayan Yasin Hayal’in suçunun terörle ilgili olmadığına karar veren ve onu bu suçla mahkemeye sevketmeyen Polis Şefi.. Ramazan Akyürek’in Trabzon fiyaskosuna rağmen Emniyette yükselmesi, hem de bu müthiş istihbarat skandalına imza atan adamın alay eder gibi “Genel Müdürlük İstihbarat Daire Başkanlığına getirilmesi” açık olan karısının ani bir kararla kapanması ve çarşafa bürünmesiyle başlıyor, bir tesadüf.. Hıncal Uluç / Sabah
merhaba, ben Türklerin en güzel ve en özel destanının böyle rezil bir olayla birlikte anılmasında,seçilmesinde kesinlikle art niyet görüyorum ve bu operasyona bu adı verenleri kınıyorum..
hakkınızdır ki, siz de bu sayfaya yorumlarınızı eklemek arzusundasınız. Ancak Uğur Mumcu'yu bugünün mevkûfları ile bir tutmanız hiç yakışmadı. Zira fikirlerini ve misyonunu tasvib etmesem de Uğur Mumcu, bazen birilerine lüzumsuz iftiralar atmış olsa da, devlet barsaklarındaki mikrobları, yani Ergenekon'un bir çok tarafını daha 'adı konmadan' ifşa etmişdir, bilhassa terörden geçinen resmî erkânı veya devletten geçinen teröristleri. Zaten öldürülmeseydi, bu soruşdurma da biz 28 Şubat'a varmadan açılırdı.
geçmişte yaşanan ne kadar vahim olay varsa sağ,sol alevi,sunni dinci,laik bir günah keçisi yaratıp hepsini sırtına yüklediler bir kazana attılar. bu kazan patlar.
Merhum Ecevit tüm faili meçhulleri bulmak iddiasında olduğu zaman, şip şak bir organizasyonla Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu’nun katillerinin yakalanıp adalete teslim ettiklerini ilan etmişti. Ardından da bu kişilerin yetkili mahkeme tarafından gereken cezaya çarpdırıldığını duyduk. Ancak ne vahimdir ki, maktul kişilerin varisleri, bu haberlere hiç itibar etmemişler ve mahkûm edilenlerin olayla hiç bir ilgisi olamayacağını iddia etmişlerdi.
Yakın geçmişde de bir Danıştay saldırısı oldu ve tetikci olay anında yakalandı, ancak tetiği çekdiren halen meçhul. Sanık bir iki dinî slogan atınca suçluyu bulduk: tamam bu bir gerici ayaklanması, diyerek. Ergenekon savcısı bu vak’a yı da Ergenekon soruşdurmasına dahil etmek isteyince önce CHP karşı çıkdı. Ardından da Ankara’da yetkili Ağır Ceza Mahkemesi. Öyle ya katil belli, cezası kesilmişdi. Yeniden deşmeye ne gerek vardı. Allah’dan Yargıtay, bu umursamazlığa set çekdi ve Danıştay davasının yeniden soruşdurulması yönünde karar aldı. Sıkca eleşdirdiğim Yargıtay’ı bu defa kutladım içimden.
Yakluşık 10 yıl önce işadamı Üzeyir Garih mel’un bir cinayete kurban gitti, dinince dinlensin. Yener Yermez adlı bir kişi yakalandı, suçunu itiraf(!) etti ve mahkûm oldu. Şimdi ise Yener Yermez, cinayeti kendisinin işlemediğini, tehdid ve baskı karşılığında üstlenmeye icbar edildiğini bir gazeteciye yazmış. Söyledikleri doğru mu bilmem ama bana mantıkî geliyor, çünkü Yermez’in suçladığı kişiler, o zamanlarda yüksek güc sahibi kişilerdi, bugün ise bir çoğu Ergenekon tutuklusu olarak, elleri kolları bağlı. Yermez bu fırsatı değerlendirmek istemiş de olabilir.
Peki bu telaşa memuru Ali Bey kim? – Müsadenizle efendim, o ShowTv haber koordinatörü “dürüst gazeteci” Ali Kırca beyefendi!
Ali Bey, Yener Yermez’in daha önceki ifadeleri ile tam zıdd düşen yeni ifadesine atfen “suçunu itiraf etmiş, bir daha bu adam sorgulanır mı, bakın görmedinizse suçunu nasıl itiraf ettiğini size Türkiye’nin en çok izlenen haber programı Show Haber ekranlarından tekrar sunalım. Aaaz sonra! ” Yani Ergenekon’un savcı ve hakimleri vazifelerini bilmiyordu ve Kırca’ya göre “bir yangının külünü yeniden yakıp geçiyorlardı”.
Ali Bey, Yermez’le ilgili konuşurken müzik eşliğinde lafı şuraya getirmek istiyordu: ulan Yener, erkek adam sözünden döner mi, ne güzel Garih’i öldürdün, şimdi niye öldürmedim diyorsun, delikanlıya yakışır mı, hem de bir Adlî Tıbb uzmanını suçlayarak?
Peşinden de “insan hakları savunucusu” kesiliyordu. Öyle ya, Yermez İzmit’den İstanbul’a getirtilir miydi, buna “kişiyi zoraki alıkoymak” denir, bu nakil kişinin özgürlüğünü kısıtlardı. Böylece emekli ve görevli bunamış ehl-i hukuk’u savcı Öz hakkında “Yermez’in hürriyetini tahdid ettiği” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmaya çağırıyordu.
bazı arkadaşların yazısını okudum ama müthiş derecede etkilendim.çünkü ergenekonun varlığına inanmıyan bir sürü yorumlar var.buda ne kadar bilgisiz ve kitap okumaktan uzak boş beleş bi hayat yaşdığınızın kanıtıdır.yazık ulan yazık.birileri memleketi bitiriyor birileride memleket bitmez diyor
ergenekon hem kürde hem türke daha doğrusu tüm türkiye ye zehrini akıtan faşist bir zihniyetin bedenidir.bir sürü faili meçhul cinayet işleyerek ortamda bir kaos yarattı ve o kaodun içinde birbirini yiyen kürtler ve kürtler oldu.öte yandan türkiyenin prestijini düşüren dış güçlere hizmet eden gerici bir zihniyettir
aman gaza gelmeyelim :) hiçbiriniz hiçbirşey bilmiyor :) o yüzden komik olmayalım beyler :) unutmadan Lucescu denen adamın aktardığı bir söz vardı hani '...ler istedi diye atlar ölmez' mi neydi..size konuşulacak nice komik tutuklamalar diliyorum.. gerçeklerle gerçek artıklarını ve diğerlerini karıştırmanızı yadırgamıyorum.. sadece yorulmayın hadi. başka konularda yazın :)
bu safsataya ınanan varsa gitsin adını sorgulasın. askeri gecmişi olan yada askerliğini yapan herkes bulunan sılahlarların yada vs olayların duzmece oldugunu anlayamazmı... ole uc mermi ile yada bes bomba ıle rejim yıkılmaz yıkılamaz. o askerler isteseydi o silahları topraga gommez tsk depolarında saklar kullanacakları zamanda cıkarttır kullanırdı kımsede bunu anlamazdı..
Genel bir kanaatdir ki, yargıya intikal etmiş konularda yorum yapılmazmış, öyle ya biz mahkemeden daha mı iyi bileceğiz! Tabii bu makam ve mevki sahibi kişilerden beklenen bir tavırdır. Biz ise yetkisiz ve sorumsuz olduğumuz için her konuda yazarız, konuşuruz. Bazen de adab-ı muaşeret’i ihlal ederek...
Öncelikle şu biline ki, bendeniz ne hükümetin, ne de soruşdurmayı yürüten adliyenin sevdalısıyım. Soruşdurmayı tahkirane tanımlamanız, size mahsus bir şeydir de, medyaya, işadamlarına öfkelenmeniz de bir ölçüde normal görülebilir. Kendinizde devletin savcılarına ve polis teşkilatına hakaret etme hakkını nasıl görürsünüz?
Soruşdurma “deli saçması” ve silahlar “uydurma”? Kabul azizim. Eğer sadece gecekondularda, bağ evlerinde ve mesire alanlarında, otoyol kenarlarında bulunsa ben de diyecekdim ki “bu silah bulmalar hükümetin mizanseni”. Yalnız son günlerde paçaları tutuşan bir çok çete mensubu elindeki silahı saklamaya / gömmeye bile cesaret edemedi ve uluorta şehiriçi yerlere bırakmaya mecbur oldu. Acaba yoldan geçen sigara tiryakileri ateşsiz kalmasınlar diye mi?
Belki diyeceksiniz, “hiç kimseden korkum yok, ben bildiğimi söylerim” diye. Peki yukarıda “satılmış” diye nitelendirdiğiniz kamu görevlileri içine subayları, dolayısıyla genelkurmayı niye katmadınız, merak ediyorum. Hani “laik cumhuriyetin yılmaz savunucusu bizim silahlı kuvvetlerimizdi, şimdi silahsız bir savcı geliyor ve askerî lojmanlardan “paşa”ları alıp götürüyor. Desenize ki, “ey Türk silahlı kuvvetleri; yılışık medya yıllardır Türkiye’de en güvenilir kurum olarak sizi lanse etti, biz de alkışladık, yazık olsun size, gerici hükümete karşı eylem planına giren onlarca laikci mücahid subayı fethullahcı polisler götürüyor da, kılınız kıpırdamıyor. Eğer vazifenizi yapamayacaksanız istifa edin! ” (1)
Yoksa siz de Deniz Baykal gibi mi düşünüyorsunuz? Malum, kaşıntısı tutan profesörler, eski cumbşk. Sezer’in himayesindeki sahtekâr bürokratlar hükümete çatınca, Başbakan Erdoğan polemikden kaçmasına rağmen, Baykal “sen devletin her kurumuyla kavgalısın, ayağını denk al! ” diyerek tehdid ediyordu. Yani ona göre “CHP’nin çıkarlarına hizmet eden bürokratlar “saygın devlet adamları, saygın ilim adamları” idi ve siyaset yapmaları “yasal hakları” idi. Ama bu fakir, bir zamanlar İstanbul emniyet müdürü Necdet Menzir’in bir şehid polis cenazesinde katil komünistleri telin ettiği için Baykal tarafından istifaya çağrıldığını da unutmadı, Baykal o zaman “sen memursun, fikir beyan edemezsin” diyordu. Tabii peşinden de klasik bir CHP tutarsızlığı geldi, bu olaydan 2 yıl sonra 28 Şubat yaşandı ve “laik cumhuriyeti korumak adına” kurulan ve Menzir’in de ulaştırma bakanı olduğu Yılmaz hükümetine Baykal dışarıdan destek verdi. Ne mutlu Türk’üm diyene! ..
Bilmem anlatabildim mi?
(1) Bu yazı hayal gücüne dayanarak, sn. Göçmen’in efkârından mürekkebdir, bu Aciz’in, Türk Ordusu hakkında hiç bir ard niyeti olmadığı gibi, ordumuza itimadı da tamdır. Ordumuzun bu soruşdurma sürecindeki duruşu da, kendinden beklenen asalete mahsusdur. Devlet kurumlarını birbirine rakib göstermek gibi bir düşüncem de yokdur, zira bu işler delikanlıyı bozar.
'derin devlet' Türkiye için daha derin anlamlar ifade ediyor.o kadar derin ki anlamı ne bugüne kadar dürüstlükten taviz vermemiş insan anlıyor ne de dürüstlüğün anlamını bile bilmeyen insan....türkiye kendi kazdığı kuyuya düşüyor ve umarım boğulmaz.
VAY BEEE! NE KADAR ÇOK ERGEKON UZMANI VARMIŞ VE DE NE KADAR DEĞİŞİK ERGENEKON TANIMLARI...HELÂL SİZE...YARIN BAŞINIZA BİR HUKUKÎ SORUN GELİP DE MAHKEMEYE DÜŞTÜĞÜNÜZDE ORDAN BURDAN GAZEL ATANLKARI AHKÂM KESENLERİ SAKIN KINAMAYIN...NE EKERSENİZ ONU BİÇERSİNİZ...YAHU! MADEM BU KADAR AKL-I EVVELSİNİZ VERİN KARARI, KESİN HÜKMÜ DE HAKİMLERİ SAVCILARI BOŞ YERE UĞRAŞTIRMAYIN...ASILACAK ASILSIN KESİLECEK KESİLSİN...HA! ŞUNU DA DİYEYİM...GENEKON'ar o ER'ler...PES VALLAHİ, BİR MAHKEMELİK OLAYI TV'LERDEKİ GOL MÜ DEĞİL Mİ TARTIŞMASI HALİNE GETİRDİNİZ...ONDAN SONRA DA AVRUPA TOPLULUĞU HA? GİDİN İŞİNİZE BE!
ergenekon bir kontra örgütlenme..katiller sürüsü..ama rolünü oynadı demekki ondan tasfiye ediliyor..binlerce faili meçhulün sorumluları..ama daha binlercesi var dışarda..tamamen üzerlerine gidilirse türkiye karanlık geçmişiyle hesaplaşır ve demokrasi kazanır..
Ergenekon sadece Yalanlardan ibaret.. Her Gördüğünüz Şeyin doğruluğuna aldanmaıyn. bu ülkede birbirini ezebilmek için birbirinin kuyusunu kazmayacak siyasetçi bürokrat çok az..
Not: Kurtlar Vadisi Dizisinde Denildiği Gibi; ; ;
BİR ÜLKEYE KORKU VERMEZ İSENİZ O ÜLKEYİ YÖNETEMEZSİNİZ! ! ! ! ! !
Allah'a şükür, bu yaşa kadar hiç silahım olmadı ama, silahlara karşı hiç de ilgisiz kalmadım. Bazen Amerikan filmlerinde (hatta Kurtlar Vadisi'nde de) rol icabı da olsa, bazı kişilerin silah koleksionunu görünce, ah ulan benim de böyle bir envanterim olsa diye iç geçirdiğim de oluyor.
Şimdi ise Avrupa'dayım ve biliyor musunuz, neden Türkiye'de olmak istediğimi? Zengin değilim, o yüzden para verip silah alamam, zaten param olsa da hangi kaynakdan alabilirim? Ama sağolsun, bazı vatansever arkadaşlar son günlerde yol kenarlarına uluorta silahlar bırakıyorlar, ben Ankara'da olsam, bu silahlara polisten önce ulaşıp, evimde sergilemek isterdim. - Yok yahu, onlar polisin her an sürpriz bir ziyaret yapmasından korkdukarı için atıyorlar, o meret mallara el sürüp ben mi kendimi ateşe atayım? Keriz derler adama!
Hayırlı sabahlar
Bu dalgalanmalar çok adamı yutar
firavun ve ordusunu da yuttuktan sonra
bizdekiler ufak ufak denizin dibine iner artık
Gercekleri tarih yazar, e tabiki de tarihi Gs.
bilmem ama bana gore elinde bayrağı sallayan herkesi silivriye tıkmak pek akıl karı birşey olmasa gerek...
valla hiç bişi anlamadık
Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda çalışan devletin her kademesinde kadrolaşmaya çalışan amerikancı kemalist örgütlenme.Kendi 80 yıllık kemalist geleneğini gençliğe empoze etmeye çalışan amerikan uşakları.Bir de söylemleriyle anti-emperyalist olduklarını iddia ediyorlar.Söylemleriyle eylemleri asla örtüşmez emperyalizmin çıkarları doğrultusunda her kılığa girebilirler.
ilahi komedya...
BİR YAZI
İsim babası: Akyürek
Ergenekon’u “Terör Örgütü” ilan eden Yargı değil.. Emniyet Genel Müdürlüğü.. Kim yapmış bu nitelemeyi peki..
“Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek..” Peki Ergenekon’a “Terör Örgütü” diyen Ramazan Akyürek kim? .
Trabzon Emniyet Müdürü iken içinde çocukların da olduğu McDonalds’ı bombalayan Yasin Hayal’in suçunun terörle ilgili olmadığına karar veren ve onu bu suçla mahkemeye sevketmeyen Polis Şefi..
Ramazan Akyürek’in Trabzon fiyaskosuna rağmen Emniyette yükselmesi, hem de bu müthiş istihbarat skandalına imza atan adamın alay eder gibi “Genel Müdürlük İstihbarat Daire Başkanlığına getirilmesi” açık olan karısının ani bir kararla kapanması ve çarşafa bürünmesiyle başlıyor, bir tesadüf..
Hıncal Uluç / Sabah
ERGENEKON
merhaba,
ben Türklerin en güzel ve en özel destanının böyle rezil bir olayla birlikte anılmasında,seçilmesinde kesinlikle art niyet görüyorum ve bu operasyona bu adı verenleri kınıyorum..
BirBilge rumuzlu arkadaş,
hakkınızdır ki, siz de bu sayfaya yorumlarınızı eklemek arzusundasınız. Ancak Uğur Mumcu'yu bugünün mevkûfları ile bir tutmanız hiç yakışmadı. Zira fikirlerini ve misyonunu tasvib etmesem de Uğur Mumcu, bazen birilerine lüzumsuz iftiralar atmış olsa da, devlet barsaklarındaki mikrobları, yani Ergenekon'un bir çok tarafını daha 'adı konmadan' ifşa etmişdir, bilhassa terörden geçinen resmî erkânı veya devletten geçinen teröristleri. Zaten öldürülmeseydi, bu soruşdurma da biz 28 Şubat'a varmadan açılırdı.
Bilmem anlatabildim mi?
Selam ve saygılar.
uğur mumcu'lar artık suikaste kurban gitmeyecek çünkü uğur mumcuların hemen hemen hepsi hapiste.
geçmişte yaşanan ne kadar vahim olay varsa sağ,sol alevi,sunni
dinci,laik bir günah keçisi yaratıp hepsini sırtına yüklediler bir kazana attılar.
bu kazan patlar.
enerjilerini ogullarına gemicik almak yerine dolar'a yuro'ya da sırt çevirip
luzumsuz işlerle uğraşan kişiler.
Ali Bey’in telaşı...
Merhum Ecevit tüm faili meçhulleri bulmak iddiasında olduğu zaman, şip şak bir organizasyonla Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu’nun katillerinin yakalanıp adalete teslim ettiklerini ilan etmişti. Ardından da bu kişilerin yetkili mahkeme tarafından gereken cezaya çarpdırıldığını duyduk. Ancak ne vahimdir ki, maktul kişilerin varisleri, bu haberlere hiç itibar etmemişler ve mahkûm edilenlerin olayla hiç bir ilgisi olamayacağını iddia etmişlerdi.
Yakın geçmişde de bir Danıştay saldırısı oldu ve tetikci olay anında yakalandı, ancak tetiği çekdiren halen meçhul. Sanık bir iki dinî slogan atınca suçluyu bulduk: tamam bu bir gerici ayaklanması, diyerek. Ergenekon savcısı bu vak’a yı da Ergenekon soruşdurmasına dahil etmek isteyince önce CHP karşı çıkdı. Ardından da Ankara’da yetkili Ağır Ceza Mahkemesi. Öyle ya katil belli, cezası kesilmişdi. Yeniden deşmeye ne gerek vardı. Allah’dan Yargıtay, bu umursamazlığa set çekdi ve Danıştay davasının yeniden soruşdurulması yönünde karar aldı. Sıkca eleşdirdiğim Yargıtay’ı bu defa kutladım içimden.
Yakluşık 10 yıl önce işadamı Üzeyir Garih mel’un bir cinayete kurban gitti, dinince dinlensin. Yener Yermez adlı bir kişi yakalandı, suçunu itiraf(!) etti ve mahkûm oldu. Şimdi ise Yener Yermez, cinayeti kendisinin işlemediğini, tehdid ve baskı karşılığında üstlenmeye icbar edildiğini bir gazeteciye yazmış. Söyledikleri doğru mu bilmem ama bana mantıkî geliyor, çünkü Yermez’in suçladığı kişiler, o zamanlarda yüksek güc sahibi kişilerdi, bugün ise bir çoğu Ergenekon tutuklusu olarak, elleri kolları bağlı. Yermez bu fırsatı değerlendirmek istemiş de olabilir.
Peki bu telaşa memuru Ali Bey kim? – Müsadenizle efendim, o ShowTv haber koordinatörü “dürüst gazeteci” Ali Kırca beyefendi!
Ali Bey, Yener Yermez’in daha önceki ifadeleri ile tam zıdd düşen yeni ifadesine atfen “suçunu itiraf etmiş, bir daha bu adam sorgulanır mı, bakın görmedinizse suçunu nasıl itiraf ettiğini size Türkiye’nin en çok izlenen haber programı Show Haber ekranlarından tekrar sunalım. Aaaz sonra! ” Yani Ergenekon’un savcı ve hakimleri vazifelerini bilmiyordu ve Kırca’ya göre “bir yangının külünü yeniden yakıp geçiyorlardı”.
Ali Bey, Yermez’le ilgili konuşurken müzik eşliğinde lafı şuraya getirmek istiyordu: ulan Yener, erkek adam sözünden döner mi, ne güzel Garih’i öldürdün, şimdi niye öldürmedim diyorsun, delikanlıya yakışır mı, hem de bir Adlî Tıbb uzmanını suçlayarak?
Peşinden de “insan hakları savunucusu” kesiliyordu. Öyle ya, Yermez İzmit’den İstanbul’a getirtilir miydi, buna “kişiyi zoraki alıkoymak” denir, bu nakil kişinin özgürlüğünü kısıtlardı. Böylece emekli ve görevli bunamış ehl-i hukuk’u savcı Öz hakkında “Yermez’in hürriyetini tahdid ettiği” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmaya çağırıyordu.
Sevsinler sizi Ali Bey.
bazı arkadaşların yazısını okudum ama müthiş derecede etkilendim.çünkü ergenekonun varlığına inanmıyan bir sürü yorumlar var.buda ne kadar bilgisiz ve kitap okumaktan uzak boş beleş bi hayat yaşdığınızın kanıtıdır.yazık ulan yazık.birileri memleketi bitiriyor birileride memleket bitmez diyor
ergenekon hem kürde hem türke daha doğrusu tüm türkiye ye zehrini akıtan faşist bir zihniyetin bedenidir.bir sürü faili meçhul cinayet işleyerek ortamda bir kaos yarattı ve o kaodun içinde birbirini yiyen kürtler ve kürtler oldu.öte yandan türkiyenin prestijini düşüren dış güçlere hizmet eden gerici bir zihniyettir
aman gaza gelmeyelim :) hiçbiriniz hiçbirşey bilmiyor :) o yüzden komik olmayalım beyler :) unutmadan Lucescu denen adamın aktardığı bir söz vardı hani '...ler istedi diye atlar ölmez' mi neydi..size konuşulacak nice komik tutuklamalar diliyorum.. gerçeklerle gerçek artıklarını ve diğerlerini karıştırmanızı yadırgamıyorum.. sadece yorulmayın hadi. başka konularda yazın :)
BENİM İŞİM OLMAZ AMA SİZ WWW.KARALIMASA.TR.GG YE GELİN
esas saltanat şimdi kaldırılıyor.
cumhuriyetin ilan edilmesine az kaldı.
bu safsataya ınanan varsa gitsin adını sorgulasın. askeri gecmişi olan yada askerliğini yapan herkes bulunan sılahlarların yada vs olayların duzmece oldugunu anlayamazmı... ole uc mermi ile yada bes bomba ıle rejim yıkılmaz yıkılamaz. o askerler isteseydi o silahları topraga gommez tsk depolarında saklar kullanacakları zamanda cıkarttır kullanırdı kımsede bunu anlamazdı..
Serdal Göçmen Beyefendi’nin dikkatine!
Genel bir kanaatdir ki, yargıya intikal etmiş konularda yorum yapılmazmış, öyle ya biz mahkemeden daha mı iyi bileceğiz! Tabii bu makam ve mevki sahibi kişilerden beklenen bir tavırdır. Biz ise yetkisiz ve sorumsuz olduğumuz için her konuda yazarız, konuşuruz. Bazen de adab-ı muaşeret’i ihlal ederek...
Öncelikle şu biline ki, bendeniz ne hükümetin, ne de soruşdurmayı yürüten adliyenin sevdalısıyım. Soruşdurmayı tahkirane tanımlamanız, size mahsus bir şeydir de, medyaya, işadamlarına öfkelenmeniz de bir ölçüde normal görülebilir. Kendinizde devletin savcılarına ve polis teşkilatına hakaret etme hakkını nasıl görürsünüz?
Soruşdurma “deli saçması” ve silahlar “uydurma”? Kabul azizim. Eğer sadece gecekondularda, bağ evlerinde ve mesire alanlarında, otoyol kenarlarında bulunsa ben de diyecekdim ki “bu silah bulmalar hükümetin mizanseni”. Yalnız son günlerde paçaları tutuşan bir çok çete mensubu elindeki silahı saklamaya / gömmeye bile cesaret edemedi ve uluorta şehiriçi yerlere bırakmaya mecbur oldu. Acaba yoldan geçen sigara tiryakileri ateşsiz kalmasınlar diye mi?
Belki diyeceksiniz, “hiç kimseden korkum yok, ben bildiğimi söylerim” diye. Peki yukarıda “satılmış” diye nitelendirdiğiniz kamu görevlileri içine subayları, dolayısıyla genelkurmayı niye katmadınız, merak ediyorum. Hani “laik cumhuriyetin yılmaz savunucusu bizim silahlı kuvvetlerimizdi, şimdi silahsız bir savcı geliyor ve askerî lojmanlardan “paşa”ları alıp götürüyor. Desenize ki, “ey Türk silahlı kuvvetleri; yılışık medya yıllardır Türkiye’de en güvenilir kurum olarak sizi lanse etti, biz de alkışladık, yazık olsun size, gerici hükümete karşı eylem planına giren onlarca laikci mücahid subayı fethullahcı polisler götürüyor da, kılınız kıpırdamıyor. Eğer vazifenizi yapamayacaksanız istifa edin! ” (1)
Yoksa siz de Deniz Baykal gibi mi düşünüyorsunuz? Malum, kaşıntısı tutan profesörler, eski cumbşk. Sezer’in himayesindeki sahtekâr bürokratlar hükümete çatınca, Başbakan Erdoğan polemikden kaçmasına rağmen, Baykal “sen devletin her kurumuyla kavgalısın, ayağını denk al! ” diyerek tehdid ediyordu. Yani ona göre “CHP’nin çıkarlarına hizmet eden bürokratlar “saygın devlet adamları, saygın ilim adamları” idi ve siyaset yapmaları “yasal hakları” idi. Ama bu fakir, bir zamanlar İstanbul emniyet müdürü Necdet Menzir’in bir şehid polis cenazesinde katil komünistleri telin ettiği için Baykal tarafından istifaya çağrıldığını da unutmadı, Baykal o zaman “sen memursun, fikir beyan edemezsin” diyordu. Tabii peşinden de klasik bir CHP tutarsızlığı geldi, bu olaydan 2 yıl sonra 28 Şubat yaşandı ve “laik cumhuriyeti korumak adına” kurulan ve Menzir’in de ulaştırma bakanı olduğu Yılmaz hükümetine Baykal dışarıdan destek verdi. Ne mutlu Türk’üm diyene! ..
Bilmem anlatabildim mi?
(1) Bu yazı hayal gücüne dayanarak, sn. Göçmen’in efkârından mürekkebdir, bu Aciz’in, Türk Ordusu hakkında hiç bir ard niyeti olmadığı gibi, ordumuza itimadı da tamdır. Ordumuzun bu soruşdurma sürecindeki duruşu da, kendinden beklenen asalete mahsusdur. Devlet kurumlarını birbirine rakib göstermek gibi bir düşüncem de yokdur, zira bu işler delikanlıyı bozar.
Selam ve muhabbetle...
'derin devlet' Türkiye için daha derin anlamlar ifade ediyor.o kadar derin ki anlamı ne bugüne kadar dürüstlükten taviz vermemiş insan anlıyor ne de dürüstlüğün anlamını bile bilmeyen insan....türkiye kendi kazdığı kuyuya düşüyor ve umarım boğulmaz.
kon,kon nereye konacağını bilemedi.sağını solunu şaşırdı.deli dana gibi dolanıyor.haydi hayırlısı.
VAY BEEE! NE KADAR ÇOK ERGEKON UZMANI VARMIŞ VE DE NE KADAR DEĞİŞİK ERGENEKON TANIMLARI...HELÂL SİZE...YARIN BAŞINIZA BİR HUKUKÎ SORUN GELİP DE MAHKEMEYE DÜŞTÜĞÜNÜZDE ORDAN BURDAN GAZEL ATANLKARI AHKÂM KESENLERİ SAKIN KINAMAYIN...NE EKERSENİZ ONU BİÇERSİNİZ...YAHU! MADEM BU KADAR AKL-I EVVELSİNİZ VERİN KARARI, KESİN HÜKMÜ DE HAKİMLERİ SAVCILARI BOŞ YERE UĞRAŞTIRMAYIN...ASILACAK ASILSIN KESİLECEK KESİLSİN...HA! ŞUNU DA DİYEYİM...GENEKON'ar o ER'ler...PES VALLAHİ, BİR MAHKEMELİK OLAYI TV'LERDEKİ GOL MÜ DEĞİL Mİ TARTIŞMASI HALİNE GETİRDİNİZ...ONDAN SONRA DA AVRUPA TOPLULUĞU HA? GİDİN İŞİNİZE BE!
BU ÜLKEDE VATANINI SEVEN İNSANLARIN KULLANILMAK İSTEDİĞİ ÇIKARCI KİŞİLERİN OLUŞTURDUĞU BU VE BENZERİ TÜM YAPILAR BU VATANA VE TARİHE HESAP VERECEKTİR.
oy oyyy
tuncay güneyin polis ifadesini bile yayınlama sürecine giren a acayip bişey..
bu dava uzarr..
ERGENEKON...
Meçhul bir,müzikalli tiyatro oyunu..
Toprak kazma ve işleme sanatı :)
ergenekon bir kontra örgütlenme..katiller sürüsü..ama rolünü oynadı demekki ondan tasfiye ediliyor..binlerce faili meçhulün sorumluları..ama daha binlercesi var dışarda..tamamen üzerlerine gidilirse türkiye karanlık geçmişiyle hesaplaşır ve demokrasi kazanır..
Ergenekon:
Nerede başladığı,nerede ve nasıl biteceği belli olmayan son.
Ergenekon sadece Yalanlardan ibaret..
Her Gördüğünüz Şeyin doğruluğuna aldanmaıyn. bu ülkede birbirini ezebilmek için birbirinin kuyusunu kazmayacak siyasetçi bürokrat çok az..
Not: Kurtlar Vadisi Dizisinde Denildiği Gibi; ; ;
BİR ÜLKEYE KORKU VERMEZ İSENİZ O ÜLKEYİ YÖNETEMEZSİNİZ! ! ! ! ! !