demokrasi yoktur bence; Demokrat toplum vardır.. bu toplum bireylerinin ya da sınıflı toplumlarda sistemin kendisinin özgürlüğü özümsemesi ile alakalı.. şekilsel değildir yani, içseldir.. çocuklara burası demokratik bir ülke dir denmemeli onlara bi süre sonra ' işte yaşadığın bu yapının ismi demokrasidir, diğer örnekleri de bunlardır denmeli' su ile un yoğrulmadıkca hamur olmuyor yani :)
Ne şekilde anlatılırsa anlatılsın insan doğasına pek uzak kalan bir rejim. Eninde sonunda 51'in 49'a hakimiyeti. (hoş bazen çoğunluğa bile gerek kalmıyor hakim taraf olmak için) Bürokrasi'nin er-geç Aristokrasiye dönüştüğü rejim...Sosyalizm le çakırkeyf olan dimağların cilalandığı mefhum...İnsanlığın eninde sonunda aşacağı, aşmak zorunda olduğu uyduruk kalıplardan biri...
demokrasi çoğunluğun sesidir denir ki yanlıştır. demokrasi temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınmış çoğunluğun sesidir. zira temel hak ve özgürlüklere çoğunluk bile karşı çıkamaz...................
Demokrasi ve laiklik İslam kökenlidir.İslam olmasaydı asla demokrasiden ve laiklikten bahsetmek mümkün değildi.Burda bir soru işareti ? oluşabilir ve biz bunun farkındayız.Ve şunu hatırlatıyoruz.Bizim burdan anladığımız ve anlatmaya çalıştığımız İslam Allah katında ve levh-i mahvuz'da mevcuttur zaten.Sonra kemale erdirilmişten Allah'ın kastettiği insanlık alemi içindir.Yani insanlığın inkişafı manasındadır.Yoksa din hep Allah katında İslam'dır zaten.İbrahim peygamber için o yahudi'dir veya o hıristiyan'dır demeleri üzerine Allah ''O ne yahudi idi,nede hıristiyan'dı ! O hanif bir müslüman idi'' diye sabitleştirilmiştir.İsa bin Meryem'de İncil'de ''Yol'da,yaşam'da,gerçek'te benim''derken İslam'ı kastediyordu.Elbette ki yol'da,yaşam'da,gerçek'te İsla^m'dır.Kısaca özetlersek İslam hz.Adem'den,hz.Muhammed'e kadar bizlere ulaştırılmış yol,yaşam ve gerçeğin ta kendisidir.İslam demokrasidir,adalettir,barış'tır,laikliktir.Allah'ın yerde ve gökte gerçek hükümdarlığıdır.Bir ayet'te der ki Rahman ''Sizin yeryüzünde ki,işleriniz bölüm bölüm'dür''her şeyin en doğrusunu Allah bilir şüphesiz.Bizler yalnızca onun öğrettiklerini biliriz.O'dur okumayı ve yazmayı bizlere öğreten tek Alim sadakallahülazim.
bizim toplumda eşine benzerine rastlanmamış siyasi bir riyakarlığın konusu olan ideoloji.. lafa gelince herkesin yılmaz savunucusu kesildiği ama uygulamada kimsenin (özel ve tüzel) işine gelmeyen, çağdaş idare şekli.. burjuvazi, bir gün proletaryanın da aynı haklara sahip olmak isteyeceğini öngörseydi yine kabul eder miydi acaba?
Demokrasi bir rejimdir. demokrasi, bir halkın kendi kendini yönetmesi demektir. bu yönetim sosyal yaşamdan ekonomiye, ülkenin fizik koşullarından, toplumsal hayatın düzenlenmesine kadar çok geniş bir alanı kapsar bütün bu alanlarda yapılmasını istediğimiz düzenlemeleri veya değişiklikleri siyasi mekanizma aracılığı ile gündeme getirir, bu alanları kapsayan programlarına bakarak bazı siyasilere oy verir ve bunun sonucunda oluşan yönetimlerden söz verdikleri düzenlemeleri yapmalarını bekleriz. sen başkasin ERDOĞAN sözüm ondan öncekilere.. :))
Akşam yemeğinden sonra kitaplarını defterlerini masanın üstüne koyan çocuk, babasına sordu:
-Babacığım, bugün derste yönetim biçimlerini işledik ama ben demokrasiyi iyi anlayamadım. Bana anlatır mısın? -Anlatmasına anlatırım da, öncelikle bazı kavramları bilmen gerekir çocuğum. Bak, benim bir fabrikam var, çalıştırıyorum ve eve para getiriyorum. Yani ben bir kapitalistim. Paranın nasıl ve nerelere harcanacağına da annen karar veriyor, o da hükümet yani. Hepimiz senin için çalışıyoruz, sen de halksın. Beşikteki kardeşin ise geleceğimizi temsil eden gençlik olsun. Ev işlerimizi yapan hizmetçimiz ise işçi sınıfı olsun. Şimdi bunları kafanda bir güzel düşün. Bunlar sende ne gibi çağrışımlar yapıyor? Sabahleyin de sana demokrasiyi anlatırım. -Peki babacığım, der ve sonra da yatarlar.
Geceleyin çocuk, kardeşinin ağlama sesine uyanır. Gider yanına ve bakar ki küçük kardeşi altını bir hayli kirletmiş, rahatsız olduğu için de ağlıyor. Hemen anne ve babasının yatak odasına koşmuş. Horul horul uyuyan annesini uyandıramamış. Babasını uyandırmak istemiş ama bakmış ki babası annesinin yanında değil. Başlamış odaları aramaya. Hizmetçinin odasının kapısını açınca babasıyla hizmetçiyi hiç de “uygun” :) olmayan bir durumda görünce hiç umursamadan kendi odasına geri dönüp düşünceli düşünceli yatmış.
Sabahleyin babası oğlunu yanına çağırmış:
-Gel oğlum, şimdi demokrasi üstüne yarım kalan konuşmamıza devam edelim.
Çocuk kızgın bir şekilde:
-Gerek yok baba, ben artık her şeyi çok iyi biliyorum, demiş. -Ama nasıl bilebilirsin oğlum? Ben daha sana hiçbir şey anlatmadım ki.. -Anlatmana gerek kalmadı ve ben her şeyi biliyorum baba: Sen bir burjuva diktatörsün; hükümeti uyutup işçi sınıfını satın aldın. Halk çok endişeli ve geleceğimiz ise bok içinde!
Demokrasi,manası ne anladığımıza bağlı; Türkiye’ de demokrasi 150 yıldır gerdeğe girmeyi beklerken, acuze durumuna düşmüş bir gelin.Henüz muradına erememenin verdiği hırçınlıkla halka zulmedilmesine vesile.
Demokrasi; tekin zulmü altında ezilmektense hakkı çokta aramanın ve belkide ebediyyen bulamamanın sistemidir.Peki hakkın kendisinde olduğuna inananın,buna ne gibi bir ihtiyacı var.
-Kayıtlı seçmenlerin dörtte birinin, seçime katılanların üçte birinin oylarıyla, tek bir parti Meclis'te Anayasa'yı değiştirebilecek üçte iki çoğunluk sağlayabiliyorsa,
-Seçim sistemindeki yüzde on barajına takılan partilerin aldıkları toplam oy 13,5 milyon ile, üçte iki çoğunluğa erişen iktidar partisinin aldığı 10.8 milyon oydan çok daha fazla olduğu halde, Mecliste temsil edilemiyorsa,
-Örneğin, oy kullanan seçmenlerin yüzde 9,5'i oranında üç milyon oy alan DYP meclis dışında kalıyorsa,
“Çoğunluğun azınlık tarafından yönetimi diktatörlüktür; azınlığın çoğunluk tarafından yönetimi de diktatörlüktür. Her iki durumda da ‘senin istediğin gibi değil, bizim istediğimiz gibi yapacaksın! ’ kuralı geçerlidir.” (Herbert Spencer)
“Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti, bütün halkın güvenliği için tehlikedir.” (John F. Kennedy)
demokrasi yoktur bence; Demokrat toplum vardır.. bu toplum bireylerinin ya da sınıflı toplumlarda sistemin kendisinin özgürlüğü özümsemesi ile alakalı.. şekilsel değildir yani, içseldir.. çocuklara burası demokratik bir ülke dir denmemeli onlara bi süre sonra ' işte yaşadığın bu yapının ismi demokrasidir, diğer örnekleri de bunlardır denmeli'
su ile un yoğrulmadıkca hamur olmuyor yani :)
Atatürkün demokrasisinden artık eser yok......sadece ismi kaldı......ama en azından sarıklıların böyle bişeyin varolduğundan haberi var........
aile müessesesinde sökmeyen yönetim biçimi ;)
her zaman dişilerin dediği olur...
Yok öyle bişey bizmkisi Temsili yani rol gereği :)
yasim 38 bu kelimeyi ilk duydugum cocuk yillarindan bu tarafa bizi yöneten siyasetcilerin vaad ettigi sey
kulak aldatmacası..
Ne şekilde anlatılırsa anlatılsın insan doğasına pek uzak kalan bir rejim. Eninde sonunda 51'in 49'a hakimiyeti. (hoş bazen çoğunluğa bile gerek kalmıyor hakim taraf olmak için) Bürokrasi'nin er-geç Aristokrasiye dönüştüğü rejim...Sosyalizm le çakırkeyf olan dimağların cilalandığı mefhum...İnsanlığın eninde sonunda aşacağı, aşmak zorunda olduğu uyduruk kalıplardan biri...
demokrasi çoğunluğun sesidir denir ki yanlıştır. demokrasi temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınmış çoğunluğun sesidir. zira temel hak ve özgürlüklere çoğunluk bile karşı çıkamaz...................
Demokrasi ve laiklik İslam kökenlidir.İslam olmasaydı asla demokrasiden ve laiklikten bahsetmek mümkün değildi.Burda bir soru işareti ? oluşabilir ve biz bunun farkındayız.Ve şunu hatırlatıyoruz.Bizim burdan anladığımız ve anlatmaya çalıştığımız İslam Allah katında ve levh-i mahvuz'da mevcuttur zaten.Sonra kemale erdirilmişten Allah'ın kastettiği insanlık alemi içindir.Yani insanlığın inkişafı manasındadır.Yoksa din hep Allah katında İslam'dır zaten.İbrahim peygamber için o yahudi'dir veya o hıristiyan'dır demeleri üzerine Allah ''O ne yahudi idi,nede hıristiyan'dı ! O hanif bir müslüman idi'' diye sabitleştirilmiştir.İsa bin Meryem'de İncil'de ''Yol'da,yaşam'da,gerçek'te benim''derken İslam'ı kastediyordu.Elbette ki yol'da,yaşam'da,gerçek'te İsla^m'dır.Kısaca özetlersek İslam hz.Adem'den,hz.Muhammed'e kadar bizlere ulaştırılmış yol,yaşam ve gerçeğin ta kendisidir.İslam demokrasidir,adalettir,barış'tır,laikliktir.Allah'ın yerde ve gökte gerçek hükümdarlığıdır.Bir ayet'te der ki Rahman ''Sizin yeryüzünde ki,işleriniz bölüm bölüm'dür''her şeyin en doğrusunu Allah bilir şüphesiz.Bizler yalnızca onun öğrettiklerini biliriz.O'dur okumayı ve yazmayı bizlere öğreten tek Alim sadakallahülazim.
demokrasi halkın kendi kendini yönetme biçimi
bizim toplumda eşine benzerine rastlanmamış siyasi bir riyakarlığın konusu olan ideoloji.. lafa gelince herkesin yılmaz savunucusu kesildiği ama uygulamada kimsenin (özel ve tüzel) işine gelmeyen, çağdaş idare şekli.. burjuvazi, bir gün proletaryanın da aynı haklara sahip olmak isteyeceğini öngörseydi yine kabul eder miydi acaba?
demokras insanların esıt olmadıgı bir yonetim seklıdr,hıc kmse esıt dııldır ornek olarak,bır kısı zengınlık ıcnde yasarken dıerı azına bır parca ekmek atmak ıcn kopek gbı calısıor.bu nasıl bır esıtlik? ?
Demokrasi, kurallar rejimidir; kuralınız yoksa itiraz da edemezsiniz.
demokrasi
şu anda amaca giden mübah yol olarak kullanılıyor..:((
Demokrasi, laillik hepsi birer bilmece
medeniyet,sinsi maske yutmak ister dinsizce..
Demokrasi bir rejimdir. demokrasi, bir halkın kendi kendini yönetmesi demektir. bu yönetim sosyal yaşamdan ekonomiye, ülkenin fizik koşullarından, toplumsal hayatın düzenlenmesine kadar çok geniş bir alanı kapsar bütün bu alanlarda yapılmasını istediğimiz düzenlemeleri veya değişiklikleri siyasi mekanizma aracılığı ile gündeme getirir, bu alanları kapsayan programlarına bakarak bazı siyasilere oy verir ve bunun sonucunda oluşan yönetimlerden söz verdikleri düzenlemeleri yapmalarını bekleriz. sen başkasin ERDOĞAN sözüm ondan öncekilere.. :))
Yanlızca adı var.
demossssss... kratossss...
en iyi 2. yönetim biçimidir.zira 1 numara boştur..
Çoğunluğun istediği olurken az olanın isteklerinede dikkat etmek.
Bakınız:Türkiye'yi Ab'ye bir üye bile sitemezse üye olamayacağız.
Günümüz AKP si demokrasiyi modern padişahlık olark görüyor.Biz baştayız dediğimiz dedik olacak mantığıyla,yobazlıkla hareket ediyorlar
kapitalis..işci..hükümet..halk ve gelecek...
aha demokrasi..tut tutabildiğin üçtan..
Beyinlerin birbiriyle oynama sanatı.
Hiç bir zaman bu adil olmadı, yani palavra :)
birkaç tane seçme seçilme hastasının bulduğu bir oyun..
-bilin bakalım kimi seçeceğiz
A- En iyiyi
B-En iyiden daha iyiyi
C-Hiç olmayacak denli iyi olanı
D-Artık bu kadar da iyi olunmaz ki canım denen iyiyi
E-Hep iyi olanları
İnsanların yanlış kararlar almasına izin vermek demektir.
ABD'nin füzelerinin arkasına takarak istediği yere dağattığı bağımsızlık ve haklar olmalı demokrasinin şimdiki tanımı.
DEMEK Kİ DEMOKRASİ NEYMİŞ? :)
Akşam yemeğinden sonra kitaplarını defterlerini masanın üstüne koyan çocuk, babasına sordu:
-Babacığım, bugün derste yönetim biçimlerini işledik ama ben demokrasiyi iyi anlayamadım. Bana anlatır mısın?
-Anlatmasına anlatırım da, öncelikle bazı kavramları bilmen gerekir çocuğum. Bak, benim bir fabrikam var, çalıştırıyorum ve eve para getiriyorum. Yani ben bir kapitalistim. Paranın nasıl ve nerelere harcanacağına da annen karar veriyor, o da hükümet yani. Hepimiz senin için çalışıyoruz, sen de halksın. Beşikteki kardeşin ise geleceğimizi temsil eden gençlik olsun. Ev işlerimizi yapan hizmetçimiz ise işçi sınıfı olsun. Şimdi bunları kafanda bir güzel düşün. Bunlar sende ne gibi çağrışımlar yapıyor? Sabahleyin de sana demokrasiyi anlatırım.
-Peki babacığım, der ve sonra da yatarlar.
Geceleyin çocuk, kardeşinin ağlama sesine uyanır. Gider yanına ve bakar ki küçük kardeşi altını bir hayli kirletmiş, rahatsız olduğu için de ağlıyor. Hemen anne ve babasının yatak odasına koşmuş. Horul horul uyuyan annesini uyandıramamış. Babasını uyandırmak istemiş ama bakmış ki babası annesinin yanında değil. Başlamış odaları aramaya. Hizmetçinin odasının kapısını açınca babasıyla hizmetçiyi hiç de “uygun” :) olmayan bir durumda görünce hiç umursamadan kendi odasına geri dönüp düşünceli düşünceli yatmış.
Sabahleyin babası oğlunu yanına çağırmış:
-Gel oğlum, şimdi demokrasi üstüne yarım kalan konuşmamıza devam edelim.
Çocuk kızgın bir şekilde:
-Gerek yok baba, ben artık her şeyi çok iyi biliyorum, demiş.
-Ama nasıl bilebilirsin oğlum? Ben daha sana hiçbir şey anlatmadım ki..
-Anlatmana gerek kalmadı ve ben her şeyi biliyorum baba: Sen bir burjuva diktatörsün; hükümeti uyutup işçi sınıfını satın aldın. Halk çok endişeli ve geleceğimiz ise bok içinde!
Demokrasi,manası ne anladığımıza bağlı; Türkiye’ de demokrasi 150 yıldır gerdeğe girmeyi beklerken, acuze durumuna düşmüş bir gelin.Henüz muradına erememenin verdiği hırçınlıkla halka zulmedilmesine vesile.
Demokrasi; tekin zulmü altında ezilmektense hakkı çokta aramanın ve belkide ebediyyen bulamamanın sistemidir.Peki hakkın kendisinde olduğuna inananın,buna ne gibi bir ihtiyacı var.
Bir ülkede eğer:
-Kayıtlı seçmenlerin dörtte birinin, seçime katılanların üçte birinin oylarıyla, tek bir parti Meclis'te Anayasa'yı değiştirebilecek üçte iki çoğunluk sağlayabiliyorsa,
-Seçim sistemindeki yüzde on barajına takılan partilerin aldıkları toplam oy 13,5 milyon ile, üçte iki çoğunluğa erişen iktidar partisinin aldığı 10.8 milyon oydan çok daha fazla olduğu halde, Mecliste temsil edilemiyorsa,
-Örneğin, oy kullanan seçmenlerin yüzde 9,5'i oranında üç milyon oy alan DYP meclis dışında kalıyorsa,
o ülkede demokrasi vardır diyebilirmiyiz!
“Çoğunluğun azınlık tarafından yönetimi diktatörlüktür; azınlığın çoğunluk tarafından yönetimi de diktatörlüktür. Her iki durumda da ‘senin istediğin gibi değil, bizim istediğimiz gibi yapacaksın! ’ kuralı geçerlidir.”
(Herbert Spencer)
“Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti, bütün halkın güvenliği için tehlikedir.”
(John F. Kennedy)
“Parlamentonun kapıları fakirlere kapalıdır.”
(Ovid)
“yönetici olarak yanlış kararlar vereceği varsayılan insanların yönetici olarak doğru kişiyi seçeceğini varsayan yönetim şeklidir”
(Zebellah)