Geceleri yalnız kaldıklarında 'allahım inşallah yoksundur' diye dualar edenlere ATEİST deniyor...
Ben onlara 'allahım sen varsın ve birsin, ben de bir günahkarım, ama başkalarının günahları yanında benim işlediklerim solda sıfır kalır..bunların bir kısmını görmezden gelirsen benim için çok iyi olur..senin için de iyi olur, gereksiz yere işlerini çoğaltmış olmazsın 'şeklinde bir dua öneririm...hem korkudan kurtulurlar, hem inanmış olmaktan dolayı içleri rahat eder...
Kendini Dünyanın en akıllı insanları sanan, İnanalara zavallı gözüyle bakan, ama din ateizm tartışmasında sürekli zırvalayan materyalist felsefe akımı.
herşeyi bildiğini sanan, oysaki bildiğini düşündüğünün binde birini bile bilmeyen yardıma ihtiyacı olan ama farkında olmayan tüm varlığı sadece görülür olaraka algılayan varlığın mantığını kendi kafasında basit bi şekilde yorumlayıp bunu da bilimle bağdaştırdığını sanarak savunan ölümün ne olduğunu kavramamış zavallı insandır ateist
cennetten arsa kapmak için ömrünü heba etmeyen,mutlu ve özgür yasamak icin öbür dünya palavralarina kanmayan,varolan dünya için mücadele eden,'bu dünyada degilse bile,nasilsa digerinde mutlu olurum deyip'sacmalamayan,mantikli düsünen insanoglu.....
Turan Dursun, kendisini ateist olmaya götüren düsünce dolu bilimsel deneyini(!) , Yeniyuzyil Dergisi, sayi 6'da kendi agzından soyle anlatır: ' Allah'a inanıyordum. Ancak deneyimler yaptım kendi kendime. Su dolu kovanın icine süpürgeyi batırıp duvara sürdüm. Sekiller bir rastlantı... Dunya'nın oluşumu da öyle olmasın.. Bu arada o da tümden silindi.'Siz hala onu takip ede durun, Dursun babanızın zekasıniı durduğu boylece tescil edilmiş oluyor...
Öncelikle, duvardaki su damlacıklarının evrendeki yıldız ve gezegenlere benzetilmesi yanlıstır, deneysellik ile uyuşmaz. Görünüş olarak benzetilmekten cok yapi olarak benzetilme vardir Turan Dursun'un 'supurge deneyi'nde. Yani duvardaki su damlacıklarından yola cıkarak 'evren de öyle olmustur' demenin ilim ile yakından uzakta ilgisi yoktur.Ikincisi, sayın Dursun duvardaki su damlacıklarının tesadufen ve kendiliginden olduguna inaniyor, ki bundan yola cıkarak Allah'ı inkar ediyor. Halbuki o su damlaciklarinin kendisi (Turan Dursun) tarafından oluşturulduğunu unutuyor, veya düşünemiyor! 'Eger duvardaki gelisi guzel su damlacıkları dahi kendiliginden olamıyorsa bu mukemmel kainak/evren nasil olur ki kendiliginden bir Yaratıcı olmadan olabilsin? ' diye sorgulamıyor kendisini pesin hüküm vermeden once. Bundan anlaşılıyor ki sayın Dursun'un ilim-deney ile ilgisi pek görünmüyor. Olsa olsa Allah'in varligindan rahatsızlık duyan (cünkü yarin hesaba cekilme ihtimali var olacak!) bir kisinin en ufak bir ipucunu büyük bir delilmis gibi gormesinden ibarettir.
Ilk olarak, Turan Dursun'un kitaplarına baktıgımız zaman dini yonden ilimsellik ile yakından alakası olmadıgını dinden cok az anlayan kisi hemen anlar. Tamamen ayet ve hadis carpıtmalarından ibaret olan, daha dogrusu kendisinden once batılı Islam dusmanı mustesrikler hakkında yazılmıs yazıları kendine has bir üslupla kendine has bir baslık altında toplamıstır. Bu Islam dusmanlarina Islam alimleri gereken cevabi fazlasi ile vermislerdir. Bu hususta bilgi edinmek isteyen Asim Koksal'in buyuk bir saheseri olan 'Islam Tarihi'nin 7nci cildine bakabilir. Orada acıkca goruluyor ki Italyan muste$rik Caetani Islam kaynaklarını, belgelerini ya ilaveler yaparak, ya kelime oyunu yaparak, ya da cıkartmalar yaparak tahrif etmis, bunu yaparken de alakalı alakasız 'kaynak' göstermekten geri durmamısıir,..
Lakin, bilim bu arada bos durmuyor, işin gerceğini soyle acıklıyor:' Yapılan hesaplara göre, evrenimizin baslangıctaki gercek yogunlugu ile otesinde olusması imkanı bulunmayan kritik yogunlugu arasındaki fark, yüzde birin bir kovadrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu uzerinde bir milyar yil sonra da durabilecek biçimde yerlestirmeye benzer. Ustelik evren genisledikce, bu denge daha da hassaslasmaktadır Bilim ve Teknik:Sayi 201, s.16
Yaratan bir varlığın mevcut olduğuna inanmayan kişidir. Bakınız memleketimizde bunlardan çok vardır, bu şekilde bir karizma ve farklılık kazandıklarını sanırlar, özellikle karı kız ortamlarında 'aaaaa sen Tanrıya inanmıyormusun' lafını duymaktan ve böylece ilgiyi üzerlerine çekmekten çok hoşlanırlar ama başlarına ağır bir darbe indiği zaman, Allahım yardım et diye içinden ve dışından olmak üzere feryat figan ederler. İki türlü işte bunlar hangisi nedir bende bilmiyorum.
Çelişkilerin insanı... ________________ Ateistliği kendine din edinmiş kişi... Dinsiz hiç kimse yoktur... Herkesin yaşadığı hayat kendisinin dinidir...
hiçbir yerde hiçlikten bir seylerin ortaya çiktigini görmedigimize göre,uzak bir gecmiste bunun gerceklesmis oldugunu düsünmek içinde bir nedenimiz yoktur....bunun yerine plazma kozmolojisi sunu kabul eder; bugün evrimlesmekte olan,degisen bir evren gördügümüze göre,evren her zaman mevcut idi ve her zaman evrimlesti ve önümüzdeki sonsuz zamanda da varolacak ve evrimlesecektir.....mantik...
muhafazakar kesim gibi ölümden korkup herşeyi allaha atfetmektense doğanin düzenini araştırıp mutlak doğruyu görme çabasinda olan bilinçli bir o kadar da mantıklı insanların olusturdugu bir inancsizlik modeli....ben bir mülteciyim burda aslında sınır yok kazanmak kaybetmek yok......
doğadaki kutsal dengeyi göremeyen, tesadüf denilen şeyin var olmayıp herseyin tamamiyle bir düzen içinde olduğunun farkına varmayan, farkına vardığı şeylere kafa yormayan, ve hatta düşünmekten korkup işin kolayına kaçarak 'inkar eden' kişi ve kişiler...
neye istersem ona inanirim.......hani müslümanlik hosgörü anlayis diniydi.......iskambilden kule......ben günese tapiyorum......hem hep gözümün önünde,hem isitiyor,hem hayat veriyor......günessiz gezegenlerde hayat yok........o zaman dogrusu bu......görelim anlayisi...
İnanç konusunda dogmalarla değil de kalıpların dışına çıkıp kendince bir hayat görüşüne ulaşabilmek için araştırıp,okuyup öğrendikleriyle kendi yolunu çizen insan...doğru insan..
gayet rahat,akli basinda insanoglu.....cekemeyeni cok..agzindan salyalar akan bi sürü düsmani var ama olsun....dogrudan sasmam.....
hayatta olamayacağım şeylerin başında geliyor! ..
Geceleri yalnız kaldıklarında 'allahım inşallah yoksundur' diye dualar edenlere ATEİST deniyor...
Ben onlara 'allahım sen varsın ve birsin, ben de bir günahkarım, ama başkalarının günahları yanında benim işlediklerim solda sıfır kalır..bunların bir kısmını görmezden gelirsen benim için çok iyi olur..senin için de iyi olur, gereksiz yere işlerini çoğaltmış olmazsın 'şeklinde bir dua öneririm...hem korkudan kurtulurlar, hem inanmış olmaktan dolayı içleri rahat eder...
Kendini Dünyanın en akıllı insanları sanan, İnanalara zavallı gözüyle bakan, ama din ateizm tartışmasında sürekli zırvalayan materyalist felsefe akımı.
olmak üzereyim,
im
deist olmayı başaramamış komşu....ama ben onları seviyorum....bizim mahallenin akıllı ama çılgın çocukları :))
valla gene saygım var................
akli hür,vicdani hür....
herşeyi bildiğini sanan, oysaki bildiğini düşündüğünün binde birini bile bilmeyen
yardıma ihtiyacı olan ama farkında olmayan
tüm varlığı sadece görülür olaraka algılayan
varlığın mantığını kendi kafasında basit bi şekilde yorumlayıp bunu da bilimle bağdaştırdığını sanarak savunan
ölümün ne olduğunu kavramamış zavallı insandır ateist
Allah hepsine hidayet versin islah etsin dua etmek lazim...
cennetten arsa kapmak için ömrünü heba etmeyen,mutlu ve özgür yasamak icin öbür dünya palavralarina kanmayan,varolan dünya için mücadele eden,'bu dünyada degilse bile,nasilsa digerinde mutlu olurum deyip'sacmalamayan,mantikli düsünen insanoglu.....
NASIL ATEİST OLUNUR?
Turan Dursun, kendisini ateist olmaya götüren düsünce dolu bilimsel deneyini(!) , Yeniyuzyil Dergisi, sayi 6'da kendi agzından soyle anlatır:
' Allah'a inanıyordum. Ancak deneyimler yaptım kendi kendime. Su dolu kovanın icine süpürgeyi batırıp duvara sürdüm. Sekiller bir rastlantı... Dunya'nın oluşumu da öyle olmasın.. Bu arada o da tümden silindi.'Siz hala onu takip ede durun, Dursun babanızın zekasıniı durduğu boylece
tescil edilmiş oluyor...
Öncelikle, duvardaki su damlacıklarının evrendeki yıldız ve gezegenlere benzetilmesi yanlıstır, deneysellik ile uyuşmaz. Görünüş olarak benzetilmekten cok yapi olarak benzetilme vardir Turan Dursun'un 'supurge deneyi'nde. Yani duvardaki su damlacıklarından yola cıkarak 'evren de
öyle olmustur' demenin ilim ile yakından uzakta ilgisi yoktur.Ikincisi, sayın Dursun duvardaki su damlacıklarının tesadufen ve kendiliginden olduguna inaniyor, ki bundan yola cıkarak Allah'ı inkar ediyor. Halbuki o su damlaciklarinin kendisi (Turan Dursun) tarafından oluşturulduğunu unutuyor, veya düşünemiyor! 'Eger duvardaki gelisi guzel su damlacıkları dahi kendiliginden olamıyorsa bu mukemmel kainak/evren nasil olur ki kendiliginden bir Yaratıcı olmadan olabilsin? ' diye sorgulamıyor kendisini pesin hüküm vermeden once. Bundan anlaşılıyor ki sayın Dursun'un ilim-deney ile ilgisi pek görünmüyor. Olsa olsa Allah'in varligindan rahatsızlık duyan (cünkü yarin hesaba cekilme ihtimali var olacak!) bir kisinin en ufak bir ipucunu büyük bir delilmis gibi gormesinden ibarettir.
Ilk olarak, Turan Dursun'un kitaplarına baktıgımız zaman dini yonden ilimsellik ile yakından alakası olmadıgını dinden cok az anlayan kisi hemen anlar. Tamamen ayet ve hadis carpıtmalarından ibaret olan, daha dogrusu kendisinden once batılı Islam dusmanı mustesrikler hakkında yazılmıs yazıları kendine has bir üslupla kendine has bir baslık altında toplamıstır. Bu Islam dusmanlarina Islam alimleri gereken cevabi fazlasi ile vermislerdir. Bu hususta bilgi edinmek isteyen Asim Koksal'in buyuk bir saheseri olan 'Islam Tarihi'nin 7nci cildine bakabilir. Orada acıkca goruluyor ki Italyan muste$rik Caetani Islam kaynaklarını, belgelerini ya ilaveler yaparak, ya kelime oyunu yaparak, ya da cıkartmalar yaparak tahrif etmis, bunu yaparken de alakalı alakasız 'kaynak' göstermekten geri durmamısıir,..
Lakin, bilim bu arada bos durmuyor, işin gerceğini soyle acıklıyor:' Yapılan hesaplara göre, evrenimizin baslangıctaki gercek yogunlugu ile
otesinde olusması imkanı bulunmayan kritik yogunlugu arasındaki fark, yüzde birin bir kovadrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu uzerinde bir
milyar yil sonra da durabilecek biçimde yerlestirmeye benzer. Ustelik evren genisledikce, bu denge daha da hassaslasmaktadır
Bilim ve Teknik:Sayi 201, s.16
Yaratan bir varlığın mevcut olduğuna inanmayan kişidir. Bakınız memleketimizde bunlardan çok vardır, bu şekilde bir karizma ve farklılık kazandıklarını sanırlar, özellikle karı kız ortamlarında 'aaaaa sen Tanrıya inanmıyormusun' lafını duymaktan ve böylece ilgiyi üzerlerine çekmekten çok hoşlanırlar ama başlarına ağır bir darbe indiği zaman, Allahım yardım et diye içinden ve dışından olmak üzere feryat figan ederler. İki türlü işte bunlar hangisi nedir bende bilmiyorum.
ateist, tanrının varlığına inanmamaktan çok inanmak istemez. 'inanmıyorum.' der, kendisi de ciddi değildir.
sıradan bi ağaç gibi yaşar ve ölür.hayat bundan ibarettir bi ateist için.
hiç bi anlamı yoktur.. tüm bu olub biten olayların..
kıyamet yaklaştığinda bunlardan hiç kalmayacak :)
Çelişkilerin insanı...
________________
Ateistliği kendine din edinmiş kişi...
Dinsiz hiç kimse yoktur...
Herkesin yaşadığı hayat kendisinin dinidir...
hiçbir yerde hiçlikten bir seylerin ortaya çiktigini görmedigimize göre,uzak bir gecmiste bunun gerceklesmis oldugunu düsünmek içinde bir nedenimiz yoktur....bunun yerine plazma kozmolojisi sunu kabul eder; bugün evrimlesmekte olan,degisen bir evren gördügümüze göre,evren her zaman mevcut idi ve her zaman evrimlesti ve önümüzdeki sonsuz zamanda da varolacak ve evrimlesecektir.....mantik...
bir özgürlük biçimi...
muhafazakar kesim gibi ölümden korkup herşeyi allaha atfetmektense doğanin düzenini araştırıp mutlak doğruyu görme çabasinda olan bilinçli bir o kadar da mantıklı insanların olusturdugu bir inancsizlik modeli....ben bir mülteciyim burda aslında sınır yok kazanmak kaybetmek yok......
doğadaki kutsal dengeyi göremeyen, tesadüf denilen şeyin var olmayıp herseyin tamamiyle bir düzen içinde olduğunun farkına varmayan, farkına vardığı şeylere kafa yormayan, ve hatta düşünmekten korkup işin kolayına kaçarak 'inkar eden' kişi ve kişiler...
neye istersem ona inanirim.......hani müslümanlik hosgörü anlayis diniydi.......iskambilden kule......ben günese tapiyorum......hem hep gözümün önünde,hem isitiyor,hem hayat veriyor......günessiz gezegenlerde hayat yok........o zaman dogrusu bu......görelim anlayisi...
İnanç konusunda dogmalarla değil de kalıpların dışına çıkıp kendince bir hayat görüşüne ulaşabilmek için araştırıp,okuyup öğrendikleriyle kendi yolunu çizen insan...doğru insan..
düsünen ve dogru yolu bulan...
raat insan.....
rahat uyuyan....içinde korku olmayan...
kimsesizdirler...
zeka ile herşeyi açıklamaya çalışırlar...
inanç görmekle anlamını bulur...
Buyuruluyor ki; dünya, inanmayanlar için cennet... Ya öte taraf? Sorusunu sorma ihtiyacı duymayanlar...
onlar hakkında sadece üzülüyordum, artık gerek duymuyorum. cennet ucuz, cehennem lüzumsuz değil. herkes ektiğini biçer. hakettikleri yerde olacaklar.