Kültür Sanat Edebiyat Şiir

anıtkabir sizce ne demek, anıtkabir size neyi çağrıştırıyor?

anıtkabir terimi F tarafından tarihinde eklendi

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın 06.04.2023 - 18:45

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    anıt kabir ise psikolojik olarak şunu anımsatıyor bana ya bu vatandaş öldü ama biz ölmesini istemiyorduk demek gibi bişey yok ya diyorum ben de haşa Allah sana soracaktı ölsün mü ölmesin mi haşa?

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    https://pin.it/dQuZ4r6

  • İrem Başar
    İrem Başar


    ''Anıtkabir… Toplam 750 bin metrekaredir, bunun 120 bin metrekarelik bölümü anıt bloğudur, geriye kalan 630 bin metrekarelik bölümü ise, onbinlerce ağaçtan oluşan Barış Parkı'dır.

    *

    Yani aslında Anıtkabir… Dünyanın en önemli kabrini çepeçevre sarıp sarmalayan devasa bir ormanın ortasındadır.

    *

    Bu ormanı oluşturan ağaçlar, gelişigüzel serpiştirilmiş değildir… Anıt bloğunun oturduğu tepe, Anıtkabir mimarisinin ağırlık merkezidir. En dış çevreye en yüksek boylu ağaçlar dikilmiştir. Anıt'a yaklaştıkça boyları giderek kısalan ağaçlar dikilmiştir. Böylece… Orman merkeze yaklaştıkça sönümlenmiş, Anıt'ın heybeti daha da ortaya çıkmıştır.

    *

    Aslanlı Yol mesela… İki tarafı yüksek ağaçlardan oluşan koridordur. Hem o koridorda yürüyen insanların, görsel açıdan şehirle, dış dünyayla bağlantısını keser, hem de, manevi bir hazırlık yürüyüşü sonrasında Ata'nın huzuruna çıkmalarını sağlar. O ağaçların boyları, hacimleri, renkleri ve türleri, tesadüfen seçilmiş değildir.

    *

    O ağaçlar…
    “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” felsefesiyle seçilmiştir!

    *

    Çünkü…
    Anıtkabir'i tasarlayanlar, Atatürk'ün sadece bedenini orada toprağa vermek için değil, Atatürk'ün fikirlerini orada yaşatmak için tasarladılar.
    Bu kapsamda “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” vizyonundan ilham alarak, Anıtkabir'i çepeçevre sarmalayacak bir ormanı, Uluslararası Barış Parkı'nı oluşturmaya karar verdiler.
    Yurtta Barış'ı temsilen Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Samsun fidanlıklarında yetiştirilen, onbinlerce fidanı getirdiler.
    Dünyada Barış'ı temsilen de, 24 ülkeye davette bulundular.

    *

    Şu listeyi sabırla, tekrar tekrar okumanızı rica ederim…

    *

    Amerika Birleşik Devletleri, 301 mavi ladin, 100 mavi selvi, 100 sedir fidanı gönderdi.
    Afganistan, 15 akkavak, 10 nesteren gül, 12 çitlenbik fidanı gönderdi.
    Avusturya, 55 dağ çamı.
    Almanya, 25 meşe, 10 huş ağacı, 13 ıhlamur, 5 atlas sediri, 5 selvi, 8 pinus çamı, 17 erik, 5 ardıç, 200 gül.
    Belçika, 10 dağ muşmulası, 13 şimşir, 12 top mazı, 12 ardıç, 12 sedir, 12 akçaağaç, 12 porsuk, 12 göknar, 12 sarıçam.
    Danimarka, 20 kayın.
    Finlandiya, 275 huş ağacı.
    Fransa, 10 kızılağaç, 10 sarıçam, 10 sahil çamı, 10 fıstık çamı, 10 Avrupa melezi, 10 göknar, 10 kayın, 10 ladin.
    Çin, armand çamı ve Çin göknarı tohumu.
    Hindistan, 289 sahil çamı.
    Irak, 20 Musul fıstığı.
    İngiltere, 50 kiraz ağacı, 50 porsuk, 100 karaçam, 50 meşe.
    İspanya, 1 karaağaç, 1 selvi, 4 sahil çamı, 1 dişbudak, 2 kestane, 3 ardıç, 1 ceviz, 1 meşe.
    İsrail, 30 sahil çamı.
    İsveç, 10 huş ağacı.
    İtalya, 5 karayemiş, 5 selvi, 8 fıstık çamı, 10 mavi selvi, 5 karaçam, 7 sedir.
    Japonya, 35 kiraz ağacı.
    Kanada, 30 akçaağaç.
    Kıbrıs, 5 çam.
    Mısır, 8 akkavak, 6 katalpa, 6 gladiçya, 6 akasya, 6 salkım akasya.
    Norveç, 12 gürgen.
    Portekiz, 50 selvi, 50 sahil çamı.
    Yugoslavya, 10 ıhlamur, 5 sofora, 5 kestane, 10 erguvan, 10 çınar, 20 kavak, 5 katalpa, 5 fındık, 5 maklora, 10 çitlenbik, 20 meşe, 20 polyanta gül, 20 gül, 19 mazı, 11 selvi, 5 ardıç, 8 karaçam, 10 huş, 1 alıç, 10 taflan, 10 berberis, 2 mavi sedir, 20 yatık ardıç, 10 leylak, 6 karayemiş, 6 mahonya, 3 porsuk, 10 söğüt.
    Yunanistan, 5 kayın, 5 göknar, 5 porsuk, 5 çobanpüskülü, 5 karaçam fidanı gönderdi.

    *

    Ve bugün… Bu ülkelerin hepsiyle papaz olmuş vaziyetteyiz!

    *

    “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ormanı”nda dikili ağacı bulunan ABD'den Almanya'ya, Belçika'dan Fransa'ya, Yunanistan'dan Mısır'a, İsrail'den Irak'a hepsiyle aramız bozuk, bazılarıyla örtülü-açık savaş halindeyiz.

    *

    Dolayısıyla, bugün Anıtkabir'e gittiğinizde…
    Veya, bir dakikalık saygı duruşu sırasında…
    Rüzgarın sesini dinleyin lütfen.
    O ağaçların hışırtısını kulağınıza taşıyacaktır.

    *

    Ki o ağaçlar… Mustafa Kemal Atatürk'ün neden gelmiş geçmiş en büyük devlet adamı olduğunu size fısıldayacaktır.''

    Yılmaz Özdil
    2016

  • Aşık Mahzun İ
    Aşık Mahzun İ

    atamızı içine alıp koruyan kabir

  • Kimya Hatun
    Kimya Hatun

    Türk Kurtuluş Savaşı'nın ve inkılaplarının önderi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu,ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün, Ankara Anıttepe'de (eski adıyla Rasattepe) bulunan anıt mezarıdır

  • Gamze Gamze
    Gamze Gamze

    saygı

  • Ömer
    Ömer

    mezar

  • Biricik Tek
    Biricik Tek

    Atam, yarın okuldan kalabalık bir grupla huzurundayız. okulumun bu yönünü çok seviyorum. vatansever ve duyarlı insanlarla dolu.

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Anıtkabir, Türk milleti için Ata'sının mezarı olmaktan öte bir anlam taşır... Bu yapı bir milletin varoluş mücadelesinin anıtlaşmış şeklidir... Ata'nın yattığı yer gerçekte Türk Milletinin kahraman ve vefalı göğsüdür...
    Atam emanetinin bekçileriyiz... Son damla kanımıza ve son nefere kadar bu böyle... Bizler bitip tükenmek bilmeyen Atatürk gençleriyiz... Bizler kemalistleriz...Bu vatan için emanetlerinin bekçisiyiz...Kardeşçe yaşamanın gerekliliğine inanmış ve birbirine saygı ile yaklaşmayı ilke edinmişleriz...Bizler sen, ben ayırımını yapmamayı ilke edindik...Bu vatana ihanet edenler haricinde herkesin savunucusu ve yanındayız...
    Rahat uyu...

  • Limonî Erz
    Limonî Erz

    Atam'ın yattığı yer...
    mekanı cennet kesin...
    vatanı uğruna yaşadı vatan aşkıyla vefat etti...
    erken bıraktı bizi...
    olsun ATA'm içimizdesin...
    ölmedin yaşıyorsun kalplerimizde fazlalaşan bir aşkla...
    Türk halkı seni çok seviyor ve özlüyor!

  • Kaan Açık
    Kaan Açık

    burada ciddi olmak ve saygılı olmak gerekiyor. canlarını bizler için verenlere bizimde canımız, kanımız feda olsun.

  • Korkut Orhan
    Korkut Orhan

    çağdaş insanın -şayet varsa- içindeki aydınlığı gösteren bir ayna..

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Ankara’yı karanlık gördüğünüz için mi geldiniz dedi Tuncay Özkan,

    HAYIR, Türkiye'yi karanlık gördüğümüz için oradaydık...

    CUMHURİYET yürüyüşü her ne kadar kadın kuruluşlarının bir toplantısı olarak düzenlenmişse de, HALK oradaydı. genci, yaşlısı, bebesi, sakatı.. Sadece türbanlı kızlarımızdan bir kişi bile yoktu meydanda, ancak ANADOLU kadını pırıl pırıl, rengârenk başörtüleri ile oradaydı.


    Ben de VARIM ve Cumhuriyet'ime sahip çıkıyorum demek, diyebilmek.... 3 derece soğuk, binlerin kalabalığı, Edirne'den Ardahan'a abartısız tüm iller, K.K.T.C. dâhil olmak üzere temsil edilmişti, ama Bursa tüm illeri aşmıştı sanki.

    Bursa'dan inanılmaz bir katılım vardı, tüm STK'lar (Kapıcılar Birliği dâhil) ve Bursa ULUDAĞ Üniversitesi. Malatya - İNÖNÜ Üniversitesi, aynı Bursa Üniversitesi gibi meydana girişleriyle binlerin gözlerinin yaşarmasına sebep oldu. Ellerinde taşıdıkları devasa Türk Bayrağı ve Atatürk posterini, yaklaşık 4 saat kırıştırmadan, buruşturmadan, gönülleri soğuğa, kolları yorgunluğa düşmeden taşıdılar.

    Anıtkabire girişleri de gene ayrı bir güzellikte oldu.
    'Ankara'nın taşına bak...', aralarında (hangi üniversiteden bilemiyorum) 2-3 soprano vardı ve o çılgın kalabalıkta bile sesleri ilahi bir koro gibi Anıtkabir'in bahçesinde yankılandı..Bu gençlerle gurur duydum.

    Bu sabah bütün gazetelerde çıkan yorum ve haberleri okudum. Eksik buldum, aramızda başka katılanlar var mıydı bilmiyorum, yorumlarını paylaşırlarsa sevinirim. Tandoğan Meydanı, başta CHP bir kaç siyasi partinin (MHP nedense yoktu) katılımıyla daha siyasal bir havadaydı, ancak esas ANITKABİR'Dİ önemli olan... Nedense Cumhuriyet gazetesi dâhil, hepsi bunu es geçmeyi tercih etmiş. Anıtkabir'de siyaset yoktu..Halkın rüzgârı vardı sadece..
    Anıtkabir girişinde 'genç' subayların bizleri karşılaşması bile ayrı bir anlam taşıyordu. Her geçene 'Hoş geldiniz' diyen, gözlerimize sıcaklıkla bakan 'genç' subaylar. Gene bir tek ONLAR, Halkın Mustafa Kemal'e neden geldiğini ANLADI.

    Anıtkabir ile ilgili o rüzgârı durdurmak mümkün değildi... Anıtkabir içindeki havayı anlatmak çok zor, tarifsiz. Belki kısaca şöyle diyebilirim bizi BİZ yapan GÜNEŞ'İN ışığında hayat bulmak.

    Dünkü toplantının kalbi, esasında toplanma yeri olan Tandoğan meydanı değildi, Anıtkabir'di. Orada tek siyasi mesaj vardı HALK ÇANKAYA'DA bir poturlu görmek istemiyor.

    Bu yürüyüşü eleştirmek, aşağılamak 'aman yürüdünüz de ne oldu' demek çok kolay, ancak HALK ben buradayım dedi.. Dün siyaset yoktu, HALKIN sade tepkisi vardı.

    Bundan sonra olması gereken ise SÜREKLİLİKTİR.. Bu yürüyüşün sonucunun alınması, bunun için de HALK tarafından gereğinin yapılmasının sağlanması. Yoksa gene yürümüş, üşümüş, ağlamış ve bizim gibi insanların varlığını görüp gönlümüzü biraz tedavi edip dönmüş olmakla kalırız...


    (Tandoğan Meydanından..)

    Notlar:
    * Sadece STK'lardan katılan KADINLARIMIZ değil, tüm kadınlarımız buz gibi soğuğa ve kalabalığa rağmen, sonuna kadar yürüyüşteki yerlerini korudular.
    * Tandoğan meydanındaki konuşmalar gereğinden uzundu, daha kısa ve çarpıcı olabilirdi. Her ne kadar diğer konuşmacılar DOĞRULARI söylüyor idiyseler de fazla uzun ve makale gibiydi.
    * Bizler CKD organizasyonuyla Ankara'ya gittik, teşekkür ederiz.

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Anıtkabir, Türk milleti için Ata'sının mezarı olmaktan öte bir anlam taşır. Bu yapı bir milletin varoluş mücadelesinin anıtlaşmış şeklidir. Ata'nın yattığı yer gerçekte Türk Milletinin kahraman ve vefalı göğsüdür.
    Atam emanetinin bekçileriyiz. Son damla kanımıza ve son nefere kadar bu böyle...
    Bizler bitip tükenmek bilmeyen Atatürk gençleriyiz...
    Rahat uyu...

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    10 kasımda yanındayız ulu önder............

  • Feridun Kocak
    Feridun Kocak

    atanın ölümümünden sonra yattıgı yer

  • Esin Altuntaş
    Esin Altuntaş

    türk ulusunu eseratten kurtaran büyük insanın yattığı muhteşem yapı huzur içinde yat atam biz burdayız

  • Ali Aydın
    Ali Aydın

    ^^Atam Başımıza Neler Geldi Atam..Laiklik 2. El Fiyatına Satılıyo Atam..Atam Nabacaz Biz Şimdi Atam..Bize Yol Göster Atam..Ama Sen Demezmiydim Ölülerden Bize Hayır Gelmez Diye Atam.Nabacan İşte Ekmek Parası Atam..^^Denilen Ve Atatürkçü Zihniyete Göre Bence Fazla Ziyaret Edilmemesi Gereken Yer.. Atatürk Bize Ölülerden Hayır Gelmez Diye Türbeleri Kapattı..Anıtkabir Ney? ? Modern Tapınak MI? ? Bence Türbeden Başka Bişey Değil..İkilem Oluşturmyacaksın..Bize Günahta Size Mübah mı! ..

  • Erkan Orhan
    Erkan Orhan

    dinden beslenen, din tüccarı faşist mollaların 'öcü' sü.....

    aydınlığın penceresi......çağdaş insanlığın aynası.....

  • Mustafa Koca
    Mustafa Koca

    Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu yüce Mustafa Kemal Atatürk'ün yattığı aziz toprakları simgeleyen anıtlaşmış yüreğe biz Anıtkabir diyoruz ama ben anıtlaşmış yürek diyorum.Çünkü O insanın gerçekten çok büyük bir yüreği varmışki içine bu kadar sabırla dolu uğraşları yerleştirebilmiş.İslam insanın dışında değil içindedir ona uygun hareket edip etmediğindedir.Türk insanı bunları aşmıştır bu saatden sonra geriye dönecek değildir.Bize düşen bu ülkenin çıkarlarına uygun hareket etmek ülkemizin içinde bulunduğu kıskaca karşı uyanık olmaktır.Bugün yavru vatan orda sızlamaktadır kimin umrundadır.Bizi kim ne kadar düşünürse biz de onu o kadar düşünmekle yükümlüyüz.

  • Tuncay Kangal
    Tuncay Kangal

    Türkiye İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Türk milletini ecnebi-hristiyan hakimiyetinden kurtaran atanın yattığı yer

  • İmran Tekin
    İmran Tekin

    kemalistlerin aman atam kurtar bizi türbesi

  • Banu Bal
    Banu Bal

    ATA mın yattığı yer

  • Nurfer Yıldız
    Nurfer Yıldız

    Kurtuluş Savaşı Müzesi bir harika olmuş...ışık ve ses efektleri ile o günleri yeniden yaşıyor gibi olup hüngür hüngür ağlayanları bile görebilirsiniz. Mozole ise her zaman olduğu gibi muhteşem bir asalet ve sessizliğin içinde bulunuyor. Türkiye'de yaşayıp da Anıtkabiri görmemek, Atamızın kabrini ziyaret etmemek çok büyük bir kayıp.

  • Sezgin Yeşiltaş
    Sezgin Yeşiltaş

    Gördüğüm sadece, önüne bir ip çekilmiş mermer bir mezardı. Bir de dışarda bir yerde Ankara'yı seyretmek için konulmuş parayla çalışan dürbün. Benden sonra demek ki köpeğini falan da koymuşlar.. (ya da yalandan kim ölmüş)

  • Alperen Musa
    Alperen Musa

    bızlerın gıremedıgı gızel bır yapı mımarı olarak cok guzel oldugu soylenıyor ANAMIZ BASORTULU BIZDE KIRLI SAKALLA GIREMEDIK

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    Türk milletinin kalbinin attığı yer olan Anıtkabir, bilinen siluetinin yanı sıra bilinmeyen bir çok gerçeği de 50 yıldır derinliklerinde saklıyor.
    Yapımı 9 yılda tamamlanan yaklaşık 150 bin ton ağırlığındaki Anıtkabir, heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına kadar pek çok özel anlamlarla yüklü...

    A.A muhabirinin Anıtkabir Komutanlığı'ndan aldığı bilgiye göre, yapımına 9 Ekim 1944'de başlanan ve 1 Eylül 19'de tamamlanan Anıtkabir'in yerini ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önerdi.
    Ata'nın kabrinin yapımıyla ilgili komisyon Etnoğrafya Müzesi, TBMM'nin arkasındaki tepe (Kabatepe) , Ankara Kalesi, Altındağ ve Gazi Orman Çiftliği seçeneklerini eleyerek tam Çankaya'da karar kılacağı sırada, Aydın Milletvekili Mithat Aydın daha sonra 'Anıttepe' olarak adlandırılacak olan Rasattepe'yi önerdi. Komisyon üyelerinin de burayı gördükten sonra Aydın'a hak vermeleri üzerine Anıtkabir'in Rasattepe'ye yapılması kararlaştırıldı.
    Türk milletine gömüleceği yer konusunda bir vasiyette bulunmayan Atatürk'ün yıllar önce bir gezi sırasında Rasattepe'yi gezerken ağzından dökülen 'Bu tepe ne güzel bir anıt yeri...' sözleri de bugün için çok anlamlı...
    Anıtkabir için 1941'de açılan yarışmaya, İkinci Dünya Savaşı'nın en çetin günleri yaşanmasına rağmen Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya'dan toplam 49 proje katıldı. Ancak en çok beğenilen üç proje arasında Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda'nın '25' numaralı projesi kabul edildi.

    VATAN TOPRAĞINDA YATIYOR
    750 bin metrekarelik bir alan üzerinde aslanlı yol, tören meydanı, mozole ve on kuleden oluşan Anıtkabir, 907 metre yüksekte yer alıyor.
    Ata'nın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik lahtin yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor Türk milletinin kalbine gömdüğü Atatürk, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında 'vatan toprağında' yatıyor.
    Ölümünden 15 yıl sonra Etnoğrafya Müzesi'ndeki geçici istirahatgahından Anıtkabir'e nakledilen Ata'nın naaşı, tahnit işlemi çözülerek, Suriye'deki Caber Kalesi, Kore'deki Türk şehitliği, Selanik'teki doğduğu evin bahçesi, KKTC ve illerden getirilen toprakların harmanlandığı 'vatan toprağına' İslami usullere göre kefenlenerek ve yüzü kıbleye bakacak şekilde defnedildi.
    Ata'nın kabrinin yer aldığı mezar odasına, Genelkurmay Başkanı'nın izniyle girilebiliyor.

    ASLANLARIN SIRRI
    Türk milleti için kutsal değerlerle kuşatılan Anıtkabir'deki her mimari unsur ayrı bir mana taşıyor.
    Ata'nın kabrine ulaşan 262 metrelik Aslanlı yolun sağ ve solunda bulunan 24 aslan, '24 Oğuz boyunu' temsil ediyor. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için seçilen aslan figürlerinin çift olması milletin 'birlik ve bütünlüğünü' vurgularken, aslanların kedi gibi yatar pozisyonda olması ise bu büyük gücün 'barışseverliğini' sembolize ediyor.
    Ziyaretçilerin de kabrin manevi atmosferine ayak uydurmaya yönlendirildiği Aslanlı yolda, taşlar Ata'nın huzuruna çıkanların 'başlarının öne eğik' olması için 5 santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiş.
    Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen Anıtkabir'de mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle süslenmiş.
    Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule Anıtkabir'in siluetine ayrı bir değer katıyor.

    BAYRAK DİREĞİ ABD'DEN GELDİ
    Anıtkabir'in diğer unsurlarında olduğu gibi bayrak direği de çok özel...
    Anıtkabir'in 33,5 metre uzunluğundaki bayrak direğini 1946 yılında Nazmi Cemal adlı bir Türk vatandaşı ABD'den gönderdi. 4 metresi kaidenin altında gömülü bulunan direğin 29,5 metresi görülebiliyor.

    MÜZEDEKİ ESERLER
    Anıtkabir'deki Atatürk Müzesi de Ata'nın doldurulmuş köpeği Foks'tan tıraş takımlarına, bastonlarından aldığı çok özel hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parçaya evsahipliği yapıyor.
    Ata'nın anne ve babasının fotoğrafları, Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği eski yazı ve Latin harfleriyle basılmış iki nüfus cüzdanı, Göğsünde taşımayı en çok sevdiği madalyalardan biri olan 1917'de Sultan 5. Mehmet Reşat'ın verdiği altın imtiyaz madalyası, Sovyet Mareşali Voroshilov ve İran Şahı Pehlevi'nin hediye ettiği değerli taşlarla süslü kılıçlar ve ince bir zevkin ürünü olan saatleri dikkat çekici parçalar arasında...
    Atatürk'ün hem baston hem de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı, manevi kızları Sabiha Gökçen ve Afet İnan'a hediye ettiği çok özel tabancaların da sergilendiği müzede, manevi kızı Rukiye Erkin'e hediye ettiği, ancak bir mercek yardımıyla okunabilen metal mahfazası içinde mini bir Kuran dikkati çekiyor.

    ETİYOPYA KRALI'NIN İLGİNÇ ÇELENGİ...
    Milletvekili mazbataları ve 1927 yılında yaklaşık 5 günde okuduğu Nutuk'un orijinal metninin de yer aldığı müzede, Etiyopya Kralı Haile Selasiye'nin 1967 yılında Anıtkabir ziyaretinde mozoleye bıraktığı iki büyük gül dalıyla sembolize edilen gümüş çelenk de en ilginç parçalardan birisi...
    Anıtkabir'deki Atatürk Müzesi'nde ayrıca okumaya büyük önem veren Atatürk'ün özel kitaplığında bulunan Türk ve İslam tarihi, dil, edebiyat, sosyal bilimler, bilim ve teknik konularındaki Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça, Slav dillerindeki toplam 3 bin 118 kitap da sergileniyor.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    acaba kendisi böyle bir yere gömülmek ister miydi ya da gömülmesi hakkında bir vasiyeti var mıdır?

  • Ayda Pehlivan
    Ayda Pehlivan

    arslanlı yolun taşları düzgün ve yanyana değil rastgeledir. Yürürken gayriihtiyari gözünüzü bir türlü yerden ayıramazsınız ve Ata'nın huzuruna gözleriniz yerde yürüyerek çıkarsınız.