Amak-ı Hayal bu güne kadar okuduğum en güzel kitaplardan birisi......insana tasavvuf hakkında çok şeyi öğretiyor.....Bize edebiyat hocamız okutmuştu.....çookk teşekkür ediyorum kendisine........
Filibeli Ahmet Hilmi'nin eseri. Hayalin derinliklerini zorlayan ilginç bir eser. Tasavvufla ilgilenenlerin hoşuna gidecek bir eser. Okumadıysanız mutlaka okuyun derim.
efendim evvel-i ahir naçizane bir izahatta bulunayım izniniz ilen:okumayıp hazmetmediğimiz kitab ve eserler hakkında alelade görüş beyan etmekten haya ederiz. bir de efendim hazindir ki buyurduğunuz kadar elim bir aşk acısı çekmemekteyiz çekememekteyiz.
Neyûse mevzumuza dönelim. Efendim zat-ı alimiz\şahsımız kendi ayıbını bilip ziyadesiyle meşgul iken dervişliğe soyunup yemeni örten kısmına hayli zamandır meyletmedeyiz,zira örttüğümüz yemeniyle şahsınız gibim ehl-i vûkelâ’nın ayıplarını görmek istememekteyiz biline…
“kanserojen bir aşkın elim ıztırabından kurtulmaya çalışan bacılar/dayılar burda kendilerini yok kederlerini makyajlamak için derbeder/fiyakalı göstermek kaygısına düşmüşler.”demişiniz bir yerde. efendim kargalara el ettim her bir yerleriyle güldüler. Tefsir buyuralım:öncelikle tıbbi bilginize ziyadesiyle hayran kaldım zembilli hikmet efendinin rahle-i tedrisatından geçtiğiniz pek bir aşikar.lakin şu hususta sizin komplexî tutumunuza katılmamaktayım.az evvel de zikretmişidim ortada ne elim bir aşk ne de onun muhayyel ıstırabı mevcutudur.bir de makyaj konusuna değinelim izniniz ilen.epeydir kızımsı yazılarınızı okuyup içimizden gül\gülüşmekteyiz,zannedersem düşündüğümüz gibi hanım kısmıyla muhattab olmadayız.hasılı bacılar\dayılar ifadesinden de anlaşıldığı üzre kendinizi bacımız bizi de dayınız bellemektesiniz.eyvallah-u alem. Sadece temas ettik babında…
“ama hayır biliyoruz ki bu dalgacı kimliğin altında çok çetin bir aşk hikayesi vardır.” efendim bunu söylemekten kendimi alamıyorum :) af buyurunuz siz hangi elim aşkın pençesinde kıvış kıvış kıvranmaktasınız,bunu size söylettiren kimdir? söyleyiniz deva olalım :)
“aslında hiç aşk olmamış. internet kafelerde/evlerde iki bilgisayar arasında kabloyla/kablosuz kurulan ağ/kalp bağlantılarının geçici/sürekli arızalanması bunun en vahim nedenidir zannımızca.”buyurmuşunuz efendim “bazı yazarlar kendilerini yazarlar” hikmeti şahsıma ait olup pek katılmadığım bir eylemdir şöyleki sırf karşıya ders vermek, mürekkep yalatmak için İnsan-ı aciz kendini tefsir\teşhir etmemelidir kanaatindeyimdir.
Efendim gördüğümüz üzre kendiniz yazmış kendiniz oynamışınız biz pek bi beğendik(!) erler film filan…
Aynadaki pejmurdeliğinizi de iltifat babında bize giydirmişiniz bizi taltif etmişiniz dediğimiz gibi efendim biz pûşîliyiz biz suretten öte\ötedeyiz.
efendim kısacık bir tatilin ardından geldik idik ne görelim bizi çekemeyenler türemiş :)) efendim bu karizma bu yakışıklılık sizde yok deyu mu biz mukallit olduk.hem kim demiş aşklarımız aşıklarımız maşuklarımız bizim iki kablonun arasına sıkışmış.buna kargalar bilem güler zannedersem sizinkiler muhayyel :)) istirahatten sonra kapışalım efendim hay hay! saygı ilen...
efendim ahmak-ı hayal diye yazılmışıdır ilkin lakin okuyan ve bayılan olur diye endişelenen yazar hazretleri düzeltmişidir.ney dinlerkene aynalı dededen sürekli hülayalara dalan bir abdaldan bahis etmektedir kitabımız haliyle muhayyel avamı peşine takıp aynı hülya dumanıyla uyuşturmaktadır... yazmış olmak için yazılmışıdır... izniniz ilen...
Filibeli Ahmet Hilmi'nin eseri. Hayalin derinliklerini zorlayan ilginç bir eser. Hikayelerde tasavvuf bilgileri nefsin hakiklatleri ders niteliğinde ki bilgiler var.
Tasavvufla ilgilenenlerin hoşuna gidecek bir eser.
amak ı hayal: Hayatımın ikilem yaşadığım dönemlerinde cok sevdiğim bir abimin tavsiye ettiği bir kitap okurken cok etkilenmiştim filibeli ahmed hilminin eseri hakkaten aşağıda yazıldığı gibi herkesin bir aynalı babası olsun... bu cok iyi olur
Bir gecelik kitaplardan Bir gecelik; sayfalarca örtünmüşsünüz. Bir gecelik; geceye orda soyunmuşsunuz. Sayfalar ipek Sayfalar karanlık Ay(nalı) Dedeye o gece rastlamışsınız ..
felipeli.. amak ı hayal yeni türkçeye yeniden duyarlanmasaydı kimler ne kadar ne anlıyacaktı diye sormuştum kendime.. neyse ki iyi türkçeleştirilmiş.. tasavvufi güzel kurgulardır .. tasavvufinin kelimenin sözlükteki anlamını kullandığımı belirtiyorum ayrıca.. böyle diyorum...
yarı derviş yarı deli ama her gördüğünü hikmet gözüyle gören bir düşbazın düşleri... hayallerin arkasına gizlenmiş olan hayaletleri arayan..... ve hayat zaten sekr anında görülen bir düş değilmiydi? ? ! ! ..
Tasavvufi hisler,sezgiler,haller hakkında ipucu veren bir kitap.Bir kere okumak yetmiyor,her okunuşta farklı hisler ve düşünceler cereyan edebiliyor.Şaşırtıcı ve sıradışı.Fakat tasavvufu ifade eden değil sadece ipucu veren bi kitap...
hayalin derinliklerinde bir de dugumlere denk gelip boğulmak
Hayalin derinliği mi varmış?
Çılgın bir yönetmen filmini yapsa keşke dediğim
Amak-ı Hayal bu güne kadar okuduğum en güzel kitaplardan birisi......insana tasavvuf hakkında çok şeyi öğretiyor.....Bize edebiyat hocamız okutmuştu.....çookk teşekkür ediyorum kendisine........
Tasavvuf metafiziğini enfes bir dille anlatan kimine göre hayal kimine göre gerçek...
Amak-ı Hayal'in günümüz verileri ışığında yorumlanmış Yorumlu özetini okumanızı tavsiye ederim.Bunu www.okyanusum.com internet sitesinden bulabilirsiniz.
Filibeli Ahmet Hilmi'nin eseri.
Hayalin derinliklerini zorlayan ilginç
bir eser.
Tasavvufla ilgilenenlerin hoşuna gidecek bir eser.
Okumadıysanız mutlaka okuyun derim.
euzûbillah
efendim evvel-i ahir naçizane bir izahatta bulunayım izniniz ilen:okumayıp hazmetmediğimiz kitab ve eserler hakkında alelade görüş beyan etmekten haya ederiz. bir de efendim hazindir ki buyurduğunuz kadar elim bir aşk acısı çekmemekteyiz çekememekteyiz.
Neyûse mevzumuza dönelim. Efendim zat-ı alimiz\şahsımız kendi ayıbını bilip ziyadesiyle meşgul iken dervişliğe soyunup yemeni örten kısmına hayli zamandır meyletmedeyiz,zira örttüğümüz yemeniyle şahsınız gibim ehl-i vûkelâ’nın ayıplarını görmek istememekteyiz biline…
“kanserojen bir aşkın elim ıztırabından kurtulmaya çalışan bacılar/dayılar burda kendilerini yok kederlerini makyajlamak için derbeder/fiyakalı göstermek kaygısına düşmüşler.”demişiniz bir yerde.
efendim kargalara el ettim her bir yerleriyle güldüler. Tefsir buyuralım:öncelikle tıbbi bilginize ziyadesiyle hayran kaldım zembilli hikmet efendinin rahle-i tedrisatından geçtiğiniz pek bir aşikar.lakin şu hususta sizin komplexî tutumunuza katılmamaktayım.az evvel de zikretmişidim ortada ne elim bir aşk ne de onun muhayyel ıstırabı mevcutudur.bir de makyaj konusuna değinelim izniniz ilen.epeydir kızımsı yazılarınızı okuyup içimizden gül\gülüşmekteyiz,zannedersem düşündüğümüz gibi hanım kısmıyla muhattab olmadayız.hasılı bacılar\dayılar ifadesinden de anlaşıldığı üzre kendinizi bacımız bizi de dayınız bellemektesiniz.eyvallah-u alem. Sadece temas ettik babında…
“ama hayır biliyoruz ki bu dalgacı kimliğin altında çok çetin bir aşk hikayesi vardır.”
efendim bunu söylemekten kendimi alamıyorum :) af buyurunuz siz hangi elim aşkın pençesinde kıvış kıvış kıvranmaktasınız,bunu size söylettiren kimdir? söyleyiniz deva olalım :)
“aslında hiç aşk olmamış. internet kafelerde/evlerde iki bilgisayar arasında kabloyla/kablosuz kurulan ağ/kalp bağlantılarının geçici/sürekli arızalanması bunun en vahim nedenidir zannımızca.”buyurmuşunuz
efendim “bazı yazarlar kendilerini yazarlar” hikmeti şahsıma ait olup pek katılmadığım bir eylemdir şöyleki sırf karşıya ders vermek, mürekkep yalatmak için İnsan-ı aciz kendini tefsir\teşhir etmemelidir kanaatindeyimdir.
Efendim gördüğümüz üzre kendiniz yazmış kendiniz oynamışınız biz pek bi beğendik(!) erler film filan…
Aynadaki pejmurdeliğinizi de iltifat babında bize giydirmişiniz bizi taltif etmişiniz dediğimiz gibi efendim biz pûşîliyiz biz suretten öte\ötedeyiz.
Hasılı mukallitiz lakin sizden alâ mukallit değiliz haddimizi bilmedeyiz. Kendi muhayyel manamıza Farisî lûgatlerden, Osmanlıca terkiblerden kırpıp kırpıp cahilü cühelaya arz-ı endam etmeyiz.”cubar”i bir yanılgıyla n\azan b\ekir hatundan satır yahudda tümce ç\alma makamında güya imzasıyla esrarengizce(!) avam içinde dolaşıp oltaya takılan balıkları saymamaktayız.
Terbiyeyi terbiye\siz den öğrenmedeyiz. İzlemekteyiz gözlemekteyiz.
Saygı ilen…
efendim kısacık bir tatilin ardından geldik idik ne görelim bizi çekemeyenler türemiş :)) efendim bu karizma bu yakışıklılık sizde yok deyu mu biz mukallit olduk.hem kim demiş aşklarımız aşıklarımız maşuklarımız bizim iki kablonun arasına sıkışmış.buna kargalar bilem güler zannedersem sizinkiler muhayyel :))
istirahatten sonra kapışalım efendim hay hay!
saygı ilen...
efendim ahmak-ı hayal diye yazılmışıdır ilkin lakin okuyan ve bayılan olur diye endişelenen yazar hazretleri düzeltmişidir.ney dinlerkene aynalı dededen sürekli hülayalara dalan bir abdaldan bahis etmektedir kitabımız haliyle muhayyel avamı peşine takıp aynı hülya dumanıyla uyuşturmaktadır...
yazmış olmak için yazılmışıdır...
izniniz ilen...
Filibeli Ahmet Hilmi'nin eseri. Hayalin derinliklerini zorlayan ilginç
bir eser. Hikayelerde tasavvuf bilgileri nefsin hakiklatleri ders niteliğinde ki bilgiler var.
Tasavvufla ilgilenenlerin hoşuna gidecek bir eser.
amak ı hayal: Hayatımın ikilem yaşadığım dönemlerinde cok sevdiğim bir abimin tavsiye ettiği bir kitap okurken cok etkilenmiştim filibeli ahmed hilminin eseri hakkaten aşağıda yazıldığı gibi herkesin bir aynalı babası olsun... bu cok iyi olur
Kubilay aktaşın dilinden düşürmemesi üzerine okuduğum ismine münhasır bir kitap.
Düşünmeyi sevenlere göre.
İntihar mı, ne bu seyrettiğim?
'herkesin bir 'aynalı baba'sı olsun.' el hak! ..
lakin 'aynalı baba'nın râci'si ölmüştür...
derin uçsuz bucaksız belkide ahmaksı hayal dipsiz bi kuyuda yuvarlanmak kimin
çerçeve hikayelerle süslü muhteşem mevlana mesnevi tarzı bir eser okurken kapılıp sürüklendiğinizi göreceksiniz
Hayalin Derinlikleri..
Bir gecelik kitaplardan
Bir gecelik; sayfalarca örtünmüşsünüz.
Bir gecelik; geceye orda soyunmuşsunuz.
Sayfalar ipek
Sayfalar karanlık
Ay(nalı) Dedeye o gece rastlamışsınız
..
o kitabı her okuduğumda hafızamdan silinmesini ve tekrar aynı heyecan ve hayretle okumak isterdim.
haaylin tasavvuf boyutunda derinlikleri
felipeli.. amak ı hayal yeni türkçeye yeniden duyarlanmasaydı kimler
ne kadar ne anlıyacaktı diye sormuştum kendime..
neyse ki iyi türkçeleştirilmiş.. tasavvufi güzel kurgulardır ..
tasavvufinin kelimenin sözlükteki anlamını kullandığımı belirtiyorum ayrıca..
böyle diyorum...
Okuduğum okuduğum okuduğum
Anlamadığım anlamadığım anlamadığım
Ürperdiğim eser
Bugünlerde elimden düşüremediğim bir kitap.. bitsin istemiyorum..
yarı derviş yarı deli ama her gördüğünü hikmet gözüyle gören bir düşbazın düşleri... hayallerin arkasına gizlenmiş olan hayaletleri arayan..... ve hayat zaten sekr anında görülen bir düş değilmiydi? ? ! ! ..
hayal etmek guzelmi insan neyi hayal edebilir
jules verne'nin üslubuyla yazılmış akıcı bir eser.
dini tasavvufi bilgisinin genis oldugu disinda verdigi veya ulastirdigi hicbir ulvi gerçek yok....en azindan benim için...
Tasavvufi hisler,sezgiler,haller hakkında ipucu veren bir kitap.Bir kere okumak yetmiyor,her okunuşta farklı hisler ve düşünceler cereyan edebiliyor.Şaşırtıcı ve sıradışı.Fakat tasavvufu ifade eden değil sadece ipucu veren bi kitap...
Hep ikilik, birlik için
Bak iki göz, bir görüyor!
Birlik ise dirlik için
Bak iki göz bir görüyor!
Rûh-ü ceset, arş-ü felek
İns-ü peri, cinn-ü melek!
Birlik için hep bu emek
Bak iki göz, bir görüyor!
Şirkten eyle hazer
Vaktini boş etme güzer!
Âleme bir eyle nazar
Bak iki göz, bir görüyor
Sen de seni, sen de seni
Bil ki budur ALLEMENÎ!
Birliğe gör can-u teni
Bak iki göz bir görüyor
bu şuun, âlem
bîsebat-u bîkidem
nerde havva, adem?
varsa aklın ey dedem
dem bu demdir, dem bu dem!
dem bu demdir, dem bu dem!
yâd-i mâzi bahşeder
hayf-u âlâm-ü keder
olma meşgul-i kader
kimse kalmaz hep gider.
dem bu demdir, dem bu dem!
dem bu demdir, dem bu dem!
sen gibi bir saile
heyf degil mi gaile?
olma meşgul hâl ile
derd-i istikbal ile.
dem bu demdir, dem bu dem!
dem bu demdir, dem bu dem!
bu hayatta yok vefa
her günü derd-ü cefa
sen, ey müştak-i sefa
ömrünü etme heba.
dem bu demdir, dem bu dem!
dem bu demdir, dem bu dem!
kim bilir ethem imiş
bilmeyen sersem imiş
gayesi bir dem imiş
maâdasi hem imiş
dem bu demdir, dem bu dem!
dem bu demdir, dem bu dem!