Eylüldü... Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylüldü... Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan, Ellerin kadar ıssız, Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
Eylüldü... İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin, Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun. Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde. Sonra sesime yankı vermeyen Uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ. Gözlerini sildi zaman...
Dedim ya, Eylüldü... Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin...
Buz tutmuş bir gölün kenarında yürürken başını yaslasaydın omzuma… Şöminenin karşısında, aynı battaniyenin altında, sımsıkı sarılsaydın bana… Kutu gibi hayallerim vardı ama Hasret düştü bahtıma…
Bazen yapmayı en çok istediğimiz şey olmasına rağmen yapamadığımız sadece hayal olarak zihnimize kazıdığımız bununla beraber, yaparsak ruhumuza iyi gelecek bir terapidir alıp başını uzaklara gitmek...
Yine kelebekler uçuşacak Yine şarkılar söylenecek, yemekler dağıtılacak, çalgılar çalınacak, düğünler yapılacak… Silinecek hüzünler… Unutulacak kederler… Bir bayram sabahına uyanan çocuklar gibi Çıkıp geleceksin -Ki Beli kırılan ümidim yeniden ayağa kalksın Talihim hayata tutunsun Ve Bir kez daha haklı çıksın tarih !
Bazen Kırsan döksen de Hatta kırılıp dökülsen de Kırgınlığının üzerine Bir tek sen savunmak zorunda kalırsın bazı şeyleri… Bu olması gerektiği içindir bazen…
Gece dolu özlemlerimle Şöyle kendimi dışarı atıp Bir iki satır bahsetmeyince senden afyonu patlamıyor sabahın… Bir bagel ve çay, üstüne bir kahvedir seni sevmek sakinleri henüz uyanmamış bir kafenin köşesinde arkası dönük…
Bir iki satır yazmayınca seni Bir iki satır okumayınca senden Günden, geceden Ne yediğimden zevk alırım ne de içtiğimden…
Senin olsam keşke
Sağında solunda
Yanında yörende
Senin olsam keşke
Çek götür
İpim ellerinde
İster rafa kaldır
İster oyna benimle
Yeter ki bileyim
Ruhum, yamacında bi yerde…
...
Eylüldü...
Dalından kopan yaprakların
Sararan yanlarına yazdım adını
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylüldü...
Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
Adımlarımızın kısalığı bundandı
Bundandı gözlerimin durgunluğu.
Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
Ellerin kadar ıssız,
Sen kadar zamansız molalar veriyordum
Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
Eylüldü...
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen
Uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman...
Dedim ya, Eylüldü...
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin...
Cemal Süreya
?si=v7qWDYe88b_XVTtB
Günlerce konuşmaz,
Yazmaz,
Aramaz,
Sormaz;
Sonra gelir bir "merhaba" der,
Yine O kazanır.
Cemal Süreya
Elif CAN,
Dost sıcaklığıyla kucaklıyorum seni..
Sarılmak iyileştirir...
Sevgiyle ve özlemle <3
Ey hâfi…
Aksan yaylalardan buğulu ırmaklar gibi…
Dost ; herkes çekip gittiğinde
Çıkıp gelendir....
Uzattım sana elimi...
?si=7ydkx5JRRNF0cWVH
Buz tutmuş bir gölün kenarında yürürken başını yaslasaydın omzuma…
Şöminenin karşısında, aynı battaniyenin altında, sımsıkı sarılsaydın bana…
Kutu gibi hayallerim vardı ama
Hasret düştü bahtıma…
Kapılar kapanmıyor yüreğim tüneğine konan hasretine
Dokundukça dumansız tütüyorum
Bardaktan boşanırcasına hüznün vuruyor dilime
Bitmiyor sensiz yürünen yolların çilesi
Ah sevgilim önce güzel günler geçti
Sonra bir içimde biriktirdiğim güller soldu...
Hani
‘O’na sarıldığımda içim yuva kokuyor’ demişsin ya
Ne çok isterdim
Heyecanlanmanı, koşmanı
O kapıları bana açmanı !
Aşk Bir Araçtır Beşer Alemine
Şafak'ta Çalan, Borazan Gibi,
Sevda Oruç'tur, Bazen Ölümüne
İftarı Olmayan Ramazan Gibi...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Hiçbir şey değişmedi ve günler
Geçtikçe artan sancılarla
Kıskaca alınan…
…
Bir üçgenin
tabanından uç noktasına
İki duvarın arasında ilerleyip sıkışmak gibi…
…
Ölüm…
Bazen yapmayı en çok istediğimiz şey olmasına rağmen yapamadığımız sadece hayal olarak zihnimize kazıdığımız bununla beraber, yaparsak ruhumuza iyi gelecek bir terapidir alıp başını uzaklara gitmek...
Yine kelebekler uçuşacak
Yine şarkılar söylenecek, yemekler dağıtılacak, çalgılar çalınacak, düğünler yapılacak…
Silinecek hüzünler…
Unutulacak kederler…
Bir bayram sabahına uyanan çocuklar gibi
Çıkıp geleceksin
-Ki
Beli kırılan ümidim yeniden ayağa kalksın
Talihim hayata tutunsun
Ve
Bir kez daha haklı çıksın tarih !
Kadından kendisinde olmayanı isteriz;
Hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz.
NFK
Özlemişsindir Elif'im<3
?si=dRb3Mx7L8ODmiCYc
Sükut etme nazlı yâr
Beni Mecnûn edersin
Ömürlük sevdalar
Beni medfun edersin
Almasın demiş adımı diline...
Madem korkacaktın da
Niye aktın damarlarımda ?
?
Çiçek çizmeyi çok severdim çocukken
Çizgili defterlerimin kenarları papatya bahçeleri gibiydi
Parmaklarımı saçlarına taktığım kız nerede şimdi ?
Bana doğru attığın her adımın
Bana karşı atılmıştı…
Haklıydım
Bu birliktelik yanlıştı
Yanıp tutuştum da görmedin…
Konuşacak kimsem yok, biliyorsun
Yine de gelmedin !
Sevmenin neresi ayıp?
Asıl, sevmemek büyük kayıp !
Bazen
Kırsan döksen de
Hatta kırılıp dökülsen de
Kırgınlığının üzerine
Bir tek sen savunmak zorunda kalırsın bazı şeyleri…
Bu olması gerektiği içindir bazen…
kaçırdığım otobüsleri günbatımına bırakıp
kanadı kırık kuşlara tutunarak
otel odalarına tıkıştırdığım hayallerim artık çok uzak…
Yalandı şehre geliş sebebim,
Seni sevdiğimi herkesten gizledim…
?
Alt alta, üst üste
Toplayıp çıkararak
Bir elma edebilirdik seninle...
Kıçı kırık toplumdan aldığın rüzgarla
Bin tane bahaneyi sokacaksan araya
Öyle kalakalırsın işte
Bir taraftan yüreğin isteyişte…
Gitmeye söz vermiştim ben
Hadi sen git gidebiliyorsan kendinden...
Hayat;
Biraz tuz,
Bolca acı biber...
Ya çık gel,
Ya da bu oyun burada biter !
Gece dolu özlemlerimle
Şöyle kendimi dışarı atıp
Bir iki satır bahsetmeyince senden afyonu patlamıyor sabahın…
Bir bagel ve çay, üstüne bir kahvedir seni sevmek sakinleri henüz uyanmamış bir kafenin köşesinde arkası dönük…
Bir iki satır yazmayınca seni
Bir iki satır okumayınca senden
Günden, geceden
Ne yediğimden zevk alırım ne de içtiğimden…