© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Abdullah Catlı, ülkesinin bekası için gözünü kırpmadan mücadele vermiş,vatanı için her görevi layıkıyla yerine getirmiştir.Dönemin önemli adamı Korkut Eken'in kendisine bizzat yurtdısı görevi verdiği ve Çatlınında bunu kabul ederek başarıyla tamamladıgını biliyoruz.İnanmayan arkadaslar BABAM ÇATLI kitabını okuyarak öğrenebilirler.Bu söylemiş oldugum sadece bir tane örnekti.Bunun gibi yüzlerce örnekler var.Kısacası Çatlı bu ülke için HERSEYDİ.Ruhun şad olsun büyük reis...
Fırlamanın Önde Gideni....
kimileri bir kıza aşıktır kimileri bir toprak parçasına
uyusturucu taciri.......
abdullah catlı bu vatan için kendi hayatınıu hiçe saymış birisidir bu vatan için kendi hayatını bile mah etmiş biadam dır
Nihayet o röportajı buldum.İşte YEŞİL'in kendi ağızından ÇATLI..
“Ülkücüyüm ama, belli bir konuma geldikten sonra öyle Ülkü Ocaklarına filan gidip gelmeyi düşünmedim. Elazığ’da benden habersiz bir şey olmuyordu ama, oraya gidersem prestij kaybederdim. Yani benim çok az, sınırlı kişilerle irtibatım oldu. Gerçekte benimkisi, parti ve dernekten uzak bir düşünüş. Elazığ’lı ünlü ülkücüler arasında Vahit FİŞEK, Komando Recep filan vardı. Yanlız Komando Recep sonra ANAP’a kaydı. Ülkücü camiada en büyük ünvan “reislik” ama reislik şimdi ayağa düştü... Abdullah ÇATLI ile yüzyüze 1-2 defa görüştüm. Pek birbirimize ısınamadık. Ayrı dünyaların insanıyız. Onunla hiç bir konuda uyuşamıyorum. Bir toplumda oturduğunda insanlara bir değişik bakar. ÇATLI şu anda menfaat temin edebileceği kim olursa olsun işbirliği yapar. Türkeş camiadan kovdu bunu resmen. Onun hayatta en korktuğu adam Türkeş’tir. Tahsilatçılık yapan Ülkücü Abdürrahim vardı. ÇATLI, “ben Abdürrahim’in kalemini kırdım” diye hava atmış. O arada ben İstanbul’a gitmiştim. Göztepe’de spor tesislerinde çocuklar vardı, onlara söyledim, “ÇATLI’yı bulun beni arasın” dedim. Aradı, dedim sen Abdürrahim’in kalemini kırmışsın, cenazesine 20 bin kişi dökülür, “katili ÇATLI’dır” diye 5 bin tane pankart asılır, sen de kendine dünyada yer ararsın dedim. Şimdi, ÇATLI grubu, o grup, bu grup. Aslında hepimiz dolaylı olarak aynı grubuz. Türkeş benim durumumu biliyor, bana deli oğlan diyor. 1989’da Elazığ Garajı’nın açılışında beni otel odasına çağırdı ve uyardı. “Bu işlere karışma, PKK devletin işi, ne yaparlarsa yapsınlar, ben komünistlerden fazla ceza yedim” dedi. Haksız da değil yani. “Siz hazır olun, ne zaman bu görev bize verilirse, o zaman yaparız” dedi. Ben onu dinlemedim, devletin güvenlik güçlerine yardıma devam ediyorum. Türkeşin kesin talimatı var. Teşkilatındakiler bu işe karışmıyor. “İstihbarat dahi vermeyin” diyor. Eskiden çok katıydı. Şimdi bu son zamanlarda yumuşadı. Haksız da değil yani. Sen gel komünistlerden fazla Ülkücüleri cezalandır. Hayret birşey.”
abdullah catlı demek dünyanın yetiştirebileceği insanların ilk sıralarında yer alan bir ustadırr bencee öle birr insann kolay kolay gelmezz diye düsünüyorum benn ayrıcaa şimdii kalksınn mezardann benim için öl cihann desin ölmeyen namertirr bundan baska sözz olmazz bır insana sölenecek diye düşünüyorum benn saygıyla anıyorum nurr içinde yatsınnn....
haluk kırcının organize suçlardan kaçışı
kırcı dışardan aldırttığı kuru yiyeceklerle iftar ve sahurunu yaptıktan sonra poliselere uzun süredir sıcak yemek yemediğini söyler ve bi akşam iftarı yukarıda sıcak yemeklerle birlikte açmak ister polislerde kırcının bu isteğini kabul eder kırcı polislere birşeyler ısmarlaması için bir miktar para verir ve yemek saati yaklaşır kırcı oturduğu koltukta yorgunluğu sebebiyle uyuya kalır ve bir kadın sesiyle uyanır kadın bir görevli amirle görüşmek ister memur arkadaşlar ise kadına iftar vakti olduğunu ve sonra gelmesini söyler kadının ısrar etmesi üzerine yetkili memurlar kadını aşağıya indirir ve odada kırcı ve bir polis kalır kırcı polise yüzünü yıkaması için izin ister ve polisle birlikte lavaboya gider lavabo çıkış kapısının hemen yanındadır ve gözünün uçlarıyla polislri süzer ve kendisine bakmadıklarını fark eder yakasının uçlarını havaya kaldırır ve sivil bir polis gibi bulunduğu yerden çıkar
Allah korkut ekenden razı olsun :)))))
bu yazılar tamamen kendi bilgimdir
gerçek bir vatan haini.uyuşturucu dahil her pisliğe bulaşmış bir faşist.
Çatlı daha türkiyenin gündemine oturmadan önce yurt dışında mit le bir çok operasyona katılmış ve bu operasyonları başarıyla tamamlamıştır fakat sonunda mit tarafından terk edilmiştir daha sora çalı polisle ortak çalışmıştır çalı 1991 de yani isviçrede tutuklu kaldığı tarihte hapisten kaçıp türkiyeye gelmiştir ve mit çatlıyla irtibata geçerek çatlıyla çalışmak istemiştir ama reis önceki zamanlarda mitin kendisine yaptıklarını öne sürerek bu teklifi reddedmiştir ve iyide yapmıştırki mit çatlıya başını derte soktuğu zamanlarda sahip çıkmamıştır
yılan.....
susurlukta
Yargılama aşamasında bu sanıklardan Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy 290, Mustafa Altunok 204, Abdülgani Kızılkaya 193, İbrahim Şahin 185, Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu 184'er, Enver Ulu 141, Ali Fevzi Bir 119 ve Sami Hoştan da 31 gün tutuklu kaldıktan sonra kutlamalar eşliğinde Metris Cezaevi'nden tahliye edildiler.
Başka bir dava kapsamında tutuklu bulunan Yaşar Öz ise, bu davadan 105 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye oldu. Sonradan yakalanan Haluk Kırcı da, bu davada 155 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.
abdullah çatlı sadece devletin bir maşasıydı işi bitincede öldü gitti hakkettiği şekilde şimdi hatırlanmıyor bile türkiye tarafından
zavallı bir adamdı öylede öldü
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım gibi 'öldü' diye ilan edilen fakat aslında yaşayan bir insandır.Dünyanın bir ucunda yaşamaktadır.Susurluk sonrasında başka bir cenaze Çatlı diye topluma yutturulmuş ve cenaze töreni yapılmıştır.Aslında Emniyet istese kırmızı bülten çıkartıp yakalatabilir.Tabi Çatlı bu arada estetik ameliyat ta yaptırmış olabilir.
Yaşadığından eminim de hangi ülkede olduğunu pek araştırmadım.Ailesi tabii ki biliyordur.Araştırılması lazım.
her insanın olduğu gibi çatlınında bir hatası vardı o hatası ise vatanına ve devletine ihanet etmemiş olması bu ülke için ailesini tehlikeye atmış olması hayattan vazgeçmiş olması çatlının tek hatası ise bu vatan için bir elinin silahta bir elinin KURANDA olmasıydı.Şu bir gerçekki gerçek vatanperverler bitmes çatlı ölür bir başkası çıkar o ölür bir başası çıkar ama herkes bilmeliki bu ülkede böyle yürekli isimsiz kahramanlar oldukça bir karış toprağımızın tozu bile başka ülkeye uçmaz....
ÇATLILAR ÖLMEZ
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
- çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet...
katil.......hersey para için.....
çatlı profosyonel bir suikasta kurban gitti yada o müthiş zekasıyla akıl almaz bir planla üzerinde olan gözleri suikast süsü verilmiş bir trafik kazasına çevirdi
bazıları bilgisayar başında vatan sevgisini anlattı
bazıları vatanı için birşeyler yapmaya çalıştı
bazıları bu ülke için okuyup biryerelere gelmeye çalıştı
bazıları bu ülke için düşündü
bazılarıysa bu vatan bu millet bu bayrak için savaştı çatlıda bunların arasındaydı
Abdullah çatlı herşeyden önce vatanını seven bir milliyetçiydi.Her insan gibi onunda yanlışları olmuştur.bence o bir kahramandı.hiçbirşey yapmasa bile asala gibi bir terör örgütünü çökertti.senin gibi düşünen insanların sayısı biraz daha çok olsaydı belki şimdi bu şekilde olmazdık.RUHUN ŞAAD OLSUN BÜYÜK REİS.
çatlı diyince benim aklıma ilk gelen şey vatanı milleti için mücadele eden vatanını için canınından geçen tam bir vatan sever geliyor arkadaşlar çatlıyı unutmayacağız kimse çatlı olamaz
mehmet kaplan
vatan haini..
abdullah catlı baslı basına bir kahramandır o bana göre basbuğdan sonra ülküsü uğruna herşeyi göze alan bir kahraman tıpkı davasında ölen 5100 şehidimiz gibi...
ayrıca belçikada uyusturucu satıcılıgından kesinleşmiş 7 sene hapsi vardır......nede olsa vatan sevgisi......sevdikçe vatanlarını soyuyor,soydukça seviyorlar......
Ben ne ülkü yanlısıyım ne de devrim ama objektif olarak söylersek adamın yaptıkları bu vatan için hatırı sayılır şeyler.
o bir türk kahramanıdır
o derin devletin ta kendisidir
o bir reis idareci yönetici ülkücü arkadaş gardaş dava adamıdır
o türk devletinin KONTGERİLLASI dır
o bu memleketin bir yiğid evladıdır
o devletimizin milletimizin gizli bir silahıdır
o abdullah çatlıdır
abdullah çatlı bana türkiyenin gerçeklerini çağrıştırıyor.eger şimdi o yaşasaydı pkk bu kadar faaliyet gösteremezdi abdullah çatlı demek derin devlet demek
icraatları saymakla bitmez. kimileri için reis oluyor kimi leri içinse terörist. ama bi gerçek varki bu adam vatana çok yararlı hizmetlerde bulunmuş. mesela ömer lütfü toplı öldürerek kumarhane kıralı olmuş. sırf karşıt görüş diye 7 tane genci hunharca telle boğmuş. kırmızı bültenle aranırken devletin emniyet müdürü vede korucu başı adeta devlet içinde devlet olan millet vekili müsveddesi sedat bucak terör eylemleri için yollarda iken kaza sonucu ölmüş. daha çok icraatları var ama saymakla tükenmez
büyük reis yani apdullah çatlı bana göre benin bildigim kadarıyla vatanı için toprak bütünlügü ve dilbirligi için ugraşmıştır
Ve bir gün düşlerimde gördüm seni
Bir isyan tohumu olup düşüyordun toprağa...
İnadına öfkelerim yeşeriyordu hesapsızca,
Yarınlarıma umut, dünlerime şeref veriyordun...
Haykırmak istedim bir gün dünyaya
Adını adınla anmak istedim!
Asımın nesli diyorlardı bizlere
Bedrin arslanları gibiydik
Kürşadın delileri...
Kartal olup uçtuk ömrün doruklarında
Sürünenlerden, eğilenlerden olmadık....
Bir somun ekmeği paylaştık kardeşcesine
Yoklukda çokluk, ölülerde diri olduk...
Toprağa düşen her damla kan
Berekeri oluyordu yarının bebeklerine...
Biz hep çıkarsız sevdik sevdiklerimizi
Anamızın ak sütü gibi temizdi sevdalarımız...
Kılıçların gölgesinde saflar donattık
Ölümlerle eğlendik, ölümlerle dirildik!
Ebu Cehil evladı cellatlar gördük
Allahuekber! Deyip verdik son nefesimizi...
Omuzlarımızdaki yük yüklerin en ağırıydı
Melekleri yoldaş edindik...
Demir parmaklıklar gördük, paslı ranzalar...
Parçaladık prangaları, taş duvarları aştık!
Ve bir gün düşlerimde gördüm seni
Elinde sancak, dilinde Kelime-i Tevhid
Koşuyordun koşanların ardından
Varlığını armağan ediyordun Türk’ün varlığına...
RAHAT UYU BÜYÜK REİS.........