ünv.gençliğinin sokak aralarında polislerden kaçış macerasıdır cogu zaman.cogu zaman da biz dev soluz,hayır biz dev soluz itirazlarıyla kendi içinde bölünmüş bir sol kesimin protesto esnasında asıl amaçtan sapması...hep boyle olmuştur...oyle gordum.
İşçi emeklerin sahibi.. Bir de güzel mi güzel bayramları var. Benim bildiğim bayramlar farklı bu bayram tamamen farklı. Ben bayramları böyle bilmezdim. Koskoca bir kitle içerisine giren üç beş provakatöre izin veriyor ve bayramın içeriğini boşaltıyor. Ve şaştığım mesele şu.. Bu bayrama katılan insanlar neden gerçeği kabul etmiyorlar! Bayram öyle kutlanmaz efendiler, gelin bayramı bayram yapalım...
1 Mayıs, 1 Mayıs, 1 Mayıs, günlerdir hatta yıllardır milletin kafasını şişirdiler, ülkenin gündemini gereksiz yere meşgul ettiler. Peki ne oldu? Bayram gibi mi kutlandı? Ya da halkımız bayram yapabildi mi? Bu soruların cevabı ortada... Kırılan dükkan ve atm camları, yerden silah niyetine sökülen kaldırım taşları, atılan molotof kokteyller ve daha nicesi... O insanlar niçin oradalar? Bu soruyu onlara sorduğumuz zaman verecekleri cevap; devrim için, HALK için. Evet komik olan tarafta buya! Sen halkının malına, canına, huzuruna taciz et. Kendin gibi bir ana ve bir babadan gelen, ülkenin polisine saldır. Sonra da halktan devrimden bahset. (gerçi ben bu olayları çıkartanların kaç babadan geldiğini bilmiyorum!) Aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Bunlar hala kendilerini devrim rüyası ile teselli ediyorlar. Benim onlara tavsiyem kırmızı giymesinler. KIRMIZININ MODASI GEÇELİ ÇOK OLDU...
haftalar öncesinden insanlarda potansiyel olaylar çıkacak beklentisinin arttırıldığı, düşünceye saygıyı bırakın, düşünenlerin daldan elma toplar gibi evlerinden toplandığı bir ülkede, her tür düşüncenin birbirinin karşısında konumlandırıldığı, emek savunucu sendikaların bile aynı çatı altında toplanamayıp provakatör eylemlere gebe-piyon olduğu bir gün olmaktan öte geçemeyen ve görünen o ki uzun zaman da geçemeyecek olan söz de işçi bayramı... a benim doğası nadide, tarihi görkemli, geleceği müphem ülkemin emekçisi, karnın doyduğu gün bayram yaparsın, boş ver sen bunları...
Yerel seçim sonrası, ülkemiz gündemi, yine eski hız ve heyecanına kavuşmuştur.
Birçok konuda, tökezleme eğiliminde olan iktidar, yine yeni, yeni hamlelerle, yola devam niyetindedir. Genelde, başarılarına alkış tuttuğunuz bir iktidarı, yeri geldiğinde de, hakkıyla eleştirmek bir aydının, en asli görevidir.
Özellikle söze, gündemimizin birincil maddesi, Ermeni Soykırımı ve Ermenistan’la sınırlarımızın açılması, konusuna temasla başlayalım.
Ermeni soykırımı ile ilgili olarak, Sayın Barak Obama, beklide tam kendi politik duruşu çizgisince, açıklamada bulunmuştur. Yani, Sayın Başbakanımızın da, belirttikleri üzere, dengeli durma gayreti içinde, olmuştur. Zannediyorum, bunun ötesini beklemekte, hayalcilikten öteye geçmezdi.
Ama her şeyin ötesinde, ortak tarihçilerin bu konuyu, açıklıkla tartışıp bir sonuca bağlamaları da, daha gerçekçi olur. Zira bu tartışmaların, bu şartlar altında bitmesini beklemek, imkânsızdır.
Öte taraftan, Ermenistan’la sınırlarımızın açılması konusuna, gelecek olursak; “Yurtta sulh, cihanda sulh”, ilkemizin bir gereği olarak, daima için barıştan ve çözümden yana tavır almak, köklü mirasımızın da, bir gereğidir. Dolayısıyla Azerileri de küstürmeden, gerekli adımlar atılmalıdır.
Ve bu barışçıl ve çözümden yana duruş, başta iç barış ve huzurumuz olmak üzere, diğer tüm komşuluk ilişkilerimizin de, olmazsa olmaz, bir gereğidir.
Bu arada, iç barış ve huzur demişken, Kürtler ve Alevi vatandaşlarımızla ilgili, samimiyetle atılması gereken tüm adımlarda da, muhataplar iyi belirlenmelidir. Zira siz DTP ’li milletvekillerini ve Alevi kurum ve kuruluşlarını, muhatap almadan, neyi ne kadar, başarabilirsiniz.
Bu arada iç huzur ve barış demişken de, özellikle doğu ve güneydoğuda, güvenlik güçlerimizin daha hassas davranmaları da, son derece önemlidir. Zira küçücük yavrularımızın, dipçiklerle ölümüne dövülmeleri, ne etik değerlere ve nede ülkemize yakışmamaktadır.
Ta buralara kadar gelip, İşçi ve Emekçilerin İşçi Bayramlarına da, temas etmemek olmaz. İşçi ve Emekçilerin bu onurlu Bayramlarının, gecikmelide olsa, resmi tatil ilan edilmesi, sevindiricidir, ama yetersizdir. Lakin geçmişte olmuş bütün olumsuzlukları da, telafi edici yönde, daha iyisini ve daha fazlasını da, emekçiler dört gözle beklemektedir. Mesela bu adımlardan biri ve ilki, Taksim meydanının, sürekli olarak, 1 Mayıs Bayramlarının kutlama yeri tahsisi, olabilir.
Umarız bu Bayram da, işçi ve emekçilerin burnundan, getirilmez. Umarız bu Bayram da, bayramların uzlaşı ve hoşgörü vesilesi, her alanda uzlaşının bulunmaz fırsatları, olduğu hatırlanır.
Tüm İşçi ve Emekçilerimizin, İşçi Bayramlarını şimdiden, canı gönülden kutlarım…
Yazarın Diğer Yazıları
Yeni Anayasa çalışmaları ve Cumhurbaşkanlığının süresi Ermenistan'la ilişkilerimiz ve 1 Mayıs işçi bayramı 23 Nisan, Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayramı Ergenekon davası ve Ermenistan’la ilişkilerimiz Engellilerin problemlerine, kulak tıkamayalım ABD Başkanı Barak Obama'nın, Türkiye ziyareti Ülkemiz gündeminde, öne çıkan gelişmeler İşte şimdi, ülkemizin gerçek gündemine, dönmenin vaktidir Yerel seçim sonuçlarının analizi İşte yine bir yerel seçim ve söz hakkı milletin Türkiye'nin, yeni dış politika, manevraları Nevruz Bayramı İki farklı Türkiye resmi Bilmem söylesem mi, söylemesem mi? Yabancı atasözlerinden bir demet İlerimi, gerimi yoksa bir ileri, iki gerimi? ABD - Türkiye, AB - Türkiye, Bölgesel ve Küresel'de Türkiye Acaba gerçekten, ne yapmak istediğimizin, farkındamıyız? İslam'dan bir kesit (10) Türkiye'de, sol ve sol'da birlik Aslında olması gerekenler Karamsar olmamak eldemi? Şu olup bitenlere hak verebilmek gerçekten çok zor Şu seçim sürecinde yaşananların, ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış Görünen köyde, kılavuza ne hacet, efendi... Ülkemiz gündemine farklı bir bakış Nasrettin Hoca'nın hayatı ve düşündüren fıkraları Dünya ve Dünya gündemine dair izlenimler Eğitim sistemimiz ve eğitim sistemimizdeki aksaklıklar Hala en büyük problemimiz küresel kriz Yerel seçimlere doğru giderken... Tüm Dünya ile birlikte ülkemizinde kaybedecek zamanı yok Bir ülke deneme tahtasına çevrilmemelidir Siyaset her zaman için ince ayar gerektirir Şeyh Edebali'nin zamana yenilmeyen öğütleri Belkide insan olmak en üstün kimliktir İslam'dan bir Kesit (9) Küresel dünyanın gereği küresel bakıştır Sanat'ta sadece sanat değildir Ergenekon yargılaması durmak, durulmak bilmiyor Türkiye'nin dünyada ve bölgesinde ki, rolüne dair Ülkemizede adım adım değişmesi gerekenler Nihayet Başkan Bush, sahneyi, Barak Obama'ya bıraktı Global ekonomik kriz ne aşamadadır? Avrupa Birliği'ne üyelik en vazgeçilmez önceliğimiz midir? Bir ileri iki geri, bir yönetim anlayışımız olamaz Ergenekon çıkmazı ve kan rengi Ortadogu'ya devam İslam'dan bir kesit (8) Atasözleri'mizden düşündüren bir demet Ergenekon çıkmazı ve kan rengi Orta Doğu'da son durum Türkiye'de tarım ve hayvancılığın son durumu Ergenekon davası aldı başını gidiyor Ortadoğu, bu gidişle daha neler görecek Filistin, İsrail çekişmesinden düşündüren ayrıntılar 2009 yeni yılında, dünyanın genel nabzı İSRAİL VE FİLİSTİN'İN BİTMEK BİLMEYEN SAVAŞI Oldukça ilginç duran, bir Türkiye resmi Halk şiiri ve halk şiirinde başkaldırı Küresel iklim bozuklukları ve su sorunları İslamdan bir kesit (7) Dünya gündemine ilişkin özet değerlendirmeler 1915 Ermeni'lerine ilişkin hız kesmeyen tartışmalar Babaerenlerden düşündüren esintiler Türkiye kabuğunu kırma yoluna gitmelidir Dokuz günlük tatil ve sonrası gündem İslamdan bir kesit Barışsa her gün bayram, hak için canbaş kurban Dünya gündeminde öne çıkanlar… Evliyaların sertçesmesinden altın öğütler Ülkemize özgü duran gündem maddeleri Söz konusu olan seçimlerse gerisi teferuattır İslamdan bir kesit (5) Dünya ve ülkemiz gündeminde öne çıkanlar Bilgelerin dilinden vecizler Ortadoğu'dan, Irak'a ve Türkiye'den, Kuzey Irak'a Muhalefet'te süt'ten çıkmış ak kaşık değil 24 Kasım öğretmenler günü İslamdan bir kesit (4) Resmi oluşturan değişkenler 2-B Arazilerine ilişkin olarak Ne söyleyeceğini bilmiyor insan Hayvanlar ve hayvan hakları Dünyada ve ülkemizde son durum İslamdan bir kesit (3) Devlet'i yönetmek zor iştir zor Sokak çocuklarının son durumu Barak Obama ve etkileşimleri Uzlaşı ve hoşgörü Hem Mustafa, Hem Kemal, Hem de Atatürk AB RAPORU VE NELER DEĞİŞMELİ İslamdan bir kesit (2) Kriz yönetimi ABD,'den, AB.'ye ve Türkiye'den, Kıbrıs' a Çatırdayan sağlık sistemi Cumhuriyet Bayramı Krizler ve öngörü İslamdan bir kesit (1) Ergenekon ve Türban Nereye kadar Yine bir kış Makul olan Yuh yuh Küresel ve yöresel Büyüteçle Bakmalı (2) Büyüteçle Bakmalı (1) Kadın hakları Aslında herşey çok açık Mertlik Bozuldu Felaket Senaryoları Afalayan Gündem Tiyatro ve Yeşilçam Bektaşi fıkraları Ülkemiz Kanıyor Uluslararası arenadaki duruşumuz Toki ve inşaatları İşte Yine Bir Bayram Tespit
Tüm emekçilerin, işçilerin emeği ile alınteri ile evini geçindirenlerin, bayramı kutlu olsun. ANCAK, RADİKAL GRUPLARIN, DEVLET VE MİLLET MALINA ZARAR VERENLERİN, HER FIRSATTA ALANLARI SAVAŞ ALANLARINA ÇEVİRENLERİN, BU GÜZEL İNSANLARIN ARASINDAN AYIKLANMASI GEREKİR. EMEĞE SAYĞI EVET, AMA TERÖRE HAYIR.
3 Mayıs TÜRKÇÜLÜK BAYRAMI'dır! 1 Mayıs İşçi Bayramı, tamam kabul, hepimiz işçiyiz bu alemde; fakat umarım Türkçülük Bayramı da tatil olur.Ama bu sefer sağlık sektörlerini de tatil yapınız, çünkü işçi bayramındaki gibi ortalık savaş alanına dönmeyecek ve ortada ölenler, kalanlar, zehirlenenler, sakinleştirmeye çalışanlar olmayacağı için hastanelere de ihtiyaç duyulmayacaktır! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
İşçilerimizin kendilerini hatırlatma hakkını bulduğu, sorunlarını anlatmaya çalıştığı değerli bir gün... Bir de düzeni bozmak isteyenlerin onların bu haklarından faydalanarak emellerine ulaşmaya çalışmak istemeleri olmasa...
Bir proleter bayram gununu, sekiz saatlik is gununu elde etme araci olarak kullanma dusuncesi ilk kez Avustralya'da dogdu. Avustralyali isciler, 1856'da, sekiz saatlik isgunu lehinde gosteriler yaparak, toplantilar ve eglenceler duzenleyerek, hep birlikte bir gunluk is birakmaya karar verdiler. Bu kutlamanin yapilacagi gun olarak da 21 Nisan tarihi saptandi. Avustralyali isciler bu karari, yalnizca 1856'da uygulamaya niyetlenmislerdi. Ama bu ilk kutlamanin Avustralyali proleter kitleler uzerinde cok buyuk etkisi oldu, onlari canlandirip yeni bir heyecana yol acti ve bu kutlamanin her yil tekrarlanmasina karar verildi.
Gercekten iscilere, kendi kendilerine kararlastirdikları bir anda, kitle halinde isi birakmaktan daha fazla cesaret ve kendi gucune guven duygusunu ne verebilirdi? Fabrikalarin ve atolyelerin ebedi kolelerine, kendi oz birliklerini toplamaktan daha fazla ne cesaret verebilirdi? Boylece, proleter bir kutlama gunu dusuncesi hizla benimsendi ve Avustralya'dan diger ulkelere yayilmaya basladi, ta ki sonunda tum proleter dunyayı fethedene dek.
Avustralyali iscilerin ornegini ilk izleyen Amerikalilar oldu. 1886'da 1 Mayis'in evrensel bir is birakma gunu olmasina karar verdiler. 1 Mayis'ta 200 bin Amerikali isci is birakti ve 8 saatlik isgunu talebinde bulundu. Daha sonra uygulanan polisiye ve yasal baskilarla, iscilerin bu olcekte bir gosteriyi tekrarlamasi birkac yil engellendi. Yine de 1888'de bu yolda yeniden karar aldilar ve gelecek gosterinin 1 Mayis 1890'da olmasini kararlastirdilar.
Bu sirada Avrupa'daki isci hareketi de guclendi ve canlandi. Bu hareketin en guclu ifadesi, 1889'da toplanan uluslararasi isciler kongresi oldu. 400 delegenin katildigi bu kongrede, sekiz saatlik isgunu talebinin en basta yer almasi gerektigi yolunda karar alindi. Bunun uzerine Fransiz sendikalarinin temsilcisi, Bordeaux'lu isci Lavigne, bu talebin tum ulkelerde evrensel bir is birakma ile dile getirilmesini teklif etti. Amerikan iscilerinin temsilcisi, yoldaslarinin 1 Mayis 1890'da grev yapilmasi yolunda aldigi karara dikkat cekti ve kongre bu tarihte uluslararasi bir proletarya gununun kutlanmasina karar verdi.
Otuz yil once Avustralyali isciler, aslinda yalnizca bir gumluk kutlama dusunmuslerdi. Kongre, tum ulkelerin iscilerinin, 1 Mayis 1890'da sekiz saatlik isgunu icin, hep birlikte gosteriler yapmasini kararlastirdi. Kimse bu kutlamanin daha sonraki yillarda da tekrarlanmasindan soz etmedi. Dogal olarak, kimse, bu dusuncenin bir simsegin cakisi gibi basari kazanacagini ve isci sinifi tarafindan kisa zamanda benimsenecegini onceden goremezdi. Bununla birlikte, 1 Mayis'in her yil kutlanacak surekli bir kurum haline getirilmesinin gerekliligini herkesin kavramasi ve hissetmesi icin, 1 Mayis'in yalnizca bir kez kutlanmasi yeterli oldu.
Ilk 1 Mayis'ta sekiz saatlik isgununun uygulanmasi talep edildi. Ama bu hedefe ulasildiktan sonra da, 1 Mayis'in kutlanmasina son verilmedi. Iscilerin burjuvazi ve egemen sinif karsisindaki mucadelesi devam ettigi surece, ve tum talepleri karsilanmadigi surece, 1 Mayis, isci sinifinin bu taleplerinin her yil dile getirildigi gun olacaktir. Ve daha iyi gunler dogdugunda, dunya isci sinifi kurtuldugunda, buyuk bir olasilikla insanlik o zaman da 1 Mayis'i, gecmiste verilen zorlu mucadelelerin ve cekilen acilarin anisina yine kutlayacaktir.'
ABD Baskani Barak Obama icin nerdeyse tum Istanbul'un cadde ve sokaklarini ayiran yuce devletimiz, ulkemizin can damari olan iscilerimiz icin Taksim Meydani'ni cok goruyor ya, ne diyeyim bilmiyorum...
Ulkemizde 1 Mayis, emekcinin, iscinin bayrami olarak kutlanirdi eskiden. Taa ki, birileri alanlardaki bu gucu gorene, kendileri icin tehlike olabilecegini anlayana degin. Sonra o kanli 1977 1 Mayis'i yasadik. Ve bayram bitti...
Simdi bu gunu yeniden bayram ilan etmis buyuklerimiz. Adini da degistirmisler. Emek ve Dayanisma Gunu olmus artik. Daha bir hos mu geliyor ne kulaga...
Pazarlayacak bir sey bulamayan din bezirganlarinin yeni bir halki oyalama kampanyasi gibi gorunuyor bana. Saga sola rusvet dagitmada hic bir sakinca gormeyen hukumetimizin bu seferki muhatabi isciler olmus, ne var yani...
Tüm işçilerin 1 Mayıs işçi bayramı kutlu olsun, Ama, illede taksim diye diretmenin bahanesi nedir, Alanlarda hak aramaya evet, Ama alanları savaş alanlarına çevirme gayretleri nedir? Bunların izahını sendika ağaları yapamaz, bari işçi kardeşlerim biraz düşünseler.
1 Mayis' Bahar Bayrami'dir. Boyle duydum,boyle ninilerle buyudum memlekette. Ben, ihanet etmem,edemem ki, Atalara hakarettir ihanet bizde,onlar; emekçiler hemde. Etmi$ler ise kimileri emek,ekmek,insan demeden degerlere, Ben tanirim onlari ebedde,ezelde Ben, Bildigimi yaparim,duydugumu degil; tanigim hemde Kimdi emege,emekçiye du$man,de hele deeee,dede.? 1886'da katledildi karde$lerim,bilirim,taaa amerika da Halen edenleri var bugun dunya'da,hatta memleketimde. Hem de... 1977'de 34 insani katlettiler TAKSIM'de... Ne guzeldir bizim 'Bahar bayramimiz' degil mi amca,dayi,hala,dede.? Hamdolsun...Hamdolsun...Hamdolsun diyenleri oldukça bu memlekette... Neler olmaz,neler olmaz ki 21.yy.'da bu,Emperyalist abd'nin 52.eyaletinde Gulmek sana yaki$ir,aglamak bana,dertlerime çare aramam yana yana,vazgeç sende Dert bir degil,bin degil,milyon degil ki; kime,hangisine yanam,oyle degil mi karde$,hemde.? .?
Hak, verilmez.Alınır.İşçilerden oy alan hiç bir hükümet, onlara rağmen 1 Mayıs'ın Taksim'de yapılmasına mani olmamalıdır.1 Mayıs'ı resmi tatil yapanlar, eninde sonunda o meydanı sahiplerine açacaklardır.Bütün dünyada olduğu gibi...Çünkü,Türkülerimizi yakanlar,yasaları yapanlardan daha güçlüdür.Onlar halktır.
japonya gibi ülkeler ülkelerine faydalı olabilmek için her gün 1-2 saat fazla çalışırken bizler ne kadar çok tatil (bayram) yapıyoruz. Acaba onlardan fazla çalışıyoruzda bu tatilleri hak mı ediyoruz?
eski sewgilimin doğum günüydü...başka da bi anlamı yookk? =) =) =)
ünv.gençliğinin sokak aralarında polislerden kaçış macerasıdır cogu zaman.cogu zaman da biz dev soluz,hayır biz dev soluz itirazlarıyla kendi içinde bölünmüş bir sol kesimin protesto esnasında asıl amaçtan sapması...hep boyle olmuştur...oyle gordum.
İşçi emeklerin sahibi.. Bir de güzel mi güzel bayramları var.
Benim bildiğim bayramlar farklı bu bayram tamamen farklı. Ben bayramları böyle bilmezdim. Koskoca bir kitle içerisine giren üç beş provakatöre izin veriyor ve bayramın içeriğini boşaltıyor.
Ve şaştığım mesele şu..
Bu bayrama katılan insanlar neden gerçeği kabul etmiyorlar!
Bayram öyle kutlanmaz efendiler, gelin bayramı bayram yapalım...
Kimsenin bayramlaştığını görmediğim bayram.Anlamını yitirmiş, siyasallaşmış, sözde işçilerin bayramı....
1 MAYIS HERDEFASINDA DARBELERE MARUZ KALIYOR...BU OYUNLARA GELMEYELİM LÜTFENNNNNNN
en değerli bayramdir anlayana.! !
cünkü emeklerin anildiği andir..
1 mayis cicekleri solmayacak.. asla.! !
İşci bayramı
herkes kutlamalı
1 mayıs memur bayramı ya ne işçisi resmen ameleyiz biz 1 mayıstada calıştım
Deli ne bilir bayramı?
Zır.. zır... içer ayranı....? ? ? ! ! !
hangi işçi ne zamanbayram yapmış ?
1 mayıs olsa olsa memur bayramı olur!
1 Mayıs, 1 Mayıs, 1 Mayıs, günlerdir hatta yıllardır milletin kafasını şişirdiler, ülkenin gündemini gereksiz yere meşgul ettiler. Peki ne oldu? Bayram gibi mi kutlandı? Ya da halkımız bayram yapabildi mi? Bu soruların cevabı ortada... Kırılan dükkan ve atm camları, yerden silah niyetine sökülen kaldırım taşları, atılan molotof kokteyller ve daha nicesi... O insanlar niçin oradalar? Bu soruyu onlara sorduğumuz zaman verecekleri cevap; devrim için, HALK için. Evet komik olan tarafta buya! Sen halkının malına, canına, huzuruna taciz et. Kendin gibi bir ana ve bir babadan gelen, ülkenin polisine saldır. Sonra da halktan devrimden bahset. (gerçi ben bu olayları çıkartanların kaç babadan geldiğini bilmiyorum!) Aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Bunlar hala kendilerini devrim rüyası ile teselli ediyorlar. Benim onlara tavsiyem kırmızı giymesinler. KIRMIZININ MODASI GEÇELİ ÇOK OLDU...
haftalar öncesinden insanlarda potansiyel olaylar çıkacak beklentisinin arttırıldığı, düşünceye saygıyı bırakın, düşünenlerin daldan elma toplar gibi evlerinden toplandığı bir ülkede, her tür düşüncenin birbirinin karşısında konumlandırıldığı, emek savunucu sendikaların bile aynı çatı altında toplanamayıp provakatör eylemlere gebe-piyon olduğu bir gün olmaktan öte geçemeyen ve görünen o ki uzun zaman da geçemeyecek olan söz de işçi bayramı... a benim doğası nadide, tarihi görkemli, geleceği müphem ülkemin emekçisi, karnın doyduğu gün bayram yaparsın, boş ver sen bunları...
Gunun isci mi, polis mi, yoksa bahar bayrami mi oldugu bu sene de anlasilamadigi gun olmustur.
Tum emegi gecenlere tesekkur ederim...
ooo çekilin yoldan vahşi batıdan geliyorlar, amerikanlar eskidibunlar turkiş komünistler...
ERMENİSTAN'LA İLİŞKİLERİMİZ VE 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI,
Sinan Adıgüzel, Sanatçı ve Yazar
FARKLI BİR BAKIŞ
[email protected]
Yerel seçim sonrası, ülkemiz gündemi, yine eski hız ve heyecanına kavuşmuştur.
Birçok konuda, tökezleme eğiliminde olan iktidar, yine yeni, yeni hamlelerle, yola devam niyetindedir. Genelde, başarılarına alkış tuttuğunuz bir iktidarı, yeri geldiğinde de, hakkıyla eleştirmek bir aydının, en asli görevidir.
Özellikle söze, gündemimizin birincil maddesi, Ermeni Soykırımı ve Ermenistan’la sınırlarımızın açılması, konusuna temasla başlayalım.
Ermeni soykırımı ile ilgili olarak, Sayın Barak Obama, beklide tam kendi politik duruşu çizgisince, açıklamada bulunmuştur. Yani, Sayın Başbakanımızın da, belirttikleri üzere, dengeli durma gayreti içinde, olmuştur. Zannediyorum, bunun ötesini beklemekte, hayalcilikten öteye geçmezdi.
Ama her şeyin ötesinde, ortak tarihçilerin bu konuyu, açıklıkla tartışıp bir sonuca bağlamaları da, daha gerçekçi olur. Zira bu tartışmaların, bu şartlar altında bitmesini beklemek, imkânsızdır.
Öte taraftan, Ermenistan’la sınırlarımızın açılması konusuna, gelecek olursak; “Yurtta sulh, cihanda sulh”, ilkemizin bir gereği olarak, daima için barıştan ve çözümden yana tavır almak, köklü mirasımızın da, bir gereğidir. Dolayısıyla Azerileri de küstürmeden, gerekli adımlar atılmalıdır.
Ve bu barışçıl ve çözümden yana duruş, başta iç barış ve huzurumuz olmak üzere, diğer tüm komşuluk ilişkilerimizin de, olmazsa olmaz, bir gereğidir.
Bu arada, iç barış ve huzur demişken, Kürtler ve Alevi vatandaşlarımızla ilgili, samimiyetle atılması gereken tüm adımlarda da, muhataplar iyi belirlenmelidir. Zira siz DTP ’li milletvekillerini ve Alevi kurum ve kuruluşlarını, muhatap almadan, neyi ne kadar, başarabilirsiniz.
Bu arada iç huzur ve barış demişken de, özellikle doğu ve güneydoğuda, güvenlik güçlerimizin daha hassas davranmaları da, son derece önemlidir. Zira küçücük yavrularımızın, dipçiklerle ölümüne dövülmeleri, ne etik değerlere ve nede ülkemize yakışmamaktadır.
Ta buralara kadar gelip, İşçi ve Emekçilerin İşçi Bayramlarına da, temas etmemek olmaz. İşçi ve Emekçilerin bu onurlu Bayramlarının, gecikmelide olsa, resmi tatil ilan edilmesi, sevindiricidir, ama yetersizdir. Lakin geçmişte olmuş bütün olumsuzlukları da, telafi edici yönde, daha iyisini ve daha fazlasını da, emekçiler dört gözle beklemektedir. Mesela bu adımlardan biri ve ilki, Taksim meydanının, sürekli olarak, 1 Mayıs Bayramlarının kutlama yeri tahsisi, olabilir.
Umarız bu Bayram da, işçi ve emekçilerin burnundan, getirilmez. Umarız bu Bayram da, bayramların uzlaşı ve hoşgörü vesilesi, her alanda uzlaşının bulunmaz fırsatları, olduğu hatırlanır.
Tüm İşçi ve Emekçilerimizin, İşçi Bayramlarını şimdiden, canı gönülden kutlarım…
Yazarın Diğer Yazıları
Yeni Anayasa çalışmaları ve Cumhurbaşkanlığının süresi
Ermenistan'la ilişkilerimiz ve 1 Mayıs işçi bayramı
23 Nisan, Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayramı
Ergenekon davası ve Ermenistan’la ilişkilerimiz
Engellilerin problemlerine, kulak tıkamayalım
ABD Başkanı Barak Obama'nın, Türkiye ziyareti
Ülkemiz gündeminde, öne çıkan gelişmeler
İşte şimdi, ülkemizin gerçek gündemine, dönmenin vaktidir
Yerel seçim sonuçlarının analizi
İşte yine bir yerel seçim ve söz hakkı milletin
Türkiye'nin, yeni dış politika, manevraları
Nevruz Bayramı
İki farklı Türkiye resmi
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?
Yabancı atasözlerinden bir demet
İlerimi, gerimi yoksa bir ileri, iki gerimi?
ABD - Türkiye, AB - Türkiye, Bölgesel ve Küresel'de Türkiye
Acaba gerçekten, ne yapmak istediğimizin, farkındamıyız?
İslam'dan bir kesit (10)
Türkiye'de, sol ve sol'da birlik
Aslında olması gerekenler
Karamsar olmamak eldemi?
Şu olup bitenlere hak verebilmek gerçekten çok zor
Şu seçim sürecinde yaşananların, ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış
Görünen köyde, kılavuza ne hacet, efendi...
Ülkemiz gündemine farklı bir bakış
Nasrettin Hoca'nın hayatı ve düşündüren fıkraları
Dünya ve Dünya gündemine dair izlenimler
Eğitim sistemimiz ve eğitim sistemimizdeki aksaklıklar
Hala en büyük problemimiz küresel kriz
Yerel seçimlere doğru giderken...
Tüm Dünya ile birlikte ülkemizinde kaybedecek zamanı yok
Bir ülke deneme tahtasına çevrilmemelidir
Siyaset her zaman için ince ayar gerektirir
Şeyh Edebali'nin zamana yenilmeyen öğütleri
Belkide insan olmak en üstün kimliktir
İslam'dan bir Kesit (9)
Küresel dünyanın gereği küresel bakıştır
Sanat'ta sadece sanat değildir
Ergenekon yargılaması durmak, durulmak bilmiyor
Türkiye'nin dünyada ve bölgesinde ki, rolüne dair
Ülkemizede adım adım değişmesi gerekenler
Nihayet Başkan Bush, sahneyi, Barak Obama'ya bıraktı
Global ekonomik kriz ne aşamadadır?
Avrupa Birliği'ne üyelik en vazgeçilmez önceliğimiz midir?
Bir ileri iki geri, bir yönetim anlayışımız olamaz
Ergenekon çıkmazı ve kan rengi Ortadogu'ya devam
İslam'dan bir kesit (8)
Atasözleri'mizden düşündüren bir demet
Ergenekon çıkmazı ve kan rengi Orta Doğu'da son durum
Türkiye'de tarım ve hayvancılığın son durumu
Ergenekon davası aldı başını gidiyor
Ortadoğu, bu gidişle daha neler görecek
Filistin, İsrail çekişmesinden düşündüren ayrıntılar
2009 yeni yılında, dünyanın genel nabzı
İSRAİL VE FİLİSTİN'İN BİTMEK BİLMEYEN SAVAŞI
Oldukça ilginç duran, bir Türkiye resmi
Halk şiiri ve halk şiirinde başkaldırı
Küresel iklim bozuklukları ve su sorunları
İslamdan bir kesit (7)
Dünya gündemine ilişkin özet değerlendirmeler
1915 Ermeni'lerine ilişkin hız kesmeyen tartışmalar
Babaerenlerden düşündüren esintiler
Türkiye kabuğunu kırma yoluna gitmelidir
Dokuz günlük tatil ve sonrası gündem
İslamdan bir kesit
Barışsa her gün bayram, hak için canbaş kurban
Dünya gündeminde öne çıkanlar…
Evliyaların sertçesmesinden altın öğütler
Ülkemize özgü duran gündem maddeleri
Söz konusu olan seçimlerse gerisi teferuattır
İslamdan bir kesit (5)
Dünya ve ülkemiz gündeminde öne çıkanlar
Bilgelerin dilinden vecizler
Ortadoğu'dan, Irak'a ve Türkiye'den, Kuzey Irak'a
Muhalefet'te süt'ten çıkmış ak kaşık değil
24 Kasım öğretmenler günü
İslamdan bir kesit (4)
Resmi oluşturan değişkenler
2-B Arazilerine ilişkin olarak
Ne söyleyeceğini bilmiyor insan
Hayvanlar ve hayvan hakları
Dünyada ve ülkemizde son durum
İslamdan bir kesit (3)
Devlet'i yönetmek zor iştir zor
Sokak çocuklarının son durumu
Barak Obama ve etkileşimleri
Uzlaşı ve hoşgörü
Hem Mustafa, Hem Kemal, Hem de Atatürk
AB RAPORU VE NELER DEĞİŞMELİ
İslamdan bir kesit (2)
Kriz yönetimi
ABD,'den, AB.'ye ve Türkiye'den, Kıbrıs' a
Çatırdayan sağlık sistemi
Cumhuriyet Bayramı
Krizler ve öngörü
İslamdan bir kesit (1)
Ergenekon ve Türban
Nereye kadar
Yine bir kış
Makul olan
Yuh yuh
Küresel ve yöresel
Büyüteçle Bakmalı (2)
Büyüteçle Bakmalı (1)
Kadın hakları
Aslında herşey çok açık
Mertlik Bozuldu
Felaket Senaryoları
Afalayan Gündem
Tiyatro ve Yeşilçam
Bektaşi fıkraları
Ülkemiz Kanıyor
Uluslararası arenadaki duruşumuz
Toki ve inşaatları
İşte Yine Bir Bayram
Tespit
Tüm emekçilerin, işçilerin emeği ile alınteri ile evini geçindirenlerin,
bayramı kutlu olsun.
ANCAK,
RADİKAL GRUPLARIN, DEVLET VE MİLLET MALINA ZARAR VERENLERİN, HER FIRSATTA ALANLARI SAVAŞ ALANLARINA ÇEVİRENLERİN,
BU GÜZEL İNSANLARIN ARASINDAN AYIKLANMASI GEREKİR.
EMEĞE SAYĞI EVET,
AMA TERÖRE HAYIR.
'''Arada,Sirada....
Ba$ka turden sesleri çikaranlari goruyorum.Yoksa,aldandigimi mi zannediyorsun.? Olmayan gorunumluye insan,demem.'''
Bahtiyar Hozatli.
3 Mayıs TÜRKÇÜLÜK BAYRAMI'dır! 1 Mayıs İşçi Bayramı, tamam kabul, hepimiz işçiyiz bu alemde; fakat umarım Türkçülük Bayramı da tatil olur.Ama bu sefer sağlık sektörlerini de tatil yapınız, çünkü işçi bayramındaki gibi ortalık savaş alanına dönmeyecek ve ortada ölenler, kalanlar, zehirlenenler, sakinleştirmeye çalışanlar olmayacağı için hastanelere de ihtiyaç duyulmayacaktır! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Dünyanın bütün emekçileri,kanlarıyla yazdılar tarihlerini haklıydılar, ve kazandılar.
İşçiler, haklısınz kazanacaksınız, çünkü, dünya sizin ellerinizdedir.
İşçilerimizin kendilerini hatırlatma hakkını bulduğu, sorunlarını anlatmaya çalıştığı değerli bir gün... Bir de düzeni bozmak isteyenlerin onların bu haklarından faydalanarak emellerine ulaşmaya çalışmak istemeleri olmasa...
İstanbul,işgal altında mı? Kaldırın barikatları! ! !
Bir proleter bayram gununu, sekiz saatlik is gununu elde etme araci olarak kullanma dusuncesi ilk kez Avustralya'da dogdu. Avustralyali isciler, 1856'da, sekiz saatlik isgunu lehinde gosteriler yaparak, toplantilar ve eglenceler duzenleyerek, hep birlikte bir gunluk is birakmaya karar verdiler. Bu kutlamanin yapilacagi gun olarak da 21 Nisan tarihi saptandi. Avustralyali isciler bu karari, yalnizca 1856'da uygulamaya niyetlenmislerdi. Ama bu ilk kutlamanin Avustralyali proleter kitleler uzerinde cok buyuk etkisi oldu, onlari canlandirip yeni bir heyecana yol acti ve bu kutlamanin her yil tekrarlanmasina karar verildi.
Gercekten iscilere, kendi kendilerine kararlastirdikları bir anda, kitle halinde isi birakmaktan daha fazla cesaret ve kendi gucune guven duygusunu ne verebilirdi? Fabrikalarin ve atolyelerin ebedi kolelerine, kendi oz birliklerini toplamaktan daha fazla ne cesaret verebilirdi? Boylece, proleter bir kutlama gunu dusuncesi hizla benimsendi ve Avustralya'dan diger ulkelere yayilmaya basladi, ta ki sonunda tum proleter dunyayı fethedene dek.
Avustralyali iscilerin ornegini ilk izleyen Amerikalilar oldu. 1886'da 1 Mayis'in evrensel bir is birakma gunu olmasina karar verdiler. 1 Mayis'ta 200 bin Amerikali isci is birakti ve 8 saatlik isgunu talebinde bulundu. Daha sonra uygulanan polisiye ve yasal baskilarla, iscilerin bu olcekte bir gosteriyi tekrarlamasi birkac yil engellendi. Yine de 1888'de bu yolda yeniden karar aldilar ve gelecek gosterinin 1 Mayis 1890'da olmasini kararlastirdilar.
Bu sirada Avrupa'daki isci hareketi de guclendi ve canlandi. Bu hareketin en guclu ifadesi, 1889'da toplanan uluslararasi isciler kongresi oldu. 400 delegenin katildigi bu kongrede, sekiz saatlik isgunu talebinin en basta yer almasi gerektigi yolunda karar alindi. Bunun uzerine Fransiz sendikalarinin temsilcisi, Bordeaux'lu isci Lavigne, bu talebin tum ulkelerde evrensel bir is birakma ile dile getirilmesini teklif etti. Amerikan iscilerinin temsilcisi, yoldaslarinin 1 Mayis 1890'da grev yapilmasi yolunda aldigi karara dikkat cekti ve kongre bu tarihte uluslararasi bir proletarya gununun kutlanmasina karar verdi.
Otuz yil once Avustralyali isciler, aslinda yalnizca bir gumluk kutlama dusunmuslerdi. Kongre, tum ulkelerin iscilerinin, 1 Mayis 1890'da sekiz saatlik isgunu icin, hep birlikte gosteriler yapmasini kararlastirdi. Kimse bu kutlamanin daha sonraki yillarda da tekrarlanmasindan soz etmedi. Dogal olarak, kimse, bu dusuncenin bir simsegin cakisi gibi basari kazanacagini ve isci sinifi tarafindan kisa zamanda benimsenecegini onceden goremezdi. Bununla birlikte, 1 Mayis'in her yil kutlanacak surekli bir kurum haline getirilmesinin gerekliligini herkesin kavramasi ve hissetmesi icin, 1 Mayis'in yalnizca bir kez kutlanmasi yeterli oldu.
Ilk 1 Mayis'ta sekiz saatlik isgununun uygulanmasi talep edildi. Ama bu hedefe ulasildiktan sonra da, 1 Mayis'in kutlanmasina son verilmedi. Iscilerin burjuvazi ve egemen sinif karsisindaki mucadelesi devam ettigi surece, ve tum talepleri karsilanmadigi surece, 1 Mayis, isci sinifinin bu taleplerinin her yil dile getirildigi gun olacaktir. Ve daha iyi gunler dogdugunda, dunya isci sinifi kurtuldugunda, buyuk bir olasilikla insanlik o zaman da 1 Mayis'i, gecmiste verilen zorlu mucadelelerin ve cekilen acilarin anisina yine kutlayacaktir.'
Rosa Luxemburg,
Subat/1894.
ABD Baskani Barak Obama icin nerdeyse tum Istanbul'un cadde ve sokaklarini ayiran yuce devletimiz, ulkemizin can damari olan iscilerimiz icin Taksim Meydani'ni cok goruyor ya, ne diyeyim bilmiyorum...
Ulkemizde 1 Mayis, emekcinin, iscinin bayrami olarak kutlanirdi eskiden. Taa ki, birileri alanlardaki bu gucu gorene, kendileri icin tehlike olabilecegini anlayana degin. Sonra o kanli 1977 1 Mayis'i yasadik. Ve bayram bitti...
Simdi bu gunu yeniden bayram ilan etmis buyuklerimiz. Adini da degistirmisler. Emek ve Dayanisma Gunu olmus artik. Daha bir hos mu geliyor ne kulaga...
Pazarlayacak bir sey bulamayan din bezirganlarinin yeni bir halki oyalama kampanyasi gibi gorunuyor bana. Saga sola rusvet dagitmada hic bir sakinca gormeyen hukumetimizin bu seferki muhatabi isciler olmus, ne var yani...
Hayirli olsun...
tatil :)
Tüm işçilerin 1 Mayıs işçi bayramı kutlu olsun,
Ama, illede taksim diye diretmenin bahanesi nedir,
Alanlarda hak aramaya evet,
Ama alanları savaş alanlarına çevirme gayretleri nedir?
Bunların izahını sendika ağaları yapamaz,
bari işçi kardeşlerim biraz düşünseler.
1 Mayis' Bahar Bayrami'dir.
Boyle duydum,boyle ninilerle buyudum memlekette.
Ben,
ihanet etmem,edemem ki,
Atalara hakarettir ihanet bizde,onlar; emekçiler hemde.
Etmi$ler ise kimileri emek,ekmek,insan demeden degerlere,
Ben tanirim onlari ebedde,ezelde
Ben,
Bildigimi yaparim,duydugumu degil; tanigim hemde
Kimdi emege,emekçiye du$man,de hele deeee,dede.?
1886'da katledildi karde$lerim,bilirim,taaa amerika da
Halen edenleri var bugun dunya'da,hatta memleketimde.
Hem de...
1977'de 34 insani katlettiler TAKSIM'de...
Ne guzeldir bizim 'Bahar bayramimiz' degil mi amca,dayi,hala,dede.?
Hamdolsun...Hamdolsun...Hamdolsun diyenleri oldukça bu memlekette...
Neler olmaz,neler olmaz ki 21.yy.'da bu,Emperyalist abd'nin 52.eyaletinde
Gulmek sana yaki$ir,aglamak bana,dertlerime çare aramam yana yana,vazgeç sende
Dert bir degil,bin degil,milyon degil ki; kime,hangisine yanam,oyle degil mi karde$,hemde.? .?
Hak, verilmez.Alınır.İşçilerden oy alan hiç bir hükümet, onlara rağmen 1 Mayıs'ın Taksim'de yapılmasına mani olmamalıdır.1 Mayıs'ı resmi tatil yapanlar, eninde sonunda o meydanı sahiplerine açacaklardır.Bütün dünyada olduğu gibi...Çünkü,Türkülerimizi yakanlar,yasaları yapanlardan daha güçlüdür.Onlar halktır.
japonya gibi ülkeler ülkelerine faydalı olabilmek için her gün 1-2 saat fazla çalışırken bizler ne kadar çok tatil (bayram) yapıyoruz. Acaba onlardan fazla çalışıyoruzda bu tatilleri hak mı ediyoruz?