" Allahım Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle..."
" Ey gönül Dikkat et ahir zaman bu Nefsine uyup ta surete aldanma İblisin bile maşallah dediği kullar var Seveceksen vefa nedir takva nedir Bileni sev İçinde cennet saklayan virane kullar var .."
Hazret-i Mevlana talebelerine, -"O, sarhoş kafayla bu saatte bizi bulabilmiş, siz ayık kafayla içeri alamıyorsunuz. Belki samimidir, niye kovuyorsunuz..? Talep edeni, ihlasla arayanı kovma yetkimiz yok ki. Ateşten çıkıp gelene, dön tekrar ateşe demeye hakkımız var mı..? Bırakın gelsin yanıma" buyurur.
Mevlana hazretlerinin bu sözlerini duyan genç gelir ve ağlayarak,
- "Hocam benim gibi sarhoş, edepsiz biri için, talebelerinize sitem etmenize gönlüm razı olmadı. Beni de talebeliğe kabul buyurmaz mısınız..? O talebelerin ve sizin hizmetinizde olmakla şereflenmek istiyorum" der.
Hazret-i Mevlana gencin gözyaşlarını silip der ki:
Evladım hoş geldin aramıza, kimin ne zaman ne olacağı belli olmaz, hangi vesile ile kavuşacağı belli olmaz. Allahü teâlâ âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber efendimize, "Beni talep edene hizmetçi ol" diye emrediyor. Bu yüzden talep edenin haline vaktine saatine bakılmaz, talebine bakılır. Sen bizi Allah için sevip bulmuşsun. Gerçekte talebin biz değil, Allah sevgisine kavuşmaktır. Buna engel olmaya kimsenin hakkı olmaz. Talebelere sitem edişim bu yüzden idi...
Her şeyin sırrı sabırdır. Acıya sabredersin adı "metanet" olur. Açlığa sabredersin adı "oruç" olur. İnsanlara sabredersin adı "hoşgörü" olur. Dileğe sabredersin adı "dua" olur. Duygulara sabredersin adı "gözyaşı" olur. Özleme sabredersin adı "hasret" olur. Sevgiye sabredersin adı "aşk" olur...
" Neydi sevmek üstad, diz dize oturup, göz göze bakabilmek miydi? El ele tutuşup, kırlarda koşabilmek miydi? Yoksa, yârin avuçlarına, kırmızı güller bırakabilmek miydi? 'Sevmek' söylenmesi, ne kadar da basit bir kelime! Sorsan, herkes herkesi seviyor, hepimiz birer Leyla, birer Mecnun'sak, bu yalnızlıklar, bu acılar hangimizin eseridir! Sevmek; yan yana, omuz omuza verip, aynı yere bakabilmek, aynı şeyleri görüp, aynı şeylere ağlayıp, aynı şeylere gülebilmektir. Sevmek; bir türküde, bir şiirde yüreklerin kesişmesidir. Sevmek; güllerden önce, yârin avuçlarına, yüreğini koyabilmek, kusur aramak yerine, kusurlarına sarılabilmektir. Ve herşeyden önemlisi üstad, sevmek güvenmek, güvenilir olabilmektir. Yoksa, 'seni seviyorum' demek basittir, dilin kıvraklığına bakar. Zor olan sadakattır, o da yüreğe bakar....."
" Dizinde dermanın bittiği vakitte; Gönlünde yeşeren yarındır sabır, Yıkıldığın her an Yok olmadığına şükret… Yüreğine güneş koy, Yüreğine bulut koy, Yüreğine yıldız koy, Yüreğine sabır koy ve yola devam et.."
" Umursamamak en ölümcül silahtır..
Hak edenler için tereddüt etmeden kullanınız.."
" Allahım
Şimdiye kadar yaptığım,
bundan sonra yapacağım,
gizlediğim ve açığa vurduğum
ölçüsüz bir şekilde işlediğim
ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle..."
Hz Muhammed ( sav)
". Öğrendim ki yarayı saran
Zaman değil sevgidir...."
". İki insan çeşidi vardır:
Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen,
zaman geçtikçe yüzsüzleşen....."
Kısakürek
Ruhum ağrıyordu.
,kapıyı çektim.
ışığı kapatıp Sessizce üzerimi örttüm, ..
‘İyileşmek dileğimle..’
''Şüpheye düşürmeyen sevginin ve samimiyetin kölesiyim.''
Kahlo
" Sevmek diyorum, herkes Aşk anlıyor..
Oysa sevmek diyorum
cancağızım, sadece sevmek..
Uçsuz bucaksız, sınırsız sorumsuz sevmek....."
" Keşke kalp de kemikler kadar dayanıklı olsaydı. Biraz alçı, iki ay yatak istirahatı ve yaşasın
Kırık kalbin iyileşti işte…"
Hannah
Kibiri, tevazuyla,
Kusuru, hoşgörüyle
Çirkinliği, edeple,
Acıyı, tevekkülle,
Hiddeti, şefkatle
Kötülüğü, iyilikle,
Nefreti, sevgiyle yenen insanların rızkıdır_insanlık...
Herkese nasip olmaz..."
“ Birlikte zaman kaybettiğin insanlar var,
birlikte zamanın nasıl geçtiğini anlamadığın insanlar var.
Bu sadece bir seçim meselesi....."
Bukowski
". Bir aizhmer hastası sevdiği kadına
şöyle der :
Seni unutmadan ölmek istiyorum
Zamanın kalbi yok....."
" Geçer dediklerimi geçirdim
biter dediklerimi bitirdim.
Farkında olduğum için var oldunuz,
vazgeçtiğim için bugün yoksunuz.. "
Rumî
" Gülüşüne yağmur damlası çarpsa şiir olur,
Portakal çiçek açsa sen olur....
Bunu bir ben bilirim...."
" Bazen bilmek için incinmen gerekir.
Büyümek için düşmen gerekir.
Kazanmak için kaybetmen gerekir.
Çünkü en büyük dersleri, sende iz bırakan olaylar sayesinde öğrenirsin.."
" Ey gönül
Dikkat et ahir zaman bu
Nefsine uyup ta surete aldanma
İblisin bile maşallah dediği kullar var
Seveceksen vefa nedir takva nedir
Bileni sev
İçinde cennet saklayan virane kullar var .."
Rumî
Gece yarısından sonra,
Hazret-i Mevlana’nın dergahının kapısı çalınır...
Talebeleri açar.
Sarhoş bir genç,
-"Ben Üstad Mevlana’yı görüp, elini öpüp duasını alacağım" der.
Talebeler kovsalar da, o gitmez,
-"Duasını almadan asla gitmem"
diye diretir.
Talebeler ne yaptılarsa oradan uzaklaştıramazlar...
Gürültüye Hazret-i Mevlana uyanır...
-"Ne var, ne bu gürültü"..? diye sorar.
- "Talebeleri, Efendim,
sarhoş bir genç, duanızı almadan gitmeyeceğini söylüyor derler...
Hazret-i Mevlana talebelerine,
-"O, sarhoş kafayla bu saatte bizi bulabilmiş, siz ayık kafayla içeri alamıyorsunuz.
Belki samimidir, niye kovuyorsunuz..?
Talep edeni, ihlasla arayanı kovma yetkimiz yok ki.
Ateşten çıkıp gelene, dön tekrar ateşe demeye hakkımız var mı..?
Bırakın gelsin yanıma" buyurur.
Mevlana hazretlerinin bu sözlerini duyan genç gelir ve ağlayarak,
- "Hocam benim gibi sarhoş,
edepsiz biri için,
talebelerinize sitem etmenize gönlüm razı olmadı.
Beni de talebeliğe kabul buyurmaz mısınız..?
O talebelerin ve sizin hizmetinizde olmakla şereflenmek istiyorum" der.
Hazret-i Mevlana gencin gözyaşlarını silip der ki:
Evladım hoş geldin aramıza,
kimin ne zaman ne olacağı belli olmaz, hangi vesile ile kavuşacağı belli olmaz. Allahü teâlâ âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamber efendimize,
"Beni talep edene hizmetçi ol" diye emrediyor.
Bu yüzden talep edenin haline vaktine saatine bakılmaz,
talebine bakılır.
Sen bizi Allah için sevip bulmuşsun. Gerçekte talebin biz değil,
Allah sevgisine kavuşmaktır.
Buna engel olmaya kimsenin hakkı olmaz. Talebelere sitem edişim bu yüzden idi...
Allah'a şükür
Kalbimizde kin yok
Kimseye ihanet yok
" İnsandan insana fark vardır..
Kimileri gökkuşağı gibi hayatınıza renk katar.
Kimileri de hayatınızın renklerinden çalar..."
". Kalbi güzel insana denk gelebilmek
Dünyanın en güzel olasılığı...."
Ve diyorum ki;
Anlatacak bir şeylerin varsa yarınlara,
Okunmamış bir kitap,
Söylenmemiş bir söz,
Yapılmamış bir resim gibi…
Goethe
Her şeyin sırrı sabırdır.
Acıya sabredersin adı "metanet" olur.
Açlığa sabredersin adı "oruç" olur.
İnsanlara sabredersin adı "hoşgörü" olur.
Dileğe sabredersin adı "dua" olur.
Duygulara sabredersin adı "gözyaşı" olur.
Özleme sabredersin adı "hasret" olur.
Sevgiye sabredersin adı "aşk" olur...
Rumî
Sevgi gerekiyordu ama
insanların kullandıkları ve kullanıldıkları türden bir sevgi değil...
Bukowski
" Neydi sevmek üstad,
diz dize oturup,
göz göze bakabilmek miydi?
El ele tutuşup,
kırlarda koşabilmek miydi?
Yoksa,
yârin avuçlarına,
kırmızı güller bırakabilmek miydi?
'Sevmek' söylenmesi,
ne kadar da basit bir kelime!
Sorsan,
herkes herkesi seviyor,
hepimiz birer Leyla,
birer Mecnun'sak,
bu yalnızlıklar,
bu acılar hangimizin eseridir!
Sevmek;
yan yana,
omuz omuza verip,
aynı yere bakabilmek,
aynı şeyleri görüp,
aynı şeylere ağlayıp,
aynı şeylere gülebilmektir.
Sevmek;
bir türküde,
bir şiirde yüreklerin kesişmesidir.
Sevmek;
güllerden önce,
yârin avuçlarına,
yüreğini koyabilmek,
kusur aramak yerine,
kusurlarına sarılabilmektir.
Ve herşeyden önemlisi üstad,
sevmek güvenmek,
güvenilir olabilmektir.
Yoksa,
'seni seviyorum' demek basittir,
dilin kıvraklığına bakar.
Zor olan sadakattır,
o da yüreğe bakar....."
“Ellerim çiçek kokuyor diye
B£ni
çiçek koparmakla suçladılar.
Fakat kimse
çiçek dikmiş olabileceğimi düşünmedi..."
" Bizim gittiğimiz yolda sadece kırık bir gönül satın alırlar.
Kendini beğenmişlerin pazarı bir başka yerdedir.."
Hafız-ı şirazi
Milyonlarca Şarkı Bi Araya Gelse Bile.
Hiç biri,,,,
Gülüşünü Gördüğüm Vakit.
Hissettiğim Duyguları Anlatamaz...
Portakal çiçeğim
Kimsenin derdini hafife alma.
Herkes kendi yükünün hamalıdır.
Ne kadar ağır olduğunu taşıyan bilir.
ya ucundan tut,
ya dua'na kat,
ya da sus.......
Çok iyi biri değilim
kanatlarım da yok zaten biliyorum...
Ama kimse içinde hiç bir zaman art niyet beslemedim...
Sütten çıkma ak kaşıkta değilim ,
Sütü bozukta değilim...
Ne birisini kandırmışlığım var,
Ne aldatışım,
"Bu zamanda" standartlara oranla
sanırım iyi biriyim...
£n azından kimsenin sırtında hiç olmadı el izim...
Yanılgılarım, yanlışlarım herkes kadar,
Mutlaka hatalarımda var...
Ama sırtımı döndüğüm insanlara dikkat etmem gerektiğini öğrendim...
Akıllandım mı..?
Sanmıyorum
Hâlâ insana güveniyorum.....
". Hak etmediğin bir muamele gördüğünde
Unutma :
O kişi senin değerini bilmeden ölmez..."
Hz Muhammed. ( sav )
" Dizinde dermanın bittiği vakitte;
Gönlünde yeşeren yarındır sabır,
Yıkıldığın her an
Yok olmadığına şükret…
Yüreğine güneş koy,
Yüreğine bulut koy,
Yüreğine yıldız koy,
Yüreğine sabır koy ve yola devam et.."