Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • anayasa01.06.2004 - 15:45

    madde 66. – Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.

  • kürt01.06.2004 - 15:14

    binlerce yıldır farsından arabın bizansından hititine, sümerine hepsi burda ANADOLUda yaşamış. bir anda cart diye tümünün türk olduğuna inanmak mantıksız. Anadolu'da ne öz Türk ne öz Arap, ne öz Fars ne de öz Kürt vardır. Hepsi sosyal ve biyolojik olarak karışmış durumdadır. Sadece dillere bakın göreceksiniz. Anadolu'daki hiçbir 'ırk'ın dili saf değildir. Hepsi birbirinden etkilenmiştir. Bugün bir fars 'dolma'ya 'dolme' der, Türk tavlada farsça konuşur, arap zamanında memleketinde türkçe öğreten mektepler açmıştır, bugün ANADOLUda konuşulan diller bir değil bin tane....

  • uğur01.06.2004 - 12:25

    Uğur MUMCU.Türkiye nin gelmiş geçmiş en iyi araştırmacı gazetecisi.

  • anayasa01.06.2004 - 11:16

    madde 2. – türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilke-lere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir

  • Recep Tayyip Erdoğan01.06.2004 - 10:45

    YSK, Siirt'in Pervari ilçesi Doğanköyü'nde toplam 706 seçmenin kayıtlı olduğu 17, 18 ve 19 numaralı sandıklarda sandık kurulları usulünce oluşturulmadığı için oy kullanılamadığı gerekçesiyle, Siirt'te 3 Kasım'da yapılan Milletvekili Genel Seçimi'nin yenilenmesine karar vermiş, CHP milletvekili Ekrem Bilek, AK Parti Milletvekili Mervan Gül ve bağımsız Fadıl Akgündüz'e ait milletvekili tutanaklarını da iptal etmişti.

    Bunun üzerine Siirt'te yapılan milletvekili yenileme seçimini (AKP) kazandı. AKP, 3 milletvekili çıkardı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22. Dönem Siirt milletvekili olarak Parlamento'ya girdi.

  • sızıntı01.06.2004 - 10:34

    yararlı, güzel bir dergi.

  • açlık01.06.2004 - 10:10

    BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) , savaşlar, kötü hava koşulları ve hastalıklar nedeniyle 24'ü Afrika'da olmak üzere 35 ülkenin ciddi gıda sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu duyurdu.

    FAO tarafından yayımlanan raporda, Afrika'nın güneyinde gıda yardımlarının Zimbabve, Botsvana, Namibya, Angola ve Zambiya'da meydana gelen şiddetli yağışlar nedeniyle evsiz kalanlara gittiği belirtildi.

    Raporda, birçok batı Afrika ülkesinde çekirgelerin ekinler için ciddi tehdit oluşturduğu, çatışmaların yerlerinden ettiği 1 milyon kişiye 99.4 milyon dolarlık acil yardımda bulunulduğu kaydedildi.

    Afrika dışındaki ülkelere de yer verilen raporda, Kuzey Kore'de önümüzdeki aylar için 123 ton ürüne acil ihtiyaç olduğu aktarıldı.

    Raporda, Haiti'de de şiddetli yağmur ve sellerin ekinlere ve çiftlik hayvanlarına zarar verdiği, ancak zararın henüz tam olarak bilinmediği belirtildi.

  • mahir çayan31.05.2004 - 12:44

    'Kemalizm, emperyalizmin işgali altındaki bir ülkenin devrimci-milliyetçilerinin bir milli kurtuluş bayrağıdır. Kemalizmin özü, emperyalizme karşı tavır alıştır. Kemalizmi bir burjuva ideolojisi, veya bütün küçük-burjuvazinin veyahut asker-sivil bütün aydın zümrenin ideolojisi saymak kesin olarak yanlıştır.
    Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en radikal kesiminin milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alışıdır. Bu yüzden, Kemalizm soldur; milli kurtuluşçuluktur. Kemalizm, devrimci-milliyetçilerin, emperyalizme karşı aldıkları radikal politik tutumdur.'

    MAHİR ÇAYAN (Kesintisiz devrim 2-3)

  • truva31.05.2004 - 11:50

    izmirli ünlü ozan homeros'un ilyada ve odysseia destanlarının anayurdu, binlerce yıllık geçmişi olan troas ve troia kenti, çanakkale ili, tevfikiye köyü yakınlarındadır. burası, günümüzde hisarlık adıyla bilinmektedir.

    iki kıta arasında ticaret yolu üzerinde yer alan bu yerleşme, tarihte birçok doğal afet ve savaşla karşılaşmıştır. kent tarih boyunca 9 kez yıkılıp yeniden kurulmuştur. günümüzden yaklaşık beşbin yıl önce kurulduğu düşünülen kent, yaklaşık 3500 yıl boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuştur.

    ilyada destanında anlatılanlardan yola çıkarak homeros'un troia'sını bulma girişimi, ilk kez 1868'de heinrich schliemann tarafından başlatılmıştır.

    schliemann, troia kralı priamos'un hazinesini bulmak amacıyla hisarlık höyüğü'nün ortasında 40 m. genişliğinde 17 m. derinliğinde bir yarma açıp, ana kayaya kadar inmiştir; ancak bu çalışma sırasında birçok tabakanın tahribine neden olmuştur. bugün buraya 'schliemann yarması' denmektedir. aralıklı olarak yapılan kazılar 7 uzun kampanya halinde 1890 yılına kadar devam etmiş, 1893-94 yıllarındaki kazıları wilhelm dörpfeld yönetmiştir. 1932-38 yılları arasındaki çalışmaları ise cintinati üniversitesinden carl blegen başkanlığındaki ekip yürütmüştür.

    tam elli yıllık bir aradan sonra kazı çalışmaları 1988 yılından itibaren tübingen üniversitesinden prof. dr. manfred korfmann başkanlığında, çok sayıda arkeologtan oluşan uluslar arası bir ekip tarafından yürütülmektedir. jeofizik ve topografik çalışmaların yanı sıra restorasyon çalışmaları da yapılmaktadır.

    avrupa tarihi ve edebiyatı için büyük önem taşıyan troia bölgesi, 1996 yılında sorumlu bakanlıkların onayı ile 'tarihî - millî park' ilan edilmiş ve dünya kültür mirası listesine alınmıştır.

    yaptığı kazılarla troia kentini efsaneden gerçeğe dönüştüren ve onu bütün dünyaya tanıtarak büyük bir ün kazanmış olan schliemann, ilk kazılarda bulduğu eserleri anadolu'nun dışına çıkarmakla kendi saygınlığına gölge düşürmüştür.

    schliemann, 'priamos'un hazinesi' olarak tanımladığı bu toplu buluntuyu büyük bir gizlilik içinde 1873 tarihinde atina'ya ulaştırdıktan sonra kendisi de troia'dan ayrılmıştır. eserleri önce yunanistan, italya, ingiltere gibi ülkelere vermeyi düşünmüş, ancak sonra bu düşüncesinden vazgeçmiş ve eseleri almanya'nın berlin kentine götürmüştür. 1940 yılına kadar museum für vor-und frühgeschichte'de sergilenen eserler, ii. dünya savaşı'ndan sonra ortadan kaybolmuş ve 1993 yılına kadar bunların nerede oldukları anlaşılamamıştır.

    bunların diğer sanat eserleri ile birlikte savaş ganimeti olarak rusya'ya götürüldüğü konusundaki tüm yazılı iddialara sessiz kalan rusya, 1993'te sessizliğini bozmuş ve kültür bakanı siderov troia hazinesinin kendi ülkesinde olduğunu itiraf etmiştir.

    dünya kültür mirası listesi'nde yer alan troia kentine ait bu buluntular, çok uzun zaman önce anadolu'dan kaçırılmıştır. oysa unesco'nun 'her eski eser kendi yerinde kalmalıdır' ilkesi uyarınca, troia hazinesine ait eserler de bulunduğu yer olan türkiye'de, çanakkale'de olmalıdır.

  • kemal alemdaroğlu31.05.2004 - 11:48

    '40 bin şehit verip, Yunanistan'ı da alırız diyen' İstanbul Üniversitesi rektörü.Kesinlikle Atatürkçü DEĞİLDİR.Olsa olsa 'ırkçı' olabilir.Hatta bilim adamı da değildir.Böyle bilimsellik olmaz!