gerçekten dostunuz oldugunuza inanıyormusunuz..kim ne derse desin ben inanmıyorum...insanların arasındaki ilişkiler o kadar basitleştiki tabikki dotlukta arada kaynadı..
Bence kelime anlamını düşünürken bile, insanı çok rahat sarhoş edebiliyor :-)) Kişi yada kişilerin DOST dendiğinde ne anladıklarına bağlı. Neyi yaşayıp paylaştıklarına ve ne kadar açık,riyasız olduklarına...
DOST demek..... Maddi çıkarsız bir ilişki demek! DOST demek.....Bazen,altı ay görmesende gördüğünde dün buluşmuşcasına kaldığın yerden devam etmek demek! DOST demek.....Sen tokken,o aç ise boğazından bir şey geçmemesi demek! DOST demek.....Acı, tatlı, sevinçler, üzüntüler,herşeyi ama herşeyi paylaşabilmek demek! DOST demek..... Kendinden önce onu düşünebilmek demek! DOST demek.....Bazen saatlerce hiç konuşmamak,yan yana oturmak, ama giderken, seninle olmak çok güzel ve keyifliydi..diyebilmek! DOST demek..... Korkusuzca,delercesine, gözlerinin içine bakabilmek demek! DOST demek.....Açığını yakaladığında, örtmek demek! DOST demek..... O sussada,konuşmadan ne anlattığını anlamak demek! DOST demek.....Bazen kelimelerin bittiği,sadece gözlerin konuştuğu anlar demek! DOST demek.....Sabahın dördünde çalan bir telefondan sonra,onun yanında olabilmek demek! DOST demek....Öncelik demek! DOST demek.....SEN DEMEK! DOST demek.....Bir soluk oksijen demek,bir yudum su demek! DOST demek....YAŞAM demek! VE YAŞAMIN TA KENDİSİ DEMEK! ! ! ! ! !
Bütün içtenliğimle umuyorum ki,hepinizin,hepimizin yaşamında böyle biri inşallah vardır. Yoksa! Hiç yaşamamışınız derim ben! ! !
Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün; 'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi' Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, hakikisi Belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki... Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma, Karar verirler bir sınava, Dostun hakikisini anlamaya... Bir akşam bir koyun keserler, Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna, 'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta, Sanki öldürmüşler de bir adamı, Koymuşlar çuvala, Dıştan böyle sanılmakta. Delikanlı sırtlar çuvalı, Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuval, hem de kanlı, Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına, Almaz içeri arkadaşını, Böylece tek tek dolaşır delikanlı, Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır. evlat geriye döner. Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der. Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana. Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim. Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona. Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar. Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar... Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri. Geçerler arka bahçeye. Bir çukur kazarlar birlikte, Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye, Üzerine de serpiştirirler toprak. Belli olmasın diye dikerler sarımsak... Genç adam gelir babasına; 'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca, Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha. Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga, Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona, işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi. Sonra gel olanları anlat bana...' Genç adam, aynen yapar babasının dediğini, Maksadı anlamaktır dostun hakikisini, babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST; 'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!
20 sinden sonra edinilen 20 sinden öcekilerden sağlam olmuyor Mahalle arkadaşı, ilkokul ortaokul lise.. sağlamlığı samimiyetten ve karşılıksızlıktan.. Üniversite ve sonrası iş arkadaşları vs. ufak hesaplar karışıyor işin içine.. hepsi olmasada
Dost genelde çoktur dost genelde yoktur dost mutlaka haktır ama gerçek olan dost herzaman TEK tir.
Geldiğinde yer dolduran değil, gittiğinde yeri dolmayan olsun...
O ki, kalktığın vakit seni görüyor
Ve secde edenler arasında dolaşmanı da.
Çünkü, herşeyi işiten, herşeyi bilen ancak O'dur. (Suara 218.219.220)
O ki, beni yedirir, içirir.
Hastalandığım zaman O bana şifa verir. (Suara 79.80)
fani uydurması kavramlar sadece... çok kafa yormamak lazım...yaa aman...
'adı dost çok insan tanıdım..ama sadece isimleri dostu..'
gerçekten dostunuz oldugunuza inanıyormusunuz..kim ne derse desin ben inanmıyorum...insanların arasındaki ilişkiler o kadar basitleştiki tabikki dotlukta arada kaynadı..
yaşamımda olmazsa olmazların arasında gezinen,özel bir birliktelik
ailen dışında seni affedebilen yüksek sabır derecesine sahip kişi. cinsiyeti yok deniyor, tanrı gibi bir şey bu, görmesek de inanıyoruz..... bakalım.
Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah´tan baskasinimi Dost edinecegim? (Enam 14)
mahmut, osman, köfte arası ekmek, hacıbey, arı şarküterideki çalışanlar,
vsvsvs....
'Soyleme dostuna soyler dostunun dostuna' Hz mevlana
Benim için dost,ölüme gidiyoruz dediğimde neden değil ne zaman diye sorandır...
Yalnız kendi menfaatini düşünerek dost arayan, bedava hizmetçi arıyor demektir...
Birbirini tanıyanlar ve anlayanlar arasında sükut sözden çok daha derinlere ve çok daha uzaklara gider...
hiç çekinmeden sırlarını anlatacağın kimsedir dost bence
Paylaşmak...Bazen ayrılmak,bazen hatırlamak ama hep özlemek...
DOST.....
Bence kelime anlamını düşünürken bile, insanı çok rahat sarhoş edebiliyor :-))
Kişi yada kişilerin DOST dendiğinde ne anladıklarına bağlı.
Neyi yaşayıp paylaştıklarına ve ne kadar açık,riyasız olduklarına...
DOST demek..... Maddi çıkarsız bir ilişki demek!
DOST demek.....Bazen,altı ay görmesende gördüğünde dün
buluşmuşcasına kaldığın yerden devam etmek demek!
DOST demek.....Sen tokken,o aç ise boğazından
bir şey geçmemesi demek!
DOST demek.....Acı, tatlı, sevinçler, üzüntüler,herşeyi ama herşeyi paylaşabilmek demek!
DOST demek..... Kendinden önce onu düşünebilmek demek!
DOST demek.....Bazen saatlerce hiç konuşmamak,yan yana oturmak,
ama giderken, seninle olmak çok güzel ve keyifliydi..diyebilmek!
DOST demek..... Korkusuzca,delercesine, gözlerinin içine bakabilmek demek!
DOST demek.....Açığını yakaladığında, örtmek demek!
DOST demek..... O sussada,konuşmadan ne anlattığını anlamak demek!
DOST demek.....Bazen kelimelerin bittiği,sadece gözlerin konuştuğu anlar demek!
DOST demek.....Sabahın dördünde çalan bir telefondan sonra,onun yanında olabilmek demek!
DOST demek....Öncelik demek!
DOST demek.....SEN DEMEK!
DOST demek.....Bir soluk oksijen demek,bir yudum su demek!
DOST demek....YAŞAM demek! VE YAŞAMIN TA KENDİSİ DEMEK! ! ! ! ! !
Bütün içtenliğimle umuyorum ki,hepinizin,hepimizin yaşamında böyle biri inşallah vardır.
Yoksa! Hiç yaşamamışınız derim ben! ! !
IŞIK VE SEVGİYLE KALIN DOSTLAR!
dost iyi ve acı günleri paylaşan dır...............
tüm yoldaşlarım demek
herşey demek......ben buldum.....bende 3 tane var......inşallah herkes e nasip olur benim ki gibileri....
sihirli sözcük çook anlam taşır; herkese yakışmaz!
Bulması çok zor olandır. Ama illaki dost ararsan Allah, Muhammet ve Kur'an-ı Kerim yeter derim.
Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna,
çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuval,
hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.
evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca,
Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha.
Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,
işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,
babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!
Dost, sen yokken dostluk şartlarını yerine getiren kimsedir! ! !
Gerçek dost, arkadaşının kusurunu görünce birdaha yapmaması için arkadaşını uyarır, ikaz eder! ! ! Fakat bu kusurları başkalarına açıklamaz! ! !
Bir insanın iyi ve bilhasa kötü günlerinde yanında olacak kimse,dost,arkadaş,yerine göre yaren olacak,sırdaş olacak özü özden daha çok seven kimse.
güneş..
Mevlana'nın güneşi..
Şems'i..
'Şems'...
20 sinden sonra edinilen
20 sinden öcekilerden sağlam olmuyor
Mahalle arkadaşı, ilkokul ortaokul lise.. sağlamlığı samimiyetten ve karşılıksızlıktan..
Üniversite ve sonrası
iş arkadaşları vs. ufak hesaplar karışıyor işin içine.. hepsi olmasada
dost dost diye nicelerini sevdim benim sadık yarim bilgisayarımdır....
(arada çöksede yine her bişeyimi itirazsiz yapiyor) :)
İster iyi gün, ister kötü gün...
Hangisi çalarsa çalsın kapımızı, bizimle beraber karşılayan kişi dostumuzdur...