Hayır Yaman aç yatacaksın. O şekerle artık idare edersin bu gece….” “İdare edemem Anne, idare edememmmmh…mmhüüühü! ”...))))) ......idare edemem mod.. please dont stop me nowe.....))))
farisi de kırk. tasavvufta kırk günlük kendi kendini geliştirebilme sınavı. dolayısı ile acı, sabır ve inanç. yani çile. yani necip fazıl'ın hafakanları. bir yönüyle ismet özel'in erbain'i. erbain de kırk demek. arapça. o da tasavvufta çile ile aynı anlama gelmekte.
Uyarıcıları yalanlayanları daha dünyadalarken nice felâketlere uğratmadık mı?
“Sonra geridekileri de onların arkasına takacağız.” (Mürselât: 17)
Bu Âyet-i kerime’ler bu ümmetler olup da isyan yolunu tutanlara ilâhî birtehdittir. Eğer bir ıslahat olmazsa, bu gibi felâketlerin geleceği muhakkaktır. Muhakkak ki isyan cezasız kalmaz, bu katı bir gerçektir. Bunu böyle bilin.
Bu isyan bize her âfâtı getirebilir. İsyandan ihsana ve tevbeye dönelim.
İsyan edip günah işleyen biziz. O ise sonsuz rahmetine, engin merhametine bizleri dâvet ediyor:
“Rabb’inize yönelin, size azap gelip çatmadan evvel O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.
Siz farkında değilken ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabb’inizden size indirilenin en güzeline uyun! ” (Zümer: 54-55)
O mübarek Kitab-ı kerim’de beyan edilen emir ve yasakları gözetmek hususunda dikkatli olun. Azabın ne zaman geleceği belli olmadığı için, tedbir alıp hazırlık yapınız.
Rabb’imize döndüğümüz zaman; isyan ve tuğyanlarından ötürü Yunus Aleyhisselâm’ın kavmine azap hak olduğu halde, derin bir pişmanlık duymalarından dolayı üzerlerinden azap kaldırıldığı gibi, Habib-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in hürmetine bizden de kaldırmaya kâdirdir.
•
Her şeyin iç yüzün bilen, gizli taraflarından haberi olan Allah-u Teâlâ’dır. En gizli halleri bilmek O’na mahsustur. İyilik yapanları mükâfatlandırır, kötülük yapanları cezalandırır.
Âyet-i kerime’sinde:
“Her şeyden haberdar olan Allah gibi sana hiç kimse haber veremez.” buyurmaktadır. (Fâtır: 14)
Sana hakikatı bildirecek olan, her şeyden kemali ile haber olan Zât-ı kibriyâ’dır, diğer haber verenler değil.
Diğer Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyuruyor:
“Onların sana getirdiği her misale karşı, mutlaka biz sana daha doğrusunu ve daha açığını getirdik.” (Furkan: 35)
Seni her yönden tenvir eder hasımlarına karşı en mükemmel cevaplar vermeye muktedir yaparız.
“Yüzükoyun cehennemde toplanacak olanlar var ya, işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.”(Furkan: 34)
Onlar en ziyade sapıklığa düşmüş ve hidayetten uzak kalmış kimselerdir.
şu günlerde çektiğim uzunca bir sürede süreceğini düşündüğüm katlanılması gereken,hayatın her karesinde kendini tekrar eden,tükenmeyen,çaresi olmayan birazda gerekli olan...
Kişinin kendine ettiğini Edemez Kişiye hiçbir fani tutmassa gerçek dost elini kendi kendiyle baş edemez. Kişinin kendine ettiğini Sarhoş edemez,ayaş edemez Mezar soyan nebbaş edemz...
cilemi egliyorum gittin gideli..
Hayır Yaman aç yatacaksın. O şekerle artık idare edersin bu gece….”
“İdare edemem Anne, idare edememmmmh…mmhüüühü! ”...)))))
......idare edemem mod.. please dont stop me nowe.....))))
farisi de kırk.
tasavvufta kırk günlük kendi kendini geliştirebilme sınavı.
dolayısı ile acı, sabır ve inanç.
yani çile.
yani necip fazıl'ın hafakanları.
bir yönüyle ismet özel'in erbain'i.
erbain de kırk demek. arapça.
o da tasavvufta çile ile aynı anlama gelmekte.
optimist bakacam! :)
ip yumağı :)
necip fazıl kısakürek
Akrep nokta nokta ruhumu sokmuş;
Mevsimlerden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş.
Fikir çilesinden büyük işkence
Çekilmeden anlam kazanmayan tek şey.
Üniversite öğrencisi.
hayat
filistin,ırak,afganistan,halepce,cezair,bosna,keşmir,pakistan,cecenistan,kosovavb.,nice sayılamıyan aci ve yıllardır cilenin merkezii yerleri...........
üstat tarif etmiş bize ne hacet
saygılar.....
çile = sabretmek + şükretmek
Sorarım soru sırra eremem
Ararım döne döneduramam
Yürürüm diken diken kanamam
Yola düşünce
Bilemem başı sonu nerede
Akarım nehir gibi yinede
Yaşamak inadına ve illede
Cana vurunca
ÇİLE...
Göremem bazı,boşa bakarım
Bir dua,bir türkü,bir can yakarım
Beşerim,şaşar hata yaparım
Kötü huyumca
Tutamamyeri,toz tanesiyim
Bir garip dünya biçaresiyim
Bir kulun deli divanesiyim
Aşka gelince
ÇİLE...
Ne rahat bir soluk aldım
Ne huzur buldum
Yinede sevdim bu acı dünyayı
Gitmedim,durdum
ÇİLE...
Bülbülün çilesi dilinin belasıymış.
necip fazılın kitaplarından birisidir.galiba 4. cildini var diye biliyoruym
Necip Fazıl'ın ünlü şiir kitabının ismi, bir arkadaşımın bu kitaba atıfla söyledikleri 'çocukken Çile'yi hiç elimizden düşürmezdik'
Başa gelen musibetler günahlarımız yüzündense
tecavüze uğramış bebekleri,
sakat bırakılmış çocukları,
sakat doğanları
v.s.'yi açıklamaktan aciz kalırız.
O halde sebep başka olmalı. İstisnaların kaideyi bozmayacağı bir konu değil bu, bir tek istisna dahi kaideyi yerinden oynatır...
hıhahah herkesn çekmesi lazımm :)
-nfk
-çile bülbülüm çile
-çekildiinden dert yanılan his,olay,olgu vs.neyse o.
olmasa hayatn güzlliğini anlayabilirmiydik acaba. iiki var Pp:
anlam olarak acı keder dir ve bunun üzerine üstad necip fazılın bir kitabı ve bu isimli şiiri vardır okunulası bir şiirdir
Günahlar Yüzünden Gelen Musibetler:
Zaman zaman toplumlar arasında bir takım âfâkî felâketler zuhura gelir. Bütün bunlar fertlerin birer cezası mesabesindedir.
Âyet-i kerime’lerde şöyle buyurulmaktadır:
“Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. O yine de çoğunu affeder.” (Şûrâ: 30)
Âyet-i kerime’sinde beyan buyurulduğuna göre, kula isabet eden bütün felâket ve musibetler kendi günahları sebebiyledir.
“İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah kullara zulmetmez.” (Enfâl: 51)
Hiç kimseyi günahsız olarak cezalandırmaz.
Geçmişte isyan eden bütün kavimlerin helâkına vesile olan isyan sebeplerinin günümüzde hepsi mevcut. Dünya kurulalı böylesine bir isyan görülmedi.
Nitekim Allah-u Teâlâ bir Âyet-i kerime’sinde şöyle buyuruyor:
“Muhakkak ki bu (zamanda) zulmedenlerin de (geçmişteki zâlim) arkadaşlarının paylarına benzer (azaptan) payları vardır.” (Zâriyat: 59)
Takdir edilen zaman gelince, o korkunç ceza, hiç ummadıkları bir anda başlarına geliverir.
Diğer Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyurmaktadır:
“Biz öncekileri helâk etmedik mi? ” (Mürselât: 16)
Uyarıcıları yalanlayanları daha dünyadalarken nice felâketlere uğratmadık mı?
“Sonra geridekileri de onların arkasına takacağız.” (Mürselât: 17)
Bu Âyet-i kerime’ler bu ümmetler olup da isyan yolunu tutanlara ilâhî birtehdittir. Eğer bir ıslahat olmazsa, bu gibi felâketlerin geleceği muhakkaktır. Muhakkak ki isyan cezasız kalmaz, bu katı bir gerçektir. Bunu böyle bilin.
Bu isyan bize her âfâtı getirebilir. İsyandan ihsana ve tevbeye dönelim.
İsyan edip günah işleyen biziz. O ise sonsuz rahmetine, engin merhametine bizleri dâvet ediyor:
“Rabb’inize yönelin, size azap gelip çatmadan evvel O’na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.
Siz farkında değilken ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabb’inizden size indirilenin en güzeline uyun! ” (Zümer: 54-55)
O mübarek Kitab-ı kerim’de beyan edilen emir ve yasakları gözetmek hususunda dikkatli olun. Azabın ne zaman geleceği belli olmadığı için, tedbir alıp hazırlık yapınız.
Rabb’imize döndüğümüz zaman; isyan ve tuğyanlarından ötürü Yunus Aleyhisselâm’ın kavmine azap hak olduğu halde, derin bir pişmanlık duymalarından dolayı üzerlerinden azap kaldırıldığı gibi, Habib-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in hürmetine bizden de kaldırmaya kâdirdir.
•
Her şeyin iç yüzün bilen, gizli taraflarından haberi olan Allah-u Teâlâ’dır. En gizli halleri bilmek O’na mahsustur. İyilik yapanları mükâfatlandırır, kötülük yapanları cezalandırır.
Âyet-i kerime’sinde:
“Her şeyden haberdar olan Allah gibi sana hiç kimse haber veremez.” buyurmaktadır. (Fâtır: 14)
Sana hakikatı bildirecek olan, her şeyden kemali ile haber olan Zât-ı kibriyâ’dır, diğer haber verenler değil.
Diğer Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyuruyor:
“Onların sana getirdiği her misale karşı, mutlaka biz sana daha doğrusunu ve daha açığını getirdik.” (Furkan: 35)
Seni her yönden tenvir eder hasımlarına karşı en mükemmel cevaplar vermeye muktedir yaparız.
“Yüzükoyun cehennemde toplanacak olanlar var ya, işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.”(Furkan: 34)
Onlar en ziyade sapıklığa düşmüş ve hidayetten uzak kalmış kimselerdir.
hayat....
hayatımı bi kelime ancak bu kadr güzel özetleyebir
Cile; eziyet sikinti cekmek demek. Cile bana (cile bulbulum cileyi) cagristiyor. Ayni zamandada kendimi.....
şu günlerde çektiğim uzunca bir sürede süreceğini düşündüğüm katlanılması gereken,hayatın her karesinde kendini tekrar eden,tükenmeyen,çaresi olmayan birazda gerekli olan...
çile bana Necip Fazıl.ı hatırlatıyor.çileyi tüm zorluğuyla, en zor o yaşamış gibi geliyor.
Çilesiz olmaz,pişilmez çilesiz ham kalınır odun olunur.Gönül yumuşamaz,derilik olmaz çilesiz vesselam
'Aşk ile ister idik yine bulduk ol canı
Gömlek edinmiş giyer suret ile bu teni'
Yunus Emre
Çile aşktır; aşk ise bir tecelli... Tecelliye ulaşmanın tek yolu vardır o da kurtuluş olan ölüm. Gerisi boş...
Kişinin kendine ettiğini
Edemez Kişiye hiçbir fani
tutmassa gerçek dost elini
kendi kendiyle baş edemez.
Kişinin kendine ettiğini
Sarhoş edemez,ayaş edemez
Mezar soyan nebbaş edemz...
bencede necip fazıl şiirlerine hayran olduğum insan